Diğer taraftan, bugün koro halinde lanetlenen aynı Çavuşesku uzun dönem batılı emperyalist çevrelerin gözbebeği durumundaydı. Aynı çevreler onun "komünistliğini" hiç de ciddiye almıyorlardı. Prag baskınına karşı çıktığı, ülkesinde Sovyet askeri bulundurmadığı, ara sıra Sovyetlere kafa tuttuğu için emperyalizmin sözcüleri onu sık sık ziyaret ediyor, madalya takıyor, "yiğit bir yurtsever", "örnek bir devlet'adamı" olarak övüyorlardı. Daha bir ay öncesine kadar Romanya ABD ile ticari ilişkilerinde "imtiyazlı ulus" vasfına sahipti. Onların gözünde Çavuşesku düne kadar ne bir "cani" ne de "katı bir komünistti". Gorbaçov'un yönetime gelişinden sonra Doğu Avrupa'da yaşanan gelişmeler Çavuşesku'yu "değerden" düşürdü, artık ona ihtiyaç kalmadığı için eski dost bir günah keçisi oluverdi.