Mormon kitabi isa mesih hakkinda başka bir taniklik



Yüklə 4,31 Mb.
səhifə22/57
tarix26.07.2018
ölçüsü4,31 Mb.
#58363
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   57
20 Sen benim hizmetkârımsın ve Ben sonsuz yaşama kavuşacağına dair seninle antlaşma yapıyorum; ve sen bana hizmet edecek ve benim adımla ilerleyerek koyunlarımı bir araya toplayacaksın.
21 Ve sesimi duymak isteyen benim koyunum olacak ve onu Kilise'ye kabul edeceksin; ve Ben de onu kabul edeceğim.
22 Çünkü işte, bu benim Kilisem'dir; vaftiz olan herkes tövbe için vaftiz olacaktır. Ve her kimi kabul edersen, o benim adıma inanacak ve ben de onu cömertçe bağışlayacağım.
23 Çünkü, dünyanın günahlarını yüklenen benim; insanları yaratan benim; ve sonuna dek inanana sağımda yer bağışlayan benim.
24 Çünkü işte, onlar benim adımla çağrılacaklar; ve beni tanıyorlarsa, dirilecek ve sonsuza dek sağımda yerleri olacak.
25 Ve öyle olacak ki ikinci boru çaldığında, o zaman beni hiç tanımayanlar dirilip huzurumda duracaklar.
26 Ve o zaman benim, Tanrıları Rab olduğumu, Fidye ile Kurtaranları olduğumu bilecekler; ama Fidye ile kurtarılmayacaklardır.
27 Ve o zaman onlara kendilerini hiç tanımadığımı bildireceğim; ve onlar şeytan ve melekleri için hazırlanmış sonsuz ateşe gidecekler.
28 Bu yüzden sana derim ki sesimi duymak istemeyeni Kilisem'e kabul etmeyeceksin; çünkü son günde onu Ben de kabul etmeyeceğim.
29 Bu yüzden sana git ve bana karşı geleni işlediği günahlara göre yargıla diyorum; ve senin ve benim önümde günahlarını itiraf eder ve içtenlikle yürekten tövbe ederse, onu bağışlayacaksın; ve onu ben de bağışlayacağım.
30 Evet ve halkım ne zaman tövbe ederse, bana karşı işledikleri suçları bağışlayacağım.
31 Ve siz de birbirinizin suçlarını bağışlayacaksınız; çünkü, doğrusu size derim ki tövbe ettiğini söylediği zaman komşusunun suçunu bağışlamayan kişi kendisini suçlu duruma sokar.
32 Şimdi sana söylüyorum, git; ve kim günahlarından tövbe etmek istemiyorsa halkımın arasında sayılmayacak; ve bugünden başlayarak buna uyulacak.
33 Ve öyle oldu ki Alma bu sözleri işitince, onları unutmamak ve bu Kilise halkını Tanrı'nın emirlerine göre yargılayabilmek için hepsini yazdı.
34 Ve öyle oldu ki Alma gidip kötülük yaparken yakalananları Rab'bin sözü uyarınca yargıladı.
35 Ve günahlarından tövbe edip onları itiraf edenleri Kilise'nin halkı arasında saydı.
36 Ve günahlarını itiraf etmeyip kötülüklerinden tövbe etmeyenler ise, Kilise'nin halkı arasında sayılmadı ve onların adları kayıtlardan silindi.
37 Ve öyle oldu ki Alma, Kilise'nin bütün işlerini düzene soktu; ve Kilise'yle ilgili işlerde yine huzurlu ve oldukça başarılı olmaya başladılar; Tanrı'nın önünde doğru bir şekilde yürüdüler, birçok kişiye kapılarını açtılar ve birçok kişiyi vaftiz ettiler.
38 Ve şimdi bütün bunları Kilise'yi yöneten Alma ile görev arkadaşları yerine getirdi. Canla başla her konuda Tanrı'nın sözünü öğretiyorlar, her türlü sıkıntılara katlanıyorlar ve Tanrı'nın Kilisesi'ne üye olmayan herkes tarafından baskı görüyorlardı.
39 Ve kardeşlerini uyardılar; ve onların da her biri Tanrı sözü aracılığıyla günahlarına ya da işlemiş oldukları günahlara göre uyarıldılar; Tanrı tarafından durmadan dua etmeleri ve her durumda teşekkür etmeleri emredildi.

27. BÖLÜM


Mosiya baskıyı yasaklar ve eşitlik olmasını emrederGenç Alma ile Mosiya'nın dört oğlu Kilise'yi yıkmaya çalışırlarBir melek görünür ve onlara seçtikleri kötü yoldan vazgeçmelerini emrederAlma'nın dili tutulurKurtuluşa kavuşabilmek için bütün insanların yeniden doğması gereklidirAlma ile Mosiya'nın oğulları halka müjdeyi duyurur. m.ö. tahminen 100--92 yılları.
Ve şimdi öyle oldu ki inanmayanlar tarafından Kilise üzerine yapılan baskılar öyle artmıştı ki Kilise, bu konuda söylenmeye ve liderlerine yakınmaya başladılar; Alma'ya da yakındılar. Ve Alma konuyu kralları Mosiya'ya açtı. Ve Mosiya da rahiplerine danıştı.
2 Ve öyle oldu ki Kral Mosiya ülkenin her yanına duyuru göndererek inanmayanların, Tanrı'nın Kilisesi'ne üye olanların hiçbirine baskı yapmamasını emretti.
3 Ve bütün kiliselere aralarında hiçbir baskı olmaması ve bütün insanların arasında eşitlik olması için sıkı bir emir verildi;
4 Öyle ki gurur ve kibrin huzurlarını bozmasına izin vermemeliydiler; öyle ki herkes komşusunu kendisi gibi saymalı ve geçimini kendi eliyle sağlamalıydı.
5 Evet ve bütün rahipleri ve öğretmenleri hastalık ya da muhtaçlık gibi durumlar dışında kendi elleriyle çalışarak geçimlerini sağlamalıydı; ve bunları yerine getirdiklerinde, Tanrı'nın onlara lütfu çoğaldı.
6 Ve ülkede yeniden büyük bir barış ortamı doğdu; ve halkın sayısı giderek artmaya başladı ve yeryüzünün her tarafına dağılmaya başladılar; evet, kuzeyde ve güneyde, doğuda ve batıda, ülkenin her tarafında büyük şehirler ve köyler kurdular.
7 Ve Rab onları ziyaret etti ve refaha kavuşturdu; ve onlar kalabalık ve zengin bir halk oldular.
8 Şimdi Mosiya'nın oğulları inanmayanlar arasında sayılıyordu; ve Alma'nın oğullarından biri, babasının adını almış olan Alma da onların arasında sayılıyordu; buna rağmen Genç Alma çok kötü ve putperest bir adam oldu. Ve konuşmasını çok iyi biliyor ve halka çok pohpohlayıcı sözler söylüyordu; bu yüzden halkın çoğunu kendi kötülüklerinin aynısını yapmaya sürükledi.
9 Ve Tanrı'nın Kilisesi'nin ilerlemesine büyük bir engel oldu; halkın yüreğini çalarak halkın arasında anlaşmazlıkların çıkmasına neden oluyordu; Tanrı'nın düşmanına halkın üzerinde gücünü gösterme fırsatını veriyordu.
10 Ve şimdi öyle oldu ki Tanrı'nın Kilisesi'ni ortadan kaldırmak için dolaşıp dururken; Tanrı'nın, hatta kralın emirlerini hiçe sayarak, Kilise'yi ortadan kaldırmak ve Rab'bin halkını yoldan saptırmak istiyordu; bu amaçla Mosiya'nın oğullarıyla beraber gizlice işe koyulmuşlardı---
11 Ve size dediğim gibi, Tanrı'ya baş kaldırarak böyle dolaşıp dururlarken, işte, Rab'bin meleği onlara göründü; ve melek sanki bir bulutun içinde aşağıya indi; ve sanki gök gürültüsünü andıran bir sesle konuştu ve onların durduğu yerin sarsılmasına neden oldu;
12 Ve neye uğradıklarını şaşırarak yere serildiler ve meleğin kendilerine söylediği sözleri anlayamadılar.
13 Ancak melek yine haykırıp şöyle dedi: Alma, kalk ve öne çık! Niçin Tanrı'nın Kilisesi'ne zulmediyorsun? Çünkü Rab: ABu Kilise benimdir ve Ben, Kilisemi kuracağım; ve halkımın suçları dışında hiçbir şey Kilisemi yıkamayacaktır!@ dedi.
14 Ve yine, melek şöyle dedi: İşte Rab, halkının dualarını ve ayrıca hizmetkârının, baban Alma'nın dualarını işitti; çünkü baban gerçeğin bilgisine getirebilmen için senin adına büyük bir inançla dua etti; bu nedenle, ben de bu amaçla seni Tanrı'nın gücü ve yetkisine inandırmak için geldim, öyle ki kullarının duaları inançlarına göre cevaplanabilsin.
15 Ve şimdi işte, Tanrı'nın gücüne itiraz edebilir misin? Çünkü işte sesim yeri sarsmıyor mu? Ve üstelik karşında beni görmüyor musun? Ve ben, Tanrı tarafından gönderildim.
16 Şimdi sana derim ki: Git ve atalarının Helam ülkesindeki ve Nefi ülkesindeki tutsaklıklarını hatırla; ve Tanrı'nın onlar için ne büyük işler yaptığını hatırla; çünkü tutsaklık altındaydılar ve Tanrı onları kurtardı. Ve şimdi sana söylüyorum, Alma, yoluna git ve dışarı atılmayı kendin istesen bile bir daha Kilise'yi yıkmaya çalışma ki onların duaları cevaplanabilsin.
17 Ve şimdi öyle oldu ki meleğin Alma'ya söylediği son sözler bunlar oldu ve melek gitti.
18 Ve şimdi Alma'yla yanındakiler yeniden yere serildiler; çünkü büyük bir şaşkınlık içindeydiler; çünkü Rab'bin bir meleğini kendi gözleriyle görmüşlerdi ve onun sesi yeri sarsan gök gürültüsü gibiydi; ve Tanrı'nın gücünden başka hiçbir şeyin yeri sarsıp yaracak gibi titretemeyeceğini biliyorlardı.
19 Ve Alma öylesine şaşırmıştı ki dili tutuldu, ağzını açamaz oldu; evet ve hatta elini kıpırdatamayacak kadar güçsüzleşti; bu yüzden yanındakiler tarafından kaldırıldı ve yarı cansız vaziyette taşınıp babasının önüne getirildi.
20 Ve başlarına gelen her şeyi Alma'nın babasına anlattılar; ve babası, bütün bunların Tanrı'nın gücüyle olduğunu bildiğinden sevindi.
21 Ve Rab'bin, oğluna ve yanındakilere ne yaptığını görsünler diye, büyük bir kalabalığı oraya topladı.
22 Ve rahipleri de bir araya topladı; ve Alma'nın ağzını açıp konuşabilmesi ve bedeninin eski gücüne kavuşabilmesi için oruç tutup Tanrıları Rab'be dua etmeye başladılar---öyle ki halkın gözleri Tanrı'nın iyiliğini ve görkemini görüp bilmek üzere açılsın diye .
23 Ve öyle oldu ki iki gün iki gece oruç tutup dua ettikten sonra, Alma'nın gücü yerine geldi ve ayağa kalkıp rahatlamalarını söyleyerek onlarla konuşmaya başladı:
24 Çünkü, dedi o, ben günahlarımdan tövbe ettim ve Rab tarafından fidye ile kurtarıldım; işte Ruh'tan doğdum.
25 Ve Rab bana şöyle dedi: Bütün insanların, evet, erkek ve kadınların, bütün ulusların, sülalelerin, dillerin ve halkların yeniden doğması gerektiğine şaşırma; evet, Tanrı'dan doğmalı, bedensel ve düşmüş durumlarından doğruluk durumuna geçmelidirler; Tanrı tarafından fidye ile kurtarılarak O'nun oğulları ve kızları olacaklardır.
26 Ve böylece onlar yeniden yaratılmış olacaklar ve bunu yapmazlarsa, Tanrı'nın Krallığı'nı

asla miras alamazlar.


27 Size söylüyorum, bu böyle olmazsa onlar dışarı atılacaklardır; ve ben bunu atılmak üzere olduğum için biliyorum.
28 Yine de çok acı çekip ölüme yaklaştığım bir anda tövbe ettikten sonra, Rab merhametinden dolayı beni sonsuz ateşten çekip kurtarmayı uygun gördü; ve ben, Tanrı'dan doğdum.
29 Ruhum öd acılığından ve kötülük bağlarından fidye ile kurtarıldı. En karanlık çukurun dibindeydim; ama şimdi, Tanrı'nın olağanüstü ışığını görüyorum. Ruhum sonsuz acılar içinde eziyet çekiyordu; ama kurtarıldım ve ruhum artık acı çekmiyor.
30 Kurtarıcımı reddetmiş, atalarımız tarafından söylenilenleri inkâr etmiştim; ama şimdi, geleceğini ve yarattığı bütün varlıkları hatırlayacağını bilsinler diye, O kendini herkese gösterecektir.
31 Evet, O'nun önünde her diz çökecek ve her dil itiraf edecektir. Evet, hatta son günde bütün insanlar O'nun tarafından yargılanmak üzere durduklarında, işte o zaman O'nun Tanrı olduğunu kabul edeceklerdir; o zaman dünyada Tanrısız yaşayanlar sonsuz bir cezayla yargılanmanın adil olduğunu itiraf edecekler ve O'nun her şeyi gören gözünün bakışları altında titreyecek, ürperecek ve büzülecekler.
32 Ve şimdi öyle oldu ki Alma ile melek kendilerine göründüğünde onun yanında olanlar, o günden sonra halka öğretmeye başladılar; ülkeyi adım adım dolaşarak görüp duyduklarını herkese bildirdiler ve çektikleri sıkıntılara, inanmayanlar tarafından gördükleri büyük baskılara, hatta onların çoğundan dayak yemelerine rağmen, Tanrı'nın sözünü vaaz ettiler.
33 Fakat bütün bunlara rağmen, Kilise için büyük bir teselli kaynağı oldular; inançlarının doğru olduğunu göstererek, sabırla ve ağrılar çekerek onları Tanrı'nın emirlerini tutmaya teşvik ettiler.
34 Ve içlerinden dördü Mosiya'nın oğullarıydı; ve adları Ammon ve Harun ve Omner ve Himni idi; bunlar Mosiya'nın oğullarının adlarıydı.
35 Ve onlar bütün Zarahemla ülkesini bir baştan öbür başa dolaşıp Kral Mosiya'nın yönetimi altındaki bütün halkın arasına gittiler; Kilise'ye verdikleri bütün zararları onarmak için canla başla çalıştılar, bütün günahlarını itiraf ediyor, gördükleri her şeyi halka bildiriyor onları dinlemek isteyen herkese peygamberlikleri ve Kutsal Yazıları açıklıyorlardı.
36 Ve böylece birçok insanı gerçeğin bilgisine, evet, Fidye ile Kurtarıcı'larının bilgisine getirerek Tanrı'nın elinde bir araç oldular.
37 Ve onlara ne mutlu! Çünkü onlar barış ilan ettiler; iyilik müjdesini ilan ettiler; ve halka Rab'bin egemen olduğunu bildirdiler.

28. BÖLÜM


Mosiya'nın oğulları gidip Lamanlılar'a vaaz ederlerMosiya, Yared Levhaları'nı iki gören taşı kullanarak çevirir. m.ö. tahminen 92 yılı.


Şİmdİ öyle oldu ki Mosiya'nın oğulları bütün bunları yaptıktan sonra, yanlarına birkaç kişiyi alarak babaları Kral Mosiya'nın yanına döndüler ve seçtikleri adamlarla birlikte Nefi ülkesine gitmek için ondan izin istediler; duydukları şeyleri vaaz etmek ve kardeşleri Lamanlılar'a Tanrı sözünü iletmek istiyorlardı---
2 Böylelikle onları belki Tanrıları Rab'bin bilgisine getirebilir ve atalarının işledikleri kötülüklere inandırabilirlerdi; ve belki Nefililer'e karşı duydukları kinden onları kurtarır, Tanrıları Rab'de sevinç bulmalarını ve birbirlerine karşı dostça davranmalarını sağlarlardı; ve böylece Tanrıları Rab'bin onlara verdiği bütün bu topraklarda artık çekişmezlik olmazdı.
3 Şimdi kurtuluşun tüm insanlara duyurulmasını istiyorlardı, çünkü bir tek insan canının yok olmasına gönülleri razı olmuyordu; evet, bir tek canın sonsuz işkenceyi çekmek zorunda kalacağı düşüncesi bile onları sarsıp titretiyordu.
4 Ve Rab'bin Ruhu onların üzerinde etkisini böyle gösteriyordu; çünkü vaktiyle en alçakça günahları işlemiş günahkârlardı. Ve Rab sonsuz merhametiyle onların canını bağışlamayı uygun gördü; ancak işledikleri kötülükler yüzünden ruhları büyük sıkıntı çekmişti; çektikleri onca acı bir yana, sonsuza dek reddedilmekten korkuyorlardı.
5 Ve öyle oldu ki Nefi ülkesine gitmelerine izin vermesi için babalarına günlerce yalvarıp yakardılar.
6 Ve Kral Mosiya, oğullarının sözü vaaz etmek üzere Lamanlılar'ın arasına gitmelerine izin verip vermemesi gerektiğini Rab'be sordu.
7 Ve Rab, Mosiya'ya: ABırak, gitsinler!@ dedi. Çünkü birçok kişi onların sözlerine inanacak ve sonsuz yaşama kavuşacak; ve Ben oğullarını Lamanlılar'ın elinden kurtaracağım.
8 Ve öyle oldu ki Mosiya da gidip istedikleri gibi yapmalarına izin verdi.
9 Ve gidip Lamanlılar'ın arasında sözü vaaz etmek için çöle doğru yola çıktılar; başlarına gelen olayları daha sonra anlatacağım.
10 Şimdi Kral Mosiya'nın krallığı emanet edeceği kimsesi kalmamıştı, çünkü oğullarından hiçbiri krallığı teslim almak istemiyordu.
11 Bu yüzden Mosiya, Limhi'nin elinden teslim aldığı, Limhi halkı tarafından bulunan altın levhalardaki kayıtların çevirisini yapıp yazdırdıktan sonra, pirinç levhalara işlenmiş kayıtları, ayrıca Nefi levhalarını ve Tanrı'nın emirlerine göre koruyup sakladığı ne varsa hepsini aldı.
12 Ve bunu yapmasının nedeni halkının duyduğu büyük kaygıydı; çünkü onlar ortadan silinmiş bu halkla ilgili ne varsa bilmek için can atıyordu.
13 Ve şimdi Mosiya, bu çevirileri bir çerçevenin iki kenarına yerleştirilmiş iki taşın yardımıyla yaptı.
14 Şimdi bunlar başlangıçtan beri hazırlanmış ve dillerin çevrilmesinde kullanılmak üzere kuşaktan kuşağa aktarılmıştı.
15 Ve bu ülkeye sahip olacak her insana halkının yapmış olduğu kötülükleri ve iğrençlikleri göstermek için Rab'bin eliyle korunup saklanmıştı.
16 Ve bunları elinde bulunduranlara eskilerden kalma bir deyişle Gören denilir.
17 Şimdi Mosiya kayıtların çevirisini bitirdikten sonra, işte, bunlar yok edilen halkın öyküsünü, halkın yok edilip gidişinden geriye büyük kulenin yapılışına kadar uzanan zamanı, Rab'bin halkın konuştuğu dili karıştırdığı ve onların yeryüzünün her tarafına dağıtıldığı dönemi, evet ve o dönemden geriye Adem'in yaratılışına kadar geçen olayları anlatıyordu.
18 Şimdi bu öykü Mosiya halkını büyük yasa boğdu; evet, hüzünle doldular; yine de öykü onlara pek çok bilgi sağladığından, bir yandan da sevinç duydular.
19 Ve bu öykü daha sonra yazılacaktır; çünkü işte, bütün insanların bu öyküde yazılanları bilmesi gerekir.
20 Ve şimdi, size dediğim gibi, Kral Mosiya bu işleri bitirdikten sonra, pirinç levhaları ve sakladığı her şeyi alıp onları Alma'nın oğlu Alma'ya teslim etti; evet, bütün kayıtları ve çeviricileri de; ve bunları ona verdi; ve ona bunları saklayıp korumasını ve ayrıca bu halka ait bir kayıt tutmasını emretti. Lehi Yeruşalem'den ayrıldıktan sonra kuşaktan kuşağa aktarıldığı gibi, bu kayıtlar kuşaktan kuşağa aktarılacaktı.

29. BÖLÜM


Mosiya, kral yerine hakimlerin seçilmesini önerirAdaletsiz krallar halklarını günaha sürüklerGenç Alma, halkın oyuyla başhakim seçilirAynı zamanda Kilise'nin de yüksek rahibidirBüyük Alma ve Mosiya ölür. m.ö. tahminen 92--91 yılları.
Şİmdİ Mosiya bunu yaptıktan sonra ülkenin her tarafına, bütün halkın arasına haber salarak, kimin kral olacağı konusunda halkın görüşünü öğrenmek istedi.
2 Ve öyle oldu ki halkın sesi şöyle diyerek geldi: Biz oğlun Harun'un kralımız ve yöneticimiz olmasını arzu ediyoruz.
3 Şimdi Harun, Nefi ülkesine gitmişti; bu yüzden kral, krallığı onun üzerine devredemezdi; üstelik Harun krallığı üzerine almak istemiyordu; Mosiya'nın oğullarından hiçbiri krallığı üzerine almak istemiyordu.
4 Bu yüzden Kral Mosiya halkın arasına yine haber saldı; evet, halkın arasına hatta yazılı bir haber yolladı. Ve yazdığı sözler şöyle diyordu:
5 İşte, ey halkım, daha doğrusu kardeşlerim, çünkü sizleri öyle görüyorum; sizden dileğim bu davayı dikkate alarak üzerinde düşünmenizdir---zira bir kralınız olmasını istiyorsunuz.
6 Şimdi yasal olarak krallığın kendisine ait olması gereken kişinin bunu istemediğini ve krallığı devralmayacağını sizlere ilan ederim.
7 Ve şimdi onun yerine başkası göreve getirilirse, işte aranızda çekişmelerin çıkacağından korkuyorum. Ve kim bilir, bakarsınız krallığın yasal sahibi olan oğlum ileride öfkelenip halkın bir bölümünü arkasından sürükler; bu da aranızda savaşların ve çekişmelerin çıkmasına yol açar, çok kan dökülmesine ve Rab'bin yolunun saptırılmasına, evet ve pek çok kişinin ruhlarının yok olup gitmesine neden olur.
8 Şimdi size söylüyorum, aklımızı başımıza toplayalım ve bunları iyice düşünelim, çünkü oğlumu yok etmeye hakkımız olmadığı gibi, yerine bir başkası seçilirse onu da yok etmeye hakkımız yoktur.
9 Ve oğlum tekrar gururuna ve boş işlerine döner, söylediklerini inkâr eder ve krallığın kendi hakkı olduğunu ileri sürerse, bu da kendisinin ve ayrıca bu halkın çok günah işlemesine neden olabilir.
10 Ve şimdi aklımızı başımıza toplayalım ve bu şeylerin olacağını hesaplayarak bu halkın huzurunu ne sağlayacaksa onu yapalım.
11 Bu yüzden ömrümün geri kalan günlerinde sizin kralınız olarak kalacağım; ancak yasamıza göre bu halkı yargılayacak hakimler atayalım; ve bu halkla ilgili işleri yeniden düzene sokalım, çünkü bu halkı Tanrı'nın emirlerine göre yargılayacak hikmet sahibi kişileri hakim olarak atayacağız.
12 Şimdi bir insanın Tanrı tarafından yargılanması, insan tarafından yargılanmasından daha iyidir; çünkü Tanrı'nın yargılaması her zaman adildir, oysa insanın yargılaması her zaman adil değildir.
13 Bu yüzden, Tanrı'nın yasalarını resmîleştirebilecek ve bu halkı O'nun emirlerine göre yargılayabilecek doğru insanlar kralınız olabilseydi, evet, hatta babam Benyamin'in bu halk için yaptıklarını yapabilecek insanlar kralınız olabilseydi, size söylüyorum, her zaman böyle olsaydı, o zaman başınızda hep sizi yönetecek kralların bulunması daha uygun olurdu.
14 Ve ben kendim bile var gücümle ve yeteneğimle size Tanrı'nın emirlerini öğretmeye, ülkede barışı sağlamaya çalıştım; öyle ki ne savaş, ne çekişme, ne hırsızlık, ne yağmacılık, ne cinayet ne de her tür kötülüğün olmasını istedim.
15 Ve kim kötülük işlemişse, onu atalarımız tarafından bize verilen yasa uyarınca, işlediği suça göre cezalandırdım.
16 Şimdi size derim ki hiçbir insan doğru olmadığı için sizi yönetmek üzere başınıza bir kral ya da kralları seçmeniz yerinde olmaz.
17 Çünkü işte, kötü bir kral nice kötülüklerin işlenmesine, evet ve büyük bir yıkıma neden olacaktır.
18 Evet, Kral Nuh'u, onun kötülüklerini ve iğrençliklerini ve ayrıca halkının kötülüklerini ve iğrençlikleri anımsayın. İşte, ne büyük bir yıkıma uğramışlardı; ve üstelik kötülükleri yüzünden tutsaklık altına girmişlerdi.
19 Ve her şeyi bilen Yaratıcıları araya girmeseydi---ki bunu içten tövbe ettikleri için

yapmıştır---kaçınılmaz bir şekilde bu güne kadar tutsak kalırlardı.


20 Ama işte onları kurtardı, çünkü O'nun önünde kendilerini alçalttılar ve O'na var güçleriyle yakardıkları için onları tutsaklıktan kurtardı; ve Rab, her durumda insançocuklarının arasında gücünü böyle kullanarak çalışır ve kendisine güvenenlere merhamet elini uzatır.
21 Ve işte şimdi size söylerim: Kötü bir kralı çok mücadele etmeden ve çok kan dökmeden tahtından indiremezsiniz.
22 Çünkü işte, onun kendi gibi kötü dostları vardır ve koruyucularını yanından ayırmaz; ve kendisinden önce doğrulukla yönetenlerin yasalarını yırtıp atar ve Tanrı'nın emirlerini ayakları altında çiğner.
23 Ve yasalar koyar ve bunları halkına gönderir, evet, bu yasalar kendi kötülüklerine hizmet edecek yasalardır; ve koyduğu yasalara uymayan herkesi öldürtür; ve kendisine karşı çıkanlarla savaşmak üzere ordularını onlara karşı gönderir ve gücü yeterse onları yok eder; ve adil olmayan bir kral doğruluğa çıkan bütün yolları böyle saptırır.
24 Ve şimdi işte size söylüyorum, bu tür iğrençliklerin aranızda yeri yoktur.
25 Bu yüzden, halkın oyuyla kendinize hakimler seçin; öyle ki atalarımız tarafından size verilen yasalara göre yargılanasınız; bunlar doğru yasalardır ve Rab'bin eliyle onlara verilmiştir.
26 Şimdi halkın sesinin doğru olmayan bir şeyi istemesi pek olası değildir; ancak halkın azınlık olan kısmı genelde doğru olmayan şeyleri ister; bu yüzden işlerinizin halkın isteğiyle yapılmasına dikkat edin ve bunu yasallaştırın.
27 Ve gün gelir de halkın isteği kötülükten yana olursa, işte o zaman Tanrı'nın yargıları üzerinize ineceği zamandır; evet, o zaman Tanrı'nın, bu ülkeyi daha önce yokladığı gibi sizi büyük bir felâketle yoklayacağı zamandır.
28 Ve şimdi siz hakimler seçer ve onlar da sizi verilen yasalara göre yargılamazlarsa, onların daha yüksek bir hakim tarafından yargılanmalarını sağlayabilirsiniz.
29 Eğer yüksek hakimleriniz de doğru yargılar vermiyorlarsa, daha alt düzeydeki hakimlerden birkaçını bir araya toplar, yüksek hakimlerin halkın isteği doğrultusunda yargılamasını sağlarsınız.
30 Ve bu şeyleri Rab korkusu ile yapmanızı emrediyorum; ve bunları yapmanızı ve başınıza kral seçmemenizi emrediyorum; eğer bu insanlar günah işleyip kötülük yaparlarsa, bunlar onların başından sorumlu tutulacaktır.
31 Çünkü işte size derim ki halkların çoğu krallarının kötülükleri yüzünden günahkâr olmuşlardır; bu yüzden onların kötülükleri krallarının başından sorumlu tutulacaktır.
32 Ve şimdi bu ülkede, özellikle bu halkın arasında artık bu eşitsizliğin olmamasını diliyorum; dilerim, bu ülke bir özgürlük ülkesi olur ve Rab yaşamamızı ve bu ülkeyi miras almamızı uygun gördüğü sürece, evet, ülkede soyumuzdan bir tek kişi kalsa bile, herkes haklarından ve ayrıcalıklarından eşit bir şekilde hoşlanır.
33 Ve Kral Mosiya onlara daha birçok konuda yazdı; adil bir kralın deneyimlerini ve sıkıntılarını, evet, halkı için ruhunun çektiği çileleri ve ayrıca halkın krala ettiği şikayetleri bir bir anlattı; ve her şeyi onlara açıkladı.
34 Ve bunların aslında böyle olmaması gerektiğini söyledi; yük bütün halkın sırtına yüklenmeliydi ki herkes kendine düşen görevi üstlenebilmeliydi.
35 Ve adil olmayan bir kralı kendilerini yönetmeleri için iş başına getirirlerse, başlarına gelebilecek bütün zararları da onlara açıkladı;
36 Evet, adil olmayan bir kralın yol açacağı bütün kötülükleri ve iğrençlikleri ve bütün savaşları ve çekişmeleri ve kan dökülmesini ve hırsızlığı ve yağmacılığı ve yapılacak fuhşu ve daha sayılamayacak her tür kötülüğü açıkladı---onlara bunların asla olmaması gerektiğini, çünkü bunların Tanrı emirlerinin tam tersi olduğunu söyledi.
37 Ve şimdi öyle oldu ki Kral Mosiya bu haberleri halkın arasına gönderdikten sonra, halk sözlerinin doğruluğuna inandı.
38 Bu yüzden başlarına bir kral seçme isteğinden vazgeçtiler ve bütün ülkedeki herkese eşit şans tanımaya özen gösterdiler; evet ve herkes de kendi günahlarından sorumlu olmayı kabul etti.
39 Bu yüzden, öyle oldu ki verilen yasaya göre kendilerini yargılayacak hakimleri seçmek üzere ülkenin her yanında gruplar halinde toplandılar ve kendilerine bağışlanan bu özgürlükten dolayı çok sevinçliydiler.
40 Ve onların Mosiya'ya duydukları sevgi daha da artmıştı; evet, onu herkesten çok sayıyorlardı; çünkü Mosiya'yı çıkarını gözeten, evet, ruhu çürüten zenginlik peşinde koşan zorba bir hükümdar olarak görmüyorlardı; çünkü ne onların zenginliklerine el uzatmıştı, ne de kan dökülmesinden zevk almıştı; fakat ülkede barışı sağlamış ve halkının her türlü kölelikten kurtulmasını sağlamıştı; bu yüzden, onu sayıyorlar, evet, ona son derece büyük saygı duyuyorlardı.

Yüklə 4,31 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin