Mormon kitabi isa mesih hakkinda başka bir taniklik



Yüklə 4,31 Mb.
səhifə40/57
tarix26.07.2018
ölçüsü4,31 Mb.
#58363
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   57
8 Fakat öyle oldu ki yardımımıza gelen iki bin kişilik bir ordunun koruması altında bize gönderilen yiyecekleri aldık; ve kendimizi ve vatanımızı düşmanlarımızın eline düşmekten kurtarmak, evet, çok kalabalık bir düşmanla savaşmak için elimize geçen yardımın hepsi buydu.
9 Ve şimdi yaşadığımız bu utancın nedenini ya da onların niçin bize daha fazla kuvvet göndermediklerini bilmiyorduk; bu yüzden hem üzgündük hem de korku içindeydik; Tanrı'nın yargılarının herhangi bir şekilde ülkemizin üzerine gelmesinden, böylece yenik düşüp tamamen yok olmaktan korkuyorduk.
10 Bu nedenle bizi kuvvetlendirip düşmanlarımızın elinden kurtarması, evet ve ayrıca halkımızın geçimi için şehirlerimizin, topraklarımızın ve malımızın bizde kalması ve bize bunu gerçekleştirecek gücü vermesi için Tanrı'ya dua edip O'na içimizi döktük.
11 Evet ve öyle oldu ki Tanrımız Rab uğrayıp bizi kurtaracağına dair bize güvence verdi; evet, öyle ki ruhumuza huzur konuştu ve bize büyük inanç verdi; ve O'nun sayesinde kurtulacağımızı ümit etmemizi istedi.
12 Ve bize gönderilen küçük ordumuzla cesaretimiz artmıştı; ve düşmanlarımızı yenmeye ve topraklarımızı ve malımızı mülkümüzü ve eşlerimizi ve çocuklarımızı ve özgürlük davamızı korumaya kesinlikle kararlıydık.
13 Ve böylece bütün kuvvetimizle Manti şehrindeki Lamanlılar'a doğru ilerledik ve şehrin yanındaki çölün kenarında çadırlarımızı kurduk.
14 Ve öyle oldu ki ertesi gün Lamanlılar bizim şehrin yanında bulunan çölün kenarına kadar geldiğimizi görünce, ordularımızın sayısını ve gücünü anlamak için her yanımıza casuslarını gönderdiler.
15 Ve öyle oldu ki sayıca kuvvetli olmadığımızı gördüklerinde ve bize karşı savaşmaya gelip bizi öldürmezlerse bekledikleri yardımı engellememizden korktukları için ve aynı zamanda kalabalık ordularıyla bizi kolayca alt edebileceklerini düşünerek, bu yüzden bize karşı savaşmak için hazırlıklara başladılar.
16 Ve onların bize karşı gelmek üzere hazırlık yaptıklarını görünce, işte, Gid'e küçük bir kuvvetle çöle gidip gizlenmesini ve aynı zamanda Teyomner ile küçük bir birliğe de çölde saklanmalarını emrettim.
17 Şimdi Gid ve adamları sağ tarafta ve diğerleri ise sol taraftaydılar; ve onlar böylece gizlendikten sonra, işte, ben ordumun geri kalan kısmıyla ilk çadır kurduğumuz aynı yerde kalıp Lamanlılar'ın savaşmaya gelmesini bekledim.
18 Ve öyle oldu ki Lamanlılar kalabalık bir orduyla üzerimize yürüdüler. Ve gelip bizi kılıçtan geçirmek üzereydiler ki beraberimde olan adamlarıma çöle çekilmelerini emrettim.
19 Ve öyle oldu ki Lamanlılar bizi yakalayıp öldürmeyi o kadar çok arzu ediyorlardı ki büyük bir hızla peşimize düştüler; bu nedenle arkamızdan çöle kadar geldiler; ve biz Gid ve Teyomner'in arasından geçtik, öyle ki Lamanlılar onları fark etmediler.
20 Ve öyle oldu ki Lamanlılar geçtikten sonra ya da orduları geçtikten sonra Gid ve Teyomner gizlendikleri yerden çıkıp Lamanlı casusların şehre dönmelerini engellemek için onların yolunu kestiler.
21 Ve öyle oldu ki casusların yolunu kestikten sonra, şehre doğru koşturup şehri korumak için bırakılan nöbetçilere saldırdılar; öyle ki onları öldürüp şehri ele geçirdiler.
22 Şimdi Lamanlılar birkaç nöbetçi dışında bütün ordunun çöle sürüklenmesine izin vermiş oldukları için böyle oldu.
23 Ve öyle oldu ki bu yolla Gid ile Teyomner onların kalelerini ele geçirdiler. Ve öyle oldu ki biz çölde uzun bir süre yol aldıktan sonra Zarahemla ülkesine doğru yola koyulduk.
24 Ve Lamanlılar Zarahemla ülkesine doğru götürüldüklerini fark edince, bunun kendilerini yok etmek için hazırlanmış bir plan olmasından çok korktular; bunun üzerine yeniden çöle, evet, hem de geldikleri aynı yoldan geri çekilmeye başladılar.
25 Ve işte gece bastırmıştı ve onlar çadırlarını kurdular; çünkü Lamanlılar'ın başkomutanları Nefililer'in yol yürümekten yorulmuş olduklarını düşünüyordu; ve Nefililer'in bütün ordularını sürmüş olduklarını zannederek Manti şehri konusunda bir endişeleri olmadı.
26 Şimdi öyle oldu ki gece olunca adamlarımı uyutmadım, başka bir yoldan Manti ülkesine doğru ilerlemelerini emrettim.
27 Ve gece vakti yol aldığımızdan, işte ertesi gün Lamanlılar'dan çok ilerideydik; böylece onlardan önce Manti şehrine vardık.
28 Ve öyle oldu ki bu hileye başvurarak Manti şehrini kan dökmeden ele geçirmiş olduk.
29 Ve öyle oldu ki Lamanlılar'ın ordusu şehre yaklaşıp kendileriyle karşılaşmaya hazır olduğumuzu görünce hayretten dona kaldılar ve o kadar çok korktular ki çöle kaçtılar.
30 Evet ve öyle oldu ki Lamanlılar'ın orduları ülkenin bütün bu bölgesinden kaçıp gittiler. Fakat işte, yanlarında ülkeden birçok kadın ve çocuğu da götürdüler.
31 Ve Lamanlılar tarafından alınan şehirlerin hepsi şimdi bizim elimizdedir; ve Lamanlılar'ın esir alıp götürdükleri dışında bütün herkes, babalarımız, eşlerimiz ve çocuklarımız kendi evlerine geri dönmektedir.
32 Fakat işte, bu kadar çok sayıda şehri ve bu kadar çok mülkü koruyabilmek için ordumuz küçük kalmaktadır.
33 Fakat işte, bu topraklar üzerinde bize zafer kazandıran Tanrımıza güveniyoruz; öyle ki bize ait olan bu şehirleri ve toprakları elimize geçirdik.
34 Şimdi hükümetin bize daha fazla kuvvet göndermemesinin nedenini bilmiyoruz; yanımıza gelen bu adamlar da daha fazla kuvvet alamayışımızın nedenini bilmiyorlar.
35 İşte, bilemiyoruz; belki de başarılı olamadınız ve kuvvetlerinizi ülkenin o bölgesine çekmek zorunda kaldınız; eğer öyleyse şikayet etmek istemiyoruz.
36 Ve eğer öyle değilse, işte, hükümet içinde bazı bölücü grupların olmasından korkuyoruz; öyle ki hükümettekiler bize daha fazla askeri yardım göndermiyorlar; çünkü ellerinde bize gönderilenden daha fazla adam olduğunu biliyoruz.
37 Fakat işte, bu önemli değil. Ordularımız zayıf olsa da Tanrı'nın bizi kurtaracağına, evet, bizi düşmanlarımızın elinden kurtaracağına güveniyoruz.
38 İşte, bu yirmi dokuzuncu yılın sonudur ve topraklarımız elimizdedir; ve Lamanlılar, Nefi ülkesine kaçmıştır.
39 Haklarında övgü dolu sözler söylediğim Ammon halkının bu oğulları benimle birlikte Manti şehrindedir; ve Rab onlara destek olmuştur, evet ve onları kılıçtan geçirilmekten korumuştur; öyle ki içlerinden bir can bile ölmemiştir.
40 Fakat işte, aldıkları onca yaralara rağmen, Tanrı'nın kendilerini özgür kıldığı hürriyete çok sıkı bağlıdırlar; ve Tanrıları Rab'bi her gün hatırlamaya özen gösterirler, evet, onlar Tanrı'nın yasalarına, hükümlerine ve emirlerine uymaya sürekli dikkat ederler; ve gelecekle ilgili peygamberliklere inançları kuvvetlidir.
41 Ve şimdi, ey sevgili kardeşim Moroni, bizi kurtaran ve özgür kılan Tanrımız Rab seni huzurundan hiç eksik etmesin; evet ve bu halktan yardımını esirgemeyip bizim geçimimiz için gerekli olup Lamanlılar'ın elimizden aldıkları bütün mal ve mülkümüzü geri almakta seni başarılı kılsın. Ve şimdi, işte, mektubuma burada son veriyorum. Ben, Alma'nın oğlu Helaman'ım.

59. BÖLÜM


Moroni, Pahoran'dan Helaman'ın kuvvetlerini güçlendirmesini isterLamanlılar, Nefiha şehrini ele geçirirlerMoroni hükümete karşı öfkelenir. m.ö. tahminen 62 yılı.
Şİmdİ öyle oldu ki Nefi halkı üzerindeki hakimler yönetiminin otuzuncu yılında, Moroni Helaman'dan aldığı mektubu okuduktan sonra Helaman'ın durumunun iyi olmasından, evet, kaybedilmiş toprakları geri almakta gösterdiği büyük başarıdan dolayı çok mutlu oldu.
2 Evet ve bunu bulunduğu bölgede, bütün ülkenin etrafında yaşayan herkese sevinmeleri için bildirdi.
3 Ve öyle oldu ki hemen Pahoran'a bir mektup yollayıp ondan Helaman'ı, yani Helaman'ın ordularını güçlendirmesi için adam toplamasını istedi; böylece Helaman mucizevi bir başarıyla geri aldığı ülkenin bu kısmını kolayca elinde tutabilecekti.
4 Ve öyle oldu ki Moroni bu mektubu Zarahemla ülkesine gönderdikten sonra, Lamanlılar'ın kendilerinden almış oldukları bu toprak ve şehirlerden geri kalanları ele geçirmek için yeniden plan yapmaya başladı.
5 Ve öyle oldu ki Lamanlılar'a karşı savaşa gitmek için Moroni böyle hazırlık yapmaktayken, işte Lamanlılar, Moroni şehrinden ve Lehi şehrinden ve Moriyanton şehrinden toplanmış olan Nefiha halkının üzerine saldırdılar.
6 Evet, Manti ülkesinden ve çevredeki ülkelerden kaçmak zorunda kalanlar gelip ülkenin bu bölümünde bulunan Lamanlılar'a katılmışlardı.
7 Ve böylece çok kalabalık olduklarından, evet ve her gün takviye güç aldıklarından, Ammoron'un emri üzerine Nefiha halkına saldırdılar ve onları çok korkunç bir şekilde topluca öldürmeye başladılar.
8 Ve onların orduları o kadar kalabalıktı ki Nefiha halkından sağ kalanlar onların önünden kaçmak zorunda kaldılar ve gelip Moroni'nin ordusuna katıldılar.
9 Ve şimdi Moroni, Nefiha şehrini savunmaları için halka yardımcı olmak amacıyla bu şehre adam gönderilmiş olduğunu sanıyordu; ve şehri Lamanlılar'dan geri almaktansa, şehrin Lamanlılar'ın eline düşmesini önlemenin daha kolay olacağını bildiği için onların bu şehri kolayca savunabileceklerini düşünüyordu.
10 Bu nedenle elindeki bütün kuvvetleri geri aldığı bu toprakları savunmak için yanında tuttu.
11 Ve şimdi Moroni, Nefiha şehrinin düştüğünü görünce buna çok üzüldü ve halkın işlediği kötülükler yüzünden onlar kardeşlerinin eline düşecek mi acaba diye şüphelenmeye başladı.
12 Şimdi bütün başkomutanları da onun gibi şüphe içindeydiler. Onlar da halkın kötülükleri yüzünden şüphelenip şaşkına döndüler; ve bunun sebebi Lamanlılar'ın onlara karşı kazandıkları başarıydı.
13 Ve öyle oldu ki Moroni vatanlarının özgürlüğü konusunda ilgisizce davrandıkları için hükümete kızıyordu.

60. BÖLÜM


Moroni, hükümetin orduları ihmal etmesi konusunda Pahoran'a şikayette bulunurRab iyilerin öldürülmesine izin verirNefililer düşmanlarının elinden kurtulmak için bütün güçlerini ve imkanlarını kullanmalıdırMoroni ordularına yardım sağlanmazsa, hükümete karşı savaş açacağı tehdidinde bulunur. m.ö. tahminen 62 yılı.
Ve öyle oldu ki Moroni, ülkenin valisi Pahoran'a yeniden yazdı ve onun yazıp söylediği sözler şunlardır: İşte mektubumu bu ülkenin başhakimi ve valisi olan Zarahemla şehrindeki Pahoran'a ve ayrıca bu halk tarafından onları yönetmek ve bu savaşın işlerini yürütmek üzere seçilmiş olan bütün herkese yazıyorum.
2 Çünkü işte onları kınamak için söyleyeceğim bazı şeyler var; çünkü işte, adam toplayıp onları kılıç, pala ve her çeşit savaş silahlarıyla silahlandırmak ve ülkemizin hangi bölgesine girmiş olurlarsa olsunlar Lamanlılar'a karşı göndermek üzere seçilmiş olduğunuzu biliyorsunuz.
3 Ve şimdi işte, size derim ki ben kendim ve ayrıca adamlarım ve aynı zamanda Helaman ve onun adamları çok büyük acılar çektik; evet, hatta açlık, susuzluk ve yorgunluk gibi her türlü ve her çeşit acılara katlandık.
4 Fakat işte, çektiğimiz sıkıntıların hepsi bu kadar olsaydı, ne söylenir ne de şikâyette bulunurduk.
5 Fakat işte halkımız arasında olan kıyım büyüktür; evet, binlercesi kılıçtan geçirilmiştir; oysa ordumuz için yeterince askeri kuvvet gönderip onların yardımına koşsaydınız, bu olmazdı. Evet, bizlere karşı çok büyük ihmalkârlık ettiniz.
6 Ve şimdi işte, bu oldukça büyük ihmalin nedenini öğrenmek istiyoruz; evet, bu düşüncesizliğinizin nedenini bilmek istiyoruz.
7 Düşmanlarımız çevrenizde ölüm işini yaymaktayken, evet, kardeşlerinizden binlercesini öldürürken, siz tahtlarınızda bilinçsiz ve düşüncesiz bir şekilde oturmayı düşünebilir misiniz?
8 Evet, hatta korunmaları için size güvenen, evet, sizleri kendilerine yardım edebileceğiniz bir mevkiye getiren insanlara, evet, ordular gönderip onları kuvvetlendirerek içlerinden binlercesini kılıçtan geçirilmekten kurtarabilirdiniz.
9 Fakat işte bununla da kalmadınız---Onlardan yiyeceğinizi esirgediniz; öyle ki birçok insan bu halkın mutluluğu için duydukları büyük arzularından dolayı kanlarının son damlasına kadar savaşıp öldüler; evet ve onlara karşı gösterdiğiniz çok büyük ihmalkârlık yüzünden onlar bunu açlıktan ölmek üzereyken yapmışlardır.
10 Ve şimdi sevgili kardeşlerim---çünkü sevilmeye layık olmanız gerekir; evet ve bu halkın özgürlüğü ve mutluluğu için daha fazla gayret göstermeniz gerekirdi; fakat işte, onları o kadar çok ihmal ettiniz ki binlerce insanın kanı öç almak için başlarınız üzerine gelecektir; evet, Tanrı onların döktüğü her gözyaşı ve çektiği her acıyı bilmektedir---
11 İşte siz tahtlarınızda oturup hiçbir iş yapmazken, Tanrı'nın yüce iyiliğiyle sizi kurtaracağını mı zannediyorsunuz? İşte, eğer böyle olacağını sanıyorsanız, boşuna ümitleniyorsunuz.
12 Bunca ölen kardeşinizin kendi kötülükleri yüzünden mi öldüğünü sanıyorsunuz? Size derim, eğer böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz; çünkü size derim ki birçok insan kılıçtan geçirildi; ve işte bunun için siz hüküm giyeceksiniz.
13 Çünkü Rab kendi adalet ve yargısının kötülerin üzerine gelmesi için iyilerin öldürülmesine izin verir; bu nedenle öldürülmüş oldukları için iyilerin kaybolup gittiklerini sanmayın; fakat işte, onlar Tanrıları Rab'bin rahatına kavuşurlar.
14 Ve şimdi işte, size söylüyorum; bu halkın aşırı tembelliği yüzünden, evet, hatta hükümetimizin tembelliği ve kendi kardeşlerine, evet, hatta ölen herkese karşı gösterdikleri aşırı ihmalkârlık yüzünden, Tanrı'nın yargılarının bu halkın üzerine gelmesinden son derece korkuyorum.
15 Çünkü ilkönce kendi başımızda başlayan bu kötülük olmasaydı, düşmanlarımıza karşı koyabilirdik, böylece üzerimizde hiçbir güç elde edemezlerdi.
16 Evet, kendi aramızda çıkan bu savaş olmasaydı, evet, aramızda bu kadar çok kan

dökülmesine neden olan bu kralcılar olmasaydı, evet, kendi aramızda çekişeceğimize, şimdiye dek olduğu gibi kuvvetlerimizi birleştirebilseydik, evet, bu kralcılar üzerimizde güç ve yetki edinme arzusu beslemeselerdi, bize karşı kılıca sarılıp aramızda o kadar çok kan dökülmesine neden olacaklarına, özgürlük davamıza sadık kalıp bizimle birleşerek düşmanlarımıza karşı yürümüş olsalardı, evet, düşmanlarımıza karşı Rab'bin kuvvetiyle gitseydik, düşmanlarımızı darmadağın ederdik; çünkü bu, Rab'bin sözü doğrultusunda yerine gelmiş olacaktı.


17 Ama işte, Lamanlılar şu an üzerimize saldırıyorlar, topraklarımızı ele geçirip halkımızı, evet, kadınlarımızı ve çocuklarımızı kılıçtan geçiriyorlar ve her türlü acılar çektirip onları tutsak edip götürüyorlar; ve bütün bunlar güç ve yetki peşinde koşanların, evet, hatta şu kralcıların büyük kötülükleri yüzünden oldu.
18 Fakat bu konuyu niçin bu kadar uzatıyorum? Çünkü kim bilir belki sizler de yetki peşindesiniz. Kim bilir belki siz de vatan hainisiniz.
19 Yoksa ülkemizin kalbinde, güvenlik içinde olduğunuz için mi bizi ihmal ediyorsunuz, bu yüzden mi bize yiyecek ve ordumuzu kuvvetlendirmek için asker gönderilmesine engel oldunuz?
20 Tanrınız Rab'bin emirlerini unuttunuz mu? Evet, atalarımızın tutsaklığını unuttunuz mu? Kaç kez düşmanlarımızın elinden kurtarıldığımızı unuttunuz mu?
21 Yoksa biz tahtlarımızda oturmuşken ve Rab'bin bizim için tedarik ettiği yollara başvurmazken, Rab'bin yine bizi kurtaracağını mı sanıyorsunuz?
22 Evet, ülkemizin çevresindeki sınırlarda binlerce insan kılıçtan geçirilip, evet, yaralanıp kanları akmaktayken, çevrenizde binlerce, evet ve on binlerce tembel tembel oturan insanlar gibi tembel tembel mi oturacaksınız?
23 Siz rahatça oturup olanları seyrederken, Tanrı'nın sizi suçsuz sayacağını mı sanıyorsunuz? İşte size söylüyorum: Hayır! Şimdi Tanrı'nın, "Önce kabın içi temizlenecek, sonra da kabın dışı temizlenecek" dediğini hatırlamanızı dilerim.
24 Ve şimdi yaptıklarınızdan tövbe etmez ve kalkıp işe koyulmaz ve Helaman'ın geri aldığı ülkenin bu bölgelerine bakabilmesi ve bizim de bu tarafta kaybettiğimiz malımız ve mülkümüzden geri kalanları kurtarabilmemiz için bize ve Helaman'a yiyecek ve asker yardımı göndermeyecek olursanız, işte bizim önce kabın içini, evet, yani hükümetimizin büyük başını temizleyinceye kadar Lamanlılar'la bir daha savaşmamamız gerekir.
25 Ve eğer siz mektubumdaki isteklerimi kabul etmez ve ortaya çıkıp bana gerçek bir özgürlük ruhu göstermezseniz ve ordularımızı kuvvetlendirmeye çalışıp takviye göndermezseniz ve geçimlerini sağlamak için onlara yiyecek vermezseniz, işte özgürlükçü adamlarımdan bir bölümünü ülkemizin bu bölgesini savunmaları için bırakacağım ve hiçbir kuvvetin onlara karşı işlememesi için Tanrı'nın kuvvet ve bereketini onların üzerinde bırakacağım---
26 Ve bunu inançları kuvvetli olduğu için ve çektikleri sıkıntılar karşısında sabırlı oldukları için yapacağım---
27 Ve sizin yanınıza geleceğim ve aranızda özgürlük isteyen biri varsa, evet, eğer özgürlüğün bir tek kıvılcımı dahi kalmışsa, işte zorla kuvvet ve yetki sahibi olmak isteyenlerin kökünü kurutuncaya kadar aranızda isyanlar çıkartacağım.
28 Evet, işte ben sizin kuvvet ve yetkinizden değil, ancak Tanrımdan korkarım; ve O'nun emirleri uyarınca ülkemin davasını savunmak için kılıcımı kaldırıyorum; ve sizin kötülükleriniz yüzünden o kadar çok kayıp verdik.
29 İşte vakit gelmiştir, evet, şimdi vakit yakındır ki siz vatanınızı ve çocuklarınızı savunmak için harekete geçmezseniz, adaletin kılıcı başınızın üzerinde asılı duracaktır; evet ve o kılıç üzerinize düşüp sizi tamamen yok edinceye kadar yoklayacaktır.
30 İşte, sizden yardım bekliyorum; ve yardımımıza koşmazsanız, işte yanınıza, Zarahemla ülkesine kadar geleceğim ve sizi kılıçtan geçireceğim, öyle ki özgürlük davamız uğruna bu halkın ilerleyişini engellemeniz için artık daha fazla gücünüz kalmayacak.
31 Çünkü işte, Rab günah içinde yaşamanıza ve kötülüklerinizde kuvvetlenip doğru olan halkını yok etmenize izin vermeyecektir.
32 İşte, siz dünyanın şöhretini ve boş şeylerini sevdiğiniz için kötülük yaparken, Rab'bin, atalarının gelenekleri, evet ve bizden ayrılmış olanların arttırdığı kinleri nedeniyle Lamanlılar'ı cezalandırıp sizleri esirgeyeceğini mi sanıyorsunuz?
33 Tanrı'nın yasalarına karşı geldiğinizi biliyorsunuz ve bu yasaları ayaklarınızın altında ezdiğinizi de biliyorsunuz. İşte Rab bana şöyle dedi: Vali olarak göreve getirdiğiniz kişiler günahlarından ve kötülüklerinden tövbe etmezlerse, onlara karşı savaşa gideceksiniz.
34 Ve şimdi işte, ben Moroni, Tanrımın emirlerini yerine getirmek üzere yaptığım antlaşmaya göre hareket etmek zorundayım; bu nedenle Tanrı'nın sözüne uyarak bana ve ayrıca Helaman'a derhal kendi yiyeceğiniz ve askerlerinizden göndermenizi istiyorum.
35 Ve işte, eğer siz bunu yapmazsanız, vakit geçirmeden üzerinize geleceğim; çünkü işte, Tanrı açlıktan ölmemize izin vermeyecektir; bu yüzden kılıca başvurmak zorunda kalsak bile, Tanrı sizin yiyeceğinizden bize de verecektir. Şimdi Tanrı'nın sözünü yerine getirmeye dikkat edin.
36 İşte, ben başkomutanınız Moroni'yim. Güç peşinde değilim, amacım bunu aşağıya çekmektir. Gözüm bu dünyanın şanı ve şerefinde değil, ancak Tanrımın görkeminde ve vatanımın özgürlüğü ve mutluluğundadır. Ve böylece mektubuma burada son veriyorum.

61. BÖLÜM


Pahoran Moroni'ye hükümete karşı çıkarılan ayaklanma ve isyandan söz ederKralcılar Zarahemla'yı ele geçirip Lamanlılar'la ittifak kurarlarPahoran isyancılara karşı askeri yardım ister. m.ö. tahminen 62 yılı.
İşte şimdi öyle oldu ki Moroni mektubunu Başvali'ye gönderdikten kısa bir süre sonra Başvali Pahoran'dan bir mektup aldı. Ve kendisine gönderilen sözler şunlardır:
2 Ben bu ülkenin başvalisi Pahoran, bu sözleri ordunun başkomutanı Moroni'ye gönderiyorum. İşte, Moroni, sana derim ki büyük acılarınızdan dolayı sevinç duymuyorum, evet, çektiğiniz acılar ruhumu kedere boğuyor.
3 Fakat işte, bazıları var ki çektiğiniz sıkıntılara seviniyorlar; evet, o kadar ki bana ve ayrıca halkımın özgürlükçü kısmına karşı ayaklandılar; evet ve ayaklananların sayısı çok fazladır.
4 Ve bu büyük kötülüğe neden olanlar beni yargı kürsüsünden indirmeye çalışanlardır; çünkü gönül alıcı sözler kullanarak pek çok insanın yüreğini kandırdılar; bunlar aramızda çıkacak korkunç sıkıntıların nedenidir; onlar yiyeceklerimize el koyup özgürlük taraftarı adamlarımızın gözünü korkuttular; bu yüzden onlar sizin yanınıza gelemediler.
5 Ve işte, beni huzurlarından kovdular ve ben kimi bulabildiysem onlarla birlikte Gideyon ülkesine kaçtım.
6 Ve işte, ülkenin bu bölgesinin her yanına bir duyuru gönderdim; ve işte, halk silaha sarılıp vatanlarını ve özgürlüklerini savunmak, bize yapılan haksızlıkların öcünü almak için her gün akın akın bize katılıyorlar.
7 Ve bize katılanların sayısı o kadar çok oldu ki bize karşı ayaklananlara meydan okuduk; evet, öyle ki bizden korkuyorlar ve bizimle savaşmaya cesaret edemiyorlar.
8 Ülkeyi, yani Zarahemla şehrini ele geçirip başlarına bir kral seçtiler; ve bu kişi Lamanlılar'ın kralına yazıp onunla ittifak kurdu; yapılan bu ittifakla Zarahemla şehrinin savunmasını kendisi üstlendi; çünkü bu şehrin korumasını üstlenerek, Lamanlılar'ın ülkenin geri kalan bölümünü ele geçirebileceklerini düşünüyor ve bütün halk Lamanlılar'a bağlandıktan sonra bu halkın başına kral olarak atanmayı umuyordu.
9 Ve şimdi, mektubunda beni eleştiriyorsun, ama bu hiç önemli değil; kızmadım, aksine yüreğinin yüceliği beni mutlu etti. Ben, Pahoran, yalnızca halkımın hak ve özgürlüğünü korumak için yargı kürsümde oturmaktan başka bir güç peşinde değilim. Ruhum Tanrı'nın bizi özgür kıldığı bu özgürlüğe sıkı bir şekilde bağlıdır.
10 Ve şimdi işte, kan dökme pahasına da olsa kötülüğe karşı direneceğiz. Eğer Lamanlılar kendi topraklarında kalsalardı, onların kanını dökmezdik.
11 Bize karşı ayaklanıp kılıca sarılmasalardı, kardeşlerimizin de kanını dökmezdik.
12 Tanrı'nın adaleti zorunlu kılsaydı ya da Tanrı böyle yapmamızı emretmiş olsaydı, tutsaklık boyunduruğuna vurulmaya razı olurduk.
13 Fakat işte O, düşmanlarımıza boyun eğmemizi emretmez, ama O'na güvenmemizi emreder; ve bizi O kurtaracaktır.
14 Bu yüzden, sevgili kardeşim Moroni, gel kötülüğe karşı duralım ve sözümüzle karşı koyamadığımız kötülüğe, evet, isyan ve bölücülük gibi kötülüklere kılıcımızla karşı çıkalım ki özgürlüğümüzü koruyup Kilisemizin büyük ayrıcalığında ve Fidye ile Kurtarıcımızın ve Tanrımızın davasında sevinelim.
15 O nedenle adamlarından bir kısmını yanına alıp çabucak yanıma gel ve geri kalan adamlarını da Lehi ve Teyankum'un emrine bırak; kendilerinde bulunan özgürlük ruhuna, yani Tanrı'nın Ruhu'na göre ülkenin o kısmında savaşı yönetmeleri için onlara yetki ver.
16 İşte, sen bana ulaşıncaya kadar sağ kalmaları için onlara bir miktar erzak gönderdim.
17 Buraya gelirken elinden geldiği kadar kuvvet topla; ve bizde bulunan imana göre Tanrımızın kuvvetiyle derhal bu bölücülerin üzerine gidelim.
18 Ve Lehi ve Teyankum'a göndermek üzere daha fazla yiyeceğimizin olması için Zarahemla şehrini ele geçireceğiz; evet, Rab'bin kuvvetiyle üzerlerine yürüyüp bu büyük alçaklığa son vereceğiz.
19 Ve şimdi Moroni, mektubunu almak beni sevindirdi; çünkü ne yapmamız gerektiği konusunda, kardeşlerimize karşı yürümenin doğru olup olmayacağı konusunda biraz endişeliydim.
20 Ama tövbe etmezlerse, Rab'bin sana onlara karşı yürümeni emrettiğini söylüyorsun.
21 Lehi ve Teyankum'u Rab'de kuvvetlendirmeye gayret et. Onlara korkmamalarını söyle, çünkü Tanrı onları ve aynı zamanda kendilerini özgür kıldığı bu özgürlüğe sıkıca bağlı kalan herkesi kurtaracaktır. Ve şimdi sevgili kardeşim Moroni'ye yazdığım mektubumu burada bitiriyorum.

62. BÖLÜM


Moroni, Gideyon ülkesinde bulunan Pahoran'ın yardımına koşarVatanlarını savunmayı reddeden kralcılar öldürülürPahoran ve Moroni Nefiha'yı yeniden ele geçirirlerBirçok Lamanlı, Ammon halkına katılırTeyankum Ammoron'u öldürür, sonra da kendisi şehit düşerLamanlılar ülkeden çıkartılır ve barış sağlanırHelaman rahiplik hizmetine geri dönerek Kilise'yi güçlendirir. m.ö. tahminen 62--57 yılları.
Ve öyle oldu ki Moroni bu mektubu alınca, Pahoran'ın kendi vatanının özgürlüğü ve davasına hainlik etmeyip sadakat göstermesinden dolayı yüreği çok büyük bir sevinçle dolup cesaretlendi.
2 Fakat Pahoran'ı yargı kürsüsünden kovanların kötülükleri yüzünden, evet, sonuçta hem vatanlarına hem de Tanrı'larına karşı baş kaldıranlar yüzünden büyük üzüntü duydu.
3 Ve öyle oldu ki Moroni, Pahoran'ın arzusu üzerine yanına birkaç adam alarak ordusunun geri kalan kısmını Lehi ve Teyankum'un kumandasına bıraktı ve Gideyon ülkesine doğru yürüyüşe geçti.

Yüklə 4,31 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin