2 nolu yazim komisyonu tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 6,49 Mb.
səhifə20/84
tarix30.04.2018
ölçüsü6,49 Mb.
#49645
növüYazi
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   84

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, nasıl yapılacağını koyduk ya, nasıl yapılacağını ilke koyacağımıza…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bunların hiçbirisini yapmana gerek yok, istisnaları dâhil usul ve esasları kanunla düzenlenir. İstisnaları yazacaksın, emeklilere yansıtılmasını yazacaksın ve diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Anayasa tekniğine uygun değil.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman çıkartalım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Toplu sözleşmenin nasıl yapılacağıyla ilgili…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Önce kapsam belirlenir, sonra istisnalar belirlenir, sonra bu usullerin nasıl yapılacağı belirlenir diye kapsamı, istisnaları ve nasıl yapılacağı diye takdim tehir yapalım diyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, buradaki anayasal sorun ne? Anayasal sorun, bir: Emeklilere yansıtma anayasal sorundur, ondan sonra istisnalar, kapsam dışılık anayasal sorundur ve diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Yani toplu iş sözleşmesinin istisnaları ve emeklilere yansıtılması dâhil usul ve esasları kanunla düzenlenir. Onu da yaz, o da yanlış değil.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yazma, peki, tamam.

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Böyle şey yapalım. Yani nasılsa bir redaksiyon olarak üstünden geçeceğiz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Burada bir tek şey var, BDP’nin söylediği bir şey var, güzel geldi ama…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hangisi ağabey?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Uluslararası hukuk güvencelerine uygun olarak”…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Ama zaten o anlaşmalar eşyanın tabiatına…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Mesela yıllardır biz uygulamaya aldırtamıyoruz. Yani bütün iktidarlar, hangi iktidar gelirse gelsin yalan yapıyor.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hocam, yalnız insan haklarına ilişkin bu belgeler zaten iç hukukun parçası ya…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – 90/5… Hocam yapma ya totoloji yapıyorsun.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Onu gene koyacağız diyorsun.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii canım, tabii yani.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – O zaten olacak, yani o zaman gereksiz tekrara düşmüş oluyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ama Özgür Hanım’ın kaydını koyalım oraya.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yani biz burada kanuna bir kriter getirmeye çalıştık.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Bu genel bir kriter olacak ama.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet, biliyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Anayasanın 11’inci maddesinin ikinci fıkrası “Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz”.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Evet, genel bir kriter olacak ama bazı hakların kullanımında çok fazla ihlal edildiği için uluslararası hukuk kriterleri, onun için…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Özgür Hanım Çalışma Bakanı olduğun zaman Ecevit gibi bu ihlalleri… 1965’te galiba…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Sayın Bakanım, ha öyle yazmışsınız ha genel ilke olarak yazmışsınız. İhlal varsa siyasi irade tarafından zaten olacaktır.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet, yapılıyor.

Şimdi geldik: “Çalışanlar grev hakkı dahil, toplu eylem hakkına sahiptir.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sizin burada bir şeyiniz var.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Var. Hiç kimse katılmamış, biz de anlaşma uğruna ondan vazgeçebiliriz.

TUNCA TOSKAY (Antalya) - Neden vazgeçiyorsunuz?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hakem heyetinden. Madem hiç kimse katılmıyor, ha katılanlar varsa…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Bizde lokavttan vazgeçeceğiz mesela.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Güzel.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet, grevi şey yapıyorsunuz.

Biz hizmet akdinde greve evet ama memurlarda hakemi kabul etmiyoruz.

TUNCA TOSKAY (Antalya) - Bakın, Sayın İyimaya, biz de başlıktan lokavtı çıkardık.

PROF. DR. HASAN TUNÇ - Yani sizin jestinizi görmüş olduk.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Tamam, bitti jestimizi gördünüz, devam.

PROF. DR. HASAN TUNÇ - Bugün Sayın İyimaya’dan hiç jest falan görmedik.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Tarafsızlık ve objektiflik” dedik Hocam, koyduk. Hakem Kurulunu biçtik Hocam.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika… Grev yukarıda var ama yukarı çıkar mısınız? İşçi ve işverenler mi, toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında mı çalışanların işverenleriyle olan ilişkilerinde mi? Grev hakkını da koyacağız buraya.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Grev hakkını koyacaksın. Ben ona diyeceğim ki sadece işçiler ve işverenler arasındaki…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, tamam, kabul ettim. Ama demek ki şu anda şu anda şunu koyacağız, bir tanesini koyacağız bunlardan.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hangisini?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Dört partinin üçü çalışanlar, MHP işçiler ve işverenler arasında demiş ama siz kamu görevlilerinin yapmasını da kabul ediyorsunuz o yüzden çalışanlar diyoruz.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Çalışanlar…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Anlaştık değil mi bunda?

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Bize uyar.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bitti.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şimdi, Hocam, bunu, “Grev hakkına sahiptir.” deyince müstakil hak olarak düzenlediğimiz zaman sistemik krize mahal verirsin.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, biz vermeyiz diyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, değil Hocam, senin mantığına göre… Bu çok önemli Tuncay Hocam.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Vekilim, hani burada, parantez yoktu bu Komisyonda?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok parantez değil ya.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bana hep öyle diyordunuz ya. Bayağı parantez oluyormuş.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şimdi “Çalışanlar grev hakkı dâhil, toplu eylem hakkına sahiptir.” Hasan Hocam, burada toplu iş sözleşmesinin yapılması uyuşmazlık çıkması hâlinde grev hakkına sahiptir. Uyuşmazlık çıkmadan sen grev hakkını, menfaat grevlerini vesaire…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Biz de öyle dedik zaten.

Sayın Başkanım, bakın “Çalışanlar ve işverenler arasında toplu sözleşme yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması hâlinde işçiler grev hakkına sahiptir.” dedik.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam işte, o.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – “Çalışanlar” olacak.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam da… Sizin formülasyon doğru, CHP’ninki “doğrudan grev hakkı” diyor.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bizimki de öyle diyor.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Biz şöyle: Çalışanları kabul ettik ya bir kere, çalışanları kabul ettik. Şimdi biz grev hakkının kullanılmasında BDP’ninkini kabul edebiliriz, şöyle kabul edebiliriz, diyor ki: “İşverenleriyle olan ilişkilerinde ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve geliştirmek, haklarından yararlanmak ve geliştirmek amacıyla grev hakkına sahiptir.” İlke olarak kabul edebiliriz, bize göre doğru, ekonomik ve sosyal durumlarını korumak. Daraltırız, bazı şeyler gereksiz deriz. “Çalışanlar grev hakkı dahil, toplu eylem hakkına sahiptir.”le biz bunu istedik.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Sayın Hocam, şu bizimkinin son formülasyonuna bir bakar mısınız.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şimdi, Hocam, bakın, şunu söyleyeyim: Grev hakkı… Toplu sözleşmeyi dün imzaladınız, üç gün için hak uyuşmazlığı çıktı bitti, ertesi gün grev yapabilecek misin? Önemli Hocam, bu prensip yani senin mantığın için de. Yarın devlet yöneteceksin, sistem yöneteceksin, yok yapamazsın, onun için…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Neden?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olur mu efendim? Menfaat uyuşmazlığı çıkacak, hak uyuşmazlığı çıkacak

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Uyuşmazlık çıkmadan olmaz, uyuşmazlık çıkmalı tabii.

AHMET İYİMAYA (Ankara) - Araçtır yani uyuşmazlığı çözme aracıdır grev, yoksa bir siyasal direnç aracı falan değil.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Değildir tabii ki.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bu çok önemli.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, siyasal grev yapılmazdı ama…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hocam, buna göre de istemiyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Buna göre, bakın senin formülasyonuna göre…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Toplu sözleşme yapılması sırasında sadece bu sürecin bir sonucu olmamalı.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Ben bir söz alabilir miyim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Nasıl olacak?

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Özür diliyorum Sayın Başkanım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Buyurun.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Şimdi burada iş barışı açısından da dünyadaki genel uygulama da öyle olduğu kanaatindeyim ki şöyle: Eğer herhangi bir çözüm arayışına gitmeden, doğrudan…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Greve giderse…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Greve gitme gibi bir hak …

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Barış gider, yerine çatışma başlar.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – …ben yani çok iddialı konuşmayayım ama hiç böyle bir hak olabileceğini düşünmüyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olmaz…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Dünyada yok diyorsun. Evet, ben de aynı kanaatte olduğum için…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Onun için çalışanlarla…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …BDP’nin… Kabul ederim dedim. İşverenleriyle olan ilişkilerinde ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve geliştirmek. Yani, şöyle düşünün: Toplu sözleşmeyi yaptık, dört ay geçti, inanılmaz bir kriz patladı. Enflasyon yükseldi, çalışanların aldığı maaş daha üçüncü ayında eridi. Burada işçilerin veya bana göre demesi lazım ki adamın… “Arkadaşlar, toplu işten çıkarma oldu. Dur şimdi, bir sene bekleyelim.” dememesi lazım. Bizimki çok belirsiz olduğu için biz dedik ki: “Tamam, kabul edelim. ‘İşverenleriyle olan ilişkilerinde ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve geliştirmek.’ Bunu kabul edelim. “

PROF. DR. HASAN TUNÇ – İş güvenceleriyle bunlar çözülebilir kanaatindeyim yani o ihtimaller iş güvenceleriyle çözülebilir. Burada özellikle grev hakkı, bir karşılıklı görüşmedeki çıkmaza girme durumunda kullanılacaktır gibi…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sorun çözme aracı ya, şiddete başvurmayan bir araç.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – … düşünülmesi daha doğru olur diyorum.

Teşekkür ediyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Buyurun Özgür Hanım.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Şimdi birkaç şey söylemek istiyorum, bizim bu grev hakkına yaklaşımımızla ilgili.

Birincisi, mesela, yani ben bu konuda buradaki bütün partilerin aynı yaklaşımda olduğunu düşünmüyorum. Onun için bir partinin kendi yaklaşımı bizim hepimizin yaklaşımı değil. Mesela, iş barışı adı altında bazen çalışanların son derece kötü koşullarda, sendikasız, sigortasız çalışması meşrulaştırılıyor, bu bir baskı aracına dönüşebiliyor. Bizim mesela BDP olarak bakışımız bu.

Bir kere bir yöntemsel şerh düşmek istiyorum, bizim en azından parti adına. Yani bunlar aslında son derece siyasi tartışmalar aynı zamanda. Yani nasıl baktığımız, çalışanların haklarının güçlendirilmesinden mi yanayız yoksa daha fazla, ne bileyim, işte üretimin devam etmesinden mi yanayız. Bunlar sadece bu komisyondaki siyasi tartışmalar da değil, dünya çapındaki, iki yüz yıldır sanayi devrimiyle birlikte devam eden siyasi tartışmalar. Onun için, hani hepimiz aynı yaptık… Biz zaten grev hakkını verirsen gibi bir… Yani bu haklar mevcut haklar artık, tıpkı temel haklar gibi, yani bu hakları var zaten çalışanların. Biz bunun ne kadarını garanti altına alıyoruz ve almıyoruz, onu tartışıyoruz. Dolayısıyla bir hakkı vermek, vermemek ekseninde bakmıyoruz.

Şimdi Hasan Hocam doğru bir noktaya temas etti. Genelde, bu, evet, toplu iş sözleşmesindeki uyuşmazlık durumlarında kullanılan bir şeydir. Fakat biz Türkiye uygulamalarında, mesela toplu işten çıkarmalardan tutun da ücret kesimlerine kadar, nasıl diyeyim, çalışma koşullarının böyle kölelik düzenine benzeyen bir sömürü şeyine dönmesine kadar çok sert koşullarda çalışıyorlar çalışanlar. Türkiye’deki çalışanların sendikalaşma oranı çok düşük, sosyal güvenceli çalışma oranları hâlâ daha çok düşük. Yani dolayısıyla Türkiye’de çalışanlar güçlü bir konumda ve sabah akşam grev silahını birtakım siyasi gerekçelerle kullanıyor falan değiller ki ben şahsen en azından fikrimi söyleyeyim, ben bunun da bu kadar kendi başına çok kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Yani çalışanların belirli şekillerde kendi politik duruşlarını, vesairelerini ortaya koydukları bir şeydir. Ama burada bizim önerdiğimiz o değil. Burada bizim önerdiğimiz, grevi sadece toplu iş sözleşmesindeki bir uyuşmazlığa bağlamayalım. Şüphesiz Hocam, uygulamada yüzde 80 öyle olacaktır, haklısınız ama bir alan açalım. Dediğim gibi mesela, toplu işten çıkarmadan tutun da…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – İş güvencesiyle onlar çözülür.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Çözülmüyor.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Yani onlar genel yaklaşımda öyledir.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Doğru.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Yani dünyadaki ILO standartlarına da baktığımızda…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Ama, işte, ILO standartları falan bizde pek uygulanmadığı ve çok gerisinde olduğumuz için… Tamam, daha fazla uzatmayayım.

Bizim önerimiz… Yani kendimizce de buna bir bağlam da çizmeye çalıştık, o bağlam da -Süheyl Hocam okudu zaten- “İşverenleriyle olan ilişkilerinde ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve geliştirmek, haklarından yararlanmak ve geliştirmek amacıyla…” diye buna bir çerçeve de çizmeye çalıştık. Biz bu çerçevenin Türkiye’deki… Çalışan güvencesinin bu kadar zayıf olduğu bir ülke için son derece uygun bir bağlam olduğuna inanıyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Şimdi, değerli arkadaşlar, Hocam; bir defa şu prensipte anlaşalım. Hocamızın ileri sürdüğü kaygılar varit değil. Bir defa, toplu iş sözleşmesi yapılması sırasında akıllı, rasyonel bir sendika, ekonomik koşullardaki değişmeyi emprevizyon hükmüyle garanti altına alabilir. Toplu çıkarmaları, vesaireleri zaten var.

PROF. DR. HASAN TUNÇ –“ İş güvencesi” diyor, bunlar zaten.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Öyle şeyleri yazar, onları yazar.

Bu bir hak uyuşmazlığıdır. Menfaat uyuşmazlığını, altı ay sonra, yedi ay sonra her şeyi koyacaksın, emprevizyonu koyacaksın “clausula rebus sic stantibus”u toplu sözleşmeye koyacaksınız. O ihtilafların çıkması hâlinde bizimki o anlamda dar Hocam. Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında değil, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklar sebebiyle.

Devam edeyim: Onun dışında yani biz kriteri toplu sözleşme almaz isek ne hakkı var? Toplu iş sözleşmesinde hakkı var. O ilişkilerin tümünü oraya yazacak. Hüküm boşluğu hâlinde sözleşmede boşluk doldurma yöntemlerini geliştirebilecek, onları yazacak, iç hakem kurulları oluşturabilecek, toplu sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda grev aracına başvurabilir. Onun dışındaki ihtilafların abartarak veya reel seviyede grev hakkına konu kılınmasının, zaten hem istihdam hem ekonomik istikrarı ve hem iş barışını bozucu etki doğuracağını düşünüyoruz, takdir sizin.

Biz uzlaşma konusunda uyuşmazlık… Bu şeydir, yapılma sırasında olur, uygulanma sırasında olabilir, inikat sırasında olur, ifa sırasında olabilir.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Ama “yapılması sırasında” diyor.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Siz “yapılması sırasında” demişsiniz ama.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Toplu iş sözleşmesine dayalı olarak.”

PROF. DR. HASAN TUNÇ – “Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sebeplerle.” diyebiliriz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sözleşmenin yapılması ve uygulanması, toplu iş sözleşmesine bağlı.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Tabii, o iki ibareyi koyalım.

“Toplu sözleşmenin yapılması ve uygulanması sırasında.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Siz “çalışanlar” diyorsunuz ve bu “işçiler.”

PROF. DR. HASAN TUNÇ – “Toplu sözleşmeden kaynaklanan sebeplerle.” demek tamamını kapsar Sayın Başkanım, o çok güzel bir söz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olabilir efendim, fark etmez Hocam.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Yani o sözünüz… Biz orayı aynen benimsedik.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Akit Hocam. O belki kapsamaz, niye? O kapsamaz çünkü inikat aşaması da…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Sözleşme dediğiniz zaman, başlangıçtan…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, ben aktin vücûdunu öngörebilir, yarın Anayasa Mahkemesi yorumlarında. Akit contrahendo akit öncesi ilişkileri kapsamayabilir. Takdir sizin Hocam. Zaten orada çalışanlar…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Toplu sözleşme ilişkisi…

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Hasan Hocam, ifadede… “Toplu sözleşmesinden kaynaklanan sebeplerle.” Şimdi orada toplu sözleşmeye yapılmasına özel bir vurgu bir yapılması bence önemli olur. Toplu iş sözleşmesinin yapılması… Mutabık kalabilirsek.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Veya “uygulanması” deyin. “Yapılması ve uygulanması sırasında” o da olur.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Tamam, o daha iyi olur.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Eğer “yapılması” dersek biz buna katılmıyoruz, şöyle katılmıyoruz:“Toplu sözleşmenin hükümlerinden ya da uygulanmasından” desek belki şey yapabiliriz. “Toplu sözleşmeden veya uygulanmasından” dediğimizde onun yanlış uygulanması, uygulanmaması, koşulların değişmesi, hepsini içeriyor. Biz bunu toplu sözleşme yapılırken bir fiili, hukuksal uzlaşmazlık çıktı, buna bağlı olmayı istemiyoruz. Ama “Toplu sözleşme hükümlerinden ve uygulanmasından” dediğimiz takdirde buna uyabiliriz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) –“Yapılması ve uygulanması.” Niye istemiyorsun? Beni yasaklıyorsun ya yapılmada.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Demin senin söylediğini, şunu kabul ettik Hocam… Yoksa kırmızı geçeriz, ne var orada? Çalışanlar ve işverenler arasında toplu sözleşmenin yapılması deyince biz şundan net anlıyoruz. Oturduk, toplu sözleşmeyi yaptık. Yasa koyucu başka türlü anlamaz bunu. Toplu sözleşme yapıldıktan sonra veya yapılmadan önce alınacak bir grevi… İşte o yapılmasına bağlamayalım onu. Biz diyoruz ki “Sözleşmenin hükümlerinden doğan ya da uygulanmasından kaynaklanan…” Oraya da “Ekonomik ve sosyal durumlarını korumak ve geliştirmek amacıyla grev hakkına sahiptir.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Daraltılıyor.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Daraltalım Hocam.

Kölelik düzeninde kullanıyor.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Yalnız bakın, burada Sayın Başkanın o vurguladığı şey var, işçi lehine oluyor.

Müsaade eder misiniz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Beni dinlesene Hocam.

Hocam, bir dakika…

Bakın, bir, toplu iş sözleşmesi yapılması sırasındaki pazarlık alanı grev konusu olsun çünkü elini zayıflatır.

İki, toplu iş sözleşmesinin yürürlüğü ve uygulama dönemindeki ihtilaflar grev konusu olsun, her ikisi olacak. Sen sadece uygulanmasında ve sözleşmeden dedin mi yapma ona en büyük araç ya. Yapmada ne? Grev hakkı dışına atıyorsun.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hocam, hakkın kullanımı esnasında ortaya çıkacak sıkıntılar da grev nedeni oluyor, daha doğru.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir şey söyleyeceğim arkadaşlar, anladım, ama sen de… Yani şöyle soracağım: Şimdi sizde koskoca bir kamu kuruluşunda şey yaptınız. Şimdi bundan sizin anladığınız şu mu? Daha toplu sözleşme yok ama bir şeyler istiyoruz, gene greve gidebiliyoruz.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hayır, bir şeyler istiyoruz değil, toplu sözleşme sürecinin tıkanması esnasında, mesela toplu sözleşmeye taraflar geldi, uyuşmazlık çıktı, diyelim ki sürecinde anlaşamadılar.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Anlaşamadı… Greve gidebilecek.

PROF. DR. HASAN TUNÇ - Greve gidebilmeli.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Bir dakika… Bu oldu veya yapıldı, yapıldıktan sonra fasıllar değişti ve uygulamada…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – O zaman yapacak.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL - Dayanışma grevine gidebilecek mi?

PROF. DR. HASAN TUNÇ - Dayanışma grevi olmaz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hayır, bizim öneride yok, dayanışma grevine gidemez.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Bizim mevcut Kanun’a göre kanun dışı ilan ediliyor ya...

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok Hocam, olmuyor…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Hayır, hayır, dayanışma grevi olsun diye demiyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) - Fabrika çöküyor ya Hocam, yapmayın böyle…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL- Vekilim, yani artık sistem…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Çöküyor ya, sistem çöküyor ya. O işçiler aç kalıyor. Bakın, Türk Hava Yollarında aç kalıyor şimdi ya.

TUNCA TOSKAY (Antalya) - Ama o hakikaten büyük bir haksızlık Sayın Vekilim, onu söyleyeyim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kesinlikle aynen Hocam, katılıyorum.

TUNCA TOSKAY (Antalya) - Diyorum Lufthansa grev yaptı, binlerce sefer iptal edildi, kanun manun yapılmadı yani.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Vekilim, fabrikanın çıkarları açısından bakabiliriz, çalışanların çıkarları açısından bakabiliriz. Mesela kadın işçiler çalışırken tuvalet yasağından tutun hamilelik yasağı, son derece onur kırıcı muameleler yapılıyor. Özellikle bu serbest bölgelerde. Antalya Novamed’de oldu onun grevi. Mesela onun grevi sürerken başka aynı sektörde çalışan kadın işçiler de dayanışmak amacıyla bir günlük greve gidiyorlar. Şimdi, bu bugün hukuk dışı ilan edilebilir. Biz istiyoruz ki BDP olarak, bu, hukuk dışı görülmesin. Bu ne toplu sözleşme hükmü ne toplu sözleşmeden kaynaklanan bir şey vesaire. Dolayısıyla bizim önerimiz o yüzden böyle.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Bir dakika… Çok güzel bir şey söyledin.

Şimdi şöyle söyleyeyim: Toplu sözleşmenin yapılması… Mesela Türk Hava Yollarına açıkça Parlamento bir yasak getirdi, dedi ki…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Hukuk dışı bu, hukuk dışı.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sizin de söylediğiniz gibi, bir yasak getirdi. Şimdi, başka çalışanlar Parlamentonun böyle açık hukuk dışı bir işlemine karşı…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – THY’ye destek olmak için.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …Ya ne yapıyorsunuz, THY destek için bir günlük grev yapma hakkı…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – “Yapılması” derseniz yapabilir Hocam, demezseniz yapmaz. Yani uygulaması derseniz yapamaz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Ama buradan anladığım, o demek istediğim buydu örneği çıktı. Bunu kapsamaz. Eğer biz “Grev hakkı, toplu iş sözleşmesinin yapılması” dediğimiz zaman, ben sadece faraza ki sağlık personeliyim ve benim yapacağım bir grev THY’ye ciddi destek olacak. Fakat ben grev yaptığım zaman diyecek ki: “Bir dakika, bir dakika, senin toplu sözleşmenin neresindesin sen? Kaç para, üç lirayı mı beğeniyorsun, beş lirayı mı beğeniyorsun?” diyecek. Ben, o arada “dayanışma grevi” demeyelim, amma velakin böyle bir desteğin…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Yo, adı öyle olmasın.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Yani adamın veya işsizlik rakamları yüzde 15’e çıktı, herhangi bir Başbakan veya hiç fark etmez, siyaseten söylemiyorum, çıktı, “Ne var ya, size ne, ne var, herkes iş buluyor, kriz mi olsun?” dedi.

Şimdi, burada insanlar bir greve gidip, dalga mı geçiyorsunuz, yüzde 15’lik, bunu sınırlayalım... Mesela demeyelim ki bu bir gün olur, iki gün, hizmet aksamasın. Ona bir şeyler koymaya çalışmalıyız.

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – Sınırlama hükmü hepimizde var ama…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Dolayısıyla biz böyle bir grevi sınırlamayalım. O yüzden, bana da geliyor ki biz onun için böyle geniş bir şey koyduk ama “BDP’ninkini de kabul ederiz.” dedik. “Sosyal, ekonomik durumları korumak ve geliştirmek amacıyla…” deriz…

ÖZGÜR SEVGİ GÖRAL – …yararlanmak ve geliştirmek de var.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Amacıyla dedik, bitti. Bunu kabul ederiz ama toplu sözleşmenin yapılması ve uygulanmasının üstünde vurguladığım o. Adama derler ki: “Bir dakika bir dakika, sana ne?”

PROF. DR. HASAN TUNÇ - Ekonomik hayatı bitirirsiniz Hocam.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – E, Avrupa’da hiç bitmiyor ya! Böyle bir rezillik var mı?

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hocam, Avrupa’daki demokrasi algısıyla bizdeki bir mi gözünüzü seveyim?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Değil Hasan’cığım ama böyle bir rezillik de var mı? Yani affedersin, rezillik, yanlış kullandık kelimeyi, onu çıkartın. Şöyle bir şey söyleyeceğim: Yani Türk Hava Yollarına kızıyorsun ve bir gecede yasa çıkartıp diyorsun ki “Türk Hava Yolları, taşımacılık alanında -hava taşımacılığı- grev yapılamaz.” İşte bu başka.

Peki, ne yapacağız buna karşı?

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Süheyl Hocam, Sayın Bakanım bunun çok büyük bir haksızlık olduğunu gördü, söyledi, doğru.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri bu konuda grev yapar ve grev yaptıkları konularda Anayasa Mahkemesi doğrudan ertesi gün iptal eder diye bir şey koy, ben de diyeyim ki: “Aa, bak, tamam, getirdik.” Ne yapacağız böyle bir durumda? Adam getirdi, çoğunluk var, parmağı kaldırdı ve “Yasak getirdim.” dedi. Ne yapacağız ağabey bu adamı, köle mi bu herif, hakkını korumak için ne yapacağız? Ben sana katılıyorum ama bana bir örnek getir. De ki mesela: “Ya Hoca, bunu böyle yaparız.” Ben şunu istemiyorum: Fiktif haklar tanımayalım, ucu çok kötüye gidecek haklar tanımayalım ama kullanılır bir hak haline getirelim. De ki bak aklıma geldi…


Yüklə 6,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   84




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin