bastion : kale burcu, sağlamlaştırılmış yer. (g. bean)
basuç : baskı, tazyik
basut : 1. yardım, yardımcı 2. demir tokmak 3. baskın yapan
baş : oluş, doğuş, ortaya çıkış, uç nokta, doruk, birinci sıra gibi anlamların
başa : (paşa) bazı tarihçilerimize göre ..baş. ağa, bazılarına göre ise baş. şad sözcüklerinin değişime uğramasıyla bu biçime gelmiş ve sözcük, bugünkü anlamıyla general ordu komutanı
başagut :önde gelen, önde bulunan, sevilen
başak :1. buğday başı 2. ok ucu...okun ucuna takılan sivri demir 3. sümbül çiçeği
batsik : 1. bastıran, yanaştıran 2. gün batısı, batı
battax : saçlar. (saha halk edebiyatı)
batu : batı, kuvvetli, yiğit anlamlarını taşır.
batu alp: batu-alp
batu : 1. güçlü, yenilmez, gücüne dayanılmaz 2. dayanıklı, metin 3. gün batısı
batuga : 1. batu, kahraman 2. gizli, gizlenmiş
batur : batır, cılasın, bahadır, er, koçak, kahraman, yiğit, sökmen vb. anlamlarına gelir.
batur : bagatur, kahraman
baturgan: 1. saklayan, gizleyen, gizli 2. batıran, saplayan
batut : gizli, saklı
bavirgan: 1. şefkatli, koruyucu 2. bağıran, nara atan
bay bagatur: bay-bagatur
bay dirlig: bay-dirlik
bay : varlık, zenginlik, egemenlik, erklik, üstünlük, bolluk sözcüklerinin tümünü
baya : bay, baylanmış, zenginleşmiş
bayak : selef, daha önceki
bayan : zengin, kudretli anlamına gelir. eski türkler’de tanrı’ya verilen sıfatlardan biri idi. “bayan, bayındır, buyan, bayın” sanskritçe puyan’ın (sevap, iyi iş), moğolca ve uygurca’da aldığı biçimlerdir.
bayrak : varlık, varoluş, erklik, güç, ve bağımsızlık
bayram : güzellik, mutluluk, sevinç, bolluk
bayrı : tanrı sıfatı, eskiden beri varolan, kadim anlamlarını taşır. gazneliler devleti’nin (962. 1183) hükümdarlarından biridir (972. 977). ayrıca moğol kabileleri teşkilâtlarını büyütürken, cuci evladından “oğlan”ların buyruğuna, irsen intikal etmek üzere “nöker” tayin edilir, nökerliğin irsen devam etmesine de “bayrı” denirdi.
bayri : 1. ezeli, kadim 2. emektar, tecrübe sahibi 3. sonradan zaptedilip, yurda dahil edilen toprak
bayrik : kısmet, baht, talih
bayrin : kadim, ezeli, eskiye dayalı
bayruk : bayrık
baysa : madalya
baysal : asayiş, sükun, bolluk, rahat, ağırbaşlılık (kazakça’da) anlamlarını taşır.
baz : 1. emin, güvenilir 2. merkeze bağlanmış, sonradan katılmış
bazda : hoş, latif, çekici
bazilika : 1. ortada geniş ve yüksek, yanlarda alçak ve dar birbirine paralel üç salondan oluşan roma yapısı. 2. bir orta salon ve ondan daha alçak iki ya da dört yan salondan oluşan bizans kilisesi. (e. akurgal)
bazir : basar, baskıncı
bazman : tabi, bağlı, muti
beceri : (beceriklik) hüner, marifet, yeterlilik
becet : süs, makyaj, tezniyat
beçirik : becerik, beceri, marifet
beçkan : ipekten yapılmış sancak
beçkem : alamet anlamına gelir. türk yiğitlerinin savaşlarda alamet olarak taşıdığı ipek veya yaban sığırı kuyruğundan kumaşlara bu ad verilir. oğuzlar buna perçem derlerdi.
beder : kimurha nehri boyunda bir dağ burnu. (moğollar'ın gizli tarihi)
beg : türkçe’dir. “soylu, efendi” anlamını taşır. bu ünvan yüksek rütbedeki derebeylerine verilirdi. daha sonra osmanlılar’da bey biçimini alacaktır. (roux. o.asya)
begeç : beyliğe uygun olan
begen : 1. beğeni, hoşluk 2. şehzade, prens
begençe: şehzade, prens
begesin : doğruluk, sevap, hayr
begi : 1. yiğit, güçlü, 2. eş. koca
begisi :1. doğru, sevap 2. beğenilen, imrenilen
begüm : hanımefendi, bayan, saygı duyulan hanım, eski türkçe’de “beğ”’in
beğ : bey, varlık, erklik, güç, yöneticili toparlayıcılık, liderlik, soyluluk vb. anlamları içerir
beki : moğolca’dır. “büyük şaman” ve en yüksek rütbedeki derebeylerine bu ad verilirdi. daha sonra osmanlılar’da bey biçimini alacaktır. (roux. o.asya)
beki : 1. yiğit, güçlü 2. eş, koca 3. şaman, baş şaman
bekik : güvenli, iyi korunan
bekim : azimli, kararlılık
bekiz aka: bekiz-aka timur kürkan han’ın kız torunu, şahruk’un kızı
bekter : cengiz han'ın üvey kardeşi. (moğollar'ın gizli tarihi)
bel : (türkmenler) dağın geçit veren iniş yerlerine bu adı verir.
bel : 1. bilgi, bilim 2. belirti, iz, damga 3. tarlanın orta yeri 4. l, iki dağın arasındaki geçit
belçer, belçir : otu bol, bereketli step anlamına gelir. bizans kaynaklarına göre dede ve torun olan ünlü iki peçenek kumandanının adıdır.
belçin : belirti, iz, damga
belçir : bel-çur
beldek : iz, işaret, emare
belek : bebekleri sarıp kundak yapmaya yarayan genişçe bez, bebek beşiği içine yerleştirilen yatak anlamlarına gelir. ayrıca artukoğlu ilgazi’nin yeğeninin adıdır. (ibnü’l esir’den). bir kırgız oymağı da bu adı taşır.
bengi, bengü, bangu : ebedi, sonsuz anlamına gelir. hem toros tahtacıları hem de ege’nin çeşitli yerlerinde köylülerce yaşatılan ve yer yer mengü, mengi, bengi denilen oyun da bu adı taşır.
bengilik : sonsuzluk
bengü : bengi, mengü
benice : sonsuzluk, sonsuzluğa giden
benli : yüzünde bei olan
ber : (türkmenler) üstü oval ve düz dağların düzlüklerine bu adı verir.
berdi : verdi, kutsal güçler tarafından yollanan..
beregen: eli açık, cömert, verici
berendey: (berentay) beren-tay
berge : 1. vergi 2. berke, kamçı, değnek
bergehe : sahalar’ın kalpağa verdikleri ad. (saha halk edebiyatı)
bergi : 1. vergi 2. eli açık, cömert
bergilik : doğal, tabi
berik : 1. berk, sağlam, gürbüz, dayanıklı 2. cömert, eli açık
beril : verici, cömert, eli açık, fedakar
berin : veren, cömert
beriş : veriş, hibe
berişbek: beriş-bek
berk : 1. katı, sıkı, sağlam, dayanıklı 2. şiddet, şiddetlilik 3. korunan, muhkem 4. yıldırım
berke :1. kamçı, değnek 2. dövme 3. naz, işve
berke, berge : kamçı, değnek, kayısı, zerdali, şetali, kanepe, seki anlamlarına gelir. ayrıca altınordu hükümdarı’nın adıdır. çengiz han’ın torunu cuci’nin oğlu ve batu han’ın kardeşi de bu adı taşır.
berkem : düşmana karşı iyi korunan yer, müstahkem mevki
berkin : güçlü, güçlendirilmiş
berkit : güçlü, güçlendirilmiş, muhkem
berkliğ : berkli, güçlü, dayanıklı
berkuk : sert, cesur, dayanıklı
bermek : vermek, veriş
berythos : beyrut.
besen : bezen, süs, makyaj, gösteriş
betik : (bitiğ, bitik) yazılı kağıt, mektup
bey. shih : birçok kuzey çin hanedanı yıllıklarından yararlanmak suretiyle 7. yüzyılda hazırlanmış çince dinastik eser. batı türkistan’daki ülkeler hakkında önemli tasvirler içerir.
beydeş : adil, emsal, küfüv anlamlarına gelir.
beyge : bike, küçük hanım
beygu : şahine çok benzeyen yırtıcı bir kuş anlamına gelir.
bige : 1. bakire, temiz kız 2. bey kız saygıdeğer kız
bige, bike : hanım anlamına gelir.
bigem : sevilen, el üstünde tutulan kız
bigen : beğenilen
bigendik: beğenilen, ilgi duyulan
biket : beylik, beyliğe uygun
bılaxı : sahalar’ın pireye verdikleri ad. (saha halk edebiyatı)
bilalama : bağdat’ın yakınlarındaki harmal kazılarında çıkarılan yasa kitabesi’ni ilan etmiş olabilecek bir eşnunna hükümdarı . eşnunna, m.ö. ikinci bin yılın ilk yarısında gelişmiş sumer’in kuzeyinde bulunan bir kent. devletidir.