3 nolu alt komisyon tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 4,73 Mb.
səhifə31/72
tarix28.07.2018
ölçüsü4,73 Mb.
#61445
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   72

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI GENEL BAŞKANI MUSTAFA TOMBULOĞLU - Sağ olun bizleri dinlediğiniz için çok teşekkür ederiz. Hatta vakfımızı buraya davet edip bizim görüşlerimizi aldığınız için çok memnun olduk. İnşallah bu konuda bize düşen her şeyde varız.

  • OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Allah razı olsun.

  • Mustafa Bey, biz herkesi dinlemek istiyoruz, sözü olan herkesi dinlemek istiyoruz. Hukuk zemini içerisinde tüzel kişilikleri olan herkes hemen hemen buraya geldiler, istifade ediyoruz. Sağ olsunlar büyük katkılarda bulunuyorlar. Dışarıda birtakım olumsuz hava dolandırılıyor ama gerçekten arkadaşlarımızın hepsi samimiyetle toplumun bütün katmanlarının söz söyleyebileceği bir zemin olmasını sağlamaya çalışıyorlar ve toplumun bütün katmanları buraya sözü varsa gelebilsin diyorlar. İnşallah sonuçta hayırlı olur. 135 yıldır bu işlerle uğraşıyoruz, 135 yılda Anayasa yapma noktasında çok büyük tecrübelerimiz oldu ama bir türlü bizi kendi hâlimize bırakıp da kendi Anayasa’mızı yapma imkânını bize vermediler. İnşallah bu sefer bunu kıracağız Allah’ın izniyle hayırlı bir sonuca ulaşacağız.

  • Çok çok teşekkür ediyoruz.

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI ADINA DOÇ. DR. RUHİ ERSOY- Biz teşekkür ederiz.

  • OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Buyurun efendim.

  • ATİLLA KART (Konya) - Vakıf olarak Türkiye’deki örgütlenme durumunuz, temsil anlamında, o konuda bir bilgi almak istiyorum.

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI GENEL BAŞKANI MUSTAFA TOMBULOĞLU – Çeşitli illerde vakıf şubelerimiz var.

  • ATİLLA KART (Konya) - Kaç ilde?

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI GENEL BAŞKANI MUSTAFA TOMBULOĞLU – Valla şu anda otuz dört ilde. Bazı dernekler var onlarla da birliktelik yapıyoruz. Uğraşlarımız işte dediğimiz gibi bizim kültür birliği memleketimizde yani siyasi bir amacı olmayan bir vakıftır. İşte yüzüncü sayısını çıkarttık dergimizin. Şimdiye kadar hiçbir böyle siyasi amaçlı olmadı.

  • ATİLLA KART (Konya) - Yazılı metin ulaştırdınız mı?

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI ADINA DOÇ. DR. RUHİ ERSOY- Evet daha önce komisyona hem elektronik ortamda… İlk müracaat esnasında daha uzun bir yazılı metnimiz var.

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI GENEL BAŞKANI MUSTAFA TOMBULOĞLU – Sayın Vekilim, hem internetten attım hem de buraya elden verdim yani iki sefer verilmiş oldu.

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI ADINA DOÇ. DR. RUHİ ERSOY- Vakfın sadece Türkiye’yle sınırlı olmayıp Avrupa’daki vatandaşlarımız başta olmak üzere Türkmenistan’da, Kırgızistan’da, Kazakistan’da da bir şekli iş birliği var. Çıkış noktası itibarıyla Ertuğrul Gazi’nin Söğüt Domaniç yaylalarındaki beş yüz çadırının devlet olma ilkesini kendisine prensip olarak almış ama Yörüklük, Türkmenlik meselesini de bir bütün hâlinde deminki bahsetmiş olduğumuz Türk milleti kavramının içerisinde yorumlamış, sembolik olarak da konar göçer yaylak kışlak hayatı yaşayan Toroslardan İç Anadolu’ya hâlâ günümüzde var olan bu kurucu unsuru sembol olarak almıştır. Kara çadırı, deveyi, ocağı bu manada gündelik yaşam içerisindeki durumu millî kültür açısından, evrensel kültür açısından yaşamak ve yaşatmanın da insanlığa bir katkı olduğunu düşünmüştür. Bu kapsamda çeşitli yayınlar ortaya koymuştur, sempozyumlar ortaya koymuştur. Mesela Yörük’lerde yerleşik hayat ve yerleşik Yörük şehirleri 26-28 Haziran 99’da Ankara’da bir sempozyum yapmış. Anadolu ve Rumeli’de Yörük ve Türkmenler konulu yine Tarsus-Mersin’de Yörük Türkmenlerinin gündelik hayatı konusunda. Bu akademik anlamda yapılan sempozyumlar kitaplaştırılmış ve üniversiteler başta olmak üzere bilim hayatına da sunulmuş çalışmalardır. Ferdi anlamda da yapılmış olan ilmî çalışmalar var. Burada Anadolu mayasını ortaya koyan temel unsurun hikâyesi üzerine ortaya konulmuş eserler var. Dergi etrafında başlayan Ramazanda yardımlaşmalarla devam eden genel anlamda deminki bahsettiğimiz ilkeler doğrultusunda onurlu bir duruş sergilemeyerek Mustafa Kemal Atatürk’ün ve arkadaşlarının Türk tarihinin temel çıkış noktasının kaderini belirleyen Türkiye Cumhuriyeti millî devletinin mayasının muhafaza edilmesini, geliştirilmesini, evrensel değerlerle bütünleştirilmesini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güçlü, Türk milletinin refah bir millet olmasını arzulayan ilkelerle çalışan bir anlayıştadır vakfımız efendim.

  • ATİLLA KART (Konya) - Bunların kitap hâline gelmiş…

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI ADINA DOÇ. DR. RUHİ ERSOY- Sempozyumlar var efendim, sempozyumlar kitaplar. Bu kitapları da bir aşama sonra ciltletilerek, ciltler hâlinde kitaplaştırmayı düşünüyoruz.

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI GENEL BAŞKANI MUSTAFA TOMBULOĞLU – Sayın Vekilim siz Akşehir’e geldiniz. Onlar bizim şeylerimizle yapılan şenlikler. Bir de işte çocuk okutmaya çalışıyoruz yani böyle yoksul kırsal kesimdeki…

  • OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) - Hayır işleri…

  • YÖR-TÜRK YÖRÜK TÜRKMEN VAKFI GENEL BAŞKANI MUSTAFA TOMBULOĞLU – Tabii yani gücümüzün yettiği ölçüde. Herhangi bir yerden de bir yardım falan da almıyoruz yani sadece kendi şeyimizle.

  • OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) - Efendim tekrar teşekkür ediyoruz.

  • Saygılar sunuyoruz, sağ olun.

  • Kapanış Saati: 11.30



  • İKİNCİ OTURUM

  • Açılma Saati: 11.40

  • ------ 0 ------

  • OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Efendim, hoş geldiniz.

  • Anayasa Uzlaşma Komisyonunun 3 no.lu alt komisyonu. Bendeniz Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, Sayın Atilla Kart Bey Konya CHP Milletvekili, Sayın Altan Tan Barış ve Demokrasi Partisi Diyarbakır Milletvekili.

  • Anayasa yapım sürecinde sivil toplum örgütlerini müracaatları hâlinde dinliyoruz. Buradaki ifadeleriniz kayda alınıyor. Biz nötr bir vaziyetteyiz; burada bir tartışma ortamı yok, düşündüğünüz her şeyi söyleyebilirsiniz. Tabii, ölçülerini söylemiyorum, kendinize yakışan ölçüler içerisinde ifade edebilirsiniz. Kırk dakikalık bir süreniz var. Genellikle -teamül hâline geldi artık- böyle yarım saatini takdimde bulunan arkadaşlarımız kullanıyorlar, diğer on dakikayı da karşılıklı olarak… Mesela, bazı hususların açıklanması icap edebiliyor. O arada arkadaşlarımız soru yöneltiyorlar daha açıklayıcı bir cevap almak üzere. Oturum böyle devam ediyor efendim. Hazırsanız başlayabilirsiniz.

  • Buyurun efendim.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENEL MÜDÜRÜ YÖRÜK KURTARAN – Öncelikle, bizleri kabul ettiğiniz için çok çok teşekkür ederiz.

  • Ben Toplum Gönüllüleri Vakfının Genel Müdürüyüm. Kısaca arkadaşlarımı da tanıtayım. Özlem Ezgin, yine Vakıf çalışanı, Gençlik Araştırmaları diye bizim bir departmanımız var, onun başındaki arkadaşımız. Simge ve Bulut da bizim Yönetim Kurulu üyelerimiz. Bizim Yönetim Kurulumuzun yarısı gençlerden oluşuyor, üniversite öğrencilerinden, onlar seçimle geliyorlar; Simge ve Bulut da bizim 9 kişilik Yönetim Kurulumuzdaki 2 tane genç arkadaşımız.

  • Şimdi, biz, izninizle, size bir haber getirdik aslında, şöyle bir dakikalık, bir buçuk dakikalık bir video getirdik, önce onu izleyebilirsek, onun üzerinden biz genel olarak ne yaptığımızı ve vakfın Anayasa’yla ilgili görüşlerini sizinle paylaşmak istiyoruz.

  • Ses gelmiyor, yapacak bir şey yok, tamam. Şöyle: Aslında arkadaşlarımız size özel bir video hazırlamıştı gençlerin neden Anayasa’da olması gerektiğiyle ilgili çünkü biz buna yaklaşık bir senedir hazırlanıyoruz, bu tür çalışmaları yapıyoruz. O çerçevede özellikle siz sayın komisyon üyelerine “Ne olur bu 4 arkadaşımızı iyi dinleyin.” diye bir mesaj göndermişti arkadaşlarımız ama sağlık olsun, demek ki teknoloji dünyasında böyle teknik…

  • OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Biz sizi iyi dinleyeceğiz.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENEL MÜDÜRÜ YÖRÜK KURTARAN – Sağ olun.

  • Şimdi, efendim, öncelikle, biz bölüşerek bunu anlatacağız. Çok kısaca, iki üç slayt, önce vakıf olarak ne yapıyoruz, onu anlatmak istiyoruz çünkü bu anlattığımız şeyler biraz onlarla ilişkili biçimde de bir yere oturacak diye düşünüyoruz, ondan sonra da ilerleyeceğiz ve somut olarak gençlerin neden Anayasa’da olması gerektiğiyle ilgili ve nasıl olması gerektiğiyle ilgili sizlerle görüşlerimizi paylaşacağız. O yüzden ben sözü öncelikle arkadaşlarıma veriyorum ki genel olarak, kısaca vakıf ne yapıyor, ne ediyor anlatsınlar diye.

  • Buyurun.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI YÖNETİM KURULU ÜYESİ BULUT ÖNCÜ – Merhabalar.

  • Kısacası, Toplum Gönüllüleri Vakfından aslında şöyle bahsedebiliriz: Bir taraftan gençler kendi yerellerinde sorunları tespit ediyorlar ve bu sorunlar üzerine çeşitli projeler ve kampanyalar üretiyorlar ve bunu uygulamaya çalışıyorlar. Toplum Gönüllüleri Vakfı da hem gençler bu projelerini uygularken gençleri destekliyor, aynı zamanda gençlerin kişisel gelişimlerine de destek veriyor. Vakfın da bu konuda imkân sağladığını söylemek mümkün.

  • Gençler birçok konuda, insan hakları, toplumsal cinsiyet, sosyal haklar gibi birçok alanda gençlik çerçevesinde projeler yürütüyorlar, çalışmalar yapıyorlar ve aslında, burada göreceğimiz, metinde göreceğimiz yazılı olanlar da buradan edindikleri deneyimler, yaptıkları çalışmalar sonucunda çıkardıkları şeyler.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI YÖNETİM KURULU ÜYESİ SİMGE SÖNMEZ – Çok ufak bir örnek belki, yani nasıl projeler yapıyorlar? Sokakta çalışan çocuklarla alakalı, görüyorlar, bunu sorun olarak tespit ediyorlar, bir araya geliyorlar, onun projesini yazıyorlar ve finansmanından tutun proje yönetimine kadar her şeyini aslında biz kendimiz yapıyoruz.

  • Toplum gönüllüsü olmak gençlere çeşitli imkânlar sağlıyor. Dediğim gibi, beş yıldır toplum gönüllüsüyüm ve diğer toplum gönüllüsü arkadaşlarımın adına söyleyebilirim ki biz gençler birbirimizden öğreniyoruz Toplum Gönüllüleri Vakfı içinde. Akran eğitim metotlarıyla birlikte birbirimize deneyimlerimizi ve aslında düşüncelerimizi anlatarak değişik bir öğrenme ortamı geliştiriyoruz. Aslında, 2008 yılında yapılan TOG etki araştırmasını, yani “Toplum gönüllüsü olmak neler katıyor?”u gördüğümüz zaman da aslında “hareketlilik” en önemli özelliklerinden biri. Bizler Van’da gördüğümüz sorun için de bir grup arkadaş kalkıp, oraya gidip oradaki sorunla alakalı da çözebiliyoruz ya da Samsun’daki arkadaşlarımız bir proje üretiyorlar, “Gelin birlikte yapalım.” diyorlar ve biz, aslında, Türkiye içinde, daha değişik uluslararası projelerle birlikte, hareketlilikle yine daha farklı bir öğrenme ortamı kuruyoruz.

  • Eğitim: Çeşitli eğitimlerimiz var. Bir Eğitim Departmanımız var, bu Eğitim Departmanı hem haklarla alakalı -gençlik ve sosyal haklar, sağlık, cinsel sağlık eğitimi gibi çeşitli haklarla alakalı- eğitimler verebiliyor ya da temel eğitim sistemi üç farklı anahtarda -anahtar eğitim diyoruz biz bunlara- proje yönetimi, ekip çalışması, gönüllülükle alakalı da eğitimlerimizi alıyoruz. Bu eğitimler bizim hem proje yaparken daha aktif, daha bilincinde yapmamızı sağlıyor, bir yandan da aslında günlük yaşantımızda da hayatımızı kolaylaştıran eğitimler oluyor. Yaptığımız projelere hem insan kaynağı hem de aslında finansman kaynağı sağlıyor Toplum Gönüllüleri Vakfı.

  • Diğer bir tanesi de aslında burs ve staj olanağı. Çeşitli burs fonlarıyla üniversite eğitimi alan öğrencilere burs, yine aynı şekilde staj imkânı sağlıyor Toplum Gönüllüleri Vakfı.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI YÖNETİM KURULU ÜYESİ BULUT ÖNCÜ – Altı temel ilke çerçevesinde bu çalışmalar yapılıyor, gençler bu çalışmaları yürütüyor. Bunlardan birincisi yerel katılım. Gençlerin kendi yerellerinde gördükleri sorunlar hakkında projeler üretiliyor ve aslında her aşamasında, bu projelerin her aşamasında tamamen o yörenin imkânları, o yörenin insan gücü kaynakları kullanılıyor.

  • Farklılıklara saygı ilkesinde ise dil, din, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, yaş farkı gözetilmeksizin tüm farklılıklarla birlikte vakfın bünyesinde gençlik çalışmalarının yapıldığını söylemek mümkün.

  • Toplum Gönüllüleri Vakfı aynı zamanda büyük bir ekip, bu nedenle yaptığı tüm işlerde ekip çalışmasına da ayrıca önem veriyor. Gençler aldıkları eğitimlerde de bir gruptan bir ekip olmanın tadını yaşıyorlar, bunun için çalışıyorlar, çabalıyorlar.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI YÖNETİM KURULU ÜYESİ SİMGE SÖNMEZ – Girişimcilik: Gençler aslında gördükleri sorunlarla alakalı kendi projelerini üretiyorlar. Her aşamada kendi sorunlarını kendileri çözmek için bir ortam yaratıyorlar ve bu da aslında bir diğer ilkemiz, girişimcilik.

  • Yaşam boyu eğitim: Sadece formel olarak değil, nonformel olarak da eğitimin önemli olduğunu düşünüyoruz. Yaptığımız bütün kampanya projelerde, öncesinde o konu hakkında bilgi ve birikim sahibi olmak için eğitimler alıyoruz. Bu yüzden de bu ilke doğrultusunda hareket ediyoruz Toplum Gönüllüleri Vakfı içinde.

  • Şeffaflık, aynı zamanda hesap verebilirlik: Çok şeffaf olduğumuza inanıyoruz hem yaptığımız işlerin arkasında durarak hem de bütün toplantı raporlarımızı, bütçemizi, finansmanımızı İnternet sitesinde yayınlayarak aslında yaptığımız işlerle alakalı hesap verebilir olduğumuzu söylüyoruz.

  • 2011’e baktığımızda -aslında on yıllık bir vakıfız- sadece 2011’de 800’ü aşkın proje ve etkinlik yaptık çeşitli konularda Türkiye’de, 30 bini aşkın gencin katılımı… Biz sadece 2 tanesiyiz ama 30 bin…

  • ATİLLA KART (Konya) – Araya girebilir miyim?

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI YÖNETİM KURULU ÜYESİ SİMGE SÖNMEZ – Tabii.

  • ATİLLA KART (Konya) – Finansman kaynağı, proje kaynağı, onu nasıl oluşturuyorsunuz?

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENEL MÜDÜRÜ YÖRÜK KURTARAN – Ben söyleyebilirim isterseniz.

  • Bizim anaparamız var vakıf olarak, yaklaşık 650 bin lira. Onun faiz geliri, artı bireysel ve kurumsal bağışlardan her sene yaklaşık 7 milyon lira civarında bir bütçemiz var. Başka vakıfların tersine, bir holding vesaire gibi şirketler bizi sürekli olarak desteklemediği için biz bu 7 milyon liranın yaklaşık yüzde 70’ini her sene tekrar bulmak zorundayız. Bağışçılarımızla ilgili bütün bilgileri zaten İnternet sitemizdeki bağışçılar listesinden bulabilirsiniz.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI YÖNETİM KURULU ÜYESİ SİMGE SÖNMEZ – Onun dışında 101 üniversite kampüsünde faaliyet hâlindeyiz. Bu Türkiye’nin yaklaşık yüzde 70’ini kapsıyor, yüzde 70’inde gençler örgütlü bir vaziyette, örgütlenmeleri için de projeler yapıyorlar.

  • Ofis içinde de 35 tam zamanlı çalışanımız mevcut. Bunların aslında sadece İstanbul’daki ofiste değil, Diyarbakır’da, aynı zamanda Ankara’da, Samsun’da, İstanbul’da ve İzmir’de çalışma alanları var ve Yörük’ün de dediği gibi, yıllık bütçesi de 7 milyon TL.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENEL MÜDÜRÜ YÖRÜK KURTARAN – Bu kısaca Toplum Gönüllüleri Vakfıydı.

  • OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Uluslararası kuruluşlardan, mesela Avrupa fonlarından vesaire proje karşılığı şu veya bu şekilde…

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENEL MÜDÜRÜ YÖRÜK KURTARAN – Yüzde 4’tür efendim. Yüzde 5’in altındadır uluslararası kurumlardan gelen bağışlarımızın oranı. Onun dışında, yüzde 95’i yurt içindendir.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DEPARTMANI YÖNETİCİSİ ÖZLEM EZGİN – Size biraz TOG’un Anayasa sürecinden bahsetmek istiyoruz.

  • Geçen sene mart ayından itibaren toplumdaki birçok kesim gibi yeni Anayasa süreci bizi de çok heyecanlandırdı. Uzun zamandır -TOG kurulduğundan bu yana- gençlerin hakları üzerine çalışmalar yapıyoruz çeşitli projelerimizle, eğitimlerimizle ve bu fırsatı biz de değerlendirmek istedik. Bu yüzden, Anayasa’yı tekrar gençler açısından okuma çalışması yaptık. Bu konuda bize bir uzman yardım etti. Bu Anayasa’da gençlerin hayatını doğrudan etkileyen maddeler neler, bir o gözle bakmasını istedik ve bize aslında biraz sonra sunacağımız maddeleri çıkardı. Biz de her bir madde üzerinden “Bu maddeler nasıl düzenlenirse gençlerin iyi yaşam koşulları çoğaltılabilir ve aynı zamanda devletle gençler arasında hak temelli bir ilişki kurulabilir?” diyerek önerileri çıkardık. Bu önerileri çıkarırken -az önce bahsetti Simge- tüm üniversitelerdeki arkadaşlarımızla bir araya geldik, onların görüşlerini aldık, ihtiyaç alanlarını belirledik ve süreci, aralığa kadar, durmadan, tüm gençlerle, çeşitli toplantılarımızda, İnternet üzerinden tartıştık. Onlardan gelen geri bildirimlerle, aslında bizim hiç dikkat etmediğimiz ama gençlerimizin birebir hayatında olan konuları bize sunmalarıyla da tekrar son metni revize ettik. Son olarak da Yönetim Kurulumuza sunduk ve Yönetim Kurulumuzun onayıyla bugün bu metni sizinle paylaşıyor olacağız.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENEL MÜDÜRÜ YÖRÜK KURTARAN – Çok kısaca “Neden gençler Anayasa’da olmalı?” ile ilgili belki bir şeyler söylemek lazım çünkü biliyorsunuz bugün Türkiye’de gençlerle ilgili maalesef bazı ezberlerimiz var. Biz onların yarınlarımız olduğunu düşünüyoruz. Bu bir açıdan tabii ki haklı fakat kendi içinde şöyle bir paradoksu var: Oysaki gençler bugün yaşıyorlar. Biz eğer onların bugünle ilgili haklarını yarın büyüdükleri zaman, yetişkin oldukları zaman alacaklar üzerinden bir ilişki kurarsak gençlerle, aslında gençlerin potansiyelini ortaya çıkaramıyoruz demektir. O yüzden, yarınlarımızdan da öte, aslında bugün bu ülkede gençler yaşıyorlar, bunun çok altını çizmek istiyoruz ve yaşadıkları için de farklı ihtiyaçları olabilir.

  • Gençlerle ilgili böyle, toplantılarda görürsünüz, hep birileri “gençler, gençler, gençler” diye anlatır ve “Gençler eşittir öğrenciler.” diye bir algımız vardır. Maalesef öyle değil. Gençlerin hepsinin homojen olduğunu düşünüyor olmak da büyük bir yanılgı çünkü içlerinde işsizler var, işçiler var, işverenler var, sendikalılar var, kadınlar var, Aleviler var, ne bileyim, farklı kesimlerden onlarca farklı gençler var. O yüzden homojen değiller. Bunun önemli olduğunu düşünüyoruz.

  • Bir de gençlerle ilgili hep, biliyorsunuz, toptan algılarımız var. Biz eğer tarihsel olarak gençleri hep iyi olarak görürsek veya 12 Eylülden sonraki -maalesef mevcut Anayasa’mızda öyle- onları terbiye edilmesi gereken, ehlileştirilmesi gereken kötüler olarak görürsek orada da başka bir derdimiz oluyor. Oysaki gençler öyle değil; ne birilerinden daha önemliler ne birilerinden daha önemsizler, bu ülkede yaşayan herhangi bir kesim gibi, ihtiyaçları farklı olan insanlar bütünü. Tabii ki aralarında farklılıklar var ama kuşaktan dolayı, farklı kuşaklardan dolayı onların ortak kesen bazı yaşam pratikleri de var; ortak bazı ihtiyaçları da var ve ortak bazı yaşam pratikleri de var. Çok basit olarak, Türkiye’de gençlerle ilgili belki birkaç istatistik vermekte de yarar var. Bugün Türkiye’de on beş-yirmi dört yaş arası 12,5 milyon civarında genç var. Biliyorsunuz Türkiye’nin nüfusu yaşlanıyor fakat şöyle kritik bir dönemdeyiz: Önümüzdeki on beş sene boyunca toplam nüfustaki yüzde 1’i azalıyor olacak fakat sayıları aynı kalıyor olacak çünkü nüfus da büyümeye devam ediyor. Fakat bölgesel olarak daha dezavantajlı bölgeler veya şehirlerin daha yoksul kesimlerinde nüfus oranları daha geç değiştiği için bugünkü dezavantajlı gençlerin oranı gençler içinde önümüzdeki on beş sene artıyor olacak. Bu kritik bir… O yüzden, biz bugün gençlerle ilgili konuşuyorken aslında önümüzdeki on beş seneyle ilgili çok kritik bir konuyu da konuşuyoruz. Bu Avrupa’da da böyle ama Türkiye’de de böyle maalesef. Genel işsizlik oranının en az 2 katıdır genç işsizliği ve bu da tabii şunu söylüyor bize: Biz genel bir işsizlik politikasıyla gençlere bakabiliriz ama onların işsizlikle ilgili sorunlarını bu çözmüyor, o yüzden belki genç işsizliğiyle ilgili bir şeyleri ayrıca düşünmemiz gerekiyor.

  • Biraz önce söyledim, “Gençler hep öğrenci olarak algılanıyor.” dedik, değil. Mesela, 2008 Birleşmiş Milletler Türkiye Gençlik Raporu’na göre -ki bu krizden önceki rakamlardır- Türkiye’deki on beş-yirmi dört yaş arası gençlerin yüzde 30’u okuyor yani ortaöğretimde veya üniversitede, yüzde 30’u çalışıyor -bunlar mezun olmuş olabilirler veya olmayabilirler ama mevcut emek piyasası içindeler- yüzde 40’ı da ne okuyor ne çalışıyor yani yüzde 40 görünmeyen bir gençlik var ki bu yüzde 40’ın içinde tabii

  • bir gençlik var ki bu yüzde 40’ın içinde tabii özellikle genç kadınların oranına baktığınız zaman o daha da yüksek çünkü genç kadınların iş piyasasına girişi, vesairesi filan gibi konularda maalesef Türkiye geriden geliyor.

  • Bir de “Kamu Harcamalarını İzleme Platformu” diye yaklaşık otuz kırk tane sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu bir platform var. Her sene orta vadeli mali planı inceleyip hangi alana ne kadar para harcandığına bakılıyor. “kahip.org.tr”dir İnternet sitesi, eğer bakmak isterseniz diye söylüyorum. Mesela oranın rakamına göre örgün eğitim dışında gençlerin diğer, bu girişimcilikle ilgili olabilir, burs olabilir, vesaire, bütün bu paralarla ilgili bütçeden aldıkları paya bakarsanız genç başına maalesef 300 liranın altında bir maliyeti vardır senelik bir gencin Türkiye Cumhuriyeti bütçesine. Bu da tabii çok düşük bir maliyettir.

  • Bir de tabii temelde bir dert, sonuçta otuz yaşından yirmi beş yaşına seçilme yaşı düştü ama hâlâ biz gençlere on sekiz yaşında oy verme hakkını veriyoruz, onlara böyle güveniyoruz ama seçilme hakkını hâlâ vermiyoruz. Orada da bizce bir paradoks var çünkü seçenler seçilemediği ölçüde ortada zaten başka bir dert oluyor çünkü toplumun o kesimi maalesef Parlamentoda temsil edilemeyebiliyor.

  • O yüzden genel bir yaklaşım önerisi olarak şöyle şeyler söylemek gerekirse: Genel politikalar gençlerin sorunlarını çözmüyor. Rakamlar bize bunu söylüyor. Tam da bu çerçevede doğrudan gençlere yönelik politikalara ihtiyaç var yani bir gençlik politikasına ihtiyaç var ve bu gençlik politikasının hayata geçmesiyle ilgili, gençlerin Anayasa’da olması gerekiyor, ki bu çerçevede biz gençlik politikalarıyla ilgili bir şeyleri düşünüyor ve konuşuyor olabilelim. Tam da bu yüzden “Gençler Anayasa’da olmalı.” diyoruz biz Toplum Gönüllüleri Vakfı olarak.

  • Peki, “Somut olarak nasıl olmalı?” derseniz, şimdi arkadaşlarım size bununla ilgili örnekleri verecekler.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DEPARTMANI YÖNETİCİSİ ÖZLEM EZGİN – Aslında öncelikle yeni anayasa sürecinden biz Toplum Gönüllüleri Vakfı olarak ne bekliyoruz, çok, gençlerden de bağımsız olarak? Biz sivil bir anayasa olmasını çok önemsiyoruz. Buraya davet edilmiş olmamızı, başka kurumlarla görüşüyor olmanızı, bunları çok değerli buluyoruz ve bu anayasanın yurttaşların ve sivil kurumların aktif katılımıyla gelişmesini…

  • OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Tırnak içerisinde bir şey soracağım.

  • Bizlerin de bir baba olduğunu, her birimizin evinde 2-3 tane genç olduğunu da hesaba katıyorsunuz değil mi?

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENEL MÜDÜRÜ YÖRÜK KURTARAN – Efendim, tabii ki.

  • TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI GENÇLİK ARAŞTIRMALARI DEPARTMANI YÖNETİCİSİ ÖZLEM EZGİN – Bizi daha iyi anladığınızı düşünüyoruz bu yüzden.

  • Biz bu anayasanın tamamına ulaştığında Türkiye'de yaşayan tüm kesimlerin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan bir metin olmasını istiyoruz. Demokratik ve sosyal bir anayasa olmasını istiyoruz ve her bir maddenin dil, din, ırk, yaş, cinsiyet ve cinsel yönelik gibi kimliklerden bağımsız olarak her bir birey için güvence altına alınmasını istiyoruz. Şeffaf olmasını çok önemsiyoruz. Bu sunduğumuz katkıları, bu sunduğumuz katkıların nasıl değerlendirildiğini, sonunda oluşacak metnin nasıl oluştuğunu biliyor olmak istiyoruz ve geniş katılımlı olmasını çok önemsiyoruz çünkü meşru bir anayasa olmasının, tüm toplumca kabul edilmesinin temelinde aslında herkesin katkısını orada görebilmesi olduğunu düşünüyoruz.

  • Gençlerle ilgili, bu anayasayı nasıl okuduk? Gençlerle ilgili doğrudan bir düzenleme var 58’inci madde, 82 Anayasası’ndan sonra. Aslında o, gençlere nasıl baktığını söylüyor Anayasa’nın. Oldukça korumacı bir yaklaşım görüyoruz biz 58’inci maddede. Biz bu yeni anayasada bu yeni fırsatta gençlere korumacı değil de onların daha birey olduğunu kabullenen ve özgürlüklerine, kendi karar alma kabiliyetlerine, kendi hayatlarıyla ilgili karar verme süreçlerini öne çıkaran bir yaklaşımı ortaya koymasını istiyoruz anayasanın. İhtiyaç temelli gelişmesini istiyoruz ve hak temelli bir ilişki kurmasını istiyoruz. Ve herhangi bir şekilde gençliği olumlu ya da olumsuz kurgulamasın istiyoruz yani “Gençler dinamiktir, bu yüzden geleceğimiz onlara emanettir, mutludurlar.” gibi değil ama olumsuz şeyler de değil işte, “Duygusaldırlar, yeteneksizdirler, henüz biraz daha büyümeleri lazım.” gibi yani herhangi bir şekilde olumlu ya da olumsuz bir tabirle bakmasın yeni anayasa istiyoruz.

    Yüklə 4,73 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
  • 1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   72




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin