Diyanet iŞleri başkanliğI


Allah’ı ısrarla görmek istemeleri



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə19/23
tarix27.10.2017
ölçüsü1,08 Mb.
#16699
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   23

3. Allah’ı ısrarla görmek istemeleri


Hz. Musa Tur dağından kendisine allah tarafından verilen levhalarla birlikte kavmine indiğinde onların buzağıya taptığını görmüş, bu sebeple onlara kızmış, öfkelenmiş ve doğruyu anlatarak onların hidayetlerine vesile olmuştu. Bu olay Hz. Musa’yı çok üzmüştü. Allah’a karşı derin bir mahcubiyet hissediyordu. Bu durumu telafi etmek için allah’tan bağışkanma diledi. Allah da bağışlanabilmeleri için bir grup insanı seçip Tur dağına çıkmalarını emrettti.

Hz. Musa Tur dağına çıkmak için kavminden 70 kişi seçti.onlara “Benimle birlikte geliniz de yaptığınız şeyden dolayı Allah’a tevbe ediniz. Oruç tutunuz. Temizleniniz ve elbiselerinizi de temizleyiniz.” dedi.703

Allah’ın tayin ettiği vakit gelince Hz. Musa yetmiş kişiyi Tur-i Sina’ya götürdü. Orada Hz. Musa’ya “Bizim için dile de Rabbimizin kelamını işitelim.”dediler. Hz. Musa “Dileyeyim” dedi. Tur dağına yaklaştıkları zaman dağın üzerinde bir bulut sutun gibi dikildi ve dağın tümünü kapladı. Musa (as) yanaşıp bulutun içine girdi. Yetmiş kişilik cemaaına da “Yaklaşınız” dedi. Hz. Musa Rabbi ile konuşmaya başladığı zaman alnında hiç kimsenin bakamayacağı parlaklıkta bir nur hasıl oldu. Bu nurun üzerine bir de perde örtüldü ve o yetmiş kişi de yaklaşıp bulutun içine girince secdeye kapandılar. Yüce Allah’ın kelamını iitmeye başladılar. Allah, Hz. Musa’ya emir ve nehiylerde bulundu.704

Allah’ın Hz. Musa’ya bildirdiği emirler sona erince bulut dağıldı. Hz. Musa onların yanına vardı. Onlar “Biz Allah’ı apaçık görmeden sana katiyyen inanmayız.” dediler.705 Derken kendilerini bir yıldırım yakaladı da ruhları bedenlerinden çıkt ve ölüp gittiler. Hz. Musa kalktı, ağlayarak Rabbine yalvarmaya başladı. “Ey Rabbim! Ben İsrailoğullarının yanına gittiğim zaman ne diyeyim. Sen onların hayırlılarını helak ettin. Ben şimdi yanımda onlardan tek bir kimse bile olmadan İsrailoğullarının yanına dönsem onlar beni tasdik etmeyeceklerdir.706

“Musa belirlediğimiz buluşma zamanı için kavminden yetmiş adam seçip-ayırdı. Bunları da 'dayanılmaz bir sarsıntı' tutuverince, dedi ki: "Rabbim, eğer dileseydin, onları da, beni de daha önceden helak ederdin. (Şimdi) İçimizdeki beyinsizlerin yaptıkarından dolayı bizi helak edecek misin? O da Senin denemenden başkası değildir. Onunla sen dilediğini saptırır, dilediğini hidayete eriştirirsin.110 Bizim velimiz Sensin. Öyleyse bizi bağışla, bizi esirge; Sen bağışlayanların en hayırlısısın."707

Hz. Musa Allah’a yalvarmaya devam ettiğinde Allah onun duasını kabul etti ve onları tek tek diriltmeye başladı. Onlar birbirlerinin nasıl dirildiğini seyrediyorlardı.708


4. Peygamberin emrine itaatsizlik


Allah, İsrailoğulları Mısır’dan çıktıktan sonra onlara yurt olarak bir toprağı vaad etmişti. Bu yolculuk esnasında Hz. Musa’ya yaptıklarını ve ona çıkardıkları zorlukları önceki sayfalarda belirttik. Vaad edilmiş topraklara geldiklerinde de zorluk çıkarmaya devam etiler:

Hani, Musa kavmine (şöyle) demişti: “Ey kavmim, Allah’ın üzerinizdeki nimetini anın; içinizden peygamberler çıkardı, sizden yöneticiler kıldı ve alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi.”

“Ey kavmim, Allah’ın sizin için yazdığı (girmenizi emrettiği) kutsal yere girin ve gerisin geri arkanıza dönmeyin; yoksa kayba uğrayanlar olarak çevrilirsiniz.”

Dediler ki: “Ey Musa, orda zorba bir kavim vardır, onlar çıkmadıkları sürece biz oraya kesinlikle girmeyiz. Şayet ordan çıkarlarsa, biz de muhakkak gireriz.709

Allah onlara defalarca yardım etmişti. Onları sudan geçirerek Firavun’dan kurtarmıştı ve bu toprakları onlara vermişti. Oradaki zorba kavimle savaşırlarsa mutlaka kazanacaklarını vaat etmişti. Allah’a tevekkül etmeleri ve elçisine uymaları gerekiyordu. Fakat Hz. Musa’nın uyarılarına karşı çıktılar, korktukları için oraya girmediler. Sadece korkanların içinden iki kişi, Allah’a tevekkül edilmesi gerektiğini ve oraya girilmesi gerektiğini söyledi:

Korkanlar arasında olup da Allah’ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: “Onların üzerine kapıdan girin. Girerseniz, şüphesiz sizler galibsiniz. Eğer mü’minlerdenseniz, yalnızca Allah’a tevekkül edin.” dedi.710

İsrailoğulları bu uyarılara rağmen Allah’ın elçisine karşı çıkıp ona saygısızca hitap ettiler: Dediler ki: “Ey Musa biz, onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın. Biz burda duracağız.”711

Artık Hz. Musa’nın kavminin azgınlığı iyice artmıştı. Peygamberlerinin hiçbir sözünü dinlemeyecek, açıkça karşı çıkacak hale gelmişlerdi. Bunun üzerine Musa peygamber Rabbine yalvarıp kendisi ve kardeşi Hz. Harun’u bu isyankar kavimden ayırmasını istedi:

(Musa:) “Rabbim, gerçekten kendimden ve kardeşimden başkasına malik olamıyorum. Öyleyse bizimle fasıklar topluluğunun arasını Sen ayır.” dedi.

(Allah) Dedi: “Artık orası kendilerine kırk yıl haram kılınmıştır. Onlar yeryüzünde ‘şaşkınca dönüp duracaklar.’ Sen de o fasıklar topluluğuna üzülme.”712

Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü gibi, Allah’a ve elçisine yaptıkları bu isyankarlıktan sonra tam kırk yıl o bölge İsrailoğulları’na haram oldu ve oraya giremediler.

5. Nimete karşı nankörlükleri


Biz onları (İsrailoğullarını) ayrı ayrı oymaklar olarak on iki topluluk (ümmet) olarak ayırdık. Kavmi kendisinden su istediğinde Musa'ya: "Asan'la taşa vur" diye vahyettik. Ondan on iki pınar sızıp-fışkırdı; Böylece her bir insan-topluluğu su içeceği yeri öğrenmiş oldu. Üzerlerine bulutla gölge çektik ve onlara kudret helvası ile bıldırcın indirdik. (Sonra da şöyle dedik:) "Size rızk olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yeyin." Onlar bize zulmetmedi, ancak kendi nefislerine zulmediyorlardı.713

6. Kalplerinin katılığı


“Sonra bunun arkasından yine kalbleriniz katılaştı, şimdi de taş gibi, ya da taştan da beter hale geldi. Çünkü taşlardan öylesi var ki; içinden nehirler kaynıyor, yine öylesi var ki, çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor, öylesi de var ki, Allah korkusundan yerlerde yuvarlanıyor... Ve sizin neler yaptığınızdan Allah gafil değildir.714

Ey İsrailoğulları, bütün bu olup bitenlerden sonra kalbleriniz katılaştı. Size peygamberler ve onlar eliyle gönderilmiş olan apaçık âyetler ve mucizeler hiç kâr etmez oldu, artık o kalbler taş gibi veya ondan daha katıdırlar. Çünkü bazı taşlar vardır ki; ondan kevnî veya sınaî tesirlerle gürül gürül ırmaklar fışkırır, fışkırabilir. Sizin kalbleriniz ise hiçbir şeyden etkilenmez ki, o sayede kendilerinden marifet fışkırabilsin. Onlardan bazıları da vardır ki; herhalde bir etkilenme ile çatlar, ondan su çıkar, fışkırmazsa da sızar, nihayet onlardan bazıları da vardır ki, yağmur, kasırga, zelzele gibi ilahî kudretin eseri olan olaylardan etkilenerek, Allah korkusundan düşer, yuvarlanır, yerinden oynar. Halbuki sizin kalbleriniz bu kadar ayan beyan olan vahiy âyetleri ve kesin açıklamalar karşısında bile zerre kadar tesir altında kalmaz, teşvikten ve engellemeden etkilenmez. Ve fakat Allah sizin yaptıklarınızdan asla gafil değildir.715



Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin