25 Evet, aralarında Tanrı'nın emirlerini yerine getirenler bulundukça, kardeşlerinin Nefililer’in kanının dökülmesine sevinmelerine tahammül edemezlerdi; çünkü Rab'bin, emirlerini tutacak olurlarsa ülkede refaha kavuşacaklarına dair sözü vardı.
49. BÖLÜM
İstilacı Lamanlılar savunması güçlendirilmiş Ammoniha ve Nuh şehirlerini ele geçiremezlerAmalikiya Tanrı'ya lanet okur ve Moroni'nin kanını içeceğine dair yemin eder---Helaman ve kardeşleri Kilise’yi güçlendirmeye devam ederler. m.ö. tahminen 72 yılı. Ve şimdi öyle oldu ki on dokuzuncu yılın on birinci ayında, ayın onuncu gününde, Lamanlı ordularının Ammoniha ülkesine doğru yaklaşmakta olduğu görüldü.
2 Ve işte, bu şehir yeniden inşa edilmiş ve Moroni, şehrin sınırlarına bir ordu yerleştirmişti; ve onlar Lamanlılar'ın oklarından ve taşlarından korunmak için şehrin çevresine toprak yığmışlardı; çünkü işte, Lamanlılar taşlar ve oklarla savaşırlardı.
3 İşte, Ammoniha şehrinin yeniden inşa edilmiş olduğunu söyledim. Size derim ki, evet, şehrin bir bölümü yeniden inşa edilmişti; ve Lamanlılar halkın kötülükleri yüzünden bu şehri daha önce bir kez yerle bir ettiklerinden, burasının kendileri için yeniden kolay bir yem olacağını düşündüler.
4 Fakat işte, çok büyük bir hayal kırıklığına uğradılar; çünkü işte, Nefililer etraflarını kazıp çıkardıkları o kadar yüksek toprak siperlerle çevirmişlerdi ki Lamanlılar hedefine varacak şekilde onlara oklarını ve taşlarını atamıyorlardı; giriş yerinden geçmeden onların üzerine saldırmaları imkânsızdı.
5 Şimdi bu defa Lamanlılar'ın başkomutanları Nefililer'in güvenlik alanlarını hazırlamakta gösterdikleri bilgeliğe son derece şaşırdılar.
6 Şimdi Lamanlılar'ın liderleri sayıca fazla olmaları nedeniyle, evet, geçmişte olduğu gibi Nefililer’in üzerine kolaylıkla saldırabileceklerini sanıyorlardı; evet ve onlar da kendilerini kalkanlar ve göğüs zırhlarıyla hazırlamışlar ve aynı zamanda kendilerini deriden yapılma giysilerle, evet, açık yerlerini kapatan çok kalın giysilerle hazırlamışlardı.
7 Ve bu şekilde hazırlıklı geldikleri için, kardeşlerini kolayca alt edip boyunlarına tutsaklık boyunduruğunu geçirebileceklerini ya da keyiflerine göre onları kılıçtan geçirip acımasızca öldürebileceklerini sanıyorlardı.
8 Fakat işte Nefililer'in, Lehi'nin çocukları arasında bugüne dek hiç bilinmemiş bir şekilde onlara karşı koymaya hazır olduklarını görünce ağızları apaçık kaldı. Şimdi onlar Moroni'nin talimatlarına göre Lamanlılar'la savaşmaya hazırlanmışlardı.
9 Ve öyle oldu ki Lamanlılar ya da Amalikiyalılar onların yaptığı savaş hazırlığına çok şaşırmışlardı.
10 Şimdi Kral Amalikiya kendi ordusunun başında Nefi ülkesinden gelmiş olsaydı, belki de Lamanlılar'a Ammoniha şehrindeki Nefililer'e saldırmaları emrini verirdi; çünkü işte, halkının kanının dökülmesi hiç umurunda değildi.
11 Fakat işte, Amalikiya’nın kendisi savaşmaya gelmemişti. Ve işte, onun başkomutanları ise Ammoniha şehrindeki Nefililer'e saldırmaya cesaret edemediler; çünkü Moroni, Nefililer arasında işlerin idaresini öyle değiştirmişti ki onların geri çekilme yerlerini gören Lamanlılar'ın cesaretleri kırıldı ve onlara saldıramadılar.
12 Bu yüzden çadırlarını söküp çöle geri çekildiler ve Nuh ülkesine doğru yürüyüşe geçtiler; çünkü Nefililer'e saldırmak için en uygun ikinci yerin burası olacağını düşünüyorlardı.
13 Çünkü Moroni'nin ülkenin etrafında bulunan her şehre takviye güç gönderip güvenlik kaleleri yaptırmış olduğunu bilmiyorlardı; dolayısıyla büyük bir kararlılık içinde Nuh ülkesine yürüdüler; evet, başkomutanları meydana çıkıp o şehrin halkını yok edeceklerine dair yemin ettiler.
14 Fakat işte, o zamana dek çok zayıf bir nokta olan Nuh şehrinin şimdi Moroni'nin yöntemleriyle kuvvetlendirilmiş, evet, hatta Ammoniha şehrinden bile daha kuvvetli olduğunu görünce hayretler içinde kaldılar.
15 Ve şimdi işte, bu Moroni’nin hikmetiyle olmuştu; çünkü onların Ammoniha şehrinde korkuya kapılıp, o zamana dek ülkenin en zayıf bölgesi Nuh şehri olduğu için gidip oraya saldıracaklarını tahmin etmişti; ve böylece her şey istediği şekilde gelişmekteydi.
16 Ve işte, Moroni bu şehirdeki adamlarının başına başkomutan olarak Lehi'yi atamıştı; ve bu Lehi, Sidon ırmağının doğusundaki vadide Lamanlılar'la savaşan aynı Lehi'ydi.
17 Ve şimdi işte öyle oldu ki Lamanlılar bu şehrin Lehi'nin emri altında olduğunu öğrenince, yeniden hayal kırıklığına uğradılar; çünkü Lehi'den çok korkuyorlardı; ancak başkomutanları şehre saldıracaklarına dair yemin edip söz vermişti; bu yüzden ordularını sürdüler.
18 Şimdi işte, şehrin çevresinde kazılan hendeğin derinliği ve atılan toprak yığınlarının yüksek oluşu nedeniyle giriş kapısından başka bir yerden Nefililer'in güvenlik kalelerine girmeleri mümkün değildi.
19 Ve böylece Nefililer kapıdan başka bir yerden tırmanarak kaleden içeri girmeyi deneyecek olan herkesin üzerine yukarıdan ok ve taş atarak onları öldürmek için hazır bekliyorlardı.
20 Böylece hazır beklediler; evet, en güçlü adamlarından bir grup güvenlik alanlarına giriş kapısından girmeye çalışacak herkesi kılıç ve sapanlarıyla öldürmeye hazırdı; ve böylece Lamanlılar'a karşı kendilerini savunmak için hazırdılar.
21 Ve öyle oldu ki Lamanlı komutanlar ordularını giriş kapısının önüne getirip Nefililer'in güvenlik alanlarına ulaşabilmek için onlarla çarpışmaya başladılar; fakat işte, zaman zaman geri püskürtüldüler, öyle ki çok ağır bir yenilgiye uğradılar.
22 Şimdi geçidin bulunduğu yerde Nefililer'le baş edemeyeceklerini anlayınca, ordularını geçirmek ve eşit koşullarda savaşabilmek için toprak yığınlarını kazıp yıkmaya başladılar; fakat işte, bu girişimlerinde üzerlerine atılan ok ve taşlarla silinip süpürüldüler; ve Nefililer’in hendeklerini toprak yığınlarından çektikleri toprakla dolduracaklarına, hendekler yer yer kendi ölü ve yaralı vücutlarıyla doldu.
23 Böylece Nefililer düşmanları üzerinde tam bir üstünlük sağlamışlardı; ve böylece Lamanlılar ise başkomutanlarının hepsi ölünceye dek Nefililer’i yok etmeye çalıştılar; evet ve binden fazla Lamanlı öldü; diğer tarafta ise Nefililer'den bir kişi bile ölmemişti.
24 Geçitte Lamanlılar'ın oklarına hedef olan elli kadar yaralı vardı, fakat onlar kalkanlarının, göğüs zırhlarının ve miğferlerinin sayesinde korunmuşlardı; öyle ki yalnızca bacaklarından yara almışlardı; çoğu da oldukça ciddi yaralardı.
25 Ve öyle oldu ki bütün başkomutanlarının ölmüş olduğunu gören Lamanlılar çöle kaçtı. Ve öyle oldu ki doğuştan Nefili olan kralları Amalikiya'ya uğradıkları büyük kaybı bildirmek için Nefi ülkesine geri döndüler.
26 Ve öyle oldu ki Amalikiya, Nefililer hakkındaki emeline ulaşamadığı için halkına son derece kızgındı; Nefililer'in boynuna tutsaklık boyunduruğunu geçirememişti.
27 Evet, hırsından âdeta kudurdu ve Tanrı'ya ve aynı zamanda Moroni'ye lanetler yağdırarak Moroni'nin kanını içeceğine dair yemin etti; ve bunun nedeni ise Moroni'nin kendi halkının güvenliğini sağlamak için Tanrı'nın emirlerini yerine getirmiş olmasıydı.
28 Ve öyle oldu ki diğer tarafta ise Nefi halkı kendilerini düşmanlarının elinden kurtaran Tanrıları Rab'be eşsiz gücünden dolayı şükrettiler.
29 Ve Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin on dokuzuncu yılı böylece sona erdi.
30 Evet ve kendi aralarında sürekli huzur vardı; ve Helaman ve Şiblon ve Koriyanton ve Ammon ve kardeşleri, evet ve tövbe için vaftiz olup Tanrı'nın kutsal düzenine göre atanan ve halkın arasına vaaz etmek için gönderilen herkesin aracılığıyla bildirilen Tanrı'nın sözüne gösterdikleri dikkat ve gayretten dolayı Kilise’de büyük bolluk ve bereket oldu.
50. BÖLÜM
Moroni, Nefililer'in ülkesinin savunma gücünü arttırırBirçok yeni şehir kurarlarKötülük işleyip iğrençliklerle uğraştıkları zamanlarda savaş ve yıkım Nefililer'in kaderi olmuştur---Moriyanton ve ayrılıkçıları Teyankum tarafından yenilgiye uğratılırNefiha ölür ve oğlu Pahoran yargı kürsüsüne geçer. m.ö. tahminen 72--67 yılları. Ve şimdi öyle oldu ki Moroni savaşmak için, daha doğrusu halkını Lamanlılar'a karşı savunmak için hazırlık yapmayı bırakmadı; çünkü hakimler yönetiminin yirminci yılının başlarında ordularına başlamalarını, öyle ki Nefililer'in sahip olduğu bütün ülkedeki her şehrin çevresini kazmaya başlamalarını ve toprak yığınları ile çevirmelerini emretti.
2 Ve Moroni, bu toprak siperlerin üzerine ağaç direkler diktirdi; evet, şehirlerin çevresine adam boyu yüksekliğinde ağaç düzenekler kurdurdu.
3 Ve bu ağaçtan düzenekler üzerine, etrafı çeviren ağaç direklere tutturulmuş sivri kazıklar koydurttu; ve bunlar sağlam ve yüksekti.
4 Ve Moroni, bu kazıkların dikili olduğu duvarları yukarıdan gözetleyen kuleler diktirdi ve bu kulelerin tepesine de güvenlik alanları yaptırdı; öyle ki Lamanlılar'ın attıkları taş ve oklar onlara zarar veremezdi.
5 Ve onlar şehrin surlarına sokulmaya çalışan herkese bu kulelerin tepesinden istedikleri gibi ve güçleri yettiğince taş atıp onları öldürmek için hazır bekliyorlardı.
6 Böylece Moroni, düşmanlarının saldırılarına karşı bütün ülkedeki her şehrin çevresine kaleler kurdurdu.
7 Ve öyle oldu ki Moroni, ordularını doğu çölüne çıkardı; evet ve onlar gidip doğu çölünde bulunan Lamanlılar'ın hepsini Zarahemla ülkesinin güneyinde olan kendi ülkelerine sürdüler.
8 Ve Nefi ülkesi doğu denizinden batı denizine dek düz bir çizgi halinde uzanıyordu.
9 Ve öyle oldu ki Moroni Lamanlılar'ın hepsini sahip oldukları toprakların kuzeyindeki doğu çölünden kovduktan sonra, Zarahemla ülkesinde ve civarında oturan halka doğu çölüne, hatta deniz kıyısına kadar gidip bu ülkeye yerleşmelerini emretti.
10 Ve güneyde sahip oldukları toprakların sınırına da ordularını yerleştirdi ve ordularına kendilerini ve halkını düşmanlarının elinden koruyabilmek için istihkâmlar yaptırdı.
11 Ve böylece Lamanlılar'ın doğu çölündeki, evet ve ayrıca batıdaki kalelerinin hepsini saf dışı bırakıp Nefililer'le Lamanlılar'ın arasında, yani Zarahemla ülkesiyle Nefi ülkesi arasındaki, batı denizinden başlayarak Sidon ırmağının kaynağından geçen hattın savunmasını arttırdı. Nefililer bütün kuzey ülkesini, evet, hatta Bolluk ülkesinin kuzeyindeki bütün ülkeyi istedikleri gibi ele geçirdiler.
12 Böylece Moroni verdiği emeklerin sonucu olarak aldığı korunma tedbirleri sayesinde sayıları her gün artmakta olan ordularıyla sahip oldukları topraklar üzerinde Lamanlılar'ın hiçbir gücü olmaması için onların kuvvet ve gücünü sahip oldukları topraklardan kesmeye çalıştı.
13 Ve öyle oldu ki Nefililer bir şehrin temelini attılar ve bu şehrin adını Moroni koydular; ve şehir doğu denizi kıyısında bulunuyordu; ve güney yönünde Lamanlılar'ın elinde bulunan toprakların sınırına yakındı.
14 Ve aynı zamanda Moroni şehriyle Harun şehri arasında, Harun ile Moroni'nin sınırlarını birleştiren bir şehrin temelini daha atmaya başladılar; ve bu şehre ya da bu ülkeye Nefiha adını verdiler.
15 Ve aynı yıl kuzeyde de birçok şehrin inşasına başladılar; kuzeyde deniz kıyısında Lehi adını verdikleri bir şehri ise özel bir şekilde inşa ettiler.
16 Ve böylece yirminci yıl sona erdi.
17 Ve Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin yirmi birinci yılının başlarında Nefi halkının durumu bu elverişli şartlar içindeydi.
18 Ve çok büyük bir bolluk bereket görüp son derece zenginleştiler; evet ve çoğalıp ülkede güçlendiler.
19 Ve böylece Rab'bin insançocuklarına verdiği bütün sözleri yerine getirip yaptığı bütün işlerin ne kadar merhametli ve âdil olduğunu görüyoruz; evet, O'nun Lehi'ye söylemiş olduğu sözlerin hatta bugün bile doğrulanmış olduğunu görebiliyoruz. Rab şöyle demiştir:
20 Sana ve çocuklarına ne mutlu; ve onlar kutsanacak, emirlerimi yerine getirdikleri sürece ülkede refaha kavuşacaklar. Fakat şunu hatırla ki emirlerimi yerine getirmeyecek olurlarsa, Rab'bin huzurundan kovulacaklar.
21 Ve bu vaadlerin Nefi halkı için doğru olduğunu görüyoruz; çünkü kendi aralarındaki münakaşaları ve çekişmeleri, evet, cinayetleri ve yağmacılıkları, putperestlikleri, cinsel ahlaksızlıkları ve iğrençlikleri başlarına kendi savaş ve yıkımlarını getirdi.
22 Ve kötü kardeşlerinden binlercesi tutsaklığa teslim edilirken ya da kılıçtan geçirilirken ya da inançsızlık içinde yavaş yavaş kaybolup giderken ve Lamanlılar'la birleşirken, Rab'bin emirlerine bağlı kalanlar her zaman kurtarıldı.
23 Fakat işte, Nefi'nin yaşadığı zamandan beri Nefi halkı arasında, Moroni'nin günlerinde yaşanan mutluluk günlerinden daha güzel günler hiç görülmedi, evet, hatta şu an hakimler yönetiminin yirmi birinci yılında olduğu gibi hiç mutlu olmamışlardı.
24 Ve öyle oldu ki hakimler yönetimin yirmi ikinci yılı da, evet ve yirmi üçüncü yılı da barış içinde sona erdi.
25 Ve öyle oldu ki her ikisi de deniz kıyısında bulunan ve Lehi sınırlarına kadar uzanan Moriyanton ülkesi ile Lehi ülkesi konusunda aralarında çıkan çekişme olmasaydı, hakimler yönetiminin yirmi dördüncü yılının başında Nefi halkının arasında yine barış olacaktı.
26 Çünkü işte, Moriyanton ülkesini mülk edinen halk, Lehi ülkesinin bir kısmında hak iddia ediyordu; bu yüzden aralarında sıcak bir çekişme başladı; öyle ki Moriyanton halkı kardeşlerine karşı silaha sarıldılar ve onları kılıçtan geçirmeyi kafalarına koymuşlardı.
27 Fakat işte, Lehi ülkesini mülk edinen halk, Moroni'nin ordugâhına kaçıp yardım etmesi için Moroni’ye yalvardı; çünkü işte kabahatli olan onlar değildi.
28 Ve öyle oldu ki Moriyanton adında birisi tarafından yönetilen Moriyanton halkı, Lehi halkının Moroni'nin ordugâhına kaçmış olduğunu öğrenince, Moroni'nin ordusunun üzerlerine gelip kendilerini yok edeceğinden çok korktular.
29 Bu yüzden Moriyanton, kuzeyde büyük su kitleleriyle kaplı olan ülkeye kaçıp, kuzeyde bulunan bu ülkeyi ele geçirme fikrini halkın yüreğine koydu.
30 Ve işte, onlar bu planlarını gerçekleştireceklerdi (bu da çok ağıt yakmalarına neden olurdu), ama işte, Moriyanton çok hırslı birisi olduğu için, bu yüzden kadın hizmetçilerinden birisine öfkelendi ve onun üzerine düşüp kadını çok dövdü.
31 Ve öyle oldu ki kadın kaçıp Moroni'nin ordugâhına geldi ve Moroni'ye olup bitenleri ve ayrıca kuzey ülkesine kaçma niyetleri ile ilgili her şeyi anlattı.
32 Şimdi işte, Bolluk ülkesindeki halk, daha doğrusu Moroni bu halkın Moriyanton'un sözlerini dinleyip onun halkıyla birleşmesinden ve böylece Moriyanton'un ülkenin bu bölgelerini eline geçirmesinden korkuyordu; bu durum Nefi halkı arasında ciddi sonuçlar çıkarabilecek olayların temelini oluşturabilirdi; evet, bu da sonuçta özgürlüklerinin ellerinden alınmasına yol açabilirdi.
33 Bu yüzden Moroni, Moriyanton halkının önünü kesip kuzey ülkesine kaçmalarını önlemek için çadırlarıyla birlikte bir ordu gönderdi.
34 Ve öyle oldu ki Harabe ülkesinin sınırlarına varıncaya dek onların önünü çeviremediler; ve orada batı ve doğu denizleri arasında, evet, denizlerin yanından kuzey ülkesine doğru uzanan dar geçitte yollarını kestiler.
35 Ve öyle oldu ki Moroni tarafından gönderilip Teyankum adında birinin kumanda ettiği ordu Moriyanton halkına yetişti; ve Moriyanton halkı öyle inatçıydı ki (çünkü Moriyanton'un pohpohlayıcı sözlerinden ve işlediği kötülüklerden ilham almışlardı) aralarında savaş başladı; bu savaşta Teyankum Moriyanton'u öldürdü ve ordusunu yenerek onları esir aldı ve Moroni'nin ordugâhına döndü. Ve böylece Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin yirmi dördüncü yılı sona erdi.
36 Ve böylece Moriyanton halkı geri getirildi. Ve barışı korumak için antlaşma yaptıktan sonra Moriyanton ülkesi onlara geri verildi; ve Lehi halkıyla aralarında bir anlaşma yapıldı ve onlara da toprakları geri verildi.
37 Ve öyle oldu ki Nefi halkına barışın yeniden geldiği aynı yıl içinde ikinci başhakim Nefiha öldü. Tanrı önünde kusursuz bir doğrulukla yargı kürsüsündeki görevini tamamlamıştı.
38 Yine de Alma ve atalarınca en kutsal sayılan o kayıtları ve emanetleri Alma kendisine vermesine rağmen onu geri çevirdi; bu nedenle Alma bunları kendi oğlu Helaman'a teslim etti.
39 İşte, öyle oldu ki Nefiha'nın oğlu, babasının yerine yargı kürsüsüne oturmak üzere seçildi; evet, doğrulukla yargılayacağına, barışı ve halkın özgürlüğünü koruyacağına ve halka kutsal ayrıcalıkları olan Tanrıları Rab'be ibadet edebilme haklarını tanıyacağına, evet, yaşadığı her gün Tanrı davasını savunup destekleyeceğine ve kötüleri işledikleri suçlara göre adalete teslim edeceğine dair yemin edip düzenlenen kutsal bir törenle halkın üzerine başhakim ve vali olarak atandı.
40 Şimdi işte, onun adı Pahoran'dı. Ve Pahoran babasının yerine geçip yirmi dördüncü yılın sonunda Nefi halkı üzerindeki yönetimine başladı.
51. BÖLÜM
Kralcılar yasaları değiştirmeye ve bir kral getirmeye çalışırlar---Pahoran ve özgürlükçüler halkın oyu ile desteklenirler-Moroni, kralcıları ya ülkelerini savunmaya ya da ölüme mahkûm olmaya zorlarAmalikiya ve Lamanlılar takviye almış birçok şehri ele geçirirlerTeyankum, Lamanlı istilâsını geri püskürtür ve Amalikiya'yı çadırında öldürür. m.ö. tahminen 67--66 yılları. Ve şimdi öyle oldu ki Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin yirmi beşinci yılının başında, Lehi halkı ile Moriyanton halkının arasında toprakları konusunda barışı sağladılar; ve yirmi beşinci yıla barış içinde girdiler.
2 Yine de ülkede uzun süre barışı tam anlamıyla koruyamadılar, çünkü halkın arasında başhakim Pahoran hakkında kavga çıkmaya başladı; çünkü işte, halkın bir bölümü yasadaki bazı özel noktaların değiştirilmesini istiyordu.
3 Fakat işte, Pahoran yasayı değiştirmiyor, değiştirilmesine de izin vermiyordu; bu yüzden yasanın değiştirilmesiyle ilgili olarak dilekçeyle görüşlerini bildirenleri dinlemedi.
4 Bundan dolayı yasanın değiştirilmesini arzu edenler ona kızıp bundan böyle kendisinin ülkenin başhakimi olmasını istemediler; dolayısıyla bu konu üzerinde sıcak bir tartışma çıktıysa da kan dökülmedi.
5 Ve öyle oldu ki Pahoran'ın yargı kürsüsünden indirilmesini isteyenlere Akralcılar@ denildi; çünkü onlar yasanın özgür yönetimi devirip ülkenin başına bir kral getirilecek biçimde değiştirilmesini arzu ediyorlardı.
6 Ve Pahoran'ın ülkenin başhakimi olarak kalmasını isteyenler ise Aözgürlükçü@ adını aldılar; ve böylece kendi aralarında ikiye bölündüler; çünkü özgürlükçüler haklarını ve dini ayrıcalıklarını özgür bir yönetim aracılığıyla koruyacaklarına dair yemin etmişler veya antlaşma yapmışlardı.
7 Ve öyle oldu ki anlaşmazlığa yol açan bu mesele halkın oyuyla çözüldü. Ve öyle oldu ki halkın oyu özgürlükçülerden yana çıktı ve Pahoran yargı kürsüsünde kaldı; bu durum ise Pahoran'ın kardeşleri ve özgürlükçü halkın, yani kralcıları susturmayı başaran halkın çoğu arasında büyük bir sevinç yarattı, öyle ki kralcılar karşı koymaya cesaret edemeyip özgürlük davasını desteklemek zorunda kaldılar.
8 Şimdi kralların olmasından yana olanlar doğuştan asilzade olanlardı ve onlar kral olmak istiyorlardı; ve onlar halkın üzerinde güç ve yetki sahibi olmaya çalışanlar tarafından destekleniyordu.
9 Fakat işte, Nefi halkı arasında böyle bir çekişmenin bu vakitte olması çok tehlikeliydi; çünkü işte Amalikiya, Lamanlı halkın yüreklerini yine Nefi halkına karşı kışkırtmıştı ve ülkesinin her yanından asker toplamakta, bütün gayretiyle onları silahlandırıp savaşa hazırlamaktaydı; çünkü Moroni'nin kanını içeceğine dair yemin etmişti.
10 Fakat işte, onun verdiği sözün düşüncesizlikten başka bir şey olmadığını göreceğiz; yine de kendisini ve ordularını Nefililer'e karşı savaşmak için hazırladı.
11 Şimdi ordusu daha önce olduğu gibi kalabalık değildi, çünkü onlardan binlercesi Nefililer'in eliyle öldürülmüştü; ancak büyük kayıp vermelerine rağmen, Amalikiya fevkalâde büyük bir ordu toplamıştı, öyle ki Zarahemla ülkesine inmekten korkmadı.
12 Evet, Amalikiya'nın kendisi bile Lamanlılar'ın başında geldi. Ve bunlar hakimler yönetiminin yirmi beşinci yılında oluyordu; ve başhakim Pahoran konusunda aralarında çıkan tartışmalarla ilgili meseleleri çözmeye başladıkları aynı zamanda oluyordu.
13 Ve öyle oldu ki kralcılar denilen bu kişiler Lamanlılar'ın kendileriyle savaşmaya geldiklerini duyunca yürekten sevinip ellerine silah almayı reddettiler; çünkü başhakime ve aynı zamanda özgürlük taraftarı halka o kadar öfkelenmişlerdi ki ülkelerini savunmak için bile ellerine silah almak istemediler.
14 Ve öyle oldu ki Moroni bunları ve aynı zamanda Lamanlılar'ın ülke sınırına dayanmış olduklarını görünce bu insanların inatçılığına çok sinirlendi; çünkü onları korumak için canla başla çalışmıştı; evet, çok kızdı; ruhu onlara karşı öfkeyle doldu.
15 Ve öyle oldu ki halkın isteği üzerine ülkenin valisine bir dilekçe göndererek, dilekçeyi okumasını ve bu bölücüleri ya ülkelerini savunmaya zorlamak ya da onları ölüme mahkûm etmek için kendisine (Moroni'ye) yetki vermesini istedi.
16 Çünkü tek kaygısı halkın arasında çıkan bu tür çekişme ve anlaşmazlıklara son vermekti; çünkü işte bugüne kadar uğradıkları her felâketin sebebi buydu. Ve öyle oldu ki bu yetki halkın oyuyla kendisine verildi.
17 Ve öyle oldu ki Moroni, ordusuna bu kralcıların üzerine gidip onların kibir ve soyluluklarını aşağıya çekmelerini ve onları yerle bir etmelerini emretti; ya da onların silahlarına sarılıp özgürlük davasını desteklemeleri gerekiyordu.
18 Ve öyle oldu ki ordular onların üzerine yürüyüp onların kibir ve soyluluklarını aşağıya çektiler; öyle ki Moroni'nin adamlarına karşı savaşmak için savaş silahını kaldıran herkes kılıçtan geçirilip yere serildi.
19 Ve öyle oldu ki bu bölücülerin dört bini kılıçtan geçirildi ve onların savaşta öldürülemeyen liderleri yakalanıp hapse atıldı; çünkü onların davalarını görmeye şimdi vakit yoktu.
20 Ve bu bölücülerden geri kalanlar ise kılıçtan geçirilip ölmektense özgürlük bayrağına boyun eğdiler; ve kulelerine ve şehirlerine Özgürlük Hakkı’nı çekip vatanlarını savunmak için ellerine silah almak zorunda kaldılar.
21 Ve böylece Moroni bu kralcıların sonunu getirmiş oldu; öyle ki artık kimse kralcılar lâkabıyla bilinmiyordu; ve böylece soylu kanı taşıdıklarını iddia eden bu insanların inatçılığına ve gururuna son verdi; fakat onlar da kardeşleri gibi alçakgönüllü olup tutsaklıktan kurtulmak için kahramanca savaşmak zorunda kaldılar.
22 İşte öyle oldu ki Moroni kendi halkı arasında çıkan savaş ve çekişmeleri böylece durdurup onları barış ve medeniyet içinde yaşamaya tâbi tutarken ve Lamanlılar'a karşı savaş hazırlıkları için düzenlemelerde bulunurken, işte Lamanlılar deniz kıyısında bulunan Moroni ülkesine girmişlerdi.
23 Ve öyle oldu ki Nefililer'in Moroni şehrinde yeterli güçleri yoktu; bu nedenle, Amalikiya onları sürüp pek çoğunu öldürdü. Ve öyle oldu ki Amalikiya bu şehri, evet, onların istihkâmlarının hepsini ele geçirdi.
24 Ve Moroni şehrinden kaçıp kurtulanlar Nefiha şehrine geldiler; ve Lehi şehrinde oturan halk da bir araya gelip hazırlık yaptılar; ve savaşmak için Lamanlılar'ı karşılamaya hazırdılar.
25 Fakat öyle oldu ki Amalikiya Lamanlılar'ın Nefiha şehrine saldırmalarına izin vermedi, onları deniz kıyısında bekletti; her şehre şehri koruyup savunmaları için adamlar bıraktı.
26 Ve böylece birçok şehri ele geçirerek ilerledi; doğu sınırında deniz kıyısı boyunca uzanan şehirlerin hepsini, Nefiha şehrini ve Lehi şehrini ve Moriyanton şehrini ve Omner şehrini ve Gid şehrini ve Mulek şehrini ele geçirdi.
27 Ve böylece Lamanlılar, Amalikiya'nın kurnazlığı ve kalabalık ordularının sayesinde pek çok şehri ele geçirdiler; bu şehirlerin hepsi Moroni'nin yaptığı takviyelerle çok güçlendirilmişti; alınan yerlerin hepsi Lamanlılar için kale görevi görüyordu.
28 Ve öyle oldu ki Bolluk ülkesi sınırlarına doğru yürüyüşe geçtiler; önlerine çıkan Nefililer'i sürüp pek çoğunu öldürdüler.
29 Fakat öyle oldu ki Lamanlılar, Moriyanton'u kaçarken öldürüp onun halkının önünü çeviren Teyankum’la karşılaştılar.
30 Ve öyle oldu ki Teyankum kalabalık ordusuyla Bolluk ülkesini ve ayrıca kuzey ülkesini ele geçirmek üzere ilerlemekte olan Amalikiya'nın da önünü kesti.
31 Fakat işte Amalikiya, Teyankum ve askerleri tarafından geri püskürtülünce hayal kırıklığına uğradı; çünkü onlar büyük savaşçılardı; çünkü Teyankum'un her adamı Lamanlılar’dan daha güçlü, savaş becerileri daha fazlaydı, öyle ki Lamanlılar'a karşı büyük bir üstünlük sağladılar.