41 Ve öyle oldu ki yasaya göre kendilerini yönetecek ya da yargılayacak hakimler seçtiler; ve bu seçimi bütün ülkede yaptılar.
42 Ve öyle oldu ki ilk başhakim olarak Alma seçildi; Alma aynı zamanda yüksek rahipti; çünkü babası bu görevi ve Kilise'nin işlerinin bütün sorumluluğunu ona vermişti.
43 Ve şimdi öyle oldu ki Alma, Rab'bin yolunda yürüdü, O'nun emirlerine uydu ve adil bir şekilde yargıladı; ve ülkede sürekli huzur vardı.
44 Ve böylece Zarahemla ülkesinin her tarafında, Nefililer adıyla anılan bütün halkın arasında hakimler dönemi başlamış oldu; ve Alma ilk başhakim oldu.
45 Ve şimdi öyle oldu ki babası seksen iki yaşında öldü; Tanrı'nın emirlerini yerine getirmek için yaşamıştı.
46 Ve öyle oldu ki Mosiya da başa geçişinin otuz üçüncü yılında, altmış üç yaşında öldü; Lehi'nin Yeruşalem'den ayrılışından bu yana tam beş yüz dokuz yıl geçmişti.
47 Ve böylece Nefi halkı üzerindeki krallar yönetimi sona erdi; ve böylece kiliselerinin kurucusu olan Alma'nın günleri sona erdi.
Alma Kİtabı
Bölümler:
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
21 22 23 24 25 26 27 28 29 30
31 32 33 34 35 36 37 38 39 40
41 42 43 44 45 46 47 48 49 50
51 52 53 54 55 56 57 58 59 60
61 62 63
ALMA'NIN OĞLU
Nefi halkının ilk hakimi ve başhakimi, ayrıca Kilise'nin yüksek rahibi olan Alma'nın oğlu Alma'nın başından geçenler. Hakimler yönetiminin ve halkın arasında çıkan savaşların ve çekişmelerin anlatımı. Ve ayrıca ilk hakim ve başhakim Alma'nın tuttuğu kayıtlara göre Nefililer ve Lamanlılar arasında çıkan savaşın öyküsü.
1. BÖLÜM
Nehor yanlış öğretiler öğretir, bir kilise kurar, rahiplik kurnazlığını ortaya çıkarır ve Gideyon'u öldürür---Nehor işlediği suçlar yüzünden idam edilir---Halk arasında rahiplik kurnazlığı ve baskılar yaygınlaşır---Rahipler kendi geçimlerini kendileri sağlar, halk yoksulları kollayıp gözetir ve Kilise ilerler. m.ö. tahminen 91--88 yılları.
ŞİMDİ öyle oldu ki Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin ilk yılında, artık Kral Mosiya bütün dünyanın gittiği yoldan gitmişti; iyi bir savaş vermiş ve Tanrı'nın önünde dürüstçe yürümüştü; krallığını hiçbir kimseye bırakmamıştı; ancak yasalar çıkarmış ve çıkardığı yasalar halk tarafından benimsenmişti; bu yüzden halk onun çıkardığı yasalara uymak zorundaydı.
2 Ve öyle oldu ki Alma'nın yargı kürsüsündeki yönetiminin ilk yılında, huzuruna yargılanmak üzere bir adam getirildi; büyük bir adamdı ve çok güçlü olmasıyla tanınıyordu.
3 Ve bu adam halkın arasında dolaşıp Kilise'ye aşağılayıcı sözler söylüyor, Tanrı sözü diye tanımladığı şeyleri onlara vaaz ediyordu; halka her rahibin ve öğretmenin popüler olması gerektiğini bildiriyor ve onların kendi elleriyle çalışmalarının gerekmediğini, aksine onların geçimini halkın sağlaması gerektiğini söylüyordu.
4 Ve aynı zamanda halka bütün insanlığın son günde kurtulacağına ve korkup titremelerine gerek kalmadığına, oysa başlarını kaldırıp sevinebileceklerine tanıklık ediyordu; çünkü Rab, bütün insanları yaratmış ve ayrıca bütün insanları fidye ile kurtarmıştı; ve sonunda bütün insanlar sonsuz yaşama kavuşacaktı.
5 Ve öyle oldu ki bu şeyleri o kadar çok öğretti ki birçok kişi onun sözlerine inandı; hatta o kadar çok insan ona inanmıştı ki onu desteklemeye ve ona para vermeye başladılar.
6 Ve o kendisini yüreğindeki gurura kaptırıp çok pahalı giysiler giymeye başladı; evet ve hatta kendi vaaz ettiği şekilde bir kilise kurmaya başladı.
7 Ve öyle oldu ki sözlerine inananlara vaaz vermeye giderken, Tanrı'nın Kilisesi'ne üye olan bir adamla, evet, hatta onların öğretmenlerinden birisiyle karşılaştı; ve Kilise halkını yanıltmak için onunla sert bir şekilde tartışmaya başladı; fakat adam, Tanrı sözüyle onu uyarıp ona karşı çıktı.
8 Şimdi bu adamın adı Gideyon'du; ve Limhi halkını tutsaklıktan kurtarıp Tanrı'nın elinde bir araç olan oydu.
9 Şimdi Gideyon Tanrı sözüyle kendisine karşı durduğu için Gideyon'a öfkelendi ve kılıcını çekip ona vurmaya başladı. Şimdi Gideyon çok yaşlanmıştı, bu yüzden onun darbelerine karşı koyacak güçte değildi; bu yüzden kılıçla öldürüldü.
10 Ve onu öldüren adam, Kilise halkı tarafından yakalanıp işlediği suçlardan yargılanmak üzere Alma'nın önüne getirildi.
11 Ve öyle oldu ki o, Alma'nın önünde durdu ve büyük bir cesaretle kendini savundu.
12 Fakat Alma ona şöyle dedi: İşte rahiplik kurnazlığı bu halkın arasında ilk kez sunuluyor. Ve işte, sen yalnızca rahiplik kurnazlığından suçlu değil, ayrıca bunu kılıçla uygulamaya çalışmaktan suçlusun; ve eğer rahiplik kurnazlığı bu halkın arasında uygulanmış olsaydı, bu onların tamamıyla yok olmasına neden olurdu.
13 Ve sen doğru bir adamın kanını, evet, bu halkın arasında çok iyilik yapmış bir adamın kanını döktün; ve biz seni bağışlarsak, onun kanı bizim üzerimize öç almak için gelecektir.
14 Bu yüzden, son kralımız Mosiya tarafından bize verilen yasa uyarınca ölüme mahkûmsun; ve bu yasa bu halk tarafından onaylanmıştır; bu yüzden, bu halk yasalara uymak zorundadır.
15 Ve öyle oldu ki onu alıp götürdüler; ve onun ismi Nehor'du; ve onu Manti tepesinin doruk noktasına getirdiler ve Nehor, orada yerle gök arasında halka öğretmiş olduğu şeylerin Tanrı sözüne aykırı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı, daha doğrusu kabul etti; ve orada şerefsiz bir ölümün acısını çekti.
16 Ancak bu, rahiplik kurnazlığının ülkenin her yanına yayılmasını engellemedi; çünkü dünyanın boş şeylerini seven insanlar çoktu; ve onlar sahte öğretiler vaaz ederek ilerlediler; ve bunu zenginlik ve şeref aşkıyla yaptılar.
17 Buna rağmen yasalardan korktukları için yalan söylemeye cesaret edemediler, çünkü bilinirse, yalancılar cezaya çarptırılıyordu; bu yüzden inançlarına göre vaaz veriyorlarmış gibi davrandılar; ve şimdi yasaların insanın inancından dolayı şahıs üzerinde hiçbir gücü yoktu.
18 Ve onlar yasalardan korktukları için hırsızlık yapmaya cesaret edemediler, çünkü böyle yapanlar cezalandırıldı; onlar ne yağmalamaya ne de cinayet işlemeye cesaret edebildiler; çünkü cinayet işleyen ölüm cezasına çarptırılıyordu.
19 Fakat öyle oldu ki Tanrı'nın Kilisesi'ne üye olmayanlar, Tanrı'nın Kilisesi'ne üye olanlara ve Mesih'in adını üzerine almış olanlara baskı yapmaya başladı.
20 Evet, onlara acı çektirip her türlü sözlerle onları üzdüler ve bunu alçakgönüllü oldukları için, kendi gözlerinde gururlu olmadıkları ve Tanrı sözünü birbirlerine parasız ve bedelsiz olarak bildirdikleri için yaptılar.
21 Şimdi Kilise halkı arasında sert bir yasa vardı; öyle ki Kilise'nin üyesi olan bir kimse kalkıp Kilise'ye üye olmayanlara baskı yapmayacaktı ve kendi aralarında da hiçbir baskı olmayacaktı.
22 Yine de içlerinde gururlanmaya başlayan birçok kimse bulunuyordu ve onlar hasımlarıyla sıcaktan çekişmeye, hatta dövüşmeye başladılar; evet, birbirlerini yumrukladılar.
23 Şimdi bu, Alma'nın yönetiminin ikinci yılında oluyordu ve Kilise'nin büyük sıkıntı çekmesinin bir nedeniydi; evet, Kilise için büyük bir sınamanın nedeniydi.
24 Çünkü birçok kişinin yüreği katılaşmış ve onların isimleri silinmişti; öyle ki onlar artık Tanrı'nın halkı arasında anılmadılar. Ve birçok kimse de onların arasından çekildi.
25 Şimdi bu, inançlarında sıkı duranlar için büyük bir denemeydi; buna rağmen, onlar Tanrı'nın emirlerini sarsılmadan, sağlam bir şekilde yerine getirdiler ve sırtlarına yığılan baskıları sabırla taşıdılar.
26 Ve rahipler, Tanrı'nın sözünü halka bildirmek için işlerini bıraktıkları zaman, halk da Tanrı'nın sözünü işitmek için işini bıraktı. Ve rahipler onlara Tanrı'nın sözünü bildirdikten sonra herkes işlerinin başına tekrar gayretle döndü; ve rahip kendisini sözünü dinleyenlerden daha üstün görmüyordu; çünkü vaiz, sözü dinleyenden daha üstün değildi ve öğretmen de öğrenciden daha üstün değildi; ve böylece herkes eşitti ve herkes gücü yettiği kadar çalışıyordu.
27 Ve herkes sahip olduğu ölçüde mallarını fakirlere ve ihtiyacı olanlara ve hastalara ve sıkıntıda olanlara verdi; ve pahalı elbiseler giymediler; yine de düzgün görünümlü ve sevimli insanlardı.
28 Ve böylece Kilise'nin işlerini bir düzene soktular; ve böylece çektikleri bütün eziyetlere rağmen yine sürekli huzur içinde yaşamaya başladılar.
29 Ve şimdi, onlar Kilise'nin sağlamlığı sayesinde son derece zengin olmaya başladılar ve ihtiyaçları olan her şeye bol bol sahip oldular---çok sürüleri ve büyükbaş hayvanları ve her cins besili hayvanları ve ayrıca bol tahılları ve altın ve gümüş ve değerli eşyaları ve çok ipek ve ince dokunmuş ketenleri ve her türlü sade güzel kumaşları vardı.
30 Ve böyle zengin durumlarında, çıplakların ya da açların ya da susamışların ya da hastaların ya da bakılmamış olanların hiçbirini geri çevirmediler; ve yüreklerini zenginliklere bağlamadılar; bu yüzden, hem yaşlılara hem gençlere, hem kölelere hem özgürlere, hem erkeklere hem kadınlara, ister Kilise'den olsun ister Kilise'den olmasın, yardıma ihtiyacı olan herkese, hiçbir ayrım yapmadan ellerini cömertçe açtılar.
31 Ve böylece başarıya ulaştılar ve Kilise'lerine üye olmayanlardan daha çok zengin oldular.
32 Çünkü Kilise'lerine üye olmayanlar, kendilerini büyücülüğe ve putperestliğe ya da aylaklığa ve boş sözlere ve kıskançlığa ve kavgaya, pahalı giysiler giymeye, kendi gözlerinin kibrinde yükselmeye, zulmetmeye, yalan söylemeye, hırsızlığa, soygunculuğa, fuhuş yapmaya ve cinayet işlemeye ve her türlü kötülüğe kaptırmışlardı; buna rağmen yasalar, yasaları çiğneyen herkesin üzerinde mümkün olduğu şekilde uygulandı.
33 Ve öyle oldu ki yasaların onların üzerinde uygulatılmasıyla, herkes işlediği suça göre cezasını çekti, sesleri daha da kısıldı ve bilinecek bir durumda hiçbir kötülük yapmaya cesaret edemediler; bu yüzden hakimler yönetiminin beşinci yılına kadar Nefi halkının arasında büyük bir huzur yaşandı.
2. BÖLÜM
Amlisi kral olmak ister, fakat halkın oyuyla reddedilir---Müritleri kendisini kral yaparAmlisililer Nefililer'e karşı savaş açar, ama yenilirlerLamanlılar ile Amlisililer güçlerini birleştirirler, ama yenilirlerAlma, Amlisi'yi öldürür. m.ö. tahminen 87 yılı.
Ve öyle oldu ki onların yönetiminin beşinci yılının başında, halkın arasında çekişmeler çıkmaya başladı; çünkü Amlisi adında bir adam, kendisi çok kurnaz bir kimse olup, evet, dünya aklına göre akıllı bir adamdı; kılıçla Gideyon'u öldüren ve yasalara göre idam edilen adamın tarikatındandı.
2 Şimdi bu Amlisi, kurnazlığıyla birçok kişiyi arkasından sürüklemişti; o kadar çok insanı ardından sürüklemişti ki çok güçlenmeye başladılar; ve onlar Amlisi'yi halkın başına kral yapmak için harekete geçtiler.
3 Şimdi bu, Kilise halkı ve ayrıca Amlisi'nin ikna edemediği herkes için alarm verici bir durumdu; çünkü onlar bu tür şeylerin, kendi yasalarına göre halkın oyu alınarak kabul edilmesi gerektiğini biliyorlardı.
4 Bu yüzden, Amlisi'nin halkın oyunu kazanması mümkün olmuş olsaydı, kötü bir adam olduğu için, onların Kilise'deki haklarını ve ayrıcalıklarını ellerinden alabilirdi; çünkü onun amacı Tanrı'nın Kilisesi'ni yok etmekti.
5 Ve öyle oldu ki halk ülkenin her köşesinde bir araya toplandı; herkes kendi düşüncesine göre Amlisi'nin yanında veya karşısında ayrı gruplara ayrıldı ve birbirleriyle birçok konuda münakaşa ettiler ve fevkalâde tartışmalara girdiler.
6 Ve böylece, bu konuda oy kullanmak için bir araya toplandılar; ve oylar hakimlerin önünde verildi.
7 Ve öyle oldu ki halkın oyu Amlisi'nin aleyhine çıktı; öyle ki Amlisi, halkın başına kral seçilmedi.
8 Şimdi bu, ona karşı olanların yüreğinde büyük bir sevinç yarattı; ancak Amlisi kendi tarafında olanları, kendi tarafında olmayanlara karşı kışkırtarak öfkelendirdi.
9 Ve öyle oldu ki onlar bir araya toplanarak Amlisi'yi kralları olarak takdis ettiler.
10 Şimdi Amlisi onların başına kral yapıldıktan sonra, kardeşlerine karşı silaha sarılmaları emrini verdi; ve Amlisi bunu kardeşlerini hükmü altına alabilmek için yapıyordu.
11 Şimdi Amlisi halkı, Amlisi'nin adıyla Amlisililer diye çağrılarak ayırt ediliyordu; ve geriye kalanlar ise Nefililer ya da Tanrı'nın halkı diye çağrıldılar.
12 Bu yüzden Nefili halkı, Amlisililer'in niyetinin farkındaydı ve bu yüzden onları karşılamak üzere hazırlandılar; evet, kendilerini kılıçlarla ve palalarla ve yaylarla ve oklarla ve taşlarla ve sapanlarla ve her türlü ve her çeşit savaş silahlarıyla kuşattılar.
13 Ve böylece Amlisililer gelecekleri zaman, onları karşılamaya hazırdılar. Ve sayılarına göre başlarına komutanlar, üst-komutanlar ve başkomutanlar tayin edildi.
14 Ve öyle oldu ki Amlisi de adamlarını her türlü ve her çeşit savaş silahlarıyla kuşattı; ve o da halkının başına, kardeşlerine karşı savaşı yönetecek yöneticiler ve liderler atadı.
15 Ve öyle oldu ki Amlisililer, Zarahemla ülkesi boyunca akan Sidon ırmağının doğusundaki Amnihu tepesine geldiler ve orada Nefililer'le savaşmaya başladılar.
16 Şimdi Alma, Nefi halkının başhakimi ve valisiydi; bu yüzden halkıyla birlikte, evet, komutanlarıyla ve başkomutanlarıyla, evet, ordularının başında Amlisililer'e karşı savaşmaya gitti.
17 Ve onlar Sidon'un doğusundaki tepede Amlisililer'i öldürmeye başladılar. Ve Amlisililer, Nefililer'e karşı öyle büyük bir güçle savaştılar ki Nefililer'in çoğu Amlisililer'in önünde düştü.
18 Ancak Rab, Nefililer'in elini güçlendirdi; öyle ki onlar Amlisililer'i ağır bir yenilgiye uğrattılar; öyle ki Amlisililer önlerinden kaçmaya başladı.
19 Ve öyle oldu ki Nefililer bütün gün boyunca Amlisililer'in peşinden kovalayıp onları büyük vurgunla vurdular; öyle ki Amlisililer'den on iki bin beş yüz otuz iki kişi öldü ve Nefililer'den de altı bin beş yüz altmış iki kişi öldü.
20 Ve öyle oldu ki Alma, Amlisililer'in peşinden daha fazla gidemeyince, halkına Gideyon vadisinde çadırlarını kurmalarını emretti; bu vadiye Nehor tarafından kılıçla öldürülmüş olan Gideyon'un adı verilmişti; ve bu vadide gecelemek üzere Nefililer çadırlarını kurdular.
21 Ve Alma, onların niyetlerini ve gizli planlarını öğrenebilmek için Amlisililer'den geri kalanları izlemek üzere casuslar gönderdi; böylece kendisini onlara karşı koruyabilir ve halkını yok olmaktan kurtarabilirdi.
22 Şimdi Amlisililer'in ordugâhını gözetlemek için gönderdiği adamların adları Zeram ve Amnor ve Manti ve Limher'di; bunlar adamlarıyla birlikte Amlisililer'in ordugâhını gözetlemeye gidenlerdi.
23 Ve öyle oldu ki ertesi gün, onlar Nefililer'in ordugâhına büyük bir telaşla döndüler; çok şaşırmış ve korkuya kapılmış olarak şunları söylediler:
24 İşte, biz Amlisililer'in ordugâhını izliyorduk ve büyük bir şaşkınlık içinde Lamanlılar'ın büyük bir ordusunu, Nefi ülkesine doğru giden yolda, Zarahemla ülkesinin yukarısındaki Minon ülkesinde gördük; ve işte, Amlisililer onlarla birleştiler.
25 Ve onlar bu ülkede bulunan kardeşlerimizin üzerine saldırmaya başladılar; ve kardeşlerimiz sürüleriyle ve eşleriyle ve çocuklarıyla bizim şehrimize doğru kaçıyorlar; ve eğer elimizi çabuk tutmazsak, onlar şehrimizi ele geçirecekler ve babalarımız ve eşlerimiz ve çocuklarımız öldürülecek.
26 Ve öyle oldu ki Nefi halkı çadırlarını alıp Gideyon vadisinden ayrıldılar ve kendi şehirleri olan Zarahemla şehrine doğru yola koyuldular.
27 Ve işte, Sidon ırmağını geçerlerken, Lamanlılar ve Amlisililer, neredeyse denizin kumu kadar çok büyük bir orduyla onları yok etmek üzere saldırıya geçtiler.
28 Ancak Rab'bin eli Nefililer'i güçlendirmişti; onlar, kendilerini düşmanlarının elinden kurtarması için Rab'be büyük bir güçle dua etmişlerdi, bu yüzden Rab, onların yakarışlarını duydu ve onları güçlendirdi; ve Lamanlılar'la Amlisililer onların önünde yere serildiler.
29 Ve öyle oldu ki Alma, Amlisi'yle yüz yüze kılıcıyla dövüştü; ve onlar birbirleriyle kıyasıya bir mücadele verdiler.
30 Ve öyle oldu ki Tanrı'nın bir adamı olan Alma, büyük bir inançla haykırıp şöyle dedi: Ya Rab, bana merhamet et ve hayatımı bağışla! Öyle ki bu halkı kurtarıp korumak için senin elinde bir araç olayım.
31 Şimdi Alma bu sözleri söyledikten sonra tekrar Amlisi'yle dövüştü; ve Alma öyle güçlendirilmişti ki Amlisi'yi kılıcıyla öldürdü.
32 Ve Lamanlılar'ın kralıyla da dövüştü, ama Lamanlılar'ın kralı Alma'nın önünden geri kaçtı ve Alma'yla dövüşmeleri için muhafızlarını yolladı.
33 Fakat Alma muhafızlarıyla birlikte, Lamanlılar'ın kralının muhafızlarını öldürüp geri sürünceye kadar dövüştü.
34 Ve böylece öldürülen Lamanlılar'ın cesetlerini Sidon ırmağına atarak, Sidon ırmağının batısındaki alanı, daha doğrusu ırmağın kıyısını temizledi; bu şekilde halkının karşıya geçip Sidon ırmağının batı kıyısındaki Lamanlılar ve Amlisililer'le çarpışmaları için yol açılmış oldu.
35 Ve öyle oldu ki onların hepsi Sidon ırmağını geçtikten sonra, Lamanlılar ve Amlisililer çok kalabalık olmalarına ve sayılamamalarına rağmen, onların önünden kaçmaya başladılar.
36 Ve onlar Nefililer'in önünden kaçıp ülke sınırlarının ötesindeki, batı ve kuzey yönündeki çöle doğru kaçtılar; ve Nefililer var güçleriyle onların peşine düşüp yakaladıklarını öldürdüler.
37 Evet, Hermonts denilen çöle ulaşıncaya dek, batı ve kuzey yönünde dağıtılıncaya kadar, onlara her taraftan saldırıldı ve öldürülüp sürüldüler; ve orası çölün vahşî ve yırtıcı hayvanları tarafından istila edilen bölgesiydi.
38 Ve öyle oldu ki çoğu yaraları yüzünden çölde öldü ve oradaki hayvanlar ve ayrıca gökteki akbabalar tarafından silinip süpürüldüler; ve onların kemikleri bulundu ve kemikleri her yere yığılmıştı.
3. BÖLÜM
Amlisililer, peygamberlik sözüne göre kendilerini işaretlerlerLamanlılar, baş kaldırdıkları için lanetlenirlerİnsan kendi belasını kendi bulurNefililer başka bir Lamanlı orduyu yenilgiye uğratır. m.ö. tahminen 87--86 yılları.
Ve öyle oldu ki savaş silahlarıyla öldürülmeyen Nefililer, ölenleri gömdükten sonra---şimdi ölenlerin sayısı çok fazla olduğu için sayılmamıştıölülerini gömmeyi bitirdikten sonra, hepsi kendi memleketine ve evlerine ve eşlerine ve çocuklarına döndüler.
2 Şimdi birçok kadın ve çocuk kılıçtan geçirilmişti ve sürülerinin ve büyükbaş hayvanlarının çoğu da kılıçtan geçirilmişti; ve tarlalarındaki ekinin çoğu da harap olmuştu, çünkü insan ordularının ayakları altında çiğnenmişti.
3 Ve şimdi, Sidon ırmağı kıyısında öldürülen Lamanlılar'ın ve Amlisililer'in hepsi Sidon sularına atıldı; ve işte, onların kemikleri denizin derinliklerindedir ve çoktur.
4 Ve Amlisililer, Lamanlılar'ın adetlerine göre alınlarına kırmızı bir işaret koydukları için Nefililer'den ayırt edilebiliyorlardı; ama Lamanlılar gibi saçlarını kazıtmamışlardı.
5 Şimdi Lamanlılar'ın saçı kazılıydı ve bellerine bağladıkları deri parçası haricinde ve aynı zamanda kuşandıkları zırhları ve yayları ve okları ve taşları ve sapanları ve bunun gibi şeyler dışında çıplaktılar.
6 Ve Lamanlılar, atalarının üzerine konulan işarete göre kara tenliydiler; bu, doğru ve kutsal adamlar olan Nefi, Yakup ve Yusuf ve Sam'dan oluşan kardeşlerine karşı suçları ve baş kaldırmaları nedeniyle üzerlerine gelen bir lanetti.
7 Ve kardeşleri onları öldürmeye çalışmıştı; bu yüzden onlar lanetlenmişti; ve Rab Tanrı onların üzerine, evet, Laman ve Lemuel'in ve ayrıca İsmail oğullarının ve İsmailli kadınların üzerine bir işaret koydu.
8 Ve bu, onların soyu kardeşlerinin soyundan ayırt edilebilsin diye yapıldı ki bu yolla Rab Tanrı, halkını koruyabilecekti; böylece onlarla karışıp yok olmalarına yol açacak doğru olmayan geleneklere inanmayacaklardı.
9 Ve öyle oldu ki soyunu Lamanlılar'ın soyu ile karıştıran herkes, aynı laneti kendi soyu üzerine getirdi.
10 Bu yüzden kim kendisinin Lamanlılar tarafından kandırılmasına izin vermişse, o başın altında sayıldı ve onun üzerine bir işaret konuldu.
11 Ve öyle oldu ki Lamanlılar'ın geleneklerine inanmayan, ama Yeruşalem ülkesinden getirilen o kayıtlara ve ayrıca atalarının doğru olan geleneklerine inanan ve Tanrı'nın emirlerine inanıp onları yerine getiren herkes, bundan böyle Nefililer ya da Nefi halkı diye çağrıldı.
12 Ve kendi halkı hakkında ve ayrıca Lamanlı halkı hakkında doğru kayıt tutanlar onlardır.
13 Şimdi, biz tekrar Amlisililer'e dönelim; çünkü onların da üzerinde bir işaret vardı; evet, bu işareti üzerlerine, evet, hatta kırmızı bir işareti alınlarına kendileri koymuşlardı.
14 Böylece Tanrı'nın sözü yerine gelmişti, çünkü O'nun, Nefi'ye söylediği sözler şunlardır: İşte, Lamanlılar'ı lanetledim ve onların üzerine bir işaret koyacağım; böylece onlar ve onların soyu, kendilerine merhamet etmem için kötülüklerinden tövbe edip bana dönmedikleri sürece, senden ve senin soyundan bundan sonra sonsuza kadar ayrı kalacaklar.
15 Ve yine: Soyunu kardeşlerinle karıştıran kişinin üzerine bir işaret koyacağım, öyle ki onlar da lanetlenecekler.
16 Ve yine: Sana ve soyuna karşı savaşan kişinin üzerine bir işaret koyacağım.
17 Ve yine derim ki senden ayrılan kişi bir daha senin soyundan sayılmayacaktır; ve Ben, seni ve senin soyun sayılacak herkesi, bundan böyle sonsuza dek kutsayacağım; ve bunlar, Rab'bin Nefi'ye ve onun soyuna verdiği sözlerdi.
18 Şimdi Amlisililer alınlarına işaret koymaya başladıklarında, Tanrı'nın sözünü yerine getirdiklerini bilmiyorlardı; yine de Tanrı'ya karşı açıkça isyan ettiler; bu yüzden, üzerlerine bu lanetin düşmesi gerekiyordu.
19 Şimdi, onların bu laneti kendi üzerlerine kendilerinin getirmiş olduğunu görmenizi isterim; ve lanetlenen herkes aynı şekilde kendi cezasını kendi üzerine getirir.
20 Şimdi öyle oldu ki Zarahemla ülkesinde Lamanlılar ve Amlisililer'le yapılan savaştan birkaç gün sonra, ilk ordunun Amlisililer'le karşılaştığı aynı yerde, Nefi halkının üzerine başka bir Lamanlı ordusu yürüdü.
21 Ve öyle oldu ki onları ülkelerinden kovup çıkarmak için bir ordu gönderildi.
22 Şimdi Alma, kendisi yaralı olduğu için Lamanlılar'a karşı savaşmaya bu kez gitmedi.
23 Fakat onların üzerine kalabalık bir ordu gönderdi; ve onlar gidip Lamanlılar'ın çoğunu öldürdüler ve geri kalanları da ülke sınırlarından dışarı sürdüler.
24 Ve sonra, tekrar geri gelip ülkede huzuru sağlamaya başladılar; bir süre düşmanları tarafından bir daha rahatsız edilmediler.
25 Şimdi bütün bu şeyler olup bitti, evet, bütün bu savaşlar ve çekişmeler, hakimler yönetiminin beşinci yılında başlayıp sona erdi.
26 Ve bir yıl içinde binlerce ve on binlerce can, yaptıkları işlere göre, işlerinin iyi ya da kötü olup olmadığına göre, yaptıklarının karşılığını almak ve itaat etmeyi istedikleri ruha, yani iyi ruha ya da kötü ruha göre, sonsuz mutluluğa ya da sonsuz sefalete kavuşmak için sonsuz dünyaya gönderildi.
27 Çünkü her insan ücretini itaat etmek istediği kişiden alır ve bu peygamberlik ruhunun sözlerine göredir; bu yüzden, her şey gerçeklere göre olsun. Ve böylece hakimler yönetiminin beşinci yılı sona erdi.
4. BÖLÜM
Alma, doğru inancı bulan binlerce kişiyi vaftiz ederKilise'ye kötülük girer ve Kilise'nin ilerlemesi engellenirNefiha başhakim seçilirAlma yüksek rahip olarak kendisini hizmete adar. m.ö. tahminen 86--83 yılları.
Şİmdİ öyle oldu ki Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin altıncı yılında, Zarahemla ülkesinde ne bir çekişme ne de savaş görüldü.
2 Fakat halk acılar içindeydi; evet, kardeşlerini kaybettikleri, ayrıca sürülerini ve büyükbaş hayvanları kaybettikleri ve ayrıca Lamanlılar tarafından ayaklar altında çiğnenip harap edilen tarlalarındaki tahılın kaybı için çok üzülüyorlardı.
3 Ve sıkıntıları o kadar çoktu ki herkesin üzülmesi için bir neden vardı; ve onlar üzerlerine gönderilen Tanrı'nın cezalarının işledikleri kötülükler ve iğrençlikler yüzünden olduğuna inanıyorlardı; bu yüzden vazifelerini hatırlamaları için uyandırıldılar.
4 Ve onlar Kilise'yi daha iyi organize etmeye başladılar; evet ve birçok kişi Sidon sularında vaftiz oldu ve Tanrı'nın Kilisesi'ne katıldı; evet, onlar, babası Alma'nın eliyle Kilise halkının üzerine yüksek rahip olarak kutsanan Alma'nın eliyle vaftiz oldular.
5 Ve öyle oldu ki hakimler yönetiminin yedinci yılında, yaklaşık olarak üç bin beş yüz kişi Tanrı'nın Kilisesi'nde birleşip vaftiz oldu. Ve böylece Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin yedinci yılı sona erdi; ve bütün bu süre içinde sürekli huzur vardı.
Dostları ilə paylaş: |