32 Ve öyle oldu ki melek bana yine konuştu: ABak!@ dedi. Ve ben bakıp Tanrı Kuzusu'nun halk tarafından alınıp götürüldüğünü gördüm; evet, Sonsuz Tanrı'nın Oğlu, dünya tarafından yargılandı; ve ben bunu gördüm ve buna tanıklık ederim.
33 Ve ben Nefi, O'nun kaldırılıp çarmıha gerildiğini ve dünyanın günahları için öldürüldüğünü gördüm.
34 Ve O öldürüldükten sonra yeryüzündeki kalabalık toplulukların, Kuzu'nun havarilerine karşı savaşmak için bir araya toplandıklarını gördüm; çünkü Rab'bin meleği tarafından bu on iki kişiye böyle deniyordu.
35 Ve yeryüzündeki kalabalık topluluklar bir araya toplandılar; ve onların babamın gördüğü binaya benzeyen büyük ve geniş bir bina içinde olduğunu gördüm. Ve Rab'bin meleği bana yine şöyle deyip konuştu: İşte dünya ve dünya aklı! Evet, işte Kuzu'nun on iki havarisiyle savaşmak için İsrail Evi bir araya toplanmış.
36 Ve öyle oldu ki ben bu büyük ve geniş binanın dünyanın gururu olduğunu gördüm ve buna tanıklık ederim; ve bu bina yıkıldı ve yıkılışı son derece büyüktü. Rab'bin meleği bana yine şöyle diyerek konuştu: Kuzu'nun on iki havarisine karşı savaşacak her ulusun, sülalenin, dilin ve halkın yıkılışı böyle olacaktır.
12. BÖLÜM
Nefi bir görümde vaadedilen diyarı, orada yaşayanların doğruluklarını, kötülüklerini ve çöküşlerini, Tanrı Kuzusu'nun onların arasına gelişini, On İki Öğrenci ile On İki Havari’nin İsrail'i nasıl yargılayacağını ve yavaş yavaş inançlarını kaybedenlerin tiksindirici ve kirli durumlarını görür. m.ö. tahminen 600--592 yılları. Ve öyle oldu ki melek bana: ABak, kendi soyunu ve ayrıca kardeşlerinin soyunu gör!@ dedi. Ve ben bakıp bize vaadedilmiş olan diyarı gördüm; ve kalabalık topluluklar, evet, hatta denizlerdeki kum sayısı kadar çok insan gördüm.
2 Ve öyle oldu ki birbirleriyle savaşmak için bir araya toplanan kalabalıklar gördüm; ve savaşlar ve savaş söylentileri ve halkımın arasına kılıçla gelecek korkunç katliamlar gördüm.
3 Ve öyle oldu ki ülkede böyle savaşlar ve çatışmalar çıkarken, pek çok kuşağın ölüp gittiğini gördüm; ve pek çok şehir gördüm; evet, o kadar çoktu ki saymadım.
4 Ve öyle oldu ki vaadedilen bu diyarın üzerinde koyu bir karanlık gördüm; ve şimşekler gördüm ve gök gürültüleri, depremler ve her türlü patırtılı sesler işittim; ve yerin ve kayaların yarıldığını gördüm; ve dağların ufalandığını gördüm; ve yeryüzündeki ovaların bölündüğünü gördüm; ve birçok şehrin sulara gömüldüğünü gördüm; ve birçok şehrin ateşle yandığını gördüm; ve birçok şehrin sarsıntıyla yıkılıp yerle bir olduğunu gördüm.
5 Ve öyle oldu ki bunları gördükten sonra karanlık sisin yeryüzünden kalktığını gördüm; ve işte, Rab'bin gönderdiği büyük ve korkunç yargılara rağmen ayakta kalan kalabalıklar gördüm.
6 Ve göklerin açıldığını ve Tanrı Kuzusu'nun gökten indiğini gördüm; ve O aşağıya inip kendisini onlara gösterdi.
7 Ve ayrıca Kutsal Ruh'un diğer on iki kişinin üzerine indiğini gördüm ki buna tanıklık ederim; ve onlar Tanrı tarafından atanıp seçildiler.
8 Ve melek bana şöyle deyip konuştu: İşte senin soyuna hizmet etmek üzere seçilen Kuzu'nun on iki öğrencisi!
9 Ve o bana şöyle dedi: Kuzu'nun on iki havarisini hatırlıyor musun? İşte İsrail'in on iki oymağını yargılayacak olanlar onlardır; bu nedenle soyundan gelecek olan on iki hizmetkâr onlar tarafından yargılanacaklardır; çünkü siz İsrail Evi'ndensiniz.
10 Ve gördüğün bu on iki hizmetkâr da senin soyunu yargılayacaklar. Ve işte, onlar sonsuza dek doğrudurlar; çünkü Tanrı Kuzusu'na olan inançlarından ötürü onların giysileri Kuzu'nun kanıyla beyazlatılmıştır.
11 Ve melek bana: ABak!@ dedi. Ve ben bakıp üç kuşağın doğruluk içinde ölüp gittiğini gördüm; ve onların giysileri Tanrı Kuzusu'nun giysisi kadar beyazdı. Ve melek bana şöyle dedi: Bunlar Kuzu'ya olan inançlarından ötürü Kuzu'nun kanıyla bembeyaz edilmişlerdir.
12 Ve ben Nefi, dördüncü kuşaktan birçok kişinin de doğruluk içinde ölüp gittiğini gördüm.
13 Ve öyle oldu ki yeryüzündeki kalabalık toplulukların bir araya geldiğini gördüm.
14 Ve melek bana şöyle dedi: İşte senin ve ayrıca kardeşlerinin soyu!
15 Ve öyle oldu ki baktım ve soyumdan gelen halkın, kardeşlerimin soyuna karşı büyük kalabalıklar halinde birleştiğini gördüm; ve onlar savaşmak üzere bir araya toplanmışlardı.
16 Ve melek bana şöyle diyerek konuştu: Bak, babanın gördüğü pis suyun kaynağı! Evet, hatta sözünü ettiği ırmak! Bu ırmağın derinlikleri cehennemin derinlikleridir.
17 Ve insançocuklarının gözlerini kör edip yüreklerini katılaştıran ve mahvolup kaybolmaları için onları geniş yollara sürükleyen bu koyu karanlık da şeytanın ayartmalarıdır.
18 Ve babanın gördüğü o büyük ve geniş bina ise insançocuklarının boş hayalleri ve gururudur. Ve korkunç ve derin bir uçurum onları birbirinden ayırır; evet, hatta Ebedi Tanrı'nın adalet sözü ve Kutsal Ruh'un dünyanın başlangıcından şu ana kadar tanıklık ettiği ve şu andan itibaren sonsuza dek tanıklık edeceği Tanrı Kuzusu Mesih, onları birbirinden ayırır.
19 Ve melek bu sözleri söylerken bakıp meleğin dediği gibi kardeşlerimin soyunun benim soyumla çarpıştığını gördüm; ve soyumun gururu ve şeytanın ayartmaları yüzünden kardeşlerimin soyunun soyumdan gelen halka üstün geldiğini gördüm.
20 Ve öyle oldu ki baktım ve kardeşlerimin soyundan gelen halkın benim soyumu yenilgiye uğrattığını gördüm; ve onlar kalabalık halde ülkenin her tarafına yayıldılar.
21 Ve onların kalabalık gruplar oluşturarak bir araya toplandıklarını gördüm; ve aralarında savaşların ve savaş söylentilerinin çıktığını gördüm; ve savaşlar ve savaş söylentileri içinde birçok kuşağın ölüp gittiğini gördüm.
22 Ve melek bana şöyle dedi: İşte bunlar yavaş yavaş inançlarını kaybedecekler.
23 Ve öyle oldu ki inançlarını yavaş yavaş kaybettikten sonra onların her türlü tembellik ve iğrençlikle dolu, kara, tiksindirici ve pis bir halk olduklarını gördüm.
13. BÖLÜM
Nefi gördüğü bir görümde şeytanın kilisesinin Yahudi olmayan ulusların arasında kurulduğunu, Amerika'nın keşfini ve kolonileştirilmesini, Kutsal Kitap'tan birçok değerli ve kolay anlaşılır kısımların kayboluşunu, bunun sonucu olarak da Yahudi olmayan ulusların doğru inançtan sapmalarını, Sevindirici Haber’in geri getirilişini, son günlerde verilecek kutsal yazıları ve Sion'un kuruluşunu görür. m.ö. tahminen 600--592 yılları. Ve öyle oldu ki melek bana konuştu: ABak!@ dedi. Ve ben bakıp birçok ulus ve krallık gördüm.
2 Ve melek bana şöyle dedi: Ne görüyorsun? Ve ben: ABirçok ulus ve krallık görüyorum@ dedim.
3 Ve o bana şöyle dedi: İşte bunlar, Yahudi olmayan uluslar ve krallıklardır.
4 Ve öyle oldu ki ben, Yahudi olmayan ulusların arasında büyük bir kilisenin kurulduğunu gördüm.
5 Ve melek bana şöyle dedi: İşte, Tanrı'nın azizlerini öldüren, evet ve onlara işkence eden ve onların haklarını kısıtlayan ve onları demir boyunduruğa vurup tutsaklığa sürükleyen, bütün diğer kiliselerden daha da iğrenç olan kilisenin kurulduğunu gör.
6 Ve öyle oldu ki ben, bu büyük ve iğrenç kiliseyi gördüm; ve kurucusunun şeytan olduğunu gördüm.
7 Ve ben ayrıca altınlar ve gümüşler ve ipekler ve kırmızılar ve ince dokunmuş ketenler ve her türlü kıymetli elbiseler gördüm; ve bir sürü fahişe gördüm.
8 Ve melek bana şöyle deyip konuştu: İşte, bu altınlar ve bu gümüşler ve bu ipekler ve bu kırmızılar ve bu ince dokunmuş ketenler ve bu kıymetli elbiseler ve bu fahişeler, bu büyük ve iğrenç kilisenin arzusudur.
9 Ve onlar üstelik dünyanın övgüsünü kazanmak için Tanrı'nın azizlerini de öldürürler ve onları tutsaklığa sürüklerler.
10 Ve öyle oldu ki ben baktım ve karşımda engin sular gördüm ve bu sular kardeşlerimin soyunu Yahudi olmayan uluslardan ayırıyordu.
11 Ve öyle oldu ki melek bana şöyle dedi: Bak, Tanrı'nın gazabı kardeşlerinin soyu üzerinde!
12 Ve ben baktım ve bu sular yüzünden kardeşlerimin soyundan ayrı kalmış olan Yahudi olmayan ulusların arasında bir adam gördüm; ve Tanrının Ruhu'nun inip bu adamda etkin olduğunu gördüm; ve bu adam engin suların üzerinden geçip vaadedilen diyarda bulunan kardeşlerimin soyuna ulaştı.
13 Ve öyle oldu ki ben, Tanrı'nın Ruhu'nun Yahudi olmayan başka ulusların arasında da etkin olduğunu gördüm; ve onlar da tutsaklıktan kaçarak engin sulara açıldılar.
14 Ve öyle oldu ki Yahudi olmayan uluslardan birçok topluluğu, bu vaadedilen diyarda gördüm; ve Tanrı'nın gazabının kardeşlerimin soyunun üzerinde olduğunu gördüm; ve onlar vuruldular ve Yahudi olmayan ulusların önünde darmadağın edildiler.
15 Ve ben Rab'bin Ruhu'nun Yahudi olmayan ulusların üzerinde olduğunu ve onların refaha kavuşup bu toprakları mirasları olarak aldıklarını gördüm; ve onların halkımın katledilmeden önce olduğu gibi açık tenli, çok çekici ve güzel olduklarını gördüm.
16 Ve öyle oldu ki ben Nefi, tutsaklıktan kaçmış olan Yahudi olmayan ulusların Rab'bin önünde kendilerini alçalttıklarını gördüm; ve Rab'bin gücü onlarla beraberdi.
17 Ve ben Yahudi olmayan anne ulusların, onlarla savaşmak üzere suda ve karada bir araya toplandığını gördüm.
18 Ve Tanrı'nın gücünün onlarla beraber olduğunu ve ayrıca Tanrı'nın gazabının onlarla savaşmak için toplanan herkesin üzerinde olduğunu gördüm.
19 Ve ben Nefi, tutsaklıktan kaçmış bu Yahudi olmayan ulusların bütün diğer ulusların ellerinden Tanrı'nın gücüyle kurtarıldığını gördüm.
20 Ve öyle oldu ki ben Nefi, onların ülkede refaha kavuştuklarını gördüm; ve bir kitap gördüm ve bu kitap onların yanında her yere götürülüyordu.
21 Ve melek bana şöyle dedi: Bu kitabın ne anlama geldiğini biliyor musun?
22 Ve ben, ona: ABilmiyorum!@ dedim.
23 Ve o şöyle dedi: İşte kitap bir Yahudi'nin ağzından çıkmıştır. Ve ben Nefi, bu kitabı gördüm; ve melek bana şöyle dedi: Gördüğün bu kitap, Rab'bin İsrail Evi'yle yaptığı antlaşmaları içeren Yahudiler'den gelen bir kayıttır; ve kitap ayrıca kutsal peygamberlerin ettiği peygamberliklerin pek çoğunu içerir; ve kitap pirinç levhaların üzerine işlenmiş olan yazılara benzeyen bir kayıt olsa da o kadar uzun değildir; yine de Rab'bin İsrail Evi ile yaptığı antlaşmaları içerir; bu nedenle, bunlar Yahudi olmayan uluslar için büyük bir değer taşır.
24 Ve Rab'bin meleği bana şöyle dedi: Sen bu kitabın bir Yahudi’nin ağzından çıktığını gördün; ve bu kitap bir Yahudi'nin ağzından çıktığı zaman, Rab'bin Sevindirici Haberi'nin tümünü içermekteydi. On iki havariler, Rab’be tanıklık ederler ve Tanrı Kuzusu’ndaki gerçeklere göre tanıklık ederler.
25 Bu nedenle, bu şeyler Tanrı'daki gerçeklere uygun olarak Yahudiler'den Yahudi olmayan uluslara saf bir şekilde ulaşır.
26 Ve bunlar Yahudiler'den Yahudi olmayan uluslara Kuzu'nun on iki havarisinin eliyle götürüldükten sonra, bütün diğer kiliselerin en iğrenci olan o büyük ve iğrenç kilisenin kurulduğunu göreceksin; çünkü işte, onlar Kuzu'nun Sevindirici Haberi'nden en değerli ve kolay anlaşılır kısımların çoğunu çıkarmışlardır; ve ayrıca Rab'bin antlaşmalarının çoğunu da oradan çıkarıp atmışlardır.
27 Ve onlar, bütün bunları Rab'bin doğru yollarını saptırmak, insançocuklarının gözlerini kör etmek ve onların yüreklerini katılaştırmak için yapmışlardır.
28 Bu nedenle görüyorsun ki bu kitap, büyük ve iğrenç kilisenin elinden geçtikten sonra birçok değerli ve kolay anlaşılır kısımlar Tanrı Kuzusu'nun kitabı olan bu kitaptan çıkarılmıştır.
29 Ve bu değerli ve kolay anlaşılır kısımlar çıkarıldıktan sonra kitap, Yahudi olmayan bütün uluslara ulaşır ve Yahudi olmayan bütün uluslara ulaştıktan, evet, hatta tutsaklıktan kaçtıklarını gördüğün Yahudi olmayan ulusların eliyle engin suların üzerinden geçtikten sonra---Tanrı Kuzusu'ndaki açıklığa göre, insançocuklarının anlayışına açık olan, değerli ve kolay anlaşılır pek çok kısım bu kitaptan çıkarıldığı için---bu şeyler Kuzu'nun Sevindirici Haber’inden çıkarıldığı için çok sayıda insanın tökezlediğini, evet, o kadar çok tökezlediğini görüyorsun ki şeytan onların üzerinde büyük bir güce sahiptir.
30 Buna rağmen tutsaklıktan kaçan ve Rab Tanrı'nın babanla yaptığı antlaşmaya göre, onun soyunun mirasları olarak alacağı, diğer ülkelerden çok daha seçkin olan bu topraklarda, bu Yahudi olmayan ulusların Tanrı'nın kudretiyle diğer ulusların hepsinden daha çok yükseltilmiş olduğunu görüyorsun; dolayısıyla görüyorsun ki Rab Tanrı, kardeşlerinin arasındaki senin soyundan gelen melez halkın Yahudi olmayan uluslar tarafından tamamıyla yok edilmesine izin vermeyecektir.
31 Ve Yahudi olmayan ulusların senin kardeşlerinin soyunu yok etmesine de izin vermeyecektir.
32 Ve Kuzu'nun Sevindirici Haber’ine ait olan en değerli ve kolay anlaşılır kısımlar, kuruluşunu gördüğün o iğrenç kilise tarafından saklandığı için Rab Tanrı, Yahudi olmayan ulusların içinde bulunduklarını gördüğün bu korkunç kör durumda sonsuza dek kalmalarına izin vermeyecektir.
33 Bu nedenle şöyle diyor Tanrı Kuzusu: İsrail Evi'nden geriye kalanları büyük bir yargıyla yoklarken, Yahudi olmayan uluslara karşı merhametli olacağım.
34 Ve öyle oldu ki Rab'bin meleği bana şöyle deyip konuştu: İşte şöyle diyor Tanrı Kuzusu: İsrail Evi'nden geri kalanları yokladıktan sonra---ve hakkında konuştuğum bu insanlar babanın soyudur---bu nedenle onları yargıyla yokladıktan ve Yahudi olmayan ulusların eliyle vurduktan sonra; ve Kuzunun Sevindirici Haber’inin en değerli ve kolay anlaşılır kısımları fahişelerin anası olan bu iğrenç kilise tarafından saklandığı için Yahudi olmayan uluslar epeyce tökezledikten sonra, diyor Kuzu: O gün Yahudi olmayan uluslara karşı o kadar merhametli olacağım ki değerli ve anlaması kolay Sevindirici Haberim’in çoğunu onlara kendi gücümle getireceğim, diyor Kuzu.
35 Çünkü işte, şöyle diyor Kuzu: Kendimi senin soyuna göstereceğim; öyle ki onlara öğreteceğim değerli ve kolay anlaşılır birçok şeyi onlar yazacaklar; ve senin soyun yok edildikten ve kardeşlerinin soyu da senin soyun gibi yavaş yavaş inançlarını kaybettikten sonra, işte bu şeyler Kuzu'nun armağanı ve gücüyle Yahudi olmayan uluslara gelmesi için saklanacaktır.
36 Ve benim Sevindirici Haberim, kayam ve kurtuluşum onlarda yazılacak, diyor Kuzu.
37 Ve o gün Sion'u kurmaya çalışanlara ne mutlu! Çünkü onlar Kutsal Ruh armağanına ve gücüne sahip olacaklar; ve sonuna kadar dayanırlarsa son günde yukarı alınarak Kuzunun Sonsuz Krallığı'nda kurtulacaklardır; ve barışı, evet, büyük sevinç dolu haberleri ilan edenler dağlar üzerinde ne güzel olacaklardır!
38 Ve öyle oldu ki kardeşlerimin soyundan geri kalanları ve ayrıca Yahudi ağzından çıkmış olan Tanrı Kuzusu'nun kitabını gördüm; öyle ki bu kitap Yahudi olmayan uluslar tarafından kardeşlerimin soyundan geri kalanlara getirildi.
39 Ve bu kitap onlara ulaştıktan sonra Yahudi olmayan ulusları, kardeşlerimin soyundan geriye kalanları ve ayrıca yeryüzünün her tarafına dağıtılmış olan Yahudileri, peygamberlerin ve Kuzu’nun on iki havarisinin tuttuğu kayıtların doğruluğuna inandırmak için, Yahudi olmayan uluslardan onlara Kuzu'nun kudretiyle gelen başka kitaplar gördüm.
40 Ve melek bana şöyle deyip konuştu: Yahudi olmayan ulusların arasında gördüğün bu son kayıtlar Kuzu'nun on iki havarisinin kayıtları olan ilk kayıtların gerçekliğini ortaya koyacak ve ilk kayıtlardan çıkarılmış olan değerli ve kolay anlaşılır kısımları gösterecektir; ve bütün sülalelere, dillere ve halklara Tanrı Kuzusu'nun Ebedi Baba'nın Oğlu ve Dünya’nın Kurtarıcısı olduğunu bildirecektir; ve bütün insanların O'na gelmelerini, yoksa kurtulamayacaklarını bildirecektir.
41 Ve bu son kayıtlar Kuzu'nun ağzından çıkacak sözlere göre gelecektir; ve Kuzu'nun sözleri Kuzu'nun on iki havarisinin kayıtlarında olduğu gibi senin soyunun kayıtlarında da bildirilecektir; bu nedenle kayıtların ikisi de bir kayıt olarak birleşecektir; çünkü dünyadaki herkes için tek bir Tanrı ve tek bir Çoban vardır.
42 Ve O'nun kendisini bütün uluslara hem Yahudiler'e hem de Yahudi olmayan uluslara göstereceği zaman gelmektedir; ve O kendisini Yahudiler'e ve ayrıca Yahudi olmayan uluslara gösterdikten sonra, kendisini hem Yahudi olmayan uluslara hem de Yahudiler'e gösterecektir ve sonuncular birinci ve birinciler sonuncu olacaktır.
14. BÖLÜM
Bir melek, Nefi'ye Yahudi olmayan ulusların alacağı bereketlerden ve uğrayacağı lanetlerden söz ederYalnızca iki kilise vardır: Tanrı Kuzusu'nun Kilisesi ve şeytanın kilisesi---Tanrı'nın azizleri bütün uluslarda büyük ve iğrenç kilisenin zulmüne uğrarHavari Yuhanna dünyanın sonu hakkında yazacaktır. m.ö. tahminen 600--592 yılları. Ve öyle olacak ki Tanrı Kuzusu kendisini, sözüyle, kudretiyle ve özellikle yaptıklarıyla Yahudi olmayan uluslara, onların tökezleme taşlarını ortadan kaldırmak için göstereceği gün, eğer Yahudi olmayan uluslar O'na kulak verirlerse---
2 Ve Tanrı Kuzusu'na karşı yüreklerini katılaştırmazlarsa, onlar babanın soyunun arasında sayılacaklardır; evet, İsrail Evi arasında sayılarak, bu vaadedilen diyarda sonsuza dek kutsanmış bir halk olacaklardır; bir daha tutsaklığa getirilmeyeceklerdir ve İsrail Evi bir daha başkalarıyla hiç karışmayacaktır.
3 Ve insanların ruhlarını cehenneme sürüklemek için şeytanın ve onun çocukları tarafından kurulan o büyük ve iğrenç kilisenin onlar için kazdığı o büyük çukur---evet, insanlığı yok etmek üzere kazılmış olan o büyük çukur, çukuru kazanlar tarafından dolacak ve onlar mutlak bir yıkıma uğrayacaktır, diyor Tanrı Kuzusu. Bu, ruhun yok olması değil, ruhun sonu olmayan o cehenneme atılmasıdır.
4 Çünkü işte bu, şeytanın tutsaklığına ve ayrıca Tanrı'nın adaletine göre, Tanrı'nın önünde kötülük işleyip iğrençlik yapan herkesin başına gelecektir.
5 Ve öyle oldu ki melek ben Nefi'ye şöyle diyerek konuştu: Gördüğün gibi Yahudi olmayan uluslar tövbe ederlerse, onlar için her şey iyi olacak; ve Rab'bin İsrail Evi'yle yapmış olduğu antlaşmaları da biliyorsun; ve tövbe etmeyen herkesin mahvolacağını da işitmişsindir.
6 Bu yüzden, öyle olur da Yahudi olmayan uluslar Tanrı Kuzusu'na karşı yüreklerini katılaştırırlarsa, vay onların haline!
7 Çünkü insançocukları arasında yapacağım büyük ve olağanüstü bir işin zamanı geldi, diyor Tanrı Kuzusu: Bu iş, ya bu elimde ya da öbür elimde sonsuza dek sürecek; onları ya barışa ve sonsuz yaşama inandıracak ya da kendi yüreklerinin katılığına ve zihinlerinin körlüğüne teslim edecektir; ve önceden söylediğim gibi, şeytanın tutsaklığı altında, hem ruhen hem de bedenen tutsaklığa getirilip yıkıma uğrayacaklardır.
8 Ve öyle oldu ki melek bu sözleri söyledikten sonra bana şöyle dedi: Baba'nın, İsrail Evi ile yaptığı antlaşmaları hatırlıyor musun? Ona: AEvet!@ dedim.
9 Ve öyle oldu ki melek bana şöyle dedi: Bak ve iğrençliklerin anası olan, kurucusunun şeytan olduğu o büyük ve iğrenç kiliseyi gör.
10 Ve bana şöyle dedi: İşte sadece iki kilise vardır: Biri Tanrı Kuzusu'nun Kilisesi ve diğeri de şeytanın kilisesidir; bu nedenle Tanrı Kuzusu'nun Kilisesi'nden olmayan herkes, iğrençliklerin anası olan o büyük kiliseden sayılır ve o kilise bütün dünyanın fahişesidir.
11 Ve öyle oldu ki ben bakıp bütün dünyanın fahişesini gördüm ve fahişe birçok suyun üzerinde oturuyordu; ve onun bütün dünyadaki her ulusun, sülalenin, dilin ve halkın arasında hükmü vardı.
12 Ve öyle oldu ki Tanrı Kuzusu’nun Kilisesini gördüm ve kilise üyelerinin sayısı birçok suyun üzerinde oturan fahişenin kötülükleri ve iğrençlikleri yüzünden azdı; buna rağmen, Tanrı'nın azizleri olan Kuzu’nun Kilisesi’nin de yeryüzünün her tarafında olduğunu gördüm; ve gördüğüm bu büyük fahişenin kötülükleri yüzünden, onların yeryüzündeki egemenlikleri azdı.
13 Ve öyle oldu ki iğrençliklerin büyük anasının, Tanrı Kuzusu'na karşı savaşmak için yeryüzünün her tarafında, Yahudi olmayan bütün ulusların arasından büyük kalabalıkları topladığını gördüm.
14 Ve öyle oldu ki ben Nefi, Tanrı Kuzusu'nun kudretinin yeryüzünün her tarafına dağılmış olan Kuzunun Kilisesi’ndeki azizlerin ve Rab'bin antlaşmalı halkının üzerine indiğini gördüm; ve onlar büyük bir yücelik içinde, doğrulukla ve Tanrı’nın kudretiyle silahlandılar.
15 Ve öyle oldu ki Tanrı'nın gazabının o büyük ve iğrenç kilisenin üzerine boşaldığını gördüm; öyle ki dünyadaki her ulusun ve sülalenin arasında savaşlar ve savaş söylentileri çıktı.
16 Ve iğrençliklerin anasına ait olan bütün ulusların arasında savaşlar ve savaş söylentileri çıkmaya başlayınca, melek bana şöyle deyip konuştu: İşte Tanrı'nın gazabı fahişelerin anasının üzerinde! Ve işte, bütün bu şeyleri görüyorsun.
17 Ve Tanrı'nın gazabının, kurucusunun şeytan olduğu, bütün dünyanın büyük ve iğrenç kilisesi olan fahişelerin anasının üzerine döküleceği gün geldiğinde, işte o gün, Baba'nın işi İsrail Evi'nden olan halkıyla yaptığı antlaşmaların yerine gelmesini sağlayacak yolu hazırlamak için başlayacaktır.
18 Ve öyle oldu ki melek bana konuştu: ABak!@ dedi.
19 Ve ben bakıp birisini gördüm ve o beyaz bir kaftan giymişti.
20 Ve melek bana şöyle dedi: İşte Kuzu'nun on iki havarilerinden biri.
21 İşte o, bu şeylerin geri kalan kısmını, evet ve aynı zamanda olup biten birçok şeyi görüp yazacaktır.
22 Ve o hem de dünyanın sonu hakkında yazacaktır.
23 Bu nedenle, onun yazacağı şeyler doğru ve gerçektir; ve işte, onlar Yahudi'nin ağzından çıktığını gördüğün bu kitapta yazılıdır; ve bunlar Yahudi'nin ağzından çıktığı zaman, yani Yahudi'nin ağzından bu kitap çıktığı zaman, içinde yazılı olanlar açık, saf ve en değerli olan şeylerdi ve bütün insanların kolayca anlayabileceği bir şekildeydi.
24 Ve işte, Kuzu'nun bu havarisinin yazacağı birçok şeyi gördün; ve işte, geri kalanları da göreceksin.
25 Fakat bundan sonra göreceğin şeyleri yazmayacaksın; çünkü Rab Tanrı, Tanrı Kuzusu'nun havarisini bunları yazması için atadı.
26 Ve Tanrı, bütün her şeyi daha önce yaşayan başka insanlara da göstermiştir ve onlar da gördüklerini yazmışlardır; ve bunlar Kuzu'daki gerçeklere göre Rab'bin kendisi için uygun gördüğü bir zamanda tüm saflığıyla İsrail Evi'ne getirilmek üzere mühürlenmiştir.
27 Ve ben Nefi, meleğin söylediği gibi, Kuzu'nun havarisinin adının Yuhanna olduğunu duydum ve buna tanıklık ederim.
28 Ve işte gördüğüm ve duyduğum bu şeylerin geri kalan kısmını yazmam ben Nefi'ye yasaklandı; bu nedenle yazdıklarım bana yeterli geliyor; ve ben gördüğüm şeylerin sadece küçük bir kısmını yazıyorum.
29 Ve babamın gördüğü şeyleri gördüğüme ve Rab'bin meleğinin bunları bana bildirdiğine tanıklık ederim.
30 Ve şimdi, Ruh tarafından alınıp götürülmüşken gördüğüm bu şeyler hakkındaki sözlerime son veriyorum; ve gördüğüm şeylerin hepsi yazılmış olmasa da yazdıklarımın hepsi doğrudur. Ve bu böyledir. Amin.
15. BÖLÜM
Lehi'nin soyu Sevindirici Haberi, Yahudi olmayan uluslardan son günlerde alacaktırİsrail'in toplanışı doğal dalları tekrar kendisine aşılanacak bir zeytin ağacına benzetilirNefi yaşam ağacına ait görümün yorumunu yapar ve kötüleri doğruların arasından ayıran Tanrı'nın adaletinden konuşur. m.ö. tahminen 600--592 yılları.
Ve öyle oldu ki ben Nefi, Ruh tarafından alınıp götürüldükten ve bütün bu şeyleri gördükten sonra babamın çadırına geri döndüm.
2 Ve öyle oldu ki kardeşlerimi gördüm ve onlar babamın kendilerine söylemiş olduğu sözler yüzünden birbirleriyle tartışıyorlardı.
3 Çünkü babam gerçekten de onlara, Rab'be sorulmadıkça, anlaşılması güç olacak birçok önemli şeyler söylemişti; ve kardeşlerim katı yürekli oldukları için gerektiği şekilde Rab'be güvenmemişlerdi.
4 Ve şimdi ben Nefi, onların yüreklerinin katılığından dolayı ve ayrıca görmüş olduğum bu şeyler yüzünden üzülüyordum ve insançocuklarının büyük kötülükleri yüzünden bu şeylerin gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu biliyordum.
5 Ve öyle oldu ki çektiğim acılara yenik düştüm; çünkü halkımın çöküşünü görmüştüm; onların yıkıma uğrayacağını gördüğüm için, çektiğim acıların her şeyden daha beter olduğunu düşünüyordum.
6 Ve öyle oldu ki gücüm yerine geldikten sonra kardeşlerimle konuştum; onlardan tartışmalarının sebebini öğrenmek istiyordum.
7 Ve onlar: Aİşte, babamızın zeytin ağacının doğal dalları hakkında ve Yahudi olmayan uluslar hakkında konuştuğu sözleri anlayamıyoruz@ dediler.
8 Ve ben onlara: ARab'be sordunuz mu?@ dedim.
9 Ve onlar bana: ASormadık! Çünkü Rab bu tür şeyleri bize bildirmez!@ dediler.