Asıl önemli olan, sonuçları dünya çapında önem taşıyan, Sovyetler Birliği'nde olacak olanlardır. Sosyalizmin bu eski şanlı ülkesi bugün büyük bir iktisadi buhran ve siyasal sarsıntı içinde kıvranmaktadır. Başta Dışişleri Bakanı, bir çok rejim sözcüsü, ülkenin yaşadığı iktisadi çöküntüyü ABD kapitalizminin 1929 bunalımına benzetmektedir. Emperyalist Batı dünyasının iktisadi, siyasi ve manevi desteğine rağmen, perestroyka iflas etmiştir. İşçi sınıfı ve milliyetler kaynaşmaktadır. Bu, revizyonist partinin ve devletin bünyesine de ağır bir bunalım olarak yansımaktadır. Batı burjuvazisinin gözdesi, Gorbaçov, "Reformları hızlandırmazsak Doğu Avrupa liderlerinin başına gelen bizim de başımıza gelebilir", demektedir. Bu ciddi bir ihtimaldir ve tersine reformlar hızlandırıldığı ölçüde gerçekleşmesi daha bir muhtemeldir. Zira reformların faturası işçi sınıfına çıkarılmaktadır ve işçi sınıfının dipten gelecek devrimci dalgasının dorukları sarsması kaçınılmazdır.