A. Kadir (1917, İstanbul -1985, İstanbul) Şair, yazar. Kara Harp Okulu'nda öğrenciyken Nâzım Hikmet'le tanıştığı ve "muzır neşriyat" (zararlı kitaplar) okuduğu için tutuklandı


Saçlı Şeyh Mustafa Efendi Tekkesi



Yüklə 13,08 Mb.
səhifə111/162
tarix08.01.2019
ölçüsü13,08 Mb.
#93238
1   ...   107   108   109   110   111   112   113   114   ...   162

Saçlı Şeyh Mustafa Efendi Tekkesi

II:4l4c.


Sa'dâbâd mad. VI:385b, L535c, II:36c, IV:126c, V:183b.

İlgili madde: îmrahor Köşkü IV: 1 68a



Sa'dâbâd Camii mad. VI:386b, IV:101b, 127b.

Sa'dâbâd Kasrı IV:381b, 382c, 384b.

Sa'dâbâd Sarayı mad. W:388a, III:230a, IV:538c, V:255c, VI:385b, 410a, 463b.

Sadak, Adriel VII:244b.

Sadak, Muhittin (1900, istanbul - 1982, istanbul) Viyolonselci ve orkestra şefi. Mekteb-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) ve fen fakültesinde okudu. Müziği özel dersler alarak öğrendi, ilk konserini 1920'de verdi. 1922'de istanbul Belediye Konservatuvarı'na öğretmen oldu. istanbul Şehir Koro-su'nu kurdu ve yönetti. İstanbul Şehir Operası'nda koro şefliği yaptı. Müzik kuramı üzerine bir kitabı vardır.

II:l42b,


V:4lOc, 530c,

VLlSOa, VII:l44a.



Sadak, Necmeddin Sadık IV:448a, VII:359a.

Sadaka Arzuhali Sadaka istemek amacıyla padişaha verilen dilekçe. Fakirlerin verdiği bu dilekçe üzerine kendilerine durumlarına göre sadaka dağıtılırdı. Abdülmecid (hd 1839-1861) akşamları Tophane Kasrı'na geldiğinde kendisine bu dilekçeler sunulur, sadaka dağıtımı ise hünkâr yaverle-rince yapılırdı. Memurlara verilen aylıklar da padişahın sadakası sayıldığından bu deyim maaş istemek anlamında da kullanılırdı.

Sadaka Taşı Müslümanlıkta fakirlere verilmesi caiz olan sadakayı verenin ve alanın bilinmemesi için bulunmuş bir yoldur. Daha çok cami, türbe ve tekke yakınlarına konulan sadaka taşı genellikle bir insanın koluyla erişebileceği yükseklikte, üstü çukur, silin-dirik gövdeli bir sütundur. Bu çukura bırakılan sadakalar ihtiyaç sahiplerince alınırdı. Değişik formları da görülen sadaka taşlarının ilginç bir örneği Beşiktaş'taki Yahya Efendi Tekke-si'ndedir. Taştan bir havan formundaki bu taşın üstünde metal bir kapak bulunmaktadır.

Sadaret Alayı Sarayda padişahtan "mühr-i hümayun" denen sadrazamlık mührünü alan yeni sadrazamın, yanında şeyhülislam olduğu halde saraydan Babıâli'ye gelmesi münasebetiyle düzenlenen tören. Önceleri Top-kapı Sarayı ile Paşa Kapısı arasında yapılan bu tören, 19. yy'da padişahların Beşiktaş saraylarında oturmaya başlamalarından sonra Beşiktaş-Sirke-ci arasında denizyoluyla, Sirkeci'de-ki Vezir İskelesi'nden Babıâli'ye kadar da atla veya arabayla yapılmaya başlandı. Babıâli'ye kalabalık bir kortej eşliğinde gelen sadrazam, Divan-hane'de düzenlenen törende padişahın atama hatt-ı hümayununu dinler; tebrikleri kabul ettikten sonra görevine başlardı.

Sadaret Dairesi 1840'ta yeniden örgütlenen Babıâli'de "sadaret", "hariciye", "dahiliye", "şûra-yı devlet" vb bölümler oluşturuldu. Bunların her birine "daire" dendiğinden, sadrazamlık makamı ile buraya bağlı birimleri kapsayan bölüme de sadaret dairesi denmekteydi. Bu daire günümüzde İstanbul Valiliği'dir.

Sadaret Hatt-ı Hümayunu Vezirazamm değişmesi nedeniyle padişah tarafından çıkarılan ferman. Kırmızı atlas kese içinde bulunan bu fermanda değişme nedeni belirtilirdi. Düzenlenen sadaret alayına katılan mabeyin başkâtibi fermanı içeren keseyi göğsünün üstünde taşır, Babıâli'nin divan odasına geldiğinde öpüp başına koyduktan sonra sadaret mektupçusuna verirdi. Sadaret mektupçusu fermanı yüksek sesle okuduktan sonra hazır bulunanlar yeni vezirazamı tebrik ederlerdi.

Sadaret Kaymakamı mad. VI:389a, IV:227a, VII:364b, 384b.

Sadaret Kethüdası II. Mahmud döneminde (1808-1839) sadrazamın birinci yardımcısına verilen unvan. Kethü-da-yı Sadr-ı Âli de denmekteydi. 1835' te bu görev Umur-ı Dahiliye nazırlığına dönüştürüldükten sonra, Tanzimat'ın ilk yıllarında sadrazam yardımcılığı olarak "müsteşar-ı Sadr-ı Âli" adıyla yeni bir makam öngörüldü.

Sada-yı Millet I:132c

Sadberk Hanım Müzesi mad.

VI:390a, IV:296a, V:491b, VL24b.

İlgili madde:

Azaıyan Yalısı I:502c Sadeddin Bey ffl:5Ha.

Sadeddin Efendi (Hoca) (1536, istanbul -1599, istanbul) Şeyhülislam, tarihçi. Yavuz Sultan Selim'in nedimi Hasan Çan'ın oğludur. Şehzade Murad'a (III.) hocalık etti ve 1574'te hünkâr hocası sanını aldı. III. Mehmed döneminde de (1595-1603) saraydaki nüfuzunu korudu. III. Mehmed'i Eğri Seferi'ne teşvik etmesi ve düşman ordusu karşısında kazanılan zaferde et-

kili olması bu nüfuzunun kanıtıdır. 1598'de şeyhülislam oldu. Bu görevde iken ölmüştür. Eyüp'te gömülüdür. Tacü't-Tevarih adlı eseri kapsamlı bir Osmanlı tarihi olup önceki "Tevarih-i Âl-i Osman'lardan farklı bir yöntemle ve çok geniş olarak kaleme alınmıştır. Babası Hasan Can' dan aldığı bilgilere dayanarak yazdığı bir de Selimname'si vardır.

III:65a, V:78a.



Sadeddin Efendi (ö. 1627, Şeyh) VI:391c.

Sadeddin Efendi (ö. 18. yy, Hoca)

IV:447a.


Sadeddin Efendi (Seyyid) (1798, İstanbul - 1866, İstanbul) Şeyhülislam. Müderris Abdülhamid Efendi'nin oğludur. Öğrenimini tamamladıktan sonra kadılık mesleğine girdi. Tanzimat'tan sonra Ziraat Meclisi üyeliği, evkaf müfettişliği, Maliye Muhasebe Meclisi üyeliği yaptı. 1858'de Meclis-i Vâlâ üyeliğine atandı. 1858-1863 arasında şeyhülislamlık yaptı. Mezarı Üsküdar'da Karaca Ahmed Türbesi ile sebil arasındadır.

II:l6la, IV:447a.



Sadeddin Efendi (ö. 1872) I:57c, VI:394a.

Sadeddin Efendi (ö. 1901) VI:392b,

VIL223c.


Sadeddin Efendi (ö. 1927) VII:113b. Sadeddin Efendi (Şeyh) VI:449a.

Sadeddin Efendi Çeşmesi Beyoğlu İlçe-si'nde, Kabataş setinin merdiven alt başında bulunuyordu. 1940'larıh ikinci yarısında harap durumda olan çeşme daha sonra ortadan kalkmıştır. Şair Samizade Sadi Mehmed Efendi'ye ait kitabesine göre, Molla Sadeddin Efendi (ö. 1632) tarafından 1039/ l629'da yaptırılmıştır. Çeşme klasik üslupta, kesme taştan ve set duvarından hafif dışa taşkın olarak inşa edilmişti. Cephe kademeli silmelerle kuşatılmıştı ve üstte dışa taşkın bir saçakla son buluyordu. Musluk nişi yuvarlak kemerli olup kilit taşı ve alın-lıklardaki çiçekli iri rozetler dışında bezemesi yoktu. Bir buçuk kıtalık tarih kitabesi nişin içinde yer alıyordu.

Sadeddin Efendi Sebili ve Çeşmesi

mad. VI:390b, II:489c, VI:340a.



Sadık (Prizrenli) İlgili madde:

Vefa Bozacısı VII:373a Sadık Ağa (Defterdar) V:213b. • Sadık Baba (ö. 1852) VII: 129c. Sadık Bey (Tayyareci) VIL229b. Sadık Efendi (Hacı)

Vefa Bozacısı VII:373a . Sadık Efendi (ö. 1797) V:421b. Sadık Efendi (ö. 1832) VI:394b.

Sadık Efendi Tekkesi bak. Alacaminare Tekkesi

Sadık Mehmed Efendi (Sadreddinzade) (1630, ? -1709, İstanbul) Şeyhülislam. İlmiye aşamalarını geçtikten sonra 1694-1695 arasında şeyhülislamlık yaptı. 1707'de ikinci kez bu göreve atandı, ancak bunamaya başladığı için III. Ahmed'in kızlarından Hatice Sultan'm cenaze namazım bayram namazı gibi kıldırınca azledildi (1708). Dini konularda çeşidi eserleri vardır.

Sadık Nazif Bey IV:29c. Sadık Rıfat Paşa (ö. 1857) IV:207a. Sadi (ö. 1902, Şair) III:478a. Sadi (Sirozlu) III:64b, IV:255a.

Sadi Güleçlik Spor Tesisi mad. VI:391b.

Sadi Tek Tiyatrosu IIL54b.

Sa'dîlik mad. W:391b, I:56b, IIMOa, 255a, 531a, IV:7a, 7c, 8c, V:280a, VI:326b, 449a, VII:2l4a, 236b, 331c, 396c.

İlgili maddeler: Âbid Çelebi Tekkesi I:57b Abdüsselam Tekkesi I:55c Hasırîzade Tekkesi IV:6c Kadem-i Şerif Tekkesi IV:327c Mirza Baba Tekkesi V:474a Yağcızade Tekkesi VII:396c



Sadrazam bak. Vezirazam

Sadrazam Daltaban Mustafa Paşa Çeşmesi (Aksaray) II:544b.

Sadreddin Çelebi (ö. 1881) IV:107c. Sadri Sema I:524b.

Sadullah Ağa (Hacı) mad. VI:396a, IV:311b.

Sadullah Çavuş Mescidi II:4l5a.

Sadullah Efendi (Şeyh Seyyid) Vtl:221a.

Sadullah Efendi Çeşmesi Fındıklı Deresi içinde, Alçakdam Camii'nin (Pür-telaş Hasan Efendi Mescidi) bitişiğin-deydi. Banisi müderris Karamanlı Sadullah Efendi'dir (ö. 1744). 11457 1732'de yaptırılmıştı.

Sadullah Enverî (?, Trabzon - 1794, istanbul) Vakanüvis. Babıâli kalemlerinde yetişti. 1769'da vakanüvis oldu. 1776'da bu görevden alındı. 1777' de ikinci kez aynı göreve getirildi. 1783'te büyük tezkireciliğe atanınca vakanüvisliği Ahmed Vasıf'a bıraktı. 1788'de üçüncü kez aynı görevi üstlendi. Enverî Tarihi 1769-1792 yıllarının olaylarını verir ve beş bölümden oluşur.

Sadullah Hulusi Efendi (ö. 1801, Şeyh Seyyid) V:474c, VL392b.

Sadullah Paşa (1838, Erzurum - 1891, Viyana) Devlet adamı, yazar ve şair. Özel ders alarak çok iyi bir eğitim gördü. Defter-i Hakani nazırlığı, Temyiz Mahkemesi başkanlığı, ticaret na-

Sadullah Paşa Yalısı

376


377

Said Paşa

zırlığı ve mabeyin başkâtipliği gibi görevlerin ardından 1877'de Berlin ve 1883'te Viyana büyükelçiliğine atandı. Viyana'da intihar etti. Yurtdışı gezilerini aktardığı kitapları, On Dokuzuncu Asır adlı kasidesi ve Lamarti-ne'den yaptığı Göl şiir çevirisiyle ünlüdür. VI:396c, 459b.

Sadullah Paşa Yalısı mad. VI:396c, II:486c, III:70b, 233a, IV:9c, VII:347c.

SaduUah Sadi Çelebi Efendi (?, Daday -1538, İstanbul) Şeyhülislam. Medrese öğrenimi gördü. İlmiye aşamalarını geçtikten sonra 1533'te şeyhülislam oldu ve ölene kadar bu görevini sürdürdü. Başlıca eserleri şunlardır: Haşiye Âlâ Şerh-i Hidaye, Tefsir-i Beyza-vî Haşiyesi, Fetâvâ-i Sadiye.

SAE (Societe Auxiliaire d'Entreprises) III:76a.

Saf Yeniçeriliğin kaldırılmasından sonra İstanbul'da tertip adıyla oluşturulan askeri teşkilatta bölük yerine kullanılan deyim. Sekiz tertip vardı. Bunlardan ikisi Bâb-ı Seraskeri'de, altısı da Davutpaşa ile Üsküdar'daki kışlalarda hazır bulunurlardı. Mevcudu 1.256 kişi olan her tertip on beş safa bölünmüş ve yüzbaşı rütbeli bir subayın emrine verilmişti. Her yüzbaşının emrinde iki yüzbaşı mülazimi, bir sancaktar, bir çavuş ve on onbaşı ile birer top vardı. 1827'de Asâkir-i Man-sure-i Muhammediye örgütlendiğinde tertipler "alay", saflar da "bölük" adını aldı.

Safa Hamamı mad. VI:397a.

Safa, İlhamı VII:468a.

Safa, Peyami mad. VI:397a, IL286b, 288a, 445c, III:377a, IV:340a, 453b, V:l69b, 411a, 464c, VI:397c, VII:468a.

SafaîDede (ö. 1533) III:362a, V:424c.

Saffet Paşa (1814, İstanbul - 1883, İstanbul) Devlet adamı. On yıl mabeyin kâtipliğinde, ardından hariciye ve sadaret müsteşarlıklarında bulundu. 1862' de vezir rütbesi aldı. Altı kez hariciye nazırlığı, üç kez maarif nazırlığı, ayrıca kısa sürelerle ticaret nazırlığı, adliye nazırlığı, sadrazamlık (1878) ve iki kez Paris büyükelçiliği yaptı.

I:307c, 467a, IL56lb, III:369c, 403c, IV:421c, VI:24a, 397c.



Saffet Paşa Bağı L547a, IV:4l6c. Saffet Paşa Yahşi mad. VI:397c, I:547a,

III:233a, IV:4l6c, VII:421a. SaffetîZiya VI:536c. Safi Efendi (Şeyh) V:134c.



Safi, İbrahim (1898, Nahcivan -1983, İstanbul) Ressam. Resim konusundaki ilk bilgileri lise yıllarında aldı. Bir yıl Moskova Güzel Sanatlar Akademisi'ne devam etti. 1917 Devrimi nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kaldı.

Daha sonra İstanbul'a geldi. 1923'te Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi. Kendisi gibi Sovyetler Birliği'nden göç ederek İstanbul'a yerleşen Naci Kalmukoğlu ile birlikte geç izlenimci anlayış doğrultusunda genellikle İstanbul'u konu alan peyzajlar gerçekleştirdi.



V:301b.

Safiye Ayla bak. Targan, Safiye Ayla Safiye Biran IV: 365a. Safiye Hatun II:332b. Safiye Hatun Türbesi V:33c. Safiye Rukiye Hanım VII:342b.

Safiye Sultan (ö. 1605) mad. VI:398a, IV:442b, V:333c, 498b, 503a, VI:96a, VII:464c.

Safiye Sultan Çeşmesi Fatih İlçesi'nde, Vatan Caddesi'nin arkasında, Halıcı-lar'da, Sultan Selim Medresesi'nin ya-kımndaydı. II. Mustafa'nın (hd 1695-1703) kızı Safiye Sultan tarafından 1163/1749'da yaptırılmış olan çeşme, mevcut değildir. Çeşmenin ön cephesi mermer kaplamalıydı. Aynataşı geniş ve yüksek bir niş şeklindeydi. Bunun içinde kabartma süslemeler vardı. Bunlar vazodan çıkan kıvrık dallı bitki motiflerinden oluşan zarif bir kompozisyon meydana getiriyorlardı. Yarım yuvarlak şekilli kavislerden oluşan oymalı ayna kemeri barok üslubun özelliklerini gösteriyordu. Bu kemerin üzerinde yer alan büyük bir kitabeye sahipti.

Safiye Sultan Çeşmesi Paşabahçe-Tepe-köy arasındadır. 1194/1780'de inşa edilmiştir. İlk biçimini yitirmiştir. Bugün yüzü sıva ile örtülü, beşik çatılı bir yapı görünümündedir. Yanında sutera-zisi vardır. Aynataşı yuvarlak kemerinin içindedir. Suyu akmaktadır.

Safiye Sultan Çeşmesi Üsküdar'da, Ça-vuşdere Caddesi'nde, Bulgurlu Mes-cidi'nin karşısındadır. Banisi II. Mustafa'nın (hd 1695-1703) kızı Safiye Sultan'dır. 1141/1728'de kesme taştan, klasik üslupta inşa edilmiştir. Ahşap bir evin altındadır. Üzerindeki ay-nataşı sonradan konmuştur. Teknesi çukurda kalmıştır. Sivri kemerinin üzerindeki kitabe Rahmi'ye aittir.

Safiye Sultanzadeler V:91c.

Safiyüddin ErdebUî (ö. 1334) IL394b. Safraköy III:382c.

Safvet Nezihi (1871, İstanbul - 1939, İstanbul) Yazar, gazeteci. Galatasaray Sultanisi'nde okudu. İkdam, Semet-i Fünun, Malumat, Resimli Kitap gibi gazete ve dergilerde hikâyeleri, makaleleri yayımlandı, roman yazdı. Edebiyat-ı Cedide yanlısı bir yazardı. Romanları, özellikle de Zavallı Necdet (1902) çok popüler oldu, halka okuma zevki aşılamakta rol oynadı. Asıl adı Ömer Lütfi olan yazar, Bakırköy Akıl Hastanesi'nde öldü. Mec-

lis-i Mebusanı hicvettiği İzah ve İstizah (1911) adlı oyun dışta tutulursa diğer kitapları romandır: Kadın Kalbi (1903), TeehülÂleminde (1903), Kadınlar Arasında (1908), Hemzad (1909), Müsebbib (1911). Safvetî Tekkesi bak. Ağaçayırı Mescidi ve Tekkesi

Safvetî Tekkesi Eminönü İlçesi'nde, Hoca Paşa Mahallesi'nde, Ebussuut Caddesi, Saffeti Paşa Sokağı, İbni Kemal Caddesi ve Orhaniye Caddesi'nin kuşattığı arsa üzerinde bulunmaktadır. Tanzimat dönemi ricalinden Musa Safvetî Paşa (ö. 1864) tarafından, 19. yy'ın ortalarında Nakşibendîliğin Ha-lidî koluna bağlı olarak kurulmuştur. Ayin günü perşembe olan tekkenin Mecmua-i Tekâyâ'da (1889) adı geçen şeyhi Ali Rıza Efendi'dir. Avlulu, kagir duvarlı, ahşap çatılı, büyükçe bir tesis olan Safvetî Tekkesi Cumhuriyet döneminde bir müddet İbrahim Müteferrika İlkokulu olarak kullanılmış, sonra Milli Eğitim Müdürlü-ğü'ne ve Vakıflar Bölge Başmüdür-lüğü'ne tahsis edilmiştir. Tekke binası, önemli ölçüde tadil edilmiş olarak durmaktadır.

Safvetî Tekkesi Üsküdar İlçesi'nde, Do-ğancılar'da, Nasuhî Tekkesi'nin yakınlarında bulunmaktaydı. Muhtemelen 18. yy'ın son çeyreğinde kurulmuş olan bu tekkede, Halvetîliğin Şabanı koluna bağlanan Nasuhî kolunun kurucusu kendi adıyla anılan tekkenin türbesinde gömülü Şeyh Nasuhî Mehmed Efendi'nin (ö. 1718) torunlarından Hacı Mesud Efendi' nin, Mesud Efendi'nin oğlu Abdürra-lıim Şükri Efendi'nin ve onun oğullan Mesud Efendi (ö. 1873) ile Said Efendi'nin (Özok) şeyhlik yaptıkları, bunlardan son ikisinin dini musiki alanında ünlü kişiler oldukları bilinmektedir. Yakınında bulunan ve Na-suhîliğin âsitânesi olan Nasuhî Tek-kesi'ne bağlı, Nasuhîzadeler tarafından tasarruf edilen bu tekke "Mes'ud Efendi Tekkesi" olarak da anılmakta, ayin günü Âsitâne'de (1840) perşembe, Mecmua-i Tekâyâ'da (1889) pazar olarak belirtilmektedir.

Safvetî Ziya (1875, İstanbul -1929, İstanbul) Yazar. Galatasaray Sultanisi'ni bitirdi. Hariciye Nezareti'nde çalıştı. Büyükelçilik yaptı. Servet-i Fünun akımında yer aldı, hikâye ve romanlar yazdı. Soylu ve zengin kesimin yeni kuşaklarının, levantenlerin ve yabancı misyonların oluşturduğu Osmanlı son dönemindeki "yüksek sosyeteyi", Salon Köşelerinde (1910) romanıyla, gene zengin beyzadelerin Beyoğ-lu'ndaki eğlence ve savurganlıklarını anlatan Haralambos Tankiyadis (1911) adlı oyunuyla ün yaptı. Diğer bazı eserleri şunlardır: Hanım Mektupları (hikâyeler, 1911), BirSa/ha-i Kalb (hikâyeler, 1912), 'Kadın Ruhu

(hikâyeler, 1914), Silinmiş Çehreler, Beliren Simalar (hikâyeler, 1924).

Sağdıç, Ozan III:331b. Sağıroğlu, Duygu VII:l46b. Sağışman, Muzaffer VII:528c.

Sağlam, Tevfik mad. VI:399b, II:55c, III:431c, 440c.

Sağlık Hizmetleri mad. W:400b. ilgili maddeler: Cüzamhaneler II:456a Hastaneler IV:13c

Hilal-i Ahmer Cemiyeti (Kızılay) IV:72a



Karantina IV:459c Sağlık Okulları VI:404c Tebhirhaneler VII:231c Viladethane VII:388c Sağlık Okulları mad. VI:404c. İlgili madde-.

Amiral Bristol Hemşirelik Okulu I:246a



Sağlıklı Yaşam Parkuru IL150b. Sağhk-Sen VL527a.

Sağmalcılar I:203a, III:381c, 382c, VII:492c.

Sağmalcılar Devlet Hastanesi IL109a, VI:404b.

Sağnak, Faruk (1924, İstanbul) Futbolcu, yönetici. Beşiktaş Kulübü'nde yetişti, bu takımda oynadığı 273 maçta 25 gol attı. Milli takımda 2 kez oynadı. 1956'da futbolu bıraktıktan sonra, Beşiktaş Kulübü'nün yönetim kurulunda çeşitli görevler yaptı.

Sağyaşar, Mustafa VI:295b.

Sahabe mad. VI:405a, I:65c, 515c, V:333a, VH:443b, 563b.

İlgili maddeler: Baba Cafer I:515a Ebu Eyyub el-Ensarî III: 118a Sahaf Muhiddin Camii IL225b.



Sahaf Muslihiddin Mescidi mad. VI: 406a.

Sahaf Süleyman Efendi Mescidi

II:371a, 546c.



Sahaflar Çarşısı mad. VI:406c, II:185b, 476b, IIL495c, IV:232b, V:28c, 29c, VH:448c.

Sahaflar Şeyhi Sahaf adı verilen kitap satıcıları arasındaki anlaşmazlıkları çözmek ve bunların devletle olan işlerine bakmakla görevli, esnaf tarafından seçilen kişi.

Sahakyan-Nunyan Ermeni Lisesi mad. W.-408c.

Sahakyan Okulu VI:408c.

Sahib (ö. 1749) III:66b.

Sahib-i Devlet Devletin sahibi anlamında, saygı ifade eden ve sadrazamlar için kullanılan bir deyim.

Sahibinin Sesi VL263c, VII:393a.

Sahib-kıran Padişahlar için zamanının egemeni anlamında kullanılan bir deyim. "Kıran" bir sikke adı olduğu için zamanında para basılan anlamına da gelmektedir.

Sahih Ahmed Dede

İlgili madde: Aşçı Ahmed Dede Türbesi I:358b



Sahilbent Araba Vapuru mad. VI:408c, VII:53b.

ilgili madde:



Araba Vapurları L285b Sahilnameler mad. V2:409c. Sahilsaraylar mad. W:409c. İlgili maddeler: Baltalimanı Sahil Sarayı II:34c Barok Mimari II:6lb

Beyhan Sultan Sahilsarayı (Arnavutköy) II: 1 91a

Beyhan Sultan Sahilsarayı (Çırağan)

Beyhan Sultan Sahilsarayı (Eyüp) II:192b

Çifte Saraylar 11:51 2b

Esma Sultan Sahilsarayı (Eyüp) III:208b

Esma Sultan Sahilsarayı (Kadırga) III:210b

Esma Sultan Sahilsarayı (Ortaköy)

Fer'iye Sarayları III:294a "Hatice Sultan Sahilsarayı IV:19b

Karaağaç Sahilsarayı ve Bahçesi IV:439c



Sahir Opereti IV:444a, 519a. Sahne-i Edebil: 123a. Sahne-i Heves IILöOb.

Sahne-i Musiki-i Osmani Tiyatrosu

III:60b.


Sahrayıcedit mad. VI-AlOb, III:383b, VII:497c.

ilgili madde: Sahrayıcedit Camii VI:4lOc



Sahrayıcedit Camii mad. VJ:410c, III:34lc.

Sahrayıcedit Mezarlığı V:445a.

Saî Çelebi (Nakkaş) III:463c.

Saib Paşa Kaimesi İlk kez 1840'ta çıkarılan ve elle yazılmış olan devlet tahvili. O sırada maliye nazırı bulunan Saib Paşa'nın adını taşıyan bu tahvillere "kaime-i nakdiye-i mutebere" de denilmişti.

Saib Paşa Konağı IL567a, V:374b.

Said (Hayali Berber) IV:449a.

Said Bey (Arapzade, Sait Adapazarlı)

Said Bey (ö. 1836, Hızırağazade) III:67c.

Said Bey (ö. 1921, Kemalpaşazade) mad. VI:418b.

Said Bey (ö. 1937, Gelenbevîzade) IV:155b.

Said Bey Konağı VI: 176b.

Said Çelebi (Çelebizade Said Tevfik Bey) VII:42c, 199c.

Said Dede (Şeyh) (?, İstanbul - 1853, İstanbul) Neyzen, besteci. Beşiktaş Mevlevîhanesi şeyhi Mahmud De-de'nin oğlu, Neyzen Salih Dede'nin (1823-1888) üvey kardeşi, Neyzen Yusuf Paşa'nın (1821-1884) babasıdır. 1851'de Beşiktaş Mevlevîhanesi'ne şeyh oldu; aynı zamanda neyzenba-şıydı. 19. yy'da İstanbul'un en büyük neyzenlerinden biri olarak tanındı. Az ama değerli saz eserleri besteledi. Şevkefza saz semaisi Türk saz musikisinin şaheserlerindendir.

V:428c.


Said Efendi (Bediüzzaman Said-i Nursî) II:564b, VI:185c.

Said Efendi (ö. 1869, Hacı) II:434c. Said Halet Efendi IV:567c

Said Halim Paşa (1863, Kahire - 1921, Roma) Sadrazam. Mısır prenslerinden Abdülhalim Paşa'nın oğludur. II. Ab-dülhamid döneminde kovuşturmaya uğradığı için Avrupa'ya, ardından Mısır'a yerleşti (1902). İttihad ve Terak-ki'nin merkez komitesine seçilmekle birlikte etkili bir rol üstlenmedi. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Meclis-i Ayan üyesi oldu. 1913'te Mahmud Şevket Paşa kabinesinde hariciye nazırı olarak yer aldı. Onun ölümünden sonra bu görevin yanısıra sadrazamlığa atandı. Şubat 1917'de görevinden ayrıldı. Mütarekeden sonra iki yıl Mal-ta'da sürgün kaldı. Yerleştiği İtalya'da bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü. Batılılaşma eğilimini eleştiren ve Islami temellerin çağdaş bir yorumla canlandırılmasını savunan risaleler yazdı.

II:30b, 127c, IV:60c, 236a, V:349a, 353b, VII:551c.



Said Halim Paşa Korusu (Yapı ve Kredi Bankası Korusu) bak. Korular

Said Halim Paşa Yahşi mad. W:418c, II: 115a, VI:468b.

Said Hemdem Çelebi (ö. 1858) II:170c, III:565a, IV:107c, VI:330c.

Said Mehmed Bey IV:554b.

Said Mehmed Efendi (Yirmisekiz Çelebizade) V:184c, VI: 156a.

Said Molla Bey IV:174b.

Said Paşa bak. Mehmed Said Paşa (Küçük)

Said Paşa (1822, Kahire - 1863, İskenderiye) Mısır valisi (1854-1863). Kava-lalı Mehmed Ali Paşa'nın dördüncü oğludur. Mısır'ın toprak düzeninde ve vergi sisteminde köklü değişiklikler yaptı. Yeni bir belediye sistemi kurma ve köle ticaretini yasaklama girişimleri sonuçsuz kaldı. Bir Fransız şir-



Yüklə 13,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   107   108   109   110   111   112   113   114   ...   162




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin