18 Şimdi Ammon onların başkanıydı, daha doğrusu onların ihtiyaçlarına bakan oydu ve ayrılmadan önce onları ayrı ayrı görev yerlerine göre kutsayıp Tanrı sözünü onlara açıkladıktan ya da onlara hizmette bulunduktan sonra onlardan ayrıldı; ve böylece onlar bütün ülkeyi kapsayan ayrı ayrı yolculuklarına başladılar.
19 Ve Ammon İsmail ülkesine gitti; bu topraklar aynı zamanda Lamanlı olmuş olan İsmail oğullarının adını taşıyordu.
20 Ve Ammon İsmail ülkesine girdiğinde, ellerine düşen her Nefili'yi bağlayıp onları kralın huzuruna çıkarmak Lamanlılar'ın adeti olduğu için onu alıp bağladılar; ve böylece onları öldürmek veya onları tutsak olarak tutmak veya onları hapse atmak ya da onları ülkesinden kovmak kralın keyfine ve isteğine göre kendi zevkine kalmıştı.
21 Ve Ammon, İsmail ülkesinin başındaki kralın huzuruna çıkarıldı; ve onun adı Lamoni'ydi; ve o, İsmail soyundan geliyordu.
22 Ve kral, Ammon'dan onun isteğinin bu ülkede Lamanlılar'ın arasında ya da halkı arasında yaşamak olup olmadığını sordu.
23 Ve Ammon ona: "Evet, bu halkın arasında bir süre kalmak istiyorum; evet ve belki de öleceğim güne kadar kalırım" dedi.
24 Ve öyle oldu ki Kral Lamoni, Ammon'dan çok memnun kaldı ve onun iplerinin çözülmesini emretti; ve Ammon'un, kızlarından birisiyle evlenmesini istedi.
25 Fakat Ammon ona: "Hayır, ben sizin hizmetkârınız olmak istiyorum" dedi. Bunun üzerine Ammon, Kral Lamoni'nin hizmetkârlarından biri oldu. Ve öyle oldu ki Ammon, Lamanlılar'ın adetlerine göre Lamoni'nin sürülerine bakmak üzere diğer hizmetkârların arasına gönderildi.
26 Ve üç gün kralın hizmetinde bulunduktan sonra, Lamanlı hizmetkârlarla beraber onların sürüleriyle Sebus suyu denilen suyun olduğu yere giderken; ve Lamanlılar'ın hepsi sürülerini su içmeleri için buraya getirirlerdi---
27 Dolayısıyla Ammon ve kralın hizmetkârları sürülerini bu suyun olduğu yere doğru sürerken, işte, sürülerine su veren Lamanlı bir gurup kalkıp Ammon'un ve kralın hizmetkârlarının sürülerini dağıttılar; ve sürüleri öyle dağıttılar ki hayvanlar her tarafa kaçtı.
28 Şimdi kralın hizmetkârları şöyle diyerek söylenmeye başladılar: Şimdi kral, kardeşlerimizi öldürdüğü gibi bizi de öldürecek; çünkü kardeşlerimizin sürüleri de bu adamların yaptığı kötülük yüzünden dağılmıştı. Ve onlar feci bir şekilde ağlamaya başlayıp: "İşte, sürülerimiz çoktan dağıldı" dediler.
29 Şimdi onlar öldürülme korkusuyla ağlıyorlardı. Şimdi Ammon bunu görünce, içinden yüreği sevinçle doldu; çünkü, dedi o, bu sürüleri krala iade ederek gücümü ya da içimdeki gücü bu hizmetkâr arkadaşlarıma göstereceğim; böylece bu hizmetkâr arkadaşlarımın kalbini kazanıp onları sözlerime inandırabilirim.
30 Ve şimdi bunlar Ammon'un, kardeşleri saydığı kişilerin üzüntülerini gördüğü zamanki düşünceleriydi.
31 Ve öyle oldu ki onların gönlünü söylediği şu sözlerle aldı: Kardeşlerim, sevinin! Haydi sürüleri aramaya gidelim ve onları toplayıp suyun olduğu yere getirelim; ve böylece sürüleri kral için koruyacağız, o da bizi öldürmeyecektir.
32 Ve öyle oldu ki onlar sürüleri aramaya gittiler ve Ammon'u izlediler; ve çok çabuk hareket edip kralın sürülerini çevirdiler ve onları tekrar suyun olduğu yere topladılar.
33 Ve o adamlar onların sürülerini dağıtmak için tekrar durdular; fakat Ammon kardeşlerine: "Sürülerin etrafını çevirin ki kaçmasınlar; ve ben gidip sürülerimizi dağıtan bu adamlarla mücadele edeceğim" dedi.
34 Bu yüzden onlar Ammon'un emrettiği şekilde hareket ettiler; ve Ammon gidip Sebus suyunun başında dikilenlerle mücadele etmek için durdu; ve onların sayısı az değildi.
35 Bu yüzden onlar Ammon'dan korkmuyorlardı; çünkü kendi adamlarından birinin onu istediği gibi öldürebileceğini sanıyorlardı; çünkü onlar Rab'bin, Mosiya'ya oğullarını onların elinden kurtaracağına dair vermiş olduğu sözü bilmiyorlardı; Rab hakkında da hiçbir şey bilmiyorlardı; bu yüzden kardeşlerinin mahvolmasından büyük zevk alıyorlardı; ve bu nedenle kralın sürülerini dağıtmak için durdular.
36 Fakat Ammon çıkıp sapanıyla onlara taş fırlatmaya başladı; evet, çok büyük bir güçle onların arasına sapanıyla taşlar yağdırdı; ve böylece onların belli bir sayısını öldürdü; öyle ki onlar Ammon'un gücünü görünce şaşırmaya başladılar; ancak kardeşleri öldürüldüğü için öfkelendiler ve Ammon'u öldürmeye kararlıydılar; bu yüzden ona taşlarıyla vuramayacaklarını görünce, topuz sopalarla onu öldürmeye geldiler.
37 Fakat işte Ammon kendisine vurmak için sopasını kaldıran her adamın kolunu kılıcıyla kesti; çünkü, kılıcının ağzıyla kollarını keserek onların darbelerine öyle karşı koydu ki onlar şaşkınlık içinde onun önünden kaçmaya başladılar; evet ve onların sayısı az değildi; ve Ammon, kolunun gücüyle onların kaçmalarına neden oldu.
38 Şimdi onların altısı sapanla öldürülmüştü; fakat kılıcıyla liderlerinden başka kimseyi öldürmedi; ve kendisine karşı kalkan kolların hepsini kesti ve onlar az değildi.
39 Ve Ammon onları uzağa sürdükten sonra geri döndü; ve sürülerine su verip onları tekrar kralın otlağına getirdiler; ve daha sonra da Ammon'u öldürmek isteyenlerin, onun kılıcıyla kesilmiş kollarını taşıyarak kralın huzuruna girdiler; ve bunlar kralın huzuruna yaptıklarının bir kanıtı olarak getirilmişti.
18. BÖLÜM
Kral Lamoni, Ammon'un Büyük Ruh olduğunu zannederAmmon, krala Yaratılış hakkında, Tanrı'nın insanlarla olan ilişkileri hakkında ve Mesih'in aracılığıyla gelecek olan fidye ile kurtuluş hakkında öğretirLamoni inanır ve sanki ölü gibi yere serilir. m.ö. tahminen 90 yılı. Ve öyle oldu ki Kral Lamoni, hizmetkârlarına bu olayla ilgili gördükleri şeyler hakkında durup tanıklık etmelerini emretti.
2 Ve onların hepsi gördükleri şeyler hakkında tanıklıkta bulunduktan sonra, Kral Lamoni, Ammon'un kendi sürülerini koruyarak gösterdiği sadakatini ve aynı zamanda onu öldürmek isteyenlere karşı büyük bir güçle mücadele ettiğini öğrenince son derece şaşırıp şöyle dedi: Bu kuşkusuz insandan çok daha üstün bir şey! İşte bu, işledikleri cinayetler yüzünden bu halkın üzerine böylesine büyük cezalar gönderen Büyük Ruh değil midir?
3 Ve onlar krala şöyle diyerek cevap verdiler: Onun Büyük Ruh veya bir insan olup olmadığını bilmiyoruz; fakat şu kadarını biliyoruz ki kralın düşmanları onu öldüremez; o bizimle beraber olduğu sürece, onun ustalığı ve büyük gücünden dolayı kralın sürülerini dağıtamazlar; bu yüzden, biz onun kralın dostu olduğunu biliyoruz. Ve şimdi, ey kral, biz bir insanın bu kadar büyük bir güce sahip olabileceğine inanmıyoruz; çünkü onun öldürülemeyeceğini biliyoruz.
4 Ve şimdi, kral bu sözleri işitince, onlara şöyle dedi: Şimdi ben onun Büyük Ruh olduğunu biliyorum; ve kardeşlerinizi öldürdüğüm gibi sizi öldürmeyeyim diye, O şimdi hayatlarınızı kurtarmak için gökten inmiştir. Şimdi, atalarımızın sözünü ettiği Büyük Ruh budur.
5 Şimdi bu, Lamoni'nin babasından ona aktarılan bir adetti; öyle ki Büyük bir Ruh vardı. Her ne kadar Büyük Ruh'a inansalar da, yaptıkları her şeyin doğru olduğuna inanıyorlardı; yine de Lamoni kendi hizmetkârlarını öldürmekle bir hata işlemiş olmaktan korkarak, çok korkmaya başladı.
6 Çünkü kardeşleri onların sürülerini suyun başında dağıttıkları için onların birçoğunu öldürmüştü; ve böylece, onlar sürülerini dağıttırdıkları için öldürülmüşlerdi.
7 Şimdi Sebus sularının bulunduğu yerde durup halkın sürülerini dağıtmak bu Lamanlılar'ın adetiydi; böylece dağılan hayvanların çoğunu kendi topraklarına sürüyorlardı; bu kendi aralarındaki yağmacılığın bir yoluydu.
8 Ve öyle oldu ki Kral Lamoni hizmetkârlarına şöyle diyerek sordu: Böylesine büyük bir güce sahip olan bu adam nerededir?
9 Ve onlar ona: "İşte, sizin atlarınıza yem veriyor" dediler. Şimdi kral hizmetkârlarına sürülerinin suya götürülme vaktinden önce atlarını ve arabalarını hazırlayıp kendisini Nefi ülkesine götürmelerini emretmişti; çünkü bütün ülkenin kralı olan Lamoni'nin babası tarafından Nefi ülkesinde büyük bir ziyafet veriliyordu.
10 Şimdi Kral Lamoni, Ammon'un, kendisinin at ve arabalarını hazırladığını duyunca, Ammon'un sadakatinden dolayı daha da şaşırıp şöyle dedi: Kuşkusuz, bütün hizmetkârlarımın arasında bu adam kadar böylesine sadık hiçbir hizmetkârım olmadı; çünkü emirlerimin hepsini hatırlayıp yerine getiriyor.
11 Şimdi ben kesinlikle biliyorum ki Büyük Ruh budur; ve onun içeri yanıma gelmesini diliyorum, ama buna cesaret edemiyorum.
12 Ve öyle oldu ki Ammon, kral ve hizmetkârları için atları ve arabaları hazırladıktan sonra, içeri kralın yanına gitti ve kralın benzinin değişmiş olduğunu gördü; bu yüzden onun huzurundan çekilip geri dönmek üzereydi.
13 Ve kralın hizmetkârlarından biri ona: "Rabbana" dedi. Bunun anlamı güçlü veya büyük kral demektir; çünkü onlar krallarının güçlü olduklarına inanıyorlardı; ve ona: ARabbana, kral kalmanızı diliyor" dedi.
14 Bu yüzden, Ammon krala doğru dönüp ona: AEy kral, sizin için ne yapmamı istersiniz?@ dedi. Ve kral, kendi zamanlarına göre bir saat boyunca ona yanıt vermedi; çünkü ona ne diyeceğini bilmiyordu.
15 Ve öyle oldu ki Ammon tekrar ona: AYapmamı istediğiniz bir şey var mı?@ dedi. Fakat kral ona cevap vermedi.
16 Ve öyle oldu ki Ammon, Tanrı'nın Ruhu'yla dolu olduğu için kralın düşündüklerini anladı. Ve ona şöyle dedi: Hizmetkârlarınızı ve sürülerinizi koruyup, sapan ve kılıç ile onların kardeşlerinden yedisini öldürdüğümü ve sürülerinizi ve hizmetkârlarınızı korumak için diğerlerinin de kollarını kestiğimi duyduğunuz için mi; işte sizi şaşırtan bu mudur?
17 Size derim ki sizi bu kadar çok şaşırtan sebep nedir? İşte, ben sadece bir insanım ve sizin hizmetkârınızım; bu yüzden istediğiniz doğru olan her şeyi yaparım.
18 Şimdi kral bu sözleri duyunca yine şaşırıp kaldı; çünkü Ammon'un, düşüncelerini anladığını fark etti; yine de Kral Lamoni ağzını açıp ona: "Siz kimsiniz? Siz her şeyi bilen o Büyük Ruh musunuz?" dedi.
19 Ammon cevap verip: "Değilim" dedi.
20 Ve kral ona şöyle dedi: Siz benim yüreğimden geçenleri nasıl biliyorsunuz? Çekinmeden konuşun ve bana bunları anlatın; ve ayrıca bana sürülerimi dağıtan kardeşlerimi hangi güçle öldürdüğünüzü ve onların kollarını nasıl kestiğinizi de anlatın---
21 Ve şimdi, eğer siz bana bunları anlatırsanız, ben de size dilediğiniz her şeyi vereceğim; ve eğer gerekirse ordularımla sizi koruyacağım; fakat sizin onların hepsinden daha güçlü olduğunuzu biliyorum; yine de benden ne isterseniz, size bağışlayacağım.
22 Şimdi Ammon akıllı ama kimseye zararı dokunmayan bir kişi olduğu için Lamoni'ye: ABu şeyleri hangi güçle yaptığımı size söylersem sözlerimi dinler misiniz? Ve sizden istediğim şey budur!@ dedi.
23 Ve kral ona şöyle diyerek cevap verdi: Evet, söyleyeceğiniz her şeye inanacağım. Ve böylece kurnazca düşüncelere yakalandı.
24 Ve Ammon cesaretle ona konuşmaya başladı ve ona: ATanrı'nın var olduğuna inanıyor musunuz?@ dedi.
25 Ve kral cevap verip ona: "Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum" dedi.
26 Ve o zaman Ammon: ABüyük Ruh'un var olduğuna inanıyor musunuz?@ dedi.
27 Ve o da: "Evet" dedi.
28 Ve Ammon: "Bu Tanrı'dır" dedi. Ve Ammon tekrar ona: ATanrı olan bu Büyük Ruh'un cennetteki ve yeryüzündeki her şeyi yarattığına inanıyor musunuz?@ dedi.
29 Ve kral: "Evet, O'nun yeryüzündeki her şeyi yarattığına inanıyorum; fakat cennetleri bilmiyorum" dedi.
30 Ve Ammon ona: "Cennetler, Tanrı'nın ve O'nun bütün kutsal meleklerinin yaşadığı bir yerdir" dedi.
31 Ve Kral Lamoni: AOrası yeryüzünün üzerinde mi?@ dedi.
32 Ve Ammon şöyle dedi: Evet ve O yukarıdan bütün insançocuklarına bakar ve onların yüreklerinden geçen her düşünceyi ve niyeti bilir; çünkü onların hepsi başlangıçtan beri O'nun eliyle yaratılmıştır.
33 Ve Kral Lamoni: ASöylediğiniz bu şeylerin hepsine inanıyorum. Siz, Tanrı tarafından mı gönderildiniz?@ dedi.
34 Ammon ona: "Ben bir insanım" dedi. Ve insan başlangıçta Tanrı'nın suretinde yaratıldı; ve ben O'nun Kutsal Ruh'u tarafından bu şeyleri bu halka öğretmek için çağrıldım; böylece onlar doğru ve gerçek olan şeyleri öğrenebilsinler diye.
35 Ve bu Ruh'un bir parçası benim içimde yaşıyor; Tanrı'ya olan iman ve arzuma göre bana bilgi ve ayrıca güç veriyor.
36 Şimdi Ammon bu sözleri söyledikten sonra dünyanın yaratılışından ve ayrıca Adem'in yaratılışından başlayarak insanın düşüşüyle ilgili her şeyi ona anlattı; ve hatta ataları Lehi'nin Yeruşalem'i terk ettiği zamana kadar peygamberler tarafından bildirilmiş olan halkın kayıtlarını ve kutsal yazılarını ayrıntılı bir şekilde anlatıp onun önüne koydu.
37 Ve Ammon ayrıca onlara (çünkü bunları krala ve onun hizmetkârlarına anlatıyordu) atalarının çöldeki bütün yolculuklarını, açlık ve susuzluk yüzünden çektikleri bütün acıları ve yaptıkları büyük işleri ve buna benzer şeyleri ayrıntılarıyla anlattı.
38 Ve onlara ayrıca Laman ile Lemuel'in ve İsmail'in oğullarının isyanları hakkında tek tek anlattı; evet, onların çıkardığı isyanların hepsini onlara anlattı; ve onlara Lehi'nin Yeruşalem'i terk ettiği zamandan o ana kadar tutulan bütün kayıtları ve kutsal yazıları açıkladı.
39 Fakat hepsi bu kadar değildi; çünkü dünya kurulduğundan beri hazırlanmış olan fidye ile kurtuluş planını da onlara açıkladı; ve ayrıca onlara Mesih'in geleceğini bildirdi ve Rab'bin bütün işlerini onlara bildirdi.
40 Ve öyle oldu ki bütün bunları söyledikten ve onları krala açıkladıktan sonra, kral onun söylediği sözlerin hepsine inandı.
41 Ve o, Rab'be yakarmaya başlayıp şöyle dedi: Ya Rab, merhamet et; Nefi halkına gösterdiğin zengin merhametini bana ve halkıma da göster.
42 Ve şimdi, o bunu söyler söylemez ölü gibi yere serildi.
43 Ve öyle oldu ki hizmetkârları onu kaldırıp içeri eşinin yanına götürdüler ve onu bir yatağın üzerine yatırdılar ve o, iki gün ve iki gece boyunca öyle ölü gibi yattı; ve kralın eşi ile oğulları ve kızları Lamanlı adetlerine göre onun için yas tuttular; onu kaybettikleri için çok ağıt yaktılar.
19. BÖLÜM
Lamoni, sonsuz yaşamın ışığını kabul eder ve Kurtarıcı'yı görür---Ev halkı kendinden geçer ve birçok insan melekler görürAmmon mucizevi bir şekilde korunur---Birçok kişiyi vaftiz eder ve onların arasında Kilise'yi kurar. m.ö. tahminen 90 yılı. Ve öyle oldu ki iki gün ve iki gece sonra, onlar kralın bedenini götürüp ölülerini gömmek için hazırladıkları kayadan bir mezarın içine koymak üzereydiler.
2 Şimdi kraliçe, Ammon'un şöhretini duymuştu; bu yüzden ona haber gönderip huzuruna gelmesini istedi.
3 Ve öyle oldu ki Ammon kendisine emredildiği şekilde hareket edip kraliçenin huzuruna çıktı; ve ona kendisinden yapmasını istediği bir şeyin olup olmadığını sordu.
4 Ve kraliçe ona şöyle dedi: Kocamın hizmetkârları bana sizin kutsal bir Tanrı'nın peygamberi olduğunuzu ve O'nun adıyla çok büyük işler yapabilecek bir gücünüz olduğunu bildirdiler.
5 Bu yüzden, eğer bu doğruysa, ben sizin içeri girip kocamı görmenizi isterim; çünkü kocam iki gün ve iki gecedir yatağında yatıyor; ve kimileri onun ölmediğini söylüyor, fakat kimileri ise onun öldüğünü, koktuğunu ve mezara konulması gerektiğini söylüyor; ama bana kalırsa, o bana kokmuyor.
6 Şimdi Ammon'un istediği şey de buydu; çünkü Kral Lamoni'nin Tanrı'nın etkisi altında olduğunu biliyordu; inançsızlığın karanlık perdesinin onun zihninden dışarı atıldığını ve onun zihnini aydınlatan ışığın Tanrı'nın iyiliğinin harikulâde bir ışığı olan O'nun yüceliğinin ışığı olduğunu biliyordu---evet, bu ışık onun ruhunu öyle bir sevinçle doldurmuştu ki karanlığın bulutları dağılmış ve sonsuz yaşamın ışığı onun ruhunda yanmıştı; evet, bunun kralın doğal yapısını zayıf düşürdüğünü ve onun Tanrı tarafından alınıp götürüldüğünü biliyordu.
7 Bu yüzden, kraliçenin kendisinden istediği şey onun tek isteğiydi. Bu yüzden, kraliçenin kendisinden istediği şekilde kralı görmek için içeri girdi; ve kralı gördü ve onun ölmediğini biliyordu.
8 Ve Ammon kraliçeye: "Ölmemiş, ama Tanrı'da uyuyor ve yarın ayağa kalkacak; bu yüzden onu gömmeyin" dedi.
9 Ve Ammon ona: ABuna inanıyor musunuz?@ dedi. Ve kraliçe ona: "Sizin sözünüzden ve hizmetkârlarımızın sözünden başka tanığım yok; yine de sizin söylediğiniz gibi olacağına inanıyorum" dedi.
10 Ve Ammon ona şöyle dedi: Büyük inancınızdan dolayı size ne mutlu! Hanımefendi, size derim ki bütün Nefi halkı arasında böylesine büyük bir inanç görülmemiştir.
11 Ve öyle oldu ki kraliçe, o andan itibaren Ammon'un kocasının ayağa kalkacağını bildirdiği ertesi günkü zamana kadar kocasının yatağının başından ayrılmadı.
12 Ve öyle oldu ki Ammon'un söylediği gibi kral ayağa kalktı ve kalkarken elini kadına doğru uzatıp ona: "Tanrı'nın adı mübarek olsun ve ne mutlu sana" dedi.
13 Çünkü kuşkusuz sen nasıl yaşıyorsan, işte, Kurtarıcımı gördüm; ve O gelip bir kadından doğacak ve adına inanan bütün insanları fidye ile kurtaracak. Şimdi, kral bu sözleri söyler söylemez yüreği dolup taştı ve sevinçten tekrar yere yığıldı; ve kraliçe de Ruh'un gücüne yenik düşerek yere yığıldı.
14 Şimdi Ammon, Rab'bin Ruhu'nun ettiği dualara göre kötülükleri ve gelenekleri yüzünden Nefililer'in arasında ya da Tanrı bütün halkı arasında o kadar çok üzüntüye neden olan kardeşleri Lamanlılar'ın üzerine döküldüğünü görünce dizlerinin üzerine çöküp dua etmeye ve kardeşleri adına yaptıkları için Tanrı'ya şükredip içini O'na dökmeye başladı; ve kendisi de sevincin gücüne yenik düştü; ve böylece üçü de yere kapandılar.
15 Şimdi, kralın hizmetkârları onların yere düştüğünü görünce, onlar da Tanrı'ya yakarmaya başladılar; çünkü Rab'bin korkusu onların üzerine de gelmişti; çünkü onlar, kralın önünde durup Ammon'un büyük gücü hakkında ona tanıklık eden hizmetkârlardı.
16 Ve öyle oldu ki onlar var güçleriyle Rab'bin adını çağırdılar; Abiş adında Lamanlı bir kadın dışında bütün herkes yere düştü; Abiş babasının gördüğü olağanüstü bir görüm sayesinde uzun yıllar önce Rab'be dönmüştü
17 Böylece Rab'be dönmüş ve bunu hiçbir zaman kimseye bildirmemişti; bu yüzden Lamoni'nin bütün hizmetkârlarının, ayrıca sahibesi kraliçenin ve kralın yere düşmüş olduklarını ve Ammon'un yere kapanmış olduğunu görünce, bunun Tanrı'nın gücü olduğunu bildi; ve başlarına gelenleri halka bildirmekle bu fırsatın, yani bu manzarayı görürlerse, bunun onları Tanrı'nın gücüne inandırabileceğini düşündü; bu yüzden evden eve koşup bunu halka bildirdi.
18 Ve onlar kralın evinde toplanmaya başladılar. Ve büyük bir kalabalık gelip kralın ve kraliçenin ve onların hizmetkârlarının yere serilmiş olduklarını görünce çok şaşırdılar; ve onların hepsi orada ölü gibi yatıyordu; ve orada Ammon'u da gördüler; ve işte, o bir Nefili'ydi.
19 Ve şimdi halk aralarında söylenmeye başladı; kimileri kralın, Nefili'nin ülkede kalmasına göz yumduğu için büyük bir uğursuzluğun onların üzerine geldiğini, yani kralın ve onun evinin üzerine geldiğini söylüyordu.
20 Ama başkaları ise onlara çıkışarak: "Kral, bu uğursuzluğu evine, Sebus sularında sürüleri dağıtılmış olan hizmetkârlarını öldürdüğü için getirdi" dedi.
21 Ve onlarda, Sebus sularında durup krala ait olan sürüleri dağıtan o adamlar tarafından azarlandılar; çünkü onlar kralın sürülerini kollarken, Sebus sularında kardeşlerinin çoğunu öldürdüğü için Ammon'a kızgındılar.
22 Şimdi, onların arasından Ammon'un kılıcıyla kardeşi öldürülmüş olan biri, Ammon'a karşı büyük bir öfkeyle kılıcını çekti ve kılıcını Ammon'un üzerine düşürüp onu öldürmek için ilerledi; ve kılıcını ona vurmak üzere kaldırdığında, işte yere düşüp öldü.
23 Şimdi biz Ammon'un öldürülemeyeceğini görüyoruz; çünkü Rab, Ammon'un babası Mosiya'ya şöyle demişti: Ben onu koruyacağım ve bu senin inancına göre olacak---bundan dolayı Mosiya onu Rab'be emanet etmişti.
24 Ve öyle oldu ki kalabalık Ammon'u öldürmek için kılıcı kaldıran adamın yere düşüp öldüğünü görünce, hepsini bir korku sardı; ne ona ne de yere düşenlerin hiç birine ellerini uzatıp dokunmaya bile cesaret edemediler; ve onlar tekrar aralarında bu büyük gücün sebebinin ne olabileceğini veya bütün bu şeylerin ne anlama geldiğini merak edip şaşırmaya başladılar.
25 Ve öyle oldu ki onların arasında Ammon'un Büyük Ruh olduğunu söyleyen birçok kişi vardı ve diğerleri ise onun Büyük Ruh tarafından gönderildiğini söylediler.
26 Fakat başkaları ise onların hepsine birden çıkışıp onun Nefililer tarafından kendilerine eziyet vermek için gönderilen bir canavar olduğunu söylüyordu.
27 Ve orada Ammon'un, işledikleri kötülüklerden dolayı kendilerine sıkıntı vermek için Büyük Ruh tarafından gönderildiğini söyleyen başkaları da vardı; ve bu Büyük Ruh, Nefililer'i her zaman onların elinden kurtarıyor ve onların yanından hiç ayrılmıyordu; ve onlar, kardeşleri Lamanlılar'dan o kadar çoğunu öldürenin bu Büyük Ruh olduğunu söylediler.
28 Ve böylece onların aralarında çok sert bir çekişme başladı. Ve onlar birbirleriyle böylesine atışırken, kalabalığı bir araya toplatan hizmetçi kadın çıkıp geldi ve kalabalığın arasındaki bu çekişmeyi görünce, çok üzülüp gözyaşlarına boğuldu.
29 Ve öyle oldu ki hizmetçi kadın, belki kraliçeyi yerden kaldırırım diye gidip onun elinden tuttu; ve onun eline dokunur dokunmaz, kraliçe kalkıp ayaklarının üzerinde durdu; ve yüksek bir sesle haykırarak şöyle dedi: Ey beni korkunç bir cehennemden kurtaran kutsal İsa! Ey Kutsal Tanrı, bu halka merhamet et!
30 Ve o bunu söyledikten sonra sevinçle dolarak ellerini kavuşturdu ve anlaşılmayan birçok söz söyledi; ve bunu yaptıktan sonra Kral Lamoni'nin elinden tuttu ve işte o da kalkıp ayaklarının üzerinde durdu.
31 Ve kral halkın arasındaki çekişmeyi görünce, hemen çıkıp onları azarlamaya ve Ammon'un ağzından işittiği sözleri onlara öğretmeye başladı; ve onun sözlerini dinleyen herkes inanıp Rab'be döndü.
32 Fakat onların arasında onun sözlerini dinlemek istemeyen birçok kişi vardı; bu yüzden onlar kendi yollarına gittiler.
33 Ve öyle oldu ki Ammon ayağa kalkar kalkmaz, o da onların yardımına koştu ve ayrıca Lamoni'nin bütün hizmetkârları da onların yardımına koştu; ve onların hepsi tıpatıp aynı şeyi, yüreklerinin değişmiş olduğunu ve bir daha kötülük yapmayı istemediklerini halka bildirdiler.
34 Ve işte, birçok kişi halka melekler gördüğünü ve onlarla konuştuklarını bildirdiler; ve böylece halka Tanrı ile ilgili konuları ve O'nun doğruluğunu anlattılar.
35 Ve öyle oldu ki onların sözlerine inanan birçok kişi vardı; ve inanan herkes vaftiz oldu; ve onlar doğru bir halk oldular ve kendi aralarında bir kilise kurdular.
36 Ve böylece Rab'bin işi Lamanlılar'ın arasında başladı; böylece Rab, Ruhu'nu onların üzerine dökmeye başladı; ve biz O'nun elinin tövbe edip adına inanmak isteyen herkese uzanmış olduğunu görüyoruz.
20. BÖLÜM
Rab, hapse atılmış olan kardeşlerini kurtarması için Ammon'u Midoni'ye gönderirAmmon ile Lamoni, bütün ülkenin kralı olan Lamoni'nin babası ile karşılaşırAmmon, yaşlı kralı kardeşlerinin serbest bırakılmasını onaylamaya mecbur eder. m.ö. tahminen 90 yılı. Ve öyle oldu ki onlar bu ülkede bir kilise kurduktan sonra Kral Lamoni, Ammon'u babasına gösterebilmek için onun kendisiyle Nefi ülkesine gelmesini istedi.
2 Ve Rab'bin sesi Ammon'a gelip şöyle dedi: Sen, Nefi ülkesine gitmeyeceksin; çünkü işte, kral senin canına kıymak isteyecek; fakat sen Midoni ülkesine gideceksin; çünkü işte, kardeşin Harun ve aynı zamanda Muloki ile Amma hapisteler.
3 Şimdi öyle oldu ki Ammon bunu duyunca Lamoni'ye: "İşte kardeşim ve kardeşlerim Midoni'deki hapishanedeler ve ben onları kurtarmaya gidiyorum" dedi.
4 Şimdi Lamoni, Ammon'a şöyle dedi: Rab'bin gücüyle senin her şeyi yapabileceğini biliyorum. Fakat işte, ben de seninle Midoni ülkesine gideyim; çünkü adı Antiyomno olan Midoni ülkesinin kralı, benim dostumdur; bu yüzden, o ülkenin kralının gönlünü almak için ben de Midoni ülkesine geleyim; ve o, kardeşlerini hapisten çıkaracaktır. Şimdi Lamoni ona: ASana kardeşlerinin hapiste olduğunu kim bildirdi?@ dedi.
5 Ve Ammon ona: "Tanrı'dan başka hiç kimse bunu bana söylemedi" dedi; ve O bana şöyle dedi: Git ve kardeşlerini kurtar, çünkü onlar Midoni ülkesindeki hapishanedeler.
6 Şimdi Lamoni bunu işitir işitmez, hizmetkârlarına atlarını ve arabalarını hazırlattı.
7 Ve Ammon'a: "Gel, ben de seninle Midoni ülkesine gideyim ve oraya vardığımızda kraldan kardeşlerini hapishaneden çıkarmasını rica edeceğim" dedi.