1. betonun tanimi ve tariHÇESİ Betonun Tanımı



Yüklə 1,27 Mb.
səhifə15/20
tarix02.08.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#65883
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   20

6.4. BETONUN DÖKÜMÜ
Beton dökümü betonu trasmikser oluğunun ağzında veya pompa ucunda kalıbına iletilerek yerleştirme, sıkıştırma ve mastarlama işlemleridir. Beton dökümü sonucundan yüksek performans elde edebilmesi için bazı önemli hususlara özenle dikkat etmek gerekir(Anonymous,2001).
Beton Dökümünden Önce Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
1.    Döküm yerinin çevresinde, hazır beton ekipmanlarının çalışmasının engelleyecek araç, demir, kum yığınları, elektrik ve telefon telleri vb. gibi unsurlar için önlem alınmalı ve rahat bir çalıma ortamı sağlanmalıdır. Pompa ve transmikserlerin çalışacağı zemin çökme ve kayma tehlikesine karşı yeterli sağlamlıkta olmalıdır.

2.    Bütün kalıp işleri tamamlanmalıdır. Kalıplar sağlam, ışık sızdırmayacak şekilde aralıksız; yüzeyleri düzgün, temiz ve kalıp yağı ile yağlanmış olmalıdır. Kalıp iskelesi sağlam yapılmalıdır.

3.    Bütün demir donatı işleri tamamlanmalıdır. Donatı kontrolü yapılmış ve döküm esnasında oynamayacak şekilde bağlanmış olmalıdır. Paspaylarına dikkat edilmeli ve döküm esnasında bozulmamamsı için önlem alınmalıdır.

4.    Döküm için yeterli sayıda ve nitelikte ekip ve ekipman hazır olmalıdır. Özellikle yeni deprem yönetmeliğine göre kullanılması zorunlu olan vibratörler yedekleri ile birlikte hazır ve çalışır durumda olmalıdır.

5.    Döküm sonrası bakım (kür) için hazır olunmalıdır (su, hortum, örtüler vb).

6.    Eğer saha, yol ve zemin gibi yer betonları dökülecekse zemin iyice sıkıştırılmış ve yeterince (15 cm derinliğe kadar) ıslatılmış olmalıdır.


Beton Dökümü Esnasında Dikkat Edilecek Hususlar
Bütün hazırlıklar tamamlandıktan sonra sıra en önemli aşama olan beton dökümüne gelir. Betonun kalıplara yerleştirilmesi, yapının konumuna göre(Anonymous,2001).
      Hızlı ve rahat olması bakımından istenen her seviyeye beton pompası ile,

      Olukları yardımı ile direkt transmikserden,

      Vinç varsa kovalar ile,

      Kalıp daha alçak seviyede ise kaydırma olukları ile yapılabilir.


Beton dökümü ve yerleştirilmesi sırasında dikkat edilecek hususları şöyle sıralayabiliriz:
1.    Betonun döküldüğü nokta yerleştirileceği yer olmalıdır. Betonu bir bölgeye dökerek çekmek veya aktarmak yöntemiyle yerleştirileceği bölgeye taşımadan mümkün olduğu kadar kaçınılmalıdır. Beton döküldüğü bölgeden en fazla 3m’ye kadar yayılabilir.

2.    Beton mümkün olduğunca yatay tabakalar halinde dökülmelidir. Her bir tabakanın kalınlığı 15-30 cm arasıda olmalıdır. Tabaka kalınlıkları her bölgede eşit ve homojen olmalıdır.

3.    Beton serbest olarak en fazla 1,5 m. Yükseklikten dökülmelidir. Daha yüksekten dökmek gerektiğinde önlem alınmalıdır. (örneğin kolanlara cep konulabilir veya düşürme oluğu kullanılabilir vb.)

4.    Betonun dökülmesinde temel hedef ayrıştırmama ve homojenliğin korunması olmalıdır.

5.    Beton daima kalıba düşey yönde, dik olarak dökülmelidir.

6.    Beton dökümü kesintisiz ve sürekli olmalıdır. Soğuk derzlere olanak verilmemelidir. Bunun için döküm hızı çok iyi planlanmış olmalı ve uygulanmalıdır.

7.    Döküme ara vermek zorunluluğunda iş derzleri bırakılmışsa dökümün devamında derz yüzeyi temizlenmeli ve suya doygun kuru duruma getirilmelidir.

8.    Döküm esnasında kalıp ve donatılara fiziksel darbelerden kaçınılmalıdır.

9.    Yerleştirme sırasında sıkıştırma (vibrasyon) ve yüzey bitirme işlemleri belli bir uyum içinde ardışık olmalıdır.
6.5. TAZE BETONUN SIKIŞTIRILMASI

Sıkıştırma, beton dökümünün sonuca etki eden en önemli aşamasıdır. Sıkıştırmanın amacı( Anonymous,2001).


1.    Betondaki hava boşluklarının dışarı atarak boşluksuz ve geçirimsiz bir yapı oluşturmak,

2.    Beton-Donatı arasındaki aderansı tam anlamıyla sağlamak,

3.    Betonu kalıbın her noktasına yaymaktır.
İdeal bir sıkıştırmanın teşkili ancak vibratörlerle olur. Yeni Deprem Yönetmeliğine göre de kullanılması zorunlu hale getirilen vibratörler, beton dökümünde betonun kendisi kadar, olmazsa olmaz olan önemli bir gereçtir.Beton malzemelerin hazır beton tesislerinde karılması ve taze betonun yerine yerleştirilmesi işlemleri esnasında, beton karışımının içerisine kendiliğinden ( istenmeden ) bir miktar hava da sıkışmaktadır.İçerisinde bir miktar hapsolmuş hava boşluğu bulunduran taze beton, yerleştirildiği kalıbın içerisini tamamen doldurmamış ve yoğunluğu az olan bir beton durumundadır. Beton yerine yerleştirildikten hemen sonra ,bünyesinde yer alan hapsolmuş havanın mümkün olabildiği kadar dışarıya çıkartılması gerekmektedir. Taze betonun içerindeki hapsolmuş havanın dışarıya çıkartılması işlemine "betonun sıkıştırılması " denilmektedir. Beton teknolojisinin gelişmesi neticesinde hazır betonların sıkıştırılması Mekanik yöntemlerle yapılmaktadır. Uygulanacak sıkıştırma yönteminin belirlenmesinde, taze betonun sahip olduğu işlenebilme, kalıp şekilleri ve boyutları, beton içerisinde yer alacak donatının sıklığı ve miktarı gibi bazı faktörler dikkate alınmalıdır.
Hazır beton sektöründe kalıba yerleştirilen taze betonun içerisindeki havadan kurtulmak ve betonu daha az boşluklu bir beton durumuna getirebilmek amacıyla,betona uygulanan vibrasyon işlemi, vibratör denilen titreşimli mekanik aletlerle yapılır. Betonun vibrasyon yöntemiyle sıkıştırılması işlemindeki olaylar iki aşamalı olarak yer almaktadır.Birinci aşamada vibrasyon etkisi ile betondaki harç sıvılaşarak dibe doğru hareket etmekte ve ikinci aşamada betonun içerisindeki hapsolmuş hava dışarı çıkmaktadır. İkinci aşamadaki olay birinci aşamadaki olayla hemen hemen aynı anda yer almaktadır.

6.6. TAZE BETONA VİBRASYON UYGULANMASININ SAĞLADIĞI YARARLAR


  • Betonun yerleştirilmesi kolay olduğundan ekonomi sağlamaktadır.

  • Daha yoğun ve homojen bir beton elde edilmektedir.

  • Kalıpları sökülen betonda, kenarların belirgin hatların düzgün şekilde oluşabilmesini sağlamaktadır.

  • Daha yüksek dayanımlı beton elde edilmektedir.

  • Betonarme yapı betonlarında, betonla demir donatıların arasında daha iyi aderans sağlanmaktadır.

  • Daha yüksek dayanıklılık elde edilmektedir.


Beton Vibratör tipleri

Taze betonun kıvamına, yapıdaki kullanıldığı yere ( kiriş, döşeme v.d.) ve imal edilecek beton elemanının tipine uygun olabilecek sıkıştırmanın yapılabilmesi için :




  • Dahili vibratörler,

  • Harici vibratörler,

  • Vibrasyon masaları,

  • Yüzey vibratörleri olarak dört gurupta imal edilirler.

Hazır beton sektöründe en yaygın olarak kullanılan vibratör tipleri dahili vibratörler olup, içerisine eksantrik ağırlıklı dönme elemanı yerleştirilmiş olan çelik bir tüp ve çelik tüpün üst ucundan bağlanmış olduğu hortum şeklindeki esnek bir saptan oluşmaktadır. Esnek sapın üst ucu elektrik veya dizel motoruna bağlıdır.Dalıcı olarak adlandırılan çelik tüpün alt ucu yuvarlatılmış durumdadır.


Dahili vibratörlerin dalıcı uçları 2 - 18 cm. arasında değişen çaplarda ve 4000- 15000 devir / dakika arasında değişen frekans kapasitelerinde üretilmektedir.
Taze betonların yerleştirilmesinde hangi çapta dalıcıya sahip vibratörün kullanılacağına karar verilebilmesinde, kalıp genişliği, beton kıvamı, donatıların sıklığı etkili olmaktadır.

Vibratör Uygulanmasında Dikkat Edilecek Hususlar


  • Beton Tabakasının Derinliği, Kullanılacak Olan Vibratörün Dalıcı Ucunun Uzunluğunu geçmemelidir. Her beton tabakası vibrasyona tabi tutulmalıdır.

  • Vibratör taze betonun içerisine dik olarak daldırılmalı ( düşey eksenden en fazla 10 derece eğik durumda olabilir. )

  • Vibratörün dalıcı ucu taze beton tabakasının tüm derinliğine, hatta bir önceki tabakaya birkaç cm girecek tarzda daldırılmalıdır.

  • Vibratör ucunun daldırılacağı noktalar arasındaki uzaklık genel olarak 40 - 50 cm civarındadır ve 75 cm. yi geçmemelidir.

  • Dalıcı uç beton kalıbının yan yüzeylerine yakın tutulmamalıdır.

  • Dalıcı uç taze beton içerisine hızlı bir şekilde daldırılmalı , beton içerisinde çok kısa veya çok uzun süreyle tutulmamalı ,( normal süre 5 - 15 sn. dir ), dalıcı ucun beton içerinden dışarıya çıkartılması ise yavaşça ( saniyede 5 - 10 cm. ) yapılmalıdır.

  • Dalıcı uç beton içerisindeki donatılara temas ettirilmemelidir.

  • Çok akıcı kıvamdaki betonlara vibrasyon işlemi uygulanmamalıdır.



6.7. TAZE BETON YÜZEYİNİN DÜZELTİLMESİ

Sertleşmiş beton yüzeyinin istenilen düzgünlükte olabilmesi için, yüzey düzeltme işleminin, taze betonun kalıplara yerleştirilip sıkıştırılmasından hemen sonra, yani betonun katılaşma göstermeden önce yeterli dayanıklılığı ve beklenen performansı gösterebilmesi için uygulanması gerekmektedir.
1. İlk Düzeltme
İlk düzeltme işlemi, kalıbına yerleştirilmiş ve sıkıştırılmış betonun yüzeyinde bulunabilecek çıkıntılı veya çukur kısımlardan kurtulmak, beton yüzeyini aynı seviyeye getirebilmek için yapılmaktadır.Bu işlem için düzgün yüzeyli mastarlar kullanılmaktadır.

2. Son Düzeltme
İlk düzeltme işleminin sonunda aynı seviyeye getirilmiş olan beton yüzeyinin tamamen düzgün bir duruma getirilebilmesi için yapılmaktadır. Son düzeltmede yüzdürme yöntemi işlemi 10 - 12 cm eninde ve 30 cm. boyunda altı çok düzgün olan tahtadan yapılmış bir aletle beton yüzeyine hafifçe bastırarak, beton yüzeyi üzerinde yüzdürülerek, beton yüzeyindeki pürüzlü kısımlar ve ince çatlakların kapanması sağlanabilmektedir. 
Yüzdürme yöntemi ile yüzey düzgünleştirmesi işleminde betonla temas eden ve dönen bir disk bulunan motorlu aletler de kullanılmaktadır. Ancak, daha düzgün ve pürüzsüz bir yüzey elde edebilmek için çelik mala ile düzeltmeye gerek duyulmaktadır.Yüzdürme yöntemi ile beton yüzeyinin düzeltme işleminden kısa bir süre sonra, beton yüzeyini tamamen düzgün ve çatlaksız bir duruma getirmek amacıyla uygulanmaktadır. Beton yüzeyini pürüzsüz ve tamamen düzgün bir duruma getirebilmek için uygulanan yüzdürme ve malalama gibi son düzeltme işlemleri ise, ilk düzeltme işlemi biter bitmez başlatılmamaktadır.
Son düzeltme işlemine başlayabilmek için taze betondaki terlemenin büyük ölçüde sona ermesini, beton yüzeyinde serbest su kalmamasını,ve betonun belirli ölçüde katılaşma göstermesini beklemek gerekmektedir.

              Son düzeltme işlemlerinin başlatılabileceği zamanın tespiti şu şekilde yapılır:



  • Beton yüzeyinde hiç su bulunmamalı, beton yüzeyi parlaklığını kaybetmemiş olmalıdır.

  • Beton yüzeyi, bir insan yükünü taşıyabilecek kadar ( ayakla basıldığı zaman en fazla 3-5 mm.lik bir iz bırakabilecek kadar ) katılaşmış olmalıdır.


6.8. BETONUN KÜRÜ (BAKIMI)
Dökümü tamamlanan taze betonun su içeriği, çimentonun hidratasyonunu tamamlayabilmesi için yeterlidir. Ancak dökümün hemen arkasından başlamak üzere betonun yeterli dayanım ve dayanıklılığa erişinceye kadar geçen sürede gerekli olan nem ve sıcaklık durumlarını; değişik olumsuz etkilere karşı korumak gerekir. Betonun dayanım ve dayanıklılık özelliklerinin zamanla ve yüksek performansla sağlanması için gereken nem ve sıcaklık koşullarının oluşturulması yöntemlerine bakım (kür) diyebiliriz. Bakım işlemine, su kaybını (kurumayı) önlemek için beton dökümünün hemen arkasından başlanmalı ve en az 7 günlük basınç dayanımının oluştuğu güne kadar kesintisiz sürdürülmelidir.
Bu amaçla uygulanacak kür yöntemlerini(Anonymous,2001).

1.    Su Püskürterek Kür (Sulama),

2.    Islak Çuvallarla Sararak Kür,

3.    Örtü veya Püskürtme Membranı ile Kür, olarak sayabiliriz.


Su Püskürterek Kür
Özellikle kolon, perde, döşeme, kiriş, düşey ve yatay yüzeylere, kurumaya engel olacak ve sürekli ıslaklık sağlayacak şekilde su püskürtmek suretiyle uygulanan kür yöntemidir. Yüzeyde sürekli ıslaklık hatta göllenme sağlanabilir. Kür, 18 ºC ve % 100 bağıl nemdeki 7 günlük yaşa eşdeğer beton dayanımına ulaşıncaya kadar sürdürülür. Bu süre kullanılan çimento cinsine göre değişir. Ancak 14 günden az olmamalıdır. (Burada su püskürtme, özellikle ilk anlarda betona zarar vermeyecek, şerbetini götürmeyecek basınçlarda yapılmalıdır.)
Islak Çuvallara Sararak Kür
En etkili ve güvenli bir kür metodudur. Beton yüzeylerinin güneş ve rüzgar etkisiyle ani olarak kurumasını engeller. Bu metoda hava ile temas eden bütün yüzeyler çuval veya benzeri su emen ve tutan bir malzeme ile örtülür. Örtü kür başlangıcı olan dökümün hemen arkasından başlayarak kurumasına fırsat vermeden sürekli ıslatılır. Kür süresi, 18 ºC ve % 100 bağıl nemdeki 7 günlük yaşa eşdeğer basınç dayanımına ulaşıncaya kadar geçen süre olmalıdır. Bu süre portland çimentosu kullanılması durumunda yaklaşık 14 gün’dür.
Örtü veya Püskürtme Membranı ile Kür
Özellikle küçük boyutlu yapı elemanları geçirimsiz plastik örtülerle sarılarak korunurlar. Bu şekilde betonun ani su kaybı engellenir. Ayrıca hava ile temas eden yüzeylere püskürtme yoluyla membran oluşturan kür malzemeleri ile de kür uygulanabilir. Püskürtme membranı sıkıştırmanın ardından 3-7 saat sonra uygulanabilir.Beton ayrıca yeterli dayanım ve dayanıklılığa ulaşıncaya kadar bazı fiziksel ve kimyasal etkilere karşı da korunmalıdır.
Bu etkiler :
      Titreşim ve sarsıntılar,

      Darbe, ağır yük, araç trafiği,

      Hareketli sular,

      Şiddetli rüzgar,

      Aşırı soğuk, don,

      Aşırı sıcaklık yükselmesi,

      Zemin, su ve havadan gelebilecek zararlı kimyasal etkiler.

      Diğer mekanik etkiler.


Özellikle erken yaşlarda betondaki buharlaşmanın sonucunda meydana gelen su kaybı, hidratasyonu olumsuz olarak etkilemekle kalmaz, rötre çatlaklarına da neden olabilir. Buharlaşma ve bunun sonucunda oluşacak su kaybı hava sıcaklığı, bağıl nem, beton sıcaklığı ve rüzgar hızına bağlı olarak değişebilir. Bu dört etki sonucunda buharlaşma miktarı aşağıdaki abak yardımıyla bulunabilir.


Şekil 6.04.: Beton Yüzeylerden Su Buharlaşmasının Hesaplanması İçin Abak


Beton dökümü için anormal hava koşulu sayılan sıcak ve soğuk havalarda başka bazı önlemlerin alınması şarttır. Önlem alınmadığı takdirde her iki hava koşulları da betonun dayanım ve dayanıklılık özelliklerini çok ciddi derecede olumsuz olarak etkiler. Anormal hava koşullarını, etkilerini ve alınması gereken önlemleri aşağıda açıklanmıştır.
6.9. Soğuk Havalarda Beton Dökümü
Beton dökümü sırasında, ortalama hava sıcaklığının ardı ardına üç gün süre ile +5 ºC’nin altında olduğu durum, döküm için soğuk hava koşullarını oluşturur.Soğuk havalarda sıcaklığın azalmasıyla çimentonun hidratasyonu yavaşlar. Yavaşlayan hidratasyon betonunu dayanım kazanma hızını da azaltır. Kalıp sökme süreleri uzar.

Taze beton özellikle prizi esnasında donma çok tehlikeli tahribatlar yapabilir. Türk Standartları bununla ilgili olarak bazı sıcaklık sınırlandırmaları getirmiştir. Örneğin, En Büyük Agrega Tane Büyüklüğü 31,5 mm olan bir betonun -1 ºC ~ 5 ºC arasındaki hava sıcaklığında taze beton karışım sıcaklığının en az 15 ºC, yerleştirme sıcaklığının ise en az 13 ºC olması gerekir. Soğuk havalarda betonu korumak için, betonun uygun olan başlangıç ısısını, belli bir yanıma ulaşıncaya kadar geçen sürede korumak veya belirli bir değere inmesine kadar izin vermek gerekir.

Beton basınç dayanımının 50 kg/cm2’lik (5MPa) bir değere ulaştığı süreye kadar dona karşı korunmalıdır (suya doygun betonlar için geçerli değildir). Uygun yerleştirme sıcaklığında beton için gerekli koruma süresi en az 3 gün’dür( Anonymous,2001).
Soğuk havada beton dökümü sırasında alınabilecek önlemleri şöyle sıralayabiliriz
1.    Hedeflenen kıvam için gereli en az miktarda su kullanılmalıdır. Düşük kıvam tercih edilmelidir.

2.    Yüksek hidratasyon ısılı ve yüksek erken dayanım veren çimentolar kullanılmalıdır. Düşük su/çimento oranı tercih edilmelidir.

3.    Beton karışım suyu belli bir dereceye kadar ısıtılabilir (en fazla 70-80 ºC).

4.    Agrega ısıtılabilir.

5.    Prizi hızlandıran ve erken dayanım sağlayan kimyasal katkılar seçilmelidir. Gerekirse antifirizler kullanılmalıdır.

6.    Dökümden önce kalıba izolasyon yapılabilir. Dökümden hemen sonra da betonun açık yüzeyleri yalıtkan örtülerle örtülerek hidratıysan ısısının korunması sağlanır.

7.    Kritik sıcaklarda (-5ºC’nin altı) kalıp ısıtılmalıdır. Beton dökülen kısımlar geçirimsiz örtü içerisine alınarak içerdeki havanın sıcaklığını en az +5 ºC’de muhafaza edecek ısıtma sistemi oluşturulması gerekir.

8.    Sık donma-çözülme olaylarının görüldüğü durumlarda, ani sıcaklık değişikliklerinde koruma 7 ile 14 gün kadar uzatılmalıdır.

9.    Beton dökümünün, günün daha sıcak saatleri olan gündüz vakti tamamlanması avantaj sağlayacaktır.

10.Kalıp sökme süresi uzatılmalıdır. Beton dökümünden alınan numuneler, yapıdaki betonla aynı koşullarda kür edilerek beton dayanımı saptanmalı sonuca göre kalıp sökülmesine izin verilmelidir.


6.10. Sıcak Havalarda Beton Dökümü
Beton dökümü sırasında ortalama hava sıcaklığının, ardı ardına üç gün süre ile +30ºC’nin üstünde olduğu durum döküm için sıcak hava koşullarını oluşturur.Yüksek hava sıcaklığı, hidratasyonu hızlandırmasına, kıvam kaybının artmasına, karışım suyu ihtiyacının artmasına, dayanım ve dayanıklılığın düşmesine ve buharlaşmanın artması ile büyük hacim değişikliklerine neden olduğundan, bu olayların olumsuz etkilerine karşı uygun önlemler alınmalıdır.

Aşırı sıcak, kuru ve rüzgarlı havalar önlem alınmadığı takdirde beton icin çok olumsuz sonuçlar doğurur. Bu ortamların sonucunda oluşan ani ve yüksek buharlaşma yüzeylerde büzülmelere ve çatlamalara neden olur. Beton yüzeyinde terleme sonucu oluşan suyun buharlaşma hızı abakla bulunabilir. 1 saatte, 1 m2 yüzey alanından buharlaşan su miktarı 0,500 kg değerini geçerse yüzeyde çatlama olasılığı yüksek olacaktır ve özel koruma uygulanmalıdır( Anonymous,2001).


Sıcak havada beton dökümünde alınacak önlemleri şöyle sıralayabiliriz
1.    Hidratasyon ısısı düşük olan çimentolar tercih edilmeli, erken priz yapan çimentolardan kaçınılmalıdır. Çimento dozajı mümkün olan en düşük miktarda tutulmalıdır.

2.    Agregalar mümkün olduğu kadar direkt güneş ışınlarından korunarak fazla ısınması önlenmelidir. Agreganın ıslatılarak da soğuması sağlanabilir.

3.    Taze beton sıcaklığına en fazla etkiyi karışım suyu yaptığından, kullanılmadan önce soğutulmalı ve sıcaklık etkisiyle ısınmasını engelleyecek önlemler alınmalıdır.

4.    Priz geciktirici ve karışım suyunu azaltıcı (akışkanlaştırıcı) kimyasal katkılar kullanılabilir.

5.    Taze beton mümkün olan en kısa zamanda yerleştirilmeli, sıkıştırılmalı ve mastarlanmalıdır.

6.    Mümkünse döküm, günün daha serin saatleri olan gece yapılmalıdır.

7.    Dökümden önce kalıp ve döküm yerinin çevresi iyice ıslatılarak bölgede daha düşük sıcaklık ve nem sağlanmalıdır.

8.    Betonun yerleştirilmesinin hemen arkasından yapılan ilk mastarlamanın sonrasında, beton yüzeyine ayakla basıldığında 1-2 mm derinlikte iz bırakıldığı durumunda ikinci mastarlama işlemi yapılmalıdır.

9.    İkinci mastarlamanın hemen arkasından su kürüne başlanmalı, en az 3 gün boyanca, aralıksız bütün beton yüzeyleri ıslak kalacak şekilde bol su ile sulanmalıdır. Dökümden itibaren en az 14 gün boyunca kurumasına fırsat vermeden, yüzeyler nemli olacak şekilde su kürüne devam edilmelidir. Kür suyunun sıcaklığı beton sıcaklığına oranla çok düşük olmamalı, özellikle priz aşamasında ve sonrasında beton sıcaklığına olabildiğince yakın olmalıdır.

10.  Kalıpsız yüzeylere su kürü uygulaması devam ederken, kalıplı yüzeyler unutulmamalı, kaplar da nemli tutulmalıdır.

11.  Buharlaşma ve su kaybına karşı yüzeyler geçirimsiz örüler, plastik örtü veya ıslak çuvallarla örtülmeli beton güneşin ve rüzgarın direkt etkisinden korunmalıdır. Özellikle çuvallar sürekli ıslak kalacak şekilde sulanmalıdır.

12.  Rüzgara karşı rüzgar koruyucular yerleştirilmeli, beton rüzgar etkisinden korunmalıdır.
6.11.İŞ DERZLERİ ( BETON EK YERLERİ - RÖPRİZ )

Beton döküm işlemine ara verildikten sonra yeniden beton dökme işlemine, daha önceden dökülen kısım katılaşmaya başladıktan veya tamamen katılaştıktan sonra devam edilen yarlere, beton ek yerleri veya röpriz denir. Ek yerleri genellikle yapının zayıf kısımlarıdır. Bu kısımlarda beton elemanın çekme ve eğilmede çekme dayanımı homojen bir beton elemana göre daha azdır.


  Beton dökümünde ek yerleri oluşturulacağı zaman şu kurallara dikkat edilmelidir :


  • Ek yerlerinin yeri beton dökümünden önce tespit edilmeli ve olabildiğince basınç gerilmeleri doğrultusunda dikey olarak düzenlenmelidir.Ek yerlerinin yeri ; iş programına, beton karma tesislerinin verimine, yapı kısımlarının cins ve gerilmelerine ve son olarak beton yüzü çıplak bırakılacaksa bu görünüşten beklenen özelliğe bağlıdır.

  • Ek yerleri beton tabakaları arasında, yeter ve kuvvetli bir bağlantı sağlamalıdır. Bunun için sertleşmiş beton yüzeyi pürüzlendirilmeli ve yüzeyde duran serbest kısımlar ve de toz gibi yumuşak kısımlar dan iyice temizlenmeli ve yüzey iyice nemlendirilmelidir.

  • Ek yerlerinin sertleşmiş betonda zorlamanın az olduğu yerlerde oluşturulmasına dikkat edilmelidir.

  • Ek yerleri kademeli olarak bırakılmalı,

  • Donatı filizleri ve kaba agrega parçaları bırakılmalı,

  • Ek yerleri basınç istikametine dik bırakılmalı.


5.12. BETON ÇATLAKLARI,ÖNLENMESİ VE GİDERİLMESİ

Beton veya betonarme elemanlarda görülen çatlaklar iki ana gurupta toplanır :

1.      Yapısal Çatlaklar,

2.     Uygulama kökenli çatlaklar.




  1. Yapısal Çatlaklar

             Bu tip çatlaklar yapıların işlevleri gereği taşıması zorunlu gerilmelerden kaynaklanır. Bunlar projesi olmayan, zemin problemi çözülmemiş yapılarda meydana gelirler ve çok tehlikelidirler. Beton dökümü ve döküm koşulları ile ilgileri yoktur. Bu tip çatlaklar, betonarme eleman içinde çekme gerilmelerine dik yönde oluşurlar. Basit bir kirişin açıklık ortasında oluşan veya bir konsol mesnedin üstünde görülebilen çatlaklar yapısal çatlaklardır.



2. Uygulama kökenli çatlaklar
Bu tip çatlaklar taze ve sertleşmiş betonlarda görülürler.

Taze Beton Çatlakları:
Taze betonun kalıplara yerleştirildikten sonraki 0.5 - 4 saatleri arasında, yani beton henüz plastik halde iken, özellikle geniş döşeme ve benzeri yüzeylerde çatlaklar oluşabilmektedir. Bu çatlakların derinlikleri 10 cm yi bulabilir. Uzunlukları bir kaç cm. ile 1 - 2 m. arasında olmaktadır. Çatlaklar sonucunda betonun durabilitesi ( dayanıklılığı ) bozulmakta, korozyona açık, geçirgen bir durum almaktadır. Taze beton çatlaklarının en önemli oluşum nedenleri plastik rötre ve oturma farlılıklarıdır.

Plastik Rötre Çatlakları

Bu tip çatlaklar özellikle sıcak, kuru, rüzgarlı zamanlarda dökümü yapılan betonlarda ( döşeme, yol, pist, ... ); beton yüzeyindeki suyun buharlaşma hızının beton içindeki suyun yüzeye çıkma (terleme ) hızından daha büyük olması sebebi ile oluşan; düzensiz dağılım gösteren, çeşitli boylarda ve genişlikteki çatlaklardır. Aynı çatlaklar, yeni betonun altındaki eski betonun veya diğer malzemelerin ( Ytong, yağlanmamış ahşap kalıp, asmolen döşeme gibi ) beton suyunu emmesi sonucuda oluşabilmektedir.Bu tip çatlaklar genelde yüzeysel olup derinliği birkaç milimden fazla değildirler. Yapı güvenliği açısından tehlikesi yoktur.



Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin