13. AĞIr ceza mahkemesi



Yüklə 0,52 Mb.
səhifə4/5
tarix17.11.2018
ölçüsü0,52 Mb.
#83310
1   2   3   4   5

Sanığa klasör 83 dizi 234’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinin 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım bir düzeltme yapmak istiyorum çünkü ilk bölüm Adıyamanlı bu dostumla yaptığım konuşma ve haberleşmede eksikler var ve çok önemli ibretlik bir manzara var. Duymanızı istiyorum. Ve de ifade tutanağına geçsin istiyorum. Tutuksuz yargılandığım 8 ay içerisinde yaşadığım çok ilginç ve ibretlik bir girişimdir Saygıdeğer Başkanım. Adıyamanlı bu dostum aracılığı ile Fethullah Gülen cemaatinden olduğunu söyleyen tanıştırıldığım bir beyefendinin bana koca adayı olarak bilhassa gönderilmesi şeklindeki kirli bir teşebbüstür. Beni sorgular bir söylem ve tavırla hareket etmesiyle kendisine beni merak etmemesi gerektiğini sıradan bir yurttaş olduğumu söyleyince bana neden gönderildiğini itiraf etmesiyle düşmanın sürekli kirli işler peşinde olduğunu bir kez daha böylelikle yaşadım Saygıdeğer Başkanım. Sorgumda sorulan bu Beyefendinin beni sorgulayan tavır ve söylemleri nedeniyle Adıyamanlı dostuma telefonda söylediklerimdir. Ancak Adıyamanlı dostuma bana koca adayı olarak gönderilen bu şahıs hakkında söylediklerim cumhuriyet savcıları tarafından bunları savcılar için mi söylüyorsunuz? Olmadı hakimler için mi söylüyorsunuz? Yoksa başbakan için mi söylüyorsunuz şeklinde ima ile ve iftira sopalarıyla sorgulandım ifademin bu şekliyle düzeltilmesini ve eksiğini tamamlıyorum Saygıdeğer Başkanım. Arz ediyorum.”

Sanığa klasör 83 dizi 234’de bulunan 3.3.2009 tarihli savcılık ifadesinde bulunan sanık müdafisinin vermiş olduğu beyan okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Bu kadar efendim buna diyeceğim yoktur. Yalnız orada avukatım özür dilerim.”

Mahkeme Başkanı:" Bir beyanınız varsa Durmuş Ali Bey alalım onu.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkan bende bir ilave yapmak istiyorum orda. Yusuf Erikel Bey avukatım. Tamam efendim.”

Mahkeme Başkanı:" Efendim onu sonra bir dakika Durmuş Ali Bey. Evet Neriman Hanım buyurun.”

Sanık Neriman Aydın:”Söyleyim mi efendim?”

Mahkeme Başkanı:" Buyurun.”

Sanık Neriman Aydın:”O Yusuf Avukatım Yusuf Erikel Bey orada bir şeyi eksik bırakmıştır Saygıdeğer Başkanım. Benim tarihi araştırmalarımdır Türk Silahlı Kuvvetlerine ve devletimin diğer birimlerine Türkiye Büyük Millet Meclisine, Milli Eğitim Bakanlığına gönderdiğim benim tarihi bilimsel bilgiye dayalı araştırmalarımdır. Bunun oraya geçmesini istiyorum.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu söz istedi verildi:”Ordaki ifadelerin orijinalini mutlaka görmek istiyorum Sayın Başkanım. Çünkü orada şöyle bir algılama yapılmış. Genelkurmay sanki beni yayınevine görevlendirmiş gibi bir algı yaratılmış öyle değil. çünkü Genelkurmayın yayınevi değil benim yayınevim. İkincisi akredite olma meselesi bugün zaman gazetesi de aynı durumdadır. Yani Genelkurmaya yada birliklere girebiliyor. Orda da sanki Genelkurmay bu yayınevini koruyor kolluyor yada Genelkurmayın bir yayınevi gibi bir algı yaratılıyor. Öyle değildir ticari sicil kaydı vardır. Sahibi benim. Orda çalışanlar bellidir. Ama yazarlarım yüzde doksanı askerdir. Bu da Genelkurmay Başkanlığına ait bir yayınevi olduğunu göstermez. Bir fırın ekmek çıkartır. Ekmeği satarken sen namuslu musun namussuz musun diye sormaz. Namussuz biri de gelir o ekmeği alır o zaman ona biz vay namussuzlarla iş birliği yapıyorsun diyemeyiz fırıncıya. Adam ekmek çıkartıyor herkes yer. Tezgah açılmıştır yani oraya. Bizim yayınevi de Kemalist bir yayınevidir. Evet yazarlarımın yüzde doksanı askerdir. Yayınevi Genelkurmay Başkanlığına bağlı bir yayınevi değildir. Hiç kimseye bağlı değil. oranın Genelkurmay Başkanı benim. Saygılarımla.”

Mahkeme Başkanı:" Buyurun.”

Sanığa klasör 236 dizi 190 193 sayfaları arasında yer alan ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki beyanı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Eksiği var Saygıdeğer Başkanım yanlışı var. 4 gün 4 gece ahırdan beter bir fare deliğinde tutulduktan sonra çıkarıldığım savcılık sorgularında sabah gece saat onda başlayıp sabah dörtte biten savcılık sorgularında kurulan masum yurttaşa kurulan tuzaklara hep birlikte ifadelere yaptığım müdahalelerle gördünüz. Dolayısıyla biran önce bu işkence bitsin çünkü manevi bir işkence Saygıdeğer Başkanım size kurulan tuzağın ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bu işkence biran önce bitsin diye cevaplıyorsunuz o tuzak sorulara onların istediği şekliyle tuzağa düşerek yaptığınız verdiğiniz cevaplar sonucunda biran önce bu işkence bitsin diye tabi ki diyorsunuz ki evet gördüm okudum hemen imzalayıp iniyorsunuz. Bu şekildedir efendim arz ediyorum.

Sanığa klasör 236 dizi 192. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim çünkü benim bilgisayarımı kullanıyor yeğenim içeriklerinden bilgi sahibi değilim kendisine ait bilgilerden.

Sanığa klasör 236 dizi 192. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 2, 3 ve 4. cevapları okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim ben açıklayalım ilavelerim var çünkü. Arz ettiğim üzere Genelkurmay Başkanlığına, Milli Eğitim Bakanlığına ve Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderdiğim 5 adet araştırmam söz konusudur. Bunlardan bir tanesi Milli eğitim müfredatları ve milli eğitim sisteminedir. Tevhid-ı Tedrisat kanunu eğitimin eşitliği kanunu üzerinedir. Yaşar Büyükanıt paşaya değil tabi ki ben makama gönderiyorum. Elbette ki kendisini tanımıyorum. devletimin yaptığım araştırmalardan yararlanması için gönderdiğim bir araştırmamın araştırmamdır. Onu ifade etmek istiyorum. Diğerleri arz ettiğim üzere 45 yaşında bir insanım 20 yaşından beri yaptığım araştırmalar okuduğum eserler ülkemizde bilgisiyle ilmiyle milletimize rehber olmuş aydınlarımıza, yazarlarımıza, müelliflerimize, güzellikler yaratan milletimizin bürokrasisinde diyebilirsiniz, çiftçisine, köylüsüne yazdığım pek çok mektup vardır. Bunları binlerle ifade edebilirim. Çünkü 25 yıllık bir süreyi kapsamaktadır. Arz ediyorum efendim.”

Sanığa klasör 236 dizi 192. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 5. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim doğrudur. Basına kamuoyuna intikal eden bir ahlaksızlık olayı nedeniyle devlet büyüklerimiz rencide edilmekte devletin ahlakı da çökertilmektedir. Bir yurttaş olarak çok üzüldüğümü kendisine yazdığım bu faksla bildirmiştim teşekkür ederim. Bununda ifademe geçmesini istiyorum.”

Sanığa klasör 236 dizi 192. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 6. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim eksiği var çünkü tarihi araştırmamdan alınan bir derlemedir. Bunun ifademe daha önce söylediğim üzere diğer sorgularda da olduğu üzere geçmesini istiyorum. Şener paşayla alakası olmayan kendi şahsi tarihi roman çalışmamdan derlenen bir alıntıdır.”

Sanığa klasör 236 dizi 192. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 7 ve 8. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim Şener paşaya yazılan hitaben yazılan herhangi bir şey yoktur. Arz ettim biraz önce de diğer sorgularda da vardı çünkü. Tarihi roman çalışmamdan alınan 150’likler listesini sadece ben incelemiyorum. En son çıkan kitaplardan birisidir efendim. Türk tarihinde işbirlikçiler ve 150’lıkler. Bunlar benim tarihi roman çalışmalarımdan alınan alıntılardır efendim. Sorgulamalar esnasında karışıklıklar ve kendi isteklerine göre ifadelere müdahaleleri söz konusu.”

Sanığa klasör 236 dizi 192. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 9. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet ama bu tarihi roman çalışmalarımdadır efendim. Herhangi bir yere yazılan değildir. Biraz önceki konuyla ilgilidir. Aynı yerden almışlardır ama yazılmış gibi göstermişlerdir.”

Sanığa klasör 236 dizi 192. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 10. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim Çankaya’da bir ateş yanıyor. Çankaya isimli Falih Rıfkı Atay’ın Çankaya isimli eserinin yanında birde böyle eser olsun diye yazar Metin Aydoğan ile paylaştığım bir düşüncedir ebedi edebi bir düşüncedir.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim eksiğini tamamlayım biraz önce de vardı. Dediğim gibi yurtdışından görev yaptığım ve bizzat tecrübelerimle şahit olduğum PKK bölücü terör örgütünün bankaları kullanarak ülkemize nasıl kaynak aktardıklarına dair benim düşüncelerimi öğrenmek istemiştir. Konu odur efendim.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Ben tanımıyorum Saygıdeğer Başkanım. Arz ettiğim üzere beni çağırdıklarında Almanya’daki bu bankacılık yasaları kara para ve PKK’nın nasıl para aktardığına dair bankacılık mevzuatı üzerinde tanış sordukları sorulara ve bilgilenmek istedikleri konularda ben ismini biliyorum sadece ama kendisini tanımıyorum. Birkaç tane subaydılar. Bana sorular sordular mevzuatla ilgili aktardım kendisini tanımıyorum.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim ben öyle biliyorum.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 4. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim toplumsal dönüşüm yayınları bir dergi çıkarmak istiyordu. Hayrı Bey Bildik Beyde Ankara’daydı. İşt arz ettiğim büroyu tutmuşlardı. Benimde düşüncelerimi öğrenmek istiyorlardı. Bende şahsi orada da geçtiği üzere şahsi düşüncelerimdir.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 5. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim kendisini tanımıyorum bir dergideki yazı üzerine ben kendisine de değil dergiye gönderdiğim bir yazıdır.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 6. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim basından tanıyorum sonra dost olduk. Ankara’ya geldikçe her zaman görüşüyorduk. Birlikte çay içiyorduk sohbet ediyorduk. Kendisini tanıyorum ve seviyorum.”

Mahkeme Başkanı:" Kimi Sevgi Erenerol’u tanıyorsunuz değil mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Tabi tabi Sevgi Erenerol’u tanıyorum.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 7, 8, 9 ve 10. cevapları okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim içeriği sorulmamıştı çünkü.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 11. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim siyasi bir tartışmada ağabeyimin düşüncelerini İbrahim Beyin söylemlerini anılarımı günlüğüme yazdım sohbetlerdir.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 12. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim bir siyasi parti kurulursa işte burada da bir kumanda heyeti var. Sizde bizim bu mahkemenin kumanda heyetisiniz.”

Sanığa klasör 236 dizi 191. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 13. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim dosyada onların yazdığı herhangi bir mektup yoktur. Noyan ve Çelebi iki sevgili yeğenim aile dostlarımın çocukları Eren’i çok az gördüm belki iki kere bilemedim üç kere olabilir. Onların yazdıkları herhangi bir mektup yoktur. Ama benim bilgisayarımda arşivimde bulunan bilgilere tarihi çalışmalarıma her zaman bakarlar. Neriman Teyze okuyabilir miyiz diye. Onlar izinliler çünkü onlar bizim evin çocukları efendim.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 1. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim içeriği hatırlatılmadan sorulmuş.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 2. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Tabi nasıl bileydim ki Saygıdeğer Başkanım. Kendi yaptığım tarihi bir çalışmayı bana bilmemem hatırlamamam için soruldu. 80 kişi bilgisayarınızda 80 kişilik ve 157 kişilik idam listeleri var deniyor. İki gündür aktarıyorum size savunmamın başından beri söylüyorum o konu. Kerkük ve Misak-ı Milli şehitlerimize dair tarihi çalışmamı bana öyle sordular ki ben hatırlayamadım.”

Mahkeme Başkanı:" Bunları savcılıktaki ifadeniz okunurken zaten bahsettiniz. Oraya atıf yapabilirsiniz isterseniz. İsterseniz tekrarlayıp cevabı verebilirsiniz.”

Sanık Neriman Aydın:”Yani tekrarlamam gerekiyor mu biraz önce verdim ama benim Misak-ı Milli ve Kerkük konusunda.”

Mahkeme Başkanı:" Zapta geçirmek istiyorsanız tekrarlayın.”

Sanık Neriman Aydın:”Tabi geçmesi lazım efendim.”

Mahkeme Başkanı:" Buyurun:”

Sanık Neriman Aydın:”Kerkük ve Misak-ı Milli şehitlerimize dair Kerküklü bir dostumla yaptığım çalışmalarımdır. Bilgisayarıma yüklediği Kerkük’te şehit olan Saddam’ın kurşunlarında ipinde asılan kurşunlarında şehit olan Kerkük Türklerinin şehit Kerkük Türklerinin üzerine yaptığım bir çalışmadır. Ama savcılık cumhuriyet savcılığı benim bu çalışmamı Hizbuttahrir terör örgütünün idam listesi olarak bana sormuştur ve aç perişan susuz bir yurttaşın masumiyetinden yararlanarak kurdukları tuzakta kullanmışlardır. Onun için kayıtlara geçmesini istiyorum.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 3. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet bahsettiğim konudur Kerkük şehitlerine aittir Misak-ı Milli şehitlerimize aittir. Arz ettiğim konudur. Hizbuttahrir idam listesi olarak sorulmuştur bana. Kendi çalışmamı bile hatırlayamayacak bir durumda sorulmuştur efendim. Ben bir kez daha söylemek istiyorum. Hiç ülkemizde terzi itfaiye, itfaiyeci, çiftçi, polis memuru asıldı mı Saygıdeğer Başkanım. O listelerde onlar var Saygıdeğer Başkanım. Size arz ettim heyetinizin görmesi için kürsünüze bıraktım..”

Mahkeme Başkanı:" Gördük. Listeyi gösterdiniz gördük.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 4. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim yeğenimle yaptığım haberleşmelerdir.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 5. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim çünkü ben geriye dönülecek bir makamın sahibi değilim. Bir ilim insanıyım bilgi sahibi bir yurttaşım. Yaptığım bir araştırmamı Osmanlının nasıl yıkıldığını Türkiye Cumhuriyeti devletinin de ona yönelik düşman saldırısı altında bulunduğuna dair yaptığım bir araştırmamı gönderdiğim bir yazıdan alıntılardır efendim arz ediyorum.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 6. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Elbette ki efendim sosyal yaşam gereği insanım çünkü.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 7. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim kendisi de savunması sırasında açıklayacaktır. Haklarında hiç bilgi sahibi değilim..”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 8. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim içeriği sorulmadığı için şu anda da bir şey söyleyemiyorum nasıl sorulduğunu da hatırlamıyorum.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 9. ve 10. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Yoktur efendim.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 11. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Tanımıyorum efendim.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 12. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Yok efendim.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki 13. ve 14. cevabı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Tanımıyorum efendim.”

Sanığa klasör 236 dizi 190. sayfada bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine 06.03.2009 tarihinde sanık müdafisi Yusuf Erikel’in vermiş olduğu sorgu hakimliğindeki beyanı okundu, soruldu.”

Sanık Neriman Aydın:”Yok efendim.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu söz istedi, verildi:”Sayın Başkan şimdi ben lütfettiniz aldım tutanağı. Bu iddianamede bulunuyor. Yalnız ben bir şey talep ediyorum. Lütfen savcılıktan avukatımın verdiği ve imzaladığı bu belgenin orijinalinin getirilmesini istiyorum.”

Mahkeme Başkanı:" Tamam burda o da burada.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Efendim bu.”

Mahkeme Başkanı:" Yani o, o ifade beyanı olduğu için verdim.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Evet efendim şimdi.”

Mahkeme Başkanı:" Onun fotokopisini verelim. İmzanın bulunduğu fotokopisini size verelim.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Efendim bu sadece iddianamedeki sayfanın bir bölümü yani o ifadenin.”

Mahkeme Başkanı:" Yani o sayfayı imzalamamış mı diyorsunuz?”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Hayır efendim yani orijinal belgenin savcılıkta verilen avukatımın verdiği söylediklerinin orijinal belgesini talep ediyorum ben. Franko döneminde yurtseverleri yargılarlarken güçlü bir savunma yapınca avukatlar tutukluyorlar. Onların yerine emniyetten avukat getiriyorlar. Yani polisleri avukat olarak oturtuyorlar bu defa. Ha yargılama yapıyor muyuz yapıyoruz. Avukatınız var mı var. Valla altında polis o ayrı. Ama avukat var. Şimdi buradaki yazı dili iddianamenin aynen yazı dilidir. Benim avukatım bir polis değildir. Böyle bir dil kullandığını hiç sanmıyorum. Ve bu sizi yanıltan dehşet bir belgedir.”

Mahkeme Başkanı:" Durmuş Ali Bey bunu talebiniz olarak zapta geçtik. Daha sonra değerlendirilecektir. Yani bu konuda beyanlarınızı daha sonra iletirseniz istediğiniz imzalı belgeyi de size vereceğiz. Yani savcılık araştıracağız. Buyurun.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Lütfen orijinal belgenin bir nüshasını istiyorum efendim.”

Mahkeme Başkanı:" Tabi, tabi tabi buyurun.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Burada okurken bile birbirini tutmuyor efendim aynı şeyler bir başka sayfada farklı cümleler olarak geçiyor takip ettim ordan. Bilgilerinize arz ediyorum.”

Mahkeme Başkanı:" Buyurun.”

Sanığa kimlik bilgileri ve sabıka kaydı okundu, soruldu.

Sanık Neriman Aydın:”Evet.”

Mahkeme Başkanı:" Savcı Bey sorunuz olacak mı?”

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel:”Sayın Başkan öncelikle bir hususu belirtmek istiyorum Sanık Neriman Aydın’ın ilk savcılık ifadesi 2 avukatı huzurunda bizzat şahsımız tarafından alınmış ve tüm beyanları titizlikle ifade tutanağına geçirilerek sanık ve müdafileri tarafından okunduktan sonra imzalanmıştır. Çapraz sorgu hakkında iddia makamı değerlendirmemizi bildiriyorum. Sanık Neriman Aydın’a bizce müphem kalan birçok konunun açıklanması ve savunması içeriğine göre sorularımız olacaktı. Sorularımız sözlü muhakeme tarzına uygun şekilde düşünülmüş olup bazen bir soruya verilen cevap başka sorulara neden olmakta çapraz sorgunun amacına uygun bir şekilde iddianameye konu eylemlerin sorular ile aydınlatılması ve sanık savunmasının doğruluğunun denetlenmesi yoluna gidilecekti. Ancak sanığın savunmasında sorularımıza cevap vermeyeceğini beyan etmesi karşısında gerek çapraz sorgudan yasanın beklediği yararın sağlanamaması gerekse savunma sırası bekleyen diğer sanıklar açısından zaman kaybı olmaması gerekçesiyle bu aşamada sanığa iddia makamı olarak soru sormayacağız ancak delillerin okunması ve değerlendirilmesi aşamasında Ceza Muhakemesi Kanunu 201. maddesindeki hakkımızı kullanacağız.”

Mahkeme Başkanı :”Sanıklardan sorusu olan var mı? Avukat arkadaşlardan sorusu olan var mı? Buyurun”

Sanıklar Kemal Aydın Neriman Aydın ve Hamza Demir müdafi Av. Ayhan Okutan:”hayır efendim soru sormayacağız teşekkür ederiz.”

Mahkeme Başkanı :”Buyurun avukat bey.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren söz istedi verildi:” Sayın Neriman Aydın hücre tipi yapılanma, hücre evi yada karargah evi nedir biliyor musunuz?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Bu tür evlere örgüt üyelerinin aileleri gelir gider mi?”

Sanık Neriman Aydın:”O tür yapılanmayı bilmediğim için kimlerin gelip gittiğini de bilmiyorum avukat bey.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu’nun aileleri evinize gelip gider miydi?”

Sanık Neriman Aydın:”Tabi ki aile dostlarımızın çocuklarıdır.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Yatılı misafir olarak kalırlar mıydı?”

Sanık Neriman Aydın:”Tabi ki efendim evimizin çocuklarıdır ikisi de.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Sizin annenizde söz edilen evde mi yaşıyor?”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim Çankaya’da Birlik mahallesinde 14. sokakta 7 numaradayız 2 katlı bahçeli bir evdir 1968’den beri babamın yaptığı el emeği ile yaptığı evde yaşıyoruz.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Evinizde gizli geçit, dehliz, hücre var mı?”

Sanık Neriman Aydın:”Bu nasıl soru avukat bey?”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Ben soruyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”Orası bizim Dünya’daki mübarek mekanımız bu nasıl bir soru.”

Mahkeme Başkanı :”Neriman Hanım susma hakkınız var cevap vermeme durumunuz var veya (bir iki kelime anlaşılmadı). Buyurun.”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkan bu nasıl bir soru ama?”

Mahkeme Başkanı :”O size soru soruyor.”

Sanık Neriman Aydın:”Evimizde dehliz olup olmadığı soruyor.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Ben kasten sormuyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”Ben mübarek bir ev olduğunu Dünya’daki mübarek evimiz olduğunu 80 yaşındaki annemin de bu evde yaşadığını söylüyorum avukat bey böyle bir soru soramaz Saygıdeğer Başkanım reddediyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Avukat bey buyurun başka sorularınız varsa onu alalım.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Var. Sizin eviniz hücre yada karargah evi olarak adlandırılıyor böyle nitelendiriliyorsa.”

Sanık Neriman Aydın:”Bu bir iftira avukat bey sizin evinizde adlandırılabilir.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Sayın Neriman Aydın ben size itham etmiyorum siz sorularıma cevap verir misiniz?”

Sanık Neriman Aydın:”Lütfen sorularınızı hukuki çerçevede sorunuz avukat bey.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Bazı cemaatlerin ağabeyleri yada ablaları kontrol ve denetimindeki evlere de karargah evi yada hücre tipi ev denebilir mi? Örneğin Işık evleri size yöneltilen suçlamaya göre Işık evleri hücre evi yada karargah evi midir?”

Sanık Neriman Aydın:”Hiçbir bilgim yoktur Saygıdeğer şey Sayın avukat dolayısıyla cevap veremiyorum sorularınıza.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Peki. Önder Koç, Hasan Hüseyin Uçar ve Yaşar Tozkoparan’ı tanıyor musunuz?”

Sanık Neriman Aydın:”Önder Koç’u tanımıyorum. Yaşar, Yaşar’ı birkaç kez gördüm Mehmet Ali Çelebi yeğenim yanında Hüseyin’i de Hüseyin’i de bir kez gördüm Kızılay’da.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Hasan Hüseyin Uçar evinize geldi mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Yaşar evinize geldi mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Yaşar evimize geldi?”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Gece kaldı mı?”

Sanık Neriman Aydın:”Çocuklarımızı. Hayır, çocuklarımızla birlikte bir akşam geldi birkaç akşam geldi ve sohbet ettiler çay içip yemek yediler.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Sizin yada ağabeyiniz Sayın Kemal Aydın’ın hiç silahı oldu mu?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Öğrencilerin silahı var mıydı?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır hatırlamıyorum olamaz.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Peki hücreler örgüt yöneticileriyle internet yada mektup üzerinden kayıt ve iz bırakarak mı haberleşirler?”

Sanık Neriman Aydın:”Anlamadım sorunuzu?”

Mahkeme Başkanı :”Avukat bey biraz yaklaştırın mikrofonu?”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Hücreler, hücreler hücre üyeleri örgüt yöneticileriyle internet, e-posta ve mektup yoluyla kayıt ve iz bırakarak mı haberleşirler?”

Sanık Neriman Aydın:”Onu kime bu soru kime soruluyor Saygıdeğer Başkanım?”

Mahkeme Başkanı :”Hücrelerden neyi kastediyorsunuz avukat bey?”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Ben kastetmiyorum iddianame kastediyor ben sadece cevap vermenizi istirham ediyorum savcılara soramadığım için Neriman Aydın’a soruyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır savcılara soramadığınızı niçin bana soruyorsunuz avukat bey?”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Sonra soracağım onlara.”

Sanık Neriman Aydın:”Bu hukuksuzluk ve haksızlık değil mi?”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Bakınız size ben size itham etmiyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”Benim haberim ve bilgim olmayan bir konuyla ilgili bana soru soruyorsunuz.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Beni anlamaya çalışmanızı istirham ediyorum. Ben sizi ben sizi itham etmiyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”Lütfen, bakın ama sorduğunuz soruya bir bakın kendi kulaklarınız duyuyor mu lütfen?”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Bakın ben sizin evinizi hücre olarak adlandırmıyorum. Bakın”

Sanık Neriman Aydın:”Beni itham edemezsiniz avukat bey.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”İtham etmiyorum ben size lütfen.”

Sanık Neriman Aydın:”Lütfen benim hiçbir hiç.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Beni anlarsanız yardımcı olacaksınız bana.”

Sanık Neriman Aydın:”Benim hakkında hiç bilgim olmadığı bir konuda bana soru soramazsınız.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Ben sizi itham etmiyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”İtham ediyorsunuz.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Hayır etmiyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”Son soruyu tekrarlasın Saygıdeğer Başkanım?”

Mahkeme Başkanı :”Avukat bey bu soruya cevap vermek istemiyor.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Tabi cevap vermeyebilir.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır cevap vermek istemiyorum değil o soru bana sorulamaz Saygıdeğer Başkanım.”

Mahkeme Başkanı :”Soru sorulamaz diyor cevabı bu şekilde.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Tamam sorulamazsa ben sonra yazılı olarak cevabını veririm şimdi Sayın Neriman Aydın sizlerin ve benim müvekkillerimin burada oluş sebebini herkes gibi sizde bende biliyoruz. Benim müvekkillerimi ve sizleri bir askeri darbeye zemin hazırlamakla ve bunun için uğraş sarf etmekle suçluyorlar. Siz askeri darbeyi yapacak olan ekip siz misiniz, öğrenciler mi? Darbeyi yapacak olan siz iseniz yani sizler iseniz ben iddiaya göre konuşuyorum sizi itham etmiyorum bu öğrencileri komuta kademesinde mi görevlendirecektiniz? Örneğin Mehmet Ali’yi Genelkurmay Başkanı, Noyan’ı da Kara Kuvvetleri Komutanı mı yapacaksınız?”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım reddediyorum bu soruları bana yöneltemez reddediyorum.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Peki tersinden alalım harp okulu öğrencileri mi darbeyi yapacaktı?”

Sanık Neriman Aydın:”Reddediyorum Saygıdeğer Başkanım, Saygıdeğer Başkanım reddediyorum benim hiç bilgim ve hiç konuşmadığım konulardır. Bu şekilde ithamlarını ve sorularını reddediyorum.”

Mahkeme Başkanı :”Bu şekilde bu şekilde cevap veriyor avukat bey.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Peki biz kontak kuramadık uyum sağlayamadık benim ne söylemek istediğimi siz anlamıyorsunuz onun için sormak istemiyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”O zaman avukat bey sorularınızı doğru sorun.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Biz, biz kendi sorgumuz sırasında iddia makamına soralım bunları.”

Sanık Kemal Aydın söz almadan konuştu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı :”Kemal bey müdahale etmeyin.”

Sanık Neriman Aydın:”Abi itham ediyor beni.”

Mahkeme Başkanı :”Neriman Hanım sakin olun.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Ben sizi itham etmiyorum. Ben sizi itham etmiyorum diyorum ki bakın sizi bir askeri darbeye önayak olmakla suçluyorlar ama sizin 6 tane öğrenciden başka asker tanıdığınız yok. Mektuplaştığınız 1, 2 generalden başka tanıdığınız yok siz bu darbeye nasıl önayak olacaksınız diyorum siz mi yapacaksınız bu darbeyi?”

Sanık Neriman Aydın:”Ben nasıl yapacağım avukat bey görmüyorsunuz beni.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Ben yapamam deyin siz yapacaksınız bu öğrencilere mi kuvvetli.”

Sanık Neriman Aydın:”Bu kadar saçmalık olabilir mi 2 tane 2, 3 öğrenciyle darbe mi yapılır bir memlekette.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Komuta kademelerine öğrencileri mi getirecektiniz diyorum. Ya da bu öğrenciler darbe yapacak sizi Başbakan yada Başbakan yardımcısı mı yapacak diye soruyorum..”

Sanık Neriman Aydın:”Böyle bir şey olabilir mi siz buna inanabilir misiniz?”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Milli mücadele bu mudur bu anlamda mı milli mücadeleden söz ediyorsunuz?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim hayır efendim benim milli mücadele.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Hayır deyin o zaman:”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim benim tarihi araştırmalarımda geçen ilminde bilgimde olan şey milli mücadele onun savaşı yapıldı zaferi de Türkiye Cumhuriyeti devleti. Sorduğunuz sorular iddianamenin Cumhuriyet savcıları eliyle yazılan iftiralardır efendim.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”İftira deyin Sayın Neriman Aydın ben.”

Sanık Neriman Aydın:”İftira”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Ben sizi itham etmiyorum bir kere daha söylüyorum.”

Mahkeme Başkanı:" Avukat bey.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Asla itham etmiyorum ben sadece size bu iddianamedeki çelişkileri anlatıyorum sizin burada bulunma sebebinizi anlatıyorum siz beni anlamamakta ısrar ediyorsunuz.”

Sanık Neriman Aydın:”Ama çelişkileri Yüce mahkemeye anlatmanız gerekiyor bana değil.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Ben bunu zamanı geldiğinde anlatacağım.”

Sanık Neriman Aydın:”O zaman zamanını bekleyelim avukat bey bana.”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Sizin sorgunuza katılmak zorundayım ve bunları da sormak zorundayım.”

Mahkeme Başkanı :”Böyle karşılıklı böyle karşılıklı konuşmak şeklinde değil de soru cevap şeklinde olsun. Devam edin.”

Sanık Neriman Aydın:”Buyurun”

Sanıklar Yaşar Tozkoparan, Önder Koç ve Hasan Hüseyin Uçar müdafi Av. Kürşat Velieren:”Tamam peki tamam Neriman Aydın sorularım bitmiştir başka soru sormayacağım.”

Mahkeme Başkanı :”Hüsnü Bey var mı sorunuz? Başka avukat arkadaşlardan yok dimi sorusu olan ben sormadım ama? Yok. Buyurun Hüsnü Bey”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Kullanmış olduğunuz telefonlarınızı alabilir miyiz bilebiliyor musunuz numaralı hatırlıyor musunuz?”

Sanık Neriman Aydın:” Ev numaram 03124950445 cep numaram 05337497918 diye hatırlıyorum inşallah unutmadım 2 sene içerisinde zindanda.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”İddianame eklerinde birkaç numaranız daha çıkıyor bunları soracaktım. 05366914218”

Sanık Neriman Aydın:”O çok önceden aldığım sanıyorum kontörlü bir hat erkek kardeşim kullanıyor yıllardır onun için hatırlamadım.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”5305170597”

Sanık Neriman Aydın:”Onu hatırlamı son zamanda almış olabilirim efendim.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Evet. Birde ev numarası var herhalde daha doğrusu sabit numara 3124685210”

Sanık Neriman Aydın:”O santraller değiştiğinde eski ev telefon numaramız efendim sonra yenisi.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Peki. Bu biliyorsunuz 1. iddianame ile davanın birleştirilmesi talepli olarak Cumhuriyet savcılığı tarafından dava açıldı. Bu dava iddianamesi ekleri içerisinde hatta bunlar size de dağıtıldı 1. iddianame ekleri klasörünü söyleyeyim 265. klasör burada gizli tanık Kıskaç isimli bir şahsın vermiş olduğu bir ifade var. İfade içinde sizinde sizinle ilgili de bilgi geçiyor bilgiler var ben kısaca biraz bilgiden okuyayım. Şöyle bir çözüm yapmışlar sayfasını da söyleyeyim size dijital olarak 161. sayfa dijital olarak. tespit tutanağı diye başlamış belge gizli tanık Kıskaç’ın beyanlarını yorumlamışlar yani şunları söyledi diye. 2. paragrafında yine Bekir Öztürk ve Neriman Aydın birlikte kendisinin iş yerine iş yerime geldiklerini Bekir Öztürk’ün daha önceden telefonla tanışmışlığının olduğunu Neriman Aydın’ı Kuvai Milliye genel koordinatörü olarak tanıttığını diyor. Kuvai Milliye ile irtibatınız oldu mu?”

Sanık Neriman Aydın:”Bir saniye Saygıdeğer Yargıcım bir saniye şimdi yanlış duymadım ben Bekir Öztürk ve Neriman Aydın ile birlikte geldiniz.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Öyle yazıyor.”

Sanık Neriman Aydın:” Ben Bekir Öztürk diye birini tanımıyorum onunla hiçbir yeri tanımadığıma göre hiç karşılaşmadığıma göre birlikte bir yere gitmem mümkün değildir.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Tamam o birincisi Kuvai Milliye ile irtibatınız oldu mu?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Tamam Kısaca okuyun belki değişik bir yorum olabilir ileriki bölümde.”

Sanık Neriman Aydın:” Tabi efendim buyurun.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Şöyle bir cümle sarf etmiş Bekir Öztürk sağlıkçı olduğunu söyleyince kendisine neden emekli kurmay albay Aziz Ergin değil de sen genel başkansın diye sorduğunu kendisinin Aziz Ergin ile birlikte Kuvai Milliye’yi kurduklarını söylediğini nasıl tanıştınız diye sorduğunda bizi büyüklerimiz tanıştırdı dediğini parasal sıkıntılarının olduğunu söylediklerini Mersin’de bayrak mitingi yaptıklarını söylediklerini madem para sıkıntınız var Osman Gürbüz’de orada diyerek Tempo dergisine çıkan haberi gösterdiğini daha sonra Osman Gürbüz’ün tehditlerinden bahsedince onlar Veli Küçük’ün adamları Oktay Yıldırım bu olayı çözer dediğini siz Oktay Yıldırım’ı tanıyor musunuz?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim özür dilerim Saygıdeğer Yargıç kim bu konuşmayı ben mi yapıyor muşum?”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Yo yo bu gizli tanık Kıskaç isminde sizin isminiz geçtiği için ben burayı okuyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet anladım tamam:”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Şimdi bir başka bölümden bahsediyor Çamlıca kız lisesinde toplantı böyle bir toplantıya katıldınız mı?”

Sanık Neriman Aydın:” Hayır efendim Çamlıca sadece semt ismi olarak İstanbul’da biliyorum o tarihte ben kamu kurumunda Ziraat bankasında memur olarak görevimin başındayım.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Bu bölümü okuyayım o zaman biraz bir paragraf.”

Sanık Neriman Aydın:” Tabi buyurun”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Oktay Yıldırım’ın kendisini aradığını Veli paşa gelecek seninle görüşecek diyerek kendisini Çamlıca kız lisesine çağırdığını okula gittiğinde Oktay Yıldırım’ın kendisini karşılayarak Veli Küçük’ün yanına götürdüğünü Veli Küçük’le Çamlıca kız lisesinin bir odasında görüştüklerini Veli Küçük’ün kendisine diye devam ediyor. Burada Veli Küçük’ten bahsediliyor bu bölümde bir bölüm daha var. Şurda 2007 Nisan ayında Çamlıca kız lisesine gittiğinde okulun bahçesinde yine Bekir Öztürk’ten bahsetmiş. Bekir Öztürk, Oktay Yıldırım, Aziz Ergen, Birol Başaran, Ahmet Ceyhan, Ayşe Asuman Özdemir”, Ergün Poyraz, Güler Kömürcü, Kuddusi Okkır, Neriman Aydın ve kalabalık bir grubun toplantı yaptıklarını Oktay Yıldırım’ın kalabalığa karşı hararetli konuştuğunu diyor.”

Sanık Neriman Aydın:” Reddediyorum Saygıdeğer Başkanım Kıskaç isimli gizli tanığın gizli tanık demeyeceğim o bir yaratık önüne gelen herkese iftiraları yapıştırmış durumda dediğim gibi bahsedilen tarihte Ankara’da Ziraat bankasında memuriyet görevimin başındayım İstanbul’a o tarihte hiç gelmedim Çamlıca kız lisesinin nerede olduğunu bilmiyorum. Asla asla hakkında bilgi sahibi değilim orda anlatılanlardan.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Peki son olarak şunu sorayım buradaki isimler olarak Aziz Ergen, Birol Başaran, Ahmet Ceyhan, Ayşe Asuman Özdemir, Ergün Poyraz, Güler Kömürcü, Kuddusi Okkır bunlardan tanıdıklarınız.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim hiç birisini tanımıyorum.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Ergün Poyraz’ı tanıdığınızı söylediniz herhalde Ergün Poyraz’ı tanıdığınızı söylediniz.”

Sanık Neriman Aydın:” Tanımıyorum karşılaşmadır efendim, tanımıyorum.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Evet Güler Kömürcü, Kuddusi Okkır onları tanıyor musunuz?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim hayır tanımıyorum.”

Üye Hakim Hüsnü Çalmuk:”Peki teşekkür ederim.”

Bu sırada bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Serkan Saçan ve Av. Avşin Gayretli ile tutuksuz sanıklardan Adil Serdar Saçan’ın geldikleri görüldü huzurdaki yerlerine alındı.

Mahkeme Başkanı :”Hakim bey var mı sorunuz?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Neriman Hanım benimde bazı sorularım var.”

Sanık Neriman Aydın:”Buyurun efendim buyurun efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sayın Yargıç Hüsnü beyin size sorduğu soruyla devam edeceğim.”

Sanık Neriman Aydın:”Buyurun”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Gizli tanık Kıskaç’ın bahsettiği bazı isimler Oktay Yıldırım, Veli Küçük, Bekir Öztürk bu insanlarla herhangi bir yerde herhangi bir şekilde karşılaştınız mı?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim:”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Karşılaşmada söz konusu değil, değil mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır hayır efendim asla.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sizin genelde mektuplarda verdiğiniz numaralar var kendinize ait 0312 468 52 10, 0533 749 79 18 bu numaralar size ait değil mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır orada verdiğim iş numaramdır Saygıdeğer Başkanım 468 52 10 santraldir o Ziraat bankasının santrali genel müdürlük santrali.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”İş numarası.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim diğeri cep numaramdır.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”495 04 45”

Sanık Neriman Aydın:”O ev numaramdır efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Hatice Bahtiyar ile Durmuş Ali Özoğlu aynı anda mı tanıştınız bu kişilerle?”

Sanık Neriman Aydın:”Aktarayım efendim anlatayım. Ben arz ettiğim üzere savunmamda çok okuyan, yazan, araştıran bir insanım Saygıdeğer Yargıcım her yayınevinin yayınlarını okurum ama benim genelde okuduğum yayınlar Kemalist ideoloji üzerinedir. Her yayınevinden kitap siparişi veririm bu yayınevine de sipariş verdim o siparişlerim sırasında Hatice Hanımı tanıdım daha sonra her kitap siparişimde sohbet ettik böylece dost olduk. Daha sonra Ali bey Ali Özoğlu bey Şifre Çözüldü kitabını bize ismimizi imzalayıp gönderdiği zaman Hatice Bahtiyar eliyle gönderdiği zaman bu Aziz kardeşimi de o zaman telefonda tanıdım daha sonra da yüz yüze tanıdım aynı anda tanımadım efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu tarih ne zamandır kitapla alakalı Şifre Çözüldü kitabıyla alakalı olarak mı karşılaştınız?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır Şifre Çözüldü kitabı yayınlandıktan sonra Ali beyle tanışmamız fiziken tanışmamız söz konusudur ama ben daha eski yani 2003, 2002, 2001 sanıyorum 2001’e kadar geri gidebiliriz Saygıdeğer Başkanım o zamana kadar ben yayınevlerinin kitaplarını kitapçıdan alıyordum ama büyük bir külliyat sipariş verecektim yayınevini arayarak siparişimi verdim. O vesileyle Hatice Bahtiyar Hanımla telefonda müşerref olduk tanıştık. Daha sonra da ilerleyen zamanda Ankara’da sanıyorum 2005 yılında bir büro açmışlardı 2 aylığına arz ettiğim üzere anlaşmazlık nedeniyle yazarlarıyla anlaşmazlık nedeniyle kapatıp geri döndükleri yerde de Hatice Hanımı fiziken görmüştüm. Daha sonra Şifre Çözüldü isimli kitap eser yayınlandıktan sonra Ali beyle tanışmak üzere biz İstanbul’a bir seyahatimiz olmuştu ağabeyimle orada da fiziken Ali Özoğlu beyi tanımıştım yani ikisini aynı anda tanımadık efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şöyle bir beyanınız var Durmuş Ali Özoğlu’nu ben kitabı okuduktan sonra tanıdım. Şifre Çözüldü Ermeni Fransız ilişkileri isimli kitaplarını beğendim kendisine teşekkür içeren bir faks göndermiştim. O da bana 2007 yılı Ocak ayında cevap göndermişti. İlk defa yüz yüze görüşmemiz ağabeyim Kemal Aydın’la İstanbul’a kendisini ziyaret için özel olarak geldiğimizde görüştük Cağaloğlu’nda kendi bürosunda toplumsal dönüşüm yayınevinde buluştuk Hatice Bahtiyar ile de orada tanıştık.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim yanlıştır belki ben perişanlığım nedeniyle yanlışta söylemiş olabilirim biraz önce aktardığım şekliyledir.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”İlk kez şimdi mi aktardınız Batice Bahtiyar ile tanışıklığınızın zamanını şu anda mı aktardınız ilk?”

Sanık Neriman Aydın:”Evet, evet, evet şu anda.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kayıtlara göre 17.05.2003 tarihinde Hatice Bahtiyar sizi arıyor 2003 yılının 5. ayında bir irtibatınız var. Yine 09.05.2003 tarihinde Kardak yayınevinden aranıyorsunuz.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ergün Poyraz ile beyanlarınıza göre hazırlık beyanları okunduğunda daha da ayrıntı verdiniz 3, 4 kez karşılaştığınızı beyan ettiniz. Pastanede Mevlüt Aydın’ın yazıhanesinde, 2006’ya mı tekabül ediyor bunlar?”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkan doğrusunu isterseniz ne zaman olduğunu pek hatırlamıyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”2006 Ocak dediniz 2006 Mart dediniz.”

Sanık Neriman Aydın:”Yani orada çelişkili ifadelerim olabilir çünkü tarihler konusunda yanılabilirim şöyle söyleyeyim ben Meşrutiyet caddesinde büro açtıkları zaman orada bir gördüm karşılaştık daha sonra öz ağabeyim diğer ağabeyim Mevlüt Aydın beyin bürosunda Sevgi Hanımla birlikte geldi orada bir karşılaştık daha sonra Sevgi Hanım kış şartları nedeniyle Ankara’da kaldığında çay içmek üzere Liva pastanesinde oturduğumuzda orada gördüm yani tarih olarak bana sorarsanız şimdi ayrıntılı olarak ne yazık ki hatırlayamadığım için söyleyemem ama.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”İlk kez büro açtığında.”

Sanık Neriman Aydın:”Sanıyorum ben öyle hatırlıyorum ama.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Toplumsal dönüşümün bürosu muydu?”

Sanık Neriman Aydın:”Evet, evet 2 ay açık kalan bürosu.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Hangi tarihte açıldı bu büro?”

Sanık Neriman Aydın:”2005 olabilir yani ama yanılırsam yanlış olur yani yanlış olabilir 2005 diye ben hatırlıyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ergün Poyraz’a sorulmuş sizinle tanışıklığınız karşılaştığınızı bir yerde karşılaştığınız Mevlüt Aydın’ın bürosunda tanıdım demiş 3 Mart 2006 tarihinde. Siz öyle demişsiniz ancak sizin kullanımınızda olan 0533 749 79 18 numaralı telefon ile Ergün Poyraz’ın kullanımında olan 0536 514 14 66 nolu telefon arasında 2003 tarihinde 2 görüşme var bu tarihte herhangi bir tanışıklığınız var mıydı?”

Sanık Neriman Aydın:”Ben hatırlamıyorum Saygıdeğer Başkanım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sevgi Erenerol ile Mevlüt Aydın’ın bürosunda tanıştığınızı söylediniz daha sonra bir başka tanışıklık hatırladınız.”.

Sanık Neriman Aydın:”Hayır. Evet”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Patrikhanenin bir yıl dönümünde mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim hayır efendim Sevgi Hanım ben basından izliyordum programlardan kendisine milletimize verdiği bilgiler için doğru bilgiler için teşekkür ettiğim bir yazım vardır kendisine tanımadan yazdığım bir yazı onun üzerine tanıştık ama 2003 olabilir 2004 olabilir hatırlamıyorum o yazımın üzerine beni aradı tanıştık daha sonra patrikhanenin kuruluş yıldönümüne davet etti ağabeyimle birlikte icabet ettik efendim. Daha sonra da kendisi Ankara’ya geldiğinde televizyon programlarına katıldığında ve müsait olduğunda beni aradığında işte bir kez Diva pastanesinde vesair oturup sohbetlerimiz olmuştur.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”2003 tarihli görüşmeleriniz var sabit numarasından görüşmüşsünüz ve.”

Sanık Neriman Aydın:”Doğrudur”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yine 2003’ten başlayan sonra da devam eden cep telefonundan görüşmeleriniz var.”

Sanık Neriman Aydın:”Doğrudur efendim, doğrudur.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kemal Kerinçsiz ile tanışıklığınız, karşılaşmanız nedir?”

Sanık Neriman Aydın:”Hiçbir karşılaşmamış ve tanışıklığımız yoktur Sayın Yargıcım. Savunmamda da arz ettim patrikhane Yunanistan’a isimli bir kampanyayı ben basından okuduğum gazeteden ilandan gördüm. Defterime not ettim imzam ile orada gördüğüm faksa bende bu kampanyaya katılıyorum diye yazdığım bir fakstır defterim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Faks irtibatınız mı vardır sadece yani faks çekmişliğiniz mi vardır?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır bu bir irtibat değildir efendim yani tek taraflı bir şeydir bir kampanya kamuoyuna açık bir kampanya ben bir yurttaşım orada görmüşüm bende imzamı attım aldığım faksa faksladım hepsi bu kadardır.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sizin kullanımınızda olan 05337497918 numaralı telefon ile Sanık Kemal Kerinçsiz’in kullanımında olan 05322143354 nolu telefon arasında 2 kez görüşme var.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet bu kampanyadan sonra Saygıdeğer Yargıcım ben katıldığım kampanyaya katıldığım faksın altında telefonlarımı yazdığım için arayarak bana teşekkür ettiği telefondur doğrudur.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”İlkini siz arıyorsunuz bu telefonun yalnız.”

Sanık Neriman Aydın:”Hatırlamıyorum”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”İlk arama sizin tarafınızdan gerçekleştiriliyor 2.’si Kemal Kerinçsiz sizi arıyor.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır hatırlamıyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu resmi kayıtlarda olan husus.”

Sanık Neriman Aydın:”Doğrudur efendim ama ben hatırlamıyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Durmuş Ali Özoğlu ile tanışıklığınız 2006 veya 2007 yılı olarak ifade ettiniz değil mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Tarihlerde daha önce abimin songusunda da bu söz konusu oldu Saygıdeğer Başkanım tarihi bence önemi var mı bilmiyorum ama yani 2006, 2005 sanıyorum benim onunla yüz yüze tanışıklığım yani doğru hatırladığım şey Şifre Çözüldü kitabı yayınlandıktan sonra bir kurban bayramı tatilinde abimle İstanbul’a seyahatimizdir fiziksel olarak karşılaşmamız.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Siz Durmuş Ali Özoğlu ile irtibatınız sorulduğunda 2007 yılı Ocak ayında kitabıyla ilgili cevap gönderdiği ilk defa yüz yüze görüşmenizin ağabeyiniz Kemal Aydın’la birlikte İstanbul’a gittiğinizde ziyaret için bürosuna gittiğiniz Hatice Bahtiyar ile de orada tanıştığınız yönünde ancak sizin kullanımınızda olan 05337497918 numaralı telefon ile Durmuş Ali Özoğlu’nun kullanımda bulunan 2125198485 numaralı telefon arasında 2003 yılından itibaren bir irtibat gözükmekte.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır mümkün olamaz Saygıdeğer Yargıcım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”02125198485”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır ben 2003 Ali bey cevaplasın isterseniz çünkü mümkün değil.”

Mahkeme Başkanı :”Durmuş Ali bey bir cevabını alalım ondan sonra sizde açıklama yaparsınız.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Efendim mümkün değil dedi zaten ama burada önemli bir şey var.”

Sanık Neriman Aydın:”Mümkün değil efendim.”

Mahkeme Başkanı :”Cevabını aldık buyurun.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Bu durum Mustafa Balbay’ın Cumhuriyet gazetesini arayan herkesin Mustafa Balbay’ı aramış görünmesi gibi bir durum o yayınevinin telefon numarasıdır efendim orayı herkes arar.”

Mahkeme Başkanı :”Tamam, tamam buyurun.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”2003 yılında 5. ay, 6. ay 7. ay 2004 yılında 1. ay, 2. ay, 3. ay 4, 6, 7 devam ediyor. Durmuş Ali bey şu numara yayınevine mi aittir bir numara daha var size soralım onu 0212 528 66 89”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Evet yayınevine aittir bu da efendim faksımızdır o.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”519 84 85 bu da yayınevine aittir.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Evet, evet. Bir numara daha olacak onu şu an hatırlayamıyorum numarayı.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Neriman Hanım Erkut Ersoy ile tanışıyor musunuz?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Erkut Ersoy”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim savunmamda siz yoktunuz Saygıdeğer Yargıç Ziraat bankasındaki elektronik postama memuriyet hayatımda özel büro diye bir internet adresinden sürekli ama sadece bana değil tüm meslektaşlarıma sürekli o özel büro@mynet diye ben hatırlıyorum yanlış hatırlamıyorsam savunmamda da arz ettim. Sürekli ama sürekli davet yazıları Saygıdeğer Başkanım ve bilgi bombardımanı. Orası bizim işyerimiz ve mesleğimizle ilgili kullandığımız bir elektronik posta adresi. Defalarca aynı elektronik yoldan kendisine bana kimseniz lütfen elektronik posta göndermeyin ricalarıma defalarca ricalarıma riayet etmemiştir Saygıdeğer Başkanım. Bunun üzerine lütfen kimseniz oraya telefonunuzu yazın sizi arayacağım dediğim onun üzerine bana bir iletişim telefon verdi Saygıdeğer Başkanım Saygıdeğer Üye elektronik postada bende orayı aradım Saygıdeğer Yargıç bana lütfen elektronik posta göndermeyin dedim tamamı budur efendim kendisini tanımıyorum sebebi de budur.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu kadar mıdır konuşmanız?”

Sanık Neriman Aydın:”Bu kadar efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yalnızca bu kadar mıdır?”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yalnız bu görüşmeniz Neriman Hanım 614 saniyelik bir görüşme yani 10 dakikalık bir görüşmeniz var.”

Sanık Neriman Aydın:”Çünkü bu kadardır diğer konuşma kendisine aittir. Sürekli o yaptığı işlerden anlattığı bir konuşma diye hatırlıyorum ben. 610 dakika mı dediniz Saygıdeğer Başkanım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Saniye”

Sanık Neriman Aydın:”Saniye mi?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”10 dakika 614 saniye 10 dakika.”

Sanık Neriman Aydın:”Ha ben özür dilerim ben 610 dakika gibi duydum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Klasör 82 sizinle ilgili bir klasör 151. sayfasında patrikhane Yunanistan’a 0212 numaralar var demin bahsettiğiniz patrikhanenin protestosu ile ilgili olarak.”

Sanık Neriman Aydın:”Kampanya evet efendim kamuoyuna açık olan o kampanyayla ilgili defterime aldığım nottur efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sayfa 156’da Mehmet Şener Eruygur’un ismi karşısında 0216 345 28 07 numaralı telefon Fenerbahçe orduevine ait santral numarası bu numara üzerinden herhangi bir irtibatınız olmuş mudur?”

Sanık Neriman Aydın:”Saygıdeğer Başkanım sanıyorum o şu toplumsal döşünüm yayınlarından Cengiz Yücak bey bana bir kendi yazarı olduğu bir kitap Cudi’den Azerbaycan’a diye hatırlıyorum ben başlığını Ankara’da olduğu bir zamanda iki eser bıraktı iki kitap bıraktı bunlarla ilgili bu kitabını bıraktı ve bana bu adresleri verdi bir de telefon. Ben mi aradı mı onu mu aradı mı bilmiyorum hatırlamıyorum şu anda Saygıdeğer Başkanım birini oraya birini de mevcut Jandarma Genel Komutanı adına imzalamıştı sanıyorum Fevzi Türkeri diye bir beyefendinin adına onun verdiği bilgilerdir. Ben aradım mı aramadım mı bilmiyorum adresi almak için ama sanıyorum Cengiz Yücak beyin verdiği adres telefondur.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şener Eruygur, Şener Eruygur’u olarak geçiyor bu numaranın karşısında.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim yani odur sanıyorum.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şener Eruygur’a mı gönderdiniz o kitabı?”

Sanık Neriman Aydın:”Evet, evet, evet Cengiz Yücak beyin imzaladığı adına imzaladığı kendisi benden rica etti.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Toplumsal dönüşüm yayınevinde biz yazarsınız:”

Sanık Neriman Aydın:”Evet, evet ben değil Cengiz Yücak bey.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sizin aracılığınızla mı gönderiyor?”

Sanık Neriman Aydın:”Ankara’daydı Neriman acele ayrılıyorum dedi senden rica etsem şuralara gönderir misin telefon adres bu odur efendim konu o.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Mehmet Şener Eruygur ile irtibatınız size sorulduğunda bazı mektuplar yazıldığından bahsedilerek sorulduğunda siz benim konumum durumum uygun değildir onunla tanışmaya dediniz:”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ancak bir kısım ifadelerinizde bizzat görüştüm diye bir ifade kullanıyorsunuz.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Net olarak açıklar mısınız nedir yani Mehmet Şener Eruygur ilk kez ne zaman karşılaştınız? Ne sebeple karşılaştınız?”

Sanık Neriman Aydın:”Tabi ki efendim memnuniyetle efendim tabi tabi ki efendim. Elbette efendim arz edeyim efendim. Sayın Yargıç yurtdışından döndükten sonra görevimden döndükten sonra orada şahit olduğum bankacılık alanında şahit olduğum tecrübelerim nedeniyle.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yıl olarak Neriman Hanım 2007 mi tekabül ediyor yurtdışı dönüşünüz?”

Sanık Neriman Aydın:”Yok 2000, 2000, 1999 sonu sonu:”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet”

Sanık Neriman Aydın:”Ve ben döndüğüm zaman bu bilgilerimi orada şahit olduğum olayları zaten yazdım ve göndermiştim. İçişleri bakanlığına gönderdim o zaman ama demek ki kayda alınmıştır belki de bilmiyorum gene bir yurttaş olarak yazdım ama aradan geçen sürede savunmamda da arz ettiğim üzere savaşın bitmemesi üzerine bu bilgiler değerlendirilsin diye tekrar yazdım onlardan biri şudur Sayın Yargıç. Yurtdışında bölücü terör örgütü PKK’nın bankalar üzerinden Türkiye’ye nasıl kaynak aktardığına dair Alman bankacılık yasasının kullanarak Alman bankaları bizimde yerel bankaları oradaki yerel bankalarımızı kullanarak yaptıkları işlemlerdir. Bir tanesi de 1980 Cumhuriyete Amerikan darbesinden sonra mesleğim de dolan bankacılık hayatımda birebir şahit olduğum tüm kamu kurumlarına atanan yabancı denetim firmaları aracılığıyla yabancı denetim firmaları aracılığıyla kamu kurumlarımıza ait ne kadar iktisadi bilgi varsa bu denetim firmaları aracılığıyla yabancı devletlerin nasıl bilgiye sahip oldukları konusunda bir araştırmadır ve şahidi olduğum bir tecrübedir:”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yani sizin elinizin altında olan bir çalışma.”

Sanık Neriman Aydın:”Elinizin altında değil de çalıştığım birimlerde gördüğüm bir şeydir. Çünkü her birimimiz yabancı denetim şirketleri tarafından denetlenmektedir onlar yabancı olarak tabi mevzuatımızda geçmiyor bankacılık düzenleme ve denetleme kurulunun kanunu çerçevesinde geçiyor ama örneğin çalıştığım kurumsal bankacılık şubesinde o zaman çalıştığım şubenin bütün müşterileri kamu kurumlarıdır Sayın Yargıç. Örneğin içinde Havelsan, Tusaş, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tamamen kamu kurumlarımızın iş yaptığı bizimde hizmet verdiğimiz bir şubedir. Bu denetim şirketleri aracılığıyla örneğin misal vereyim Aselsan veya Tusaş’ın veya Havelsan’ın alımını yaptığı bir ilahe üreticiyi bir proje bu denetim firmaları tarafından dosyalarda görülebilmektedir.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bunları ne zaman aktardınız Şener Eruygur’a?”

Sanık Neriman Aydın:”Bunları ben yaşadığım zaman bunun tarihleri 2004 olabilir 2005 olabilir 2006 yani 3 ayrı senede de aktardığım şeyler var yaşadıklarım.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yani Şener Eruygur görevdeyken mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır ona bizzat hayır efendim ona bizzat aktarılan bilgiler değildir Sayın yargıç Türk Silahlı Kuvvetlerinin Genelkurmay Başkanına da gönderdim. Milli Savunma Bakanlığına da gönderdim Türkiye Büyük Millet Meclisine de gönderdim İç güvenlikle ilgili olduğu içinde Jandarma Genel Komutanlığına da gönderdim. Yani ben Şener paşayı tanıyarak gönderdiğim bir husus değildir efendim hiç birini tanımıyorum Şener paşayı da tanımıyorum. Bunu göndermem üzerine o da beni telefonla arattırarak altında ayrıca eklerinde araştırmalarım vardır Saygıdeğer Sayın Yargıç o araştırmalarıma istinaden de beni telefonla arattırdılar 2003 olabilir diye hatırlıyorum sonra 2004’te davet edildim diye de hatırlıyorum tarihlerde yanlışlık olabilir bağışlayın hatırlamam mümkün değil. Neriman Hanım bunları bize niçin gönderiyorsunuz diye sordu bende bir yurttaş olarak yaşadığım ülkede.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bizzat genel komutan huzuruna mı çıktınız?”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim çağırdı beni bende gittim bana refakat eden bir subay eşliğinde kapıda Jandarma Genel Komutanlığında meclisin orada makamına aldı beni sanıyorum 10 dakika veya 15 dakika bana Neriman Hanım bunları niye gönderiyorsunuz 2 tane araştırmanız geldi dedi. Dedim ki böyle böyle anlattım şahidi olduğum olaylar ülkemiz bir savaş yaşıyor bir bilen insan tecrübeli yani tecrübe edindiğim mesleki yaşamımda ve yurtdışı görevimde tecrübe edindiğim işler ve şahit olduğum olaylar devletime katkısı olması bakımından gönderdim dedim. Dedi ki Neriman Hanım bunlar bizde çöpe gider. Bunların gideceği yer Türkiye Büyük Millet Meclisidir evet efendim dedim siz çöpe atabilirsiniz. Ben Türkiye Büyük Millet Meclisine de gönderdim dedim. Peki dedi bu yurtdışında PKK’nın bankaları kullanarak nasıl kaynak aktardığına dair ve kara para ile ilgili Almanya’da çalıştığınız için bilginiz varsa dedi bunu hangi kurum nasıl yapıyor mevzuata hakimseniz bize anlatabilir misiniz dedi? İstediğimiz zaman bize bunları uygulamasını pratikte uygulamasını anlatabilir misiniz dedi? Tabi efendim dedim ayrıldım Sayın yargıç.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Tek görüşme mi oldu kendisiyle?”

Sanık Neriman Aydın:”Bu evet kendisini gördüğün tek görüşmedir.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Onun dışında herhangi bir şekilde görüşmediniz.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim daha sonra yılını hatırlamıyorum. Bir Cengiz Yıldırım isimli bir subay beni arayarak Neriman Hanım komutanımız emretti yurtdışında ve bu size aktardığım hususları söyleyerek bize bu konunun pratikte nasıl uygulandığını bankacılıkta tekrar anlatabilir misiniz dedi. Gittim Sayın yargıç ve sordukları sorulara orada genelde yabancı yani Almanya’daki uygulamasını anlattım sanıyorum 30 dakika kadar konuşmalarımda sohbetlerimde geçen husus budur efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ergün Poyraz’ın size görüşmenizin devamında Şener paşadan sonra Fevzi Türkeri ile görüşüyor musun diye soruyor sizde ben hayır görüşmüyorum ama gerek duyarsak görüşürüz diye cevap verdiğinizi beyan ediyorsunuz.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim görüşmüyorum görüşecek makamın sahibi değilim o bir esprili konuşmadır gerek duyarsak görüşürüz ben kim oluyorum ki gerek duyduğumda görüşeceğim?”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şener Eruygur’a sizinle tanışıklığı sorulmuş şöyle bir yanıt vermiş. Neriman Aydın ile yazmış olduğu görüşme talebini içeren bir mektubu vasıtasıyla tanıştım. Ancak daha sonra kendisine göre kişiliğiniz hakkında bir değerlendirme yapmış diyaloğumu kestim ağabeyi Kemal Aydın’ı tanımam demiş yani bir sizin görüşme talebinizden bahsediyor.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim doğrudur hayır ben hayır asla olamaz görüşme talebim Saygıdeğer Başkanım arz ettiğim husustur. Çünkü benim onunla görüşme talebim olamaz yani. Ben bir yurttaşım bir kamu kurumunda memurum benim bir komutanla görüşme talebim olamaz efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sizde ele geçirildiği iddia olunan 1 adet siyah renkli çizgili ajanda içerisinde kanun, Kozan-Dilekkaya köyü sit alanı olduğundan aileler ev yapamadıklarında çocukları evlenememektedirler. Eruygur paşaya bildirilecek yazıyor.”

Sanık Neriman Aydın:”Arz edeyim efendim savunmamda da arz ettim. TRT 3’te TRT 1’de Gezelim Görelim programı o alıntısı yaptıkları yerde de vardır Dilekkaya köyü diye geçer. TRT 1’de seyrettiğim Gezelim Görelim programında sit alanı olan bir bölgede aynı zamanda jandarma bölgesi olan bir bölgede insanların tek yapı yapamamalarını çocuklarını evlendirememeleri konulu üzerine bir programdı TRT’den seyrettim Saygıdeğer Başkanım oraya Şener paşanın isminin nasıl yazıldığını ben bilmiyorum kendim de hatırlamıyorum onun için bir şey diyemeyeceğim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yani Eruygur paşaya iletilecek bir şey midir bu?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim hayır.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Neticede niye ona iletiliyor bir çok merci vardır.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim hayır efendim hayır asla.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu not, bu not için ne diyorsunuz?”

Sanık Neriman Aydın:”Hiçbir şey diyemeyeceğim çünkü oraya ben neden yazdığımı bende hatırlamıyorum acaba yazdım mı gerçekten yazdığımı da bilmiyorum. Çünkü onunla ilgili bir husus değil efendim. Ben bu konuyu abimle tartışmak için not aldığım bir konu.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yine notlarınızda geçiyor bir diğer konu Necip Hablemitoğlu’nun çok yakın bir arkadaşı tarafından onu tanıyan biri tarafından biri tarafından öldürüldüğü ifade etti Sevgi Hanımda teyit etti. Bu konuyu açar mısınız ayrıntılı olarak?”

Sanık Neriman Aydın:”Açamam efendim. Onlar benim günlüğümde kendi şahsıma ait notlarımdır o günlük şahsa özeldir efendim bu kitaba dair yazarı tarafından sarf edilen cümlelerdir ama derse ki şimdi ben hayır Neriman bunları söylemedim haklıdır. Bir günlükte buradaki olayları da ben yazıyorum yanlış yazabilirim yanılabilirim dolayısıyla hakkında hiçbir yorum ve değerlendirme yapamam size de cevap veremem efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kemal Aydın, Kemal Aydın bu beyanınızı da doğruladı zaten siz ona da bu konuya aktarmışsınız. Bu konu medyatik bir konu gündemde olan bir konu konuşmanız esnasında ayrıntıya girilmedi mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır efendim hayır, hayır, hayır. Ne dersem kendisini zan altında bırakmış olurum bu kürsüden onun hakkında o insan hakkında dedikodu yapamam efendim yani bilgim olmadığı halde konuşamam.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ergün Poyraz, Ergün Poyraz’ın kitaplarını okuyor musunuz?”

Sanık Neriman Aydın:”Tabi ki okuyorum çıktığı günden beri okuyorum ama benim tarzım değil yani.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili olarak (bir kelime anlaşılmadı) nedir?”

Sanık Neriman Aydın:”Hiçbir şey bilmiyorum, hiçbir bilgim yok. Sadece benim yurttaş olarak bilgim şudur. Yabancı devletlerin istihbarat ajanlarının yaptığı bir eylemdir diye şahsi yurttaşlık düşüncemdir efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ergün Poyraz’ın bu konudaki tespitini biliyor musunuz?”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Mehmet Ali Çelebi yeğenim diye hitap ediyorsunuz kendisine.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ailesiyle tanışıyorsunuz değil mi?”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Nerede oturmaktadırlar ailesi?”

Sanık Neriman Aydın:”Mamak’ta oturuyorlar efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Ankara’da oturuyorlar.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evci olarak çıkma izni var ailesi yanına gidebilir.”

Sanık Neriman Aydın:”Tabi”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Sizin annenizle birlikte kaldığınız eve geliyor.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet gelir evimizin evladı demiştim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bazı eşyaları siz, sizde bulunmasının sebebi nedir?”

Sanık Neriman Aydın:”Sebebi yok efendim ailevi dostluktur. Sizinde çocuğunuz aile dostunuzun evinde eşyasını bırakabilir orada geceleyebilir, yatabilir bu bizim kültürümüzün gereğidir.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Noyan Çalıkuşu aracılığıyla tanıştınız değil mi Mehmet Ali Çelebi’yle?”

Sanık Neriman Aydın:”Evet evet efendim evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Gizli savaşın şehitleri isimli yazı konusunda telefon görüşmeleriniz dikkate alındığında bu yazıyı yazan kişinin Durmuş Ali Özoğlu olduğu anlaşılıyor.”

Sanık Neriman Aydın:”Hayır o bir hile ve tuzak Saygıdeğer Yargıç siz yoktunuz sanıyorum benim savunmamda bu konuyu ben arz ederken ama vardınız dün çünkü.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Gizli savaşın şehitleri Mehmet Ali Çelebi tarafından yazılmamıştır dediniz.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bende telefon görüşmelerinizde dikkate alındığında bu beyanınız doğrulanıyor dedim Durmuş Ali Özoğlu tarafından:”

Sanık Neriman Aydın:”Evet özür dilerim duymadım özür dilerim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Değil mi Durmuş Ali Özoğlu tarafından:”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim Ali Özoğlu beyin bir makalesidir:”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet onun makalesi.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şimdi bu makale uzun bir makale Hatice Bahtiyar’ın dijital incelemelerinde de bulunan açık kaynaklarda da mevcut bir makale. Özetle makalede PKK örgütü ele başısı Abdullah Öcalan’ın MİT’le bağlantılı olabileceğinden PKK terörünü bitirmek isteyen Eşref Bitlis, Zeki Durlanık, Bahtiyar Hayri, Rıdvan Özden ve İsmail Seven isimli askerler ile PKK bağlantılarını ortaya çıkaran Uğur Mumcu’nun ya cinayet yada şüpheli ölümler ile ortadan kaldırıldığından Eşref Bitlis’in Talabani’ye 100 bin silah gönderilmesine karşı çıktığından bu silahların PKK’nın eline geçmiş olabileceğinden vesaire bahsediliyor. Ve şöyle bir ifade var bu suikastların hepsinin arasında inanılmaz benzerlikler bulunmakta ve çok güçlü bir bağ var. Ancak ben henüz bu bağı çözemedim. Fakat görünen o ki derin devlet treninin kompartımanlarındaki kaçak yolcular bedel ödeyenleri hızla yok ediyorlar. Siz telefon görüşmenizde Mehmet Ali Çelebi ile yaptığınız telefon görüşmenizde bu yazıya atıfta bulunuyorsunuz. Bende yazımı hazırlamıştım onu da okudu Kemal amcan kontrolden geçirdi tamamı yani diyorsunuz. Mehmet Ali Çelebi, Evet, Siz, bir şey ilave etmesi gerekiyor mu diye onu göndereceğim birazdan da. Mehmet Ali, evet Ali amcada zaten koymuş oraya yazısını. Neriman Aydın, nefis bir yazı koydu değil mi? Mehmet Ali, Evet. Neriman Aydın, gizli savaşın şehitleri diye. Evet evet. Neriman Aydın, çok hoş yani. Evet resmen açıkladı çok hoş olmuş onu Türk subayları siz genç subaylar her yerde kullanabilirsiniz teyzeciğim. Bu yazıda sizin her yerde kullanabilecekleri çok hoş olduğunu bahsettiğiniz yazıda iddianamenin değişik klasörlerine de yansımış bir kısım iddialar ile paralellik arz eden iddialar var. Açık kaynaklardaki yazıda olmasa da dosyamız kapsamındaki yazıda görünen o ki derin devlet trenin kompartımanlarındaki kaçak yolcular bedel ödeyenleri hızla yok ediyorlar gibi bir ifadede mevcut. Sizin özellikle telefonda bahsettiğiniz resmen açıkladı bu ne demektir bunu ifade eder misiniz?”

Sanık Neriman Aydın:”Benim yazıyı hatırladığım kadarıyla Sayın Yargıç.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Telefonda Mehmet Ali Çelebi’ye diyorsunuz ki konuyu muhteşem bir yazı diyorsunuz resmen açıkladı diyorsunuz.”

Sanık Neriman Aydın:”Anladım efendim defalarca da savunmamda söyledim siz yoktunuz kendisi makalenin sahibi burada. Bu konuyu kendisinin açıklamasını ben özelikle istirham ediyorum Yüce mahkeme huzurlarında çünkü bu gizli savaşın şehitleri başlıklı makalesi nedeniyle Aziz kardeşim Ali Özoğlu beyin bu makalesi nedeniyle ben tonlarca sopa yedim Sayın Yargıç savcılık sorgusunda ve bu makale benim o kadar çok sorgulanmama sebep oldu ki onun için ben değil onu Ali bey lütfen burada açıklasın istiyorum çünkü savunması sırasında kendisine sormadınız neden bunu açıklamadınız yani neden bunu sormadınız Sayın Yargıç bana soruyorsunuz çünkü ben zindanda içeriğini okumadım ta yayınlandığı zaman okudum ve içeriğini şu anda hatırlamıyorum. İçeriğinden hatırladığımı arz ediyorum cevabım olarak Eşref Bitlis paşanın, Bahtiyar Aydın paşanın nasıl öldürüldüklerine dair bir makale olduğunu hatırlıyorum efendim. Makale yazarının aziz kardeşimin cevap vermesini istirham ediyorum.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Mikrofon var efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Buyurun evet.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Bu konuyla ilgili o makalede Türkiye Cumhuriyeti devletinde Mustafa Kemal’in yolunda giden Mustafa Kemal’in askerleri olan ulusalcı olan bütün hedefler tek tek yok edildiğini ve o cinayetlerin suikastların birbirine çok benzediğini aktardığım makalede şayet okursanız orada açık ve net göreceksiniz efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Burada açıklandığı dediği şeyi sanıyorum ki yani cinayetlerin nasıl işlendiğini nasıl bir zincir takip ederek gittiğini kastettiğini düşünüyorum.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu derin devletin kompartımanları iddianamede de derin devletten çokça bahsediliyor fakat görünen o ki derin devlet treninin kompartımanlarındaki kaçak yolcular bedel ödeyenleri hızla yok ediyorlar bu ifadeyi açar mısınız ne demek?”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Evet, tabi ki Türkiye’de derin devlet Gladyo’dur NATO’nun kurduğu. Bu konuyla ilgili çok detaylı çalışmalar vardır. Belgeli Amsterdam’da, Frankfurt’ta ve şu an ismini hatırlamadığım bir çok merkezde Dünya’ya terör ihraç eden Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail buralarda Gladyo yani o gönderdiği ekipleri topluma da biraz sanki böyle gururunu okşar gibi itici gelmeyen derin devlet kelimesini kullanır. Bu derin devlet kelimesi Amerikanın ürettiği bir terimdir ve ülkelere terör ihraç eder o ülke.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kompartımandaki kaçak yolcular kimlerdir?”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Kaçak yolcular öldürülenlerdir efendim. Yani ulusalcılar”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kaçak yolcular bedel ödeyenleri hızla yok ediyorlar yani kaçak yolcular failler.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Evet evet efendim ulusalcılardır efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Efendim”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Mustafa Kemal’in askerleridir onlar.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Şöyle ifade ben fakat görünen o ki derin devlet treninin kompartımanlarındaki kaçak yolcular, bedel ödeyenleri hızla yok ediyorlar. Yani kaçak yolcular fail burada sizin yorumunuza göre kimdir bu kaçak yolcular?”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Evet efendim, yani öldürülenler. Öldürülenler efendim. Kaçak yolcular öldürülenlerdir o tren Türkiye Cumhuriyeti devlet demir yollarına ait değil sadece o rayları kullanır tren Amerika’dan gelir İsrail’den gelir İngiltere’den gelir Almanya’dan gelir ve onlar sürekli bir safahat bayrağıyla giderler geçtikleri yerden. O bir aldatmacadır her ülkenin içerisinde milliyetçi görünen dinci görünen inançları ne olursa olsun yaşadıkları ülkelerde bu tip işbirlikçiler bulurlar ve onları kullanarak toplumun direncini kırarlar. Aynı bugün bizim burada yaşadıklarımız gibi. Onları bedel ödediler ve öldürdüler. Bedel ödedikleri için.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Kaçak yolcular bedel ödeyenleri öldürüyorlar yani kaçak yolcular öldürülen.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Evet efendim bedel ödemek şudur bedel ödemek şudur efendim Türkiye’de. Uzun süredir 1945’ten itibaren eğer siz devletinizi, milletinizi şahsi çıkarlarınızdan çok daha önde tutarsanız makam, mevki, ekonomik getiri düşünmezseniz bedel ödemiş olursunuz. Bedel ödemek öyledir efendim:”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Yani kompartımanda hepsi bir kısmı kaçak öyle mi onu soruyorum.?”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Yani o bir teşbihtir.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”O bir teşbihtir o geçtiği güzergahtaki tren bizim değil raylar bizim efendim.”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Evet tamam, tamam.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Yani oradaki tanımlama budur.”

Sanık Ahmet Tuncay Özkan söz almadan konuştu:”İzninizle bir şey sorabilir miyim? Dediği Eşref Bitlis ile Uğur Mumcu arasındaki benzerlik nedir?”

Mahkeme Başkanı :”Sizinle alakalı konu değil.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Efendim arasındaki”

Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu:”Bu konu dağılmasın.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Eşref Bitlis’le Uğur Mumcu’nun arasındaki benzerlik ikisi de ulusalcıdır ikisi de Kemalist’tir ikisi de suikasta kurban gitmiştir.”

Mahkeme Başkanı:" Buyurun.”

Sanık Neriman Aydın:”Sayın Başkan Sayın.”

Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Efendim bir şey daha bir şey daha eklemek istiyorum, suikastlar her zaman bir silahla gelmez trafik kazasıyla da gelir istihbarat yöntemidir.”

Mahkeme Başkanı :”Yorulduysanız ara verebiliriz Neriman Hanım.”

Sanık Neriman Aydın:”Evet efendim.”




Yüklə 0,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin