2 nolu yazim komisyonu tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 6,49 Mb.
səhifə46/84
tarix30.04.2018
ölçüsü6,49 Mb.
#49645
növüYazi
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   84

Buyurun Ahmet Bey.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Değerli Başkanım, tabii, Türkiye milletvekilliği kurumunun yapısı amacı, ona doğru gidiyoruz. Bir defa yapısı herhangi bir bölgeyi temsil etmiyor, tek seçim çevresi, seçim çevresi Türkiye. “Amasya Milletvekili Amasya’dan Türkiye milletvekili, Samsun’dan Türkiye milletvekili, Konya’dan Türkiye milletvekili” diyemezsiniz, mümkün değil. Ha, partiler, millet “Yahu, kim Türkiye milletvekilliği istiyor?” diye o liste mecburiyeti kanunda öngörülebilir ve şey eder yani seçmen oyunu etkileyebilir, o mümkün.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Çok özür dilerim Hocam…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Buyurun.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Sizden ilhamla, şöyle bir alan açmış da olmaz mı, size soruyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bitireyim öyle, bitireyim öyle, yani sanıyorum belki sorunuza da cevap gelecek.

Birincisi bu. Yani bölgeyi temsil deyişi, o bölgede seçim çevresinde tanınıyor, manınıyor, bir dar bölge seçim sisteminin getirdiği avantajları bu taşıyor, yükleniyor değil, bir. Onun için, belki önceden açıklama öngörülebilir. Ne var? Bir: İfade buyurdunuz, oyların parlamento dışında kalmasını, partilerin oy almalarına rağmen, o oyların tümü bir seçim çevresini oluştursaydı, mesela Tunceli falan, rahat rahat 2 milletvekili, 3 milletvekili çıkaracaktı. Buradaki adaletsizliği gideriyor ve temsilî sağlıyor. O parti de parlamentoya gidiyor, bir de demokratik çoğulculuğu sağlıyor. Birinci amaç o.

İkinci amaç: Bakın, gerçekten, olağan demokrasilerin en büyük kıtlığı entelektüel fukaralıktır -bir darbeci yaklaşım anlamında demiyorum- ve vizyon ortaya çıkmıyor, politika ortaya çıkmıyor, denge ortaya çıkmıyor. Onun için kâhtı ricalin alternatifidir bu. Bir de gizli senato olarak yaklaşılıyor buna tabii. Ama burada şunu yapabiliriz, Sırrı Süreyya Bey’e şurada yaklaşmak lazım: Milletvekilli seçilme yeterliliği var -aşağıda geleceğiz- Türkiye milletvekilliği bakımından anayasal bir seçilme yeterliliğini öngörebiliriz mesleki dağılımları, parlamentonun ihtiyaçlarını, yani Türkiye'nin ihtiyacı anlamında demiyorum, bir parlamentonun temel ihtiyacı, Bakanlar Kurulu bakımından temel ihtiyacı, anayasa kurma bakımından temel ihtiyacı gibi bir temsil, orada zabıtları, vesaireyi, orada bir şey getirilebilir. Bu kontenjan da, Süreyya Bey, çalışmıyor. Kontenjanda bir şart olmadığı için -yüzde 5’te vesaire- ondan çok, daha çok şeydir. Yani seçim çevresine gidilemeyecek, partiye, seçim çevresine gittiği zaman, önseçim ve temayül yoklamasında aşağılarda oy alacak kişinin parti tarafından taltifi moduna geliyor o. Tamamen kanun şeyleri. Türkiye milletvekilliğine biz pozitif olarak yaklaşıyoruz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir şey söyleyebilir miyim Sayın Başkanım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Buyurun.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sırrı Süreyya Bey şuna karşı değil benim anladığım: Türkiye milletvekilliğine karşı değil. Şimdi, biz, iki ayrı oyda yapılmasını şundan istedik özellikle -aynen söylediğiniz gibi-: Amacımız bizim, parlamentoya şeyler girsin, sadece üniversite mezunları girsin diye değil. Şimdi, eğer öyle girseydik, senatoda aynen dediğiniz yapıldı, başarılı olmadı. Neden? Çünkü genel olarak bizim sistemimizde iki tane sıkıntı var: Bir, barajlar nedeniyle bir kere inanılmaz eksik bir temsil oluyor mu? Birincisi bu. İkincisi de maalesef, siyasal sistemimizde merkezler tarafından, liderler tarafından belirlendiği için -prensip olarak diyorum ben- halkla şeyi olacak insanlar girdiği kadar lidere yakın olduğu için giren insanlar da oluyor. Doğru mu? O belirliyor “Sen burada ol, burada ol.” diye. Şimdi biz bu iki sistemin de siyasal sistemi zarara soktuğunu düşündüğümüz için şöyle bir şey yapalım dedik: Bir, yani “Bunu, senato kurarak ya da sadece üniversite mezunları girsin hatta üç üniversite bitirenler girsin.” diye bir şey düşünmedik. Sadece şunu…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Peki, bunu oyda nasıl sağlayacaksınız?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hah, şunu sağlayacağız: Şimdi, bakın -çok basit bir şey- biz prensip olarak aynı oydan koyduğumuzda hepimiz hemfikiriz. Yüzde 46 alan bir partiyi düşünelim, 46 alan bir parti -alacak da, belli de bu adam 46’yı alacak- ne yapıyor prensip olarak? İster “Türkiye milletvekilliği” de, ister “Amerika milletvekilliği” de, ister “en güzel milletvekilliği” de. Sonunda 46 alacağı için 46 tane yakın adamını 1’den başlıyor 46’ya kadar sayıyor. Fark etmiyor ki o adam çok iyiymiş, başarılıymış, başarısızmış, şeymiş. Zaten çok başarılı olacak istese. Yani Halefoğlu gibi adamı seçecek olsa kendi kontenjanla oturtur, İstanbul’dan 2’ye koyar, 1’e koyar, 5’e koyar, 8’e koyar, seçtirir adamı. Şu 46’yı da kendi dolduruyor, zaten garanti adamın işi. Halk gittiği gün oyunu kullandığında o 100 kişilik listeden 46, biz bunu kırmak istediğimiz için bunu, yani “iki yapıyı kıralım” diyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Peki, tek oyla nasıl? Peki, ikinci oyla nasıl yapılır?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ha, iki oyla şöyle: Adam mesela 1’incide yüzde 47 oy aldı, tamam mı? Amma velâkin, öbür sandığa atarken eğer adayını doğru dürüst seçmediyse İstanbul için düşen veyahut da işte Ankara veya Türkiye bölgesi için düşen… Bir baktı adam “Ana, ben onları tanımam, ben İstanbul’dan Ahmet’i tanırım, Eskişehir’den Hüseyin’i tanırım. Kim lan bu Hüseyin Eskişehir’den geliyor, tanımam bile Allah kahretsin. Nedir? Ben oradan Rıfkı’yı tanırım, Rıfkı’yı sokacağım bu parlamentoya.” dediği anda şöyle yapılmıyor mu merkezden: “Oh, zaten benim oyum 47, en fazla olur 46, hadi bilemedin 45, bu seçimde 45 tane mutemet adamı da sayamaz…” anladınız mı?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hayır, hayır, Türkiye milletvekilliği için…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Mesela İtalyan’lar…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam şunu anlatayım…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, sadece şunu söyleyeyim…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bakın Eskişehir…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – İtalyanlar bunu düşündü.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, seksen tane il var diyelim -ya seksen iki tane il var- şimdi Türkiye milletvekilliğinde nasıl ferdileştirir Hocam?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Adam şunu bilecek, ferdiyle iş bitirmeyecek. Mesela oradaki adam, Eskişehir’deki adam…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Listede 100 isim yazıyor.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çok güzel.

Eskişehir’deki adam oy kullanıyor şimdi, seçmen.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Eskişehir’de hiçbirisi yok.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika…

Eskişehir’deki adam oy kullanıyor, bir gitti A partisi için kullandı.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – O, tamam Hocam.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika…

Şimdi, geldi, 100 tane adam seçecek. Bir baktı partilerin listesine kim bunlar ya, ben bunu hiçbir yerde duymadım, sesini duymadım da, tanımıyorum.

FARUK BAL (Konya) – Bakan eden yok Hocam, bakan eden yok.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ama bakanı bile hiç olmazsa milletvekillerini belirlerken parti merkezleri şöyle yapmak zorunda kalsınlar: Yani “Nasıl olsa 46 çantada keklik, oh, ben istediğim adamı yazayım…” O zaman neden yapıyoruz bu sistemi?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, bakın…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bizim istediğimiz şu, o zaman onu koymayalım. Diyelim ki… O zaman onu koymayalım -biz Türkiye milletvekilliğini şunun için getirdik- o zaman koymayalım, buraya “Türkiye Büyük Millet Meclisi oluşurken nispi temsil ve partilere ayrılan belli bir kontenjan dışında her yer ön seçimle gelir.” diyelim, bitirelim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bir saniye…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Anladınız mı yani, onun için koyduk, yoksa Türkiye milletvekilliğine…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bakın, Türkiye milletvekilliği yerel oyla seçilmiyor.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Seçilmiyor...

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bütün mesela, Hakkâri’nin de aynı ağırlığı var, Artvin’in de aynı ağırlığı var. Şimdi, Eskişehir’de çok iyi tanınan adam Eskişehir’i toplar…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Örnek yanlış, örnek yanlış.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, örnek yanlış değil.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bir dakika bitireyim Hocam, amaca erişelim, bitireyim.

O, bakın, orada, seçmen iradesinin…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Süheyl, sen dur ben senin yerine konuşayım.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Seçmen iradesi…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Seçmen idaresini doğrayan… Şimdi, bakın… Yani seçmeni onay merci yerine koyan sistemler var, bizim sistem o, seçmiyor, seçtiriliyor.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – CHP bu kıyağımı unutmasın.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Biz “seçeriz” diyoruz, bu kadar basit.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Onun yolu şu Hocam, onun yolu şu…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Adil Serdar seçen…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Türkiye milletvekilliğinde… Nedir mesela Türkiye milletvekilliğinin, 100 milletvekili mi?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – 100 milletvekili mi? O seçim çevresi -diyelim ki Eskişehir’in- Eskişehir seçim…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Süreyya Bey, dinle, önemli ama bu.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Dinliyorum Ağabey, eyvallah. Göz teması obsesyonu var.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – …şu anda kurucu iradeyi, kurulu iradenin şahsi münasebetine delege edemezsiniz. Eskişehir’de kaç milletvekili var Hocam?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – 6…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – 6 milletvekili.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Yanlış yerden tartışıyorsunuz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam ama geleceğiz, oraya geliyorum.

Bakın, her seçim çevresindeki her seçmene seçim çevresinin milletvekili kapasitesi kadar Türkiye milletvekili listesine, kümülatif listeye tercih hakkı versin. Bitti, o öyle..

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, biz tercih hakkı istemiyoruz, tercih hakkı adamların. Bakın tekrar söylüyorum Hocam…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, bakın bireyselleştirmenin yolu o.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – -Hayır, hayır, hayır şöyle…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Müsaade eder misiniz?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika, şunu söyleyeyim…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Sen yanlış kavramışsın.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, hayır, hayır.

Bakın bir tek şunu söyleyeyim…

Ben yanlış kavramam ya bu sistemi öneren benim yani “yapalım” diyen “öneren” derken.

Bir: Eskişehir’deki adam seçimini yaparken önünde neye göre seçiyor? Bir liste var.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Ağabey “Eskişehir” diyorsun iş vıllıyor, şu Eskişehir’i unut, Eskişehir yok.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki, peki herhangi bir ilde adam seçimini yaparken, son derece basit, adam birinci, bir kere kendi orası için kimleri göstermişse o parti altında yazılıyor ve de partinin adı var. Doğru mu? Bir, buna kullansın ama şimdi Türkiye milletvekilliğini ayrı oyla yapmazsak partiler şöyle düşünüyor: Partilere Türkiye 100 milletvekilliği nasıl oluşuyor? Şöyle oluşuyor: Her ilden aldığın oylar sonunda ülke seçim çevresinde toplanıyor… Doğru mu?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …aldığın oya, sırasına göre buradan seçiliyor, doğru mu? Şimdi adam baktı, listeye baktı, benim sıramda Ahmet var, Hüseyin var, 6 tane milletvekili seçiliyor. “Boş ver, kim olursa olsun ben kendi partime göre kullandım.” dedi. Öbür taraftan Türkiye milletvekilliği listesine bakıyor istediği adamlar kendi partisinde yok. Biliyor ki adam yüzde 10 oy verdiğinde ilk 10’u kendine göre belirleyecek, seçecek 10 tane adamı var. Dolayısıyla adam bu oyla bir partiye kullanır, öbür oyuyla öbür partiye kullanabilir.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – İşte eksik hikâye, müsaade et senaristlikten evine ekmek götürmüş bir adamım.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, senaryoyu çiz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Senaryo şu: Sağ muhafazakâr bir seçmen -Türkiye’nin yüzde 70’i sağcı- dedi ki: AK PARTİ İktidarı bugüne kadar her meseleyi iyi getirdi hamdüsena olsun, fakat bu Kürt meselesinde bunların altı gevşek. Bunlar bu ülkeyi olmaya ki böleler. Dur, bu Türkiye vekilliğinde MHP’ye vereyim, bu işi bir dengeye getireyim

FARUK BAL (Konya) – Karıştırır başını. (Gülüşmeler)

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bak, şimdi kabul ettirdi, işte senaryoyu kendi yazdı.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Budur, ben diyorum eksik hikâye…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ya ben de bilsem sana veririm Hocam.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Müsaade edin… Gerçekten böyle, egzajere etmiyorum. Yani siz seçmeni, bu kadar, artık, Türkiye seçmenini, son otuz senedir üstelik… Bakın, Özal’a verdiği ve vermediği zaman ve tercih analizini yapın, bu kadar ferasetli seçmen az bulursunuz. Dedi ki: “Dur, MHP ile AK PARTİ’yi dengeleyeyim.” CHP’ye gitti “Ulan, Allah bu Kürtlerin çınağını uzatmasın, bunun nereye varacağı belli olmaz ama CHP de solculuk yapmıyor birader, tamam mı, toplamış Süheyl Batum’u, toplamış… Onun için dur Eskişehir’de ona vereyim ama Kürtler 100 tanenin 100’ünü alsalar ne olur, bununla almazlar ama onlar da 5-10 kişi bu vesileyle girsinler, CHP’nin solculuğunu biraz balansa getirelim.” Dedi, yani seçmen iradesinde bu iş böyle tecelli edecektir ya da MHP seçmeni açısından. “Ya, bizimkiler iyi has ama AK PARTİ’yi de çok yabana atmayalım.” diyecek ya da CHP’yi.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çok güzel, senaryo şimdi yazıldıkça AKP de kabul edecek.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Müskirat molası, bir saat on dakika Başkan.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam bunu böyle kabul edelim çok güzel.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ağabey, müskirata geçmeden evvel…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, çok güzel söyledi ya, artık üstüne ne yazalım?

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ - Bu senaryonun üstüne söz söylenmez yani senaryo değil de.

FARUK BAL (Konya) – Hocam, kısa bir şekilde.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ - Bir tek cümle, bir tek cümle.

Şimdi, fen bilimlerinde -sosyal bilimciyiz tabii de, ben matematik bölümünde falan da okudum, matematik öğretmenliği de yaptım- sonuçlar yuvarlanır ve bir de ihmal edilebilir değerlerden söz edilir. Bütün bu senaryolar falan bence ihmal edilebilir değerlere ilişkindir efendim.

Saygılar sunuyorum.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Teşekkür ediyoruz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Hiç uymayabilir de diyorsun yani.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Başkanım, ben bir metin…

MERAL DANIŞ BEKTAŞ - Kısaysa aradan sonra konuşayım.

FARUK BAL (Konya) – Meral Hanım’ı da dinleyelim de…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii, oldu.

FARUK BAL (Konya) – Kaç saat konuşabilirsiniz? Ona göre…

MERAL DANIŞ BEKTAŞ - Yok, yok yani…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Müskirat, müskirat…

MERAL DANIŞ BEKTAŞ - Bir beş dakika ya…

Bu Türkiye milletvekiline ilişkin ben bir şey söylemeyeceğim, Sırrı Bey zaten izah etti, dün de ifade etmiştik

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sen savundun?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Hayır, biz iki Meclisli yapı öneriyoruz.

MERAL DANIŞ BEKTAŞ - Onun görüşlerini aynen, yani ona katılıyorum onun haricinde başka bir şey söyleyeceğim.

Demin bir iki, sanırım Sayın İyimaya’ydı…Bu seçim sistemlerinin bir anayasa sorunu olmadığı, hani bunun seçim kanunlarına bırakılması gerektiği ve benzeri hani dün de bu tartışma yapıldı fakat bizim önerimizde bunu çok önemsediğimizi özellikle…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam…

MERAL DANIŞ BEKTAŞ – Yani bunu da hani… Çünkü bizim önerimiz burada net, yani biz ikinci ve…

FARUK BAL (Konya) – Meral Hanım, isterseniz, seçim konusuna, baraj konusuna geleceğiz o zaman değerlendirelim…

MERAL DANIŞ BEKTAŞ - Sadece baraj değil, bu seçim şeyi bitecek gibi değil, 100 milletvekili bilmem hani..

FARUK BAL (Konya) – Yo, yo biter, bitmezse kırmızıya boyarız canım, ne yapacağız yani?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bura bir tek ayrı yani değil mi, bunu tartışıyoruz seçim barajını da 5’i aşmamasında…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Başkanım, bir teklifim var bir şey isteyeceğim.

MERAL DANIŞ BEKTAŞ - Yok, bu aynı zamanda bizim görüşümüz yani biz onun… Yani bu taslakta ne gayeyle bunu yaptık? Şimdi şöyle: Yani biz bir araştırma da yaptık, mesela birçok anayasada seçim sistemleri yer alır, almaz diye bir şey yok. Yani şimdi taradık, daha önce de dosya oluşturmuştuk; Avusturya, Belçika, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İrlanda, İspanya, Lüksemburg, Malta, Slovenya, Yunanistan -yani burada nispi temsil sistemini araştırsak daha da çok çıkaracağız- bizzat kabul eden, hani anayasasında yer veren ülkeler bu bir anayasa meselesidir çünkü her iktidar gelince seçim kanunlarına dair bir değişiklik yapar, kendi istediği doğrultuda değişiklikleri yapar ve bunu yürürlüğe koyar. Yani bu nedenle, burada, anayasada seçim sistemine dair gerek nispi temsil gerekse cinsiyetler arası eşitliğe dair önermelerimizi, hani bu arka planını anlatmak açısından söyledim.

FARUK BAL (Konya) – Şunu bir aşabilsek işte oraya geleceğiz ama aşamadık.

MERAL DANIŞ BEKTAŞ – E, o zaman, bunu, bir daha ki bölümde ayrıntılı anlatalım niye nispi temsil niye kadın…

FARUK BAL (Konya) – Peki.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ne yapıyoruz, ara mı verdik?

FARUK BAL (Konya) – Beş dakika ara veriyoruz.

Kapanma Saati: 15.30

İKİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 15.45

BAŞKAN : Faruk BAL (Konya)

-----o-----

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Türkiye milletvekilliği modeli, benim kitabımda olan bölümünü okuyayım. Hikmet Hoca da beğenmişti bunu.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Sen Hikmet Hoca’dan daha büyük referanssın arkadaş.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Öyle diyorlar da ben seviyorum Hoca’yı… Faruk Bey’i seviyorum, büyük hizmet ama çok hizmet verdik ya. Faruk Bey hizmet verdi, ben hizmet verdim, Hikmet Hoca çok hizmet verdi. 75-a diye değişikliğin farkı şöyle: “Ülke seçim çevresi milletvekili, 550 milletvekilinden 100’ü, ülke seçim çevresi milletvekili olarak seçilir. Ülke seçim çevresi milletvekili aday listeleri, seçime katılan partiler tarafından seçim gününden en geç iki hafta önce Yüksek Seçim Kuruluna verilir ve kurulca ilan olunur.” Yine fıkra: “Son beş yıl içinde siyasi partilerin merkez teşkilatında zorunlu organ üyesi bulunanlar, ülke seçim çevresi milletvekili adayı olamazlar.” Bu fıkraya seçenek: “Yasaya son beş yıl içinde siyasi partilerin merkez teşkilatında üye bulunanların ülke seçim çevresi milletvekili adayı olamayacağına ilişkin hükümler konabilir.” de diyebiliriz, demişim. “Adaylık için 40 yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış olmak gerekir. Ülke seçim çevresi milletvekili seçilebilmek için aday gösteren siyasi partinin seçimlerde geçerli oyların en az yüzde 5’ini almış olması şarttır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının birinci fıkrası hariç 76’ncı maddesi hükmü saklıdır: –Onu da yeterlilik milletvekili diye şey etmişim- “Ülke seçim çevresi milletvekilliğinin diğer esasları kanunla düzenlenir.” Tamam ama “ülke seçim çevresi”ni yazalım geçelim.

FARUK BAL (Konya) – Hiç bu kadar anayasal bir hüküm olmaz tabii.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olmaz, o zamanki ihtiyaçtı, şu andaki teklif anlamında değil. Yazalım: Türkiye milletvekilliğini norm olarak koyalım, arkadaşların bunun için de ayrı oy kullanma ilkesini de yazalım Başkanım, atlayalım, geçelim. Biz prensip olarak kabul ediyoruz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – İki meclis yerine “Türkiye vekilliği”ni yapalım, Kürtler de biraz daha fazla gelsinler.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ya, bak Güneydoğu sorunlarının senin üslupta aktarılması lazım.

FARUK BAL (Konya) – MHP tabii, Kürtlerin milletvekilliğine veya seçilmesine karşı değil, siyasi ve şiddet içerikli bölücülük hareketine karşı.

Evet, şimdi arkadaşlar, yani çok verimsiz gidiyoruz, dolayısıyla, benim enerjim düşüyor.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Başkana bir doping yapalım.

FARUK BAL (Konya) – Bir on dakika gözleyeceğiz, eğer bir uzlaşma iklimi olmazsa o zaman havanda su dövmenin bir anlamı yok, toplantıyı bir başka başkanın başkanlığında devam ettirirsiniz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Türkiye milletvekilliği”ni yazın Başkanım, parantez içerisinde de…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Biz, şimdi görüşlerimizi söyleyemeyeceğiz mi?

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, tabii Türkiye değil de “ülke seçim çevresi milletvekilliği.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Evet, tabii tabii.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Karar anı, ayrı oyla seçilmek kaydıyla, baraj koymamak kaydıyla, yükseköğrenim şartı getirmemek kaydıyla… Sebebi de şu: Diyelim ki sanatçı alacaksınız, mesela Zeki Demirkubuz’u biri aday gösterecek, mesela MHP dedi ki yahu gel bizim Türkiye listesinden aday ol kardeşim, Kürtlere de böyle bir el uzatmış olalım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Olur mu ya getirmiyorlar.

FARUK BAL (Konya) – Bir şartla, sen “Türküm” diyorsun nasıl olacak?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Zaten Kürtler de kart kurt falan öyle şey ya…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Bunları çıkarmak kaydıyla “ülke milletvekilliği”ne karşı değiliz ama esas önerimiz şimdi Meral Hanım tarafından takdim edilecek, Sayın Başkan izin verirse.

FARUK BAL (Konya) – Tamam, şimdi değil, şu işi bir halledelim de. Şimdi, aşağı yukarı belli oldu, en son öneri sahibi CHP ne diyecek onu bilmiyoruz, ayrı listelerle ilgili…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Vaziyetçe biz katıldık onun içine.

FARUK BAL (Konya) – Biz, “Aynı listeyle olmak kaydıyla olumlu bakabiliriz.” dedik. Adalet Kalkınma Partisi de “Aynı liste olmak kaydıyla olumlu bakabiliriz”…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Aynı listeden neyi kastediyorsunuz?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Oy, oy iki tane…

FARUK BAL (Konya) – "İki tane sandık koyalım.” diyor bunlar.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – A yok, o olmaz yani…

FARUK BAL (Konya) – Yani “Birisi Türkiye milletvekilliğine ayrı oy kullansın biri de normal seçime oy kullansın.” diyor. Siz de ne diyorsunuz, siz CHP’yle berabersiniz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Vallahi kimle berabersek artık o Allah, takdiriilahi.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, CHP’yle beraber değil. CHP, Süreyya Bey’le beraber.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Ayrı oy, bizim çok aleyhimize çalışan bir şey olur. Kendi seçim bölgemizden bir kısmını eksiltip Türkiye vekili yapmış olacağız, öyle bir şey.

FARUK BAL (Konya) – Ayrı sandık olsun diyorsunuz değil mi?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, yok hayır…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Nasıl oluyor işte onu anlamaya çalışıyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – İki ayrı zarf olacak ağabey, sandık ayrı iki ayrı zarf ama ayrı sandık gerekmez.

FARUK BAL (Konya) – Hayır, aynı sandık.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – 450 milletvekilliği için seçim yapılacak il bazlarında. Geriye kalan 100 milletvekilliği il bazında dağıtılmamış olacak, partilerin aldığı oy oranına göre partilerin belirlediği Türkiye milletvekilliği…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Hayır, onu anladım, doğru anlamışım…

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yani eksiltmiş olmayacaksınız.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Ona karşı çıkıyoruz, o şeye de yaramaz.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Eksiltmiş olmadığınızı belirtmek için.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Seçmen iradesinin tecelli etmesinin önüne geçmiş olursunuz. Seçmen zaten o zaman AK PARTİ’li ise AK PARTİ’ye, içi kan ağlayarak oy verecek, MHP’li ise seve seve gidip MHP’ye oy verecek ama biz şunu kırmaya çalışıyoruz…

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Mecliste de aynısını yaparım.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Biz şunu kırmaya çalışıyoruz: Yani bir balans, bu kadar merkezde birleşmesini dağıtacak bir şey...

FARUK BAL (Konya) – Evet, CHP’nin önerisini…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Başkanım, şöyle yazalım mı? “100’ü böyle seçilir.” diyelim, aç parantez öbürleri şu şart şu şart; ile bitti…

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, CHP’nin önerisini, CHP önerisini çek baştaki… Madde 2’de CHP önerisini çek.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Yok, bizim önerimiz değil, o konuda fikrimizi söylüyoruz. Bizim önerimizi…

FARUK BAL (Konya) – “CHP önerisi” tabirini çıkar 450 milletvekili “kanundaki esasları” da “belirleneni” de çıkar, “Seçim çevrelerinden nispi temsil sistemine göre seçilir. 150 milletvekili ise ülke seçim çevresi esas alınarak …”

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Ayrı oyla seçilir.

FARUK BAL (Konya) – “Ayrı oyu” da çıkar, “...seçilir.” seçim barajı”nı da çıkar. Şimdi, şurada uzlaştık mı?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii, paranteze yazalım.

FARUK BAL (Konya) – İtirazları yazacağız.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Hayır, hayır, şöyle bir şey Sayın Başkan: Bizim, bu konudaki temel önerimiz iki meclisli bir yapı fakat buna dair fikrimizi söylüyoruz yani bizimki o mülahazada ele alınmalı.

FARUK BAL (Konya) – Yani, ikinci meclis önerinizde bunu dile getirirsiniz.

Şimdi, Hocam şurayı bir oku, bunu yeşile boyayalım.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Boyayalım,,

FARUK BAL (Konya) – Ana fikir bu olur.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bitti.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, buna aykırı düşünenler söylesin.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sadece “Seçim sistemine göre 100 milletvekili ise ülke seçim çevresi esas alınarak ayrı oyla”yı bir koyun…

FARUK BAL (Konya) – Yaz, CHP, kırmızıyla yaz…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Esas alınarak” sonra…

AHMET İYİMAYA (Ankara) –“ Ayrı oy sistemi” diye ayrı oy mekanizmasını…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Ayrı oyla”…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Ayrı oy.”

FARUK BAL (Konya) – “Esas alınarak”tan sonra… Parantez aç, CHP de.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Ayrı oya itiraz eden var mı? Mesela siz ya da şey…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Karmaşık hâle getirir.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ya, onlar itiraz ediyor.

FARUK BAL (Konya) – Siz de “ayrı oyla” mı diyorsunuz BDP olarak?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Biz de ayrı oy.

FARUK BAL (Konya) – CHP artı…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – CHP ve BDP önerisi…

FARUK BAL (Konya) – CHP ve BDP önerisi…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bu, BDP mi CHP’nin yanında, CHP mi BDP’nin yanında böylece?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Biz “ayrı oy” dedik, onlar kabul etti, müşterek.

FARUK BAL (Konya) – Tamam, boya kırmızıya.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Şimdi, bunun altına bir şey daha ekleyelim diyoruz, onu tartışalım. “Seçim barajı, yüzde 5’i aşamaz.” diyelim. Madem oluşturuyoruz…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Seçim barajı hiç olmaz bu işte, manası yok.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ha, tabii konuşalım diyorum, konuşalım.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Manası yok.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, Hocam, bunu konuşsak bitiremeyiz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bunda değil, pardon, yanlış söyledim “Nispi temsil sistemine göre seçilir, seçim barajı yüzde 5’i aşamaz.”

FARUK BAL (Konya) – Oraya “seçilir” de CHP önerisi: Seçim barajı…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ama hayır, “seçim barajı hiç olmazda” antant yapıyorsanız…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Seçim barajı hiç olmasın.

FARUK BAL (Konya) – CHP…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – CHP, BDP seçim barajını kabul etmiyorlar bunda.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ya da en fazla yüzde 5.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Ne yüzde 5’i, bırak, zarar mı edeceksin.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Ama yüzde 5, bunun arkasındaydı, bu önerinin.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bizim, önerimizde orada da “yanlış anlaşıldığını” o gün söylediniz ya siz. Biz de “doğru dedik, bizim amacımız o şeydi.” dedik.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – BDP önerisi, seçim barajı sıfır oldu.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bunda zaten seçim barajı olamaz yüzde.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bunu yazmaya gerek yok hocam, şuraya yazın, seçim barajı yok zaten koymadın mı yok zaten, bunu yazmaya gerek yok.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Bu yeşile boyandı?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hayır, hayır yüzde 5 yok.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – BDP önerisi: “Seçim barajı yok.”

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Şimdi, biz, önerimizi bütün olarak anlatabilir miyiz?

FARUK BAL (Konya) – Bütün değil, parça parça… Bütün yutamıyoruz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Parça parça olmuyor, mesela buranın yeşile boyanabilmesi için bizim açımızdan -sanırım CHP de öyle düşünüyor, geçen toplantılarda konuştuk- “cinsiyetler arası eşit temsil” demişiz yani burada madde yazılınca nispi temsil sistemine göre 450 milletvekili… Ama burada var cinsiyetler arası eşit temsil.

FARUK BAL (Konya) – “Konulmamalı”, kapat kırmızıya boya…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ha, o da olabilir. Biz bunun altına “eşit temsili” koyalım demiştik yani bütün ulusu temsil ederler…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Bütün bunları kapsayacak şekilde.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, Meral Hanım, eşit temsilde burada hazır Selin Hanım da yok, Ayla Hanım da yok…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Bir Meral Hanım var ki…

FARUK BAL (Konya) – Sizleri ikna edebiliriz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Vallahi bu konuda herhâlde ömür boyu ikna olamam çünkü siz ikna olmalısınız. Buna çok inanıyorum yani.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, bunu yeteri kadar tartıştık, zaman kaybetmemek için şöyle diyebilir miyiz? Kadınlar lehine pozitif ayrımcılık…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Hiç kendini yorma ağabey…

FARUK BAL (Konya) – … cinsiyet eşitliği hedeflenerek sağlanır, sağlanabilir.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Hiç kendini yorma, Meral Hanım da anlatsın o zaman.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Sayın Başkan, ben anlatayım mı?

FARUK BAL (Konya) – O zaman peki, o zaman siz beraber yazın.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, biz, yazarız tabii de bir tek bir şunu söyleyelim. Biz gelebileceğimiz noktayı belki hepimiz anlaşırız diye söylüyorum şunu. Dün söyledi Rıza Bey: “eşit temsili hedefleyen esaslar” dedi, böyle bir şey söyledi, orada anlaşabiliriz.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Biz, hiçbir konuda eşit temsiliyetin dışında anlaşamayız değil mi Başkan?

FARUK BAL (Konya) – O zaman Meral Hanım, BDP öneri de…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Hayır, bir anlatsın Meral Hanım. Hiç konuşmadık daha bununla ilgili.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – İkna mı?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Şimdi, şöyle yani bu madde üzerinde tartışma yaşandı. 450+100 milletvekilliği ve oyların tek sandıkta mı, çift sandıkta mı olacağı iki gündür yoğun olarak bunu tartışıyoruz ve biz daha önce de ifade ettiğimiz üzere dedik ki: CHP’nin önerisini de kapsayan bir önerimiz var.” dedik, kapsayan derken o bizim komisyonda mündemiç, içeren bir… Nedir bunlar? Cinsiyetler arası eşit temsil, CHP’de de var, biz de var. Yine çoğulculuk ve nispi temsil esasları. Şimdi, bu maddeyi bizim kabul edebilmemiz için biz daha ayrıntılı yazmışız “doğrudan, serbest, eşit ve gizli oyla seçilen 600 milletvekili” demişiz, 550 oldu, onu kabul ettik. Tamam, herkes de hani şöyle zımnen de bir kabul var, o yüzden buna itiraz etmiyoruz. Genel seçimlerin doğrudan olacağı, serbest olacağı, eşit ve gizli oyla olacağını -bir anlamda içerdiği için- onu çok tartışmak istemiyoruz, tartışma dışı tutuyoruz ama cinsiyetler arası eşit temsil ve çoğulculuk kavramlarını önemsiyoruz yani seçim sistemlerini ifade ettiği için. Biz biraz önce de ifade ettim, seçim kanunlarının iktidarlara bırakılmasını doğru bulmuyoruz. Seçim sistemlerinin mutlaka anayasal düzlemde hangi seçim sistemine göre seçimlerin yapılacağının tespit edilmesi gerektiğini ve bunun demokrasi açısından ciddi bir güvence teşkil ettiğini düşünüyoruz. Şimdi, şu listeyi… Nispi temsil sisteminin mesela yer aldığı ülkeleri saydım yani daha artırabiliriz ya bizzat anayasada yer almış, biz de şu anda yazdık. Yine, dünya ülkelerinde kadın kotası diye böyle ciddi de bir liste var yani dünyanın farklı ülkelerinde kadınların temsiliyetine…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Anayasalarda var mı?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Tabii, tabii anayasal düzeyde yani Arjantin’de, Bolivya’da, Brezilya’da oran değişiyor onu söyleyeyim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Çok özgün bir metin okusanız.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Yani mesela Fransa’da yüzde 50, eşit temsil. Ne bileyim başka nerede var?

DİLEK KUMCU – Eşit temsil olarak mı?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Seçimle gelen bütün mekânlara ve kamusal mekânlara eşit seçim.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Fransa’nın şöyle bir şöyle bir cümlesi var: “Kadınlar ve erkeklerin seçimle gelinen görev ve mevkilerinin yanı sıra mesleki konumlara ve sosyal sorumluluklara eşit şekilde erişebilmeleri kanunla teşvik edilir.” gibi bir düzenlemeleri var. Yine, birçok ülkede yani bu anlamda kadınların temsilinin özellikle anayasada güvence altına alındığını görüyoruz çünkü kadın haklarına ilişkin yani bu Komisyonda gerçekten çok sayıda zamanı da alan, zaman zaman sizleri de hani böyle bıkkınlık noktasına getiren konuşmalar yaptık ama üzgünüz çünkü bu problem çok kangrenleşmiş bir problem. Yani hani bizim de benim de şahsen yıllarca üzerinde çalıştığım bir problem ve bunu başka türlü aşmamız olanaklı değil yani kadın ve erkeklerin gerek temsil gerek farklı mekanizmalarda eşitliği gerek yaşam içindeki konumları, o gelenekler, toplumsal değer yargıları, bunların hepsini yani hani çok uzun da anlatabilirim ama gerek duymuyorum. Anayasal anlamda Meclisteki milletvekili temsili hayati önemdedir, topluma rol modeldir yani toplumun sonuçta Meclis birleşeni olarak, üyesi olarak faaliyet gösteren bir kadın model ile bir idarede müdürlük eşit değildir ama denklik anlamında önemlidir. Bu nedenle, karar mekanizmalarında özellikle, sadece karar mekanizmaları değil, hayatın her alanında kadınların temsilini sağlamayı hedefliyoruz. Bunun en önemli araçlarından biri de Meclistir yani Türkiye halkının, milletinin iradesini temsil ediyor ve bunu hani şu itirazı bertaraf etmek açısından söylüyorum: Hani “Bu kanunla düzenlenir.” falan değil, hayır. Bu anayasada yazılacak ve gelecek seçimlerde partiler şu tezleri savunamamalılar, biz de dâhil, bizim partimiz de dâhil: Ya, işte talep yoktu, hani yeterince kadın gelmedi, kadın katılımı yok, onlar karar alabilirler mi, işte çocukları var. Hani, birçok, binlerce sebep sayılıyor. Hayır, bu ülkede gerçekten Parlamentonun yarısını oluşturabilecek kadar kadın da var, bu iradeyi de gösterebilirler, partiler yeter ki bu erkek egemen sistemden ve ideolojiden sıyrılabilsinler.

Tam bir erkek toplumuyuz, kesinlikle tam bir erkek toplumuyuz. Yani 2 erkek annesi olarak da bunu üzülerek söylüyorum. Yani erkeklerin doğuştan sonra, böyle hemen büyüdükten sonra “Ben erkeğim, güçlüyüm.” falan tezleri o kadar bize yabancı değil ve bu toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgilidir.

Ben bir kadın, insan haklarını savunan biri olarak, erkeklere de, tırnak içinde söylüyorum, acıyorum. Niye acıyorum? Erkekler güçlü olmak zorunda. Ya, belki güçlü değildir. Erkekler ağlamaz, erkekler sıkılmaz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kadından güçlü olabilir mi erkekler?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Mesela…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kadının arkasında el pençe divan.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Erkek, evi geçindirmek zorundadır. Erkek, kan davasında gidip öldürmek zorundadır gibi. Yanındaki birine laf söylenince erkek savunur gibi, toplumsal cinsiyet anlamında bir değer yargısı da oluşmuş ve biz, sadece kadınlar için değil, erkekler için de bunu savunuyoruz. Yani karşıdaki arkadaşımız, belki kendini yani ne bileyim, bir insan öldürmek istemeyebilir ama insan sırf erkek olduğu için insan öldürmeye teşvik edilen bir toplumda yaşıyoruz ya da buna benzer binlerce değer yargımız var. Gerçekten çok hayati bir şey bunun anayasaya yazılması. Tezimizin dayanağı bu.

Diğer yandan, biz -bir daha söz almayacağım- yani bu öneride 3’üncü fıkrada da şunu önerdik.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Dur, 3’üncüye geçmeden ama ilk önce bu 2’yi konuşalım.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Öyle mi? Orada da ayrıca…

Yani 2’de biz cinsiyetler arası eşit temsil ve çoğulculuğun da eklenmesini istiyoruz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Eklenmesini istiyorsunuz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Eklenmesini istiyoruz. Bu durumda, hani şuna gerek olmaz artık: Doğrudan, serbest, eşit ve gizli oyla seçilen. Zaten o artık hiç tartışma götürmez.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Zaten seçimlerde var.

Burada bir şey ekleyebilir miyim? Sadece ekleyeyim…

FARUK BAL (Konya) – Bağdaşabiliyor musunuz?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tabii bağdaşıyoruz.

FARUK BAL (Konya) – Müşterek yazdırın.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Yalnız şunu söyleyeyim: Bakın, cinsiyetler arası eşit temsil, çoğunculuk ve nispi temsil. Biz, şimdi “nispi temsil”i yukarı yazdık zaten ve herkeste yeşillendi o.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Onun yanına “çoğulculuk ve nispi temsil” diyeceğiz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika.

Şimdi, şey yapalım yani yeşil olsun diye söylüyorum. Şimdi, biz eşit temsilin de altına… Bir endişesi var AKP’nin ve MHP’nin. Diyor ki: “Meclis 275-275 olacak diye mi anlaşılır bu?” Biz, olmadığını göstermek için şöyle bir ibare kullandık: “Eşit temsile ilişkin esaslar ve bu esaslara ilişkin yaptırımlar kanunla düzenlenir.” Bizim amacımız şuydu bunu yaparken: Parlamento 275 olmayabilir, 213’e, geri kalan neyse 550’nin, 240 olabilir ama önemli olan eşit temsil edilmeye yönelik bir sistem getirsin ve hiçbir şekilde şöyle yapmasın bu sistemi getirirken; “İlk 10 sırayı erkeklere verdim, geri kalan sıraları kadınlara verdim, bak temsil gösterdim.” Hayır, bizim için amaç, Parlamentoda eşit temsil olduğu için formüllerden birini kullansın dedik. Bunun sizin endişe duyduğunuz ve haklı olarak duyduğunuz, 275 olmaz ise o seçimler iptal olunur mu acaba endişesine cevap vereceğini düşünüyoruz. Biz, o yüzden bunu getirdik. Dolayısıyla, ben, BDP’nin de bunu, eğer siz de kabul ederseniz, kabul edileceğini düşünüyorum. Çoğunculuğu da yukarı ekleriz bir yere, ekleriz yani. Çoğulculuk… Ne demek bu? Ha, söylesinler, çoğulculuğun da ne anlama geldiğini söylesinler.

FARUK BAL (Konya) – O farklı ama.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ha, o farklı.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Süheyl Hocam, bakın, biz, kısmen doğru olan şeyleri yanlış bölümde tartışıyoruz. Milletvekili seçiminde öyle olsun, belediye seçiminde olsun vesaire bu cinsiyetler arası eşitlik klozunun esas alınması meselesi, Fransız Anayasası’nın 1’nci maddesinde “teşvik olunur” diyor, “Yasal düzenleme buna göre yapılır.” diyor, “teşvik olunur” diyor. Eğer bunu öngöreceksek buraya koymayacaksınız onu -67’nci maddeyi nerede düzenlediyseniz temel hak ve hürriyetlerde- seçme seçilme hakkıyla ilgili bir problem. Bunu niye şey ediyorsunuz?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hangisi?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bu, kadınların temsilî, seçme seçilme hakkıyla ilgili bir problem.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Parlamentonun oluşması Hocam.

BAŞKAN – Buyurun.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Parlamentonun oluşması.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, o zaman belediye başkanlarının oluşması, öbürü… Doğrusu…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Koyabiliriz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok Hocam, o zaman minimal. Eğer temel ilkeyse, bir kazanımsa onu oraya koyacaksınız.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Yani eğer siz, AK PARTİ olarak kadın ve erkeklerin eşit temsillerini…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bakın, şuna varız…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bunu “Seçilme bölümünde yazarız, destekleriz.” diyorsanız bunu parantez içinde oraya aktarmak üzere yeşil yazalım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bakın, şöyle bir ilke olabilir: “Kadınlar ve erkeklerin veya farklı cinslerin seçimle gelinen görev ve mevkilerin yanı sıra mesleki konumlara ve sosyal sorumluluklara eşit şekilde erişebilmeleri kanunla teşvik edilir.” Teşvik normu…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, yazalım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Teşvik normu… Oraya koyacaksın.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, Hocam, seçimle yazalım ama.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Teşvik normu.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Sevgili Başkan, onu koyalım oraya, onu koyalım seçime ama Parlamentonun oluşmasında…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, yetiyor işte...

Hocam, aynı şey, seçimle gelinen mevkiler…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O değil ya!

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Doğrusu o.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – “Kanunla düzenlenir.” diyelim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Neyi?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Ne olursa…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Teşvik olur, teşvik. Norm koymamış.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Kanunla düzenlenir.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hedef norm koymuş, program hüküm koymuş. Şimdi öyle norm koyamayız efendim yani mümkün mü?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ama siz demin “Orada yazabiliriz.” dediğiniz için ben söylüyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bu böyle, teşvik normu olarak yazarız, ilke norm, teşvik norm, program hüküm…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Eşit temsili teşvik eden… Ya etmezse…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Etmezse etmesin.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bu arada, Sayın Başkan, arkadaşlar hatırlattılar, seçme seçilme bölümünde sadece bizim ve sanırım CHP’nin ortak önerisi olarak kaldı yani kırmızı olarak kaldı yani üzerinde uzlaşılamadı.

O zaman, geçmiş bütün maddelere dönüp yani MHP de kabul ederse, kadın erkek eşitliğine ilişkin hani, böyle bir teşvik…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika…

Şu Fransızlar nasıl çevirmiş, bir daha okur musun?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Oku Hocam Fransızcayı…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, İngilizcesini gösterdi de şimdi.

Bak, kanunla teşvik edilir… Doğru değil ki bu. “Promote…” İngilizceyi benden iyi bilenler vardır burada? “Promote”, teşvik etmek mi?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ - Değil, değil.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hedeflemek, şey yapmak, orayı...

DİLEK KUMCU – Türkçesi doğru değil.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Değil.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Sayın İyimaya, bu arada, sizin kadın kollarınızın kadın erkek temsiline ve eşitliğine dair kamuoyuna yansıyan ciddi açıklamaları da oldu. Bunu da parantez içinde söyleyeyim.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bu güzel oldu işte, böylece tek kaldı.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Orada böyle bir talep var. Sonuçta onlar da siyaset yapıyorlar.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ben feminist değilim.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, anlaşalım burada ya.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Bu feministlikle alakalı değil.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Temsile yönelik ilişkin esaslar ve bu esaslara ilişkin yaptırımlar.” diyelim.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Süheyl Bey’in dediği gibi, çeviri doğru, onu yapalım.

FARUK BAL (Konya) – Hayır, Özcan’ın söylediği gibi değil, “promotion”, “promosyon” dediğimiz olay, teşvik anlamı içerisindedir.

TBMM YASAMA UZMANI ÖZCAN ALTAY – İki anlamı da taşıyabilir.

FARUK BAL (Konya) – On tane anlam çıkarırsınız da buradaki anlamı…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Desteklemek ya!

FARUK BAL (Konya) – Desteklemek.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir de desteklemek, teşvik değil, desteklemek.

TBMM YASAMA UZMANI ÖZCAN ALTAY – Tanıtım ve özendirme var.


AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, aynı anlam, norm değil yani norm değil

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, arkadaşlar, şunu bir sonuca bağlayalım diye ifade ediyorum. Milliyetçi Hareket Partisi olarak görüşümüzü biz daha önce ifade ettik, bir kez daha ifade edeyim.

Biz, siyasi vizyonumuza göre, milletimizin her ferdinin önemli bir değere sahip olduğuna inanıyoruz. Milletimizi meydana getiren fertlerin de yarıdan fazlası kadındır. Dolayısıyla milliyetçi bir vizyon, kadının temsili yönündeki engelleri kaldırmak gibi bir misyona da sahiptir.

Şimdi, bu misyonla hareket ederek kadınların gerek devlet organlarında gerek seçilecek olan makamlarda o orana ulaşabilmeleri için her türlü teşviki yapalım ama bunu emredici bir hüküm hâline getirirsek o takdirde sistemi işletemeyecek tıkanıklıklara neden oluruz. Bunu daha önceki konuşmalarımda “ehliyet” ve “liyakat” gibi iki tane tabir geçtiği için ters yorumlayanlar oldu. “Kadınlar ehliyetsiz mi, kadınlar liyakat sız mı?” Asla öyle değildir. Uygulamada ortaya çıkabilecek sorunları dikkate alarak –bu bir Anayasa hükmü- teşvik edebilecek hükümleri, kadın-erkek eşitliğini hedefleyecek, sizin ifadenizle, teşvik edici tedbirleri bu eşitlik maddesine yazalım. Buraya öyle bir yazalım ki “temsil makamlarında da” ifadesini koyalım. Dolayısıyla…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Harika olur, oraya da olur.

FARUK BAL (Konya) – Oraya koyarsak genel bir hüküm olur.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ya 67’ye olur ya oraya olur. Doğrusu 67 Başkanım.

FARUK BAL (Konya) - Dolayısıyla Meclisin oluşumuyla ilgili ayrıntı buraya girmemiş olur, asıl maddeye girer. Bu belediye meclisini de kapsar, il genel meclisini de kapsar, müsteşarı da kapsar, hepsini kapsar.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Biz, genel maddede yazılmasını tek başına yeterli görmüyoruz yani her bölümde ayrıca vurgu yapılmasını…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Siyasal haklara bir gelir misiniz, siyasal haklarda ne yapmışız?

TBMM YASAMA UZMANI ÖZCAN ALTAY – Seçme seçilme…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Seçme seçilme hakkını…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Orada bizim notumuz var. Oraya, notumuza bakabilir misiniz? Bizim altta notumuz var. “Seçim kanunlarında cinsiyetler arası eşit temsil ve ulusal ve yerel düzeyde seçim barajının kaldırılmasıyla ilgili maddelerde düzenlenmediği durumda kendi önerimize geri döneceğiz.” diye not düşmüşüz. Yeri geldi, burada da kabul edilmiyor. Bu durumda biz… Oradan oraya atıyoruz, oradan oraya atıyoruz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Tekrar Türkiye Büyük Millet Meclisinin oluşumu maddesine gelsene. Lütfen…

Şimdi, bir şey söyleyeceğim değerli arkadaşlar.

Sayın Başkanım “Kadın ve erkeklerin Türkiye Büyük Millet Meclisinde eşit temsiline ilişkin esaslar ve bu esaslara ilişkin yaptırımlar kanunla düzenlenir.” demişim. Siz bunun eşit temsilini teşvik eden -ne diyorsanız artık- bir şey söyleyin ve “Bu esaslara ilişkin yaptırımlar Kanunla düzenlenir.”i kabul edelim, kırmızı oraya yazalım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, teşvikte nasıl yaptırım koyarsın ya?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, ya yapmazsa adam.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Teşvik şeydir ya…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yahu, sen “Tam program hükmü olsun.” diyorsun yani uymasın.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yaptırım şey etmez, tabii temenni normu olur olursa. O da şeydir, pedagojik etkisi vardır, zihniyet dönüşüm etkisi vardır.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Çok kaba, erkek bir yaklaşım içerisindesiniz Sayın İyimaya.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ben buna karışmıyorum. Kırmızı kalsın o zaman bizimki, BDP’ninki de kalsın.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) - BDP’ninki koyu kırmızı kalsın!

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çoğulculuk… Bir tek çoğulculukta… Yani çoğulculuğu yazmamıza gerek var mı?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Türk milliyetçiliği buna nasıl itiraz ediyor, anlamış değilim.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çoğulculuğa mı?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Kadın-erkek eşitliğine.

FARUK BAL (Konya) - Biraz önce anlattığımı anlamadıysanız…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) - Anladım canım ama felsefi olarak ya da kategorik olarak her anlamda da en şiddetli savunucusu olmanız lazım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Nasıl sağlayacaksın tam şeyi? Anayasa Mahkemesi yarın aritmetik eşitlik olarak yorumladı, ne yapacaksın?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Anlayabilir mi Hocam ya?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Anlar tabii.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Nasıl anlar Hocam? Dünyada 275-275 yok ya!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Kadın kollarının 14 Mart 2012’de yayınladığı bir sonuç var.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, beni ikna etme.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – İkna etmiyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Gerek yok yani.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Hayır, burada hem cinsiyet eşitliği, yeni anayasanın cinsiyet eşitliği temelinde olması gerektiği hem 10’uncu maddeye atıf var. Yani kısaltmak açısından, gerek siyasette gerek çalışma hayatında kadınlarla erkeklerin eşit koşullarda rekabet edebilmesine yönelik politikalar ve atölye sonuçları oldukça ciddi. Biz, AK PARTİ’nin erkek yetkililerine söylüyoruz, kadın kollarının iradesi de…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ - Önemli bu, yok, yok, önemli.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bakın, bir dakika Hocam…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Ben, hoş olmama açısından yapmıyorum, kadınların aynı görüşte olduğunu söylüyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Efendim, aynı görüşteyiz tabii, aynı görüşteyiz ama buradan norm çıkmaz, temenni çıkar, program hükmü çıkar. Bağlayıcı norm koyduğunuz zaman o normun seçim hukukuna yansımalarını biz belirleriz, öyle bir riskli norm üretemeyiz. Aritmetik eşitliğin olmadığı her hâlde denetim organı -ki Yüksek Seçim Kurulu- müdahale eder.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Süheyl Bey’in dediği, o teşvik etme miydi?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Biz, ona varız.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şöyle: “Eşit temsilini hedefleyen…” gibi bir şey demişti. “Biz bunu kabul ederiz anlaşmak için.” demiştik ama şimdi onun önerisini bulamadım burada.

Peki, şöyle bir şey söyleyeyim, yeşillensin diye sadece: Biz bunu bırakalım ama şuraya da yazalım, “AKP ve MHP, bunun teşvik edilmesi durumunda ‘Evet’ demektedir. “

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Teşvik normu olarak…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Kesinlik taşımadığında biz o formülü üretiriz ama şu anda isterseniz böyle kırmızıyla kalsın.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Kalsın.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, kalsın da altına da diyelim ki: “AKP ve MHP, bunun teşvik edilmesi hâlinde buna hemfikir diyecektir.” derseniz onu yazalım altına, bitirelim, yeşilleyelim bunu.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Müşterek metin olarak yazalım biz onu.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şimdi yazma Hocam ya.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yoo, var, var, elimizde var.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Teşvik eder”i kabul etmeyiz ağabey.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Değil, değil, bizim itirazi kaydımız olacak.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ha, sizin itirazi kaydınız olacak.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, bunu olmazsa genel hükümlere yani müşterek koyacaksak…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Eşitlik de olabilir, oraya da, doğrusu 67’nci madde.

FARUK BAL (Konya) – Oraya Hocamla beraber…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yazarsınız…

FARUK BAL (Konya) - Buraya da diyelim ki şu maddede olduğu için…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Aynen ya, bitti.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Şimdi, Meral Hanım…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bir dakika, bir formül öneriyor.

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Formülden ziyade bir…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Evet…

PROF. DR. ALİ AKYILDIZ – Yani bu beni duygulandıran bir şey.

“Kadınlar ve erkeklerin seçimle gelinen görev ve mevkilerin yanı sıra mesleki konumlara ve sosyal sorumluluklara eşit şekilde erişebilmeleri kanunla –buradaki çeviri- teşvik edilir.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – 67’ye olur, ona olur, doğrusu 67’nin karşısına.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, hayır, şöyle yazalım: “Not: Bu 67’ye yazılacaktır.” Ben de partideki arkadaşlarla konuşayım, bir dahaki şeyde…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Biz de bir şey yapalım.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam. Yoksa kırmızı olarak bırakırız, varsa yeşillendirir bitiririz.

Yalnız şunu söyleyeyim: Ali Bey’in yazdığı şu formülde bir şeyi kabul etmiyoruz, onu şimdiden söyleyeyim tutanaklara geçsin diye. Biz böyle bir şeyi “teşvik edilir”i yeterli görmüyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Yaptırım olur.” diyorsunuz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Biz diyoruz ki bu çünkü teşvik edilir. E, olmazsa ne olur? Şakadan yazdık öyle. O yüzden bunun teşvik edilir olmasında biraz endişemiz var ama bu burada olmalı, olmamalı, bunu arkadaşlarla konuşacağım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bu bir hukuk normu değildir, ratio legis…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, biz, Mecliste böyle amaçsal yorumlanmasını istemiyoruz. 275-275 olmasın ama yani belli bir süre hiç olmazsa bunu içine sokmalıyız anayasanın.

Hocam, bu iş bitti, bitti, madde de bitti, biz de bittik.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – (3)’üncü şey var.

TBMM YASAMA UZMANI ÖZCAN ALTAY – BDP’nin önerilerini koruyarak mı onu…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Koru, koru tabii. Not yaz, eğer bu kabul edilirse kendi önerilerimizden vazgeçmiş sayılacağız ama…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bugün (3)’üncü fıkrayı görüşemeyeceğiz, öyle görünüyor? Bizim (3)’üncü fıkra önerimiz var.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Niye? Görüşelim.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ - Nasıl görüşelim?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Almanlar savaşı kaybetti, biz de kaybetmiş sayıldık!

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bunu niye 67’ye koymuyorsunuz?

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Biz, Meclisin oluşumunda olması gerektiğini düşünüyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yahu, bütün bir yere koy madem öyle. Seçimin temel ilkesi…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Hayır ama yani biz burada sorduk…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Seçim olunca bu bakın…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ - Burada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden söz ediyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bence bütün, hepsini kapsar.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Yoo, başka, seçim barajı başka bir şey, iki meclisli üyelik başka bir şey, temsilde adalet yani hepsi burayla ilgili.

Biz bitirdik mi toplantıyı?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hocam, bu maddeyi bitirdik.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bitti mi bu madde?

FARUK BAL (Konya) – Dur, bir dakika…

AK PARTİ ve…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – İkimizin önerisi bu.

FARUK BAL (Konya) – Bir okuyalım. Bir dakika.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Kadınların ve erkeklerin seçimle gelinen görev ve mevkilerin yanı sıra mesleki konumlara ve sosyal sorumluluklara eşit şekilde erişebilmeleri kanunla teşvik edilir.” demişti.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Doğrusu bu ya, program, hüküm. Bir referans norm değil Hocam.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çok büyük bir şey ama yani tutanağa geçsin diye söylüyorum.

FARUK BAL (Konya) - Neresi eksik Hocam?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, şu: Bu teşvik edilir yani yapılmaz ise hiçbir konum yok.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Yaptırım koyalım.” diyor.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Mesela şeyi beğendik, her türlü… Biz ama şunu öneriyorduk: Bazı alanlarda, mesela kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında filan da bunu tekrarlamayı zaten öngörmüştük. Her alanda olmaz, her sendikada kadın-erkek eşit temsil edilmez, Maden İşçileri Sendikasında belki ama biz “Belirli konumlarda bu tekrar edilsin.” diyorduk.

FARUK BAL (Konya) – Hocam, bakın, ben size canlı örneğini anlatayım, Avrupa’daki uygulamasını anlatayım. Rıza Bey’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine seçildiği dönemde Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin Hukuk ve Tüzük Komisyonu üyesiyim ben ve o seçecek kurulun da üyesiyim. Türkiye'den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine seçilecek 5 tane aday gösterilmesi istendi. İletildi, Türkiye 5 tane gönderdi. Sonra Komisyonun Başkanı dedi ki: “Kardeşim, bizde kadın-erkek eşitliği var, buraya bir iki tane bayan ismi gönderin.” Biz de yani “Olanı gönderdik.” dedik. “Olmaz.” dediler. Sonra Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yazıldı ama onlar şunu da söyledi bize: “Tabii ki sizin istediğiniz birisi olacaktır. Dolayısıyla sadece listede yer alsın.”

Şimdi, bu işin mantığı bu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi şeklen “Buraya kadın ismi koyun.” dedi.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Biz Batı’nın sadece teknolojisini alacağız, ahlaksızlığını değil.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, buradan hareketle, keşke olsa ve kadın ve erkek eşit bir şekilde temsil edilebilse. Fakat uygulamadaki zorluğu anlatmak için size anlatıyorum bunu. Uygulamadaki emredici hüküm koyduğumuz zaman…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Zihninizdeki ambargolar “Mümkün değil.” dediğiniz şey kesinlikle.

FARUK BAL (Konya) – Efendim, beni anladığınızı umuyorum. Yani o “Kadın-erkek eşitliği” dediğimiz kavramı en üst derecede uygulayan…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – …parti BDP’dir. Bizde eş başkanlık var, biz…

FARUK BAL (Konya) – Sırrı Bey, lütfen, Başkan konuşuyor, sulandırma işi.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Sulandırmıyorum.

FARUK BAL (Konya) – Şimdi, bu konuda, en üst düzeyde hassasiyeti gösteren kurumun ortaya çıkan zaruretler nedeniyle uygulama şekli bu. Öyle olunca, buraya bir emredici hüküm koyduğumuz zaman, uygulamada, uygulanamaz hâller doğduğunda sistem tıkanır. Dolayısıyla, biz elbette ki kadın-erkek eşitliğini savunuyoruz, elbette ki kadınların eşit temsil edilemediğinden şikâyetçiyiz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, elbette ki bunun teşvik hükümleriyle eşit hâle getirilmesi için pozitif ayrımcılık yapılmasından yanayız. Ama emredici hüküm koyduğunuz zaman sistem tıkanır.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tamam, yani ama sonunda tekrar anlaşılsın diye söyleyeyim, bakın, şöyle demedik hiçbirimiz: “Kadın ve erkekler Türkiye Büyük Millet Meclisinde mutlaka eşit temsil edilir ya dA eşit temsil edilir.” Hayır. Yani şöyle ama bunu neden dedik? 275’e 275 olmaz ise bunun iptal edilme olasılığını ortadan… Böyle bir endişe var ise bunu kaldırmak için dedik ki: “Eşit temsiline ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.” Tekrar, amacımız şu: 274’e 76 olur, 270’e 280 olur, önemli olun şudur: Bir sahtekârlık, yani şöyle yapılmasın: “İlk 10 erkek, sonraki 10 kadın veya işte 1 kadın, 9 erkek olmasın.” dedik.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – O listede adalet sağlanır. 1’İnci sıra, kadın aday; 2’nci erkek; 3, kadın; 4, erkek. Böyle yapılır. Kaç kişi gelirse gelir.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Gelir. Başka bir yöntem de bulunabilir.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Ama 1’inci sıra kadın olmalı.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Kesinlikle, buna katılıyorum.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ama öyle bir zorunluluk da koymadık biz, kanuna bıraktık biz bunu.

FARUK BAL (Konya) – Şu metni okudun mu Hocam sen? AKP ve MHP önerisi: Kadınlar ve erkekler seçimle…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Onu zaten yazdık.

FARUK BAL (Konya) – Sadece “Seçimle gelen görevliler” demeyelim, diğer kamu görevlilerini de…

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Bu maddenin kabul edilmesi hâlinde biz görüşümüzden vazgeçmiyoruz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Neyse, vazgeçmiyoruz da bu maddeyi bakalım, bu maddenin eşitliğe yazılması durumunda… Bunun eşitliğe yazılmasının bizim tarafımızdan da, sizin tarafınızdan da kabul görmesi durumunda.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Sen BDP’yi sil.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Şöyle yap: “CHP önerisinin yerinden” de. Eğer kabul görürse… “yerinden.”. bitti.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – “Yerinden” oldu.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Bu güzel bir madde oldu yani kırmızıları yeşil yaparsanız.

Efendim, bundan sonra hemen “yeterlilik”ten, bugün değil tabii de “yemin”den devam…

FARUK BAL (Konya) – Ne zaman toplanacağız arkadaşlar?

Pazartesiye itirazı olan var mı?

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Var, biz yokuz.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ – Pazartesiye bizim itirazımız hiç olmadı. Hocaların şeyinden dolayı olmuyor.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Çarşamba günü.

FARUK BAL (Konya) – Biz hocalarımızla cumartesi-pazar çalışırız, onlardan bilgiyi alırız, pazartesi günü burada onları… Pazartesi ikide buluşalım.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Bizim mânimiz var. Çarşamba, yani salıya siz şey ediyorsunuz, biz salı günü gelebiliriz.

FARUK BAL (Konya) – Salı günü koyalım.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – 15.00 iyi.

FARUK BAL (Konya) – Arkadaşlar, şimdi, buraya erken gelip de diğer vekilleri veya danışmanları beklemek olmuyor. Herkes zamanında gelsin.

Salı günü 15.30’da 2’nci Komisyon buradan devam ediyor. 1’inci Komisyon da ne zaman toplanacaksa…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) – Çarşamba.

FARUK BAL (Konya) – Geriye kaç gün kaldı zaten haftada dört gün çalışamıyorsak?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çalışırız, çalışırız.

Sayın Başkan, tutanaklar kapanmadan bir şey söyleyeyim: Biz, “yemin”den sonra, bu “yasama dokunulmazlığı ve sorumsuzluğu”nu da bitirebiliriz yani.

FARUK BAL (Konya) – Toplantıyı kapatıyorum.
Kapanma Saati: 16.36



Yüklə 6,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   84




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin