BaşÖRTÜSÜ raporu 2007 Sakarya Başörtüsü Platformu


Eylül 2007 – Laiklik evdeki türbana bile karışmalı



Yüklə 2,1 Mb.
səhifə71/102
tarix30.10.2017
ölçüsü2,1 Mb.
#22656
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   102

28 Eylül 2007 – Laiklik evdeki türbana bile karışmalı


Tamer Korkmaz, Zaman’daki “Peruk bile yasak: Üniversiteye kafa ile girmek de yasaklansın!” başlıklı yazısında Gazi’deki peruk yasağını değerlendirdi: “Başörtüsü yasağı nedeniyle peruk takan öğrencilere Gazi Üniversitesi "dur" demiş: Fakülte binalarının girişindeki "görevliler" öğrencilerin saçlarını kontrol ederek perukla içeriye girmek isteyenleri engellemişler! Türban yasağı faşizminin hangi boyutlara vardığını gözler önüne seren bu "Peruk Avı" Ankara'daki Gazi Mahallesi'nde cereyan etmiyor; yasakçı rektör Prof. Kadri Yamaç'ın üniversite mahallinde "Gazi"de yaşanıyor... Şimdi şöyle bir düşünün: Türban zaten yasak, üstüne bir de akıllara ziyan peruk yasağı... Bir yerden sonra bu da kesmeyecektir, yasakçıları... Mutlaka uyanacaklardır: "Eyvah, bu öğrencilerin kafası içeriye giriyor" falan diyeceklerdir. Bakalım Rektör Kuvvetleri "bu yaman soruna" nasıl bir çözüm bulacaklar, göreceğiz... 28 Şubat döneminde Nur Serter'in "İkna Odaları" Mahallesi'nden geçmiştik... Peruk yasağını da Kadri Yamaç'ın "Gazi Üniversitesi Mahallesi"nde görmüş olduk... Adı bende kalsın "şöhretli" bir emekli orgeneral de üç yıl kadar önce etrafındakilere şöyle sesleniyordu: "-Aslında laiklik sokaktaki türbana, hatta evdeki türbana bile karışmalı; ama Türkiye'nin şartları buna müsait değil!"

29 Eylül 2007 - Başörtüsü Platformları Eylemleri


Sakarya Başörtüsü Platformu tarafından yapılan 107’inci basın açıklamasında “Türkiye Malezya olur mu?” ya da “mahalle baskısı” çıkışları da Müslüman halk üzerinde oynanmak istenen oyunun birer parçalarıdır. ABD’nin Ortadoğu’ya “ılımlı İslam” tanımıyla model bir ülke haline getirmeye çalıştığı Türkiye’de, Müslüman halk hem bu “ılımlı İslam” politikalarının ve hem de darbeci zorbalar eliyle zorlanan baskıcı ve yasakçı politikaların arasında sıkışmış durumda gözüküyor.” değerlendirmesi yapıldı. Kocaeli’deki 128’inci açıklamada “Sanki yıllardır hep beraber bu ülkede yaşamıyoruz? Sanki yıllardır bu ülkede milyonlarca genç kız ve ailesi baskılardan birçok farklı şekilde etkilenmedi? Sanki yıllardır sırf başörtülü oldukları için genç kızlar itilip kakılmadı? Hem zorbalık yapıp hem de utanmadan ‘yasak kalkarsa başı açıklara baskı yapılır’ şeklinde yalanlar atmaktalar” denildi. Eylemler Ankara’daki 86’ncı, Van’daki 57’inci, Akyazı’daki 34’üncü ve Konya’daki 3’üncü basın açıklamasıyla devam etti ve başörtüsüne özgürlüğün sınırlandırılmaması çağrısı yapıldı.

29 Eylül 2007 – Eğitim-Sen’in başörtüsüne yasak ısrarı

Cumhuriyet gazetesi “Çanakkale'de türban ısrarı” başlığı ile verdiği haberde “Çanakkale Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde Kılık Kıyafet Yönetmeliği'nin ilgili yaptırımları, 2007-2008 eğitim-öğretim sezonunun başladığı günden bu yana açıkça ihlal ediliyor. Okul yönetiminin ise bugüne kadar hiçbir türbanlı öğrenciyi uyarmadığı savunuluyor. Çanakkale Anadolu İmanı Hatip Lisesi'nde kız öğrencilerin neredeyse tamamı okula türbanla gelip gidiyor. Öğrencilerin türban takmasını okul yönetiminin teşvik ettiği öne sürülüyor. Okul müdürü Aiaeddin Engin'in türbanlı öğrencilerin fotoğrafını çeken Olay gazetesi muhabirinin önce fotoğraf çekmesini engellemeye çalıştığı, başaramayınca küfür ve hakaretler savurduğu iddiası da okul yönetiminin türban konusundaki "hassasiyetini (!)" gösteriyor.” ifadelerini kullandı. Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacunusalar, "Biga, Lapseki, Çan ilçelerindeki imam hatip liselerinde de Kuran dersi dışında öğrencilerin okul içerisinde türbanlı dolaşmalarına izin veriliyor" diyerek ihbarda bulundu.



29 Eylül 2007 – First Lady'li ilk davet

Şehit aileleri ve gazileri derneğine üye ailelere iftar yemeği veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'ndeki bir programa ilk defa eşi Hayrünnisa Gül'le birlikte katıldı. Köşk'teki iftara 225 konuk katıldı. Yemek boyunca Abdullah Gül masaların bir bölümünü, eşi diğer bölümünü dolaştı. Cumhurbaşkanı Gül, saat 21.00'e kadar süren yemeğin sonunda duygulu bir veda konuşması yaptı. Gül, “Vatan şehitler ve gaziler sayesinde vatandır. Bu vatanın gerçek sahipleri şehitler ve gazilerdir” dedi.



29 Eylül 2007 – “Türban” yıllardır hizmet de veriyor!

Mustafa Mutlu, Vatan’daki yazısında birçok hastane ve belediyede başörtülülerin çalıştığını ifade ettiği yazısında şu görüşleri aktardı: “Yeni anayasa taslağında türbanlı öğrencilere üniversite kapısını aralayan akademisyenler yine "hizmet alan" ve "hizmet veren" ayrımından yola çıktılar... Onlara göre "türbanlı öğrenciler" üniversiteye giderken "hizmet alan" konumundadır ve öğrenim haklarının engellenmesi asla söz konusu bile olamaz! Şimdi bazı arkadaşlarımız diyor ki, "İyi de diyelim ki tıp fakültesine gidip de doktor olan ya da hukuku bitirip hakimlik savcılık yapmak isteyen bir türbanlı kız, 'Madem mezun olduktan sonra bana iş vermeyecektiniz, o zaman neden bunca yıl okuttunuz' demez mi? Bu kez de türbanlılara devlet dairelerinde çalışma özgürlüğü istenmez mi?" Biliyorum, bu soruyu soran arkadaşlar iyi niyetli... Ama bir o kadar da Türkiye gerçeklerinden uzaklar! Belli ki hayatlarında bir kez bile bir devlet hastanesine düşmemiş yolları. Yıllardır yazıyorum (fotoğraflarını yayınladığım da oldu). AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana devlet hastanelerinde binlerce kadın doktor ya da hemşire türbanlarıyla görev yapıyor. Ve Ankara'nın göbeğindeki birçok devlet dairesinde... Hele hele AKP'li belediyelerin neredeyse tamamında! Gidin İSKİ ye, İGDAŞ'a bakın; çalışan on kadından kaçının başı açık?”



29 Eylül 2007 - AB başörtüsü yasağını desteklemiyor

Avrupa Birliği, bir defa daha başörtüsü konusunda taraf olmadığını açıkladı. Genişleme komiseri Olli Rehn'in New York'taki açıklamaları bazı haberlerde Brüksel'in Türkiye'de uygulanan başörtüsü yasağını desteklediği şeklinde çıkarım yapılmıştı. Rehn'in sözcüsü Krisztina Nagy ise, Zaman'a yaptığı açıklamada başörtüsü meselesinin Türk toplumu tarafından çözülmesi gerektiğini söyledi. Nagy, "Komisyon bu konuda hiçbir yorum yapamaz. AB'nin 27 üye ülkesinde farklı uygulama var. Rehn'in söylediği şudur: Bu, Türkiye'nin iç meselesidir ve Türkiye tarafından çözülmelidir." dedi. Zaman'a konuşan AB diplomatları ise Rehn'in sözlerinin çarpıtıldığını, Rehn'in başörtüsü yasağını destekleyen bir yaklaşımı olmadığını vurguladılar. Üst düzey bir yetkili, Rehn'in AİHM kararına atıf yapmasının son derece tabii olduğunu; zira AB'nin AİHM kararlarına uymakla yükümlü olduğunu vurguladı. "Ancak AİHM kararı herkes başını açsın diye bir talimat vermiyor. Dolayısıyla Rehn de Türkiye'de herkes başını açsın gibi bir şey demez." diyen aynı yetkili, kararın Türkiye'ye ait olduğunu sık sık vurgulama ihtiyacı hissetti. AB'nin 27 üyesinin hiçbirinde üniversitelerde başörtüsü yasağı uygulanmıyor. Fransa'da uygulanan yasak sadece orta öğrenimde ve devlet liseleriyle sınırlı. (Zaman)



Yüklə 2,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   102




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin