42 yil öncesi



Yüklə 3,62 Mb.
səhifə29/38
tarix25.10.2017
ölçüsü3,62 Mb.
#12912
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   38

Bu yedilerden çıkar tam ‘28’ Eren !

Bunlardır ‘“Rûh üfleyip”’ ben bilincini veren !

‘“ALLAH’ın her şey bilir ismine”’ sâhib mâdem !

Gayb’ı sırf ALLAH bilir ! Bilmez denir mi Âdem ?

Etmeseydi bu Âdem HAK fıtratını ihsân

Sâf melek veya hayvân gibi kalırdı insân !

Her insânda benim bu doğal özüm saklıdır !

Bu kıbleden saptıran onu, kendi aklıdır !

28 Erenden çıkan melekler ise ,

Giydirirler insâna sâde şeffaf elbise !

Cinleri uyandırır bu melekler nihâyet !

‘“İfrit, İblîs ve şeytan tenleri var”’der âyet !

Ateş, hava, su veya topraktandır canları !

Yoktur ne bilinçleri ! Ne de heyecânları !

‘Dört İfrit’in verdiği emri infâz ederler !

Hücrene hükmederek ‘ektiğini biç’ derler !

Senin hücrelerinde çünkü her cinin evi !

Sınamak veya beden yapmak onun ödevi !

‘“Biz RAHMÂN huzurunda dizilenleriz saf saf !”’

Sen de Uluğ sıraya gir ! Kâlbini edip sâf !’


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

İZMİR – 14.10.1998


SAKINCALI HÂNE !
‘Ev hanımı’ denir de, ‘ev beyi’ denmez ! Niçin ?

Hanım evin ayrılmaz parçası ! Onun için !

Evde hayât müşterek ! Evin kendisi değil !

Yuva dişi kuşundur ! Gerisi boş lâf ! Geçin !


Anne ölse ! Kalmazken ev başka bir vârise !

Koca eve ortaksa ! Ard fikirli hadise !

Karşılıklı güvenle ! Örtülemez bu ayıp !

Yuva ayakta durur ! Aşk karşılıklı ise !

Hanımın olmalı ev ! Söyleyim sebebi ne :

Küsünce ! O gider hep annesinin evine !

Hâlbuki evden çıkan koca ! Otele gider !

Ev tapusu ortaksa ! Sakıncalı o hâne !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 14.04.2001


‘“SALÂT ve SELÂM !”’
Peygamber için demek ‘sâdece bir postacı !’

Ne büyük iftirâdır ! Hem de ! Ne kadar acı !

Cebrâil’dir postacı olan ! MUHAMMED değil !

Vahyi kalbe indiren RÛH’un sırrına eğil !

Çünkü ‘“RÛH”’dur ! Kur’an’da CİBRİL’in öbür adı !

RESÛL der : “Benden önce bir rûh yaratılmadı !”

Yâni RESÛLULLAH’ın kalbine inen ‘“O RÛH !”’

Özünün yansıması ! Bundan gâfil ham güruh !

LÂ İLÂHE İLLÂLLAH ile İslâm olunmaz !

MUHAMMED RESÛLULLAH demek de şart ! Bilen az !

‘“Onun eli üstünde çünkü ALLAH’ın eli !”’

O eli tutup ‘evet’ dedik RABB’e ! Ezelî !

‘“ALLAH, o ok attığın el, benim elimdir”’der !

Tohum gibi ! Sırrını kendinde saklar peder !

Sâde ALLAH’ı yâni kabûl etmekte yok kâr !

‘“İblîs”’ olur ! ÂDEM’i her kim ederse inkâr !

‘“İblîs ALLAH’a evet dedi ! Hayır RAHMÂN’a !”’

Yâni RAHMÂN, Âdem’e büründü ! Budur mânâ !

‘“RAHMÂN arşa oturdu”’ demekte ALLAH mâdem !

‘“RAHMÂN’ın oturduğu Arş !”’ Olmalıdır Âdem !

Bu yüzden ‘“Arşı taşır sekiz melek”’ veya ‘“Su !”’

‘“Cennet de su üstünde !”’ ‘“Taşınan HAK !”’ Doğrusu !

Arş ile cennet, Âdem ! Taşımak, ‘“Secde”’ demek !

Bu Kâbe’yi dönmezsen ! Dünyâda boş her emek !

‘“Sekiz melek”’ demek ki ! ‘“Sekiz cennet kapısı !”’

‘“Âdem’e tapanındır !”’ Ancak cennet tapusu !

‘“Sekiz melek : ‘“Dört çifttir !”’ ‘“Cennet ırmakları dört !”’

Sayıca EHL-İ BEYT’e denk ! ‘“Dört ırmak !”’ Sırrı ört !

‘“Rüzgâr başında taşır ! Süleyman’ın tahtını !”’

‘“Su NÛH’un gemisini sırtlar !”’ Bulur bahtını !

‘“Kucaklar İBRÂHİM’i ‘“SELÂM”’ vererek ateş !”’

‘“ÎSÂ elinde çamur, uçan kuşa olur eş !”’

Ateş ! Hava ! Su ! Toprak ! ÂDEM’e edip secde,

Olur ‘“Dört Arş meleği !”’ Dört cinken ! Gelip vecde !

Şeytan’ı İslâm yapmış ! Züleyha denilen can !

Yatar ‘“YUSUF RÛH”’ ile ! Duymadan pis heyecân !

Bu birleşmeden doğan zâtın ‘“SELÂM”’dır ismi !

‘“Yerden göklere kadar cennet’tir !”’ Onun cismi !

‘Bu doğum târihidir !’ Başlangıç olan mîlât !

Öteki târihleri, târih sepetine at !

“O kara taş” ağarıp ! Başlar ‘“Kadîr gecesi !”’

ÂLÎ ile çözülür ! Kaderin bilmecesi !

HAK perdesini açıp ! En büyük merâk diner !

Başta EHLİBEYT ! Sonra her eren ! Kalbe iner !

İşte bu cennet ZÂT’a, Kur’an’da ‘“SALÂT”’ denir !

Bu yüzden ona secde ‘“Cennet”’ ile ödenir !

HAKK’a erenin hakkı verilir ! Hakkı ile !

‘“Saflar sıklaşıp !”’ Büyür ‘“Biz”’denilen âile !

‘“Selâm”’dır melek ile İblîs arası sınır !

‘“Cehennem”’, sırf taşlaşmış kalbler ile ısınır !

Halîfe’nin, ‘“ZÜLKARNEYN !”’ Veya ‘ZÜLFİKÂR’ ismi !

Çift yüzlü kılıç ! Rûh’u Gayb’da ! Âlemde cismi !

Cisminden çıktığında Rûh’u ! Sonsuzdur eni !

HIZIR İLYAS’ tır o an ! Veyâhut ‘GAYB ERENİ !

Her yerde hazır nâzır ! ‘“Âlemlere rahmettir !”’

Ona ‘salâvat’ getir de ! Kendini affettir !

Özü gömdüğün için tövbe et ! Özür dile !

O huzura çıkılmaz ! Sırtta tabutun ile !

Kendini o hâliyle sana göstermez ! Niçin ?

Sevgisi öfkesine üstün geldiği için !

Seninle arasına bu yüzden çeker perde !

Cisminin arkasında, RÛH’u bekler siperde !

O, ‘“ALLAH’ın askeri !”’ Ve sen ‘“İnsân şeytanı !”’

‘“Cin şeytanı”’ olmadan ! Artık RABB’ini tanı !

‘“Cihâd yap”’ sen de Uluğ ! OL kendine ‘“Halîfe !”’

Senin üstüne değil başka bir dîn vazîfe !

Bak ‘“ALLAH ve her melek RESÛL’e selâm eder !”’

Bize de ‘“Ona salât ile selâm edin”’ der !

‘“Salât ve selâm”’ ile RESÛL’e ! Biter namaz !

Yoksa ! Hiç bir ibâdet, bil kabûl olunamaz !

MUHAMMED ‘“Ölmez yüzün !”’Odur ‘“HANÎF”’ ve ‘“İSLÂM !”’

Öbür adları ‘“SALÂT”’ ile ‘“SELÂM !”’ Vesselâm !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 03.05.1998

‘“SALÂT !”’
Rûmî der: ‘Beş kez yere gaga vurmakta yok kâr !’

O gönül yumurtanı ısıt da civciv çıkar !

HAK ateşi olmadan kuluçkaya hiç yatma !

Kör bile ‘Işık yok’ der, ısıyı etmez inkâr !


‘“Namazını doğrult”’ der ALLAH : sende yatan var !

‘“Mağara yatırını”’ uyandıramamak âr !

Yoksa ‘“Salâtın olur el ayak patırtısı !”’

Âdem’ini bil ! Yoksa HAK huzurundan kovar !


Salât ayakta başlar, ayakta biter, niçin ?

Yatanı kaldır diye uyarıldığın için !

‘Selâm’ dersin yüzünü dönüp sağ ve sol yüze !

Dış yüz zîrâ aksidir, selâm denilen için !


İmâmın yanında bak ! Kat’iyen durulamaz !

İmâmın arkasında durup kılınır namaz,

Zîrâ hepsi, imâmın gözü vasıtasıyla,

Kıbleye bakmalıdır ! Bu sırrı bilen çok az !


‘“HAKK’a her şey her an bil, eder secde ve niyâz !”’

Güne bakan, Güneşe döner yüzü bütün yaz !

Kuşlar ışığı över Güneş doğup batarken !

HAK diliyle her şey der : ‘Beni İslâm diye yaz !’


‘“MUHAMMED ve soyuna ALLAH salât olsun”’ der !

Her nebîye, ‘“Dipdiri kalkınca selâm eder !”’

‘“Selâm”’ için, ‘“Salâtı doğrult ! Ayağa kaldır !”’

‘“Fıtrî yüzünü açıp”’ fetîh yap ! Ol İskender !


Demek gerçekten ‘“Salât”’ imiş dînin temeli !

YUSUF’u kuyusundan çıkarmaktır emeli !

Salât bu namaz olsa, hâşâ HAK namaz kılar,

‘“Salât olsun”’ der iken RESÛL’e ! Düşünmeli !


Salât duâ da değil ! ALLAH duâ eder mi !

O, kilisede duâ eden aziz peder mi !

Salât anmak da değil ! HAK unutmaz ki ansın !

‘“Salât olsun”’ der iken O, abes bir şey der mi !


RABB’ini görür görmez RESÛL, Salât oldu farz !

MUHAMMED’e, O ‘“MAHMÛD MAKAMI”’ edildi arz !

Kâbe kapısındadır ‘“İBRÂHİM’in makamı !”’

‘Ayağa kalkılan yer’, ‘“Makam !”’ ‘“Kıyâmet”’ bu tarz !

İbrâhim, nebî iken, dedi : ‘“RABB-ÜL-ÂLEMİN,

Dirilmeyi kâlbimde göster, olayım emin !”’

‘Kara nokta’dan çıktı penbe beyaz o ‘Hacer !’

‘“Kendini şâhid tutup RABB’e ettirdi yemin !”’


RESÛL der :“Salât benim kâlb gözümün nûrudur !”

Salât ‘dişi kelime !’ ‘“Hûri”’nin onurudur !

“RESÛL’e HAKK’ın en çok sevdirdiği kadın bu !”

Elini, ayağını, öpüp kalk ! Ayakta dur !


Rükû, secde ve kamet ne imiş, oldu belli !

Kıble, hem YUSUF ! Hem de ZÜLEYHA ! İnce belli !

Aynen ‘“Kadîr gecesi”’ gibi ‘“Gözleri siyah !”’

Yirmi iki ‘Ben’i var ! Teni harf ! Rûhu elli !

‘“Ona eli tertemiz olan ancak sürer el !”’

Yaklaşmak ister isen, kalbinde aptes al ! Gel !

Kirlenmediğin için boy aptesti gerekmez !

‘“Nûru tamamladı HAK !”’ Nefsindi batıl engel !


‘“O gün yüzler ışıldar !”’ Çünkü ‘“Bakar RAHMÂN’a !”’

Tertemiz can, rûhuna ayna olur ! Bu mânâ !

Anla artık ‘“Göklerin nûrudur”’ niçin ALLAH !

Kavuş ‘Düğün Gecesi’ denen mübârek ana !


Dipdiri taze kalır evlenen ışık ile !

‘“RESÛL’ün gözü sağa sola kaymadı bile !”’

Öyle bir genç gördü ki o, miraç gecesinde,

Aynen kendisi idi ! Oldu bir tek âile !


Bu yüzden dedi : “ÂLÎ ile BEN BİR TEK NÛRUZ !”

Bedenimiz perdedir ! Her yerde bulunuruz !

Zîrâ âleme değil, ‘“Âlemlere rahmet”’iz !

‘“Salât”’ ve ‘“Selâm”’ biziz ! Kâlblerde korunuruz !


‘“Salât”’ ve ‘“Selâm”’ bizim ikimizin ismidir !

Uyurken ve ölünce çıkan rûhun resmidir !

Zîrâ her Rûh, RAHMÂN ve RAHÎM’den bir ışındır !

Evren bu ışınların donmuş olan cismidir !


Câmi, cem eden demek ! Sen her şeyi topladın !

‘“Secdeye layık ÂDEM”’ oldu bu yüzden adın !

Avucuna bak âmin derken ! Oku ve topla !

‘Doksan dokuz’ ismiyle sen ALLAH’ı kapladın !

RESÛL’ün emriyle ilk müezzin oldu Bilâl !

Hacer-ül-esved gibi siyahtır O ! İbret al !

Zîrâ, RESÛL’ün emri, aynen HAKK’ın emridir !

Bak salâtı tanımlar ! Üç şekil alan Hilâl !


‘“Gündüzü soyup ondan çıkarır HAK geceyi !”’

Yâni gündüz de kabuk ! İçi Nûr ! Keşfet iyi !

Demek gündüz de gece ! Sen hep uyumaktasın !

Gözünü aç da uyan ! Çöz artık bilmeceyi !


“Bir bilsen uyumazdın ne için yaratıldın !”

Bu gafletin yüzünden, kaç kez rahme atıldın !

En zavallısı sensin tüm uyurgezerlerin !

‘“Salâtı kaldır da kalk !”’ Yazık çok yıpratıldın !


‘“Mahşerde karanlıkta kalır uyanmayanlar !”’

‘“Nûrunu bulan”’lardır ateşte yanmayanlar !

‘“Körler nûrdakilerden ışık dilendiğinde,

Nûru arkanda ara denir !”’ Anlayan anlar !


Bu âyet :’”Geri dön de !”’ ‘“Işığını bul”’ demek !

Üflenen Rûhu şarttır ! Üfleyene ödemek !

‘“Melek olan, RABB’ine gönüllü teslim olur !

Şeytan ise zorlanır”’ rahimlerde ! Çok emek !


“’ALLAH varken Âdem’e tapma olmaz ! İblîs der !”’

‘“Çok insân HAKK’a ortak koşarak îmân eder !

Secde eden, edilen ile bütünleşmeli !

Evlât babada saklı ! Biri sır, biri peder !


‘“İnsân için en büyük hayır, hikmet !”’ Çünkü öz !

‘“Hîkmet”’ de ‘“Salât”’ gibi, bak yine ‘dişi bir söz !’

‘“Bu, ALLAH’ın fazlıdır !”’ ‘“Dilediğine verir !”’

Ancak, ‘“hîkmet”’le diler ! O, en âdil bakan göz !


Rûmî der : ‘Dâirenin merkezindeki Erler,

Ağzımı dikti benim ! Sır vermen yasak’ derler !

Yâni çemberden değil de, kendi içlerinden,

İnen birine ancak müsâade ederler !


Kur’an, bu dâireye demekte: ‘“YÜCE DÎVÂN !”’

Şâhid olur orada kendine ‘“Rûhu revân !”’

‘“RAHMÂN’ın huzurunda saf saf dizilir”’ ‘“Biz”’ler !

‘“Salât”’ uygulamana göre görülür dâvân !

‘“HAK ve yakınlarına ma’lûm sembolik âyet !”’

Üst makamdan izinsiz açıklanırsa şayet,

‘“Kutsal Rûh”’a işlenmiş suç olup affı yoktur !

‘Dostlar’ ‘“HAK kuralı”’na kesin eder riayet !


Uluğ ! ‘“Salât”’ sırrını bundan daha çok açma !

Zîrâ, ‘“Bizi”’ incitir, ona kim derse saçma !

‘“Bizi”’ inciten ise bir daha iflâh olmaz !

Sen ona de, ‘“Aslandan bir merkeb gibi kaçma !”’


M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 02.02.1997


SANAL RAB !


‘“Herkes RABB’imsin dedi ! Sorunca mülk sâhibi !”’

Söz doğru ! Kanıt yanlış ! Meclis yemini gibi !

Sonra Arz’ı yarattı RAB ! Bilir misin niçin ?

HAKK’ın gizli fikrinin açıklanması için !

‘“Sen RABB’imsin”’ demekle RAB kimseyi bırakmaz !

Bu amaçla şeytana izin verdi ! Bilen az !

Pek çoğu, korkusundan içmiş idi bu andı !

Bu yalan yeminciler ‘“O doğru günde”’ yandı !

Kimi, ‘RABB’imsin’ deyip, FÂTMA’yı aç bıraktı !

Sonunda, kerbelâda oğlunun kanı aktı !

Kimi, ‘RABB’imsin’ deyip ! ÂLÎ’ye kılıç çekti !

Bir deveye binerek, savaşta fesat ekti !

Kimi, ‘RABB’imsin’ deyip ! Hâşâ ! Halife oldu !

Kimi, hadis uydurdu ! İslâm hurâfe doldu !

Kimi, ‘RABB’imsin’ deyip ! ‘Av av’ ile oldu dost !

Kimi, ‘RABB’imsin’ deyip ! ÂLÎ’den gasbetti post !

Kimi, ‘RABB’imsin’ deyip ! Zehirli kılıç vurdu !

Kimi, ‘RABB’imsin’ deyip ! Halkı kasıp kavurdu !

‘“Şeytana ancak mühlet verildi !”’ Gözünü aç !

Kendini kemirecek kurdu, üretir ağaç !

Siyaseti düşündü kimi ! ‘RABB’imsin’ derken !

Köşe dönmekti kastı ! Onun geç veya erken !

‘Sanal RABB’i olmuştu yâni ! Koltuk ve para !

Bir koltuğa otursun ! Onu koydunsa ara !

Kimi, ‘RABB’imsin’ derken ! Düşündü ikrâmiye !

‘Cennet’ uğruna gider ! Kiliseye, Câmiye !

‘Şefaat’ için çoğu ! Seviyor peygamberi !

‘“Şefaat izni HAKK’a âit !”’ Yok ki haberi !

Kimi, hâşâ ! ‘“Îsâ’ya oğul !”’ ‘ÂLÎ’ye, RAB !’ Der !

“’Fıtrat”’ından haberi olmayan ! Oldu heder !

Kimi, ‘RABB’imsin’ deyip ! RABB’e sunar rüşveti !

Her gün et yiyip ! ‘“Bir gün !”’ Dağıtır kurbân eti !

Kimi, ‘RABB’imiz’ derken ! Kastetmişti doğayı !

Ona halkayı takar ! Büyük ve küçük ayı !

Oyuncak oldu ! HAKK’a ve halka verilen and !

Burda ve orda görür ! Kalkınca gözünden band !

Karşısında dinelir ! Vücûdundan çıkıp RAB !

Secdeye çağrıldı mı ! Hayvânın hâli harab !

Secde eder ! Her kim ki RABB’iydi ‘“Hanif din”’i !

Yâni, kendinden yakın, kendindeki kendini !

Bilen o ! Kim yalandan, kim dürüst içti andı !

‘İlk şeffaf hücreye HAK !’ ‘Vicdân !’ Diye saklandı !

‘O ilk hücre’ olacak ! İnsân ölünce tanık !

‘“Karataş O !”’ Önünde yargılanacak sanık !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ÇEŞME-İZMİR- 16.08.2000

SARIK ve SIRRI !
HAKK’a tapardı melek ve şeytan ! Yokken Âdem !

‘“Herşey ister istemez onun emrinde !”’ Madem !

‘Doğrudan bana tapmak dedi HAK, ‘doğru değil !’

‘İnsân olarak in’de ! ‘Yalnız kendine eğil !’

‘Beni içinde bulup kucakla sen kendini !’

‘Âdem’i kucaklamak demektir ‘ ‘“FITRAT DİNİ !”’

‘Başka yoldan ‘öz bilinç’ zîrâ kazanılamaz !’

‘“Bana ortak koşmaktır”’ başka her türlü namaz !


‘Fıtrat, mayasız demek ! ‘HAK O !’ İstemez maya !’

‘“O HAK boyayla sen de, gayret et boyanmaya !”’

‘Başının üzerinde oluştur !’ ‘Renkli çember !’

‘Sarıkla onu saklar !’ ‘Evliya ve Peygamber !’

‘Mîrâç çemberidir o !’ ‘ALLAH’tır hep merkezi !’

‘Yokluk tüneli !’ ‘Nokta yapar giren herkezi !’

‘Evrene sultan olur !’ ‘O tacı takabilen !’

‘İşte bu anlamdadır !’ ‘“Bilmeyen ile Bilen !”’

‘Dikkat et !’ ‘Taç sultanın başının da üstünde !’

‘Beyni devreden çıkmış !’ ‘Uzay ötesinde de !’

‘Sarmak kökünden sarık !’ ‘Bir helezon şeklinde !’

‘Üçüncü gözle bakıp dev atom sarmalı de !’

‘Sarık gibidir atom çekirdeği sarmalı !’

‘Bu sarmalın sardığı şey, bir nokta olmalı !’

‘Sarmal, noktayı yâni ‘yok’u saklıyor !’ ‘Niçin ?’

‘Hep var olma sırrını !’ ‘Çözebilmeniz için !’

‘Ekseninde hep döner sarmal !’ ‘Olup bir topaç !’

‘Var olmak için, kutbu tavaf farz !’ ‘Gözünü aç !’

‘Evren bir orkestra !’ ‘Notası ‘“On dokuz”’ ses !’

‘Zebâninin tutsağı !’ ‘Sese uymayan herkes !’

‘Puankare, atoma !’ ‘Esîrde bir delik’ der !

‘Uzayda her yer kapı !’ ‘Açmayı bilen ender !’

‘Uzay her noktasıyla, bir kara delik yâni !’

‘Genişlerken, bir yerden yırtılıverir âni !’

‘Atom, iç içe geçmiş, üç artı yedi sarmal !’

‘Arş’ı, yedi meleğin tavaf etmesi normal !’

‘Hayât bir su düğümü !’ ‘Çöz !’ ‘Budur hüner !’

‘Var, her an yok’a gidip !’ ‘Var olmak için döner !’

‘İşte bu sırrın adı !’ ‘“ALLAH’ın KİTAB İLMİ !”’

‘Yok’u saklayan sarmal ise !’ ‘Kıyâmet filmi !’

‘“Özüm”’ olan has RABB’im ! ‘Bana seslendi böyle !’

‘Kitab bilgini isen !‘ ‘Su düğümü’nü söyle !’


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA-17.06.2001


SATANİST !
‘“Rûh ulaşır ALLAH’a ! Ulaşmaz ! Ne can ! Ne kan !”’

‘Rûh ve can farkı’ demek ! ‘“ALLAH kitabı Furkan !”’

Kan içinde, hükmeder can bedene ! ‘“Kanda can !”’

Vahiy hariç ! Candandır her tür ilham ! Heyecan !

‘“Canlının canı kanda !”’ ‘“Ondan yasak yemek kan !”’

Ölümde rûh değil de ! Candır insândan çıkan !

Uykuda ve transta bizden çıkar rûh ! Sâde !

HAKK’ı görür ! Dönünce anımsarsa ! ‘EREN !’ De !

‘“Oğlu yerine kurban verdi İbrahim’e HAK !”’

İlk kurbânlar insândı ! Bu bir kanıt muhakkak !

Şeytan taşlarken adet, farz kurbân ! Tavafta değil !

Kan sıvı ateş ! Şeytan dokusuna sen eğil !

Her kesici âletin ham mâddesi bak demir !

Kanı kızıl yapan o ! HAK’tan ‘“Kes”’ diye emir !

Satanist, çocuk veya bakîre edip kurbân,

Cine der ‘en sevdiğin sıvıya haydi gel ! Ban !’

‘“Şeytan izinli”’ diye ! Satanist HAK’tan korkmaz !

Kötülüğün tanrısı şeytana, kılar namaz !

Şeytanı kullanır o ! Her pislik ve büyüde !

Sataniste, ‘şeytandan daha beter şeytan’ de !

Çünkü ‘“Şeytan ALLAH’a tapar ve ondan korkar !”’

‘“O sırf RAHMÂN’a karşı ! Âdem’i eder inkâr !”’

Her felâket nedeni cindir ! Satanist için !

Harp ve deprem olmazsa ! Aç kaldıkları için !

Tevrât’ta da bak ! ‘Sünnet !’ ‘“Kanla sözleşme !”’ Demek !

Sen özünde ! ‘“ALLAH’la sözleşme”’ye ver emek !

İyi ve kötü karar ! Biri birine denge !

Denge bozulsun ! Başlar melek ve şeytan cenge !

Merkezcil ve merkezkaç iki zıt güç yani farz !

Âdem ortadaki güç ! Âlemi tutar bu tarz !

Genişletir âlemi sıcak ! Ve soğuk, büzer !

Şeytanı merkezden kov ! Koparma ! HAKK’ı üzer !

Bu nedenle Âdem’in ‘orta ümmettir’ adı !

Şeytan ona tapmadı ! Niçin ? ‘“Bilge”’ anladı !

İşte bu yüzden RAHMÂN ! ‘“Şeytana verdi izin !”’

Kanla sol yanını o kullanır beyninizin !

Cinayetler işlenir ! Sıçrarsa kan beyine !

Satanist olur insân ! O an içinde yine !

Kâlbe hükmedip gönder ! Kanı beynin sağına !

‘“Sağ yan insânı”’ ol da ! Düşme düşman ağına !

Gökte Terazi burcu ! İlk Âdem’in timsâli !

Bu yüzden ‘“HAK”’ adını ! Hakkıyla taşır ÂLÎ !

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

İZMİR – 05.03.2001

‘Kurban bayramı 1.günü’

‘“SAYISAL KANITLAR !”’


‘MUHAMMED ! ÂLÎ ! FÂTMA ! HASAN ! HÜSEYİN !’ Bakın : (583)

‘‘“Biat”’ ismi’ne eşit ! Bağlanıp olun yakın ! (583)

‘“Secde edin ALLAH’ın evi”’ne ile eşit ! (583)

‘‘“Seslenen”’in yorumu’ da bakın ! Duy ! Ol reşit ! (583)

‘‘“Ölüm meleği !”’’ ‘‘“Yüce arkadaş”’ın iç yüzü’ (567)

‘Ayağa kaldırması demek insânın özü !’ (567)

Îsâ’nın kimliğidir ! Kur’andaki ‘“Sağlam ip !”’ (571)

‘“Ol”’ emrinin maksadı ! Gel kendine çık sahip !

‘“Mîrâçtaki tüysüz genç !”’ Ve ‘“Sağlam kulp ismi !”’ Bir ! (1424)

‘ÂLÎ’nin künyesini tam etmekte o tâbir !’ (1424)

Mîlâdi 2003 eder bu hicrî târih !

‘YAHYA’nın simge mevti sözü yorumu !’ Sarih ! (2003)

‘Kâlbin siyah noktası !’ ‘İsmidir ilk Âdem’in !’ (214)

‘“RÛH”’ odur ! Hiçbir şey yoktur bilin ki daha ‘“Emin !”’ (214)

‘“ÎS”’ ile bak eşit ! ‘“ÂDEM’e secde edin !”’ (150)

İkisi de özünün adı ! Budur ‘“Hanif din !”’

‘“Ve lâkin benzetildi ona”’ sözü yorumu :”’ (1026)

‘“Kıyâmet borusunun üflenmesi”’ durumu ! (1026)

‘“Âlemlere rahmet O !”’ İle ‘İftihar’ eşit ! (920)

Sıfırı at ! ‘“MUHAMMED !”’ Hep kendi ! Çeşit çeşit ! (92)

Bakın ! ‘ALLAH isminin iniş biçimi’ ile : (956)

‘“Ölülerin kalkması !”’ Eşit ! Fikir edile ! (956)

‘İlmin şehri !’ ‘Beşerin annesinin ismidir !’ (675)

Kur’andaki ‘“En güzel takvim !”’ Onun cismidir ! (675)

‘“Ve lâkin benzetildi ona sözünün özü !”’ (677)

‘Dinelmesi ölümsüz yüzün !’ Haydi aç gözü ! (677)

‘“Ve lâkin benzetildi sözüne kanıt :”’ ‘“FITRAT !”’ (689)

‘“Ezel andı !”’ ‘“Kıyâmet günü !”’ İşte bu ! Sırat ! (689)

‘“O Rahîm olan RAHMÂN, ALLAH !”’ Eşsiz bir âyet : (695)

‘İnsânın en şahane yüzü !’ ‘“Bakmak zor gayet !”’ (695)

‘“Âdem’e secde edin !”’ ‘Kelâmının hikmeti :’ (699)

‘Toprak babası ÂLÎ O !’ Demek ! Çok himmeti (699)

‘Evrenin efendisi adını alan kişi :!’(698)

Cennetteki ‘“Tuba ağacı !”’ Rahmet, işi ! (698)

‘Vicdânın sesi !’ ‘Kutsal RÛH’un öteki ismi !’ (560)

‘Müminlerin emiri imâm !’ Arzdaki cismi ! (560)

‘“Mesih’in benzerinin ismi !”’ Ve ‘ÂLÎ ikiz !’ (557)

Her ikisi de dedi : ‘Biz en son olan ilkiz !’ (557)

Kur’anda ‘“EL MESİH diye isimlenen zât !”’ (300)

‘Eb-u Talib’in oğlu İmâm ÂLÎ’dir bizzat ! (300)

‘“Meryem oğlu”’dur ! O ki ‘İMÂM ÂLÎ ona ad !’ (343)

Her ikisinden de bil ! ‘RAHMÂN’ın yüzü !’ Murad ! (343)

‘Vicdân diye adlanan !’ Bilin ! ‘Mânevi Âdem !’ (215)

‘ÂLÎ’ye tapın :! Hepsi fıtratımızdır mâdem ! (215)

‘“İslâm dini !”’ Bilin ki ‘Âdem diye adlandı !’ (196)

ÂDEM’e secde etmek ! Oldu insânın andı !

‘O RAHMÂN’ın makamı !’ Bilin ! ‘Omurga’ oldu ! (510)

‘ÎSÂ MESİH kanıtı !’ ‘“Kutsal Rûh !”’ İle doldu ! (510)

‘“Diriltilir ölenler !”’ ‘Omurganın içinde !’ (572)

‘Omurga sözüne’ sen bir ‘“Kevser havuzu”’ de ! (1520)

‘Vaftiz denen şey’ ile ! Ayni sayı ‘merkez kaç !’ (655)

‘Özüne bağlanması insânın o !’ Göğsü aç ! (655)

Bakınız ! ‘“Üzerinde 19 vardır sözü !”’ (1707) (74.Sûre / 30.âyet)

Aynen ‘“Hazret-i Îsâ el MESİH !”’ Bulun özü ! (1707)

‘“Bedenli toplanmanın”‘ yorumu :! ‘Omur ilik !’ (1119)

Reenkarnasyon sürer ! Kalkmadıkça ikilik !

‘Toprak Babası ismi yorumu’ ile eşit (1160)

‘Îsâ sözcüğü !’ Rûh’un tanımı çeşit çeşit !

‘Dışarıya çıkması omurganın içinin !’ (1683)

‘Ortaya çıkma vakti ALLAH’ın !’ Köke inin ! (1683)

‘“Doğduğu, öldüğü ve dirildiği gün selâm !”’ (1529)

‘O Hazret-i ÂLÎ’dir !’ Burada biter kelâm ! (1529)

‘“RAHMÂN Arşa oturdu âyetinin iç yüzü !”’ (1683) (7.Sûre/54.âyet)

‘Beklenen İmâm !’ Onu görür ancak kâlb gözü !

‘Kaf Ha Ya Ayn Sad sözü hikmeti !’ ile eşit : (1673)

‘İmâm ÂLÎ MURTEZA !’ Tevrâtta O ‘“BRAŞİT !”’ (1673)

‘“Gizli seslendiğinde RABB’ine Zekeriya !”’ (1720) (19.Sûre/13.âyet)

‘“Yüzünü Hanif Dine döndü !”’ Yâni yok riya ! (1720)

‘O güzel yüzü doğrult sözünün bu yorumu !’ (1720)

‘“ALLAH’ın rengi denen o !”’ Rûh’un çıkma konumu ! (1720)

‘“Ona selâm ! Doğduğu, öldüğü, kalktığı gün !”’ (1523)

ALLAH’ın ‘o boyası’ ile denk : fıtrat örgün ! (1523) (19.Sûre/15.âyet)

‘“İşte üzerinde hiç kuşku olmayan Kitap !”’ (1542)

‘HAKK’ın vücûdu sözü yorumu gibi’ hitap !

‘Mesih’in benzerinin ismi Kur’anda Âdem !’ (1557)

‘Yeni ahit sözünün yorumu’ ayni mâdem ! (1557)

‘Ölümsüz yüz sözünün yorumu’ sayısı bak : (1646)

İşte ‘kabirden çıkma günü !’ Er de kalk parlak ! (1646)

‘Rûh göçünün yorumu’ Mehdi’nin çıkma vakti ! (1558)

Rûh can içine iner can anımsarsa akti !

‘İbranice Bismillâh’ ‘Kelime-i Şehadet !’ (806)

Her iki dinde de hak yâni yapmak ibâdet !

‘“Göğsün genişlemesi diye”’ var ya bir olay ! (953)

‘“İşte böyle ayağa kalkma !”’ Değildir kolay ! (953)

‘“Ölülerin kalkması !”’ Nedir ? Bilmez ahâli ! (968)

Ayni sayı ‘ALLAH adının iniş hâli !’ (968)

‘“Ve en güzel kılıkda !”’ Bil ki ‘mânevi Âdem !’ (911)

‘“Göz kaymadan”’ bakılmaz ! İçinden çıktığı dem ! (911)

ALLAH der ‘“Kevseri biz sana ettik hediye !”’ (968)

‘İnsâna özge RAB’ O ! Sen anlayasın diye ! (968)

‘İnsânın has RABB’inin ‘gizli İmâm’dır adı ! (1086)


Yüklə 3,62 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin