42 yil öncesi



Yüklə 3,62 Mb.
səhifə36/38
tarix25.10.2017
ölçüsü3,62 Mb.
#12912
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   38

‘“Her nebiye, kandırmak için onu, yaklaştı !”’

Bütün hücrelerimiz toprak ! Hava ! Ateş ! Su !

Cin ve şeytanlar ile sarılmışız doğrusu !

Şeytan çeşitli korku ve boş hayâller verir !

Cin, bencili kamçılar ! Hepsine rûh elverir !

Senin ben dediğin şey, bu akılsız akıldır !

Onu rûh’a bağlayıp ! Gerçek namazı kıldır !

Dört cin ile mümkündür ancak ! Bil kopyalama !

Hepsi canı kopyalar ! Rûh yine de sır ama !

‘“Saray nakledebilir bir günde ! Îfrit bile !”’

Karşılaştırılamaz kopyacı ! Onun ile !

Akıl değil ! Rûh’tur bil ! Senin gerçek kimliğin !

Yılan gibi kıvrılmış ! Saklar, omur iliğin !

‘Omurgadan çıktı mı !’ Ona ‘BEKTAŞ’ derler bil ! (723)

‘“Kitab ilmi, yanında olan zâta”’ mukabil ! (723)

‘Ezelî kâtip denir !’ Ne yapsan ! Görür ! Yazar ! (723)

‘“Benzersiz yüzüdür O ALLAH’ın !”’ Eyle nazar ! (723)

Her nereyi düşünse ! O anda, o yerdedir !

Bir uçan dâire ki ! Nûru ona perdedir !

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ÇEŞME-İZMİR, 19.08.2000


UFO !
UFO’nun kimliği gayb ! Bizimki gibi yâni !

Hem rûh gibi uçuyor ! Hem kayboluyor âni !

‘Ufo bilinmez’ dersin ! Kendini bildin mi ki !

Görmediğin ALLAH’a tapmak ‘“HANİF DİN”’ mi ki !

Her an yok olabilen bir kuantumdur UFO !

Şeffaf değilsen ! Ona sakın yaklaşma ! Uf o !

Ona baktığın anda ! Baktığın yerde değil !

Hem her baktığın yerde ! Bu büyük sırra eğil !

‘“Yüzünü her nereye dönsen !”’ ‘“Orada ALLAH !”’

Senin yüzün olmalı ! Öyle ise bu ilâh !

Zirâ senin ‘“iç yüzün”’, ayni sayı ‘“RAB”’ ile ! (202)

‘“Kıyâmet günüdür”’ O ! Her nefes onu dile !

‘“Belkıs”’, ‘“O Süleyman”’a denk ! Her İkisi de ‘“RAB !”’

Sıfırını saymazsan ! “HAZRET-İ EBUTTURAB !”

‘“Bir günlük süre ister cin ! Tahtı nakil için !”’

‘“Ve hayır der Süleyman ona !”’ Acaba niçin ?

‘“O sen kes”’ demek ister ! Zaman ile ilgini !

Mekân dışına çıkıp ol ‘“Bir kitab bilgini !”’

Zaman ortadan kalkar ! ‘“Tahtı”’ iletirken sen !

Senin olduğun her yer ! O yer olur ! Bir bilsen !

‘“Yedi yatır üç yüz yıl uyurken !”’ Zaman nerde ?

Öyle ise ! Zamana, sen dünyâ bilinci de !

Ölen, ‘“Dünyâda üç gün kaldım ben sadece”’ der !

HAK ‘“Ondan çok daha az”’ diye işâret eder !

Cennet ve Cehennemde, sensin her yer ve her an !

Ölmeden öl de ! Bunu kavramaya bul imkân !

Her an her yerde var HAK ! Zaman, mekân yok yâni !

‘“Sina da baktığı dağ onun, yok oldu âni !”’

Bu yüzden Hakerende yapar o ! Her işlemi !

Ve HAKEREN yok olmaz ! Bunu hep düşün emi !

Bomboş çevresi atom çekirdeğinin ! Niçin ?

Hakerenlerle dolu da o yer ! Onun için !

Uzaydır ‘“Yüce meclis !”’ ‘“Yüce dolu”’ ayni söz !

Sıfırın şifresi o ! Onun anahtarı öz !
M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA- 28.02.2001


UĞUR MUMCU’YA !
Ülküsü parçalanmaz ! Parçalansa da Mumcu !

Bin parça olsa altın, ona titrer kuyumcu !

Ten çamurdan ! Ama öz, ışıktır, ölünemez !

Hak savunan, HAK gibi, tek birdir ! Bölünemez !

Kazırken beyinlerden kalemle habis uru,

Ulu operatöre uğurladık Uğur’u !

Kendisi duâ idi ! O, duâyı neylesin !

Yerdeki ölülere ALLAH rahmet eylesin !

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 24.01.1993

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ’nin MEZAR TAŞINA
Köre ayna satmanın ! Burada geldi sonu !

Ne o, ‘dünyâyı sevdi !’ Ne de bu dünyâ ! Onu !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA - 1995


‘“U Y A R I !”’ I


Nükleer güce vardı ilerleyip teknik ,fen !

Patlar düğmeye bassa bir manyak tesâdüfen !

Süleyman’ın emrinden çıktı ateş cinleri !

İnsânı yok etmekte insân gitti ileri !

Dolara endekslendi îmân, şeref ve nâmûs !

‘Bir felâket yılı’ der ‘İki bin’ , Nostradamus !

Yehova şâhidi der : ‘O yıl iner Yehova !

Diriltir şâhitleri ! Dünyâ olur düz ova’ !

Papa ‘Îsâ doğalı iki bin yıl oldu’ der !

‘Bin sekiz yüz seksen yıl doğrusu !’ Bilmez peder !

İşin aslını şöyle yazmıştır şeyh Bedreddin !

‘Kıyâmet toptan kopmaz ! Yanlış anlaşıldı dîn !

Toz kalkınca görürsün altındaki binek ne !

O gün sana yabancı olur baba ve anne !’

Ama bunun dışında başka bir felâket var !

ALLAH akıllı çoban ! Beslemez hasta davar !

Toplum yozlaşınca HAK gönderir uyarıcı !

Eşek arılarına bal yedirmez arıcı !

‘“Bilen ile bilmeyen diyor o olmaz eşit !”’

Deli asılmaz ! Zîrâ aklı yok ! Değil reşit !

Bilinç’e veriliyor demek ki ancak cezâ !

Sırları açtım ! Sağır yığınlar çeker ezâ !

Kurbânda yazdım bunu, ezân okunduğu an !

Kurbânınız olayım ! Siz olmayınız kurbân !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

İZMİR – 07.04.1998


‘“U Y A R I !”’ II


Bu dünyâda okudun insânların canına !

Yarın ne diyeceksin toplumun vicdânına !

Devlet veyâhut da dîn adamı geçinerek,

İhânet ettin halkın asil heyecânına !


Kâfire bile burda bu kadar nimet veren !

‘Mü’mine orda neler vermez !’ Diyor HAKEREN !

Kanıt istersen eğer göğe kaldır başını,

Her şeyi kucaklayan Güneşten dersi öğren !


Kanımızın içinde olduğu için şeytan !

Can düşmanımız ile içli dışlıyız her an !

Neye için çekerse hemen o şeyi reddet !

Kendi hırsını taşlar hacda ona taş atan !


‘Sağlam vücûdda olur sağlam kafa !’ Vecize !

Ama ben rastlamadım öküzde böyle ize !

Daha sağlam düşünür oruçtan sonra vücûd !

Kafa ufku genişler ! Aldıkça rûhtan vize !


Bir insân olmasa da, gerçek ALLAH adamı !

Az ise vücûdunda hırsının istihdamı !

‘“Hor ve hakîr sûrette RAHMÂN onu haşretmez !”’

Kendini bilene dek, ertelenir îdamı !


Sezaryeni Sezar’a bırakma ! Kur örgütü !

Gebe kadın doğurmaz ise ! Kesilir sütü !

Yavruyu doğurturken, parçalama anneyi !

Halk, ‘“Belkıs !” HAK, ‘“Süleyman !”’ Mesajcısı, ‘“Hüdhüd”’ü !


Şöhretlerden uzak dur ! Bir köşede loşça kal !

Haramla dolmaktansa ! Helâlinden boşça kal !

Şeytanla ayık bulun ! Tanrıyla sen hoşça kal !

Selâm verip kıbleye ! Dünyâya de hoşça kal !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

İZMİR – 21.01.1999


UYARILAR !
Kimi mesaj kişisel ! Kimi biraz magazin !

Bu çok tuhafınıza belki gidecek sizin !

Güncel olaylarla da, sanma mesaj karışık !

Bir açıdan, herbiri gerçeğe tutar ışık !

Ayşe dağda kalınca ! Tüm Mekke çalkalandı :

Tekrârlandı görmeden çamur atmamak andı !

Çoktan kurumuş iken Eb-u Leheb’in eli !

‘“O el kurusun”’ diyen her namaz ! Değil deli !

Saldırgan kişiliğin bir simgesidir ! O el !

Hep kuruyacaktır o ! Hep kırılacak o bel !

Her kutsal kitapta da var birçok özel kişi !

ALLAH’ın mesajında nedir onların işi !

İlk beş sûresi hariç, Tevrât târih kitabı !

Eğer yorumlamazsa ! ‘“Kitab ilmi sahibi !”’

Yalnız mektupları var Pavlus’un ! İncil kayıp !

İsâ ALLAH’ın oğlu olmuş ! Ne kadar ayıp !

‘“Asıl Kur’an, korunmuş yüce bir yerde saklı !”’

Şifreleri verilmiş ! Şaşar insânın aklı !

Herkes ! Herşey ! Uyarmak için ancak vesile !

Tehdit edilir hepsi kıyâmet günü ile !

HAK insânı şeytana karşı uyarıp durur !

Kul yine HAKK’a değil, şeytana yakın durur !

İki bin iki yılı ne demek bizden işit !

‘Merkezkaç gücü sözü yorumu’ ile eşit !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 09.05.2002


Not : Tevil-I lâfz-ı kuvve-ı an-ıl merkeziye

UYKUNUN SIRRI !


Rûh doktoru olamaz ! Dünyâda hiçbir hekim !

Rûh bizde saklı ALLAH ! Şifâ verebilir kim ?

Eş anlamlı sanarak ! Halk can yerine rûh der !

Can, hesâba ! ‘“Rûh !”’ Ona hesâp sormaya gider !

Bu işlem ! Sâde son gün ! Hep yapılır sanma sen !

Derin uykuda neler neler olur ! Bir bilsen !

“Uyku ölümle kardeş !” Boşuna dememişler !

Uykuda ve ölümde ! Zîrâ benzerdir işler !

‘“Çok derin uyuyanı, ALLAH yanına alır !”’

‘“Vakti dolmayan döner ! ‘“Eceli gelen kalır !”’

‘“Vakti dolmayan !”’ O gün ne yapmışsa ! Yazılır !

Ancak tövbe etmişse ! İlk hücreden kazılır !

‘“Temiz can melek o an !”’ ‘“Rûhuna secde eder !”’

‘RABB’im sensin ey Âdem ! ‘Bana, beni öğret’ der !

Pis can şeytandır o an ! ‘Rûhtan af dile’ denir !

İnâdı ! Vicdânının susmasıyla ödenir !

Beyin ! Düş artığını, rüyâ olarak derer !

Rüyâ görmediği an ! Ne gördü ? Bilen, erer !

Uyuma hiç ! Vermeden hesâbını kendine !

Ölmeden helâlleşmek ! Bu yüzden girdi dîne !

Ölüm, toptan hesâptır ! Uykuysa, perâkende !

Uyanık iken de can sınavda ! Uyurken de !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 06 Ağustos 2001


ÜÇ BİLİNÇ !
‘“Zorunlu olduğundan kulun ALLAH’ı zikri !”’

ALLAH’ta hep mevcûttur ! “İdeal insân” fikri !

Bu, ALLAH’ın kendisi hakkındaki bilinci !

İsmi ‘“O”’dur ! ‘“En yüce”’ der ona Hanîf dinci !

‘Bu Tanrı insân’ benzer her bakımdan kendine !

Çeşitli isimlerle, sokuldu her bir dine !

ALLAH bu HAK şemâyı, RAB aynasına verdi !

RAB’da bu şemâ, belli çizgilerine erdi :

Buna göre, harflerden oluşacaktı cismi !

Okununca, EHL-İ BEYT çıkacak idi ismi !

RAB, rûh’a dedi ‘Buna göre tabloyu boya !’

‘“Yusuf’u seyreden on parmağını doğraya !”’

ALLAH, fikri yaratır ! Ve RAB bu fikri alıp

Ona göre üretir soyut olan bir kalıp !

Rûh bu soyut kalıba girip kondu cennete !

‘Âlemi içten yönet’ der ‘bürünmeden ete !’

‘Îblis senin emrinde fizik âlemi yapsın !’

‘ALLAH’ın her ismisin !’ ‘HAK’sın !’ ‘O sana tapsın !’

Âdem, Havvâ bir vücûd idi cennette o dem !

Dedi : ‘Yaratıcıdır mâdem benim irâdem,

Fizik âleme inip olayım orda da şah !

RABB’in emrinden çıkıp olayım bir padişah !’

Îblis bunu duyunca, Âdem’e kurdu tuzak !

Kibirini okşayıp kıldı yurdundan uzak !

‘“İkizi birlik tutmak”’ iken ALLAH’a andı !

İkiye ayrıldı ! Ve sonunda parçalandı !

Parçalanma bitmedi ! Hâlâ devam ediyor !

Parçalara, HAK ‘“Bitki, hayvân ve insân”’ diyor !

Bu süreçte verildi îblis, Nûh’un emrine !

Sürçen âdem, düşmesin diye daha derine !

Evren inşâatında cinlere o hükmeder !

HAK ona, ‘“Mâbedini yaptıran Süleyman”’ der !

Evrenin inşâatı hâlâ devam ediyor !

Bu karmaşaya ALLAH, ‘“Nûh’un tûfanı”’ diyor !

Düzmece denizinde ! Boğuluyor ahâli !

Can simidi EHL-İ BEYT ! Hakîkî Nûh’tur ÂLÎ !

Bütün parçalarını bulunca sürçen âdem !

Tûfan bitip gelecek ‘“Kıyâmet”’ denilen dem !

Evren nûr’a dönüşüp olacak arz cenneti !

Nûh, üçüncü Âdem’e verecek emâneti !

ALLAH’ta ! RAB’da ! RÛH’ta ! Üç tür Âdem var mâdem !

Cennetten inmiş olan ! Yalnız üçüncü âdem !

ALLAH’taki ilk Âdem ÂLÎ ! ÂLÎ ilk demek !

MUHAMMED’dir RAB’daki Âdem ! Farz borç ödemek !

İlk ve ikinci Âdem, sürçüp parçalanamaz !

Rûh olarak bizdeler ! Onları bulmak namaz !

Üçüncü ‘“Âdem kaydı !”’ Yâni rûhtan soyundu !

Bu ona, kibirinin oynadığı oyundu !

HAKK’ın üç aşamalı bir tek fikri ! Üç âdem !

Üç tanrı yok ! Üç çeşit bilinç, ALLAH’ın mâdem !

‘“SEKİNE !”’ O ! ALLAH’ın ZÂT hakkında fikridir !

Bu nedenle ! ALLAH’ın o yegâne zikridir !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ÇEŞME-İZMİR, 18.08.2000


ÜNLÜ !
‘Acaba başkaları benim için ne derler’

Diye ünlüler ! Ünü, göz hapsinde öderler !

Bu cezaya lâyıklar ! Zîrâ ünleri sanal !

Sosyal tabanları yok ! Ve sanatları banal !

Kazançlarının yetmez onlara haram kârı !

İsterler bir de olmak ! Bir devlet sanâtkârı !

Vizyonunda ! ATATÜRK yalnız bir kez yanıldı :

Zîrâ ‘herkes sanâtkâr’ diye artık anıldı !

Öteki sözü çıktı ! Hatta Cumhur reisi,

Oldu art arda bakın ! Hep sıradan birisi !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA-18.01.1998


VAFTİZ !
A : EZELDE VAFTİZ !
HAK’tan her öz, ilk soyut vücûd aldığı vakit !

ALLAH’a secde etti ! Budur ‘ezelî akit !’

Bu yüzden ‘“Herşey ona hep zorunlu secdede :!”’

Doğa yasalarını koşulsuz kabûl ede !

Böylece belli oldu ! ALLAH’taki her isim !

İsim RÛH’a dönüşüp çıktı ‘“NÛR”’ gibi cisim !

Önce ‘ikiz bir isim’, giydi bu nûr giysiyi !

‘“NÛR’u ilk yarattı HAK”’ ‘“İlk ona dedi iyi !”’

‘“İlk karanlık !”’ Yâni ‘“HAK !”’ İner bir alt perdeye !

Bu titreşime bilge ‘“MUHAMMED ÂLΔ’ diye !

Peygamberin ismi bak ! Daha İncil’de ‘“AHMED !”’

Zaman ve evren dışı kimliğidir ‘“MUHAMMED !”’

‘“ALLAH’ın ölmez yüzü !”’ Say bak ! ‘MUHAMMED ismi !’ (193)

‘“HAKK’ın fıtratı”’ ile çünkü dokundu cismi !

ALLAH kendi koymuştur ! ‘“İLK BEŞ ZÂT !”’ In adını !

Baba elbet adıyla bilir öz evlâdını !

Tam ‘19 harf’ eder EHL-İ BEYT’in beş adı !

Besmele harfleri de ! Bir rastlantı kalmadı !

İsim ‘“Ol”’ emri gibi HAK ses ! Boş bir lâf değil !

‘“Cennette hiç boş lâf yok !”’ ‘“Selâm”’ sırrına eğil !

Kur’anda ‘“19 kez”’ geçen bir tek söz ‘“isim !”’

İçimden gelir isme, bir ‘“Zebâni”’ diyesim !

Tam ‘“19”’ tânedir çünkü ‘“Zebâni”’ler de !

Bilgeysen ! ‘Kalıp yapan !’ Ve yıkan ! ‘Titreşim !’ De !

AHMED’den çıkıp nebi ! Ayağına kapandı !

Ayağa kalkar kalkmaz ona içti ‘“İlk andı !”’

Zaten ‘“Kıyâmet !”’ Böyle ‘“Ayağa kalmak”’ demek !

‘“İçinde dinelmeye !”’ Ölmeden harca emek !

‘“HAK takdim etti onu ismiyle her nebiye !”’

‘“Onun yolunu açıp yardımcı olsun diye !”’

‘“Vaftiz”’ edilmiş oldu ! ALLAH önünde o dem !

Çünkü ‘“Vaftiz”’ ile bak ayni sayı ‘“İlk Âdem !”’ (113)

‘Vaftiz’in kanıtıdır !’ ‘HAKK’ın inme nedeni !’ (223)

Kendisine bağladı ! O da secde edeni !

Nebiden sonra çıktı ! ÂLÎ nûr’undan ‘“Velî !”’

MUHAMMED ÂLÎ bir ‘“NÛR !”’ Yok ‘“Sonu !”’ Ve ‘“Evveli !”’

Titreşimine göre ! Her ‘“RÛH”’ artık uyandı !

‘Bakılamaz ışığa !’İçti ‘“İkinci andı !”’

‘“Söz verdi !”’ Can olarak indiğinde bedene,

Bağlı kalacak idi kendini neşredene !


B : DÜNYÂDA VAFTİZ !
‘Âdem’in cennetteki günahı ! Gende mevcûd !’

‘VAFTİZ’le ancak bundan kurtulabilir vücûd !

‘ALLAH’ın oğlu ÎSÂ’ adına aziz peder,

Bu gerekçeyle, halkı vaftize davet eder :!

Îsâ bedeni (!) kutsal lokma ağızda erir !

Suçlu adın yerine papaz ‘yeni ad’ verir !

Haça çakılan Îsâ ! Akan sâf kanı ile,

Kanını değiştirir ! Şeytan zaptetse bile !

Çünkü oldun sen onun tövbe etmiş evlâdı !

Cehennemden kurtardı seni ! Bu ‘vaftiz adı !’

İki kaş ortasına damlatılır okunmuş su !

Cennet bağışı konur ! Tezgâh güzel doğrusu !


‘Gülün ismi değişse ! Kokusu değişmez’ der !

Şeykispir ‘Vaftiz’ ile çok usta alay eder !

Açıklayım ben sana ! Nedir dünyâda vaftiz :

Duymadan kulağında ‘“Bir boru sesi !”’ Çok tiz !

Vaftiz ! Canın rûhuyla bütünleşme işlemi !

‘“Yitik cennet”’i bulmak diye yorumla ! Emi !

Ateş ! Hava ! Su ! Toprak ! Canı haça çakmıştır !

Hiç günâhsız olarak ! Masum kanı akmıştır !

‘“Bilge !”’ Buna ‘Îsâ’nın haça gerilmesi’ der !

Can, maddeyi tercihi, kendi canıyla öder !

Dört çivi sökene dek ! Can hep haça gerilir !

Bu işkence son bulur ! Ne zaman ki erilir !

İki kaş ortasına damlatılan su ile,

Üçüncü göz açılmaz ! Güler kargalar bile !

‘“Îsâ ölü diriltti !”’ ‘“Mesih olunca ismi !”’

Dirilttiği kendiydi ! ‘“Yahya yıkadı cismi !”’

‘“Herbir hayvânın ise ! İsmini koydu Âdem !”’

Hayvânlıktan kurtulma yolunu açtı o dem !

Ona değince yâni bir Hakeren’in eli,

İsmi değildir artık ‘Çift ayaklı memeli !’

Bir UFO gezintisi ! Sanma hiçbir vizyonu !

‘Hakeren’in vaftizi !’ Diye yorumla onu !

‘Hak adınız’, HAK’taki kimliğimizin adı !

Bulamazsak ! Oluruz sâde ‘kütük evlâdı !’

Her kutsal kitabın bak ! Adı ‘“En eski söz !”’

‘“İlk söz o !”’ ‘“En eskiler !”’ Hakerenlerdeki öz !

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 31.03.2002


VASİYET !
Ahlâk bitti ! Fakire zengin eder eziyet !

‘“Bilmeyen !”’ ‘“Bilmeyen”’e karşı aldı vaziyet !

Ömrün sonuna geldim : Ne şan ! Ne servet ! Arzum !

‘Kıyâmet mektubu’ bu ! Bir ‘“Bilen”’den vasiyet !


Her tür ayrımı kaldır ! Herkesi kardeş edin !

Biri birinden farkı yoktur hiçbir mâbedin !

Tek kutsal kitab insân ! Vicdân ALLAH’ın sesi !

Dini bu ! Budha, Mûsâ, Îsâ ve MUHAMMED’in !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA – 05.12.2001


‘“V Ü C Û D !”’
Âlemden önce yalnız “O” vardı, dedi AHMET !

‘Yine de öyle’ dedi, ÂLÎ ! Budur kıyâmet !

Her an HAK, âlem gibi görünüp olur gâib !

Aynı zamanda hem var hem yoktur ! Ne acayib !

‘“HAK ile yarattık biz diyor ALLAH âlemi !”’

Âlemi HAK’tan başka sen birşey bilme emi !

Zîrâ ALLAH’ın öbür adı Kur’an da HAK’tır !

ALLAH’tan başkası yok diyenin yüzü aktır !

‘“ALLAH’a ortak koşma”’ emrinin bu içyüzü !

‘“Nereye baksa HAKK’ı görür”’ mü’minin gözü !

Her şeyi içerdiği için ismidir ‘“Ehad !”’

Her şey kendi olduğu için ‘“Vâhîd”’ ona ad !

ALLAH, her an ‘“Ol”’ diyor ! Zâtında gelip aşka !

Onun ‘“Ol”’ dediği şey olabilir mi başka !

Demek ki yaratılmış birşey yok ! Âlem serab !

Yalnız ALLAH var ! Hem de yapayalnız olan RAB !

Bu demektir ‘yalnızlık, yalnız ALLAH’a mahsûs !’

Deniz dalgayla artmaz ! Bunu anladınsa sus !

Kendinden başkaları, yine onun kendisi !

Var olamayan âlemin, var olan efendisi !

Sayısız kılıklarda ALLAH ortaya çıkar !

Giyeni tasdik eyle ! Giysileri et inkâr !

Şirktir HAK’tan başka şey hatta yok demen bile !

Zîrâ karşılaştırdın varı, yok olan ile !

ALLAH’ın vücûdunun perdesidir her mevcûd !

Kendisini, yok olan varla, saklıyor vücûd !

Bir tâne mum yansımış sayısız aynalara !

Kır da beyin aynanı hakîkî mumu ara !


ALLAH ezelî vücûd ! Ve ezel ise şu an !

Vücûd yansıyıp mevcûd ! Rûh yansıyıp olur can !

HAKK’ın her bir ezelî vasfı alır bir isim !

Ama kendini bilmez ! Olmadığından cisim !

Birbirini fark eder HAK’tan alınca vücûd !

Şeffaf beden içinde ilk defa olur mevcûd !

Hepsi kendini tasdik, zıddını inkâr eder !

ALLAH bu yüzden ‘“İblîs ERRAHMÂN’a âsî”’ der !

Bir artı bir hayâldir ! Doğrusu bir çarpı bir !

Bir hep kendini birler ! O tek birdir ! Çek tekbir !

Vücûd ile mevcûdun arasındaki fark ‘M !’

‘AD’ Sümerce ‘İlk’ demek ! ‘M’ ekle gel ÂDEM’e!

‘M’ ismini giyince vücûd, oluyor mevcûd !

Şeffaf MUHAMMED’ini bul ! HAKK’a eyle sücûd !


M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

ANKARA- 1998


YAHÛDİ’NİN SEYİR DEFTERİ !
I İLK SEÇKİN IRK !
Yahûdi ‘On aşiret yitti, iki kaldı’ der !

Zaten iki tâneydi ! Yiten kim ? Bilen ender !

Beyaz derili bir ırk yaşardı Atlantis’te :

Onlara, Kutsal Kitab gibi, Yahûdiler de !

Sâftı Atlantis’in bu beşinci ırk insânı !

ALLAH bu ırkı seçti ! Sanma bu boş bir sanı :

Zîrâ siyah ve kızıl idi öbür insânlar !

Hayvân bilincindeydi ! İç güdüsüyle anlar !

HAK beyaz ırka dedi : ‘“Evlenme bunlar ile ,

Yoksa hep üretirsin bencil olan âile !

‘Şu sâf kanın, ilkel kan titreşimine düşer !’

‘ ‘“Öbür halklar hoş”’ ama, henüz değil tam beşer !’

‘İnsân kanı verilse, o anda ölür davar !’

‘Hayvân kanı öldürmez insânı !’ ‘Güç farkı var !’

‘İlkel kanla karışma !’ ‘Vereyim sana himmet !’

‘“Çıkaracağım senden, seçkin olan bir ümmet !”’

‘Yahûdi’ deniyordu bu beyaz insânlara !

Efsâne târihini ! Kutsal kitabda ara !


II İLK YİTİK IRK !
Yahûdilerin çoğu ! Bu yasağa uymadı !

‘Yitik beyaz ırk’ oldu ! Bu hâinlerin adı !

Tevrât’ta bunlar için şu benzetme de kaldı :

‘“Tanrının oğulları !”’ ‘“İnsân kızları aldı !”’

‘“Maymun veyâ domuza benzedi”’ ilk doğanlar !

Kur’anda ki bu sözü ! Erenler böyle anlar !

Ağır oldu ! Sâf kanı kirletmenin azabı !

Dediler: ‘Bu olmalı,Yehova’nın gazabı !’

Tövbe ettiler başka ırkla karışmamaya !

Ve domuz yememeye ! Ta ki sâf kalsın maya !

Atlantis battı suda ! Öldü hâin Firavun !

Sen hâlâ hâinleri, Firavun sanıp avun !

Sâdık ırk boğulmadan ! Orta Asya’ya geçti !

Mûsâ ! Mısırdan çıkıp böylece HAKK’ı seçti !

Sâf ırka söz verilen kutsal toprak, ‘Tibet’ti !

Mezopotamya’dan o ! Batıya hicret etti !

Örtülü açıklandı ! İşte dînde bu olay !

Örtüsünü açana ! Anlaşılması kolay :

‘Hayvân kanlı ırklarla yatmaktı !’ ‘“Yasak Ağaç !”’

MUSTAFA ‘Seçkin’ demek ! Kanı arıt ! Kâlbi aç !

Zîrâ kan arındıkça Rûh, kâlbine hükmeder !

Üçüncü gözü açar ! ‘“RAHMÂN Arş’a indi”’ der !

İlk beyaz ırk cennette buna etti ihânet !

Pis tohumu yok etti tûfan ! ‘“HAK etti lânet :”’

III YENİ SEÇKİN IRK !
Tevrât ‘“İdris ölmedi ! HAK yükseğe çekti”’ der !

Himalâya’ya giden sâf ırk bu ! Bilen ender !

‘“Dağ üstüne oturdu”’ der HAK ! ‘“Nûh’un teknesi !”’

Su üstünde bir tek bu arz vardı ! Bilinesi !

Tekne inen bu dağa Tevrât diyor ‘“Ararat !”’

Ararat ‘“ARZ”’ demektir ! Sen hâlâ tekne arat !

‘“Şarap içip de sızan Nûh”’, Ârî ırka mecâz !

Akıl devri başladı ! ‘Üçüncü gözlü’ler az !

Ama hâlâ Tibet’tir ! Gizli ilmin beşiği !

MUHAMMED “Gayb bende” der ! “ÂLÎ onun eşiği !”

‘ALLAH’ın hâs ümmeti’ dendi andı tutana !

Bugünkü uygarlığa bunlar olmuştur ana !

Bu sâf Yahûdilerden çıktı ! ‘Ârî’ denen halk !

Îsâ dedi :“Her ırkla evlen, kan kardeş ol, kalk !”

Amerika, her ırktan evlenenlerle doldu ;

ALLAH’ın rızâsını kazanıp süper oldu !

Bu potadan çıkacak ! Irkın daha üstünü !

‘DÜNYÂDA SULH’ diyenin dikecektir büstünü !

Karma Ârî beyaz ırk, geliştirecek aklı !

‘Kova devri’ sonunda ! ‘MEHDÎ’ bekleyen haklı !

Ama bu MEHDÎ, insân değil ! Gerçek insânlık !

Esiri olmayacak ! Seks zevkinin bir anlık !

Yükselecek havada elektrik oranı !

Papaz kutsayacak hep ! Erkeksiz doğuranı !

Ölmüşleri görecek ! Üçüncü göz ışını !

Seyredecek her şeyin içini ve dışını !

İki bin yıl boyunca ! Bilim müthiş artacak !

Her icâdı, ‘“HANÎF DÎN”’ formülüyle tartacak !

Daha beş yüz yıl varken Kova devrine ! Bakın !

Baş döndürücü nice sırlara olduk yakın !

Bu mesajları bile ! Sundu bilin ! ‘Erenler !’

Fakir dâhil, ‘“Biz”’lere deyin, sâde derenler !

IV SON YİTİK IRK !

‘Yitik Yahûdilerdir !’ Bugünkü Yahûdiler !

İbrâhim’le övünür ! Hep kendi için diler !

Tûfandan sonra doğdu bunlar ilk ! Filistin de !

Bunlara sen, ‘“ALLAH’ın lânetledikleri de !”’

‘“Sözünden döner ! Kurnaz ! Hem de cimridir gayet !”’

‘“Bin yıl yaşamak hırsı ile dolu”’ der âyet !

Yalnız, Amerika ve Türkiye’dekiler ;

Her ırka hayır yapma ve kaynaşmayı diler !

‘“En büyük strateji ustası ALLAH !”’ Niçin ?

Yitik Yahûdilere tuzak kurduğu için !

Yahûdi ! Yahûdi’ye inandığından ancak !

ALLAH bir plân yaptı onları kazanacak :

Bütün peygamberleri Yahûdi’den gönderdi !

Her peygamber onlara ‘“Fıtrat dîne uy”’ derdi !

Dendi : ‘“İnsân fıtratı ALLAH’ınkine eşit !”’

‘“Tüm insânlar kardeştir ! Olsa da çeşit çeşit !”’

Yahûdi dinlemeyip birçok nebî öldürdü !

‘Ben seçkin ırkım’ deyip defterlerini dürdü !
V İLK KURTARMA OPERASYONU !
RAHMÂN sabredip Îsâ peygamberi yolladı !

Hem Yahûdi’ydi ! Hem de MESÎH’ti onun adı !

Dediler : “‘Mesîh isen ! Roma’yı kraldan al !


Yüklə 3,62 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   30   31   32   33   34   35   36   37   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin