Biz Müslümanlar, diğer ilâhî kitaplarla beraber hakîki İncil’in de Allahü teâlâ tarafından hazret-i Îsâ’ya gönderilmiş hak bir kitap olduğuna inanırız. Ancak, Hazret-i Îsâ’ya gönderilen İncil, tek kitaptı. İbrâni diliyle yazılmış olan bu hakîkî İncil, bugün mevcut değildir. Bolüs (Pavlos) adındaki bir Yahûdî, Hz.Îsâ’ya inandığını söyleyerek ve Hıristiyanlığı yaymaya çalışıyor görünerek, gökten inen İncil’i yok etti. Daha sonra, dört kişi ortaya çıkıp, on iki Havârî’den işittiklerini yazarak, İncil adında dört kitap meydana geldi. Bolüs’ün yalanları, bunlara da karıştı. Böylece Îsâ aleyhisselâmın hak olan dîni, az zaman sonra Yahûdîler tarafından sinsice değiştirilmiş oldu. İncil’in hazırlanmasında, Kur’ân-ı kerîm’in yazılmasında gösterilen büyük hassâsiyet gösterilmemiştir. Gerçek İncildeki bilgilere birçok yanlış düşünceler, efsâneler ve hurâfeler eklenmiştir. Aslından uzak dört İncil ortaya çıkmıştır: 1- Meta(veya Matta): Filistinli olan Metâ, Îsâ aleyhisselâm göğe çıkarıldıktan sekiz sene sonra, birinci İncil’i yazmıştır. Bugün mevcûd olan Mattâ İncili, İbrânice nüshanın tercümesidir. Bu tercümeyi yapanın da kim olduğu belli değildir. 2- Luka: Antakyalı olan Luka, Îsâ aleyhisselâmı görmemiş, Îsâ aleyhisselâm göğe çıkarıldıktan sonra, münâfık olan Bolüs tarafından güyâ Hıristiyanlık dînine alınmış ve onun (bozuk) fikirleriyle aşılanarak, Allahü teâlânın kitâbını büsbütün değiştiren bir İncil yazmıştır. 3- Markos: Îsâ aleyhisselâm göğe çıkarıldıktan sonra Îsevî (Hıristiyan) olmuş, İncil ismi ile tercümanı olduğu Petros adındaki havâriden işittiklerini yazmıştır. Havârî değildir. 4- Yuhanna: Îsâ aleyhisselâmın teyzesinin oğlu olup, hazret-i Îsâ’yı birkaç kere görmüştür. Yuhanna’ya âit olduğu iddia edilen bu kitap ona ait değildir, ikinci asırdan sonra aslı meçhul bir şahıs tarafından kaleme alınmıştır. Bu dört İncil, aynı hususları başka başka anlatan ve insan eliyle yazılmış hikâyelerden ibâret olup, Allah kelâmı değildir ve devamlı olarak değiştirilmektedir. Böyle bir kitaba ilahi kitap, böyle bir kitaba inanan kimselere hak din mensubu, bunlara cennete gidecek diyenlerin ya akıllarından ya da niyetlerinden şüphe etmek lazım!..
İNCİL’İN BOZULMASI İncildeki ilk tahribatı Yahûdî olan Bolüs sinsice yaptı. Daha sonra, Yunancaya ve Lâtinceye çevrilirken Putperest Romalılar ve Yunanlılar kendi inançları doğrultusunda değişiklik yaptılar. İncil’deki tek Allah inancının üçe çıkarılmasında, Yunanlıların Eflâtun felsefesinin büyük etkisi oldu. Ayrıca İncil’in en eski şekli olan İbrânice nüshası başka dillere yanlış tercümeler ile aktarıldı. Mesela, İbrânicede “Baba” kelimesi yalnız bir çocuğun kendi babası değil, aynı zamanda “hürmete değer büyük bir şahsiyet” mânâsına gelmesine rağmen, bu mana verilmedi. Bunun gibi “Oğul” kelimesi de İbrânicede çok kereler bir şahsın rütbece ve yaşça kendisinden daha küçük olan, fakat kendisine son derece bir sevgi ile bağlı bulunduğu bir şahsı tasvir etmek için kullanılmaktadır. İncildeki, “oğul” kelimesi, “Allah’ın sevgili kulu” mânâsına gelmesine rağmen bu manada kullanılmadı. Bütün bunlara rağmen bugünkü İncil’in bile birçok yerlerinde Allah’ın tek olduğu, Îsâ aleyhisselâmın ise bir “Peygamber” olarak gönderildiği yazılıdır. Bunların bir kısmı şöyledir: Markus (12:30): Allahımız tektir. Tesniye (4:25): Yalnız bir Allah olup, ondan gayrisi yoktur. Îsâ’ya (45:5): Rab benim, benden gayri ilâh yoktur. Yuhanna (5:3): Îsâ dedi ki, ben kendiliğimden bir şey edemem, işittiğime (yâni bana verilen vahye) göre hüküm ederim. Kendi irâdemi (bir şeyi yaptırmak arzusu) değil, ancak beni gönderenin (yâni Allah’ın) irâdesini ararım. (Matta 27:57): Îsâ aleyhisselâm onlara; “Peygamber, kendi vatanından ve evinden gayrı yerlerde de îtibârsız değildir.” dedi. (Yuhanna 8: 26-27): Beni gönderen Allah’tır. Ben dünyâya ancak O’ndan işittiklerimi söylerim. Bütün bu cümleler bugün Hıristiyanların elinde bulunan İncil’den alınmıştır. Yâni ne kadar değiştirirlerse değiştirsinler, hâlâ İncil’de muhakkak hakîki İncil’den kalma doğru sözler bulunmaktadır. Mızrak çuvala sığmıyor. İnsaf sahibi Batılı ilim adamları da bugünkü İncillerin gerçek İncil ile ilgilerinin olmadığını bildiriyorlar: Moody İncil Enstitüsünden Dr. Graham Scroggie, “İncil, Allah Sözü müdür?” adlı kitabının 17. sahifesinde diyor ki: “Evet, İncil insan eseridir. Bazı kimseler, neden olduğunu anlamadığım sebeplerden ötürü, bunu inkâr etmektedirler. İncil, insanların dimağında teşekkül etmiş, insanlar tarafından insan dili ve insan eli ile yazılmış ve tamamiyle insan karakteri taşıyan bir eserdir.” Başka bir din adamı Kenneth Gragg, Hıristiyan olmasına rağmen, şöyle demektedir: İncil’in Ahd-i Cedîd kısmı, Allah sözü değildir. Burada doğrudan doğruya insanların anlattıkları hikâyeler, herhangi bir işin nasıl yapıldığını gören insanların görgü şâhitliği vardır. Sırf insan sözü olan bu kısımlar Kilise tarafından insanlara Allah sözüymüş gibi nakledilmektedir.” Teolog Prof. Geyser: “İncil’in tamâmı Allah kelâmı değildir.” demektedir. İncil’de yazılı hususlara, bilhassa,“Allah, oğul ve rûhülkudüs” gibi üçlü tanrıya inanmayan papalar bile ortaya çıkmıştır. Bunlardan biri olan Papa Honorius, üçlü tanrıyı katiyetle reddettiği için ölümünden 48 sene sonra İstanbul’da toplanan Sinod (Papazlar Heyeti) tarafından resmen lânetlenmiştir (Sene M. 680).
Fransa’da yayınlanan L’Evenement Du Jeudi dergisinin Temmuz-1993 sayısında da bugünkü İncillerin sahte olduğu belirtilerek deniliyor ki: “Gerçek İncil’i artık açıklama zamanı geldi... Ancak, bazı güçler, Hıristiyan ve Yahudi medeniyetlerini kökünden sarsacağı için gerçek İncil’i açıklamıyorlar.” Zaman zaman yapılan bu ve benzeri açıklamalar bugünki mevcut incillerin gerçek incil olmadığının delilleridir.
İnciller içinde doğruya en yakın olanı, “Barnabas” incilidir.
Dostları ilə paylaş: |