Dr. Recep Albayrak Türklerin İranı


Kısım.TAMAMLAYICI HUSUSLAR



Yüklə 8,05 Mb.
səhifə178/411
tarix01.01.2022
ölçüsü8,05 Mb.
#105928
1   ...   174   175   176   177   178   179   180   181   ...   411
5.Kısım.TAMAMLAYICI HUSUSLAR

1.İran Etnik Grupmanları

“İran Etnik Grupmanları” bölümü, Rafael Blaga’nın “İran Halkları El Kitabı”, Abd’ür-Reza Ferecî ve coğrafya heyeti tarafından hazırlanan iki ciltlik “Coğrafyâ-yı Kâmil-i İran”, Muhammed Cevâdîpur’un “MecMua-i Ittılâât der-Bâre-i İran ve İraNiyan”, Sirus Nisari’nin “Külliyat-ı Coğrafya-yı İran”, ayrıca diğer benzeri kitapların yanı sıra, şahsi çalışmalarımızdan istifade ile hazırlanmıştır.
1.AFGANLAR/ PEŞTUNLAR

Afganlar, kendilerine “Peştun”, dillerine ise “Peştu/ Peştuca” derler. Peştun’un çoğulu PeşTane’dir. Pakistan’da yaşayan Peştunlara XVI. yüzyıldan beri “Patan” denmektedir. Afganlar, İran’da ve Afganistan’da yaşayan ve doğu İrani dillerinden birini konuşan tek halktır.

Safevi devletinin sonlarında, 1723-1724 yıllarında Afganlar İran’a saldırmıştır. Sultan Şah Hüseyin Safevi, bu sırada Tahran’da oturuyordu. Şah II.Tahmasb da Tahran’a yerleşmişti. Ağustos 1725’te Afganların yaklaşması üzerine Mazenderan’a kaçtı. Tahran sert bir direniş gösterdi. Eşref Afgan, ordusunun büyük kısmını kaybetti. Azerbaycanlı komutan Feth-Ali Han Kacar, kuşatmayı kırmaya çalışsa da başarılı olamadı. Tahran, Afganların eline geçti. Sünni olan Eşref Afgan, Kızılbaş Safevi devletine karşı Osmanlılarla bir anlaşma yaparak, İran’daki iktidarını onlara kabul ettirmiş, karşılığında; Irak Arabistanı, Loristan, Azerbaycan’ın Sultaniye, Zencan, Halhal ve Erdebil’i onlara bırakmıştır. Nadir Şah Afşar iktidara geldikten sonra bu anlaşma iptal edildi. 1728’de Eşref Afgan’ın Nadir Şah’a yenilmesiyle Tahran’daki Afganlar, kentin ileri gelenlerinden birkaç kişiyi öldürmüş ve Isfahan’a kaçmıştır.

*

Afganistan’daki iç savaş sırasında, üç milyon civarında Afganistan vatandaşı İran’a sığınmıştır. Bunların arasında Özbek, Berber (Hazara), Tacik, Urdu, Moğol, Çinli, Hindu vs. milletler bulunsa da, büyük kısmının Afgan/ Peştun olması mümkündür. Yabancılar İdaresi (Sazman-ı Etbâ-ı Bigâne) de bu rakamı teyit etmiştir. 1996 yılında İran’daki Afganlıların sayısı bir milyona düşmüştür. Sığınmacıların dışında İran’da yerli 55-60 bin civarında İran vatandaşı olan Peştun bulunmaktadır.



İranî bir dil olmasına rağmen Peştuca, fonetik ve gramer bakımından diğer İrani dillerden farklıdır. Peştuca’nın Güneybatı (KandehâRi) ve Kuzeydoğu (PeŞaveRi) olmak üzere iki ana lehçesi vardır.

1936 yılına kadar Afganistan’ın resmi devlet dili sadece DeRice/ Farsi-yi Kabulî idi. 1936’dan itibaren Peştuca devletin ikinci dili olarak kabul edildi. 1964’ten sonra birinci dil haline geldi.

Afganların büyük kabilelerinden Gılzay/ Gılzailerin Türk kökenli Halaclar olduğu iddia edilmektedir. Peştunların oturdukları topraklar, 1893 yılında Afganistan ile Hindistan/ İngiltere (daha sonra Pakistan) arasında pay edildi. Afganistan’da kökten dinci, Türk düşmanı olarak tanınan Gülbeddin Hikmetyâr’ın Hizb-i İslami’si ile Molla Muhammed Ömer’in Taliban’ı Peştunlardan oluşmaktadır. (R.Blaga, s.235-241) Bkz.→Dr.R. Albayrak, Afganistan Türkleri
2.ÂŞTİYÂNÎLER

Âştiyânice, Irak-ı Acem Vilayetlerinden (Farsistan bölgesi) Merkezî Bölge Valiliği ilçelerinden Aştiyan kentinin batı mahallelerinde oturan, İran dil ailesine bağlı Âştiyânice konuşan bir halktır. Âştiyân ilçesi, Erak iline bağlıdır. Onüç mahallesinden; Ağa-Ziyaret, Mahalle-ÇenaRi, , Meydanga, Miyande, Serede, Lag ve MazeRi’de Aştiyanİce konuşulmaktadır. Bunların en büyüğü MazeRi mahallesidir.

Aştiyanice’nin en eski yapıtları, Safevi döneminde Isfahan’da defterDar olan Mirza Muhammed Ali Bülbül Aştiyanî’nin, Şerife adında bir kıza yazdığı aşk şiirleridir. Kacar döneminde çalışmak için Tahran ve Tebriz’e giden Aştiyanlılardan birkaç mektup eldedir. Dr.Mukaddem, “Gûyeşhâ-yı Vafs, Âştiyân ve Tefriş” adlı kitabında bu dilde yazılmış bazı mataryalleri yayınlamıştır. Âştiyânice, Râcî diline yakındır. İran dil ailesinin batı grubunun merkez koluna dâhildir.

Âştiyanlıların çoğu Tahran’a göç etmiştir. Farsça okur-yazarlık oranı yüksektir. Mezhep olarak çoğunluğu İmami/ Caferi’dir. Bu nedenle Farslar arasında hızla çözülmektedirler. Günümüzde bu dili konuşanların sayısı birkaç bini geçmemektedir.

Âştiyân adına eski tarih kitaplarda rastlanmaz. İslamiyetin kabulünden sonra ilk Şii merkezlerinden biri haline gelmiştir. Birkaç İmam evlâdı burada yaşamıştır. Âştiyânlılardan çok sayıda tanınmış din adamı ve defterDar çıkmıştır. Emir KEbir adı ile tanınan Nasreddin Şah Kacar’ın ünlü reformist veziri ve eniştesi Mirza Taki Han FaraHani HeZaveî, Âştiyânî’dir. (R.Blaga, s.187)


Yüklə 8,05 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   174   175   176   177   178   179   180   181   ...   411




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin