1. T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI


ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ



Yüklə 14,92 Mb.
səhifə46/230
tarix30.04.2018
ölçüsü14,92 Mb.
#49575
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   230

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ


Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden Atatürkçü Düşünce Derneğinin Ergenekon Terör Örgütü için ayrı bir önem arz ettiği görülmüştür. Şüphelilerden ele geçirilen Devletin Yeniden Yapılandırılması isimli dokümanda, Halkın örgütlenmesinde ADD’nin öneminden bahsedilmiş, bunun üzerine hazırlanan “GENEL YAPI” isimli dokümanda da, ADD ile ilgili yapılan çalışmalardan ADD’nin geçmişinden ve mevcut durumundan bahsedilmiş ve biran evvel ele geçirilmesi için yapılması gereken çalışmalar anlatılmıştır.

Ergenekon Terör Örgütü Atatürkçü Düşünce Derneğini kontrol altına almayı başardıktan sonra, örgüt yöneticisi olarak tutuksuz yargılanan sanık İlhan SELÇUK 5 Şubat 2004 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde, tüm sivil toplum örgütlerinin Atatürkçü Düşünce Derneği çatısı altında toplanması ile ilgili bir yazıyı kaleme alarak örgütün STK sorumlularına hedefi göstermiştir.

İlhan SELÇUK bir taraftan gazetedeki köşesinde, STK’ların Atatürkçü Düşünce Derneği çatısı altında toplanması yönünde hedef gösterirken diğer taraftan da düzenlediği toplantılarda sık sık bu konuyu işleyerek birleşmenin biran evvel gerçekleşmesini sağlamaya çalışmıştır. Sonuçta ilhan SELÇUK gösterdiğini hedefin gerçekleştirilmesini sağlamış ve yaklaşık 1 ay kadar sonra Atatürkçü Düşünce Derneği önderliğinde Ulusal Birlik Kurultayı toplantısı yapılmıştır.

Mustafa BALBAY’ın günlüklerine bakıldığında bu durum açıkça görülmüş ve örgütün birçok toplantıda Atatürkçü Düşünce Derneği ile ilgili görüşme ve değerlendirmeler yaptığı tespit edilmiştir.

Özellikle örgütün yönetici kadrosunu teşkil eden İlhan SELÇUK ile Şener ERUYGUR arasında 18 Şubat 2004 tarihinde geçen görüşmede, Şener ERUYGUR’un sivil toplum örgütlerinin bölük pörçük olduğunu, bunların bir araya getirmesi gerektiğini öne sürmesi karşısında İlhan SELÇUK’un da bu birleşmenin Atatürkçü Düşünce Derneği çatısı altında yapılması gerektiğini vebu konuda çalışmalar yaptıklarını belirttiği anlaşılmıştır.

Bu görüşmeden kısa bir süre 3 Mart 2004 günü “Hilafetin İlgası” toplantısından sonra İlhan SELÇUK’un rektörlerle yemekli toplantı düzenlediği, bu toplantıda da yine Atatürkçü Düşünce Derneği etrafında örgütlenilmesi gerektiğini anlattığı görülmüştür.



Mustafa BALBAY’dan ele geçirilen CASPER marka bilgisayarda bulunan “SENER.TXT” isimli metin belgesi incelendiğinde içersinde; 18 Şubat 2004 günü Şener ERUYGUR ile İlhan SELÇUK arasında yapıldığı anlaşılan görüşmede;

18.2.04... Meclisin karşısında 10.30-12.0

SE- Benim bir önerim var, birbirinden bağımsız, bölük pörçük hareketlerler var. Bunları bir araya getirip çoğaltmak lazım diyorum..

İS- Aynen biz de öyle düşünüyoruz. ADD'ler var. Üye sayısı 100 bini üzerinde şube sayısı 503 olmuş... Bunlar Anadolu'da çoban ateşleri gibi duruyor... Ben Aydın'a gittiğimde dönerken bu aklıma geldi..

SE- Biz bir çalışma yaptık. Öteki üç arkadaşımla birlikte konuştuk. Bu kararı aldık. Artık yürüyeceğiz. Kararı aldık. Burada arkadaşımız Plan Prens. Ali her şeyi notc ediyor. Bilgi de verecek... İlk iş olarak 3 Mart Hilafetin Kaldırılışı ve Tevhidi Tedrisat Kanunun yıldönümü. O gün büyük bir toplantı yapılacak. Biz de çağrılı olarak geleceğiz. Öteki arkadaşlarım da gelecek... Konuştuk onlarla da. hani dedim ya yüzde 1 yüzde 99'a uymak zorunda. Biz artık ona bakmıyoruz. Kendimiz yürüyoruz

İS- Bizim çalışmamız da şöyle, (çizerek) bir üçgen, en tepesinden teğet olarak yana bir çizgi, ucunda bir diktörtgen. Ortasında bir yuvarlak, çekirdek. Üçgen ADD, dikdörtgen ortak bildiriye imza atacak derneklerin temsilcileri, ortasındaki çekirdek de bildiriyi kaleme alacak olan dar grup... (metin Aliye verildi

SE- Mutlaka bir şey yapmak lazım... Zaman geçiyor... İlk iş olarak mart ayında 3 martta bunu yaparken, Denktaş’a da omuz vermek gerekli.. Belki onu da çağırırız, bizler dinleyici bölümünde otururuz..


  • Kıbrıs'ta ne oluyor sizce

SE- işte orada ne olduğu tam olarak bize de bilgi vermiyorlar

- Bir bildirinin söz konusu olacağını söylemiştiniz..

SE- İşte onu biraz yazılıp çizildikten sonra yapmak istiyoruz. Şimdi, komutana, Köşk'e bilgi verildiği onların kabul ettiği söyleniyor. Bizde böyle bir bilgi yok. Yani böyle olduğuna ilişkin bir bilgi yok. Öymen'in konuşmasındaki o bölüm çok önemli..

İS- Tabii burada dengeler çok önemli. AB karşımızda ABD karşımızda, ona göre hareket etmek gerekiyor..

SE- Evet onlar karşımızda ama bizim de gücümüz var. Dayandığımız bir güç var. buna inanıyoruz. Bunu harekete geçirmek lazım. Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl ÇEÇEN, Yıldırım KOÇ, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül Rektörleri. Onlar çok heyecanlı. Malatla falan bir görseniz, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Buna yeni rektörler de katılabilir. Artık bilen bilir, gören görür, biz yola çıktık..

İS- bu Turgay benim canım ciğerim. Yurtsever, buna inanın... Bakın Gürbüz de öyle. İstanbul gibi bir yerde belediye başkanlığı yapıyorsanız, burası bir de yeni imara açılan bir yerse bazı işleri racon keserek yapmanız gerekir. Ama benim sözümden çıkmaz. Şunu yap derim yapar..

SE- tamam, zaten bizim yeni staretjimiz şu: bölücü olmasın, mürteci olmasın yeter. En geniş katılımı böyle sağlarız... Ama adamın da iyice kire, çamura bulaşmamış olması gerekir..Bir şey yapmamız lazım. Bazen gece birden uyanıyorum ve ne yapmak lazım diye hayıflanıyorum..”

Mustafa BALBAY’dan ele geçirilen CASPER marka bilgisayarda bulunan “SENER.TXT” isimli metin belgesi incelendiğinde içersinde; 3 Mart 2004 günü yapıldığı anlaşılan görüşmede,

3 MAR

- Gidiş... İlhan abi ile... İçerisi dışarısı kalabalık ama, heyecan yüksek değil. Komutanların girişinde alkış iyi ama, ayakta olabilirdi değil...suratları asıktı... Son anda İlker BAŞBUĞ ve Genkurmdan Korg Metin de vardı. Onlar son anda... Sanırım, Hilmi Paşa Kuvvet Kom gideceğini haber aldı, ben de içindeyim demek için gitti. İlker paşayla hiç konuşmamaları dikkat çekiciydi

Dışarı çıktım, İP'li gençler... ve orta ve üst yaştan insanlar vardı. ADD'den yoğun katılım..

Bitişte, İlhan abi neşeliydi. İşte bak kaldın iyi ettin dedi, iyi ki çok satışlı medyaya gitmedin dedi. Sonra kentte rektörlerle öğle yemeği. Dokuz Eylül Rektörü Prof. Emin ALICI, Samsun 19 Mayıs Ferit BERNAY, Malatya İnönü Prof. Fatih.., Bursa Uludağ Prof. Mustafa YURTKURAN, Mersin Üni. Rektörü Prof. Uğur ORAL, Trakya rektörü Prof. Osman İNCİ... Çukurova rektörü,..

Malatya çok heyecanlı...bu işi uzatmamak lazım. en kestirme yoldan halletmek lazım. Başka türlü zor. Böyle örgütlenmeler uzun iş...'

ADD'nin sekreteryasının güçlendirilmesi görüşü benimsendi

İlhan abi söze, kendimi biraz öveyim' diye başladı Bu benim Aydın'dan dönerken oluşturduğum düşünce. Birden aklıma geldi. 500'ü aşkın şubeleri var, yüzbin üye var. Hantal yapı. Buna bir baş lazım. Şimdi oluyor işte. Modelimiz işliyor. Üçgen ADD, yanında dörtgen onu destekleyen kitle örgütleri, içinde daire çekirdek. Kararları o verecek…..

Arkadaşlar biliyor musunuz, Doğan AVCIOĞLU bana hep, İlhan göreceksin ben haklı çıkacağım, 100 yaşına kadar yaşayacağım ve haklı çıkacağım, derdi... Ömrü vefa etmedi. Bakıyoruz haklı. Türkiye gibi ülkelerde çok partili sistem gericiliği getirir. Bu böyle. Şimdi ABD'nin de işine geliyor bu yönetim... Bu seçimleri, yerel seçimleri ciddiye almamak lazım. Ona göre yürümek lazım. Devlete anlatmak lazım. Şimdi hükümet devlete karşı ve biz solcular hükmete karşı devletin yanındayız. durumun özeti bu...'

Mustafa BALBAY’dan ele geçirilen CASPER marka bilgisayarda bulunan “SENER.TXT” isimli metin belgesi incelendiğinde içersinde; 3 Mart 2004 günü yapıldığı anlaşılan görüşmede,

“saat 17.00



Leventle görüşme... Genelde memnunlar yanında Ali de vardı. Ölüyü diriltmeye çalışıyoruz dediler, toplum için. Bir haftada bu dediler. 8 Mart Kadınlar Günü için etkinlik planlıyorlar, büyük katılım hedefliyorlar..

Akşam, Hacettepe öğretim üyeleri lokalinde yemek. Nihat BOZCUK hoca, Ertuğrul KAZANCI, ADD yönetiminden birkaç kişi ve Zekeriya TEMİZEL... Burada da üçgen, dörtgen ve çekirdek... Denktaş da lider olamaz mı, ben yavru vatanı kaybettim, anavatanda siyasete geldim dese vs..

Gece İlhanla görüşme... Katılım tahmin ettiğim gibi. Hedef tamam, bir endişe yok. Herkes artık rahat. Zaten Denktaş’tan güvence de alındı.”

Mustafa BALBAY’dan ele geçirilen CASPER marka bilgisayarda bulunan “GUNMAR05.TXT” isimli metin belgesi incelendiğinde içersinde; 22 Mart 2004 günü gerçekleştiği değerlendirilen görüşmede;

22 Mart Salı Akşam üzeri 17.00-18.00'de baş başa görüştük. Koç olayını anlattı. Özbek'le artık işbirliğini geliştiririz, acele etmeyiz. Köşe yazarlarına değindi... izinsiz köşe alanlar dedi.

Akşam Sabih KANADOĞLU, Alpaslan IŞIKLI, Engin AYDIN, Ömer İMAMOĞLU, Salihli Bl.Bşk, Yücel YENER, Yusuf ÖZTÜRK, Anıl ÇEÇEN, Cevat GERAY, Haluk GERAY, Ahmet AKGÜL... Tirebolulular derneğinde hamsi-rakı. ADD konuşuldu, İS Ertuğrul KAZANCI'yı tuttu.. CHP konuşuldu, Sarıgül. Yeni bir oluşum mu mevcutları adam etmek mi, ikinci.” şeklinde ifadelerin yer aldığı görülmüştür.

Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olarak tutuksuz yargılanan sanık İlhan SELÇUK’un 5 Şubat 2004 tarihli Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde, “ADD’e Bir Şeyler Oluyor” başlıklı yazısında özetle;

“Bir süre önce, hatırını kıramayacağım bir arkadaşım bastırmıştı: Aydın ‘Atatürkçü Düşünce Derneği’ (ADD) seni bekliyor; ille de gideceksin.Vaktim yok! Ekledim: Cumhuriyette çalışıyoruz, her gün yazı yazıyoruz, gazetede bin bir sorunla uğraşıyoruz; hem söylesene bana, ülkede kaç ADD şubesi var? -500’den fazla.. Şaşırdım. ADD ‘de koltuk yok.. İktidar yok.. Çıkar yok.. Örgüt var.. İnsan var.. ADD siyasal bir parti değil, adı üstünde: Atatürkçü Düşünce Derneği!.. Peki, burada birleşilemez mi? Dün birleşilemezdi.. Bugün kaçınılmaz.. Derken haberi geldi, hareket başlamış bile, ilk adımda bu ülkenin kırk ağırlıklı aydını, bilim adamı, sivil toplum kuruluşu önderi, üniversite görevlisi, gazetecisi, sendikacısı, aklı başında yurtsever politikacısı ADD kapsamında buluşarak tüm ülke ulusalcılarının bütünleşmesi konusunda örnek oluşturacak adımları atıyor.. ADD Genel Başkanı Ertuğrul KAZANCI’ya sordum mutlu ve sevinçliydi: Evet dedi, eylem başladı. Türkiye bıçak sırtındadır.. Dış güçlere dayanarak içerde sözüm ona ılımlı İslamcı devlet modeli oluşturmak isteyen takıyyeci iktidar ‘Atatürkçü Düşünceyi’ tasfiye etmek istiyor; ‘Anadolu Aydınlanması’nın karşıtları Ankara’da iktidardadır.. Atatürkçüler kıpırdanın biraz.. Davranın!..” yazdığı tespit edilmiştir.



Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun 03 Nisan 2004 tarihli devre raporunda, “Ulusal Birlik Kurultayı” başlığı altında, 20 Mart 2003 günü Ankara Üniversitesinde yaklaşık 400-450 kişinin katılımıyla başlayan toplantıdan bahsedildiği, bahse konu toplantıda toplam 225 kuruluşun temsil edildiği ve bunlardan birçoğunun isimlerinin slaytlara yansıtıldığı,

Devamında Divan Başkanının konuşmalarından ve özellikle 3 Mart 2004’teki toplantının yankılarından söz edildiği,

Daha sonra, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Ertuğrul KAZANCI’nın, Kemal ALEMDAROĞLU ve bazı katılımcıların konuşmalarından alıntılar yapıldığı, İ.Ü.Rektörü Kemal ALEMDAROĞLU’nun Konuşması’ndan; Kuvayi Milliye Hareketi başlatılmasını, Ülkenin şeyhler, müritler, dervişler devleti olmayacağını vurguladığı ,

Çağdaş Eğitim Vakfı adına Gülseven YAŞAR’ın Konuşması’ndan; İstanbul’da bir araya gelerek “Ulusal Birlik Hareketini” oluşturdukları, Ülkeyi tehdit eden unsurlara karşı hemen tavır alınmasının gerektiği,

Altınokta Körler Derneği adına Tufan İŞLİ’nin Konuşması’ından; 500 bin kişi adına konuştuğu, Bu tarihsel toplantının ülkenin bağımsızlığının tehlikede olması nedeniyle yapıldığı, Kuvayı Milliye ateşinin her tarafa yayılması, bütün ulusal güçlerin kurmay merkezinin oluşturulmasının gerektiği, Artık klasik anlayışla sağ-sol karşıtlığının sona erdiği, ortak ağ örülmesine ihtiyaç olduğu, sözün yerine eylem zamanının geldiği, Türkiye’nin 1919 koşullarında olduğu ,

Ulusal Kanal adına Ferit İLSEVER’in Konuşması’ndan; Kuvayi milliye hareketinin sesi ve gözü olacakları, Buradan bir milli kongre kararıyla çıkılmasını, Ülkemizin uçurumdan aşağı yuvarlandığı, Kuvayi Milliye Merkezlerinin birleştirilmesini, Bir milli hükümet kararı ile bu toplantıdan çıkılması gerektiği, “Ya Türkiye Cumhuriyeti bu AKP’yi yıkacaktır, ya da AKP Türkiye’mizi yıkacaktır. Buranın eylem karargahı olmasını istiyorum.” şeklinde,

Tayyip YENEL’in Konuşması’ndan; Artık işgal şeklinin değiştiği Türkiye’de kontrollü işgalin yapılmakta olduğu, Ulusal Güç Birliği olarak bu hareketin tüm yurda yayılması, Adı ulusal olup kendisi ulusal olmayan basına ambargo koyulması gerektiği ,

Sonuç bildirisi başlığı altında; Sonuç Bildirgesi Atatürkçü Düşünce Derneği Genel başkanı Ertuğrul Kazancı tarafından okunduğu, Sonuç Bildirgesinin özü itibariyle Cumhuriyet Çalışma Grubu tarafından kaleme alındığı belirtilen ULUSAL UYANIŞ VE BİRLİKTELİĞE ÇAĞRI METNİ ile aynı paralelde olduğuanlaşılmıştır.

Cumhuriyet Çalışma Grubunun 03 Nisan 2004 tarihli devre raporunda, TSK mensuplarının Atatürkçü Düşünce Derneklerine üye olması başlığı altında; Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliğine göre Silahlı Kuvvetler personelinin Milli Savunma Bakanlığınca tespit edilerek Silahlı Kuvvetlere yayınlanan listede adları yazılı siyasi olmayan dernekler ile spor kulüplerinin faal olmayan üyeliklerine girebileceklerinin, bu listede spor ve mesleki nitelikte olan 71 adet derneğin adı bulunduğunun, bunlar arasında Atatürkçü Düşünce Derneği’nin yer almadığı anlatılarak bahse konu 71 derneğin ismin slaytlara yansıtıldığı görülmüştür.



Değerlendirme başlığı altında, TSK mensuplarının Atatürkçü düşünce derneklerine üye olması ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı ve bu çerçevede;

-Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi’nin faaliyetleri ve kadrosunun biyografik istihbaratı olumlu olduğundan TSK mensuplarının üye olabilecekleri dernekler listesine alınarak, personelin üye olmasına imkan sağlanabileceği,

-Taşradaki şubelerinin çeşitli istismarlara açık olduğu, bu nedenle Genel Merkezin bütün taşra teşkilatını kontrol ve denetimi altına almasıyla TSK personelinin üye olmasına imkan verecek düzenlemelerin yapılmasını uygun mütalaa edildiği şeklinde değerlendirmeler yazıldığı görülmüştür.

Örgüt yöneticisi Mehmet Şener ERUYGUR Jandarma Genel Komutanlığı görevinden emekli olduktan sonra örgütün sivil toplum örgütleri yapılanması içersinde aktif olarak rol almaya başlamış ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanlığına getirilmiştir. Hatta buradaki faaliyetleri kapsamında Ulusal Birlik Hareketi Platformunu kurup yönetmiştir. Şüphelinin bu dönemde sivil toplum kuruluşlarını nasıl yönlendirdiği ilerleyen bölümlerde anlatılacaktır.

Şüpheli Şener ERUYGUR’dan ele geçirilen 7 nolu CD içersindeki “FIL14152” isimli word belgesinde; “BİLİM VE DANIŞMA KURULU TOPLANTISI” “18 Şubat 2007” başlığı altında, toplantıda konuşulan konuların maddeler halinde yazıldığı görülmüştür.

Bu metnin içeriğine bakıldığında örgütün sivil toplum örgütleri ve özellikle Atatürkçü Düşünce Derneği ile ilgili yaklaşımları ve değerlendirmeleri açıkça görülmektedir. Hatta bu toplantı tutanağının içeriğinden Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi değişik vilayetlerimizde düzenlenen Cumhuriyet Mitinglerinin ilk kararının bu toplantıda alındığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle söz konusu toplantı tutanağı burada belirtilecektir.



“BİLİM VE DANIŞMA KURULU TOPLANTISI” “18 Şubat 2007” başlıklı metinde;

  1. Bilim ve Danışa Kurulu 18 Şubat 2007 Pazar günü EK listedeki üyelerin katılımı ile toplanmıştır.

  2. Toplantıda aşağıdaki görüşlere yer verilmiştir.



    1. Önümüzdeki en önemli görev Cumhurbaşkanı seçimidir. Ancak bu konu gerek iktidar gerekse muhalefet tarafından rölantiye alınmış gibi görünmektedir.

    2. Ulusal Birlik Platformu oluşturulmasına rağmen bilinen nedenlerden dolayı (seçim) istenilen aktivite gösterilememiştir. Önümüzdeki zaman çok kısadır. Öncelikli faaliyetleri içeren bir “eylem planı” yapılarak uygulamaya konulmalıdır.

    3. ADD’ nin büyümesinde teşkilatın genişletilmesinde “kalite ve güvenirlik” esas faktör olarak dikkate alınmalıdır.

    4. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep gibi büyük 5-10 ilimizde salon toplantıları tertiplenmeli, burada halkın tansiyonu ölçülmeli ve somut sonucun alınacağının tespiti halinde bu büyük şehirlerde mitingler tertiplenmelidir.

    5. ADD diğer platformlarla birlikte “yeni bir güç” oluşturmalıdır. Mitinglerde insan sayısı önemlidir.

    6. Uzun vadede ADD’nin “vizyon” u, “misyon” u yeniden belirlenmeli ve bu amaç doğrultusunda teşkilatlanmaya gidilmelidir. (bir siyasi parti mi oluşturulacak veya bir siyasi partinin arka bahçesi mi olacak veya Müdafaa-i Hukuk Kuruluşu gibi mi olacak) Amaç istikametinde yeni bir örgütlenme tarzı ve yönetim anlayışı tespit edilmelidir. Merkezi bir idare şekli mi veya şubelere insiyatif veren bir yönetim tarzı mı?

    7. Halka somut çözümler götürmeliyiz. Halkın sorunları ile ilgilenmeli ve onlara çözüm bulmalıyız. (Fındık, narenciye üretimine, tarıma dönük çözümler) Bunlar proje şeklinde yürütülecek faaliyetlerdir.

    8. Siyasi partiler, odalar, Anayasal kurumlarla görüşmeler yapılarak bu konuda ne düşündükleri öğrenilmeli ve kendilerinden hareketimizi desteklemeleri için destek alınmalıdır.

    9. Toplumda önemli yer etmiş ve bizim düşüncemizde olan yazarlardan faydalanmalıyız.

    10. Özellikle üniversiteler olmak üzere bünyemize gençleri almalıyız.

    11. Faaliyetlerimizde “yolsuzluk” üzerinde ağırlıklı olarak durmalıyız. Bu husus AKP’nin hassas bir yanıdır. Ali Dibo olayları kullanılmalıdır. İstismar edilmelidir.

    12. Kadınlarımızı bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Kadınlarımız bu mücadelede yer almak mecburiyetindedirler. Kadın kuruluşlarımızla temas ve görüşmeleri aksaksız sürdürmeliyiz.

    13. İktidarın işine daha çok yarayacak bazı terimleri kullanmamalıyız. Örneğin “şeriat” gibi. Bu tip ifadeler ve bunların yerine kullanılması uygun olanlar tespit edilip yayımlanmalıdır.

    14. İşsizlik ve yoksulluk konusunu dile getirmeliyiz.

    15. Rejime ve milli politikalara aykırı olan davranış, faaliyet ve girişimleri zamanında protesto etmeliyiz. Mahalli medyada yayınlar dahil olmak üzere ADD’nin bütün şubeleri bu ve benzeri faaliyetleri yakından takip etmeli ve Genel Merkezi bilgilendirmelidirler. (Örneğin Petrol Yasasını basın yolu ile protesto gibi)

    16. Bu günlerde giderek arttığını gözlemlediğimiz iktidarın medyaya, Kanal-Türk’e bürokrasiye, üniversiteye ve YÖK’e karşı uyguladığı baskılara reaksiyon göstermeliyiz.

  1. Hükümetin dış politikalardaki başarısızlığı strateji ve öngörü yoksunluğu, teslimiyetçiliği, gizli ikili görüşmelerle milli devlet politikalarından sapıldığı ve sonuç olarak ödünler verildiği dile getirilmelidir. Ulusal Bağımsızlığımızın zedelendiği vurgulanmalıdır.

  2. ADD ve üyesi olduğu “Ulusal Birlik Hareketinde” geç kalınmıştır. Bir an önce aktive edilmelidir.

ş. ADD bir siyasi parti olmamalıdır. Bir dernek olarak tarafsızlığı ile kamuoyu üzerinde daha etkili olabilecektir.

  1. Ulusal Birlik İttifakı” kalıcı hale getirilmeli, etkinliği arttırılmalı ve hızlandırılmalıdır. Bunun için ittifakın bütününü kapsayan bir program yapılmalıdır.

  2. CHP temel bir kuruluştur. CHP’nin istenilen tepkiyi göstermesi için parti ile görüşmeler yapılmalıdır.

ü. ADD’nin geleceğe dönük; siyasi, toplumsal, kültürel, eğitim, dış politika program ve projeleri yapılmalıdır.

  1. ADD şubelerinin daha etkin bir şekilde Genel Merkezce saptanacak öncelikli bir programa uygun olarak faaliyet icra etmeleri sağlanmalıdır.

y. Daha önce saptanmış komisyonlarda görev alacaklara “göreve davet” yazıları yazılmalı ve ADD’nin yukarıdaki açıklanan sahalardaki temel prensiplerine uygun olarak faaliyet sahaları ile ilgili programlar hazırlatılmalıdır.

z. Kurumların ve medyanın (Medya patronları) bizi desteklemesi için girişimlerde bulunmalıyız.

aa. Halka olan bitenin neler olduğunu, doğruları ve iktidarın yaptığı yanlışları açıklamalıyız.

ab. Gerek diğer STÖ leri ile gerekse kurumlarla aramızda sürekli diyalog teris edilmelidir.

ac. Cumhurbaşkanı seçimi için elde mevcut zaman dikkate alınarak strateji saptamalı ve ona uygun “faaliyet planı” yapılmalı ve uygulamalıyız. Bu konuda daha yapılması “faaliyet planı” revize edilebilir.

ad. İcra edilecek “Miting” in halka duyurulması ve katılımın çok büyük olması büyük önem arz etmektedir. Bu maksatla yazarlardan, medyadan diğer kurumlardan her türlü destek sağlanmalıdır. Hazırlıklar çok yönlü olarak sürdürülmelidir.” Şeklinde planlamanın yapıldığı anlaşılmıştır.



ADD Genel Merkezi, Nermin YİĞİT isimli şahsa ait, SAMSUNG marka, seri numarası S08EJ1UP111365 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “ALPASLAN IŞIKLI.doc” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde “ADD’den Ergenekon’a selam” başlıklı belgenin iki sayfadan ibaret olduğu, ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Alpaslan IŞIKLI isimli şahsın operasyon kapsamında göz altına alınan şahıslara destek verdiği beyanlar ile ADD’nin 10 nuncu kurultayında yaşanan olaylar ile ilgili haberlerin yer aldığı görülmüştür.

Söz konusu belgede;

“ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Alpaslan Işıklı, Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının 1 yılı aşkın bir süredir henüz iddianamesinin hazırlanmadığını belirterek, “Bu soruşturma kapsamında tutuklananlara yürekten selamlarımı yolluyorum. Hepimiz birer Atatürk olarak arkanızdayız” dedi.”şeklinde beyanların yer aldığı görülmüştür.

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsa ait, TOSHIBA marka, seri numarası 7233195169BM8K olan flash bellek üzerinde yapılan incelemede “cumhurbaşkanlığı 16.10.2006.doc” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde M.Şener ERUYGUR adıyla 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER’e hitaben yazılan 16.10.2006 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgenin tamamının 1 sayfadan ibaret olduğu görülmüştür.

Söz konusu belgede:

“Türkiye’nin oldukça kritik bir süreçten geçtiği bu dönemde, Üniversitelerimizde yaşanan şeriatçı, yapılanmanın durdurulmasına ve Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda gençler yetiştirecek üniversiteler olması için her Atatürkçünün üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu sorumluluk bilinciyle, Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, Üniversite Rektör adaylarından,

Kars - Kafkas Üniversitesinde, Prof.Dr. Abamüslüm GÜVEN’in

Manisa - Celal Bayar Üniversitesinde, Prof.Dr. Semra ÖNCÜ’yü

Zonguldak- Karaelmas Üniversitesinde, Prof.Dr. Gamze Mocan Kuzey’i

Çağdaş, laik ve Atatürkçü kişilikleri nedeniyle desteklediğimizi Zat-ı alilerine bildirir, en derin saygılarımın kabulünü arz ederim.”şeklinde ifadelerin yer aldığı ,

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “FIL4743.DOC” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde Av.Ertuğrul KAZANCI adıyla YÖK BAŞKANLIĞINA hitaben yazılan 09.05.2006 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgenin tamamının 1 sayfadan ibaret olduğu ,

Söz konusu belgede:

“Yeni açılacak Erzincan Üniversitesi Rektörlüğü için, Erzincan MYÖ Müdürü Prof.Dr. Şakir Bayındır ile Erzurum Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mulkim Sağır’ın adaylıkları yararlı olacakları kanaatiyle tarafımızdan desteklenmektedir.” Şeklinde bazı Üniversitelere atanmasını istedeikleri rektör adaylarının isimlerini ilgili birimlere bildirdikleri tespit edilmiştir.

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “Ato-sinan aygün-dergi alımı.doc” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde Av.Kutlay ALPUĞAN adıyla, operasyon kapsamında göz altına alınan Sinan AYGÜN isimli şahsa hitaben yazılan, 28.07.2003 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgenin tamamının 1 sayfadan ibaret olduğu,

Söz konusu belgede;

Geçmiş yıllardan bu güne Derneğimize yapmış olduğunuz maddi manevi her türlü desteğiniz bize güç vermiş, çalışmalarımızda kolaylık sağlamıştır.

Bilindiği üzere; “Atatürkçü Düşün Dergisi” adlı yayın organımız aylık olarak yayınlanmaktadır. Geçen yıllarda olduğu gibi; sizlerin belirleyeceği miktarda aylık düşün dergisinden alarak, Derneğimize katkıda bulunmanızı diliyoruz.”şeklinde beyanların yer aldığı ,



ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “ato06.06.06.doc” isimli bir MSword dosyası incelendiğinde Av.Ertuğrul KAZANCI adıyla, Ankara Ticaret Odası Başkanlığına hitaben yazılan, 06.06.2006 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgede “Derneğimizin 24-25 Haziran 2006 tarihlerinde yapılacak olan 9. Olağan Genel Kurulu için saat 13.00’te dağıtılmak üzere 600 sandviç + 600 ayranın (iki gün) Ankara Üniversitesi DTCF Farabi Salonu Sıhhıye/Ankara adresine gönderilmesini bilgilerinize gereği için sunarım” yazdığı görülmüş olup; ADD’ nin toplantılarını ATO tarafından finanse edildiği anlaşılmıştır.

ADD Genel Merkezi, Pınar ÖZER isimli şahsın kullandığı, SAMSUNG marka, seri numarası SOOJJ20X150161 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede “ato-yer hakkında-16.02.04.doc” isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. “ato-yer hakkında-16.02.04.doc” isimli incelendiğinde Av.Ertuğrul KAZANCI adıyla, ATO BAŞKANLIĞINA hitaben yazıla, 15.06.2005 tarihli ve Atatürkçü Düşünce Derneği antetli belgenin tamamının 1 sayfadan ibaret olduğu görülmüştür.

Yüklə 14,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   230




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin