Mormon kitabi isa mesih hakkinda başka bir taniklik



Yüklə 4,31 Mb.
səhifə20/57
tarix26.07.2018
ölçüsü4,31 Mb.
#58363
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   57
14 Bu yüzden Musa yasasını öğretirseniz, bu yasanın ileride olacakların bir gölgesi olduğunu da öğretin.
15 Onlara, fidye ile kurtuluşun Sonsuz Baba'nın ta kendisi olan Rab Mesih'in aracılığıyla geleceğini öğretin. Amin.

17. BÖLÜM


Alma, Abinadi'nin sözlerine inanır ve onları yazarAbinadi yanarak can verirKendisini öldürenlerin ateşte yanacağını ve hastalıklara yakalanacağını peygamberlik eder. m.ö. tahminen 148 yılı.
Ve şimdi öyle oldu ki Abİnadİ bu sözlerini bitirince, kral rahiplere onu alıp götürmelerini ve öldürtmelerini emretti.
2 Ancak, rahiplerin arasında Alma adında, Nefi soyundan biri vardı. Ve o genç bir adamdı ve Abinadi'nin söylediği sözlere inanmıştı; çünkü Abinadi'nin yüzlerine vurduğu kötülükleri biliyordu; bu yüzden Abinadi'ye kızmaması, onu serbest bırakıp huzur içinde gitmesine izin vermesi için krala yalvarmaya başladı.
3 Fakat kral daha da öfkelenerek Alma'yı aralarından dışarı attırdı ve onu öldürmeleri için hizmetkârlarını arkasından gönderdi.
4 Fakat Alma onların önünden kaçıp saklandı; öyle ki onu bulamadılar. Ve günlerce ortaya çıkmayan Alma, Abinadi'nin söylediği bütün sözleri yazdı.
5 Ve öyle oldu ki kral, nöbetçilerine Abinadi'nin çevresini sarmalarını ve onu yakalamalarını emretti; ve nöbetçiler Abinadi'yi bağlayıp hapse attılar.
6 Ve üç gün sonra, kral rahiplerine danışarak onu yine huzuruna getirtti.
7 Ve ona şöyle dedi: Abinadi, seni suçlayacak bir neden bulduk ve sen ölümü hak ettin.
8 Çünkü sen, Tanrı'nın kendisinin insançocukları arasına geleceğini söyledin; ve şimdi bu yüzden, benim ve halkımla ilgili söylemiş olduğun kötü sözlerin hepsini geri almazsan idam edileceksin.
9 Şimdi Abinadi ona şöyle dedi: Sana derim ki, bu halkla ilgili sana söylediğim sözleri geri almayacağım, çünkü onlar doğrudur; ve bunların gerçek olduğunu bilesiniz diye size bile bile yakalandım.
10 Evet ve hatta ölünceye kadar acı çeksem bile sözlerimi geri almayacağım ve bu sözler size karşı tanıklık edecektir. Ve eğer beni öldürürseniz, masum kanı dökmüş olacaksınız ve bu da son günde size karşı tanıklık edecektir.
11 Ve şimdi Kral Nuh, söylediklerinden korktuğu için, onu salıvermek üzereydi; çünkü Tanrı'nın yargılarının üzerine geleceğinden korkuyordu.
12 Fakat rahipler ona karşı seslerini yükselterek onu suçlamaya başladılar. AKrala hakaret etti!@ dediler. Bu yüzden kralı ona karşı öfkelendirdiler ve kral da öldürülmesi için onu ellerine teslim etti.
13 Ve öyle oldu ki Abinadi'yi tutup bağladılar ve derisini odunlarla, evet, ölünceye kadar yaktılar.
14 Ve şimdi alevler onu yakmaya başladığında, Abinadi onlara şöyle diyerek haykırdı:
15 İşte, bu yaptığınız gibi, öyle olacak ki soyunuz da birçok kişiye benim çektiğim acıları çektirecek, hatta yanarak ölmenin acısını çektirecek; ve bu, Tanrıları Rab'bin kurtarışına inandıkları için olacak.
16 Ve öyle olacak ki kötülükleriniz yüzünden her çeşit hastalığa tutulup korkunç sıkıntılar çekeceksiniz.
17 Evet ve her yandan vurulacaksınız ve vahşi, yırtıcı hayvanların kovaladığı şaşkın bir sürü gibi oraya buraya sürülüp dağıtılacaksınız.
18 Ve o gün peşinize düşülecek ve düşmanlarınızın eline geçeceksiniz; ve işte o zaman benim çektiğim acıları siz de çekeceksiniz, yanarak ölmenin acısını çekeceksiniz.
19 Tanrı, halkını öldürenlerden öcünü böyle alır. Ya Rab, ruhumu kabul et!
20 Ve şimdi, Abinadi bu sözleri söyler söylemez öldü, yanarak can verdi; evet, Tanrı'nın emirlerini inkâr etmek istemediği için idam edildi, sözlerinin gerçekliğini de ölümüyle mühürlemiş oldu.

18. BÖLÜM


Alma gizlice vaaz verirVaftiz antlaşmasını bildirir ve Mormon sularında vaftiz ederMesih'in Kilisesi'ni kurar ve rahipler atarRahipler çalışarak geçimlerini sağlar ve halka öğretirlerAlma ile halkı, Kral Nuh'tan kaçıp çöle giderler. m.ö. tahminen 147--145 yılları.
Ve şimdi, öyle oldu ki Kral Nuh'un hizmetkârlarından kaçan Alma, günahlarından ve kötülüklerinden tövbe etti ve gizlice halkın arasına girerek Abinadi'nin sözlerini öğretmeye başladı.
2 Evet, ileride olacaklar hakkında ve ayrıca Mesih'in gücü ve acıları ve ölümü ve O'nun dirilişi ve göğe yükselişiyle gerçekleşecek olan ölülerin dirilişi ve insanların fidye ile kurtuluşu hakkında öğretmeye başladı.
3 Ve sözünü dinlemek isteyen herkese öğretti. Ve kralın haberi olmasın diye onlara gizlice öğretiyordu. Ve birçokları onun sözlerine inandı.
4 Ve öyle oldu ki ona inananların hepsi, adını kraldan almış olan ve ülkenin sınırlarında bulunan Mormon adında bir yere gittiler; burası bazı zamanlar veya bazı mevsimlerde vahşi hayvanlarla dolu olurdu.
5 Şimdi, Mormon'da duru suyu olan bir kaynak vardı ve Alma oraya sığınıyordu; suyun yakınında küçük ağaçlardan bir koruluk vardı, gündüzleri kralın aramalarından orada saklanıyordu.
6 Ve öyle oldu ki ona inananların hepsi, sözlerini dinlemek için oraya gidiyorlardı.
7 Ve öyle oldu ki günler sonra Mormon denilen yerde, Alma'nın sözlerini dinlemek üzere büyük bir kalabalık toplandı. Evet, Alma'nın sözlerine inananların hepsi onu dinlemek için bir araya toplanmıştı. Ve Alma onlara öğretti ve onlara tövbe, fidye ile kurtuluş ve Rab'be iman konularında vaaz verdi.
8 Ve öyle oldu ki onlara şöyle dedi: İşte burası Mormon suları (çünkü orası böyle biliniyordu) ve şimdi, siz Tanrı'nın ağılına katılmayı ve O'nun halkı olarak çağrılmayı arzu ediyorsanız ve çektiğiniz yüklerin hafiflemesi için birbirinizin yükünü taşımaya hevesliyseniz;
9 Evet ve yas tutanlarla birlikte yas tutmaya, evet ve teselli olmaya ihtiyacı olanları teselli etmeye ve her zaman ve her şeyde ve olabileceğiniz her yerde, hatta ölünceye kadar Tanrı'nın tanıkları olarak durmaya hevesliyseniz, böylece Tanrı tarafından fidye ile kurtarılabilir ve ilk dirilişte dirilecek olanların arasında sayılabilirsiniz; böylece sonsuz yaşama kavuşabilirsiniz---
10 Şimdi size söylüyorum, eğer yüreklerinizin arzusu buysa, Ruhu'nu üzerinize daha bol dökebilmesi için Rab'be hizmet edeceğinize ve O'nun emirlerini tutacağınıza dair O'nunla bir antlaşmaya girdiğinizin kanıtı olarak O'nun adıyla vaftiz olmaya neden karşı çıkıyorsunuz?
11 Ve şimdi halk bu sözleri duyunca sevinçle el çırparak: AYüreklerimizin arzusu budur!@ diye haykırdı.
12 Ve şimdi öyle oldu ki Alma en başta olanlardan biri olan Helam'ı yanına alarak ilerledi, suya inip durdu ve şu sözleri haykırdı: Ya Rab, Ruhu'nu hizmetkârının üzerine dök ki kutsal bir yürekle bu işi yapabilsin.
13 Ve Alma, bu sözleri söyledikten sonra, Rab'bin Ruhu onun üzerindeydi ve Alma şöyle dedi: Helam, her şeye gücü yeten Tanrı'dan aldığım yetkiyle, bu ölümlü bedende ölünceye kadar O'na hizmet edeceğine dair bir antlaşmaya girdiğinin kanıtı olarak seni vaftiz ediyorum; ve Rab'bin Ruhu üzerine dökülsün ve Rab, dünyanın kuruluşundan beri hazırlamış olduğu Mesih'in fidye ile kurtarışı aracılığıyla sana sonsuz yaşamı bağışlasın.
14 Ve Alma bu sözleri söyledikten sonra hem kendisi hem de Helam suya gömüldüler ve Ruh'la dolu olarak kalkıp sevinçle sudan çıktılar.
15 Ve Alma yine bir başkasını aldı ve ikinci kez suya girerek onu da ilki gibi vaftiz etti; yalnız bu sefer kendisi suya dalmadı.
16 Ve bu şekilde Mormon denilen yere gelmiş olan herkesi vaftiz etti; ve onların sayısı iki yüz dört candı; evet ve onlar Mormon sularında vaftiz olarak Tanrı'nın lütfuyla doldular.
17 Ve o zamandan itibaren, Tanrı'nın Kilisesi ya da Mesih'in Kilisesi diye adlandırıldılar. Ve öyle oldu ki Tanrı'nın gücü ve yetkisiyle vaftiz edilen herkes O'nun Kilisesi'ne katıldı.
18 Ve öyle oldu ki Alma, Tanrı'dan aldığı yetkiyle rahipler atadı; hatta onlara Tanrı'nın Krallığı ile ilgili konularda ders vermeleri ve vaaz vermeleri için aralarındaki her elli kişinin başına bir rahip atadı.
19 Ve onlara kendi öğrettiklerinin ve kutsal peygamberlerin ağzından söylenmiş olan sözlerin dışında hiçbir şey öğretmemelerini emretti.
20 Evet, hatta tövbe ve halkını fidye ile kurtarmış olan Rab'be imanın dışında hiçbir şey öğretmemelerini emretti.
21 Ve birbirleriyle çekişmemelerini, ama aynı gözle ileriye bakmalarını, tek inanç ve tek vaftizle gönüllerini sevgi ve birlik içinde birleştirmelerini emretti.
22 Ve onlara böyle vaaz etmelerini buyurdu. Ve böylece Tanrı'nın çocukları oldular.
23 Ve onlara sebt gününe dikkat edip o günü kutsal tutmalarını ve ayrıca her gün de Tanrıları Rab'be şükretmelerini emretti.
24 Ve ayrıca atamış olduğu rahiplerin de geçimlerini sağlamak için kendi elleriyle çalışmaları gerektiğini emretti.
25 Ve haftanın bir günü bir araya toplanıp halka öğretmek ve Tanrıları Rab'be ibadet etmek için ayrılmıştı; ve ayrıca ellerinden geldiği kadar sık sık bir araya geleceklerdi.
26 Ve rahipler geçimlerini sağlamak için halka yük olmayacaktı; ama çalışmaları karşılığında Tanrı'nın lütfunu elde ederek Ruh'ta güçleneceklerdi; Tanrı hakkında bilgi sahibi olarak Tanrı'nın gücü ve yetkisiyle öğretebileceklerdi.
27 Ve Alma, Kilise halkından olanların mallarını vermelerini emretti; her biri sahip olduğu ölçüde verecekti; malı çok olan çok verecek ve malı az olandan az istenecekti; ve malı olmayana ise verilecekti.
28 Ve böylece kendi özgür istekleri ve Tanrı'ya karşı duydukları iyi arzularıyla yardıma ihtiyacı olan rahiplere, evet ve muhtaçlara, çıplak canlara mallarından vereceklerdi.
29 Ve Alma, Tanrı'dan emir alarak onlara bunu söyledi; ve onlar da Tanrı'nın önünde doğru bir şekilde yürüdüler; ihtiyaçlarına ve isteklerine göre birbirlerine hem maddi, hem de ruhsal yönden yardım ettiler.
30 Ve şimdi öyle oldu ki bütün bunlar Mormon'da, evet, Mormon sularının yanında, Mormon sularının yanında ki ormanda oluyordu; evet, Mormon yeri, Mormon suları, Mormon ormanı, bunlar Fidye ile Kurtarıcıları'nın bilgisine orada kavuşmuş olanların gözünde ne güzeldir; evet ve onlar da ne kadar kutsanmışlardır, çünkü onlar sonsuza dek Rab'bi öven ilahiler söyleyeceklerdir.
31 Ve bunlar kral öğrenmesin diye ülkenin sınırında oluyordu.
32 Fakat işte, öyle oldu ki halk arasında bir kıpırtı olduğunu sezen kral, onları gözetlemeleri için hizmetkârlarını gönderdi. Bu yüzden Rab'bin sözünü duymak için toplandıkları bir gün, kral onları keşfetti.
33 Ve şimdi kral, Alma'nın, halkı kendisine karşı ayaklanmaya kışkırttığını söyledi; bu yüzden onları yok etmek üzere ordusunu gönderdi.
34 Ve öyle oldu ki Alma'ya ve Rab'bin halkına kralın ordusunun geldiği bildirildi; bunun üzerine çadırlarını ve ailelerini alarak çöle gittiler.
35 Ve sayıları yaklaşık dört yüz elli candı.

19. BÖLÜM


Gideyon Kral Nuh'u öldürmeye çalışırLamanlılar ülkeyi istila ederlerKral Nuh yanarak ölürLimhi haraç ödeyen bir kral olarak hüküm sürer. m.ö. tahminen 145--121 yılları.
Ve öyle oldu ki Rab'bİn halkını arayan kralın ordusu eli boş döndü.
2 Ve şimdi işte, kralın kuvvetleri azaldığı için sayıları azdı ve geriye kalan halk da bölünmeye başlamıştı.
3 Ve azınlıkta kalan taraf krala gözdağı verici sözler söylemeye başladı ve aralarında büyük bir çekişme başladı.
4 Ve şimdi aralarında Gideyon adında biri vardı; ve o güçlü bir adamdı ve krala düşmandı; bu yüzden kılıcını çekerek öfkeyle kralı öldüreceğine yemin etti.
5 Ve öyle oldu ki Gideyon kralla dövüştü ve kral yenileceğini anlayınca oradan kaçtı; ve koşarak tapınağın yanındaki kuleye çıktı.
6 Ve Gideyon onun peşinden gitti ve kralı öldürmek için kuleye çıkmak üzereydi; ve kral çevresine bakınıp Şemlon ülkesine doğru göz attı; ve işte, Lamanlılar'ın ordusu ülke sınırlarından içeri giriyordu.
7 Ve şimdi kral can korkusuyla şöyle bağırdı: Gideyon, canımı bağışla! Lamanlılar üzerimize yürüyor ve bizi yok edecekler; evet, halkımı yok edecekler.
8 Ve şimdi halk kralın umurunda bile değildi; o kendi canını düşünüyordu; yine de Gideyon onun canını bağışladı.
9 Ve kral halka Lamanlılar'dan kaçmalarını emretti ve kendisi de önlerinden gitti; ve onlar eşleri ve çocuklarıyla birlikte çöle kaçtılar.
10 Ve öyle oldu ki Lamanlılar onların peşlerinden gittiler ve yetişip onları öldürmeye başladılar.
11 Şimdi öyle oldu ki kral bütün erkeklere eşlerini ve çocuklarını bırakıp Lamanlılar'dan kaçmalarını emretti.
12 Şimdi birçokları eşlerini ve çocuklarını bırakmak istemedi, ama onların yanında kalıp birlikte ölmeyi tercih ettiler. Ve geri kalanlarsa, eşlerini ve çocuklarını bırakıp kaçtılar.
13 Ve öyle oldu ki eşleri ve çocuklarıyla kalanlar, kendilerini öldürmemelerini Lamanlılar'dan rica etsinler diye güzel kızlarını önden gönderdiler.
14 Ve öyle oldu ki Lamanlılar onlara acıdılar, çünkü kadınlarının güzelliğiyle büyülenmişlerdi; .
15 Bu yüzden Lamanlılar onların canlarını bağışladılar ve onları tutsak edip gerisingeri Nefi ülkesine götürdüler; ve Kral Nuh'u Lamanlılar'ın eline teslim edip, mallarını, teslim etmek, hatta sahip oldukları her şeyin yarısını, altınlarının ve gümüşlerinin ve bütün değerli eşyalarının yarısını onlara teslim etmek şartıyla ülkeyi mülk edinmeleri için onlara bağışladılar; ve her yıl Laman Kralı'na böyle haraç ödemek zorundaydılar.
16 Ve şimdi tutsak edilenlerin arasında adı Limhi olan kralın oğullarından birisi de vardı.
17 Ve şimdi Limhi babasının öldürülmesini istemiyordu; ancak kendisi doğru bir kişi olduğu için babasının kötülüklerini bilmeyecek kadar cahil değildi.
18 Ve öyle oldu ki Gideyon, kralı ve yanındakileri arayıp bulmaları için çöle gizliden adamlar gönderdi. Ve öyle oldu ki çölde, kral ve rahipleri dışında bütün halkla karşılaştılar.
19 Şimdi onlar Nefi ülkesine döneceklerine dair yürekten ant içmişlerdi; ve eğer eşleriyle çocukları ve onların yanında kalanlar öldürülmüşse, onların öçlerini almaya çalışacak ve onlarla birlikte yok olup gideceklerdi.
20 Ve kral onlara geri dönmemelerini emretti; ve onlar da krala öfkelenip acı çekmesi için onu yakarak öldürdüler.
21 Ve rahipleri de yakalayıp öldürmek istedilerse de rahipler onların önünden kaçtı.
22 Ve öyle oldu ki Nefi ülkesine dönmek üzereyken Gideyon'un adamlarıyla karşılaştılar. Ve Gideyon'un adamları, eşleriyle çocuklarının başına gelen her şeyi onlara anlattılar; ve ellerindeki her şeyin yarısını Lamanlılar'a haraç olarak vermeleri koşuluyla Lamanlılar'ın ülkeyi ele geçirmelerine izin verdiklerini söylediler.
23 Ve halk Gideyon'un adamlarına kralı öldürdüklerini ve rahiplerinin ise onlardan kaçıp çölün derinliklerine gittiklerini söyledi.
24 Ve öyle oldu ki tören bittikten sonra, çocuklarıyla eşlerinin öldürülmediğine sevinerek Nefi ülkesine döndüler ve krala ne yaptıklarını Gideyon'a anlattılar.
25 Ve öyle oldu ki Laman kralı, halkının onları öldürmeyeceğine dair onlara yemin etti.
26 Ve kralın oğlu olan ve halk tarafından krallığın ona verildiği Limhi de halkının sahip olduğu her şeyin yarısını haraç olarak ona ödeyeceğine dair Laman Kralı'na yemin etti.
27 Ve öyle oldu ki Limhi krallığı kurmaya ve halkı arasında huzuru sağlamaya başladı.
28 Ve Laman kralı, Limhi halkının çöle kaçmasını önlemek ve onları ülkede tutmak için ülkenin her yanına muhafızlar yerleştirdi; ve muhafızlarının geçimini Nefililer'den aldığı haraçla sağladı.
29 Ve şimdi Kral Limhi, krallığında iki yıl boyunca sürekli barışı sağladı; öyle ki Lamanlılar onları rahatsız etmediler ve öldürmeye kalkışmadılar.
20. BÖLÜM
Lamanlılar'ın kızlarından bazıları Nuh'un rahipleri tarafından kaçırılırLamanlılar, Limhi ile halkına karşı savaş açarLamanlı orduları geri püskürtülür ve yatıştırılırlar. m.ö. tahminen 145--123 yılları.
Şİmdİ Şemlon'da Lamanlılar'ın kızlarının şarkı söyleyip dans etmek ve eğlenmek için bir araya toplandıkları bir yer vardı.
2 Ve öyle oldu ki bir gün içlerinden bazıları şarkı söyleyip dans etmek üzere bir araya geldiler.
3 Ve şimdi Kral Nuh'un rahipleri, Nefi şehrine dönmeye utandıklarından, evet ve halkın kendilerini öldürmesinden korktuklarından, bu yüzden eşlerinin ve çocuklarının yanına dönmeye cesaret edemiyorlardı.
4 Ve çölde kalırken Lamanlılar'ın kızlarını fark eden rahipler gizlenip onları gözetlediler;
5 Ve dans etmek için birkaçı toplandığı bir vakit, rahipler gizlendikleri yerden çıktılar ve kızları yakalayıp onları çöle kaçırdılar; evet, Lamanlılar'ın kızlarından yirmi dördünü çöle götürdüler.
6 Ve öyle oldu ki kızlarının kayıp olduğunu fark eden Lamanlılar, Limhi halkına öfkelendiler; çünkü bunu yapanın Limhi halkı olduğunu sanıyorlardı.
7 Bu yüzden ordularını gönderdiler; evet, kralın kendisi de halkın önünde gitti; ve Limhi halkını yok etmek için Nefi ülkesine çıktılar.
8 Ve şimdi Limhi onları kuleden görmüştü; hatta savaş için yaptıkları bütün hazırlıkları kuleden gördü; bu yüzden halkını bir araya toplayıp tarlalarda ve ormanlarda Lamanlılar için pusu kurdu.
9 Ve öyle oldu ki Lamanlılar gelir gelmez, Limhi halkı bekledikleri yerlerden çıkıp onların üzerine saldırdılar ve onları katletmeye başladılar.
10 Ve öyle oldu ki çok çetin bir savaş oldu, çünkü avına saldıran aslanlar gibi vuruştular.
11 Ve öyle oldu ki Limhi halkı Lamanlılar'ı önlerinden kovalamaya başladı; oysa Lamanlılar'ın yarısı kadar bile değillerdi; ama canları, eşleri ve çocukları için savaşıyorlardı; bu yüzden canla başla ejderhalar gibi çarpıştılar.
12 Ve öyle oldu ki Lamanlılar'ın kralını onların ölüleri arasında buldular; henüz ölmemişti, ama yaralıydı ve yerde bırakılmıştı; halkı öylesine hızlı kaçmıştı.
13 Ve kralı kaldırıp yaralarını sardılar ve onu Kral Limhi'nin önüne getirip: Aİşte, Lamanlılar'ın kralı!@ dediler. Yaralanıp Lamanlı ölülerin arasına düşmüş ve onu bırakıp kaçmışlar; ve işte, biz onu senin huzuruna getirdik; ve şimdi onu öldürelim.
14 Ama Limhi onlara: AÖldürmeyin, onu buraya getirin de göreyim!@ dedi. Ve onlar kralı getirdiler. Ve Limhi ona şöyle dedi: Seni halkıma karşı savaş açmaya iten neden nedir? Görüyorsun, halkım sana verdiğim yemini bozmadı; öyleyse sen halkıma verdiğin yemini neden bozdun?
15 Ve şimdi kral: AYemini bozdum, çünkü senin halkın benim halkımın kızlarını kaçırdı; bu yüzden, öfkelenerek halkıma senin halkına karşı savaşmalarını emrettim!@ dedi.
16 Ve şimdi Limhi'nin olup bitenden haberi bile yoktu. Onun için krala: AHalkım arasında sorup soruşturacağım ve bunu kim yapmışsa ölecek!@ dedi. Bu yüzden halkın arasında arama yapılmasını emretti.
17 Şimdi kralın yüzbaşısı olan Gideyon bunları duyunca kralın yanına çıkıp ona: ARica ederim vazgeçin, bu halkın arasında arama yapmayın ve bunu onların üzerine yüklemeyin!@ dedi.
18 Çünkü bu halkın ortadan kaldırmak istediği rahipleri, babanızın rahiplerini hatırlamıyor musunuz? Ve onlar çölde değil midir? Ve Lamanlılar'ın kızlarını çalanlar onlar değil midir?
19 Ve şimdi, işte ve bu şeyleri krala da söyle ki, halkına konuşsun; bize karşı öfkeleri yatışsın; çünkü işte üzerimize saldırmak için şimdiden hazırlanıyorlar; ve işte bizim sayımız ise çok az.
20 Ve işte, kalabalık ordularıyla geliyorlar ve kral onları bize karşı yatıştırmazsa, hepimiz yok olup gideceğiz.
21 Çünkü Abinadi'nin bize karşı peygamberlik ettiği sözleri yerine gelmiyor mu---ve bütün bunlar Rab'bin sözlerine dinlemeyip kötülüklerimizden dönmediğimiz için olmadı mı?
22 Ve şimdi gelin kralı yatıştıralım ve ona ettiğimiz yemini tutalım; çünkü tutsak olmak canımızı yitirmekten iyidir; öyleyse bu kadar çok kan dökülmesine bir son verelim.
23 Ve şimdi Limhi, babasıyla ve çöle kaçan rahiplerle ilgili her şeyi krala anlattı; ve onların kızlarını rahiplerin kaçırdığını ileri sürdü.
24 Ve öyle oldu ki kral yatışarak onun halkıyla barıştı ve onlara: ASilahsız olarak halkımı karşılamaya çıkalım; ve size yemin ederek söz veriyorum ki halkım halkınıza el kaldırmayacak!@ dedi.
25 Ve öyle oldu ki silahlarını bırakarak kralın ardınca yürüdüler ve Lamanlılar'la karşılaşmaya gittiler. Ve öyle oldu ki Lamanlılar'la karşılaştılar ve Lamanlılar'ın kralları onların önünde eğilerek, Limhi halkı adına ricada bulundu.
26 Ve Limhi halkının silahsız olduğunu gören Lamanlılar merhamete gelerek onlarla barıştılar ve krallarıyla beraber barış içinde kendi ülkelerine döndüler.

21. BÖLÜM


Limhi halkı Lamanlılar tarafından vurulur ve yenilgiye uğratılır---Ammon'la karşılaşan Limhi halkı doğru inancı bulurAmmon'a yirmi dört Yared levhasından söz ederler. m.ö. tahminen 122--121 yılları.
Ve öyle oldu ki Limhi ve halkı, Nefi şehrine döndüler ve ülkede yeniden barış içinde yaşamaya başladılar.
2 Ve öyle oldu ki uzun bir süre sonra Lamanlılar Nefililer'e karşı kışkırtılıp öfkelendirilmeye başlandı ve oradan buradan ülke sınırları içine sızmaya başladılar.
3 Şimdi krallarının Limhi'ye vermiş olduğu yeminden dolayı onları öldürmeye cesaret edemiyorlardı; ama onların yanağına tokadı vuruyor ve onların üzerindeki yetkilerini kullanıyorlardı; ve sırtlarına ağır yükler vurup onları dilsiz bir eşek gibi istedikleri yere sürüklüyorlardı---
4 Evet, bütün bunlar Rab'bin sözü yerine gelsin diye oldu.
5 Ve şimdi Nefililer'in çektiği sıkıntılar büyüktü ve Lamanlılar'ın elinden kendilerini kurtarabilmeleri imkansızdı; çünkü Lamanlılar onları her yandan kuşatmışlardı.
6 Ve öyle oldu ki halk çektikleri sıkıntılardan dolayı krala söylenmeye başladı; ve gidip onlara karşı savaşmak istiyorlardı. Ve yakınmaları ile kralı son derecede üzdüler; bu yüzden diledikleri gibi davranmalarına izin verdi.
7 Ve halk yeniden toplanıp silahlarını kuşandı ve Lamanlılar'ı ülkelerinden kovmak için harekete geçtiler.
8 Ve öyle oldu ki Lamanlılar onları yenip geri sürdüler, çoğunu da öldürdüler.
9 Ve Limhi halkı arasında büyük yas oldu, ağıtlar yakıldı; dul kadın kocası için, oğul ve kız babaları için ve kardeşler kardeşleri için ağladı.
10 Şimdi ülkede pek çok dul vardı ve yüreklerine düşen bu büyük Lamanlılar korkusu yüzünden her gün durmadan ağlıyorlardı.
11 Ve öyle oldu ki onların sürekli ağlayıp sızlamaları, geri kalan Limhi halkını Lamanlılar'a karşı kışkırtıp öfkelendirdi; ve bir kez daha savaşmaya gittilerse de büyük kayıplar vererek tekrar gerisingeri sürüldüler.
12 Evet, hatta üçüncü kez savaşa gittiler ve aynı şekilde bozguna uğratıldılar; ve sağ kalanlar yeniden Nefi şehrine döndüler.
13 Ve kendilerini yerlere varıncaya kadar alçaltarak tutsaklığın boyunduruğuna girdiler; dövülmeye, oradan oraya sürüklenmeye ve düşmanlarının keyfince sırtlarına ağır yük vurulmasına boyun eğdiler.
14 Ve onlar alçakgönüllüğün derinliklerine kadar kendilerini alçalttılar; ve var güçleriyle Tanrı'ya yakardılar; evet, içine düştükleri sıkıntılardan kendilerini kurtarması için bütün gün Tanrı'larına yakardılar.
15 Ve şimdi Rab işledikleri kötülükler yüzünden seslerini duymakta ağır davranıyordu; yine de seslerini işitip Lamanlılar'ın yüreklerini yumuşatmaya başladı; öyle ki Lamanlılar, onların yükünü azaltmaya başladılar; ne var ki, Rab onları tutsaklıktan kurtarmayı uygun bulmadı.
16 Ve öyle oldu ki ülkede yavaş yavaş zenginleşmeye, daha bol miktarda tahıl üretmeye ve sürüler ve büyükbaş hayvanlar beslemeye başladılar; öyle ki açlık çekmediler.
17 Şimdi çok fazla sayıda kadın vardı, erkeklerden daha çoktular; bu yüzden, Kral Limhi dul kadınlarla çocuklarının geçimini sağlayıp açlıktan ölmemeleri için, herkesin bir şeyler vermesini emretti; ve öldürülenlerin sayısı çok olduğu için bunu yaptılar.
18 Şimdi Limhi halkı ellerinden geldiği kadar birlik olup tahıllarını ve sürülerini korudular.
19 Ve şehir surları dışına çıktığında, kral bile kendi adamına muhafızları olmadan güvenmiyordu; herhangi bir şekilde Lamanlılar'ın eline düşmekten korkuyordu.
20 Ve Lamanlılar'ın kızlarını kaçırmakla başlarına bu büyük felâketi sarıp çöle kaçan rahipleri yakalamak umuduyla, kral halkına ülkenin her yanını gözetlemelerini buyurdu.
21 Çünkü onları yakalayıp cezalandırmak istiyorlardı; çünkü geceleyin Nefi ülkesine gelip tahıllarını ve değerli eşyalarından çoğunu götürmüşlerdi; bu yüzden Limhi halkı pusuya yattı.
22 Ve öyle oldu ki Ammon ve kardeşleri ülkeye gelinceye dek Lamanlılar ile Limhi halkı arasında yeni bir tatsızlık olmadı.
23 Ve kral muhafızlarıyla birlikte şehir dışına çıktığında Ammon ve kardeşlerini keşfetti ve onları Nuh'un rahipleri sanarak yakalattı; ellerini kollarını bağlatıp hapse attırdı. Ve Nuh'un rahipleri olsaydılar onları öldürtecekti.

Yüklə 4,31 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin