1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə155/230
tarix30.04.2018
ölçüsü14,92 Mb.
#49575
1   ...   151   152   153   154   155   156   157   158   ...   230

d-Örgütsel İrtibatlar


Tape No:1832’de kayıtlı 14.02.2008 günü saat:12.59 sıralarında İlhan Selçuk ile İbrahim (YILDIZ) ın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.Selçuk’ un “Bizi işte bi şeyin başına geçirmek istiyorlar özellikle Kemal Alemdaroğlu çok ısrar etti falan filan. Tabi olacak iş değil ama herkeste bir şeyler istiyor bekliyor falan Dünya senin anlayacağın siyaset miyaset falan şey olduk, neyse Oktay erken gitti. Biz işte orda duman olduk yok medyadır yok bilmem nedir şimdi yani baktığın zaman işte şeyi birleştirelim üzerine şey yapıp. 4 tane TELEVİZYON var bu hikayenin içinde. İşte biri o Ankara daki Türk metalin TV si var” “Avrasya Evet” “B kanal var. Burda da Doğu Perinçek kanalı ile bizim Tuncay Özkan kanalı var. 4 tane kanal işte ne yapılabilir şu bu falan filan bi şeyler. Yani zor bir iş dedik ki ya biz zaten gazeteden çok zor” dediği, İ.YILDIZ’ ın “Kanalları nasıl birleştireceksiniz” dediği, İ.Selçuk’ un “Yani ortak bildiriler yaymak, bir bütün bu kanal sahipleri arasında bir, efenim birisi Metal in başında birisi işte İŞÇİ partisinin başında Tuncay Özkan işte HALK partisine girdi girecek bir hareketin başında. E öbürü de REKTÖR Ankara’da. O da doğru dürüst bir adam işte sen birleştirirsin bunları gibi olmayacak şeyler öneriyorlar bana” “Yav bide şey var bilemiyorsun ki yani Doğu yarın öbür gün ne yapar bilebiliyor musun” dediği, İ.YILDIZ’ ın “Evet Dogu ya güvenilmez ama” dediği, İ.Selçuk’ un “Öbürleri daha iyi filan. Zaten kendileri geliyorlar şubu. Şeyi pek fazla tanımıyorum ama onuda şey tanıyor Kemal, eski rektör falan öbür rektör falan tanıyorlar. Neyse böyle bir yani senin anlayacağın böyle bir gece geçirdik” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, kimse ile görüşmediğini, konu ile ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği,



Kayıt Sıra No :1363’de kayıtlı, 14.11.2007 tarihinde Güler Kömürcü’nün Serdar … ile yaptığı telefon görüşmesinde; PKK üyesi Salman KURTULAN dan bahsederek SERDAR’ın “Aynı ekip aynı ekip” “Bunun amcaoğlu ölüyor tamam mı?” “Salmanın” “Ve bunun bu para işlerini yürütüyor bankası örgütün” “Salman” “… örgütün para işlerini yürütüyor ama aynı zamanda da” “Ziraat bankasından maaş çekiyor ufak ufak” “Bir ikincisi şu sana diyorum ki aynı yerin nüfusuna kayıtlı Doktor kod adlı olan ise” “Getiriliyor” diyerek, büyük miktarlarda para geldiğinden bahsettiği, G. Kömürcü’nün “Doktor orda mı hala” “.. bende ki bilgi de Almanyaydı” dediği, SERDAR’ın “Hayır Almanya dan buraya geldi oraya yerleşti memleketinde oturuyor dedim ya” “Hatta sana dedim ya parayı nerden çektiğini maaş alıyor adam maaş aldığı yeri” “Doktorun da aynı banka yani dolayısıyla Ekip Ekip” “Parayı alıyor” “Televizyon da kuruyor Tuncay’LA beraber tamam mı Ekip dinliyorsa da ta götüne koyayım DOKTOR Hüseyin Nazlıkul’UN parasını alıyorlar” “Bu MİT’teki Ekipten bizimkiyle beraber tamam mı paralarla televizyon kuruyorlar ama kurdukları televizyonun paralarını getiren adamın yanındaki en büyük para sahibi adam da neden... Ziraat bankasından maaş alıyor” “Ya BENCE EKİP PATLADI TAMAM MI BUNUN BİZE YANSIMALARI GEÇTE OLSA ... BİZ İŞİN ORTASINDA DEĞİLİZ SONUNA DOĞRU ÖĞRENDİK anladın mı” dediği görüşme ile ilgili olarak Emniyet beyanında, Salman KURTULAN’ı tanımadığını, konuşulanların gerçek olmadığını beyan ettiği,

Tape No:8202’de kayıtlı şüpheli Evrim Baykara’nın 20.09.2008 günü SILA isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; Evrim’in “Ankaradaki Mesut abiyle tanışmış mıydın aşkım tanıştırmış mıydım Doktor Mesut bahsediyorum değilmi hatırlıyorsun demi deli Mesut”, “Business in sahibi tamam mı Tuncay BEY ONUN ÜSTÜNE YAPTI BUSİNESS İ BİLİYORSUN demi onuda”, “HE BİZ SATIN ALDIK O BİZİM ŞU AN”, “şimdi onlar geldi Mesut abi geldi Tuncay abi şey diyordu zaten benim su cihazı o bu yok mu, Böyle çılgın fikirler Mesut a onunla yapın filan deyip duruyordu tamam mı”, “telefonla söylemiştim abi dedim böyle böyle işte Tuncay abiye anlattım hani sen ne diyorsun herif direkt atladı” dediği Sıla’nın “O günde 30 litreye yakın su üretiyor bu ” dediği Evrim’in “bizim yayına başladığımız zaman dedi Kanal Biz profesyonel olarak işte Business Channel o yani tam yayına başladığımızda basarız dedi ordan da reklâmı dedi doğrudan satış”, “Kanaldan ver reklâmı doğrudan satış yapalım ya” dediği,

Tape No: 6048, 12.03.2008 saat:21.33 te M.Şener ERUYGUR’un Ali…? ile yaptığı görüşmede; Ali’nin “Bu gün toplantıya gittik onu anlatayım sana” “Ramada otelinin en üst katında toplantı salonu yapmış küçük bir yer” “Gittik oraya işte geçen sefer gelenlerin hepsi geldiler şeyi temsilen neydi ismi Ziraat odasını temsilen yardımcısı geldi ötekisinin yani başkanlar düzeyinde kimse yoktu .. bizim Mümtaz hocadan başka” “Şey geçikmeyle geldi ondan sonra dediler sen ev sahibisin aynı zamanda başkanlık yap gayet kibar davrandı hiç alışmamış şeyler öyle sakin filan şey Tuncay Özkan ondan sonra işte arkadaşlar olaylar herkes kendi çapında bir hafta içinde ne yaptığını nasıl davrandığını filan söyledi o Ayla ve şey biz başka grubada gidelim şey yapalım sanatçılarla ilgili olarak şey yapalım” “Onlar filan yapalım dediler sonra Tuncay Özkan konuştu” “çerçeve olarak geçen seferki toplantının dışında fikri bir farklılık yok işte.. tartışmalar oldu .. Mümtaz hoca daha ziyade şeyi söyliyor … tek liste kalır öne sürüyor şeyse daha radikal gitmenin daha zaman iyi kullanmanın gereğini söyliyor uzun bir zamanımız yok diye bu yerel seçimlerde alırlarsa artık bundan sonra hiçbişey yapamayız bütün elimiz kolumuz bağlanır diyor o bakımdan öncelikle CHP nin mutlaka 50 kişi mesala diyor elli kişiyle CHP ye bir kadro teklifiyle gidilir” “.. Ziraat şey bu tüketici grubu tüketici hakları grubuna başkanla beraber yardımcısı çok farklı iki şey söylediler hem başkan orda hem yardımcısı orda iki ayrı dünyanın adamları gibi konuştular ondan sonra şey tüketiciden sonra bu Ziraat mühendisler odasında başkan yardımcısı pek yetkili değil bir havalarda oldu yani başkanla aynı şey ama Gökhan ın ayarında bir çocuk değil sonuçta bunlar konuşuldu kabaca söylenen şey, en kısa zamanda CHP nin kapısı çalınacak, en kısa zamanda çağrıda bulunulacak bütün şeylere neydi ismi toplum kuruluşlarına ve işte bir Türkiye programı şeyini yaparak çünkü CHP nin programı şeydeymiş nisanın ilk haftasındaymış bunların toplantıları o zamana kadar diyor mutlaka bir SİYASAL DÖNÜŞÜM PROGRAMINDAN HAZIRLANIP veya enazından çerçevesinin belirlenip SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIYLA PAYLAŞILARAK BİR BİRLİKTELİK” “.. bunlar konuşuldu kabaca ..” “Beşiktaş başkanı eskisi değil... o bakımdan olayı örtüm üstünü şeye gelince ha bir sonraki toplantı dedim bizim şeyimiz var ha bu konularda görüşülecek bizim... yine yönetim kurulu toplantımız var pazar günü ordada zaten bundan sonraki harekat tarzımız netleşir bir sonraki toplantı yine salı gününe geçen sefer yaptığımız yerde” “Sıhhiyedeki” dediği,

Tape No:6423’de kayıtlı 19.04.2008 tarihinde İLKER Güven’ in Ş.A isimli bayanla yapmış olduğu görüşmede,

Ş.A nın “Bizim de böyle bir şey varsa bizde olmak isteriz kuvvetten birlik doğar yani birlikten kuvvet doğar “ dediği,İLKER Güven’ in “ZATEN BİZ Tuncay’LA ÇOK YAKIN İLİŞKİ İÇİNDEYİZ TABİ EN SONUNDA BÜTÜN BUNLAR HEPSİ ADD BÜTÜNLEŞECEK TABİ HİÇ BİR MAHSURU YOK “ dediği, Ş.A. nın “Tamam çünkü zaten Biz Kaç Kişiyizden bana bir MAIL geldi üye olmayanlarınız lütfen ADD ye olsunlar diye” dediği,İLKER Güven’ in “BİZ KAÇ KİŞİYİZİN HEPSİ ADD ÜYESİ OLACAK ZATEN “ dediği, Ş.A’nın :Olacaklar peki o zaman İLKER Güven’ in “TABİ Tuncay DA ADD ÜYESİ OLDU” dediği,



Tape No:8164’de kayıtlı 10.09.2008 günü saat:21:13’de Evrim Baykara’nın TAHSİN isimli şahıs ile yaptığı görüşmede;

Tahsin’ in “Senden kaçıyorum ama işte Murat’a yakalandım” dediği, Evrim’in “benden kaçamazsın abicim sana ihtiyacımız var bizim ya”, “Ya bizi denetlemeye geliyorlar abi ”, “BİZ KAÇ KİŞİYİZ’İ ”, “Bu geri z…. s….. durumda abiciğim hiç bir şey ...” dediği, Tahsin’ in “Ne zaman ne zaman gelecekler” dediği, Evrimin “16 sında geliyorlar şimdi ben bizim benim muhasebecim vardı ona defterleri verdim herif 15 -16 madde bir sürü açık buldu bir sürü hesaplar bilmem neler bir hafta sonu ben seni İzmir’e davetli yani bu hafta sonu seni getirsek ” dediği, Tahsin’ in “EVRİM YANİ BEN BÜYÜCÜ DEĞİLİM, YANİ GELİP GELMEMEM PROBLEM DEĞİL SİHİBAZ DEĞİLİM YAPILABİLECEK BİRŞEY VARSA YAPARIZ” dediği, Evrim’in “Ya çünkü bizimkiler kaça kaça kaça kaça mahvetmişler abicim” dediğiniz, Tahsin’ in “sizin durumunuz bizden daha sakat yani adınız ofsayt yani sizin hata yapma lüksünüz yoktu neyse bakalım” dediği, Evrim’in “tek korkum genel sekreterim abicim”, “ADI ABİ ADI Tuncay ABİYE KADAR UZANIR O YANİ ONDAN SONRA” dediği, Tahsin’ in “adam demezler mi işte Tuncay’ın kurduğu dernekte usulsüzlük şunlar bunlar tamam mı Evrim yani problem değil yarın konuşalım muhasebecinin de numarasını ver ” dediği,



Tape No:6429’da kayıtlı 07.06.2008 tarihinde İLKER Güven ile yaptığı görüşmede; İlker Güven ‘ in “ Nasıl iyimi keyfin yerinde mi?” diye sorduğu, kendisinin “İyiyim iyiyim paşam dolaşıyorum koşturuyorum paşam gitmiş biraz konuşmuş sağda solda konuşuyor dinliyorum paşamı ..paşamla konuşmamı ..” dediği, İLKER Güven’ in ”Valla bende ben senin adına konuşuyorum onlan ..” dediği, kendisinin “Niye böyle yapıyor ..niye böyle yapıyor? Ya çok . ama bunlar yanlışş..o kadar yanlış ki hiç o kadar üzgünüm ki” dediği, İLKER Güven’ in “ Etraftan onu dolduruyorlar, ..ŞEY NE DERLER ONA ÇEVRESİDE ONUN Bİ GURUP VAR ENTERASAN TİPLER BEN PEK ŞEY ETMİYORUM TASVİP ETMİYORUM ONLARI ama malesef onlarda böle acayip şey var neyse ben anlatmayayım ..sebeplerini gerekçeleri ..neyse bir gün konuşuruz sen bi rahatla da “ dediği, kendisinin “ Üstelik bide tabi benimle ilgili söyledigi güvenmiyorum sözü de hayret .. Ben çok güvenmiyorum ..bu laf hiç olacak şey mi paşam yaa “ dediği, İLKER Güven’ in “Yapma yaa onu hiç duymadım ciddi söylüyorum kime söylemiş” dediği, kendisinin “Yok Bursa’daki toplantılar sırasında söylediği laf ...... Kolay gelsin kendisine ..dedigim gibi bu işin sonunda yani tabi ilişkimiz eskisi gibi devam edemez ..eğer bu çizgisini korursa ...” dediği, İLKER Güven ‘in “ BEN SENİ ÇOK SEVİYORUM ... senin başarını candan istiyorum.....BİDE HER ŞEKİLDE HER ŞEKİLDE HERTÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIM ....Sen bu ülkeye lazımsın ..” dediği,

Tape No:7797’de kayıtlı 28.01.2008 tarihinde Adil Serdar Saçan ile yapmış oldukları görüşmede, Ergenekon Silahlı Terör Örgütüsoruşturması kapsamında Veli Küçük’ ün gözaltına alınması, diğer şüpheliler, örgüt yapılanması hakkında uzun uzun konuştukları, görüşmenin devamında kendisinin “Bu şey bunların hepsine beni soruyorlarmış” dediği, Adil Serdar Saçan’ ın “seni benı de soruyorlardır ışte.....ne zannedıyorlarsa bu gerı z.....lar neyse yarın gel de konuşalım... senı de soracak benı de soracak bızı bır tarafa oturtamıyorlar kı onların kafasında şımdı dışarı da kalan ıkı tane pıslık kaldık bız tamam mı vallahı dıyorum bak ama yanı ne bulacaksın bulursan ne buluyorsan yap lan ıbne yanı ne yaşmışız bız hıç bır çet... grupla ılgımız yok bılmem ne ıle ılgımız yok ... gelırım ben yarın gelırım sana” dediği, kendisinin “Gel de konuşalım” dediği anlaşılmıştır. Soruşturma çerçevesinde tespit edilen diğer telefon görüşmelerinde her iki şüphelinin uzun görüşme yapmadıkları, önemli gördükleri konuları telefonda görüşmemeye özen gösterdikleri, muhataplarını telefonda daha fazla konuşmamaları yönünde uyardıkları halde, bu görüşmeyi uzun tuttukları, konuşma içeriğine de yansıdığı şekliyle soruşturma kapsamına alındıkları yönünde şüpheleri bulunduğu, ileride sorulduğu takdirde kendi lehlerine yorumlanacak veri oluşturmak, delil yaratmak amacıyla örgüt hakkında bu görüşmede ayrıntılı konuştukları sonucuna varılmıştır.

Şüpheli Mustafa Ali BALBAY’ın evinde yapılan aramada ele geçen Mustafa BALBAY yazılı 2005 tarihli siyah ajandanın yapılan incelemesinde: 4 Mart Cuma Sayfasında: Kenan T…anlattı gene bir merkez sağ operasyonunun hazırlanması daha kolay AKP ye giden Merkez sağdakiler gelebilir bu oluşuma bizim kırmızı çizgimiz Misak-ı Milli 11 Mart Sayfasında: Emre tasmayı geçirmiş İlhan SELÇUK’ a dolaştırıyor fino köpeği gibi 19 Nisan Sayfasında: 2-Hurşit Paşa ne yapar… 20 Mayıs Sayfasında: Tolon’ un Genelkurmay başkanlığı zor adeta tavsiye hareketi çok tedirginlik var. 4 Ağustos Sayfasında: cemaat eğitim kurumları Cemil (veya Cevat) Ö……, A…. P., K…. G…., O…. G…. bunlar tarikatçı 27 Eylül Sayfasında: İ S / bugün Tuncay geldi. Çok bilgi aktardı. Ona telefon et bahsetti ise 40 kişilik grup Tayyip’ in işi biter şu anda Alev, Ertan ve akın oturuyoruz şeklinde ibarelerin geçtiği ,

Şüpheli Mustafa BALBAY bu notlarla alakalı olarak şüpheli Tuncay ÖZKAN’ ın geçmiş tarihte şüpheli İlhan SELÇUK’ a gelerek AKP’ den 40’ a yakın milletvekilinin ayrılacağını söylediği, şüpheli İlhan SELÇUK ‘un da siyasi gelişmelerle ilgili olarak bunu kendisine ilettiğini, kendisinin de not tuttuğunu, notta geçen Tuncay’ ın Tuncay ÖZKAN olduğunu beyan ettiği anlaşılmış, bu kayıtlardan partilerin bölünmesi çalışmalarının örgütün bir faaliyeti olduğu, şüpheli Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın da bu faaliyetler içerisinde yer aldığı kanaatine varılmıştır.

e-Delillerin ve Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi:


Örgütün temel belgelerinden ERGENEKON dokümanında, ERGENEKON’un kendi medya kuruluşlarını oluşturma ve diğer medya kuruluşlarını kontrol altına alması gerektiği belirtilmiştir.

Bu güne kadar yapılan soruşturmada da örgütün bu yöntemi çok iyi bir şekilde kullandığı ve hatta bu yöntemi hayata geçirmek için ayrıca örgütsel dokümanlar hazırladığı ve hazırlanan dokümanlar doğrultusunda da faaliyetlerini gerçekleştirdiği görülmüştür.

Bu çerçevede şüpheli Tuncay Özkan’ın örgütün amaçları doğrultusunda kullanabileceği televizyon kanalı kurulması, satın alınması konularında yoğun çaba sarf ettiği, pek çok görüşme yaptığı, başka kişilerin televizyon kurması ve satın alması konusunda yardımcı olduğu, yöneticisi olduğu dönemde Kanaltürk Televizyonunun yayın politikasını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde bulunduğu, bir kısmı idari yargıda yargılama konusu olmakla birlikte, televizyonunu ayakta tutabilmek için izah etmekte zorlandığı para ilişkileri içerisine girdiği tespit edilmiştir.

Hakkında kamu davası açılan sanıklar Veli Küçük ve Ümit Oğuztan’dan ele geçirilen PANZEHİR isimli dokümanda, “İmralı yargı süreci içinde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan faktörünün iyi ve verimli bir biçimde değerlendirilemediği, Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevindeki tutukluluk ve yargı sürecinden yararlanılarak, PKK başkanlık konseyi içinde yer alması sağlanacak kadrolar ile PKK’nın ABD ve AB üyelerinin kontrol ve hamiliğinden kurtarılarak doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmasının sağlanabilmesi gerektiğibelirtilmiştir

Ayrıca “Bu operasyon sonucu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni parçalamaya yönelik Kürt hareketine son verilebileceği gibi Kuzey Irak bölgesinde kurulmaya çalışılan kukla Kürt devletinin de önüne geçileceği belirtilmiştir.”

17.02.2008 günü Kanaltürk Televizyonunda “Gündem” isimli program içerisinde şüphelinin “Abdullah Öcalan’ı Türkiye, Türkiye’deki barışı, kardeşliği yüceltmekte kullanmazsa, Abdullah Öcalan’ın bugünkü açılımı ve yaklaşımını Türkiye değerlendiremezse çok yazık eder” “Abdullah Öcalan’ın bu günkü siyasi tutumu Türkiye’ye çok, Türkiye’nin bütünlüğüne birliğine çok farklı bir açıdan yarar sağlar. Türkiye biraz akıllı davranmak zorunda, PKK sorunu ya da emperyalizmin Kürt kartını kullanarak Türkiye’yi parçalama olgusu, Abdullah Öcalan’la birlikte çözüme kavuşabilir. Türkiye bunu çok iyi kullanmak zorunda.” şeklinde ifadelerle ERGENEKON terör örgütünün PANZEHİR isimli belge ile karar altına aldığı hususları kamuoyu önünde savunduğu, örgütün kararlarını gerçekleştirme konusunda çaba sarf ettiği tespit edilmiştir.

Soruşturma çerçevesinde ele geçen “ LOBİ ” isimli örgütsel dokümanın, “3). Politika” başlıklı bölümünde;

Sivil toplum örgütlerinin ulusal çıkarlara uygun tepkisel eylemlerde bulunması sağlanacak ve kitlesel tepkiler organize edilerek kontrolde tutulması sağlanacak.



İşlev ve misyonunu tamamlamış çeşitli işçi sendikalarının, sivil toplum örgütlerinden etkilenmeleri sağlanarak, mevcut sendikaların tepkisel ve kitlesel eylemleri, endirekt metodlarla yönlendirilmesi sağlanacak.

Lobi, prensip olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içinde yer almamalı, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalmalıdır. Anı şekilde ticari ve kültürel faaliyetlerde de doğrudan doğruya girişim ve etkinlikler içinde yer almamalıdır. Tüm faaliyet alanlarında organizasyon çatısı altında oluşturduğu kuruluş ve örgütlerini amaçları doğrultusunda harekete geçiren bir mekanizma olarak kalmaya özen göstermelidir.”,

Yöntem” başlığı altında;

Yukarıda da ifade edildiği üzere; Lobi prensip olarak hiçbir girişim ve  eylemin  içinde  yer  almamalı   ve  tümüyle  yasal düzenleme içinde hareket etmeli, toplumsal prensiplere saygılı olmalı, Örnek bir sivil toplum kuruluşu olarak, siyasetten tümüyle uzak bir yapi olarak faaliyet göstermelidir. Merkez üyeleri dışındaki kadroları, ilişkide bulunacağı kişiler, kurum ve kuruluşlar Lobinin bağlı olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmamalıdırlar. Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınmalıdır.”

………………………………………………………………………………………..



Lobi, çalışmalarında Medya kuruluşları ile doğrudan temasta bulunmamaya azami özen gösterilmelidir. Daha çok organizasyonun şemsiyesi altında yer alacak sivil toplum Örgütleri ile vakıfların faaliyetleri doğrultusunda kontak kurdurulması sağlanmalıdır.”

Şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmektedir.



04.04.2008 günü Cemal ile yaptığı görüşmede; kendisinin “bu herif hepimizi s.. oğlum bu anlaşmış Şener le falan … hepimizi dizicek” dediği, Cemal’in “nasılsınız Tuncay bey çıktınız mı yola… hala Uşak ta mısınız“ dediği, kendisinin “Uşak tan çıktık yola, Şener mener anlaştı oğlum bitti işin senin … adam kendi isteği ile gidiyor.. genel başkan üzerinde de anlaştık… problem yok senin çok sevdiğin çok değer verdiğin, çok isteyeceğin bi adam olacak en çok istediğin adam olacak merak etme “ dediği, Cemal’in “benim aklıma bir isim geldi umarım o dur. ” dediği, kendisinin “hadi öptüm seni hadi veriyorum.” diyerek telefonu Selim Utku Gümrükçü’ye verdiğini, şüpheli Selim Utku Gümrükçü’nün “…Ercan başkanı sevindirdik” dediği, Cemal’in “Tamam, selamımızı da iletmişindir” dediği,

21.06.2008 günü Evrim Baykara ile yaptığı görüşmede; E.B’nin “Vallahi divanı onlar aldılar bir oylamada biz bunları ezdik… divanda saymadık ama yukarıdaydım ben oylama şeyi aldım… tüzük değişikliğini oylattık.. orda biz ezdik geçtik zaten … bu geceki toplantı önemli işte ya bu gece şeyde … bütün delegeleri getireceğiz oraya 200 kişilik salon ” dediği, kendisinin “o zaman ben orayamı geleyim orda bir gövde gösterisi yapayım mı … çok mu korkalar” dediği, E.B’nin “ Hablemitoğlu’na aynı ekipte gözüküyoruz ama san yani bizim önereceklerimize itiraz ediyorlar… Utkuyu çizdiler, Cemali çizdiler ve bana hayır demişler ” dediği, kendisinin “ozaman o listeyi parçalayın ben paşa ile konuşurum uzlaşırız.. gidelim paşa ile konuşurum listeyi beraber yaparız… tükürürüm o Hablemitoğlu’un adına da soyadına da dediği tespit edilmiş, bu görüşmelerden şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ ın şüpheliler Evrim Baykara ve Selim Utku Gümrükçü ile birlikte bir dönem ADD’nin yönetimi üzerinde söz sahibi olabilmek amacıyla hareket ettikleri kanaatine varılmıştır.

Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ın “Bizkaçkişiyiz” platformunun kurucusu ve lideri olduğu, şüpheli beyanları ve iletişim tespit tutanaklarından anlaşılacağı üzere diğer şüpheliler Selim Utku Gümrükçü, Murat Ağırel ve Adnan Bulut’un bütün sivil toplum faaliyeti görünümündeki eylemlerini, bu şüphelinin emir ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirdikleri, şüphelilerden Murat Ağırel’ in başkanlığını yaptığı “Memleket Sevdalıları” isimli derneğin çalışmalarını Ahmet Tuncay Özkan’ın talimatları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde olduğu, şüphelinin 01.05.2008 günü şüphelilerden Adnan Bulut ile yaptığı görüşmeden de anlaşılacağı üzere Ahmet Tuncay Özkan’ın talimatları doğrultusunda Adnan Bulut ile birlikte bu faaliyetlerini sürdürdüğü, sivil toplum kuruluşları içerisinde yer alan, dernek/platform üyesi kişileri örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyu oluşturmak, eylem gerçekleştirmek üzere yönlendirdikleri, sivil toplum kuruluşu üyeleri arasından seçtikleri kişileri siyasi partilerin yönetimine yerleştirmek suretiyle parti yönetimi üzerinde söz hakkı elde etmek amacıyla hareket ettikleri kanaatine varılmıştır.



29.05.2008 tarihinde S.B. isimli şahısla yaptığı görüşmede; A. T. Özkan’ ın “Hocam günaydın.... Hocam dün Mustafa’nın saldırısına mı uğradınız.... Nasıl saldırıyor alçak görüyorsunuz değil mi... Çok güzel şeye de söyleyim bizimkilere de söyleyim hemen şimdi size destek olsunlar.....: Orda biz dehşetiz çünkü..... TABİ ORDA MÜTHİŞİZ HOCAM BURSA DEDİNİZ Mİ BİZ YIKARIZ ORTALIĞI” dediği, S.B. nin “: Tamam” dediği, A. T. Özkan’ ın Pazartesi günü pazartesi günü sizi böyle öğlen saat 15.00 te alacaz akşam biraz geç bırakacaz.... ÇÜNKÜ BİZİM O HANİ Yüksek DÜZEY ARKADAŞ GRUBU VAR YA.... O TANIŞMA GRUPLARINDAN BİRİYLE SİZİ TANIŞTIRACAM” dediği, S.B nin “Çok güzel tamam” dediği görüşmeden de anlaşılacağı üzere şüphelinin kendisinin katıldığı örgüt toplantılarına başka kişilerin de katılımını sağlama gayreti içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.

Bu güne kadar gizlilik içersinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışan terör örgütlerine ve suç örgütlerine yönelik yapılan çalışmalarda, anılan örgüt mensuplarının, suçluluk psikolojisi içersinde, her an telefonlarının dinlendiği ve takip edildikleri endişesi içersinde yaşadıkları ve bu nedenle telefon dinlemelerine karşı dikkatle ve tedbirli davranışlar sergiledikleri bilinen bir gerçektir.

Şüpheliye yönelik yapılan teknik takip çalışmalarında kendisinin de telefonlarının dinlendiği yönünde endişeler taşıdığı ve dinlemelere karşı tedbirler geliştirdiği ve çevresini bu konuda uyardığı görülmekredir.

ERGENEKON Terör örgütünün hedefine ulaşmak için kullandığı yöntemlerden birisinin siyaset dünyasına yön verilmesi olduğu ve bu çerçevede, kendileri gibi düşünmeyen ve istedikleri yönde hareket etmeyen siyasileri etkisizleştirmek siyasi faaliyet alanın dışına çıkarmak için dez-enformasyon yöntemlerini uygulamayı kararlaştırdıkları, şüpheli Tuncay Özkan’ın, AKP, MHP ve CHP nin mevcut yönetimlerine yönelik dez-enformasyon faaliyetleri yaptığı, hatta CHP yönetimini ele geçirmeye çalıştığı, fakat yaptığı tüm çalışmalara rağmen başarılı olamayınca bu kez de yeni bir siyasi parti kurma çalışmalarına girdiği görülmüştür.

ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN faaliyeti çerçevesinde diğer örgüt mensupları ile sık sık görüşmeler yapmış, bu görüşmelerinden Levent Ersöz ile yaptığı görüşmeye ait 16 Aralık 2003 tarihinde Tuncay Özkan ile yapılan görüşme metni” başlıklı 24 sayfalık GİZLİ ibareli yazı metni ADD’de yapılan aramada ele geçirilmiştir. Bu belgeye göre şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ ın görüştüğü Levent Ersöz‘e, o tarihteki siyasi ve ekonomik gelişmelerle, medya organlarının yapısı ve kadroları ile ilgili ayrıntılı açıklamalarda bulunduğu, şüpheli Levent Ersöz’ ü bir üst makama brifing sunar şekilde bilgilendirdiği, bu görüşmede örgütün amaçları doğrultusunda yayın yapması için yöneticisi olduğu yayın grubu içerisindeki faaliyetleri, medya grupları hakkındaki çalışmaları hakkında bilgi sunduğu, elde ettiği istihbari bilgileri aktardığı, bu bilgileri aktarırken şüpheli Levent Ersöz ile ortak bir strateji belirleme, diğer medya gruplarını örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirme gayreti içerisinde bulunduğu, bu görüşme içeriğinden de Ahmet Tuncay Özkan’ın ERGENEKON terör örgütünün amaçları doğrultusunda siyaset ve medya dünyasına yön verme gayreti içerisinde olduğu, örgüt paralelinde düşünmeyen ve hareket etmeyen siyasilerle karşı hukuk dışı yöntemlerle mücadele yolunu seçtiği kanaatine ulaşılmıştır.

Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde üst düzey görevlerde bulunmuş, Ordu Komutanlığı yapmış olan Hurşit Tolon’ un 13.03.2008 günü saat 21.54 de şüpheli Ahmet Tuncay Özkan ile yaptığı görüşmede, “Efendim…., bu konu emirlerinize intizar eder…, bunun kararı alındı müsaadesi de çıktı …..ben ayrıntıları size bilahare verecem sadece lutfederseniz hem o gün için hem öncesi çok önemlişeklinde ifadelerle konumundan çok farklı bir üslup ile şüpheliye hitap ettiği, şüphelinin örgüt yöneticilerinden olan Hurşit Tolon ile aralarında gazeteci-emekli komutan ilişkisinden çok farklı bir tarzda, örgütün gizli ilişkiler ağı içerisinde oluşan bir ilişkisinin bulunduğu görülmektedir.

Şüphelinin Halkalı’da bulunan deposunda ele geçen ve içeriği yukarıda belirtilen 66 sayısı ile numaralandırılmış Değerli Komutanımbaşlığıyla başlayan bilgisayar çıktısı yazıda, şüphelinin yönetiminde olduğu Kanaltürk Televizyonuna reklam vermeyen şirketlerin ve üst düzey yöneticilerinin isimlerinin sıralandığı, yazının devamında “Komutanım bir de pazarda mafya usulü para dağıtanlar var… Bunlar bir telefonla bize piyasanın bakışını değiştirebilirler. Bunlar da…” denilmek suretiyle bir kısım şirket ve şahısların isimlerinin sıralandığı, yazının devamındaBunlarla ilgili olarak mutlaka her biri ile bir dakikalık konuşma bile yeter” ibarelerinin yazılı olduğu, şüphelinin Kanaltürk Televizyonuna reklam vermeyen şirketlerin üst düzey yöneticileri ile görüşülerek reklam verilmesi konusunda baskı yapılması için, üyesi olduğu örgütün yönetiminde yer alan TSK mensubu Komutanlardan talepte bulunduğu, şüphelinin örgütün asker kökenli mensupları ile sürekli yakın ilişki içerisinde bulunduğu nlaşılmaktadır.

06.04.2008 günü Adil Serdar Saçan ile yaptığı görüşmede; Adil’in “İyi ne yaptın bugün gelecektik ...” kendisinin “Yok gelemedim ya toplantım” dediği, kendisinin “TOPLANIN TOPLANIN” dediği, Adil’in “Yarın Ankara’ya gidecemde…Ya o meselelerle ilgili konuşmaya gidecem…Şu şeyle ilgili işte” dediği, kendisinin “Tamam ben gereken konuşmaları yaptım tamam” dediği, Adil’in “…Vermiştim ya sende ... konuş” dediği, kendisinin “Ben o tapu tahsis belgeleri ile ilgili gerekeni yaptım” dediği, Adil’in “Yaptın mı” diye sorduğu, kendisinin “Yaptım” dediği, bu görüşme içeriğinden anlaşıldığı gibi şüphelinin örgüt mensupları ile örgütün amaçları doğrulusunda Ankara’da gerçekleştirilen gizli toplantılara katıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda ayrıntılı olarak yazılan 19.06.2008 günü saat: 18.53’te M.A. ile yapmış olduğu görüşmeden anlaşılacağı üzere diğer örgüt mensupları ile de irtibatlı olduğu,ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜnün üyesi olduğu kanaatine varılmıştır.

Şüphelinin örgüt içindeki konumu ve üstlendiği görevler bir bütün olark değerlendirildiğinde cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek ile cebir ve şiddet kullanarak TBMM’ni ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu da işlediği, ülkede kaos ve siyasal istikrarsızlık oluşmasını sağlayarak askeri bir müdahaleye zemin hazırlamak için örgütün kendisine görev verdiği alanda faaliyette bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır

Şüphelinin Halkalı’da bulunan deposunda “ÇOK GİZLİ” gizlilik dereceli, önceki yıllarda gerçekleşen birden fazla Milli Güvenlik Kurulu toplantısına ait tutanak suretlerinin, Başbakanlığa, MİT Müsteşarlığına, Genelkurmay Başkanlığına ait önemli belgelerin ve değişik Bakanlık ve kamu kuruluşlarına ait “GİZLİ” gizlilik dereceli evrak ve raporların ele geçirildiği, birden fazla sayıda bulunan bu evrakları bulundurmak suretiyle şüphelinin Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme suçunu ve Yasaklanan bilgileri temin etme suçlarını işlediği tespit edilmiştir.

Şüphelilerden Adnan Bulut Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan savunmasında, Adil Serdar Saçan' ı Tuncay Özkan' ın arkadaşı olmasından dolayı tanıdığını, haber alabilmek için sık sık kendisi ile görüştüklerini, diğer şube müdürleri ile de görüştüğünü ancak Tuncay Özkan' ın arkadaşı olması sebebi ile Adil Serdar Saçan’ ın kendilerine daha fazla yakınlık gösterdiğini, bazı bilgilere daha rahat ulaştıklarını beyan etmiş, yapılan aramalarda –GİZLİ- ibareli ve Dr. Adil Serdar Saçan imzalı birden fazla sayıda bulunan resmi belge sureti ele geçirilmiştir. Bu belgeler ile ilgili olarak şüphelinin Yasaklanan bilgileri temin etme suçunu işlediği tespit edilmiştir.

25.09.2008 günü Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbarda şüpheliye ait depoda bulunan el bombası, el bombası kapsülleri ile mermilerle ilgili olarak şüphelinin 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçunu işlediği kanaatine varılmıştır.



Şüpheli Ahmet Tuncay Özkan’ ın eylemlerine uyanERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ üyesi olmak suçundan TCK’nun 314/2,

Cebir ve şiddet kullanarak TBMM’ni ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan eylemine uyan TCK’nun 311/1 ve .,

Cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek suçundan TCK’nun 312/1

Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçundan TCK’nun 327-1 ve 43, Yasaklanan bilgileri temin etme suçundan TCK’nun 334/1 ve 43,

İzinsiz tehlikeli madde bulundurmak suçundan TCK.nun 174/1-2, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 6136 sayılı Yasanın 13/1-3,

3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5., TCK’nun 53,54, 58/9, 63 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   151   152   153   154   155   156   157   158   ...   230




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin