6 Gözlerinizi göklere kaldırın ve aşağıya yere bakın; çünkü gökler duman gibi gözden kaybolacak ve yer giysi gibi eskiyecek; ve orada yaşayanlar da aynı şekilde ölecekler. Ama benim kurtarışım sonsuz olacak ve adaletim ortadan kalkmayacak.
7 Ey sizler, doğruluğu bilenler, yüreklerine yasamı yazdığım halk bana kulak verin; insanların hakaretinden korkmayın ve onların sövmelerinden yılmayın.
8 Çünkü güveler onları giysi gibi yiyip bitirecek ve kurtlar onları yün yer gibi yiyecek. Ama benim adaletim sonsuz olacak ve kurtarışım kuşaktan kuşağa sürüp gidecek.
9 Ey Rab'bin kolu uyan, uyan, kudretle kuşan; geçmiş günlerde olduğu gibi uyan! Rahab'ı parçalayıp ejderhayı yaralayan sen değil misin?
10 Denizi, çok derin suları kurutan, fidye ile kurtulanlar geçsin diye denizin derin yerlerini yol yapan sen değil misin?
11 Bu yüzden Rab'bin kurtardıkları dönecekler ve ezgiler söyleyerek Sion'a gelecekler; ve başları üzerinde sonsuz sevinç ve kutsallık olacak; ve mutluluk ve sevinç bulacaklar; acı ve üzüntü ise kaçıp gidecek.
12 Ben O'yum; evet, sizi teselli eden benim. İşte, sen kimsin ki ölecek insandan ve ot gibi olacak adamın oğlundan korkuyorsun?
13 Ve gökleri yayan ve dünyanın temellerini atan, seni yaratan Rab'bi unuttun! Ve sanki öldürmeye hazırlanan zorbanın öfkesinden bütün gün durmadan korkuyorsun! Ve hani zalimin öfkesi nerede?
14 Sürgündeki tutsak çabuk çözülecek ve çukurda ölmeyecek; ekmeksiz de kalmayacak.
15 Fakat dalgaları gürleten Tanrın Rab benim; adım Orduların Rabbi'dir.
16 Ve gökleri dikmek, dünyanın temellerini atmak ve Sion'a: Aİşte, halkım sensin@ demek için sözlerimi senin ağzına koydum ve elimin gölgesiyle seni örttüm.
17 Uyan, uyan, ey Yeruşalem, ayağa kalk, sen ki Rab'bin gazap bardağını onun elinden içtin---Sersemlik bardağından sıkıldıktan sonra kalan tortuyu içtin---
18 Ve doğurduğu bütün oğullardan ona yol gösteren yok; büyüttüğü bütün oğullardan onun elini tutan yok.
19 Bu iki oğul sana geldi, sana kim acıyacak---harabelerine ve yıkımına ve kıtlığa ve kılıca---ve seni kiminle teselli edeceğim?
20 Bu ikisi dışında oğulların düşüp bayıldılar; ağa düşmüş geyik gibi, bütün sokak başlarında yatıyorlar; Rab'bin gazabı ile, Tanrı'nın azarlaması ile dolmuşlar.
21 Bu yüzden, şimdi iyi dinle. Sen ki sıkıntılısın ve sarhoşsun, ama şaraptan değil.
22 Rab'bin ve halkının davasını savunan Tanrın Rab şöyle diyor: İşte, sersemlik bardağını, gazabımın bardağı içindeki tortuyu senin elinden aldım; artık bir daha onu içmeyeceksin.
23 Fakat onu seni sıkıştıranların eline vereceğim; onlar ki senin canına: AEğil de geçelim@ dediler; ve sen de bedenini toprak gibi ve sokak gibi yoldan geçenlerin ayağı altına koydun.
24 Uyan, uyan, ey Sion, kuvvetini giy; ey Yeruşalem, kutsal şehir, güzel giysilerini giy; çünkü sünnetsizler ve kirli insanlar artık sana girmeyecek.
25 Üzerindeki tozu silk; kalk, otur, ey Yeruşalem; boynundaki bağdan kendini çöz, ey Sion'un tutsak kızı!
9. BÖLÜM
Yahudiler mirasları olan topraklarda toplanacakKefaret insanı Düşüş'ten fidye ödeyerek kurtarırÖlülerin bedenleri mezarlardan çıkacak ve ruhları da cehennemden ve Dinlenme Yeri’nden gelecek---YargılanacaklarKefaret insanı ölümden, cehennemden, şeytandan ve sonsuz işkenceden kurtarırDoğrular Tanrı'nın Krallığı'nda kurtuluşa erecekGünahların cezaları açıklanırİsrail'in Kutsalı kapının bekçisidir. m.ö. tahminen 559--545 yılları.
Ve şimdi sevgili kardeşlerim, bu sözleri sizlere Rab'bin bütün İsrail Evi ile yaptığı antlaşmaları bilmeniz için okudum.
2 Öyle ki O, başlangıçtan beri kutsal peygamberlerin ağzıyla Yahudiler'e konuşmuştur ve onlarla kuşaktan kuşağa, Tanrı'nın gerçek Kilisesi'ne ve sürüsüne geri getirilmelerinin zamanı gelinceye kadar konuşacaktır; işte o zaman yurtlarında, mirasları olan topraklarda bir araya gelecekler ve onlara vaadedilmiş olan bütün topraklara yerleşecekler.
3 İşte, sevgili kardeşlerim, Rab Tanrı'nın çocuklarınıza bağışlayacağı nimetlere sevinesiniz ve başlarınızı sonsuza dek dik tutasınız diye bu şeyleri size söylüyorum.
4 Çünkü içinizden birçok kişinin ileride neler olacağını bilmek için çok araştırdığını biliyorum; bu nedenle bedenimizin eriyip tükeneceğini ve öleceğini bildiğinizi de biliyorum; buna rağmen, bedenimizdeyken Tanrı'yı göreceğiz.
5 Evet, O'nun geldiğimiz yer olan Yeruşalem'dekilere kendisini bedende göstereceğini bildiğinizi biliyorum; çünkü bunun onların arasında olması gereklidir; çünkü Yüce Yaratıcı’nın insanlara bedende boyun eğmesi ve bütün insanlık için ölmesi gerekmektedir; öyle ki bütün insanlar O'na boyun eğebilsinler.
6 Çünkü Yüce Yaratıcı’nın merhamet dolu planının yerine gelebilmesi için bütün insanlığa ölüm nasıl gelmişse, zorunlu olarak da bir diriliş gücünün var olması gerekmekte ve düşüş dolayısıyla da diriliş insana gelmelidir; ve yasa çiğnendiği için düşüş meydana gelmiştir ve insan düştüğü için Rab'bin huzurundan mahrum kalmıştır.
7 Bu yüzden sınırsız bir kefarete gerek vardır; sınırsız bir kefaret olmasaydı, bu çürüme çürümezliğe dönüşemezdi. Bu nedenle insanın üzerine gelen ilk yargının sonsuza dek sürmesi gerekirdi. Ve eğer bu öyle olsaydı, o zaman bu bedenin ölüp çürümesi ve bir daha dirilmemek üzere parçalanıp toprak anaya karışması gerekirdi.
8 Ah, Tanrı'nın bilgeliği, merhameti ve lütfu! Çünkü işte, eğer beden yeniden dirilmeseydi, ruhlarımız Sonsuz Tanrı'nın huzurundan düşerek şeytan haline gelen ve bir daha yükselemeyecek olan o meleğin kölesi olurdu.
9 Ve ruhlarımız ona benzerdi ve biz de şeytan olurduk; şeytanın melekleri olup Tanrı'nın huzurundan kovulurduk ve yalanların babası ile tıpkı kendisi gibi sefalet içinde kalırdık; evet, ilk anne ve babamızı aldatan, neredeyse nur meleği kılığına bürünerek insançocuklarını gizli cinayet çeteleri kurmaya ve her türlü karanlık işler çevirmeye kışkırtan o varlık gibi olurduk.
10 Ah, bu korkunç canavarın pençesinden kaçıp kurtulmamız için bize bir yol hazırlayan Tanrımızın iyiliği ne yücedir; evet, o canavar ölüm ve cehennemdir ki, ben buna hem bedenin ölümü hem de ruhun ölümü diyorum.
11 Ve İsrail'in Kutsalı Tanrımızın hazırladığı kurtuluş yolu sayesinde, sözünü ettiğim bu geçici ölüm, kendi ölülerini özgür kılacaktır ki bu ölüm mezardır.
12 Ve sözünü ettiğim ruhsal ölüm olan bu ölüm de kendi ölülerini özgür bırakacaktır; bu ruhsal ölüm cehennemdir; dolayısıyla ölüm de, cehennem de ölülerini özgür bırakmak zorundadır; ve cehennem kendi tutsak ruhlarını ve mezar kendi tutsak bedenlerini özgür bırakmak zorundadır; ve insanların bedenleriyle ruhları yeniden birleşecektir; ve bu, İsrail'in Kutsalı'nın diriliş gücüyle olacaktır.
13 Ah, Tanrımızın planı ne yücedir! Çünkü öte yandan Tanrı'nın Dinlenme Yeri doğruların ruhlarını, mezar da doğruların bedenlerini özgür bırakmak zorundadır; ve ruhla beden yeniden birleşir ve bütün insanlar çürümez ve ölümsüz olurlar; ve onlar biz bedende yaşayanlar gibi mükemmel bilgi sahibi diri canlardır; bizim bilgimiz ise ölümsüzleştiğimiz zaman mükemmel olacaktır.
14 Bu nedenle işlediğimiz her suçun, kirliliğimizin ve çıplaklığımızın tam bir bilgisine sahip olacağız; ve doğrular, zevklerinin ve doğruluklarının kusursuz bir bilgisine sahip olacaklar ve paklıkla, evet, hatta doğruluk kaftanıyla kuşatılacaklar.
15 Ve öyle olacak ki bütün insanlar bu ilk ölümden yaşama geçip ölümsüz olduktan sonra, İsrail'in Kutsalı’nın yargı kürsüsünün önüne çıkmaları gerekecek; ve o zaman sıra yargılanmaya gelecek; ve o zaman Tanrı'nın kutsal yargısına göre yargılanacaklar.
16 Ve kesinlikle, Rab'bin yaşadığı nasıl gerçekse, doğrular yine doğru ve kirliler yine kirli kalacaklar; çünkü bunu söyleyen Rab Tanrı'dır ve bu O’nun hiç ölmeyecek olan ebedi sözüdür; dolayısıyla kirli olanlar şeytan ile onun melekleridir; ve onlar kendileri için hazırlanan sonsuz ateşe gideceklerdir; ve onların çekecekleri işkence, alevleri sonsuza kadar yükselen, sonu asla olmayan bir ateş ve kükürt gölü gibidir.
17 Ah, Tanrımız ne yüce, ne adildir! Çünkü her sözünü yerine getirir ve söyledikleri O'nun ağzından çıkmıştır ve O'nun yasası yerine getirilmelidir.
18 Fakat işte doğrular, İsrail'in Kutsalı'nın azizleri, İsrail'in Kutsalı'na inanmış olanlar, dünyadaki çarmıhlara katlanıp bunun utancına aldırmayanlar, dünyanın kuruluşundan beri kendileri için hazırlanmış olan Tanrı'nın Krallığı'nı miras alacaklar ve sevinçleri sonsuza dek tam olacaktır.
19 Ah, Tanrımız, İsrail'in Kutsalı'nın merhameti ne yücedir! Çünkü O, azizlerini o korkunç şeytan canavarından ve ölümden ve cehennemden ve sonsuz işkence olan o ateş ve kükürt gölünden kurtarır.
20 Ah, Tanrımızın kutsallığı ne yücedir! Çünkü O her şeyi bilir ve O'nun bilmediği hiçbir şey yoktur.
21 Ve sesine kulak verirlerse, O bütün insanları kurtarabilmek için dünyaya gelir; çünkü işte bütün insanların acılarını, evet, Adem'in ailesinden gelen erkek, kadın ve çocuk, her canlı yaratılışın acılarını O çeker.
22 Ve O bu acıları, dirilişin bütün insanlara gelmesi ve herkesin büyük yargı gününde O'nun önünde durması için çeker.
23 Ve bütün insanlara tövbe etmelerini ve O'nun adıyla vaftiz olmalarını, İsrail'in Kutsalı'na tam bir inanç beslemelerini, yoksa Tanrı'nın Krallığı'nda kurtulamayacaklarını buyurur.
24 Ve tövbe etmez ve O'nun adına inanmaz ve O'nun adıyla vaftiz olmazlarsa ve sonuna kadar dayanmazlarsa lanetleneceklerdir; çünkü bunu Rab Tanrı, İsrail'in Kutsalı söyledi.
25 Bu nedenle O bir yasa verdi ve yasanın verilmediği yerde ceza da yoktur; ve ceza olmayan yerde mahkûmiyet olmaz; ve mahkûmiyet olmayan yerde İsrail'in Kutsalı'nın merhameti, kefaretten dolayı onlara sahip çıkar; çünkü O'nun gücüyle kurtulurlar.
26 Çünkü kefaret, yasanın verilmediği herkese karşı O'nun adaletinin gereklerini yerine getirir; böylece onlar, o korkunç canavardan, ölümden ve cehennemden ve şeytandan ve sonsuz işkence olan ateş ve kükürt gölünden kurtarılarak kendilerine yaşam soluğunu veren İsrail'in Kutsalı Tanrı'ya geri getirilirler.
27 Fakat kendisine yasa verilip, evet, bizim gibi Tanrı'nın bütün emirlerine sahipken bunları çiğneyip sınanma günlerini boşa harcayan kişinin vay haline! Çünkü onun durumu korkunçtur.
28 Ah, kötü olanın o kurnazca planı! Ah, insanın kendini beğenmişliği, çürüklüğü ve akılsızlığı! Okuyunca kendilerini akıllı sanırlar ve Tanrı'nın öğütlerine kulak vermezler; çünkü her şeyi bildiklerini sanarak Tanrı'nın emirlerini bir kenara atarlar; bu yüzden onların bilgeliği aptallıktır ve onlara faydası yoktur. Ve onlar mahvolacaklardır.
29 Ama eğitim görmek ancak Tanrı'nın öğütlerine kulak verilirse iyidir.
30 Fakat zenginlerin, dünya değerlerine göre zengin olanların vay haline! Çünkü zengin olduklarından yoksulları hor görürler ve yumuşak huylulara zulmederler; ve yürekleri hazinelerindedir; bu nedenle onların tanrısı kendi hazineleridir. Ve işte onların hazineleri de kendileriyle birlikte yok olup gidecektir.
31 Dinlemek istemeyen sağırların vay haline! Çünkü onlar mahvolacaklar.
32 Görmek istemeyen körlerin vay haline! Çünkü onlar da mahvolacaklar.
33 Yüreği sünnet olmayanların vay haline! Çünkü işledikleri kötülüklerin bilgisi kendilerini son günde cezalandıracak.
34 Vay yalancının haline! Çünkü o cehenneme atılacak.
35 Bile bile adam öldüren katilin vay haline! Çünkü o ölecek.
36 Cinsel ahlaksızlıklar işleyenlerin vay haline! Çünkü onlar cehenneme atılacaklar.
37 Evet, putlara tapanların vay haline! Çünkü bütün şeytanların şeytanı onlardan hoşlanacak.
38 Ve sonuçta, günahları içinde ölenlerin hepsinin vay haline! Çünkü onlar Tanrı'nın yanına dönüp O'nun yüzünü görecekler ve günahları içinde kalacaklar.
39 Ey sevgili kardeşlerim, Kutsal Tanrı'ya karşı suç işlemenin ve ayrıca kurnaz olanın ayartmalarına boyun eğmenin ne kadar korkunç olduğunu hatırlayın. Hatırlayın ki bedensel düşünmek ölüm demektir ve ruhsal düşünmekse sonsuz yaşamdır.
40 Ey sevgili kardeşlerim, sözlerime kulak verin. İsrail'in Kutsalı’nın yüceliğini hatırlayın. Demeyin ki sizlere karşı sert konuştum; çünkü böyle derseniz, gerçeğe sövüp saymış olursunuz; çünkü ben Yaratıcınız’ın sözlerini söyledim. Biliyorum ki gerçeği anlatan sözler bütün pisliklere karşı ağır gelir; ama doğrular bu sözlerden korkmaz; çünkü onlar gerçeği severler ve sarsılmazlar.
41 Öyleyse sevgili kardeşlerim, Rab'be, Kutsal Olan'a gelin. O'nun yollarının doğru olduğunu hatırlayın. İşte insanın gideceği yol dardır, ama önünde dümdüz uzanır; ve kapıdaki bekçi İsrail'in Kutsalı'dır; ve O orada hiçbir hizmetkâr kullanmaz; ve bu kapıdan başka bir giriş yolu da yoktur; çünkü O aldatılamaz, çünkü O'nun adı Rab Tanrı'dır.
42 Ve kapıyı her çalana kapıyı açar; ve bilgileriyle ve akıllarıyla ve zenginlikleriyle böbürlenen bilgiçlere, akıllılara ve zenginlere gelince, evet, Rab böylelerinden nefret eder; ve onlar bu şeyleri bırakıp kendilerini Tanrı'nın önünde akılsız saymadıkça ve alçakgönüllüğün derinliklerine inmedikçe, Rab onlara kapıyı açmayacaktır.
43 Ne var ki hikmetliler ve akıllılar için hazırlanmış olanlar, evet, azizler için hazırlanmış olan o mutluluk sonsuza dek onlardan saklanacaktır.
44 Ey sevgili kardeşlerim, söylediklerimi hatırlayın. İşte giysilerimi çıkarıp önünüzde silkiyorum; kurtuluşumun Tanrısına her şeyi araştıran gözüyle bana bakması için dua ediyorum; bu nedenle, son günde herkes yaptığı işlere göre yargılandığında, kötülüklerinizi ruhumdan silkip attığıma İsrail'in Tanrısı'nın tanık olduğunu, O'nun önünde pırıl pırıl durduğumu ve sizlerin kanından temizlendiğimi bileceksiniz.
45 Ey sevgili kardeşlerim, günahlarınızdan dönün; sizleri sımsıkı bağlamak isteyenin zincirlerini üzerinizden silkip atın; kurtuluşunuzun kayası olan o Tanrı'ya gelin.
46 Ruhlarınızı adaletin doğrulara verileceği o görkemli güne, yargı gününe hazırlayın ki dehşet dolu bir korkuyla büzülüp kalmayasınız; korkunç suçlarınızı kusursuz bir şekilde hatırladıktan sonra şöyle haykırmak zorunda kalmayasınız: Ey her şeye gücü yeten Rab Tanrı, senin yargıların kutsal, kutsaldır! Ama ben suçumu biliyorum. Senin yasanı çiğnedim ve günahlarım bana aittir; ve şeytan beni eline geçirdi ki onun korkunç sefaletine kurban oldum.
47 Fakat işte, bu korkunç gerçekleri görmeniz için sizleri uyandırmam uygun mudur, kardeşlerim? Düşünceleriniz temiz olsaydı, canınızı sıkar mıydım? Eğer günahtan arınmış olsaydınız, gerçeğin açıklığına uygun olarak sizlere açık bir şekilde konuşur muydum?
48 İşte, eğer kutsal olsaydınız, size kutsallıktan konuşurdum; ama kutsal olmadığınız için ve bana bir öğretmen gözüyle baktığınız için size günahın sonuçlarını mutlaka öğretmem gerekiyor.
49 İşte ruhum günahtan nefret eder ve yüreğim doğrulukla sevinir; ve ben, Tanrımın kutsal adını öveceğim.
50 Gelin kardeşlerim, susayan herkes sulara gelsin ve parası olmayan gelsin satın alsın ve yesin; evet, gelin, parasız ve bedelsiz şarap ve süt alın.
51 Bu yüzden paranızı hiçbir değeri olmayan şeylere harcamayın ve doyurucu olmayan şeyler için çalışmayın. Beni can kulağıyla dinleyin ve söylediğim sözleri hatırlayın; ve İsrail'in Kutsalı'na gelin ve bozulup çürümeyenle kendinize ziyafet çekin de ruhunuz bolluk içinde sevinsin.
52 İşte sevgili kardeşlerim, Tanrınızın sözlerini hatırlayın; gündüz O'na sürekli dua edin ve geceleri O'nun kutsal adına şükredin. Bırakın yürekleriniz sevinçle dolsun.
53 Ve işte, Rab'bin antlaşmaları ne kadar büyük ve insançocuklarına gösterdiği alçakgönüllülük ne kadar yücedir; ve O, yüceliği, lütfu ve merhametinden ötürü, bize soyumuzun bedenen tam yok olmayacağına, üstelik onları koruyacağına dair söz verdi; ve onlar gelecek kuşaklarda İsrail Evi için filizlenecek adil bir dal olacak.
54 Ve şimdi sevgili kardeşlerim, sizlerle daha çok konuşmak isterdim, ama sözlerimin geri kalan kısmını size yarın bildireceğim. Amin.
10. BÖLÜM
Yahudiler Tanrı’larını çarmıha gerecekO'na inanmaya başlayacakları zamana kadar darmadağın edileceklerAmerika hiçbir kralın egemen olmadığı özgür bir ülke olacakTanrı ile barışın ve O'nun lütfu ile kurtuluşa kavuşun. m.ö. tahminen 559--545 yılları.
Ve şimdi sevgili kardeşlerim, ben Yakup, sözünü etmiş olduğum bu doğru dal hakkında size yeniden konuşacağım.
2 Çünkü işte bize verilen sözler, bedene göre verilen sözlerdir; bu nedenle, inançsızlıkları yüzünden çocuklarımızın çoğunun bedenen yok olacağı bana gösterilmiş olsa da, Tanrı yine de birçoğuna merhamet edecektir; ve onlara Fidye ile Kurtaranları’nın gerçek bilgisini verecek kaynağa gelebilmeleri için çocuklarımız tekrar geri getirilecektir.
3 Bu nedenle, sizlere söylediğim gibi, Mesih'in---çünkü dün gece melek bana O'nun adının Mesih olacağını söyledi---dünyadaki daha kötü insanların arasına, Yahudiler'in arasına gelmesi gerekir; ve Yahudiler O'nu çarmıha gerecekler; çünkü Tanrımızın çarmıha gerilmesi gerekmektedir ve dünyada Tanrısını çarmıha gerecek başka bir ulus yoktur.
4 Çünkü bu güçlü mucizeler başka uluslara gösterilseydi, onlar tövbe eder ve O'nu Tanrıları olarak bilirlerdi.
5 Fakat, işledikleri kötülükler ve rahiplik kurnazlıkları yüzünden, Yeruşalem'dekiler O'nun çarmıha gerilmesi için O'na karşı inat edecekler.
6 Bu nedenle, kötülükleri yüzünden üzerlerine yıkım, kıtlık, salgın hastalık ve cinayetler gelecek; ve sağ kalanlar bütün ulusların arasına dağıtılacaktır.
7 Fakat işte, Rab Tanrı şöyle diyor: Benim Mesih olduğuma inandıkları gün geldiğinde, işte o zaman onların atalarıyla yaptığım antlaşmaya göre bu dünyada mirasları olan topraklara bedenen geri getirilecekler.
8 Ve öyle olacak ki onlar dağıtıldıkları uzak yerlerden, denizdeki adalardan ve dünyanın dört bölgesinden toplanacaklar ve onları mirasları olan topraklara götürecekleri için Yahudi olmayan uluslar gözümde büyük değer kazanacak, diyor Tanrı.
9 Evet, Yahudi olmayan ulusların kralları onlara lala ve kraliçeleri dadı olacaklar; bu nedenle Rab'bin Yahudi olmayan uluslara verdiği sözler büyüktür; çünkü bunları Rab söylemiştir; ve kim karşı çıkabilir?
10 Fakat işte Tanrı, "Bu ülke senin mirasın olacak ve Yahudi olmayan uluslar bu ülkede bereketlenecek" dedi.
11 Ve bu ülke Yahudi olmayan uluslar için bir özgürlük ülkesi olacak ve ülkede Yahudi olmayan uluslara hükmedecek krallar olmayacak.
12 Ve bu ülkeyi bütün diğer uluslara karşı güçlü kılacağım.
13 Ve Sion'a karşı kim savaşırsa mahvolacak, diyor Tanrı.
14 Çünkü kim bana karşı kral çıkarırsa mahvolacak; çünkü Ben, Göklerin Kralı Rab onların kralı olacağım ve sözlerimi dinleyenlerin sonsuza dek ışığı olacağım.
15 Bu yüzden, insançocuklarıyla yaptığım ve onlar bedenlerindeyken gerçekleştireceğime dair söz verdiğim antlaşmalarımın yerine gelmesi için karanlık gizli işleri, cinayetleri ve iğrençlikleri mutlaka ortadan kaldırmam gerekiyor.
16 Bu nedenle Sion'a karşı savaşan, ister Yahudi olsun, ister olmasın, ister köle ister özgür, ister kadın ister erkek olsun mahvolacak; çünkü onlar bütün dünyanın fahişesidir; çünkü benden yana olmayan bana karşıdır diyor Tanrı.
17 Çünkü insançocuklarına bedenlerindeyken gerçekleştireceğime dair verdiğim sözlerimi yerine getireceğim---
18 Bu nedenle, sevgili kardeşlerim, Tanrımız şöyle diyor: Soyuna Yahudi olmayan ulusların eliyle acı çektireceğim; yine de Yahudi olmayan ulusların yüreklerini soyuna babalık etsinler diye yumuşatacağım; dolayısıyla, Yahudi olmayan uluslar bereketlenecek ve İsrail Evi'nden sayılacaklar.
19 Bu nedenle Tanrı bana şöyle dedi: Bu ülkeyi soyuna ve soyundan sayılacak olanlara sonsuza dek miras olarak adayacağım; çünkü bu ülke bütün diğer ülkelerden daha seçkin bir ülkedir; bu yüzden orada yaşayan bütün insanların bana ibadet etmelerini istiyorum, diyor Tanrı.
20 Ve şimdi, sevgili kardeşlerim, madem ki merhametli Tanrımız bize bu şeyler hakkında bu kadar çok bilgi verdi, O'nu hatırlayalım, günahlarımızı bir kenara bırakalım ve artık başımızı eğik tutmayalım; çünkü bir kenara atılmadık; mirasımız olan topraklardan sürülüp çıkarıldık, ama daha iyi bir ülkeye getirildik; çünkü Rab, denizin üzerinden yolumuzu açtı; ve denizdeki adalardan birindeyiz.
21 Fakat Rab'bin denizdeki adalarda yaşayanlara verdiği sözler büyüktür; dolayısıyla adalar denildiği için, bu adadan başka adalar da olmalı; ve onlarda da kardeşlerimiz oturmaktadır.
22 Çünkü işte, Rab Tanrı kendi zevki ve isteğine göre, zaman zaman İsrail Evi'nden bazılarını alıp uzaklara götürdü. Ve şimdi işte, Rab kırılan dalların hepsini hatırlar; dolayısıyla bizi de hatırlar.
23 Bu yüzden yüreğiniz sevinçle dolsun ve hatırlayın ki kendi başınıza hareket etmekte---sonsuz ölüm yolunu ya da sonsuz yaşam yolunu seçmekte---özgürsünüz.
24 Bu nedenle sevgili kardeşlerim, şeytanın ve bedenin istekleriyle değil, Tanrı'nın isteğiyle barışın; ve hatırlayın ki Tanrı ile barıştıktan sonra yalnızca O'nun lütfu sayesinde ve lütfunun aracılığıyla kurtulabilirsiniz.
25 Bu nedenle, Tanrı sizleri diriliş gücüyle ölümden ve kefaretin gücüyle de sonsuz ölümden kaldırsın; öyle ki Tanrı'nın sonsuz krallığına kabul edilesiniz ve orada O’nu ilahi lütufla övesiniz. Amin.
11. BÖLÜM
Yakup Kurtarıcısını görürMusa Yasası Mesih'i simgeler ve O'nun geleceğini kanıtlar. m.ö. tahminen 559--545 yılları.
Ve şimdi Yakup konuştuğu zaman halkıma daha çok şeyler söyledi, ama ben sadece bunları yazdırttım, çünkü yazdıklarım bana yeterli geliyor.
2 Ve şimdi, ben Nefi, İşaya'nın sözleri ruhumu sevindirdiği için, daha çok O'nun sözlerini yazacağım. Çünkü onun sözlerini halkım ile karşılaştıracağım ve onları çocuklarımın hepsine göndereceğim; çünkü İşaya, benim gördüğüm gibi Kurtarıcımı gerçekten görmüştür.
3 Ve benim gibi, kardeşim Yakup da O'nu görmüştür; bu nedenle, sözlerimin doğruluğunu kanıtlamak için çocuklarıma onların sözlerini göndereceğim. Bu nedenle Tanrı: ASözlerimi üç kişinin ağzından çıkan sözlerle doğrulayacağım@ demiştir. Oysa Tanrı daha da çok tanık göndererek bütün sözlerini kanıtlar.
4 İşte ruhum Mesih'in geleceği gerçeğini halkıma kanıtlamaktan büyük sevinç duyar; çünkü Musa Yasası bunun için verildi; ve dünyanın başlangıcından beri Tanrı tarafından insana verilen her şey Mesih'i simgelemektedir.
5 Ve ruhum aynı zamanda Rab'bin atalarımızla yaptığı antlaşmalardan büyük sevinç duyar; evet, ruhum O'nun lütfundan ve adaletinden ve gücünden ve ölümden kurtuluş için olan o yüce ve sonsuz planına ilişkin merhametinden dolayı büyük sevinç duyar.
6 Ve ruhum, Mesih gelmeyecek olursa, bütün insanların mahvolacağını halkıma kanıtlamaktan büyük sevinç duyar.
7 Çünkü Mesih yoksa, Tanrı da yoktur; ve Tanrı yoksa biz de yokuz; çünkü bu durumda hiçbir şey yaratılamazdı. Fakat bir Tanrı vardır ve O da Mesih'tir; ve O zamanı geldiğinde gelecektir.
8 Ve şimdi İşaya'nın sözlerinden bazılarını yazacağım; bu sözleri halkımdan kimler görürse, yüreklerini yükseltip bütün insanlık adına sevinsin. Şimdi okuyacaklarınız İşaya'nın sözleridir ve onun sözlerini kendinizle ve bütün insanlarla karşılaştırabilirsiniz.
12. BÖLÜM
İşaya son günlerin tapınağını, İsrail'in toplanışını ve bin yıllık adalet ve barış dönemini görürİkinci Geliş'te gururlular ve kötüler alçaltılacaktırİşaya 2 ile karşılaştırınız. m.ö. tahminen 559--545 yılları.
Amots'un oğlu İşaya'nın sözü; Yahuda ve Yeruşalem hakkında gördü.
2 Ve son günlerde öyle olacak ki Rab Evi'nin dağı, dağların doruğunda kurulup tepelerden yukarı yükseleceği zaman, bütün uluslar oraya akın edecek.
3 Ve birçok insan gidip şöyle diyecek: Gelin ve Rab'bin dağına, Yakup'un Tanrısının evine çıkalım; ve O bize kendi yollarını öğretecek ve O'nun patikalarında yürüyeceğiz; çünkü yasa Sion'dan ve Rab'bin sözü Yeruşalem'den çıkacak.
4 Ve O, uluslar arasında hükmedecek ve birçok halkı azarlayacak; ve onlar kılıçlarını saban demirleri ve mızraklarını bağcı bıçakları yapacaklar; millet millete kılıç kaldırmayacak ve artık savaş öğrenmeyecekler.
5 Ey Yakup Evi gelin de Rab'bin ışığında yürüyelim; evet, gelin, çünkü hepiniz doğru yoldan çıkıp kendi kötü yollarınıza sapmış gidiyorsunuz.
6 Ya Rab bu yüzden halkını, Yakup Evi'ni bıraktın; çünkü onlar doğudan gelen şeylerle dolu, Filistinliler gibi falcılara kulak veriyorlar ve yabancıların çocuklarıyla gönül eğlendiriyorlar.
Dostları ilə paylaş: |