BiRİNCİ BÖLÜm dünya ekonomiSİnde geliŞmeler


ENFLASYON ve PARA-KUR POLİTİKASI



Yüklə 5,38 Mb.
səhifə7/49
tarix07.05.2018
ölçüsü5,38 Mb.
#50270
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   49

1.2.4. ENFLASYON ve PARA-KUR POLİTİKASI

1.2.4.1. Enflasyon


a) Mevcut Durum
2012 yılında TÜFE yıllık artış hızı, gıda fiyatlarındaki olumlu seyir, yurt içi talepte meydana gelen daralma ve petrol dışı emtia fiyatlarında yaşanan düşüş kaynaklı olmak üzere bir önceki yıla kıyasla 4,3 puan azalarak yüzde 6,2 olarak gerçekleşmiştir.

GRAFİK: - Fiyat Gelişmeleri



TÜFE ve Özel Kapsamlı TÜFE

Göstergesi I (ÖKTG-I)

(Yıllık Yüzde Değişim)

ÜFE ve İmalat Sanayii Fiyatları

(Yıllık Yüzde Değişim)







Kaynak: TÜİK

TÜFE yıllık artış hızı 2013 yılının ilk çeyreğinde, Ocak ayında tütün ürünlerinde gerçekleştirilen vergi düzenlemesi ve gıda fiyatlarında kaydedilen artış nedeniyle ivmelenmiş, 2013 yılı Mart ayı itibarıyla yüzde 7,3 olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılının ikinci çeyreğinde de gıda fiyatlarında kaydedilen artışlar nedeniyle ivmelenmeye devam eden TÜFE yıllık artış hızı 2013 yılı Haziran ayı itibarıyla yüzde 8,3’e yükselmiştir. 2013 yılının üçüncü çeyreğinde gıda fiyatlarında kaydedilen düşüşe paralel TÜFE yıllık artış hızı yavaşlayarak Eylül ayı itibarıyla yüzde 7,9 olarak kaydedilmiştir. Bu dönemde Türk Lirasında yaşanan değer kayıpları etkisini göstererek TÜFE yıllık artış hızındaki yavaşlamayı sınırlamıştır. 2013 yılının geri kalanında enerji fiyatları kaynaklı baz etkilerinin TÜFE yıllık artış hızını yavaşlatması beklenmektedir.

GRAFİK: - Mal ve Hizmet Fiyatları (Yıllık Yüzde Değişim)

Kaynak: TCMB

Temel mal grubu fiyatları yıllık artış hızı, 2013 yılı ilk yarısında yatay seyrederken Türk Lirasındaki değer kaybının etkisiyle Haziran ayından itibaren ivmelenmeye başlamış ve 2013 yılı Eylül ayında 2012 yılsonuna göre 1,2 puan artarak yüzde 5,7 olarak gerçekleşmiştir. Hizmet grubu fiyatları yıllık artış hızı ise kademeli bir şekilde ivmelenerek 2013 yılı Eylül ayında 2012 yılsonuna göre 1,1 puan artarak yüzde 8,2 olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmelere paralel olarak özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden ÖKTG-H ve ÖKTG-I endeksleri yıllık artış hızı 2013 yılı Eylül ayı itibarıyla 2012 yılı sonuna göre sırasıyla 0,8 ve 1,1 puan artarak yüzde 7,3 ve yüzde 7,0 olarak gerçekleşmiştir.

2012 yılında temelde uluslararası emtia fiyatları ve döviz kuru gelişmelerine bağlı olarak belirgin bir şekilde yavaşlayarak yüzde 2,5 olarak kaydedilen ÜFE yıllık artış hızı, 2013 yılının ilk yarısında mevcut düşük seviyesinde yatay seyretmiştir. 2013 yılı Haziran ayından itibaren ise, Türk Lirasında yaşanan değer kayıplarının etkisiyle ivmelenmeye başlayan ÜFE yıllık artış hızı 2013 yılı Eylül ayı itibarıyla yüzde 6,2 olarak gerçekleşmiştir. 2013 yılında tarım fiyatları artış hızı mevsimsel gelişmeler sonucunda dalgalı seyrederken, imalat sanayi fiyatları artış hızı ise özellikle Haziran ayından itibaren ivmelenmeye başlamıştır. Bu çerçevede son dönem üretici fiyat gelişmeleri tüketici fiyatları üzerindeki maliyet yönlü baskıların arttığını göstermektedir.


1.2.4.2. Para ve Kur Politikası


a) Mevcut Durum

Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek temel amacı doğrultusunda enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde para politikası uygulamalarını sürdürmektedir. 2013 yılı için enflasyon hedefi Hükümetle birlikte yüzde 5 olarak belirlenmiştir. Merkez Bankasının hesap verme yükümlülüğüne esas teşkil edecek olan belirsizlik aralığı ise ±2 puan olarak ilan edilmiştir.

Banka, fiyat istikrarı ve finansal istikrarın birbirini tamamlayıcı iki önemli hedef olması sebebiyle, finansal sistemde istikrarı sağlayıcı tedbirler de almaktadır. Bu bağlamda, temel para politikası aracı olan bir hafta vadeli repo faiziyle birlikte, faiz koridoru (gecelik borç verme ve borçlanma faizi arasındaki fark), rezerv opsiyonu mekanizması (ROM), zorunlu karşılıklar ve likidite yönetimi gibi alternatif araçlar da etkin bir şekilde kullanmaktadır.

GRAFİK: - Yıllık Enflasyon ve Hedefle Uyumlu Patika


Kaynak: TCMB, TÜİK

2011 yılının son çeyreğinde enflasyonda öngörülenden daha hızlı bir yükseliş yaşanırken Merkez Bankası, bu durumun orta vadeli enflasyon beklentilerini ve görünümünü olumsuz etkilemesini engellemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırmaya gitmiştir. Gerek 2012 yılının ikinci yarısında enflasyonist risklerin görece azalması gerekse Eylül ile Ekim aylarında gelişmiş ülke merkez bankalarının ek parasal genişlemeye gitmesinin sermaye akımlarını hızlandırma potansiyeli taşıması sebebiyle Merkez Bankası, 2011 yılı son çeyreğinden itibaren uyguladığı söz konusu bu sıkı para politikası duruşundan tedrici şekilde uzaklaşmıştır. Bu doğrultuda Eylül, Ekim ve Kasım ayında alınan kararlarla faiz koridorunun üst sınırı 250 baz puan indirimle yüzde 9’a düşürülmüş ve piyasaya görece daha düşük maliyetle likidite sağlanmıştır. Bununla birlikte kredilerin sermaye akımlarına olan duyarlılığını düşürmek, Türk Lirasındaki değerlenme baskısını sınırlamak, döviz kurunda oynaklığı azaltmak ve döviz rezervlerini güçlendirmek amacıyla ROM etkinleştirilmiştir. ROM, bankaların Türk Lirası zorunlu karşılıklarının bir bölümünü döviz ve altın cinsinden tutmalarına izin vermek suretiyle gönüllü olarak ek döviz ve altın rezervleri bulundurmalarını sağlamaktadır. ROM sayesinde bankalar Merkez Bankasında tuttukları altın ve döviz rezervlerini dış finansman koşullarına göre ayarlayabilmektedir. Bankalara sağlanan bu esneklik sermaye akımlarının döviz kuru ve krediler üzerinde oluşturduğu oynaklığı azaltmaktadır. Ayrıca ROM uygulaması yastık altı altının ekonomiye kazandırılmasına da katkıda bulunmaktadır.

2013 yılının Mayıs ayına kadar olan dönemde Merkez Bankası, riskleri dengelemek amacıyla faiz indirimleri gerçekleştirmiş, zorunlu karşılık oranlarını sınırlı oranda artırmış ve ROM yoluyla piyasadan çekilen döviz likiditesini artırmaya yönelik adımlar atmıştır. Söz konusu dönemde faiz koridorunun alt sınırı 150 baz puanlık indirimle yüzde 3,5’e, faiz koridorunun üst sınırı ise 250 baz puanlık indirimle yüzde 6,5’e düşürülürken, 1 hafta vadeli repo faizi ise 100 baz puanlık indirimle yüzde 4,5’e düşürülmüştür. Türk Lirası efektif zorunlu karşılık oranı yüzde 10,6’dan yüzde 11’e, yabancı para efektif zorunlu karşılık oranı ise yüzde 10,6’dan yüzde 11,9’a yükseltilmiştir. Hem zorunlu karşılık oranlarındaki artış hem de ROM sayesinde sağlanan döviz likiditesini artırıcı adımlar sonucunda 03/05/2013 tarihi itibarıyla 28/12/2012 tarihine göre zorunlu karşılık olarak tutulan döviz miktarı 10,5 milyar ABD doları artmıştır.

2013 yılı Mayıs ayından itibaren ABD Merkez Bankasının, parasal genişlemeyle piyasaya verilen likiditeyi azaltabileceğine dair açıklamalarının küresel ekonomideki belirsizlikleri artırması sonucunda gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında dalgalanmalar yaşanmaya başlamıştır. Sermaye akımlarında yaşanan bu dalgalanmalar sonucunda, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda gözlendiği gibi, Türk Lirasının oynaklığı artmış ve piyasa faiz oranları yükselmiştir. Küresel ekonomide yaşanan bu gelişmeler sonrası Merkez Bankası, Mayıs ayı sonlarından itibaren Türk Lirasında yaşanan dalgalanmaları sınırlamayı, Türk Lirasına yönelik olası spekülasyonları engellemeyi ve enflasyona ilişkin beklentilerdeki bozulmayı azaltmayı amaçlayan politikalar uygulamaya başlamıştır. Bu doğrultuda Merkez Bankası, faiz koridorunun üst sınırını Temmuz ve Ağustos ayında aldığı kararlarla 125 baz puan artırmış ve ek parasal sıkılaştırma uygulamalarına daha sık başvurarak piyasaya sağladığı likiditenin maliyetini görece artırmıştır. Bunun yanı sıra Banka, piyasa ihtiyaçlarını gözeterek Türk Lirasındaki oynaklığı azaltma amacıyla çeşitli tarihlerde döviz satım ihaleleri gerçekleştirmiştir.

GRAFİK: - Merkez Bankası Faiz Oranları


TCMB Faiz Oranları

TCMB Ortalama Fonlama Faizi







Merkez Bankası, ihracat reeskont kredisi uygulamasının cari açığın azaltılmasında ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesinde mevcut katkısını göz önünde bulundurarak uygulamaya ilişkin kredi limitlerini 2012 yılı Ocak, Mayıs ve Aralık ayında aldığı kararlarla 3 milyar ABD dolardan 6 milyar ABD dolarına çıkartmış ve ihracat reeskont kredilerin kullanımını kolaylaştıracak adımlar atmıştır. 2013 yılı Ağustos ayında ise mevcut limit 6 milyar ABD doları artırılarak 12 milyar ABD dolarına çıkarılmıştır. 2012 yılında Merkez Bankası net döviz varlıklarının ihracat reeskont kredileri sayesinde yaklaşık 8,2 milyar ABD doları, 2013 yılı ilk dokuz ayında ise yaklaşık 8,8 milyar ABD doları arttığı hesaplanmaktadır.

TABLO I: - Merkez Bankası Döviz Müdahale ve İhaleleri



(Milyon ABD Doları)

Yıl

Döviz Alım İhaleleri

Döviz Satım İhaleleri

Döviz Alım Müdahaleleri

Döviz Satım Müdahaleleri

Toplam Net Döviz Alımları

2004

4 104

-

1 283

9

5 378

2005

7 442

-

14 565

-

22 007

2006

4 296

1 000

5 441

2 105

6 632

2007

9 906

-

-

-

9 906

2008

7 584

100

-

-

7 484

2009

4 314

900

-

-

3 414

2010

14 865

-

-

-

14 865

2011

6 450

11 210

-

2 390

-7 150

2012

-

1 450

-

1 006

-2 456

2013 (1)

-

11 520

-

-

-11 520

Kaynak: TCMB

  1. 01/11/2013 tarihi itibarıyladır.

TABLO I: - Parasal Büyüklükler ve Merkez Bankası Bilançosu Seçilmiş Kalemleri




2011

2012

2013




Aralık

Aralık

Mart

Haziran

Eylül




(Milyon TL)

Para Arzları




M1

136 237

151 864

157 239

177 907

199 494

M2

655 523

722 729

744 622

786 370

847 627

M3

693 069

765 513

788 428

828 216

889 784




(Milyon TL)

Net Dış Varlıklar

150 119

200 811

216 931

223 421

251 500

Net İç Varlıklar

-26 219

-14 000

-14 002

-13 493

-16 236

DİBS Portföyü

7 817

8 288

9 013

7 727

8 219

Değerleme Hesabı

-19 489

-14 166

-13 939

-16 212

-19 898

Rezerv Para

84 047

75 214

82 333

93 079

92 858

Emisyon

55 103

61 349

61 219

68 915

75 460

Bankalar Serbest Mevduatı

28 782

13 586

20 909

23 876

17 172

Parasal Taban

44 919

54 190

59 311

55 789

47 404

APİ’den Borçlar

-39 129

-21 024

-23 002

-37 289

-45 454

Merkez Bankası Parası

53 154

64 379

68 101

71 556

66 250

Kamu Mevduatı

8 235

10 189

8 790

15 767

18 846




(Milyon ABD Doları)

Net Döviz Pozisyonu

44 359

43 962

45 268

48 883

40 991

Net Dış Varlıklar

83 898

112 632

119 607

115 931

124 982

Net Rezervler

82 296

99 883

105 300

105 260

108 567

KMDTH ve SDMH (-)

9 706

12 619

6 725

6 480

5 744

İç Döviz Yükümlülükleri

39 539

68 670

74 339

71 799

83 991

Döviz Olarak Takip Edilen

Kamu Mevduatı



4 602

5 173

3 660

4 752

5 157

Bankaların Döviz Mevduatı

34 937

63 497

70 679

67 047

78 833

Kaynak: TCMB

Not: Alt kalemlerin tamamı gösterilmediği için toplamlar tutmayabilir. Veriler ayın son Cuma günü itibarıyladır.

Merkez Bankasının altın hariç brüt döviz rezervi 2012 yılında 22 milyar ABD doları artışla 100,3 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmede ROM kapsamında TL zorunlu karşılık için tutulan döviz miktarında kaydedilen 16,8 milyar ABD doları artış belirleyici olmuştur. Bununla birlikte yine ROM sayesinde altın olarak tutulan zorunlu karşılıklar 10,1 milyar ABD doları artarak 12,6 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Öte yandan 2012 yılında Merkez Bankası toplamda 2,5 milyar ABD doları değerinde döviz satım ihalesi ve müdahalesi gerçekleştirmiştir.

2013 yılının Ocak-Eylül döneminde döviz rezervi 8,6 milyar dolar, altın rezervi ise 2,2 milyar dolar artmıştır. 2013 yılı Mayıs ayından itibaren dış finansman koşullarında yaşanan dalgalanmalar ROM’dan sağlanan döviz miktarındaki artışı sınırlamıştır. 11 Haziran-1 Kasım 2013 döneminde Merkez Bankası uygun gördüğü tarihlerde düzenlediği döviz satım ihalelerinde toplam 11,5 milyar ABD doları piyasaya döviz likiditesi sağlamıştır. Bu gelişmelere paralel döviz rezervi, 2013 yılı Eylül ayı sonunda 105,3 milyar ABD dolarına yükselmiştir.

2013 yılı Eylül döneminde 2012 yılı sonuna göre Merkez Bankası net dış varlıklarının ABD doları ve TL değeri artmıştır. Söz konusu dönemde net iç varlıklar kalemi 2,2 milyar TL azalarak -16,2 milyar TL olmuştur. Bu azalmada değerleme hesabında yaşanan 5,8 milyar TL tutarında azalış etkili olmuştur. Merkez Bankasının temel yükümlülük kalemlerinden olan emisyon hacmi, yüzde 23 artarak 75,5 milyar TL’ye yükselmiştir. Bu gelişmeler sonucunda Merkez Bankası Parası, 2012 yılı sonunda 64,4 milyar TL iken 2013 yılı Eylül ayı itibarıyla 66,3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

M1, M2 ve M3 para arzları, 29/09/2013 tarihi itibarıyla 2012 yılı sonuna göre sırasıyla yüzde 31,4, yüzde 17,3 ve yüzde 16,2 oranlarında artmıştır. M1 para arzındaki artışta, TL cinsinden vadesiz mevduatlarda yaşanan artış etkili olmuştur. M2 para arzında kaydedilen artışta ise M1 para arzındaki ve vadeli TL mevduatlarındaki yükseliş belirleyici olmuştur.



b) 2014 Yılı Hedefleri

Para politikası, finansal istikrarı da gözetecek şekilde enflasyon hedeflemesi çerçevesinde yürütülecektir. Bu kapsamda, Merkez Bankası tarafından 2014 yılı için yüzde 5 olarak açıklanan hedef enflasyonun, 2014 Yılı Programında yüzde 5,3 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir.



Yüklə 5,38 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   49




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin