İmam (a.s), Arafat'ta namaz kılar, dua eder ve Kur'an-ı Kerim okurdu. Orada mübarek bir dua okurdu. Bu, Ehl-i Beyt İmamlarından (a.s) bize kalan hazine değerindeki dualardan biridir. Aşağıda bu duadan bazı pasajlar sunuyoruz:
Övgü alemlerin Rabbi Allah içindir. Ey Allah’ım övgü sanadır gökleri ve yeri ortada bir örnek olmadan yoktan var eden yücelik ve ihsan sahibi, Rablerin Rabbi, her tapınanın ilahı, her yaratığın yaratıcısı, her şeyin varisi sensin. O’nun misli yoktur; hiç bir şey O’nun ilminin haricine çıkamaz; O her şeyi kuşatmıştır ve O her şeyi gözetleyendir.
Sensin Allah; senden başka bir ilah yoktur, teksin, yeganesin ve her şeyden apayrısın.
Sensin Allah; senden başka bir ilah yoktur. Kerimsin; keremin eşsizdir; yücesin yücelik sana aittir; büyüksün büyüklük sana yakışır.
Sensin Allah; senden başka bir ilah yoktur; ulusun; her şeyden daha üstünsün; cezan çok şiddetlidir…
Sen bir sınır ve tarife sığmazsın ki sınırlanasın, bir örneğin de yoktur ki sonradan var edilmiş olasın ve doğrulmadın ki doğrulmuş olasın….
Övgü sanadır, kendi sürekliliğinle sürecek tarzda.
Övgü sanadır, nimetinle beraber ebedi kalacak şekilde.
Övgü sandır, ihsanına denk olacak biçimde.
Övgü sanadır, hoşnutluğunu daha da artıracak bir övgü.
Övgü sandır, her övenin övgüsüyle beraber olacak tarzda…
Ey Rabbim, Muhammed ve Ehl-i Beyt’ine salat eyle bir salat ki sürekli artsın, bereket ve artışı ondan fazla bir rahmet olmasın; ona rahmet eyle bir rahmet ki sürekli çoğalsın semeresi ondan çok olan bir rahmet olmasın; ona rahmet eyle öyle bir rahmet ki onu hoşnut etsin ve ondan üstün bir rahmet olmasın.
Rabbim emrini taşımak için seçtiğin, ilminin haznedarları, dininin koruyucuları, yer yüzünde halifelerin, kullarına hüccetlerin kıldığın, iradenle her türlü pislik ve kirden tertemiz yarattığın, kendine uzanan bir vesile ve cennetine giden yol olarak belirlediğin onun pak Ehl-i Beyt’ine salat eyle….
Allah’ım sen sürekli dinini her dönemde, kulların için bayrak olarak diktiğin ve beldelerinde bir meşale kıldığın bir imamla destekledin. Onun sağlam ipini kendi sağlam ipine bağladın, onu kendi hoşnutluğuna ulaşmak vesilesi kıldın, itaatini farz kıldın; ona karşı gelmekten sakındırdın; emirlerine boyun eğmeye, yasaklarından çekinmeye, kimsenin ondan ileri geçmemesine ve kimsenin ondan geri kalmamasını emrettin. O kendisine sığınanların koruyucusu ve müminlerin sığınağı ve sarılanların sağlam kulpu ve alemlerin güzelliğidir…
Senin katındakine ulaşmama engel olan; sana ulaşmak için vesile aramaktan beni alı koyan ve sana yaklaşmak için çaba göstermekten beni gaflete düşüren alçak dünyanın sevgisini kalbimden çıkar. Gece ve gündüzleri yalnız başıma sana yalvarmayı benim nazarımda süsle. Bana, korkuna yaklaştıracak, yasaklarını işlemekten beni alı koyacak ve büyük günahların esaretinden beni kurtaracak bir korunma gücü ver. Sana karşı gelmenin pisliğinden temizlenmeyi bize lütfet; hataların kirini bizden gider; esenlik elbisesini bana giydir; afiyet ridasını üzerime çek; bol nimetlerinle beni kuşat ve lütuf ve bağışını sürekli bana ulaştır…
Senin güç ve kudretin yerine beni kendi güç ve kudretime terk etme. Kendi huzuruna çıkmak için kabirden çıkardığın gün beni küçük düşürme. Seni anmayı bana unutturma; sana şükretmekten beni ayrı düşürme; nimetinden habersiz olanların gaflet anlarında ve unutkanlık zamanlarında sürekli şükretmeye muvaffak et; verdiklerin için sana sena etmeyi ve verdiğin nimetlerini itiraf etmeyi bana ilham et.
Sana yönelişimi, sana yönelenlerin yönelişinden üstün; sana övgümü, seni övenlerin övgüsünden daha üstün kıl. Sana muhtaç olduğum gün beni kendi başıma ve yardımsız bırakma…
Azap vaadinden korkmamı, mazeret için artık bir yol bırakmamandan ve beni uyarmalarından sakınmamı ve ayetlerini okurken titrememi sağla.
Gecelerimi ibadet için uyanmakla, yalnızlığımı senin için kalkmakla, kimsesizliğimi seninle gönül rahatlığı bulmakla, ihtiyaçlarımı senin kapına getirmekle, sürekli ateşten kurtuluşu dilemekle ve ateş ehlinin bulundukları azaptan sana sığınmakla ihya et.
Benim, ölüm vaktine kadar körlük ve şaşkınlık içerisinde taşkınlığımı sürdürmeme ve gaflet içerisinde cehaletimi davam ettirmeme müsaade etme. Beni öğüt alanlar için öğüt alma vesilesi, ibret alanlar için ibret aracı ve bakanlar (aldananlar) için imtihan ve aldatma vesilesi kılma. Başkasını (kendine kulluk için) benim yerime geçirme…
Senin katında olana karşı kalbimde güven oluştur. Gayretimi gönül rahatlığı ile senin için olana ayır. Halis kullarını çalıştırdığın işlerde beni çalıştır; akıllar gaflete düştüğü zaman kalbime itaatinin sevgisini yerleştir…
Halka ağız açmamı önleyerek yüzümün suyunu koru. Fasıkların yanında olanı arzulamama engel ol.
Beni zalimlere destekçi kılma ve kitabını yok etmek için onlara yardımcı yapma…
Kurban Bayramı Günü Okuduğu Dua
İmam Zeynülabidin (a.s) kurban bayramını Allah'a yalvararak, Ona yakararak karşılardı. Hac menasikini ve diğer ibadetlerini kabul ederek kendisine lütufta bulunmasını isterdi. Kendisine mağfiret ve hoşnutluk lütfetmesini talep ederdi. Bu mübarek günde şu duayı okurdu:
Allah'ım bu mübarek bir gündür; yeryüzünün her tarafında yaşayan Müslümanlar bu günde bir araya toplanırlar…
Ey Allah'ım hacetimi sana getirmişim; yoksunluk, fakirlik ve çaresizliğimle senin kapına gelmişim; amelimden çok senin bağış ve rahmetine güveniyorum; rahmet ve bağışın benim günahlarımdan daha geniştir; Muhammed ve Ehl-i Beyt’ine salat eyle ve ihtiyaçlarımı karşılamaya kadir olduğun, bu iş sana kolay, benim sana muhtaç, senin benden gani olduğun için bütün ihtiyaçlarımı karşılamayı üstlen. Senden başka kimseden bir hayır bana ulaşmadı ve senden başka kimse, bir kötülüğü benden uzaklaştırmadı; dünya ve ahiret işlerim için senden başkasından bir şey beklemiyorum…
Allah'ım Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine salat eyle; bu gün, ümidimi boşa çıkarma; ey istek ve temenniler kendisini ihsandan vazgeçirmeyen, ihsanda bulunmak gücünü azaltmayan (yüce Allah), ben yapmış olduğum bir iyi amele güvenerek sana gelmedim. Muhammed ve Ehl-i Beyt'inin (selamın onlara olsun) şefaati dışında kimsenin şefaatini umarak kapına varmamışım. Suçumu ve kendim hakkında işlediğim kötülüğü itiraf ederek kapına gelmişim; suçluların suçundan geçmene ve uzun süre büyük cürümleri işlemeyi sürdüren günahkarlara tekrar rahmet ve bağışını ihsan buyurmana sebep olan affını umarak gelmişim, o halde ey rahmeti geniş ve affı büyük olan, ey büyük ey azim, ey kerim ey kerim; Muhammed ve Ehl-i Beyt’ine salat eyle ve rahmetini tekrar bana ihsan buyur; lütfünle bana merhamet ve mağfiretinle bana kolaylık göster.
Ey Allah'ım bu makam (Cuma ve bayram namazını kıldırmak) senin halifelerine ve seçkin kullarına aittir; yüksek dereceye sahip eminlerine mahsus bir mevkidir; bu makamı zorla almışlar; bu işin takdiri de senin elindedir; emrin yenilgiye uğramaz; kesinleştirdiğin işten öteye geçilmez; nasıl ve ne zaman dilediysen öyle gerçekleşir…1