BiSMİllahirrahmanirrahiM قَالَ رَسُول الله


İmam'ın (a.s) Seçkin Hükümlerinden ve Öğütlerinden Örnekler



Yüklə 0,84 Mb.
səhifə32/38
tarix29.08.2018
ölçüsü0,84 Mb.
#75836
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   38

İmam'ın (a.s) Seçkin Hükümlerinden ve Öğütlerinden Örnekler


Bildiğiniz gibi, İmam Zeynülabidin (a.s) dedesi Resulullah'ın (s.a.a) şehrini terk etmedi. Aksine, oraya bağlı kaldı, orada ümmetin fikri ve ahlaki eğitimiyle meşgul oldu. Her Cuma halka öğütler veriyor, onları dünyaya, dünyevi bağlara ve çağdaşlarının bir çoğunu esir alan dünyanın hilelerine karşı uyarıyordu. Dünyadan sakınmaya ve dünyevi geçici nimetlerden uzak durmaya dair öğütlerinden birkaç örneği aşağıya alıyoruz:

1- Zalimlerin tuzaklarına, kıskançların azgınlıklarına ve zorbaların acımasız vuruşlarına, yakalayışlarına karşı bize ve size Allah yeter. Ey Müminler! Tağutlar ve onların dünyaperest, dünyevi nimetler peşinden koşan, dünyanın cazibesine kapılıp yoldan çıkan, dünya nimetlerinin, yarın çürüyüp gidecek kabuklar misali kuru ve çerçöp mahiyetinde değerlerinin üzerine üşüşen bağlıları sizi baştan çıkarmasınlar. Allah'ın dünyadan sizi sakındırdığı şeylerden sakının; uzak durmanızı istediği şeylerden uzak durun. Dünyayı kendisi için kalıcı yurt ve mesken edinenler gibi şu dünyaya meyletmeyin. Allah'a andolsun ki, dünyanın çekici süslerinde, döndürülüp duran günlerinde, sürekli bir şekilde vaziyetlerinin alt üst oluşlarında, durmadan başkalaşan örneklerinde, dünyalılarla adeta oynanıyormuş gibi bir kararda durmayan akışlarında sizler için somut örnekler vardır. Bilesiniz ki, bu dünya adı sanı batan, bilinmeyen kimseler yükseltirken, nice şerefli kimseleri de devirir. Yarın nice kavimler ateşe sunulacaklardır. İşte ibret bundadır, imtihan budur, uyanık kimseler için engelleyici uyarı buradadır."

2- Allah'tan korkup sakınmayı, Ona dönmeyi vasiyet etmesi ve zalimlere yardımcı olmaktan sakındırması:

"Allah'tan korkun, önceden nefislerinizi ıslah edin, Allah'a itaat edin, sizin başınıza veli-yönetici olarak-Allah tarafından- tayin edilen velayet sahiplerine itaat edin. Çok kimse, yarın Allah katında elden kaçırdığı fırsattan, Allah'ın hakkını zayi etmekten dolayı pişman olacaktır. Allah'tan bağışlanma dileyin ve Ona tevbe ederek dönün, çünkü O, tevbe edip dönenleri kabul eder, kötülükleri bağışlar ve yapıp ettiklerinizi bilir. Günahkarlarla arkadaşlık etmekten, zalimlere yardımcı ve destekçi olmaktan, fasıklara komşu olmaktan sakının; onların fitnelerinden kaçının, onların mekanlarından uzak durun."



3- Allah'ın Velilerini Dost Edinme:

"Bilin ki, Allah'ın velilerine karşı çıkan, Allah'ın dininden başka bir dine göre hayatını düzenleyen, Allah tarafından veli tayin edileni bırakıp zorba birini veli edinen kimse alevli ateştedir. Bu ateş bedenleri yiyip bitirir, bu ateşin etkisiyle ruhları kaybolup gitmiştir, ateşin bedbahtlığı onları sarıp kuşatmıştır. Onlar bu yüzden (bu dünyada) ölüdürler, ateşin sıcaklığını hissetmezler. Ey görecek gözleri olan kimseler! İbret alın! Size doğruyu gösterdiği için Allah'a hamd edin. Bilin ki, siz Allah'ın kudretinin etkinlik alanından çıkıp başka bir kudretin etkinlik alanına giremezsiniz. Allah ileride sizin amellerinizi görecektir, sonra haşredileceksiniz. O halde bu günden öğütlerden yararlanın. Salihlerin edebiyle edeplenin."



4- “Dünyadan uzak duranların ve ahireti arzu edenlerin alameti, her yareni ve her arkadaşı terk etmeleri, kendilerinin arzu ettiğini arzu etmeyen her yoldaşı reddetmeleridir. Bilin ki, ahiretin sevabı için amel eden kimse, dünyanın çabuk elde edilen geçici süslerinin cazibesinden uzak durur. Ölümden hissesine düşen ibreti alır, ecelin dolmasından, kaçınılmaz sonun gelmesinden önce amel etmeye teşvik eder. Önceden tedbirini alır. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında: Rabbim! der, beni geri gönder; ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş yapayım."1 O halde her biriniz, kendinizi bu dünyaya tekrar gönderilmiş, geçmişte amel etmediği için pişmanlık duyan biri olarak düşünsün."

5- "Ey Allah'ın kulları! Bilin ki, gece baskınından korkan kimse, yastıktan uzaklaşır, gözleri uyku tutmaz, dünya sultanlarının korkusundan yemeden ve içmeden kesilir. Böyle iken, ey Adem oğlu! Yazıklar olsun sana ki, izzet sahibi rabbin gece baskınından, elem verici yakalayışından korkmuyorsun. O, gece ve gündüz türlü felaketlerle günahkarlara baskın düzenler. Bu öyle bir baskındır ki, bundan kurtuluş yoktur. Ondan kurtulup bir yere sığınmak mümkün değildir. Kimse ondan kaçamaz. Ey iman edenler! Takva ehlinin, ilahi gece baskınlarından korkmaları gibi Allah'tan korkun. Çünkü yüce Allah şöyle buyuruyor: "İşte bu, makamımdan korkan ve tehdidimden sakınan kimselere mahsustur."2 Dünya hayatının göz alıcı süslerinden, aldatıcı nimetlerinden ve kötülük kaynağı cazibelerinden sakının. Dünyaya meyletmenin akıbetinin zararından korkun. Çünkü dünyanın göz alıcı süsü fitnedir, sevgisi de hatadır.”

6- "Allah'tan korkun, ey Allah'ın kulları! Düşünün. Yaratılış amacınız doğrultusunda amel edin. Allah sizi boşuna yaratmamıştır ve sizi başı boş bırakmamıştır. O, size kendisini tanıtmış, size peygamberlerini göndermiş, kitabını indirmiştir. Bu kitapta helalleri, haramları, delilleri ve misalleri yazılıdır. Allah'tan korkun, bilesiniz ki, rabbiniz sizin aleyhinize olacak tüm kanıtları ortaya koymuştur. O, şöyle buyuruyor: "Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Ona iki yolu göstermedik mi?"1 İşte bu, yüce Allah'ın sizin aleyhinize olmak üzere ortaya koyduğu kanıttır. O halde elinizden geldiğince Allah'tan korkun. Çünkü kuvvet sadece Allah'ındır, ancak Ona güvenilip dayanılır. Salat ve selam peygamberi Muhammed'in ve Ehl-i Beyt'inin üzerine olsun."

7- "Dünya, arkasını dönüp gitti; ahiret, dönüp gelmekte. Her ikisinin çocukları var. Ahiret çocukları olun; dünya çocukları olmayın. Yeri döşek, toprağı yatak, balçığı yastık ve suyu hoş koku edinin, geçimi dünyadan borç alın. Bilin ki, cenneti özleyen kimse, iyiliklere koşar, şehvei arzulara arkasını döner. Cehennem ateşinden korkan, haramlardan vazgeçer. Dünyadan uzak duran kimseye, dünyanın musibetleri basit gelir, onlardan ürkmez. Allah'ın bazı kulları vardır ki, bunların kalpleri ahirete ve ahiretin sevabına bağlıdır. Onlar cennetlikleri cennette sonsuz nimetler için yaşıyorken görmüş gibidirler ve cehennemlikleri cehennemde azap çekerlerken görmüş gibidirler. Kötülüklerinden emin olunur. Kalplerinde hüzün vardır, nefisleri iffetlidir, yüzsüzlük etmezler. İhtiyaçları azdır. Birkaç gün sabrettiler, ahirette uzun bir rahata kavuştular. Geceleri ayakları üzerine dikilir, ibadet ederler. Göz yaşları yanaklarından aşağıya süzülür. Rablerine yakarırlar. Özgürlüklerine kavuşmak için çabalarlar. Gündüzleri ise, ağır başlı, bilgili, iyi ve muttakidirler. Duydukları korku kendilerini ibadete o kadar yöneltmiştir ki, bir ok sapı gibi ip incedirler. Onları gören biri, hastadır, der. Ama bilesiniz ki, onlar hasta değildirler. Veya dengelerini kaybettikleri sanılır; gerçekte cehennemi ve cehennem azabı gibi büyük bir olayı hatırlamak onları affallatmış; şaşkına çevirmiştir."



Yüklə 0,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin