1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə136/230
tarix30.04.2018
ölçüsü14,92 Mb.
#49575
1   ...   132   133   134   135   136   137   138   139   ...   230

11- Şüpheli Emin ŞİRİN

a-Savunmaları,

Emniyet beyanı

İfade tarihinde operasyon kapsamında gözaltına alınan kişilerden sadece (4) şahsı tanıdığını, diğer şahıslarla hiçbir ilişkisinin olmadığını, DERİN DEVLET ile hiçbir alakasının olmadığını, Ankara’da Milletvekilliği yaptığı dönemde “Bırakın derin devleti, devleti dahi bulamıyorum” dediğini, hiçbir örgütün içerisinde olmadığını, ..Türk Ortodoks Kilisesinde bahsedilen toplantılara gelince, çok az bir cemaati olan ve Papa Eftim dolayısı ile Atatürk’ün bir emaneti olarak kabul ettiği bu kilisenin basın sözcüsü Sevgi ERENEROL’ un daveti üzerine ağabeyi olan ve ismini hatırlayamadığı patrik ile kendilerini ziyaret ederek görüştüğünü, Patrikhanenin sıkıntılarını, Rum Fener Patriği Bartelemeos’ un baskısını, otonom olması gereken Bulgar Kilisesinin Bartelemeos’ tan gördüğü baskıları anlattıklarını, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile olan bazı problemlerinden bahsettiklerini, Patrikhanenin problemlerine bir Milletvekili olarak eğildiğini ve 2004–2005 Noel’ inde ki ayin ve yemek daveti olmak üzere birkaç davetlerine de katıldığını, Patrikhanenin siyasete karışmamak kaydı ile duruşunu desteklediğini Ancak özellikle Sevgi ERENEROL ile dini bir tavırdan ziyade siyaset kokan ve aşırı üsluplu demeçleri dolayısı ile de son 2 senedir görüşmediğini, Adı geçen Muzaffer TEKİN, Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM, Kuddusi OKKIR, İsmail PAKER ile hiçbir ilişkisinin olmadığı, Yukarıda bahsettiği bu toplantıya bu şahısların da katılmış olabileceği, Hatta yemek sırasında aynı masada ve aynı ortamda bulunmuş olabileceklerini, burada çekilen fotoğraflarda aynı karede çekilen fotoğrafların tanıştıkları anlamına gelmediği, tamamen tesadüf olduğunu,

İsmail YILDIZ ve Ergün POYRAZ isimli şahıslarla yüz yüze görüştüğünü,

Soru önergelerinin tümü TBMM’ nin internet sitesinde bulunmakta olduğunu, yapılan bütün çalışmalar pek tabii basında çıkan haberlerle beraber özellikle Meclis arşivlerinde yapılan araştırmalara dayanmakta ve danışmanıyla kendisi tarafından hazırlanan çalışmalar olduğu, ihbar mektubunda ismi geçen KÜRŞAT dahil, hiçbir şahıs veya kurumdan hazırlanmış bir bilgi veya belgenin kendisine verilmediği, KÜRŞAT diye bahsedilen kişinin emekli bir albay olduğu, Gerçek isminin Atilla UĞUR olduğunu, kendisini görevli olduğu sırada 2002 senesinde tanıdığını, kendisini SAMA şirketinin sahibi Hakan ŞANLI’ nın da tanıdığının doğru olduğunu, Hakan ŞANLI’ yı 2001 senesinde Caddebostan’ da klasik arabalar satan müşterek bir dostu sayesinde tanıdığını, 2002’da Ankara’ya gittiğinde kendisi ile bir süre dostluğunun olduğunu, Kendisinin özellikle uçak yedek parçaları üzerine çalıştığını bildiğini, Zira son 3 senedir Hakan ŞANLI’ yı görmediği ve konuşmadığı, KÜRŞAT Albay olarak bilinen Atilla UĞUR’ un Mayıs 2007 içerisinde emekli olduktan sonra Milletvekili olmak üzere GENÇ PARTİ adına kendisine getirdiği bir müracaatı olduğunu, Ancak emekli subayları aday göstermek istemediklerinden kendisini aday yapmadıklarını, Hakan ŞANLI’ nın bürosunda gizli toplantı yapmalarını gerektirecek ortada hiçbir konunun bulunmadığını, Gizli bir toplantı da yapılmadığını, Atilla UĞUR’ un verdiği hiçbir gizli bilgi ve belge olmadığı, Ergün POYRAZ ile ilişkisi varsa onu bilmediğini, Ergenekon’a ait olduğu değerlendirilen dokümanlar hakkında kendisine okunan dokümanı görmediği ve duymadığı bu dokümanın anti demokratik ve illegal bir örgütlenmeyi gösteren, aklı başında bir insanın ne yazacağı ne de dinleyeceği bir evrak olduğunu,

İsmail YILDIZ isimli şahsı SESAR’ ın sahibi olarak tanıdığını, kendisi ile ilişkisinin SESAR’da çalışan Hayrullah Mahmut’ un takriben 2-3 sene kadar evvel aleyhine yazdığı bir yazıyı tenkit etmek üzere telefonla olduğunu. Sonra 1-2 kere daha görüştüğünü, “Güya stratejik araştırmalar yapan, askerlerle iyi teması olan” bir kişi olarak kendini tanıttığını,

ERGENEKON konusunda Can DÜNDAR ve Fehmi KORU’ nun yazılarından yazdıkları kadar ve şekli ile bilgisinin olduğunu, bu bilgiye göre ERGENEKON Amerika ve NATO tarafından organize edilmiş, ordu içerisinde bir örgütlenme modeli olduğu, şahsi olarak herhangi bir araştırma yapmadığı, bu bilgiler sadece okumuş olduğu gazete haberleri ve yazılardan kaynaklı bilgiler olduğu,

Muzaffer TEKİN’ i basından, Danıştay Cinayeti ile ilgili bir sanık olarak tanıdığı, ne yüz yüze ne de telefon ile herhangi bir konuşma ve irtibatının bulunmadığı,

Halil Behic GÜRCİHAN’ ı, açık istihbarat.com. sitesinin sahibi ve bir gazeteci olarak yaklaşık 2 yıldır tanıdığını, Milletvekili olarak bir röportaj yapmak istediğini, Moda Deniz Klubünde bir ön görüşme yaptıklarını, Sonra yazılı olarak sorduğu sorulara yazılı olarak cevapladığını ve sitesinde yayınladığı, Sonra da 1 veya 2 kere talebi üzerine görüşmelerinin olduğunu,AKP’nin bazı mensuplarının yurt dışında bulunabilecek paraları ile ilgili malumatının olup olmadığını sorduğunu, bilgisinin olmadığı için cevap vermediğini, konuşmalarında ayrıca Hrant DİNK cinayetinde kendi yaptığı analizlerin gazetelerde yayınlanan bulgularla çeliştiğini de söylediği Yakın bir dostluğunun ve irtibatının bulunmadığı

Hayrullah Mahmut ÖZGÜR’ ü, Milletvekili olduktan sonra 2002 senesinde Ankara’ da STAR Gazetesinin temsilcisi olarak tanıdığını, kendisinin Milletvekili onun da gazeteci olması dolayısıyla bir müddet sık görüşmelerinin olduğunu, kendisi hakkında övücü yazılar yazdığı Sonra STAR’ dan ayrılıp SESAR ile çalışmaya başladığı, Ondan sonra komplo teorileri üreten megaloman bir edaya büründüğü ve aleyhine AKP ajanı olduğuna dair bir yazı yazdığını, takriben 3 senedir hiçbir görüşme ve temasının olmadığı, bu şahıslar haricinde kendisine ismi okunan ve fotoğrafları gösterilen diğer şahısları tanımadığı,




Savcılık beyanı

Emniyette verdiği ifadeyi aynen tekrar ettiğini, ihbar mektubu ve fotoğrafların gösterildiği, Bir kısım fotoğraflarda görünen kişinin kendisi olduğunu, Fotoğrafların bir kısmının Türk Ortodoks Kilisesinin Karaköy’deki merkezinde çekildiğini, Fotoğrafların bir kısmının ise 2004-2005 yılı Noel ayini fotoğrafları olduğunu. Mektup zarfı üzerindeki isim sorulduğunda; Ahmet YILMAZ isimli şahsı tanımadığını, ekte gönderilen on beş adet fotoğrafta bulunan şahısların kim olduğu sorulduğunda; fotoğrafta ki kişilerin Paşa, Canan ve Sevgi ERENEROL olduğu,diğer fotoğrafta ki kişilerin Muzaffer TEKİN, Ergün POYRAZ ve İsmail YILDIZ olduğu, Ergün POYRAZ ve İsmail YILDIZ isimli şahısların kendisine görüşme talebinde bulundukları ve kendisinin de bu şahıslarla görüştüğü bahse konu fotoğrafların buluştukları yerlerde çekildiğini şimdi gördüğü,buluşma yerlerini ismi geçen şahıslar ayarladığı için muhtemelen onlar vasıtasıyla fotoğrafının çekildiğini tahmin ettiğini,

Ergün POYRAZ’ı Hakan ŞANLI vasıtası ile tanıdığını, kendisi ile daha önce bir kaç sefer görüştüğü, ancak İsmail YILDIZ ile görüşmesinden kısa bir süre sonra Ergün POYRAZ’ ın da kendisini telefonla arayarak randevu istediği ve fotoğrafın bulunduğu pastaneye çağırdığı, Maddi durumunun iyi olmadığını, kitap yazdığını, parasız kaldığını ve memleketi Aydın' a gitmek istediğini anlattığını Bundan önce kendisi ile bir kaç sefer Hakan ŞANLI' nın bürosunda ve mecliste görüştüğünü, Hakan ŞANLI’ yı 2001 senesinden beri tanıdığını, kendisini KARADAYI' nın yeğeni olarak tanıtan, sempatik, yedek parça işleri ile uğraşan bir kişi olduğunu, kendisini 2001 senesinde Caddebostan’ da klasik arabalar satan bir galeri sahibi arkadaşı vasıtası ile tanıdığını, Ankara' ya gittiğinde dostluk gösterdiği, Ergün POYRAZ yazmış olduğu bir kitapta şahsını Tayyip ERDOĞAN' ın belediye ihale yolsuzluklarında çiçek ihale yolsuzluğuna karıştığı şeklinde iddialar bulunduğu, Hakan ŞANLI’nın kendisine "Ergün POYRAZ' ı tanıdığını, kendisi ile tanıştırabileceğini söylediği, tanıştığın da kendisine neden böyle yazdığını sorduğunu zira bahsettiği davada hakkında takipsizlik kararı verildiği, o da sürecin DGM' de başladığını, ancak değişen kanun ile Ağır Cezaya intikal ettiğini ve o sırada ek takipsizlik aldığını söylediği, bunun için kitabında bu şekilde suçladığı, sonraki görüşmelerinde de kendisine AKP hakkında bilgi verip veremeyeceğini sorduğunu, kendisine “benden fazla bilgi senin kitaplarında var” dediğini, Bu anlattığı hadisenin milletvekili olduğu dönemde gerçekleştiği, Hakan ŞANLI’nın bildiği kadarı ile Ergün POYROZ ile görüştüğü,



Sevgi ERENEROL ile sonbahar 2004 ve ilkbahar 2005 arası 10 defaya yakın görüşmelerinin olduğu, Görüşmelerinin çoğunun patrikhanede gerçekleştiğini, Zaman zaman da kendisini ziyarete geldiğini, tanışmalarının kendisinin talebi üzerine olduğunu, Fener Rum Patrikhanesi hakkında televizyondaki konuşmalarını dinleyip şahsı ile konuşmak istediğini söylediğini, ziyaretine gittiğinde PATRİK PAŞA bey ile beraber tarihçelerini, vakıflar idaresinden olan bazı sıkıntılarını, ama özellikle Bulgar Kilisesi problemleri ile Fener Rum Patriği Bartalomeos'dan olan şikâyetlerini dile getirdiklerini, Ayrıca özellikle Gagavuz Türklerini kiliseye çekmek için bir faaliyet içinde olduğunu ve Fener Rum Patrikhanesine kaptırmak istemediğini söyledikleri, Türk Ortodoks Patrikhanesini Atatürk' ün bir emaneti gibi mütalaa ettiğinden kendilerine bir müddet yardımcı olmaya çalıştığını, Ancak zaman içinde Türk Ortadoks Patrikhanesinin basın sözcüsü SEVGİ hanımın dini konulardan ziyade siyasi konularla meşgul olması ve üslubunun sertliği, patrikhane ile olan münasebetini yavaşlatmaya sebep olduğunu, Son 2 seneye yakın bir süredir de kendileri ile görüşmediğini, Danıştay saldırısının Türkiye’ ye çok zarar verdiğini ve bu saldırıyı yapan güçlere karşı tepkiler vermiş ve bu tepkilerimi kamuoyu ile paylaşmış bir kişi olduğunu, kaldı ki milletvekili olduğu süre içinde hakkında hiç bir şekilde adli ve idari işlem yapılmadığı, Milletvekilliği dokunulmazlığını kullanacak bir insan olmadığını, iddia edildiği gibi soru önergelerini örgüt üyesi olduğu iddia edilen tutuklu şahıslardan alınan evrakların soru önergesi şekline gündeme getirdiği şeklinde ki beyanların iftira olduğu, çünkü bütün önergelerin Meclisin internet sitesinde yer aldığı, soru önergelerini kendisinin ve danışmanının birlikte hazırlayıp sunduğu medyaya da mal olmuş konular olduğunu, Orada belirtildiği gibi Hakan ŞANLI'nın bürosunda gizli toplantı yapmadıkları Yaklaşık 3 yıldır da kendisi ile görüşmediğini, Kürşat isimli şahsın Atilla UĞUR isimli şahıs olduğunu bildiğini, Bu şahsı da HAKAN ile olan yakınlığından tanıdığını, Millet vekili seçilmek için müracaat ettiği, asker kökenlileri partide düşünmedikleri kabul etmediklerini, Bu şahıs ile başka bir irtibatı olmadığını, Bayramlarda falan belki telefonlarda görüşmüş olabileceğini,

Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   132   133   134   135   136   137   138   139   ...   230




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin