Garip görünse de gerçek olan, mücadele, devrim ve sosyalizm diye ciddi ve inandırıcı bir sorunları ya hiç olmamış ya da artık pek kalmamış kimseler tarafından sürdürüldüğü(249)halde, “sosyalizmin sorunları" üzerine liberal tartışmaların devrimci saflarda belli bir ideolojik etki ve yankı bulabilmesidir. Bugünün koşullarında bu çok şaşırtıcı bir olgu değil aslında. Zira sosyalizm üzerine ve elbet aleyhine dünya ölçüsünde muazzam bir kampanya var. Bu kampanya burjuva-revizyonist kamptan örgütleniyor, bir bütün olarak dünya gericiliği tarafından her yolla destekleniyor. Devrimci hareketimizin kendi geçmişi konusunda zaten açıklığa kavuşamamış olmasının ağırlığını omuzlarında taşıyan bir çok samimi ve dürüst devrimci, bu yükün üzerine bir de dünya ölçüsündeki devrim ve sosyalizm aleyhtarı kampanya binince, ve bu, "sosyalist" sanılan, bazıları tarafından hala yeni mevziler denenerek son bir gayretle "reel sosyalist" olduğu savunulmaya çalışılan ülkelerdeki gelişmelerle birleşince, sosyalizme ne oluyor sorusu eşliğinde "sosyalizmin sorunları" tartışmaları ilgi topluyor. Dolayısıyla sözü edilen ideolojik etkiyi liberal tartışmacıların değil, devrimci hareketin kendi zayıflıklarının olanaklı kıldığı ve uluslararası revizyonizmin ve gericiliğin elele yürüttüğü sosyalizme karşı haçlı seferinin sağladığı bir başarı saymak gerekiyor. Liberal ve onların yedeğindeki troçkist tartışmacıların yaptığı ise, bu ortamın meyvelerini devşirmekten ibarettir.