İBNÜ'L-MÜNECCA
Ebü'l-Berekât Zeynüddîn el-Müneccâ b. Osman b. Es'ad b. el-Müneccâ ed-Dımaşkî (ö. 695/1296) Hanbelî fakîhi.
10 Zilkade 631 (7 Ağustos 1234) tarihinde DımaşK'ta doğdu. Büyük dedesine nis-betle İbnü'l-Müneccâ diye tanındı. Çoğunluğu Halep yakınlarındaki Maarretünnu'-mân mevkiine yerleşen Tenûh kabilesinden olduğu İçin Maarrî ve Tenûhî nisbeleriyle de anılır. Dedesi Es'ad ile amcası Şemseddin Ömer Harran'da kadılık yapmıştır. Babası İzzeddin Osman da hadis ve fıkıh öğrenimi görmüş, pek çok vakfın kurulmasına öncülük etmiştir. Ebü'l-Ha-san İbnü'l-Mukayyir, Ca'fer el-Hemedânî ve Ebü'l-Ganâim Emînüddin Salim b. Hasan b. Hibetullah'ın ders halkasına katılan İbnü'l-Müneccâ, Alemüddin es-Sehâ-vî ve İbn Mesleme gibi âlimlerden hadis dinledi. Kemâleddin et-Tiflîsî'den fıkıh usulü. İbn Mâlik et-Tâî'den nahiv dersleri aldı. Fıkıh, usûl-İ fıkıh, kelâm, tefsir, nahiv sahalarında yetişti ve Dımaşk'ta Hanbelî mezhebinin otoritesi haline geldi. Telif, öğretim ve fetva faaliyetleriyle meşgul oldu. Otuz yıl boyunca Emeviyye Camii'n-de, ayrıca Hanbeliyye ve Sadriyye medreselerinde ders verdi. Takıyyüddin İbn Tey-miyye, İbnü'l-Attâr. Yûsuf b. Abdurrah-man el-Mizzî, Birzâlî, Takıyyüddin Abdullah b. Muhammed b. Ebû Bekir ez-Zerîrânî gibi âlimler onun talebeleri arasında yer alır. İbnü'l-Müneccâ 4 Şaban 69S'te (7 Haziran 1296) Dımaşk'ta vefat etti ve Kâ-siyûn'daki aile kabristanına defnedildi.
Eserleri.
1. el-Mümüc şerhu'1-Mu.knf. Muvaffakuddin İbn Kudâme el-Makdisî'-nin Hanbelî fıkhına dair eserinin şerhidir. Dört ciitten ibaret olan kitabın II. cildi Chester Beatty Library'de 640 diğer ciltleri ise Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde 641 kayıtlıdır. Bir nüshası da Dârü'1-kü-tübi'z-Zâhiriyye'de bulunmaktadır.642
2. Şerhu'l-Mahşûl. Fahreddin er-Râzî'nin usûl-i fıkıhla ilgili eserinin şerhi olup tamamlanmamıştır.
3. Tefsîrü'I-Kurbânı'!-Kerîm.
Bibliyografya :
Zehebl. Düvetü'l-İslâm, Beyrut 1405/1985, s. 391; Kütübî, Fevâlü'l-Vefeyât, II, 263; IV, 82; Ebü'l-Mehâsin ei-Hüseynî, Zeylü Tezktretİ't-huf-/a?(nşr. M. Zahid el-Kevserî], Dınıaşk 1347, s. 92; İbn kesîr. et-Bidâue, XIII, 345; İbn Habîb el-Halebî, TezkireLü'n-neb'th fî eyyâmi'l-Manşûr ue benîh (nşr. M. Muhammed Emîn], Kahire 1976, I, 190-191; İbn Receb, ez-Zeyt'alâ Taba-kâU'L'Hanâbile, Kahire 1372/1952-53, II, 332-333; Makrîzî, es-Sülük, 1/3, s. 817; İbn Tağrî-berdî, en-Nücûmü'Z'Zâhire, VIII, 77-78; Burhâ-neddin İbn Müflih. el-Makşadü't-erşed{nşr. Ab-durrahman b. Süleyman el-Useymîn), Riyad 1410/ 1990, III, 41 -42; Nuaymî, ed-Dârİs fî târihi't-me-dârfs(nşr. Ca'ferel-Hasenî). Kahire 1988,11,73, 120-121; Ebü'l-Yümn el-Uleymî, ei-Menhecü'l-ahmed{nşT. Abdüikâdirel-Arnaût v.dğr], Beyrut 1997, IV, 81, 241, 245, 347-348; Dâvûdî. Taba-katü'l-mûfessirin, II, 334-336; İbnü'l-imâd, Şe-zerât,\I, 433; Brockelmann. GALSuppl.,1, 688; A. J. Arberry. The Chester Beatty Lİbrary, A Handiist of the Arabic Manuscripts, Dublin 1955, VI, 50; VII, 44; Karatay, Arapça Yazmalar, II, 739-742; Abdullah b. Ali es-Sübey'î, ed-Dürrü 'l-münaddad fî esmâ'ı kütübi mezhebl'l-İmâm Ahmed (nşr. Câsim b. Süleyman Füheyd ed-Devserî). Beyrut 1410/1990, s. 39.
İBNÜ'L-MÜNECCİM
Ebû Ahmed Yahya b. Alı b. Yahya b. Ebî Mansûr (ö. 300/912) Edebiyat tarihçisi, kelâm âlimi ve mûsiki nazariyatçısı.
241'de (855) Bağdat'ta doğdu. Astronomi, matematik ve mûsiki başta olmak üzere çeşitli alanlarda birçok ilim adamı ve sanatkâr yetiştiren İran asıllı Münec-cimoğullan ailesine mensuptur. Büyükbabası Yahya b. Ebû Mansûr el-Müneccim. Beytülhikme'nin seçkin âlimlerinden olup Halife Me'mûn'un astrologuydu. Mûsiki üstadı İshakel-Mevsılî'nin talebesi olan babası şairliğinin yanında çeşitli ilim ve sanat dallarında da söz sahibiydi.
İbnü'l-Müneccim Öğrenimine babasının yanında başladı. Aile çevresindeki ilim adamlarından da istifade etti. Kaynaklarda, babasının bütün ilmini çocuklarının en kabiliyetlisi olan İbnü'l-Müneccim'e aktardığını söylediği belirtilmektedir. Edebiyat, fıkıh, kelâm ve mûsiki sahalarında kendisini yetiştirerek bu konularda devrinin en ünlü kişileri arasına giren İbnü'l-Müneccim. babası ve dedesi gibi uzun yıllar Abbasî halifelerinin nedimligini yaptı. Mütevekkil-Alellah'ın oğlu Muvaffak-Billâh Talha'nm hizmetinde nedimliğe başlayarak bu görevi Mu'temid-Alellah, Mu'ta-zıd-Billâh ve Müktefî-Billâh dönemlerinde de sürdürdü. Bazı kaynaklarda onun Muktedir-Billâh'ın da (908-932) nedimi olduğu kaydedilmektedir. İbnü'l-Müneccim 13 Rebîülevvel 300 (28 Ekim 912) tarihinde Bağdat'ta vefat etti.
Eski Arap mûsikisi ekolünün nazariyat çıian arasında önemli bir yeri olan İbnü'l-Müneccim aynı zamanda edebiyatçı ve Mu'tezilî kelâm âlimidir. Yâküt el-Hamevî onun edebiyat dünyasının parlak bir yıldızı, Merzübânî ise zamanının en üstün şairi olduğunu söyler. Özellikle Halife Mu'ta-zıd ve Müktefî'nin huzurunda söylediği şiirlere birçok mecmuada rastlanmaktadır. İbnü'l-Müneccim'in kelâmî görüşlerini benimseyen bir grubun bulunduğu, bu grubun Halife Müktefî'nin de katıldığı toplantılarına Bağdat'ın önemli âlim ve ilâhiyatçılarının İştirak ettiği bilinmektedir. Tarih, kelâm ve tefsir âlimi Muham-med b. Cerîr et-Taberî onun öğrencilerindendir. Çeşitli ilim dallarındaki üstün bilgisi yanında Grek dili ve kültürüne de vâkıf olması. İbnü'l-Müneccim'in çok yönlü kişiliğini göstermesi bakımından önemlidir.
İbnü'l-Müneccim. Arap mûsikisi icracılarının teoriye ve teorisyenlere önem vermedikleri bir dönemde yaşamış en büyük mûsiki nazariyatçılanndandir. Dönemin bazı müellifleri gibi mûsikiyi sadece teoriler bütünü olarak ele almamış. İshak el-Mevsılî ve İbn Hurdâzbih gibi aynı zamanda pratik olarak da işlemiştir. İbnü'l-Müneccim. İshak el-Mevsılî'nin mûsiki sistemiyle yetinmemiş, bundan hareketle yeni bir ses ve nota sistemi ortaya koymuştur. Grekler'in sekiz notalı sistemiyle eski Arap ekolünün on sekiz notalı sistemleri birbirinden tamamen farklı olduğu gibi Kindi, İbn Sînâ, İbn Zeyle'nin Grek sistemi üzerinde yoğunlaşan çalışmalara da yerli pratik sanattan oldukça uzaktı. Nağme sayısı İbnü'l-Müneccim'in sisteminde de İshak'ın sisteminde olduğu gibi ondur. İs-hak'ın sisteminde ilk ses udun mesnâ telinin boş (açık) vurulrnasryla elde edilen sestir. İshak, ud telleri üzerinde mecra adını verdiği, seslerin kaynağı olan vustâ (orta parmak) ve bınsır (yüzük parmağı) adlı iki perde akımı tesbit etmiştir. İs-hak'a ve onun metodunu takip edenlere göre gerek udda gerekse üflemeli enstrümanlarda bu on sesten fazlası yoktur. İbnü'l-Müneccim'e göre nağmeler arasında uygun düşen yerlerde, kulağın hoşlandığı şekilde gerçekleşmesi gereken birbirine uyumlu geçişler sayesinde mûsiki eserleri melodik açıdan daha güzel bir şekil alacaktır. İbnü'l-Müneccim'in ve onu takip eden nazariyatçıların ortaya koydukları görüşler daha sonra gelişecek olan mûsiki nazariyatının temelini teşkil etmiştir.
Eserleri.
1. Risale fi'1-mûsîkâ. İbnü'l-MüneccinYin günümüze ulaşan tek eseridir. Arap mûsikisi nazariyatına dair olan kitap. Arap musikişinası ve mûsiki naza-riyatçisi İshak el-Mevsılî'nin görüşleri doğrultusunda müellifin fikirlerini ihtiva eder. Halife Mu'tazıd- Billâh'a ithaf edilen eser, eski Arap ekolüne ait müzikal sistem üzerine yazılmış en eski monografidir. İsfahânî, Kîtâbü'l-Eğânî'sinde müzik terimlerini açıklarken bu kitabı esas almıştır. Eserin tesbit edilen iki nüshasından biri Hindistan Râmpûr'daki Rızâ Râmpûr Kütüphanesi'nde 643 diğeri Londra'da-ki British Library'dedir.644 Risale fi'l-mûsîkâ'da. özellikle Arap mûsikisi ekolü ile Grek felsefesini şerhedenler ekolünün farklılıkları ele alınmakta ve değerlendirilmektedir. Müellif, bu İki mûsiki anlayışını incelerken enstrüman olarak udu esas almış ve nazariyesini ud üzerine temellendirmiştir. Ayrıca beste konusuna da temas ederek nağmeler arasında uyum meselesini ele almış, udun klavyesindeki parmak baskılarına işaret edip Arap mûsikisi dizisindeki perdelerin yerlerini göstermiş ve bu arada ebced nota sistemi çerçevesinde ebced harflerini kullanmıştır. Risale, ifk defa Muhammed Behçet el-Eserîtarafından British Library nüshası esas alınarak Kitâbü'n-Nağam li-Yahyâ b. %lîb. Yahya el-Müneccim adıyla yayımlanmıştır (Bağdad 1950). Farmer'in. bu risale ile Ki-töbü'n-Nağam'ın aynı eser olabileceği şeklindeki değerlendirmesi sebebiyle 645 kitap bu isimle neşredilmiş olmalıdır. Ruhi Kalender ve Necati Avcı'nın Türkçe'ye yaptıkları tercüme de risale "Kitâbü'n-Nağam" başlığıyla yayımlanmıştır.646 Yûsuf Şevkî. Risâlefü jbni'J-Müneccim fi'1-mûsîkâ ve keşfü rumûzi Kitâbi'l-Eğönî adlı çalışmasında (Kahire 1959) Râmpûr yazmasını esas almış ve nüsha farklılıklarını belirtmiştir. Zekeriyyâ Yûsuf da eseri Râmpûr nüshasına dayanarak Risâleiü İbni'l-Müneccim ii'1-mûsıka adıyla neşretmiştir (Kahire 1964).
2. Kitöbü'l-Bâhir fî ahbâri şuarâi Muhad-rami'd-devleleyn. Kaynaklarda değişik isimler altında zikredilen bu eserin, Emevî ve Abbasî dönemi şairlerinin biyografileriyle bazı şiirlerini ihtiva ettiği, Beşşâr b. Bürd ile başlayıp Mer-vân b. Ebû Hafsa ile sona erdiği ve müellifin oğlu Ebü'l-Hasan Ahmed tarafından tamamlandığı belirtilmektedir. İbnü'l-Müneccim'in Kitâbü'l-Bâhir iî ahbâri'ş-şu'artfi'l-Müvelledîn adlı bir diğer eserinden bahsedilmekteyse de İbnü'n-Ne-dîm ve İbn Hallikân bu eserin kardeşi Harun'a ait olduğunu kaydeder.
3. Kitâbü'n-Nağam. Ebü'l-Ferec el-İsfahâ-nî Kitâbü'I-Eğönî's'ınde övgüyle söz ettiği bu eserden alıntılar yapmıştır. İsfahânî'nin iktibas ettiği bölümlerde, müellifin Risale fi'1-mûsîkö'mn giriş kısmında bir mugannîde bulunması gereken vasıfları belirten bir eser yazdığından söz edilmesi bunun Kitâbü'n-Nağam olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir.
Bibliyografya :
İbnü'l-Müneccİm. Risale ft'l-mûsîkâ (nşr Yûsuf Şevki], Kahire 1976, tür.yer.; Ebü'l-Ferec el-İsfahânî. el-Eğânî [nşr. el-HacMahmûd es-Sasî), Karı/re 1323/1905, XVIII, 25, 176, 374; Merzü-bânl Mu'cemü'ş-şu'arâ' (nşr. R Krenkow). Beyrut 1402/1982. s. 502-503; İbrıü'n-Nedim, el-Fihrist.Tunus 1985,1, 144, 629; Hatîb. Târihu Bağdad, XIV, 230; Kemâleddin el-Enbârî. fiüz-hetû'l-elibbâ1 (nşr. ibrahim es-Sâmerrâî}. Zerkâ 1405/1985, s. 178-179; Yâküt. Mu'ceınü'l-üde-bâ',XX, 28-29; İbnü'l-Kiftî, İhbârül-'ulemâ' (Lipperti, s. 233, 364; İbn Hallikân, VefeyâL, VI, 198-201; Zehebî. A'lâmü'n-nübetâ\ XIII, 405; Yâfiî. Mİr'âtü'l-cenân, II, 237; Keşfü'z-zunCtn, 1, 220; Brockelmann, G/\L, I, 146; Hedİyyetü'l-cârifin,[], 517;Ziriklî, ei-A'iâm, IX, 195-196; H. G. Farmer, Târİhu'l-müsika'!-zArabİyye{lTc. Hüseyin Nassâr), Kahire 1956, s. I97;a.mlf., Meşâ-dirü'l-mûsîka'i-'Arabiyyettrc. Hüseyin Nassâr], Kahire 1957, s. 55-56; a.mlf.. Historicat Facts for the Arabian Musica! Influence, Hew York 1970, s. 27, 87-88,280-281, 285; a.mlf., "Yahya b. Ali", İA, XIII, 347-348; Kehhâle, Mucce-mü'l-mü'ellifîn,XIII, 215; Zekeriyyâ Yûsuf, Mah-tûtâtü'l-müsİka'l-'Arabiyye #7-'â/em, Bağdad 1967, s. 13;S. M. Stern/'Abü îsâ İbn al-Munaj-jim's Chronography", Islamic Philosophy and The Classica! Tradition{ed. S. M. Stern v.dğr ]. Oxford 1972, s. 438; A. Shiloah, The Theory of Music İn Arabic Writİngs, München 1979, s. 200-201; İsmail Erünsal. "İslâm Medeniyetinde Kütüphaneler", Doğuştan Günümüze İslâm Tarihi, İstanbul 1989, XIV, 217; Ahmet Hakkı Tu-rabi, ct-Kindİ'nin Mûsiki Risaleleri (yüksek lisans lezi. 1996], M
Dostları ilə paylaş: |