Mormon kitabi isa mesih hakkinda başka bir taniklik



Yüklə 4,31 Mb.
səhifə33/57
tarix26.07.2018
ölçüsü4,31 Mb.
#58363
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   57
17 Bu nedenle kardeşlerim, Tanrı size lütfetsin ki sizler, inancınızı tövbe ederek gösterir ve size karşı merhametli olması için O'nun kutsal adını çağırmaya başlarsınız.
18 Evet, O'na merhamet göstermesi için yalvarın; çünkü O kurtaracak güçtedir.
19 Evet, alçakgönüllü olun ve O'na sürekli dua edin.
20 Tarlalarınızda iken, evet, bütün sürüleriniz için O'na yalvarın.
21 Evlerinizde, evet, bütün ev halkınız için, sabah, öğle ve akşam O’na yalvarın.
22 Evet, düşmanlarınızın gücüne karşı O'na yalvarın.
23 Evet, her doğruluğun düşmanı olan şeytana karşı O'na yalvarın.
24 Tarlalarınızdaki ürün için O'na yalvarın ki ürününüz bereketli olsun.
25 Tarlalarınızdaki sürüler için O'na yalvarın ki onlar çoğalsın.
26 Fakat bununla da yetinmeyip iç odalarınızda, gizli ve ıssız yerlerinizde içinizi O'na dökmelisiniz.
27 Evet, ve Rab'be yalvarmadığınız zaman, yürekleriniz dolu olarak, kendi iyiliğiniz ve aynı zamanda etrafınızda bulunan insanların iyiliği için sürekli yürekten dua ederek O'na yaklaşın.
28 Ve şimdi işte, sevgili kardeşlerim, size derim ki her şeyin bu kadar olduğunu sanmayın; çünkü sizler bütün bunları yaptıktan sonra eğer muhtaç olanları ve çıplakları geri çevirirseniz ve hastaları ve sıkıntıda olanları ziyaret etmezseniz ve eğer varsa, malınızdan muhtaç olanlara vermezseniz, size derim ki, eğer bunlardan hiçbirini yapmazsanız, işte dualarınız boşunadır ve size hiçbir faydası olmaz ve sizler de inancı inkâr eden iki yüzlüler gibi olursunuz.
29 Bu yüzden, eğer sizler hayırsever olmayı hatırlamazsanız, madencilerin attığı ve insanların ayakları altında çiğnenen artıklar gibi (bunun hiçbir değeri yoktur) olursunuz.
30 Ve şimdi kardeşlerim, sizlerin bu kadar tanıklık elde ettikten sonra, kutsal yazıların da bunlara tanıklık ettiğini görerek harekete geçmenizi ve tövbeye yaraşır meyveler vermenizi dilerim.
31 Evet uyanarak yüreklerinizi daha fazla sertleştirmemenizi dilerim; çünkü işte, kurtuluşunuzun zamanı ve günü şimdidir; ve bundan dolayı eğer tövbe edip yüreklerinizi sertleştirmezseniz, büyük kurtuluş planı sizin için derhal uygulanacaktır.
32 Çünkü işte bu hayat, insanların Tanrı ile karşılaşmaya hazırlandıkları zamandır; evet, işte bu hayatın günü insanların işlerini yapacakları gündür.
33 Ve şimdi, size daha önce söylediğim gibi, mademki pek çok tanıklığınız oldu, o halde size yalvarıyorum ki tövbe gününüzü hayatınızın sonuna kadar geciktirmeyin; çünkü, bize sonsuzluğa hazırlanalım diye verilmiş olan bu hayat gününden sonra, işte eğer biz bu hayattayken zamanımızı iyi bir şekilde değerlendirmezsek, arkasından, içinde hiçbir işin yapılamayacağı karanlık gece gelecektir.
34 Sizler o korkunç dönüm noktasına getirildikten sonra: ABen tövbe etmek istiyorum, Tanrıma dönmek istiyorum@ diyemeyeceksiniz. Hayır, bunu diyemeyeceksiniz, çünkü bu hayattan ayrılacağınız zamanda bedeninize sahip olan o aynı ruh, o sonsuz dünyada da bedeninize hükmetmeye gücü olacak o aynı ruhtur.
35 Çünkü işte, eğer siz tövbe edeceğiniz günü ta ölüme kadar geciktirmişseniz, işte, şeytanın ruhuna teslim olmuşsunuz demektir ve o sizi kendisine mühürlemiştir; bu yüzden Rab'bin Ruhu sizden uzaklaşmış ve içinizde O’na yer kalmamıştır ve şeytan sizin üzerinizde tüm güce sahiptir; ve kötülerin son durumu budur.
36 Ve ben bunu biliyorum, çünkü Rab, kutsal olmayan tapınaklarda bulunmayacağını, ancak doğruların yüreklerinde yaşayacağını söylemiştir; evet ve aynı şekilde doğruların bir daha dışarı çıkmamak üzere O'nun Krallığı'nda oturacağını, giysilerinin Kuzu'nun kanıyla beyazlatılmış olacağını söylemiştir.
37 Ve şimdi, sevgili kardeşlerim, sizlerin bunları hatırlayarak Tanrı'nın önünde, korkuyla kurtuluşunuzu başarmanızı ve Mesih'in geleceğini bir daha inkâr etmemenizi arzu ediyorum.
38 Bir daha Kutsal Ruh'a karşı gelmemenizi, aksine O'nu kabul edip Mesih'in adını üzerinize almanızı ve kendinizi yere kadar alçaltıp her nerede olursanız olun Tanrı’ya ruhla ve doğrulukla ibadet etmenizi ve O'nun size bağışladığı pek çok merhamet ve nimet için her gün minnettarlık içinde yaşamanızı arzu ediyorum.
39 Evet ve aynı zamanda kardeşlerim, şeytan tarafından ayartılmamanız, ona mağlûp olup son günde onun köleleri olmamanız için sürekli uyanık durup dua etmenizi öğütlerim; çünkü işte, o size ödül olarak iyi hiçbir şey vermez.
40 Ve şimdi sevgili kardeşlerim, size sabırlı olmanızı, her türlü sıkıntılara dayanmanızı ve büyük yoksulluğunuzdan dolayı sizi kapı dışarı edenlere karşı hakaret etmemenizi tavsiye ederim; yoksa onlar gibi günahkâr olursunuz.
41 Aksine sizi sabırlı olmaya ve bir gün bütün sıkıntılarınızdan kurtulacağınızın kesin umudu ile bu sıkıntılara katlanmaya teşvik ederim.

35. BÖLÜM


Sözün vaaz edilmesi Zoramlılar'ın hilelerini ortadan kaldırır---İnananları aralarından atarlar, onlar da Yerşon'daki Ammon halkına katılırlarAlma, halkın kötülüklerinden dolayı kederlenir. m.ö. tahminen 74 yılı.
Şİmdİ öyle oldu ki Amulek bu sözleri söyledikten sonra, toplanan kalabalıktan ayrılıp Yerşon ülkesine geldiler.
2 Evet ve Zoramlılar'a sözü vaaz ettikten sonra geri kalan kardeşler de Yerşon ülkesine geldiler.
3 Ve öyle oldu ki Zoramlılar'ın arasındaki popüler kesim kendilerine vaaz edilen sözler hakkında birbirlerine danıştıktan sonra, hilelerini bozduğu için sözden dolayı öfkelendiler; bu yüzden bu sözleri dinlemek istemediler.
4 Ve onlar ülkenin her yanına haber salarak bütün halkı topladılar ve söylenilmiş olan sözler hakkında onlarla görüştüler.
5 Şimdi onların yöneticileri, rahip ve öğretmenleri niyetlerini halka bildirmediler; dolayısıyla bütün halkın ne düşündüğünü gizlice öğrenmiş oldular.
6 Ve öyle oldu ki onlar bütün halkın fikrini anladıktan sonra, Alma ve kardeşlerinin söylediği sözlere hak verenler ülkeden kovuldular; ve kovulanların sayısı çoktu; ve onlar da Yerşon ülkesine geldiler.
7 Ve öyle oldu ki Alma ile kardeşleri onlara hizmet ettiler.
8 Şimdi Zoram halkı Yerşon ülkesinde bulunan Ammon halkına öfkelendi; ve çok kötü bir insan olan Zoramlılar'ın baş yöneticisi, Ammon halkına haber göndererek kendilerinden ayrılıp onların ülkesine gelmiş olan herkesi ülkelerinden kovmalarını istedi.
9 Ve onlara tehdit dolu sözler savurdu. Ve şimdi Ammon halkı onların sözlerinden korkmadı; bu yüzden onları ülkelerinden kovmadılar, fakat kendilerine gelen bütün fakir Zoramlılar’a kucak açıp onları doyurup beslediler, giydirdiler ve onlara miras toprak verdiler; ve ihtiyaçlarına göre onlara yardım ettiler.
10 Şimdi bu durum Zoramlılar'ı Ammon halkına karşı kışkırtıp öfkelendirdi; ve Zoramlılar, Lamanlılar'la kaynaşıp onları da Ammon halkına karşı kışkırtmaya başladılar.
11 Ve böylece Zoramlılar ve Lamanlılar, Ammon halkına ve ayrıca Nefi halkına karşı savaşmak üzere hazırlıklara başladılar.
12 Ve böylece Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin on yedinci yılı sona erdi.
13 Ve Ammon halkı Yerşon ülkesinden ayrılıp Melek ülkesine geldi; ve böylece Nefili ordusunun Lamanlı ve Zoramlı ordularına karşı savaşabilmesi için Yerşon ülkesinde yer açılmış oldu; ve böylece hakimler yönetiminin on sekizinci yılında Lamanlılar ve Nefililer arasında bir savaş başladı; ve onların yaptıkları savaşlar daha sonra anlatılacaktır.
14 Ve Alma ve Ammon ve onların kardeşleri ve ayrıca Alma'nın iki oğlu, Tanrı'nın elinde aracı olup Zoramlılar'ın pek çoğunu tövbeye getirdikten sonra Zarahemla ülkesine geri döndüler ve tövbeye getirilen herkes ülkelerinden kovulmuş olsalar da Yerşon ülkesinde miras toprakları oldu ve onlar kendilerini ve eşlerini ve çocuklarını ve vatanlarını savunmak için silaha sarıldılar.
15 Şimdi Alma, halkının kötülükleri, evet, aralarında olan savaşlar, dökülen kanlar ve çekişmeler yüzünden kedere boğuldu; ve her şehirdeki bütün halkın arasına sözü bildirmek amacıyla gitmiş ya da sözü bildirmek üzere gönderilmişti; ve halkın yüreğinin katılaşmaya başladığını ve sözün sıkılığı yüzünden onların gücenmeye başladığını gördüğü için yüreğini acılar sardı.
16 Bu yüzden oğullarının her birine doğrulukla ilgili konularda kendi emirlerini verebilmek için onların toplanmalarını buyurdu. Ve kendi kayıtlarına göre oğullarına verdiği emirlerinin anlatımı şöyledir.

Alma'nın, oğlu Helaman'a verdiği emirler.



36. Bölüm’ün başından 37. Bölüm’ün sonuna kadar.

36. BÖLÜM


Alma, bir melek gördükten sonra inanca nasıl döndüğünü Helaman'a anlatır---Hüküm giymiş bir ruhun acılarını duyar; İsa'nın adını anar ve sonra da Tanrı'dan doğarTatlı bir sevinç onun ruhunu doldurur---Sıra sıra meleklerin Tanrı'yı övdüğünü görür---Doğru inancı bulan birçok kişi de onun tadıp gördüğü şeyleri tadıp görürler. m.ö. tahminen 74 yılı.
Oğlum, sözlerimi iyi dinle; çünkü sana yemin ederim ki Tanrı'nın emirlerini yerine getirdiğin sürece bu ülkede refaha kavuşacaksın.
2 Atalarımızın tutsak edilişini ben nasıl aklımdan çıkarmamışsam senin de bunu hatırlamanı isterim; çünkü onlar tutsaklık altında yaşıyorlardı ve İbrahim'in Tanrı’sından ve İshak'ın Tanrı’sından ve Yakup'un Tanrı’sından başka hiç kimse onları kurtaramazdı; şüphesiz ki onları sıkıntıdan kurtaran O’dur.
3 Ve şimdi, ey oğlum Helaman, işte sen daha gençsin ve bu nedenle senden sözlerimi dinlemeni ve benden öğrenmeni diliyorum; çünkü biliyorum ki Tanrı'ya güvenen herkes yaşadıkları denemelerde, zorluklarda ve sıkıntılarda desteklenecek ve son günde yukarı kaldırılacaktır.
4 Bunu kendiliğimden bildiğimi düşünmeni istemem; bilgim maddi değil, manevîdir; dünyasal düşüncelerden değil, Tanrı'dan gelmiştir.
5 Şimdi işte sana söylüyorum: Eğer Tanrı'dan doğmamış olsaydım, bu şeyleri bilemezdim; ama Tanrı, kutsal meleğinin ağzından bana bu şeyleri bildirdi; ama lâyık olduğum için değil.
6 Çünkü ben, Mosiya'nın oğullarıyla beraber Tanrı'nın Kilisesi'ni yok etmek için dolaşıyordum; ama işte, Tanrı kutsal meleğini göndererek bizi yolumuz üzerinde durdurdu.
7 Ve işte, melek gök gürültüsünü andıran bir sesle bize konuştu ve ayağımızın altındaki her yer sarsıldı; ve hepimiz yere düştük; çünkü Rab korkusu üzerimize çökmüştü.
8 Fakat işte, ses bana: AAyağa kalk!@ dedi. Ve ben doğrulup ayağa kalktım ve meleği gördüm.
9 Ve melek bana: ASen kendi ölümüne razı olsan bile, bir daha Tanrı'nın Kilisesi'ni yok etmeye çalışma!@ dedi.
10 Ve öyle oldu ki yere düştüm ve üç gün üç gece ne ağzımı açabildim ne de elimi ayağımı kımıldatabildim..
11 Ve melek bana daha başka şeyler söyledi; söylenenleri kardeşlerim duydular, ancak ben duymadım; çünkü ASen kendi ölümüne razı olsan bile, bir daha Tanrı'nın Kilisesi’ni yok etmeye çalışma!@ sözünü işitir işitmez, belki de öleceğim diye, öyle büyük bir korku ve şaşkınlık içinde yere yığıldım ki artık başka bir şey işitmedim.
12 Sonsuz bir acıyla işkence çektim; çünkü ruhum acıların en büyüğünü gördü ve işlediğim bütün günahlar bana işkence ediyordu.
13 Evet işlediğim günah ve kötülüklerin hepsini hatırladım; bu yüzden cehennem azabı çekiyordum; evet, Tanrıma karşı isyan ettiğimi ve O'nun kutsal emirlerini hiçe saydığımı anladım.
14 Evet ve ben, O’nun çocuklarından pek çoğunu öldürmüştüm; başka bir deyişle onları yıkıma sürüklemiştim; evet ve kısacası, o kadar büyük kötülükler işlemiştim ki Tanrı’mın huzuruna çıkma düşüncesi bile ruhumu tarif edilemez bir korkuyla dolduruyordu.
15 Ah keşke Tanrı’mın huzuruna çıkarılıp yaptıklarıma göre yargılanacağıma, kovulup hem ruhum hem bedenim yok olsaydı, diye düşündüm.
16 Ve şimdi, üç gün üç gece cehennem ateşiyle yanan bir ruhun çektiği acıları çektim.
17 Ve öyle oldu ki bu şekilde acıyla işkence çekerken, yüreğim işlediğim onca günahın hatırasıyla paramparça olmuşken, işte babamın halka, Tanrı'nın Oğlu olan bir İsa Mesih'in, dünyanın günahları için kefaret etmek üzere geleceğine dair söylemiş olduğu peygamberliği hatırladım.
18 Şimdi, aklım bu düşünceyi yakaladığında kalbimden: AEy Tanrı'nın Oğlu İsa, ölümün sonsuz zincirleri ile sarılıp öd acısı içinde olan bana merhamet et!@ diye haykırdım.
19 Ve şimdi işte, bunu düşündüğümde artık acılarımı hatırlayamaz oldum; evet, günahlarım aklıma geldiğinde artık acı duymuyordum.
20 O zaman, ah nasıl da sevindim ve ne fevkalâde bir ışık gördüm; evet, ruhumun sevinci çektiğim ağrılar kadar büyüktü.
21 Evet, oğlum sana derim ki: Çektiğim acıdan daha büyüğü ve kötüsü olamaz. Evet ve yine sana söylüyorum oğlum, diğer tarafta ise benim sevincimden daha güzel, daha tatlı bir şey olamaz.
22 Evet, atamız Lehi nasıl görmüşse ben de Tanrı'yı tahtında otururken görür gibi oldum. O’nun etrafını şarkılar söyleyen ve Tanrı’larını övüyormuş gibi gözüken sayılamayacak kadar büyük bir melek topluluğu sarmıştı; evet ve ruhum orada olmaya can atıyordu.
23 Fakat işte, elim, ayağım yeniden tutmaya başladı; ve ben ayağa kalkıp halka Tanrı'dan doğmuş olduğumu bildirdim.
24 Evet ve o günden şu ana dek, insanları tövbeye getirmek, kendi tattığım müthiş sevinci onlara da tattırmak ve böylece onlar da Tanrı'dan doğup Kutsal Ruh'la dolsunlar diye hiç durmadan çalıştım.
25 Evet ve şimdi işte, ey oğlum, Rab, emeklerimin meyvesinden dolayı beni çok ama çok sevindiriyor.
26 Çünkü O'nun bana verdiği sözün sayesinde, işte, birçok kişi Tanrı'dan doğdu ve onlar da benim gibi tadıp gözleriyle gördüler; dolayısıyla söylediğim bu şeyleri benim gibi biliyorlar; ve benim bilgim Tanrı’dandır.
27 Ve çektiğim her türlü zorlukta ve sınamada, evet ve her türlü sıkıntıda yalnız bırakılmadım; evet, Tanrı, beni hapisten, zincirlerden ve ölümden kurtardı; evet ve ben O'na güvenirim ve O beni yine kurtaracaktır.
28 Ve ben biliyorum ki, Tanrı beni son günde kendisiyle beraber görkem içinde yaşamam için diriltecektir; evet ve ben O'nu sonsuza dek öveceğim; çünkü O atalarımızı Mısır'dan çıkarıp, Mısırlılar'ı Kızıldeniz'de yutmuştur; ve gücüyle onları vaadedilen diyara götürmüştür; evet ve onları zaman zaman kölelik ve tutsaklıktan kurtarmıştır.
29 Evet ve ayrıca atalarımızı da Yeruşalem ülkesinden çıkarmıştır ve sonsuz gücüyle onları zaman zaman kölelik ve tutsaklıktan kurtarıp bugüne kadar getirmiştir; ve ben onların tutsaklığını hep hatırımda tuttum; evet ve benim gibi sen de onların tutsaklığını hatırında tutmalısın.
30 Fakat işte, oğlum, hepsi bununla bitmiyor; çünkü benim bildiğim gibi sen de bilmelisin ki Tanrı'nın emirlerini yerine getirdiğin sürece ülkede refaha kavuşacaksın; ve ayrıca şunu da bil ki Tanrı'nın emirlerini yerine getirmezsen, O'nun huzurundan kovulacaksın. Şimdi bu, Tanrı’nın dediği gibi olacaktır.

37. BÖLÜM


Pirinç levhalar ve diğer kutsal yazılar insanları kurtuluşa kavuşturmak amacıyla korunurYaredliler kötülüklerinden dolayı yok edilmiştir---Onların gizli yeminleri ve antlaşmaları halktan uzak tutulmalıdırYaptığınız her şeyde Rab'be danışınLiyahona, Nefililer'e yol gösterdiği gibi Mesih'in sözleri de insanlara sonsuz yaşamın yolunu gösterir. m.ö. tahminen 74 yılı.
Ve şimdi oğlum Helaman sana bana emanet edilen bu kayıtları almanı emrediyorum.
2 Ve ayrıca sana benim yaptığım gibi bu halkın başından geçenleri Nefi Levhaları'na kaydetmeni ve benim koruyup sakladığım bütün bu kutsal şeyleri benim koruduğum gibi senin de korumanı emrediyorum; çünkü bunlar bilgece bir amaç için korunmaktadır.
3 Ve işlenmiş bu yazıları içeren, üzerinde kutsal yazıların bulunduğu, hatta başlangıçtan beri atalarımızın soyağacını gösteren bu pirinç levhalar
4 İşte, atalarımız bu levhaların korunup bir kuşaktan diğerine aktarılacağına ve her ulusa, sülâleye, dile ve halka ulaşıp içindeki sırlar onlar tarafından bilininceye kadar Rab'bin eliyle korunup saklanacağına dair peygamberlik etmişlerdir.
5 Ve şimdi işte, onlar korundukları sürece parlaklıklarını yitirmeyecek, evet ve parlamaya devam edecektir; evet ve ayrıca kutsal yazıları içeren bu levhaların hepsi her zaman parlak kalacaktır.
6 Şimdi, sen bunu benim bir akılsızlığım olarak düşünebilirsin; fakat işte sana derim ki küçük ve basit şeylerden büyük şeyler doğar ve küçücük şeyler çoğu zaman bilgeleri utandırır.
7 Ve Rab Tanrı, yüce ve sonsuz amaçlarını gerçekleştirebilmek için değişik yollardan çalışır; ve Rab, çok önemsiz gibi gözüken şeylerle bilgeleri utandırır ve birçok insanın kurtulmasını sağlar.
8 Ve şimdi, bu şeylerin bugüne kadar korunması Tanrı'nın hikmetiydi; çünkü işte, onlar bu halkın hafızasını açtı, evet, içlerinden pek çoğuna tuttukları yolun yanlışlığını gösterip canlarının kurtuluşu için onları Tanrı’larının bilgisine getirdi.
9 Evet, sana derim ki bunlar olmasaydı, yani bu levhalar üzerinde bulunan bu kayıtlar olmasaydı, Ammon ve kardeşleri binlerce Lamanlıyı atalarının geleneğinin yanlışlığı konusunda yola getiremezlerdi; evet, bu kayıtlar ve onların sözleri Lamanlılar’ı tövbeye getirmiştir; yani, bunlar onları Tanrıları Rab'bin bilgisine ve Fidye ile Kurtarıcıları olan İsa Mesih'le sevinç duymaya getirmiştir.
10 Ve kim bilir belki bunlar sayesinde onlardan ve şimdi günah ve kötülükle yüreklerini sertleştiren bizim dik kafalı Nefili kardeşlerimizden binlercesi Kurtarıcılarını tanımaya getirileceklerdir.
11 Şimdi bu sırlar şimdilik bana tümüyle bildirilmemiş olduğundan bu konuda fazla bir şey söylemek istemiyorum.
12 Ve onların bilgece bir amaç için korunup saklandığını söylemekle yetineceğim; bu amacı ise Tanrı biliyor; çünkü O, yaptığı her işte bilgelikle öğüt verir ve O'nun yolları doğrudur; ve O'nun izlediği yol sonsuz bir yuvarlaktır.
13 Ey oğlum Helaman, Tanrı'nın emirlerinin ne kadar sıkı olduğunu hatırla, hatırla! Ve O: AEğer siz emirlerimi yerine getirirseniz, ülkede refaha kavuşacaksınız@ demiştir. Fakat siz O'nun emirlerini yerine getirmezseniz, O'nun huzurundan kovulacaksınız.
14 Ve şimdi, ey oğlum, Tanrı'nın gelecek kuşaklara gücünü göstermek için kutsal tuttuğu ve ayrıca kendisinde bulunan bilgece bir amaçla koruyup saklayacağı bu kutsal şeyleri sana emanet ettiğini hatırla.
15 Ve şimdi işte, ben peygamberlik ruhuyla sana söylüyorum ki eğer Tanrı'nın emirlerini çiğnersen, işte, kutsal olan bu şeyler Tanrı'nın gücüyle senden alınacaktır ve sen yelin sürüklediği saman ufağı gibi elenmek üzere şeytana teslim edileceksin.
16 Ancak Tanrı'nın emirlerini tutar, kutsal olan bu şeylere Rab'bin sana emrettiği gibi sahip çıkarsan, (çünkü bu kutsal şeylerle neleri gerçekleştireceğini öğrenmek için her konuda Tanrı’ya danışmalısın) işte ne dünyanın ne de cehennemin hiçbir gücü bunları senden alamayacaktır; çünkü Tanrı, bütün sözlerini yerine getirecek güçtedir.
17 Çünkü sana vereceği bütün sözleri yerine getirecektir; çünkü atalarımıza verdiği sözleri yerine getirmiştir.
18 Çünkü O atalarımıza, gelecek kuşaklara gücünü göstermek için kendisindeki bilgece bir amaçla bu şeyleri koruyup saklayacağı sözünü vermiştir.
19 Ve şimdi işte Lamanlılar'dan binlercesini gerçeğin bilgisine döndürerek bu amaçlarından birini yerine getirdi; ve gücünü bu kutsal şeylerle göstermiştir ve gücünü bunlarla gelecek kuşaklara da gösterecektir; bu nedenle bunlar korunup saklanacaktır.
20 Bu yüzden oğlum Helaman, sana gayret edip bütün sözlerimi tutmanı ve yazıldığı şekilde Tanrı'nın emirlerini yerine getirmeni emrediyorum.
21 Ve şimdi sana bu yirmi dört levhadan söz edeceğim. Bunları iyi koru. Öyle ki karanlık dolu işler, sırlar ve onların gizli işleri, yani şu yıkıma uğratılan halkın gizli işleri, bu halkın gözü önüne serilsin; evet, onların bütün cinayetleri ve hırsızlıkları ve yağmacılıkları ve bütün kötülükleri ve iğrençlikleri bu halkın gözü önüne serilsin; evet ve bu çeviricileri de koru.
22 Çünkü işte Rab, halkının karanlık işler çevirmeye başladığını, evet, gizli cinayetler işleyip iğrençlikler yaptığını gördü; bu nedenle, eğer tövbe etmezlerse yeryüzünden silinip yok edileceklerini söyledi.
23 Ve Rab şöyle dedi: Hizmetkârım Gazelem için parlayıp karanlığı ışığa çevirecek bir taş hazırlayacağım; böylece bana hizmet eden halkıma bildireceğim, onlara kardeşlerinin işlerini, evet, onların gizli işlerini, karanlık işlerini ve yaptıkları kötülükleri ve iğrençlikleri bildireceğim.
24 Ve şimdi, ey oğlum, bu çeviriciler Tanrı'nın söylediği şu sözün yerine gelmesi için hazırlandı:
25 Onların bütün gizli işlerini ve iğrençliklerini karanlıktan aydınlığa çıkaracağım; ve tövbe etmeyecek olurlarsa onları yeryüzünden silip atacağım; ve onların bütün sırlarını ve iğrençliklerini aydınlığa çıkaracağım; bu ülkeye gelecekte sahip olacak her ulus bunları bilecek.
26 Ve şimdi oğlum, onların tövbe etmediklerini görüyoruz; bu yüzden yok edilmişlerdir ve Tanrı'nın sözü de bugüne kadar yerine gelmiştir; evet, onların gizli iğrençlikleri karanlıktan çıkarılıp bize bildirilmiştir.
27 Ve şimdi oğlum, onların bütün yeminlerini, sözleşmelerini ve gizli iğrençlikler yapmak üzere girdikleri anlaşmalarını gizli tutmanı sana emrediyorum; evet ve onların bütün işaret ve acayipliklerini bu halktan gizleyeceksin; öyle ki onlar bu şeyleri öğrenmesinler, çünkü halkın bilmeden karanlığa düşmesinden ve yok olup gitmesinden korkarım.
28 Çünkü işte, bütün bu ülkenin üzerinde bir lanet vardır; öyle ki karanlığın işçileri tam anlamıyla olgunlaştıklarında, Tanrı'nın gücü hepsinin üzerine ölüm gönderecektir; bu yüzden, bu halkın yok olmasını istemem.
29 Bu nedenle onların yeminleri ve antlaşmaları olan bu gizli planları bu halktan gizleyeceksin ve onlara yalnızca onların kötülüklerini, cinayetlerini ve iğrençliklerini bildireceksin ve halka bu tür kötülüklerden, iğrençliklerden ve cinayetlerden nefret etmelerini öğreteceksin; ve ayrıca onlara bu halkın kendi kötülükleri, iğrençlikleri ve cinayetleri yüzünden yok edildiğini de öğreteceksin.
30 Çünkü işte, onlar günahlarını yüzlerine vurmak üzere aralarına gelmiş olan Rab'bin her peygamberini öldürdüler; ve onların öldürdüğü peygamberlerin kanı kendilerini öldürenlerden öç alınması için Tanrıları Rab'be yakardı; ve böylece Tanrı'nın yargıları bu karanlığın ve gizli örgütlerin işçileri üzerine geldi.
31 Evet ve onlar tamamıyla olgunlaşmadan önce tövbe etmeyecek olurlarsa, dilerim bu ülke o karanlığın ve gizli örgütlerin işçileri için sonsuza dek hep lanetli olsun ve yok olup gitsinler.
32 Ve şimdi oğlum, sana söylediğim bu sözleri unutma; bu gizli planları bu halka emanet etme, ama onlara günah ve kötülükten sonsuza dek nefret etmelerini öğret.
33 Onlara tövbe edip Rab İsa Mesih'e iman etmelerini vaaz et; onlara kendilerini alçaltıp yumuşak huylu ve alçakgönüllü olmalarını öğret; onlara Rab İsa Mesih'e olan imanları ile şeytanın her ayartmasına karşı durmalarını öğret.
34 Onlara yumuşak huylu ve alçakgönüllü olmalarını, iyi işlerde bulunmaktan yılmamayı öğret; çünkü ruhu huzur bulacak olan kimseler bunlardır.
35 Ey oğlum bunları unutma ve genç yaşta akıl öğren; evet, Tanrı'nın emirlerini tutmasını daha gençken öğren.
36 Evet ve geçimini sağlamak için her konuda Tanrı'ya yakar; evet, her işin Rab için olsun ve her nereye gidersen gidişin Rab için olsun; evet, bütün düşüncelerin Rab’be yönelmiş olsun; evet, yüreğindeki sevgi sonsuza dek Rab'be olsun.
37 Sen her işinde Rab’be akıl danış ve O seni hayırlı işlere yöneltecektir; evet, gece yatacağın zaman, Rab için yat ki Rab seni uyurken korusun; ve sabah kalktığında, yüreğin Tanrı’na şükranla dolsun; ve eğer bu dediklerimi yaparsan, son günde yukarı kaldırılacaksın.
38 Ve şimdi oğlum, atalarımızın küre ya da kılavuz adını verdikleri şey hakkında söyleyeceklerim var---daha doğrusu atalarımız buna tercümesi pusula anlamına gelen Liyahona adını vermişlerdir; ve bunu Rab hazırlamıştır.
39 Ve işte, böyle ince bir işçilikle yapılmış bir şeyi insanoğlu yapmış olamaz. Ve işte bu, atalarımızın çölde gidecekleri yolu onlara göstermek için hazırlanmıştı.
40 Ve bu pusula onların Tanrı'ya olan inançlarına göre işliyordu; bu nedenle onlar gidecekleri yolu bu iğlerle Tanrı'nın kendilerine gösterebileceğine inandıklarında, işte istedikleri oldu; dolayısıyla Tanrı'nın gücüyle bu mucizeyi ve bunun gibi daha birçok mucizeyi her gün gerçekleştirir oldular.
41 Bu mucizeler önemsiz sayılacak yollarla oldu, ancak onlara olağanüstü işler gösterdi. Onlar tembeldiler ve iman edip gayret göstermeyi unuttular; işte o zaman, o harikulâde işlerin sonu geldi ve yollarında ilerleyemediler.

Yüklə 4,31 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin