Şu anda sahnede burjuvazi ve onun bir türevi olan revizyonistler var; tek sesle konuşuluyor, monoton bir monolog! Ortalıkta bunlarla boy ölçüşebilecek bir devrimci işçi sınıfı hareketi henüz yok. Bu sürecin kapanmasından sonra heyecanlı ortam başlayacaktır. Kapitalist ülkelerdeki işçi(224)sınıfının ne durumda olduğu meydanda; uyuşturulmuş, köreltilmiş, kaderci kılınmış. Doğu Avrupa işçi sınıfı henüz seyirci konumunda, gelişmeleri izliyor, hatta şoku altında yaşıyor diyebiliriz.
Fakat Doğu Avrupa'nın dünya kapitalist sistemi ile bütünleşme sürecinin tamamlanması neyi çözecektir? Emek-sermaye çelişkisi, sömürülen-sömüren çelişkisi yeniden sahneye fırlamak zorunda ve öyle olmamasının hiç bir nedeni yok. Polonya'da "umut" hükümeti kuruldu, ülkeye dolar yağıyor, ama aynı anda sokak çorbası da ilk defa piyasaya çıktı. SSCB'de Gorbaçov durmadan dışardan tüketim maddesi alıyor, işçi sınıfının perestroykayı kesintiye uğratmaması için. Bu günlük tedbirlerle ne zamana kadar idare edebilecekler?