28 Abinadi'yi öldürebilmem için onu buraya getirmenizi emrediyorum; çünkü bu şeyleri halkımı kışkırtıp onları birbirlerine karşı öfkelendirmek ve halkımın arasında kavga çıkarmak için söyledi; bu yüzden onu öldüreceğim.
29 Şimdi halkın gözleri körleşmişti; bu yüzden Abinadi'nin sözlerine karşı yüreklerini katılaştırdılar ve o andan itibaren Abinadi'yi yakalamaya çalıştılar. Ve Kral Nuh da Rab'bin sözüne karşı yüreğini katılaştırdı ve yaptığı kötülüklerden tövbe etmedi.
12. BÖLÜM
Abinadi, halkın yok olacağına ve Kral Nuh'un öleceğine dair peygamberlikte bulunduğu için hapsedilirSahte rahipler kutsal yazılardan bahsederek Musa yasasını tutuyormuş gibi davranırlarAbinadi onlara On Emir'i öğretmeye başlar. m.ö. tahminen 148 yılı. Ve öyle oldu ki iki yıllık bir süreden sonra Abinadi kılık değiştirerek onların arasına geldi; öyle ki onu tanımadılar; ve Abinadi onların arasında şöyle diyerek peygamberlik etmeye başladı: Rab bana şöyle diyerek emretti---Abinadi, git ve bu halkıma peygamberlikte bulun; çünkü sözlerime karşı yüreklerini katılaştırdılar; yaptıkları kötülüklerden tövbe etmiyorlar; bu yüzden onları öfkemle ziyaret edeceğim; evet, ateşli öfkemle onları günahlarına ve iğrençliklerine göre yoklayacağım.
2 Evet, bu kuşağın vay haline! Ve Rab bana şöyle dedi: Elini uzat ve şöyle diyerek peygamberlik et! Rab şöyle diyor, öyle olacak ki bu kuşak, işlediği günahlar yüzünden tutsaklığa sürüklenecek ve yanağına tokadı yiyecek; evet ve askerler tarafından sürülüp öldürülecekler; ve gökteki akbabalar ve köpekler, evet ve vahşi hayvanlar onların leşlerini yiyip bitirecek.
3 Ve öyle olacak ki Kral Nuh'un hayatı kızgın bir fırına atılmış giysinin değeri kadar olacak; çünkü o, benim Rab olduğumu bilecek.
4 Ve öyle olacak ki bu halkımı korkunç felâketlerle, evet, kıtlıkla ve salgın hastalıklarla cezalandıracağım; ve bütün gün boyunca onları inim inim inleteceğim.
5 Evet ve sırtlarına çok ağır yükler vuracağım ve dilsiz bir eşek gibi sürülüp götürülecekler.
6 Ve öyle olacak ki onların üzerine dolu yağdıracağım ve bu onları vuracak; ve onlar aynı zamanda doğu yeli ile vurulacaklar; ve tarlalarını da böcekler saracak ve tahıllarını yiyip bitirecekler.
7 Ve büyük bir salgın hastalıkla vurulacaklar---ve bütün bunları işledikleri kötülükler ve iğrençlikler yüzünden yapacağım.
8 Ve öyle olacak ki tövbe etmezlerse, onları yeryüzünden tamamen silip atacağım; ancak arkalarında bir kayıt bırakacaklar ve ben bu kayıtları ülkeye sahip çıkacak diğer uluslar için saklayacağım; evet, hatta bunu, bu halkın iğrençliklerini başka uluslara bildirmek için yapacağım. Ve Abinadi, bu halka karşı birçok konuda peygamberlik etti.
9 Ve öyle oldu ki halk ona karşı öfkelendi ve onu yakalayıp kralın önüne bağlı olarak getirdiler. Ve krala: Aİşte, huzurunuza halkınız hakkında kötü şeyler peygamberlik eden ve Tanrı'nın bu halkı yok edeceğini söyleyen bir adam getirdik!@ dediler.
10 Ve bu adam aynı zamanda sizin hayatınız hakkında da kötü şeyler peygamberlik ediyor ve sizin yaşamınızın fırın ateşine atılan bir giysi gibi olacağını söylüyor.
11 Ve yine, sizin bir saman gibi, hatta tarlada hayvanların basıp ayakları altında çiğnedikleri kuru bir saman gibi olacağınızı söylüyor.
12 Ve yine, sizin açılır açılmaz esen rüzgarla birlikte toprağın yüzünde her tarafa dağılıp giden devedikeni çiçekleri gibi olacağınızı söylüyor. Ve bunu Rab'bin söylediğini iddia ediyor. Ve tövbe etmezseniz, bütün bunların başınıza geleceğini ve bunun da işlediğiniz kötülükler yüzünden olacağını söylüyor.
13 Ve şimdi, ey kralımız, siz ne büyük kötülük yaptınız ki ya da halkınız ne büyük günah işledi ki Tanrı tarafından suçlu bulunuyoruz ya da bu adam tarafından yargılanıyoruz?
14 Ve şimdi, ey kralımız, işte bizim suçsuzluğumuz ortada ve siz de, ey kralımız günah işlemediniz; öyleyse bu adam sizin hakkınızda yalan söylemiştir ve boşuna kehanet etmiştir.
15 Ve işte, biz güçlüyüz ve tutsaklık altına girmeyeceğiz; daha doğrusu düşmanlarımız bizi tutsak edemezler; evet ve siz ülkede refaha kavuştunuz ve bundan böyle de refaha kavuşacaksınız.
16 İşte, o adam burada, onu elinize teslim ediyoruz; ne yapmanız gerekiyorsa, ona öyle yapın.
17 Ve öyle oldu ki Kral Nuh, Abinadi'yi hapse attırdı ve rahiplerinin bir araya toplanmasını emretti; böylece bir meclis toplantısı düzenleyerek ona ne yapacağına karar vermek istiyordu.
18 Ve öyle oldu ki onlar krala: ASorguya çekmemiz için onu buraya getir!@ dediler; ve kral da Abinadi'nin, rahiplerin huzuruna getirilmesi için emir verdi.
19 Ve Abinadi'ye söylediklerinin tersini söylettirip bu yolla onu suçlayabilmek için sorgulamaya başladılar; fakat Abinadi onlara cesur bir şekilde cevap verdi ve onların sorularına, evet, herkesi hayret içinde bırakacak cevaplarla karşı koydu; çünkü onların sorularının hiçbirini cevapsız bırakmadı ve onları konuştukları her konuda şaşkınlığa uğrattı.
20 Ve öyle oldu ki içlerinden biri Abinadi'ye şöyle dedi: Atalarımız tarafından yazılıp öğretilen şu sözlerin anlamı nedir:
21 Dağlar üzerinde müjdecinin ayakları ne güzeldir; o müjdeci ki, barış ilan ediyor, iyilik müjdesini getiriyor, kurtuluş ilan ediyor; Sion'a diyor: Tanrın krallık ediyor!
22 Bekçilerin seslerini yükselterek hep bir ağızdan şarkılar söyleyecekler; çünkü Rab'bin, Sion'u geri getireceğini gözleriyle görecekler.
23 Ey Yeruşalem harabeleri, sevinin! Hep bir ağızdan ezgiler söyleyin! Çünkü Rab, halkını teselli etti, Yeruşalem'i fidye ile kurtardı.
24 Rab, bütün ulusların gözü önünde kutsal kolunu sıvadı; ve dünyanın her ucu Tanrımızın kurtarışını görecek.
25 Ve şimdi Abinadi onlara şöyle dedi: Siz rahip misiniz? Ve peygamberlik ruhunu anlıyormuş gibi bu halka öğretmenlik yapmaya kalkışıyorsunuz da benden hâlâ bu şeylerin ne anlama geldiğini öğrenmek istiyorsunuz!
26 Size söylüyorum: Rab'bin yollarını saptırdığınız için vay halinize! Çünkü bu şeyleri anlasanız da, onları öğretmemişsiniz; bu yüzden Rab'bin yollarını saptırdınız.
27 Yüreklerinizi anlayışa açmadınız; bu yüzden akıllı davranmadınız. Öyleyse bu halka neler öğretiyorsunuz?
28 Ve onlar: AMusa yasasını öğretiyoruz!@ dediler.
29 Ve Abinadi onlara yine şöyle dedi: Eğer Musa yasasını öğretiyorsanız, siz niye bu yasaya uymuyorsunuz? Niçin yüreklerinizi zenginliklere bağlıyorsunuz? Niçin zina işleyip gücünüzü fahişelerle harcıyorsunuz? Evet ve bu halkı günaha sokuyorsunuz; öyle ki Rab, bu halka karşı peygamberlik edip, evet, bu halkın başına gelecek olan büyük bir belâyı bildirmem için beni göndermek zorunda kaldı.
30 Gerçekleri konuştuğumu bilmiyor musunuz? Evet, gerçekleri konuştuğumu biliyorsunuz; ve Tanrı'nın önünde titremeniz gerekir.
31 Ve öyle olacak ki işlediğiniz kötülükler yüzünden cezalandırılacaksınız; çünkü biz Musa yasasını öğretiyoruz dediniz. Ve Musa yasası hakkında ne biliyorsunuz ki? Kurtuluş, Musa yasasının aracılığıyla mı gelir? Ne diyorsunuz?
32 Ve onlar cevap verip kurtuluşun Musa yasasının aracılığıyla geldiğini söylediler.
33 Fakat şimdi Abinadi onlara şöyle dedi: Biliyorum ki Tanrı'nın emirlerini yerine getirirseniz, evet, Rab’bin, Musa'ya Sina dağında şöyle deyip verdiği emirleri yerine getirirseniz kurtulacaksınız:
34 Seni Mısır ülkesinden, tutsaklık evinden çıkaran Tanrın Rab, Ben'im.
35 Karşımda benden başka Tanrın olmayacaktır.
36 Kendin için oyma put, yukarda göklerde olanın ya da aşağıda yerde olanın suretini hiç yapmayacaksın.
37 Şimdi Abinadi onlara şöyle dedi: Bütün bunları yaptınız mı? Size derim ki: Hayır, yapmadınız. Ve bu halka bütün bu şeyleri yapmaları gerektiğini öğrettiniz mi? Size derim ki: Hayır, öğretmediniz!
13. BÖLÜM
Abinadi ilahi bir güç tarafından korunurAbinadi, On Emir'i öğretirKurtuluş yalnızca Musa yasası ile gelmez---Tanrının kendisi kefaret ederek halkını fidye ile kurtaracaktır. m.ö. tahminen 148 yılı. Ve şimdi kral bu sözleri duyunca, rahiplerine, "Bu herifi götürüp onu öldürün" dedi; çünkü onunla yapacak ne işimiz var; zira bu adam deli.
2 Ve rahipler Abinadi'nin üzerine yürüyüp onu yakalamaya çalıştılar; ama Abinadi onlara karşı koyarak şöyle dedi:
3 Bana dokunmayın, eğer bana el sürerseniz, Tanrı size vuracaktır! Çünkü Rab'bin size iletmemi istediği mesajı henüz bitirmedim; cevap vermemi istediğiniz soruya da henüz cevap veremedim; bu yüzden Tanrı, şu an öldürülmeme izin vermeyecektir.
4 Fakat Tanrı'nın bana emrettiği emirleri yerine getirmeliyim; ve ben size gerçekleri söylediğim için bana kızıyorsunuz. Ve yine, Tanrı'nın sözlerini söylediğim için beni deli olmakla yargılıyorsunuz.
5 Şimdi öyle oldu ki Abinadi bu sözleri söyledikten sonra, Kral Nuh'un adamları ona dokunmaya cesaret edemediler; çünkü Rab'bin Ruhu onun üzerindeydi ve yüzü tıpkı Sina dağında, Rab'le konuşurken parıldayan Musa'nın yüzü gibi olağanüstü bir görkemle parlıyordu.
6 Ve Abinadi, Tanrı'nın verdiği güç ve yetkiyle konuşuyordu; ve sözlerine şöyle diyerek devam etti:
7 Sizlerin beni öldürmeye gücünüz olmadığını görüyorsunuz; bu yüzden mesajımı bitireceğim. Evet ve kötülüklerinizle ilgili gerçekleri söylediğim için yüreğinize bıçak saplandığını görüyorum.
8 Evet ve sözlerim sizi şaşkına çeviriyor, hayretler içinde bırakıyor ve kızdırıyor.
9 Fakat ben mesajımı bitireceğim ve ardından bana ne olacağı o kadar önemli değil; yeter ki kurtulmuş olayım.
10 Fakat size şu kadarını söyleyeyim; bundan sonra bana ne yaparsanız, bu ileride olacak olayların bir örneği ve gölgesi olacaktır.
11 Ve şimdi size Tanrı'nın emirlerinin geri kalan kısmını okuyacağım; çünkü görüyorum ki bunlar yüreklerinize yazılmamış; görüyorum ki ömrünüzün büyük bir bölümü kötülük işlemeyi öğrenerek ve bunu öğreterek geçmiş.
12 Ve şimdi, size ne söylediğimi hatırlarsınız: Kendin için oyma put, yukarda göklerde olanın ya da aşağıda yerde olanın ya da yerin altında sularda olanın suretini hiç yapmayacaksın.
13 Ve yine: Onlara eğilmeyeceksin ve onlara hizmet etmeyeceksin; çünkü Ben, senin Tanrın Rab kıskanç bir Tanrıyım; benden nefret edenlerden, babaların yaptığı kötülükleri çocukların üzerinde, üçüncü ve dördüncü kuşağa kadar yoklarım.
14 Ve beni seven ve emirlerimi tutanların binlercesine merhamet gösteririm.
15 Tanrın Rab'bin adını boş yere ağzına almayacaksın; çünkü Rab, adını boş yere ağzına alanı suçsuz tutmayacaktır.
16 Sebt gününü kutsal tutmayı hatırla.
17 Altı gün çalışacaksın ve bütün işini yapacaksın;
18 Fakat Tanrın olan Rab'bin Sebt gününde, yedinci günde, sen ve oğlun ve kızın, erkek uşağın ve hizmetçi kızın ve hayvanların ve kapından içeri girmiş garibin hiçbir iş yapmayacak.
19 Çünkü Rab gökleri ve yeri ve denizi ve onlarda olan her şeyi altı günde yarattı; bunun için Rab, Sebt gününü bereketledi ve onu kutsadı.
20 Babana ve annene saygı göster ki Tanrın Rab'bin sana verdiği toprakta ömrün uzun olsun.
21 Öldürmeyeceksin.
22 Zina etmeyeceksin. Çalmayacaksın.
23 Komşuna karşı yalan tanıklık etmeyeceksin.
24 Komşunun evine göz dikmeyeceksin; komşunun karısına ve erkek uşağına ve hizmetçi kızına ve öküzüne ve eşeğine ve komşunun hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.
25 Ve öyle oldu ki Abinadi bu sözleri bitirdikten sonra onlara: ABu halka, bu emirleri tutmaları için bütün bu şeylere uymaları gerektiğini öğrettiniz mi?@ dedi.
26 Size derim ki: Hayır! Çünkü öğretmiş olsaydınız, Rab, bu halkın başına gelecek kötü şeyler hakkında peygamberlik etmem için beni buraya göndermezdi.
27 Ve şimdi kurtuluşun Musa yasasının aracılığıyla geldiğini söylediniz. Size derim ki şimdilik Musa yasasına uymanız yerindedir; fakat size derim ki gün gelecek, Musa yasasına uymanıza artık hiç gerek kalmayacak.
28 Ve ayrıca şunu söyleyeyim ki kurtuluş yalnız yasa yoluyla gelmez; ve Tanrı'nın kendisinin, halkının günahları ve kötülükleri için yapacağı kefaret olmadıkça, Musa yasası var olmasına rağmen onların mahvolması kaçınılmazdır.
29 Ve şimdi size derim ki İsrail çocuklarına bir yasanın verilmesi, evet, hatta çok sıkı bir yasanın verilmesi uygundu; çünkü onlar dik kafalı, kötülük işlemekte hızlı, ama Tanrıları Rab'bi hatırlamakta ağır davranan bir halktı.
30 Bu yüzden onlara bir yasa, evet, icraat ve törenler içeren bir yasa, Tanrı'yı ve O'na karşı olan görevlerini hatırlamaları için her gün sıkı sıkı uymak zorunda oldukları bir yasa verildi.
31 Fakat işte, size söylüyorum ki bütün bunlar ileride olacak şeylerin bir simgesiydi.
32 Ve şimdi, yasayı anladılar mı? Size derim ki: Hayır, onların hepsi yasayı anlamadı; ve bunun nedeni yüreklerini katılaştırdıkları içindi; çünkü Tanrı'nın fidye ile kurtarışı olmadan hiç kimsenin kurtulamayacağını anlamadılar.
33 Çünkü işte, Musa onlara Mesih'in gelişi ve Tanrı'nın, halkını fidye ile kurtaracağı konularda peygamberlik etmedi mi? Evet ve hatta dünya başladığından beri peygamberlik eden bütün peygamberler az çok bunlardan söz etmedi mi?
34 Onlar, Tanrı'nın insançocukları arasına ineceğini ve üzerine insan bedeni alacağını ve büyük bir güçle yeryüzünde ilerleyeceğini söylemediler mi?
35 Evet ve O'nun ölüleri dirilteceğini ve kendisinin zulüm görüp acılar çekeceğini söylemediler mi?
14. BÖLÜM
İşaya, Mesih'ten konuşur-Mesih'in aşağılanacağını ve çekeceği acıları bildirirMesih, canını günaha kurban olarak sunacak ve günahkârlar için aracı olacaktırİşaya 53. Bölüm ile karşılaştırın. m.ö. tahminen 148 yılı. Evet, hatta İşaya şöyle demiyor mu: Haberimize kim inandı ve Rab'bin kolu kime gösterildi?
2 Çünkü O'nun önünde körpe bir fidan gibi ve kurak topraktan çıkan bir kök gibi büyüyecek; onun ne biçimi, ne de güzelliği var; ve gösterişi de yok ki, kendisine bakınca gönlümüz onu istesin.
3 Hor görüldü ve insanlar tarafından kabul edilmedi; acıları tanımış, dertlerin adamı; ve ondan yüzlerimizi saklıyormuşuz gibi hor görüldü ve biz O'nu saymadık.
4 Elbette bizim acılarımızı O taşıdı ve dertlerimizi O yüklendi; yine de biz O'nun cezaya uğradığını, Tanrı tarafından vurulduğunu ve eziyete uğratıldığını sandık.
5 Fakat günahlarımızdan ötürü O yaralandı; kötülüklerimizden ötürü O ezildi; huzurumuz için olan ceza O'nun üzerine indi; ve O'nun kamçı yaralarıyla biz şifa bulduk.
6 Hepimiz koyunlar gibi yolu şaşırdık; her birimiz kendi yoluna döndü; ve Rab, hepimizin kötülüklerini O'nun üzerine koydu.
7 Ona kötü muamele ettiler; acılar çektirdiler, yine de ağzını açmadı; boğazlanmaya götürülen bir kuzu gibi ve kırkıcılarının önünde dilsiz duran bir koyun gibi ağzını açmadı.
8 Hapishaneden alınıp yargılanmadan götürüldü; ve onun soyunu kim duyuracak? Çünkü O diriler diyarından kesilip alındı; halkımın günahları yüzünden vuruldu.
9 Ve hiç kötülük yapmadığı ve ağzında hiç hile bulunmadığı halde, mezarını kötülerin yanında yaptılar; ve ölümünde zenginlerle beraberdi.
10 Yine de onu ezmek Rab'be hoş göründü; O'nu eleme düşürdü; O'nun canını günaha kurban olarak sunacağın zaman, O kendi soyunu görecek, ömrünün günlerini uzatacak ve Rab'bin muradı onun elinde ileri gidecek.
11 Ruhunun çektiği acıları görecek ve memnun olacak; doğru hizmetkârım birçoklarını kendi bilgisiyle temize çıkaracak; çünkü onların kötülüklerini kendisi yüklenecek.
12 Bu yüzden büyüklerle beraber ona pay vereceğim ve ganimeti güçlülerle bölüşecek; çünkü canını ölüme döktü ve günahkârlarla sayıldı; ve çoğunun günahını O taşıdı ve günahkârlar için aracı oldu.
15. BÖLÜM
Mesih, hem Baba hem de Oğul'durO aracılık edecek ve halkının günahlarını taşıyacakHalkı ve bütün kutsal peygamberler O'nun soyudur---Dirilişi getiren O'durKüçük çocuklar sonsuz yaşama sahiptir. m.ö. tahminen 148 yılı. Ve şimdi Abİnadİ onlara: ATanrı'nın kendisinin insançocukları arasına ineceğini ve halkını fidye ile kurtaracağını anlamanızı dilerim@ dedi.
2 Ve O, bedende yaşadığı için ona Tanrı'nın Oğlu denecektir; ve bedenine Baba'nın isteğine göre hükmedebildiği için Baba ve Oğul'dur.
3 Baba'dır, çünkü Tanrı'nın gücüyle ana rahmine düşmüştür ve bedenden dolayı da Oğul'dur; böylece hem Baba hem de Oğul olur.
4 Ve onlar tek bir Tanrı, evet, göğün ve yerin gerçek Sonsuz Babası'dır.
5 Ve böylece beden Ruh'a boyun eğer ya da Tanrı bir olduğundan, Oğul Baba'ya boyun eğip, ayartmalara katlanır, ama ayartmalara boyun eğmez; ama halkı tarafından alay edilmeye ve kamçılanmaya ve kovulmaya ve reddedilmeye katlanır.
6 Ve bütün bunların ardından, insançocukları arasında güçlü mucizeler yaptıktan sonra, evet, hatta İşaya'nın söylediği gibi, kırkıcılar önünde dilsiz duran bir koyun gibi ağzını açmadan götürülecektir.
7 Evet, böyle götürülüp çarmıha gerilecek ve öldürülecektir; bedeni ölüme boyun eğecek, Oğul'un isteği Baba'nın isteğinde yutulmuş olacaktır.
8 Ve böylece Tanrı ölüme karşı galip gelir, insançocukları için aracılık etme gücünü Oğul'a vererek ölümün bağlarını koparır.
9 Göğe yükselir ve içindeki merhametiyle, insançocuklarına karşı şefkatle dolarak, onların ve adaletin arasında durur; onların kötülüklerini ve günahlarını üstüne alarak ölümün bağlarını kırar ve onları fidye ile kurtararak adaletin gereklerini yerine getirir.
10 Ve şimdi size söylüyorum, onun soyunu kim duyuracak? İşte, size derim ki onun canı günaha kurban edildiğinde, O, soyunu görecek. Ve şimdi ne diyorsunuz? Ve O'nun soyu kim olacak?
11 İşte size, kutsal peygamberlerin, evet, Rab'bin gelişi hakkında peygamberlik eden bütün kutsal peygamberlerin sözlerini dinleyen herkese söylüyorum---onların sözlerine kulak veren ve Rab'bin kendi halkını fidye ile kurtaracağına inanan ve günahlarının bağışlanması için o günü dört gözle bekleyen sizlere diyorum, size derim ki bunlar, O'nun soyudur ya da Tanrı'nın Krallığı'nın varisleridir.
12 Çünkü günahlarını taşıdığı kişiler onlardır; günahlarından fidye ile kurtarmak için uğruna öldüğü kişiler onlardır. Ve şimdi onlar O'nun soyu değil midir?
13 Evet ve peygamberler, ağzını peygamberlik etmek için açan herkes, suç işlemeyen, dünya başladığından beri her zaman gelen bütün kutsal peygamberler onun soyu değil midir? Size derim ki onlar, O'nun soyudur.
14 Ve barış ilan eden, iyilik müjdesini getiren, kurtuluşu ilan eden ve Sion'a: ATanrın krallık ediyor!@ diyen onlardır.
15 Ve dağlar üzerinde onların ayakları ne güzeldir!
16 Ve yine, dağlar üzerinde hâlâ barışı ilan edenlerin ayakları ne güzeldir!
17 Ve yine, dağlar üzerinde bundan sonra, evet, bu andan sonsuza dek barışı ilan edecek olanların ayakları ne güzeldir!
18 Ve işte, size hepsi bu kadar değil diyorum. Çünkü dağlar üzerinde müjde getiren, barışın kurucusu, evet, kendi halkını fidye ile kurtaran Rab'bin, evet, halkına kurtuluşu bağışlayanın ayakları ne güzeldir!
19 Çünkü dünyanın kuruluşundan beri hazırlanmış, halkı için yerine getirdiği fidye ile kurtuluş olmasaydı, size söylerim, bu kurtuluş olmasaydı, tüm insanlık mahvolurdu.
20 Fakat işte, ölümün bağları kırılacak ve Oğul krallık edecek; ve ölülerin üzerinde gücü olacak; bu yüzden ölülerin dirilişini gerçekleştirecek.
21 Ve bir diriliş gelecek; hatta bu, ilk diriliş olacak; evet, bu, yaşamış olanların, yaşayanların ve Mesih'in dirilişine dek yaşayacak olanların dirilişi olacak---çünkü O böyle çağrılacak.
22 Ve şimdi, bütün peygamberlerin ve onların sözlerine inanan herkesin, yani Tanrı'nın emirlerini yerine getirmiş olan herkesin dirilişi ilk dirilişte meydana gelecek; bu yüzden onlar ilk dirilenlerdir.
23 Onlar kendilerini fidye ile kurtaran Tanrı'nın yanında yaşamak için dirileceklerdir; böylece ölümün bağlarını koparan Mesih'in aracılığıyla sonsuz yaşama kavuşacaklardır.
24 Ve ilk dirilişte yer alacak olanlar bunlardır; ve Mesih gelmeden önce kendilerine kurtuluş bildirilmediği için her şeyden habersiz ölenler bunlardır. Ve böylece Rab bu insanların geri getirilmesini sağlar; ve onlar ilk dirilişte yer alacaktır ya da Rab tarafından fidye ile kurtarılarak sonsuz yaşama kavuşacaklardır.
25 Ve küçük çocuklar da sonsuz yaşama kavuşacaklardır.
26 Fakat işte ve Tanrı'dan korkun ve O'nun önünde titreyin; çünkü titremeniz gerekir; çünkü Rab kendisine baş kaldırıp günahlarında ölenlerin hiçbirini fidye ile kurtarmaz; evet, dünya başladığından beri günahları içinde ölüp giden, Tanrı'ya bile bile baş kaldıran ve Tanrı'nın emirlerini bilip onları yerine getirmeyenlerin hiçbiri ilk dirilişte yer almayacaktır.
27 Bu yüzden titremeniz gerekmez mi? Çünkü böyleleri için kurtuluş yoktur; çünkü Rab böylelerini fidye ile kurtarmaz; evet, Rab böylelerini fidye ile kurtaramaz; çünkü kendi kendisini inkâr edemez; çünkü hakkını isteyen adaleti inkâr edemez.
28 Ve şimdi size, Rab'bin kurtarışının her ulusa, sülaleye, dile ve halka ilan edileceği zaman gelecektir, diyorum.
29 Evet, Rab, bekçilerin seslerini yükselterek hep bir ağızdan şarkılar söyleyecekler; çünkü Rab'bin, Sion'u geri getirdiğini gözleriyle görecekler.
30 Ey Yeruşalem harabeleri sevinin! Hep bir ağızdan ezgiler söyleyin; çünkü Rab halkını teselli etti; Yeruşalem'i fidye ile kurtardı.
31 Rab bütün ulusların gözü önünde kutsal kolunu sıvadı; ve dünyanın her ucu Tanrımızın kurtarışını görecek.
16. BÖLÜM
Tanrı, insanları kaybolmuş ve düşmüş hallerinden fidye ile kurtarır---Bedensel olanlar sanki fidye ile hiç kurtuluş yokmuş gibi kalırlarMesih dirilişi gerçekleştirerek sonsuz yaşam ya da sonsuz laneti getirir. m.ö. tahminen 148 yılı. Ve şimdi, öyle oldu ki Abİnadİ bu sözleri konuştuktan sonra, elini uzatıp şöyle dedi: Gün gelecek herkes Rab'bin kurtuluşunu görecektir; her ulusun, her sülalenin, her dilin ve her halkın göz göze geleceği ve Tanrı'nın önünde O'nun yargılarının doğru olduğunu itiraf edeceği zaman gelecektir.
2 Ve o zaman kötüler dışarıya atılacak ve ağlayıp dövünmeye, bağırıp dişlerini gıcırdatmaya nedenleri olacak; ve bu Rab'bin sesine kulak vermedikleri için böyle olacak; bu yüzden, Rab onları fidye ile kurtarmayacak.
3 Çünkü onlar bedensel ve şeytanidir; ve şeytanın onların üzerinde gücü vardır; evet, hatta ilk anne ve babamızı aldatan o yaşlı yılan, onların düşmelerine neden olup bütün insanlığın da bedensel, şehvet düşkünü, şeytani olmasına, kötüyü iyiden ayırmasını bilerek şeytana boyun eğmelerine neden olmuştur.
4 Böylece bütün insanlık kaybolmuştur; ve işte, Tanrı kendi halkını kaybolmuş ve düşmüş hallerinden fidye ile kurtarmasaydı, insanlık sonsuza dek kaybolmuş olurdu.
5 Fakat şunu hatırlayın ki bedensel tabiatında kalmakta direnen ve Tanrı'ya karşı günah ve isyan yolunda yürümeye devam eden düşmüş halinde kalır ve şeytan onun üzerinde tüm güce sahiptir. Bu yüzden, sanki fidye ile kurtuluş olmamış gibi, Tanrı'ya düşman kesilir; ve şeytan da Tanrı'nın bir düşmanıdır.
6 Ve şimdi Mesih dünyaya gelmemiş olsaydıolacakları sanki şimdiden olmuş gibi söylüyorumfidye ile kurtuluş olamazdı.
7 Ve mezar zafer kazanmasın ve ölümün dikeni olmasın diye Mesih ölülerin arasından dirilmeseydi ya da ölüm bağlarını koparmasaydı, hiçbir diriliş olamazdı.
8 Fakat bir diriliş vardır; bu yüzden mezar yenik düşmüş ve ölümün dikeni ise Mesih'le yutulmuştur.
9 O dünyanın ışığı ve canıdır; evet, sonsuza dek sürecek, hiç söndürülemeyecek bir ışıktır; evet ve aynı zamanda sonsuz yaşamdır, öyle ki artık ölüm olmayacaktır.
10 Hatta bu ölümlülük ölümsüzlüğe, bu çürüklük çürümezliğe bürünecek ve yaptığı iyi işlerin iyi ya da kötü oluşuna göre Tanrı tarafından yargılanmak üzere O'nun yargı kürsüsü önüne çıkarılacaktır---
11 Eğer yaptığı işler iyiyse sonsuz yaşam ve mutluluk dirilişine, eğer kötüyse sonsuz lanet dirilişine kavuşacaklardır; onları kendisine bağlayan şeytana teslim edileceklerdir ki, bu lanetlenmektir---
12 Kendi bedensel istekleri ve arzuları doğrultusunda giderek, merhametin kolları kendilerine açılmışken Rab'bi hiç çağırmadılar; çünkü merhametin kolları onlara doğru açılmıştı, ama onlar bunu istemediler; kötülüklerinden dolayı uyarıldıkları halde kötülüklerini yine de bırakmadılar; ve tövbe etmeleri emredildiği halde yine de tövbe etmek istemediler.
13 Ve şimdi, titreyip günahlarınızdan tövbe etmeniz ve yalnızca Mesih'te ve O'nun aracılığıyla kurtulabileceğinizi hatırlamanız gerekmez mi?