Dış lastik bak lastik



Yüklə 2,3 Mb.
səhifə6/25
tarix08.04.2018
ölçüsü2,3 Mb.
#47893
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   25

Diego Garcia 132

nin 22 yıllık iktidarına son verdi ve Diefen- baker, Louis Saint Laurent'ın ardından başbakan oldu. Muhafazakârlar, 1958 seçimlerinde de gene beklenmeyen bir başarı kazanarak meclisteki 265 üyeliğin 208'ini aldılar. Ama bir sonraki seçimde (1962)

Diefenbaker

National Film Board of Canada Phototheque




çoğunluğu elde edemediler. Tasarlanmakta olan nükleer silah üretimi yüzünden ülkede başlayan bunalım, çeşitli bakanların istifasına yol açınca Diefenbaker, 1963'te erken seçime gitmek zorunda kaldı. Seçimi Liberal Parti kazandı ve parti başkanı Lester B. Pearson başbakan oldu. Diefenbaker ise, parti başkanlığını elinde tutmak için uzun süre mücadele ettikten sonra, 1967'de başkanlıktan çekilerek yerini Robert Stanfi- eld'a bıraktı. 1969'da Saskatchevvan Üniver- sitesi'nin rektörü oldu ve yaşamının sonuna değin bu görevde kaldı.



Diego Garcia, Hint Okyanusunun güneyinde mercan adası. Chagos Takımadalarının en büyük ve en güneydeki adaşıdır. "V" harfi biçimindeki adanın uzunluğu 24 km, en geniş yeri 11 km, yüzölçümü 27 km2'dir. Adanın oluşturduğu lagün kuzeye açılır.

16. yüzyılda Portekizlilerin keşfettiği ada, tarihinin büyük bir bölümünde Mauritius'a bağımlı kaldı. 1965'te İngiliz Hint Okyanusu Topraklan'nın bir parçası olarak Mauri- tius'tan ayrıldı. 1970'lerin ilk yıllarına değin adadaki tek ekonomik etkinliği hindistan- çevizinden kopra elde edilmesiydi. ABD ile İngiltere arasında 1966'da yapılan bir anlaşma uyarınca ABD'nin Mauritius'ta askeri haberleşme üssü kurmasından sonra hindistancevizi plantasyonlarında çalışanlar ve aileleri Mauritius'a gittiler. 1970'lerin sonlarında üssün hava ve deniz kuvvetlerini desteklemek üzere geliştirilmesi, bölgenin askerden arındırılmış statüsünün korunmasını isteyen çevre ülkelerde geniş tepkiler uyandırdı.



Diego-Suarez (Madagaskar) bak. Antsira- nana

Dielasma, Brachiopoda filumundan deniz omurgasızlarının soyu tükenmiş cinsi; fosillerine, Misisipiyen Dönemden Permiyen

Dielasma

British Museum (Natural History), fotoğraf, imitor




Dönemin (y. 345-225 milyon yıl önce) sonlarına kadar oluşmuş deniz çökellerinde rastlanır. İki çenetli olan kabukları küçük, yüzeyleri oldukça pürüzsüz ve yandan bakıldığında hafifçe dışbükeydir; alt kabuk üst kabuktan çok daha büyük, büyüme çizgileri de genellikle belirgindir. Bazı yapısal özellikleri, aynı filumun aynı zaman diliminde ve benzer çevre koşullarında yaşamış olan Composita cinsiyle benzerlik gösterir.



dieldrin, böcek ilacı olarak kullanılan klorlu organik bileşik. Ayrıca bak. aldrin.

dielektrik, elektrik akımını iletmeyen ya da çok az ileten yalıtkan malzeme. Dielek- trikler belirli bir elektrik alanına yerleştirildiğinde, bunların içinden hemen hiç elektrik akımı geçmez, çünkü bu malzemelerde metallerin tersine, cisim içinde kolaylıkla hareket edebilecek gevşek bağlanmış ya da serbest elektron bulunmaz. Bunun yerine bu malzemelerde elektriksel kutuplanmalar (polarizasyon) oluşur. Dielektriklerdeki artı yükler elektrik alanının doğrultusunda, eksi yükler ise elektrik alanına ters doğrultuda ve çok az miktarlarda ayrışır. Yüklerdeki bu hafif ayrışma ya da kutuplanma, dielektrik içindeki elektrik alanını zayıflatır.

Dielektrik malzemeler, öteki elektrik olaylarını da etkiler. Dielektrik bir ortamda iki elektrik yükü arasındaki kuvvet, vakum bir ortamda oluşandan daha zayıftır; buna karşılık dielektrik bir ortamdaki bir elektrik alanında, birim hacim başına toplanan enerji miktarı daha fazladır. Dielektrik malzemeyle doldurulmuş bir sığacın (kondansatör) elektrik sığası (kapasitans), bir vakumda olduğundan daha fazladır. Dielektriğin, elektrik olayları üzerindeki etkileri, dielektrik sabiti(*), yalıtkanlık sabiti(*) ve elektriksel kutuplanma(*) gibi kavramların yardımıyla ayrıntılı bir biçimde tanımlanır.



dielektrik ısıtması, kapasitans isitmasi olarak da bilinir, elektriksel açıdan yalıtkan bir malzemenin sıcaklığının, malzemenin üzerine yüksek frekanslı bir elektromagne- tik alan uygulanması yoluyla artırılması yöntemi. Bu yöntem, ısı altında sertleşen tutkalların ısıtılması, kerestelerin ve benzeri lifli maddelerin kurutulması, plastiklerin kalıba dökülmeden önce ısıtılması, köpük kauçuğun hızla dondurulması ve kurutulması gibi sanayi işlemlerinde yaygın olarak kullanılır.

Malzemeler, yüksek frekanslı bir enerji kaynağına bağlanmış iki metal elektrot arasına yerleştirilerek ısıtılır. Homojen malzemeler son derece düzenli bir biçimde ısınır ve malzemenin her yeri aynı sıcaklığa ulaşır:



dielektrik sabiti, elektriksel açıdan yalıtkan malzemelerin yalıtkanlık derecesini belirleyen değer. Belirli bir yalıtkan dielektrik sabiti, bu malzemeyle doldurulmuş bir sığacın (kapasitör) elektrik sığasının (kapasitans), aynı sığacın boş durumda ve vakum bir ortamdaki elektrik sığasına olan oranına eşittir. Örneğin, levhaları arasında vakum bir ortam bulunan paralel levhalı bir sığacın elektrik sığası (her levhada zıt yükler toplama yetisi), levhalarının arasına bir dielektrik yerleştirilmesi durumunda artar. Belirli bir dielektrikle doldurulmuş bir sığacın elektrik sığası C olarak ve aynı sığacın vakum ortamdaki elektrik sığası Co olarak gösterildiğinde, Yunan alfabesindeki kappa (k) harfiyle simgelenen dielektrik sabiti, k-CICo biçiminde ifade edilir. Dielektrik sabiti boyutsuz bir sayıdır. Bu değer, die- lektriklerin atom ölçeğindeki elektriksel davranışlarını açıklamayan, büyük ölçekli bir özelliktir.

Herhangi bir malzemenin statik dielektrik sabitinin değeri, vakumdaki değeri olan l'den her zaman büyüktür. Havanın oda sıcaklığındaki (25 °C) dielektrik sabitinin değeri 1,00059, parafinin 2,25, suyun 78,2 ve elektrik alanı kristalin ana eksenine dik uygulandığında baryum titanatın (BaTi03) 2,000'dir. Havanın dielektrik sabitinin değeri, vakumunkiyle yaklaşık aynı olduğundan, çoğunlukla havanın, bir sığacın elektrik sığasını artırmadığı kabul edilir. Sıvıların ve katıların dielektrik sabitleri, bir sığacın bu malzemelerle doluyken kazandığı elektrik sığasının, aynı sığacın havayla doldurulması durumunda gösterdiği elektrik sığasına olan oranının hesaplanması yoluyla belirlenebilir.

Dielektrik sabiti, kimi zaman bağıl yalıtkanlık sabiti ya da özgül indükleme sığası olarak da adlandırılır. Santimetre- gram-saniye sisteminde, dielektrik sabiti ile yalıtkanlık sabiti(*) aynıdır.

Diels, Otto Paul Hermann (d. 23 Ocak 1876, Hamburg - ö. 7 Mart 1954, Kiel, AFC), Alman organik kimyacı. Kurt Alder ile birlikte halkalı organik bileşiklerin hazırlanmasına ilişkin bir yöntem geliştirmiş ve 1950 Nobel Kimya Ödülü'nü onunla paylaşmıştır.

Diels, Berlin Üniversitesi'nde Emil Fischer' in yanında kimya öğrenimi gördü ve çeşitli atamalardan sonra 1916'da Kiel Üniversitesi'nde profesörlüğe getirildi; 1945'te emekli olduktan sonramda ders vermeyi sürdürdü.

1906'da, çok tepkin bir madde olan karbon suboksiti (malonik anhidrit) bulan Diels, bu maddenin özelliklerini ve kimyasal bileşimini belirledi. Element halindeki selenyumu kullanarak, bazı organik moleküllerdeki hidrojen atomlarından bir bölümünü koparmaya yarayan, denetlenmesi kolay bir yöntem geliştirdi.

Diels'in en önemli çalışması, molekülünde iki tane karbon-karbon çift bağı bulunan organik bileşiklerden pek çok halkalı organik bileşiğin üretimine ve elde edilen ürünlerin molekül yapılarının aydınlatılmasına olanak veren dien bireşimidir. Sonradan, öğrencisi Kurt Alder ile birlikte daha da geliştirdikleri (1928) bu yöntem Diels-Alder tepkimesi olarak bilinir. İki kimyacının bu ortak çalışması, özellikle yapay kauçuk ve plastiklerin üretiminde çığır açmıştır.



Diemer, Louis-Joseph (d. 14 Şubat 1843, Paris - ö. 21 Aralık 1919, Paris), Fransız piyanist ve müzik öğretmeni. Eski klavyeli çalgıların ve bunlar için yazılmış müziğin ilk savunucularındandır.

1856-61 arasında Paris Konservatuvarı'nda öğrenim gördü. 1863 sonrasında düzenli olarak katıldığı Alard, Pasdeloup, Colonne, Lamoureux ve Konservatuvar konserlerinde büyük başarı kazandı. Repertuvarında Charles-Marie Widor, Camille Saint-Saens ve Eduard Lalo'nun onun için yazdıkları parçalar da bulunuyordu. 1887'de profesör olarak atandığı Konservatuvar'da piyano öğretmenliği yaptı. 1889'da gene burada verdiği bir dizi klavsen resitalinin beğenilmesi üzerine Eski Çalgılar Topluluğu'nu kurdu. 1928'de eski klavyeli çalgılar için yazılmış parçalardan oluşan Clavecinistes fran- çais (Fransız Klavsencileri) adlı derlemesi yayımlandı. Kompozisyon alanında da etkinlik gösteren Diemer ..çeşitli piyano ve orkestra yapıtları yazdı. Öğrencileri arasında Alfred Cortot ile Robert Casadesus da vardır.



Dien Bien Phu Çarpışması, I. Çinhindi Savaşı'nın (1946-54) sonucunu belirleyen çarpışma. Vietnam sınırında, Laos yakınlarındaki küçük bir dağ ileri karakolunun denetimini ele geçirmek amacıyla, Fransız ve Viet Minh(*) kuvvetleri arasında geçmiştir. Viet Minh'in bu çarpışmadaki zaferi, sekiz yıllık savaşı kesin olarak sona erdirmiştir.

1953 sonlarında, kitle desteğine sahip Viet Minh kuvvetleri karşısında hızla toprak yitirmekte olan Fransızlar, ulusal kuvvetlerin Laos'a uzanan ikmal yollarını kesmek ve bir üs oluşturup oradan düşman kuvvetlerine akınlar düzenlemek amacıyla Dien Bien Phu kentini işgal ettiler. Vietnamlıların Dien Bien Phu'ya giden yolları hemen kesmesine ve kente yalnızca havadan ikmal olanağı kalmasına karşın Fransızlar durumlarını güvenli görüyorlardı. Bu yüzden Viet Minh generali Vo Nguyen Giap, üssü 40 bin askerle kuşatıp savunma hatlarını kırmak için ağır toplar kullandığında Fransızlar tam bir şaşkınlığa düştüler. Yoğun ABD yardımına karşın üs 7 Mayıs 1954'te Vietnamlıların eline geçti.

Çarpışma sonrasında Fransız kuvvetlerinin dağılması üzerine Fransa hükümeti savaşa son verilmesini istedi. Resmî barış görüşmeleri Cenevre'de toplanan uluslararası bir konferansta yapıldı. Olay, Fransız kamuoyunda uzun süre yankılar uyandırdı, özellikle de orduda güçlü olan ulusal onurun aşağılandığı duygusu (sonradan Cezayir'deki gelişmelerle birlikte) Dördüncü Cumhu- riyet'in 1958'de sona ermesini hızlandırdı.

Dientzenhofer, Christoph ve Kilian Ig-



naz (sırasıyla, d. Temmuz 1655, Rosen- heim, Bavyera - ö. 20 Haziran 1722, Prag; d. 1 Eylül 1689 - ö. 18 Aralık 1751, Prag),

Kilian Ignaz Dientzenhofer'in Prag'da eski kentte gerçekleştirdiği St. Niklas Kilisesi, 1732-37

Helga Schmidt - Glassner


büyük bir Alman mimar ailesinin üyeleri baba ve oğul. Bohemya baroğunun önde gelen uygulayıcısı idiler. Christoph'un önemli yapıları arasında Prag'daki St. Niklas Kilisesi'nin orta nefi (1703-11) ve Brev- nov Manastırı Kilisesi (1708-11) bulunmaktadır. Kilian Ignaz ise Prag'da gotik üsluptaki St. Thomas Kilisesi'ni barok bir yapıya dönüştürmüş (1725-31), babasının başladığı St. Niklas Kilisesi'ni tamamlamış (1732-52), ayrıca St. Jan Kilisesi'ni (1730-39), eski kentteki St. Niklas Kilisesi'ni (1732-37) ve Karlsbad'daki (bugün Karlovy Vary) St. Maria Magdalena Kilisesi'ni (1733-36) yapmıştır. Prag'daki Amerika Villası da (1712- 20) onun yapıtıdır.



Dieppe, Fransa'nın kuzey kesiminde. Yukarı Normandiya planlama bölgesinde (re- gion de progranıme), Seine-Maritime iline (departement) bağlı kent ve liman. Manş Denizi kıyısında kurulu olan kent, Rouen'ın kuzeyinde ve Paris'in kuzeybatısında, dik beyaz yamaçlar arasındaki vadinin içinde akan Arques Irmağının ağzında yer alır. Eski kentte 18. yüzyıl başlarından kalma pek çok ev vardır. 1435'te yapılmış olan şato 1944'te hasara uğramış, daha sonra onarılmıştır; bugün müze haline getirilmiştir. Büyük bir bölümü II. Dünya Savaşı'n- dan sonra yeniden inşa edilen Dieppe Paris'e en yakın plaj kentidir. Çakıllık plajı ve deniz kıyısındaki gezinti yoluyla 19. yüzyılda moda olmuştur. Yakınlarında bir de kumarhane vardır.

Dieppe adı, büyük olasılıkla buradaki halicin derinliğini anlatan Sakson dilindeki deop (derin) sözcüğünden gelmektedir. Stratejik önemini kavrayan Fransız kralları kente sayısız ayrıcalık verdiler; Yüz Yıl Savaşları sırasında İngilizlerin işgal ettiği Di- eppe'nin halkı ilk fırsatta (1435) İngilizleri kentten attı. Halkın önemli bir bölümü Protestan olduğu için Din Savaşları sırasında büyük sıkıntı çekildi. Ama kentin en karanlık günleri 17. yüzyılın ikinci yarısında yaşandı. 1668'deki bir veba salgınında 10 bin kişi öldü. 1685'te Nantes Fermanı'nın (1598) iptal edilmesinden sonra kentin Protestan nüfusuna işkence yapıldı ve 1694'te İngiliz ve Felemenk donanmaları kenti yerle bir etti.

Arques Irmağının yatağında bulunan liman Manş Denizinin en güvenli limanıdır, ama sığ olması modern gemilerin girişini zorlaştırır. Yolcu limanı ile İngiltere'deki Nevvhaven arasında kış ayları dışında düzenli gemi seferleri yapılır. Balıkçı limanı ise Paris'in balık gereksiniminin önemli bir bölümünü karşılar. Oldukça iyi donanımlı bir de yük limanı vardır. Kentteki bellibaşlı sanayi etkinlikleri gemi yapımı, petrol arıtımı, ip ve tekstil imalatıdır. 15. yüzyıldan bu yana kemik ve fildişinden eşyalar da yapılır. Son zamanlarda gelişen sanayi dalları arasında telefon gereçleri, saat, kimyasal maddeler ve otomobil üretimi bulunmaktadır. Nüfus (1982) 35.654.

Diervilla, hanımeligiller (Caprifoliaceae) familyasından çalı cinsi. Çoğunun anayurdu Kuzey Amerika olan bu bitkilerin oval yapraklan ve dal uçlarında salkımlanaıı boru biçiminde çiçekleri vardır. Kayalık, kurak yörelerde kümeler oluşturan Diervilla türleri yaz başında çiçeklenir; sarı ya da turuncu renkli çiçekler solduktan sonra uzun, gaga biçimindeki meyveler belirir. Birbirine çok benzeyen D. lonicera ve D. rivularis türlerinden ilki daha küçük, yaprakları da daha sivri uçludur. Kıtanın güneyinde dağılmış olan D. sessilifolia'nin yapraklan sapsızdır.

Dies, Martin, Jr. (d. 5 Kasım 1901, Colorado, Texas - ö. 14 Kasım 1972, Lufkin, Texas, ABD), Amerika'ya Karşı Etkinlikleri Soruşturma Komitesi'nin kurulmasına ön ayak olan ve bu komitenin ilk başkam (1938-45) olarak görev yapan ABD'li siyaset adamı. Texas Üniversitesi'ni ..(1919) ve Washington, D.C.'deki Ulusal Üniversite'nin hukuk bölümünü (1920) bitirdikten sonra, Texas' ta avukatlık yapmaya başladı. Kısa bir süre sonra siyasete atıldı ve 1931'de ABD Temsilciler Meclisi'ne seçildi. Başlangıçta, Franklin Roosevelt'in New Deal (Yeni Düzen) politikasını desteklediyse de, 1937'de Roosevelt'e ve Demokrat Parti'nin liberal kanadına karşı muhalefete girişti.

133 Diesel, Rudolf

Birkaç başarısız girişimden sonra, 1938'de, Temsilciler Meclisi'ni, Amerika'ya Karşı Etkinlikleri Soruşturma Komitesi'ni kurmaya ikna etti. Sonradan adı Amerika'ya Karşı Etkinlikler Komitesi biçiminde değiştirilmekle birlikte, daha çok Dies Komitesi olarak tanınan komitenin başkanlığına getirildikten sonra, New Deal programı çerçevesinde oluşturulan dairelerde, sendikalarda, Hollyvvood'da ve tüketici örgütlerinde sözde yıkıcı etkinlikte bulunanları izlemeye başladı. Faşist ve Nazi yıkıcılığını da soruşturması öngörülen komite, çok geçmeden yalnızca topluma sızdığı öne sürülen komünistleri hedef aldı.

Dies, komitenin yürüttüğü soruşturmaların yaygın biçimde duyurulmasıyla, ülke çapında ün kazandı. Solcuların yıkıcı eylemlerini açığa çıkarma konusundaki çabalarından dolayı tutucu çevrelerden destek görmekle birlikte, kanıtlanmamış savları kullanarak insanların onurlarını lekelemeye yönelik taktikleri liberal çevrelerde sert eleştirilere uğradı. 1940'ta yayımladığı The Trojan Horse of America (Amerika'nın Troya Atı) adlı kitabında komitenin ABD' deki komünist bozguncuları ortaya çıkarma konusunda, FBI'dan (Federal Soruşturma Bürosu) daha büyük işler başardığını ileri sürdü.

1945'te Kongre üyeliğinden istifa ederek Texas'ta avukatlığa başladı. Ama 1953'te, yeniden Temsilciler Meclisi'ne girdi. 1959'a değin süren bu görev döneminde önemli bir konum elde edemedi. Siyasetten çekildi ve yaşamının geri kalan bölümünü Texas'ta avukatlık yaparak geçirdi.

Diesbach, Niklaus von (d. 1430 - ö. Ağustos 1475, Porrentruy, İsviçre), Bernli aristokrat ve siyasal önder. Fransa kralı XI. Louis'nin sarayında İsviçre Konfederasyonu temsilcisi ve konfederasyonun Burgonya ile yaptığı savaşın (1474-76) başmimarıdır.

Bern'in başyöneticisi (1465-66; 1474-75) ve Bern aristokrasisi ile yeni gelişmekte olan burjuvazi arasındaki mücadelenin (Twing- herrenstreit) en önemli kişisiydi. 1470'te, Burgonya dükü Charles'ın (Çesur) yayılmacı isteklerine karşı koymak amacıyla XI. Louis'yle bir savunma antlaşması yaptı. Büyük ölçüde Diesbach'ın çabalarıyla sonuçlandırılan ikinci bir antlaşmayla, Char- les'a karşı askeri destek sağlanmasına karşılık konfederasyona yıllık 80 bin livre ödenmesi güvence altına alındı. Diesbach sonunda, muhalefet üyelerinin bulunmadığı bir Bern Meclisi toplantısında Burgonya'ya savaş açılması yönünde karar aldırdı (25 Ekim 1474).

Savaş sırasında Diesbach, Pontarlier'ye yapılan saldırıda Bern kuvvetlerine önderlik etti (Nisan 1475). Vebadan öldüğü sırada, İsviçre Konfederasyonu'nun belki de en güçlü kişisiydi.

Diesel, Rudolf (Christian Kari) (d 18

Mart 1858, Paris, Fransa - ö. 29 Eylül 1913, Manş Denizi), kendi adıyla anılan içten yanmalı motoru geliştiren Alman mühendis. Ayrıca.sanat yapıtlarında uzmanlaşmış, dilbilim ve sosyoloji çalışmalarında bulunmuştur.

Alman kökenli bir aileden gelen Diesel, uzun süre Paris'te yaşadı ve 1870'te Fransız- Alman Savaşı'nın patlak vermesi üzerine ailesiyle birlikte İngiltere'ye sürgün edildi. Daha sonra Almanya'ya geçerek önce Augsburg'da, ardından da Münih Teknik Üniversitesi'nde öğrenimini sürdürdü. Münih'teki öğrencilik yılları boyunca, soğutma

diet 134

sistemleri üzerine çalışan Alman mühendis Cari von Linde'den yardım gördü ve 1880'de de onun Paris'teki şirketinde çalışmaya başladı.

Diesel, zamanının büyük bölümünü Car- not çevriminin kuramsal verimliliğine yak-

Diesel, 1883

Deutsches Museum, Münih


laşacak bir içten yanmalı motor geliştirme çalışmalarına ayırdı. Bir süre, amonyağın genleşmesi temeline dayanan bir motor üzerinde araştırmalara girişti, ama bu çabalarından bir sonuç alamadı. 1890'da Linde' nin isteği üzerine, kuruluşun Berlin'deki fabrikasında görev aldı ve bugün dizel motoru(*) olarak bilinen, basınç altında ısınan havayla ateşlenen motorun yapımına ilişkin tasarılarını geliştirmeye başladı. 1892'de Almanya'da patentini aldığı bu motorun çalışma ilkelerini, 1893'te yayımladığı Theorie und Konstruktion eines ratio- nellen Waremotor (Rasyonel Bir Isı Motorunun Kuramı ve Yapımı) başlıklı çalışmasında açıkladı. Maschinenfabrik Augsburg ve Krupp şirketlerinin desteğiyle, bir dizi başarılı model geliştirdikten sonra 1897'de, 25 BG'lik dört zamanlı, tek dikey silindirli, sıkıştırmalı motorunu halka tanıttı. Son derece verimli olan dizel motoru, yakıtının ucuzluğu, yapım ve bakım kolaylığı nedenleriyle, geniş bir kullanım alanı bularak hızla yaygınlaştı. Ayrıca patent ödemeleriyle sahibine büyük bir servet kazandırdı.

Diesel, Londra'ya gitmekte olan "Dres- den" adlı gemiden Manş Denizine düşerek kayboldu.

diet, ortaçağda ve daha sonra çeşitli dönemlerde Danimarka, İsveç, Kutsal Roma- Germen İmparatorluğu, Macaristan, Polonya vb ülkelerde yasama ya da kraliyet danışma meclislerine verilen ad. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu'nda Reich- stag(*) adını alan diet'in, 12. yüzyıldan 19. yüzyıla değin önemli bir konumu oldu.

dietil eter bak. etil eter



dietilkarbamazin sitrat, Filana cinsinden asalak ipliksolucanlarına karşı etkili, bire- şimsel olarak hazırlanmış solucan düşürücü ilaç. Hemen hemen bütün tropik ve astropik bölgelerde yaygın olan bu asalak solucanlar, insanın kan ve lenf damarlarına yerleşerek filaryoz(*) hastalığına yol açar. Ağızdan alınan dietilkarbamazin sitrat, özellikle Bankroft kurdu (Wuchereria bancrofti), Brugia malayi ve göz kurdu (Loa loa) gibi asalaklardan ileri gelen filaryozların tedavisinde etkilidir. İlacın alınmasından sonra görülebilen bulantı ve halsizlik ölen solucanlardan açığa çıkan birtakım maddelere yorumlanır.

dietilstilbestrol (DES), çiftlik hayvanlarında büyümeyi hızlandırıcı hormon, insanlarda ise östrojen eksikliğine bağlı çeşitli bozuklukların tedavisinde ilaç olarak kullanılan bireşimsel östrojen. Steroit yapısında olmayan DES, şırınga edilerek ya da dölyo- luna (vajina) yerleştirilen fitiller biçiminde kullanıldığı gibi, doğal östrojenlerden farklı olarak ağız yoluyla alındığında da etkili olur ve vücutta doğal östrojenlerden daha yavaş yıkıma uğrar.

DES, menopoz (âdetten kesilme) döneminde östrojen hormonu eksikliğini gidermek, ağrılı âdetlerde ağrıyı azaltmak, yumurtalıkları çalışmayan kadınlarda ikincil eşey özelliklerinin gelişimini uyarmak ve istenmeyen gebelikleri önlemek için, ayrıca kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanserlerinin ileri aşamalarında destekleyici tedavi amacıyla kullanılır. Bu bireşimsel hormon 1940'larda düşükleri önlemek amacıyla da kullanılmaya başlamıştı; 1971'de bazı dölyolu kanserlerinin, gebelik döneminde DES kullanan annelerin kızlarında çok yaygın olduğu istatistiklerle kanıtlanınca birçok ülkede DES ve öbür östrojenlerin gebelik sırasında kullanımı yasaklandı.

Gene bazı ülkelerde, 1970'lere değin, kesimlik sığırların yağlanması için yemlerine DES katılması ya da kulak derilerinin altına DES tabletleri yerleştirilmesi oldukça yaygındı. Hormonun ete geçme olasılığına karşı önlem olarak, 1970'lerin başında kesimlik havyanlarda bu hormonun kullanılması yasaklanmıştır.

Dietmar, dithmar olarak da yazılır (d. 25 Temmuz 975, Hildesheim, Saksonya - ö. 1 Aralık 1018, Merseburg, Thüringen sınır bölgesi), Merseburg piskoposu ve vakayiname yazarı. Almanya'nın Sakson kralları ve Kutsal Roma-Germen imparatorları I., II. ve III. Otto ile II. Heinrich'i ele alan tarihi ortaçağa ilişkin önemli Sakson belgeleri arasında sayılır.

Walbeck kontu Johann Siegfried'in oğlu ve kraliyet ailesinin yakını olan Dietmar, gençliğini Magdeburg'da geçirdi. 991'de Magdeburg Kilisesi kardeşlik cemaatine katıldı. 1002'de Walbeck Manastırı başke- şişliğine getirildi ve yedi yıl sonra da Merseburg piskoposu oldu. 908-1018 arasındaki Alman yıllıklarından yararlanarak sekiz kitaplık bir vakayiname yazdı (1012-18). Slavlara karşı yürüttüğü askeri seferlerde II. Heinrich'e eşlik eden Dietmar, Sakson topraklarını Slav halklarının elinden onun kurtardığını söyler. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu içinde Almanları Alman olmayanlardan ayırt etmek için ilk kez Töton sözcüğünü kullanan ve pek kesin olmamakla birlikte geleneksel kabile kültürü anlayışının dışına çıkan bir emperyalizm kavramını geliştiren ilk yazarlardandır.



Dietrich, Marlene, asıl adı marie magda- lene von losch (d. 27 Aralık 1901, Berlin, Almanya - ö. 6 Mayıs 1992, Paris, Fransa), sinema oyuncusu, incelikli havası ve kayıtsız görünüşlü cinselliğiyle sinemanın en büyüleyici yıldızlarından biri olmuştur. Bir Alman polis görevlisinin kızıydı. Önce keman eğitimi gördü. Daha sonra yenilikçi tiyatro yönetmeni Max Reinhardt'tan oyunculuk dersleri aldı ve onun topluluğuna katıldı. 1923'te figüran olarak sinemaya başladı. Yedi yıl süreyle küçük rollere çıktıktan sonra, Josef von Sternberg'in Der blaue Engel (1930; Mavi Melek) filmindeki çekici ve bezgin kabare şarkıcısı rolüyle kendini yıldız olarak kabul ettirdi. Heinrich Mann'm Professor Unrat oder das Ende eines Tyrannen (1905; Mavi Melek, 1960) adlı romanından uyarlanan film dünya çapında başarı kazandı. Sternberg, Dietrich'i ABD'ye götürdü ve orada ikisi Morocco (1930; Fas), Dishonored (1931; Onursuz), Blonde Venüs (1932; Sarışın Venüs), Shanghai Express (1932; Şanghay Ekspresi), The Scarlet Empress (1934; Kızıl İmparatoriçe) ve The Devil Is a Woman (1935; Şeytan Kadındır) filmlerinde birlikte çalışmayı sürdürdüler. Desire (1936; Arzu ve İhtiras) ve Destry Rides Again ise (1939; Destry İş Başında), Dietrich'in komedi rollerindeki yeteneğini ortaya koyduğu filmler oldu.

Dietrich 1943'ten 1946'ya değin Müttefik birliklerini eğlendirmek için 500'den fazla

Marlene Dietrich

Pictoria! Parade - EB Inc.




gösteri gerçekleştirdi. II. Dünya Savaşı'n- dan sonra da A Foreign Affair (1948; Günahsız Melek), The'Monte Carlo Story (1956; Monte Carlo Kumarbazı), Witness for the Prosecution (1957; Beklenmeyen Şahit), To- uch of Evil (1958; Bitmeyen Balayı) ve Judgment at Nuremberg (1961; Nürnberg Duruşmaları) gibi başarılı filmlerde oynamayı sürdürdü. Dietrich aynı zamanda sevilen bir kabare yıldızıydı. Bir süre sinemaya ara verdikten sonra, 1978'de Just a Gigolo (Yalnızca Jigolo) adlı filmde oynadı.



Dietrich von Bern, Germen efsanelerin- deki kahraman figürü. İtalya'da 493-526 arasında hüküm süren Ostrogot kralı Büyük Theoderich ile özdeşleştirilir. Güney Alman şarkılarının birçoğunda Dietrich'in serüvenlerinden söz edilir. Bunlardan Dietrichs Flucht (Dietrich'in Kaçışı), Die Rabenschlacht (Kargalar Savaşı) ve Alpharts Tod (Alphart'm Ölümü) 13. yüzyıl Alman koşuklu romansları derlemesi olan Das Heldenbuch içinde yer alır. Konuya genişçe yer veren asıl yapıt İzlanda dilindeki düzyazı Thidriks sağa"dır (13. yy). Anglosakson kayıtlarında ise Dietrich'ten hem az, hem de belirsiz biçimde söz edilir. Ermanarich'in Berne (Verona) Krallığından sürdüğü Dietrich, uzun yıllar Attila' nın sarayında yaşadıktan sonra bir Hun ordusuyla birlikte geri döner ve Ermana- rich'i Ravenna (Kargalar) Savaşı'nda yener. Attila'nın iki oğlu bu savaşta ölünce, Dietrich bunun hesabını vermek için Attila'nın yanına döner. Daha sonra da Ermanarich'i öldürerek öcünü alır. Dietrich'in Attila'nın yanında uzun süre kalışı, Theoderich'in gençliğini Bizans sarayında geçirmesine benzetilir. Sürgün dönemi, çoğunlukla asıl çevrimden kopuk şaşırtıcı birçok serüvenle donatılmıştır.

Dietrich, zorba Ermanarich'in tersine, adil ve akıllı bir yöneticiyi simgeler. Onunla ilgili olarak anlatılan bazı olaylarla Theoderich'in babası Theudemir'in başından geçenler arasında bir bağlantı kurulabilir, ama Theoderich'in yaşamında çoğunun karşılığına rastlanmaz. Dietrich çevriminin başlıca kahramanları silahlarını yapan usta Hilde- brandt ile yeğenleri Alphart ve Wolfhart,

Attila'nın çocuklarını öldüren hain vasal Wittich, ayrıca Heime ve Biterolf'dur.

Dietz, Robert S(inclair) (d. 14 Eylül 1914, Westfield, New Jersey, ABD), 1961'de deniz dibi yayılması kuramını ortaya atan ABD'li jeofizikçi ve okyanusbilim- ci. 1952'de Büyük Okyanusta yer alan kırılma bölgelerinden ilkini buldu ve bu oluşumu yerkabuğunun şekil değiştirmesi olayına bağladı. Buradan kalkarak da, okyanus sırtlarında yeni kabuk maddelerinin oluştuğu ve bunların dışarıya doğru her yıl birkaç cm yayıldığı yolundaki kuramını geliştirdi. Daha sonraları gerçekleştirilen çalışmalar, bu savı doğrulamıştır.

Illinois Üniversitesi'nde öğrenim gören Dietz, 1941'de aynı üniversitede doktora çalışmasını tamamladı. II. Dünya Savaşı sırasında ABD Hava Kuvvetleri'nde görev yaptı ve yarbay rütbesine kadar yükseldi. Savaştan sonra da ABD Deniz Kuvvetleri'nde sivil bilim adamı olarak çalışmaya başladı. 1946-47 yıllarında, Amiral E.' Byrd' ün Antarktika'ya düzenlediği son inceleme gezisinde okyanus araştırmalarını yönetti. Daha sonraları birçok kuruluşta, bu arada 1958-65 arasında ABD Kıyı ve Jeodezi Araştırmaları Kurumu, 1970-77 arasında da Atlas Okyanusu Okyanusbilim ve Meteoroloji Laboratuvarları'nda okyanusbilimci olarak çalıştı. 1977'de Tempe'deki Arizona Eyalet Üniversitesi'nde jeoloji profesörü oldu.

Dietz, selenografi (Ay'ın fiziksel özelliklerinin incelenmesi) ve göktaşlarının incelenmesi alanlarında da çalışmış, kayaçlarda görülen belirli izlerin göktaşı çarpmalarının kanıtı olduğu yolunda bir tez geliştirmiştir.

Dieudonne, Jean (-Alexandre-Eugene)

(d. 1 Temmuz 1906, Lille, Fransa), soyut cebir, fonksiyonel analiz, topoloji ve kendi kuramı olan Lie grupları üzerine çalışmalarıyla tanınan Fransız matematikçi ve eğitmen.

Paris'te öğrenim gören Dieudonne, 1927'de Yüksek Öğretmen Okulu'ndan (Ecole Normale Superieure) mezun oldu ve 1931'de aynı okulda doktora çalışmasını tamamladı. Fransa'da Nancy ve Rennes, Brezilya'da da Sâo Paulo üniversitelerinde dersler verdikten sonra 1952'de ABD'ye geçti; önce Michigan Üniversitesi'nde, 1953-59 arasında da Kuzeybatı Üniversitesi'nde matematik profesörlüğü yaptı. 1959'da Fransa'ya dönen Dieudonne, 1964'e değin Bures'deki Yüksek Bilim Araştırmaları Enstitüsü'nde ders verdi. 1964'te Nice Üniversitesi'ne matematik profesörü oldu; bir süre sonra da bu üniversitenin fen fakültesinin dekanlığına atandı. Başlıca yapıtları La Geometrie des groupes classiques (1955; Klasik Gruplar Geometrisi), Foundations of Modern Analysis (1960; Modern Analizin Temelleri) ve Algebre lineaire et geometrie elemen- taire'dh (1965; Doğrusal Cebir ve Temel Geometri).



Dieulafoy, Marcel-Auguste (d. 3 Ağustos 1844, Toulouse - ö. 25 Şubat 1920, Paris, Fransa), Fransız arkeolog ve inşaat mühendisi. 1885'te, Pers kralı I. Dareios (hd İÖ 522-486) ve II. Artakserkses'in (hd İÖ 404-359/358) Susa'daki saraylarının kazılarını yürütmüş ve buradan çıkarılan parçalarla bugün Louvre Müzesi'nde sergilenen büyük arkeolojik koleksiyonu oluşturmuştur. Yayımlanan çalışmaları arasında LArt antique de la Perse (1884-89, 5 cilt; Eski İran Sanatı) ve LAcropole de Suse (1890-92; Susa Akro- polisi) sayılabilir. Bu kazıda kendisine yardımcı olan karısı Jeanne Magre Dieulafoy (1851-1916) Â Suse, journal des fouilles (1888; Susa Kazı Güncesi) adlı yapıtı yayımlamıştır. Ayrıca, Fas'ta 12. yüzyıla ait ünlü Hasan Camisi'nin kalıntılarını 1912 yılında Jeanne Magre Dieulafoy saptamıştır.

Dievs, Letonca debestevs, Litvanca dievas. Eski Prusya dili deivas. Baltık halklarının dininde gökyüzü tanrısı. İnsan yazgısının tanrıçası Laima ile birlikte insanoğlunun yazgısını ve dünyanın düzenini belirler. Hıristiyanlık öncesi Baltlar tarafından gökyüzü çiftliğinde yaşayan bir Demir Çağı Baltık kralı biçiminde betimlenmiştir. Gümüş bir harmanisi, kolyeleri ve kılıcı vardır; çiftçilerin çıkarlarını gözetmek, ürünlerini ve evlerini korumak için zaman zaman at sırtında ya da atların çektiği bir arabayla yeryüzüne iner.

Dievs Güneş Tanrıçası Saule'ye kur yapar. Göksel İkizler olarak bilinen iki oğlu (Le- toncada: Dieva deli; Litvancada: Dievo süneliai) bazen sabah ve akşam yıldızı olarak nitelendirilir. Dievs'in oğulları Yunan mitolojisindeki Dioskurlar ve Vedalar' daki Aşvinler (Nasatyalar) gibi usta binicidir; Güneş'in kızı Saules meita ile arkadaşlık ederler ve yalnızca tacının ucu görünecek biçimde denizin içinde kaybolurken onu kurtarmaya gelirler.

Ad olarak Vedalar'daki Dyaus-Pitr, Latin- cedeki Dies-piter (Jüpiter) ve Yunancadaki Zeus ile aynı kökten gelen Dievs parlak gökyüzü anlamına gelir. Eski Baltlarm genelde tanrı anlamında kullandığı dievs sözcüğü bugün de Hıristiyanlarca Tanrı anlamında kullanılmaktadır.

Diez, Ernst (d. 27 Temmuz 1878, Lölling, Kârnten, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu - ö. 1962, Viyana, Avusturya), Avusturyalı sanat tarihçisi. İstanbul Üniversitesi'nde sanat tarihi eğitimini başlatmıştır.

Graz ve Viyana üniversitelerinde arkeoloji ve sanat tarihi öğrenimi gördü, Strzygovvs- ki'nin ve Gurlitt'in öğrencisi oldu. Graz Üniversitesi'nde doktorasını tamamladıktan (1902) sonra 1903-04 yıllarında Roma'ya ve İstanbul'a giderek mesleki araştırmalarda bulundu. 1905'te asistan olarak Viyana'daki Avusturya Sanat ve Endüstri Müzesi'ne girerek 1907'ye değin orada, 1908-11 arasında da Berlin Müzesi'nde çalıştı. Bu arada Hindistan, İran, Mısır ve Anadolu'da inceleme gezileri yaptı. 191 l'de asistan olarak girdiği Viyana Üniversitesi'nde 1918'de doçentliğe, 1924'te de profesörlüğe yükseldi, iki yıl sonra, aldığı bir çağrı üzerine ABD' de Pennsylvania Üniversitesi'ne gitti. 1930- 3 l'de Uzakdoğu'da araştırmalar yaptı. 1939'da Viyana Üniversitesi'ne döndü.

1943'te İstanbul Üniversitesi'nin çağrılısı olarak İstanbul'a gitti, bir sanat tarihi kürsüsü kurdu ve eğitime başladı. Bu dönemde çalışmalarını Türk sanatı üzerinde yoğunlaştırdı. 1946'da Türk Sanatı adlı kitabı yayımlandı. Aynı kitap, onun yanında yetişen Oktay Aslanapa'nın yaptığı eklerle genişletilmiş olarak 1955'te bir kez daha basıldı. Diez, İstanbul Üniversitesi'nde çalıştığı sürece Türkiye'de bilimsel yönteme ve karşılaştırmaya dayanan bir sanat tarihi anlayışının yerleşmesi için çaba gösterdi. İslam Ansiklopedisi'nin yayın kurulunda da çalıştı. 1948'de Viyana'ya döndü ve çalışmalarını ölümüne değin orada sürdürdü. Diez'in öbür önemli yapıtlarından bazıları Die Kunst der islamischetı Völker (1917; Müslüman Halkların Sanatı), Churasani- sche Baııdenkmâler (1918; Horasan Yapıtları), Alt-Konstantinopel (1920; Eski Kons- tantinopolis), Einführung in die Kunst Osta- siens (1924; Doğu Asya Sanatına Giriş), Kunst des islam (1925; H. Glück ile birlikte, İslam Sanatı), Indian Influence in Persian Art (1929; İran Sanatında. Hint Etkileri), Persian Architecture (1935; İran Mimarlığı),

135 difenbahya



Iranische Kunst (1944; İran Sanatı), Karaman Devri Sanatı (1950; O. Aslanapa ve M.M. Koman ile birlikte), Indische Kunst, Islamische Kunst (1960; Hint Sanatı, İslam Sanatı) adlı kitaplardır.

Diez, Friedrich Christian (d. 15 Mart

1794, Giessen, Hessen-Darmstadt - ö. 29 Mayıs 1876, Bonn), Alman dilbilimci. Roman dillerinin ilk temel çözümlemesini yaparak karşılaştırmalı dilbilimin önemli dallarından birini kurmuştur.

Öğrencilik yıllarında İtalyan şiirine derin bir ilgi duyuyordu. 1818'de Alman şair Goethe'ye yaptığı ziyaret onu etkileyerek Provans edebiyatı üzerine çalışmaya başlamasına yol açtı. 1822'de Bonn Üniversitesi'nde ders vermeye başladı. İlk önemli yapıtlarını da bu sırada yayımladı. Bunlardan biri trubadur şiirini (1826), öbürüyse trubadurların yaşam ve yapıtlarım (1829) ele alıyordu. Diez, 1830'da Bonn Üniversitesi'n- de' modern edebiyat profesörü olduktan sonra giderek Roman dilleri üzerine daha genel çalışmalara yöneldi. Bu çalışmalarının sonucunda Grammatik der romanischen Sprachen (1836-44, 3 cilt; Roman Dilleri Dilbilgisi) ve Etymologisches Wörterbuch der romanischen Sprachen (1853, 2 cilt; Etimolojik Roman Dilleri Sözlüğü) adlı iki önemli yapıtını kaleme aldı. Diez'in Roman dilleri konusundaki çalışmaları, Jacob Grimm'in Germen dilleri alanında gerçek- leştirdikleriyle karşılaştırılabilir.



Difakane (Zulu dilinde "Sıkışma"), Zulu kralı Shaka'nm (1787-1828) başlattığı yayılmacı savaşlar sonunda kabilelerin birbirine düşmesi ve bunu izleyen göçler. 1820- 30'larda Güney Afrika ile Orta Afrika ve Doğu Afrika'nın bazı bölümlerinin demografik, toplumsal ve siyasal görünümünü değiştiren bu olayın temelinde, Shaka'nın kurduğu Zulu Krallığı'nın askeri örgütlenme ve taktiklerinin Anguniler arasındaki savaşlara yeni bir nitelik kazandırması yatıyordu. Bir kuraklık ve toplumsal huzursuzluk döneminde ortaya çıkan bu krallığın yükselişi, aynı zamanda Delagoa Körfezi ticareti üzerinde yoğunlaşan rekabetin ürünü olan Güneydoğu Afrika'daki devletleş- me sürecinin bir parçasıydı. Zulu baskısının zincirleme biçimde genişlemesiyle kabilelerin birbirine düşmesi, özellikle yoğun nüfus ve aşırı otlatma nedeniyle yoksullaşmış bölgelerde son derece etkili oldu.

Difakane Güney Afrika'da halkın büyük acılar çekmesine ve geniş çaplı bir yıkıma yol açtı. Göçe zorlanan insanlar canlarını kurtarmak için dağlardaki güvenli yerlere çekildiler, kaçamayanlar ise öldürüldü. Bu durum beyazların Natal'e ve Highveld'e yayılmalarını kolaylaştırdı. Kap Kolonisi'n- de, Fingolar (Mfengular) olarak bilinen mülteciler zaten kalabalık olan Transkei halklarıyla karışınca doğu sınır bölgesindeki sıkışıklık büyük ölçüde arttı. Öte yandan Difakane, beyazların kıtaya yayılmalarına karşı koyan en güçlü krallıklar olan Basuto, Svazi, Bandebele ve Mozambik'teki Gaza (Bagaza) krallıklarının doğuşuna da sahne oldu. Shaka ordularının önünden kaçan Angunilerin kuzeydoğuda Tanzanya ve Ma- lavi'ye, Koloların kuzeybatıda Zambia'daki Barotseland'e yönelmesiyle, Difakane'nin etkisi. Güney Afrika'nın daha kuzeydeki kesimlerinde de duyuldu.



difenbahya (Dieffenbachia), yılanyastığı- giller (Araceae) familyasından, 30 kadar otsu bitki türünü içeren cins. Anayurdu Amerika'nın tropik bölgeleri olan bu cinsin

Difenbahya (Dieflenbachia)

Vesile Buket




dilin ve boğazın şişmesine ve iltihaplanmasına yol açarak geçici bir konuşma güçlüğü yaratır.

Difenbahyaların süs bitkisi olarak en sevilen türlerinden D. maculata (eskiden D. picta) ve D. seguine'nin renkli yapraklı çeşitleri de üretilmiştir. D. amoena, 180 cm'ye kadar boylanan büyük bir bitkidir; üstünde krem rengi çizgiler olan yaprakları da 50 cm uzunluğundadır.

difenhidramin, vücut dokularında açığa çıkarak alerji tepkilerini başlatan histamini etkisizleştirmek üzere kullanılan bireşimsel antihistaminik ilaç. 1945'te üretimine başlanan ve değişik ticari adlarla piyasaya sürülen difenhidramin, saman nezlesinde, ürti- ker gibi akut deri tepkilerinde ve temas dermatitlerinde (egzama) belirtilerin hafiflemesini sağlar; en sık görülen yan etkisi uyuklamaya yol açmasıdır.

Tıpta difenhidraminin hidroklorürü kullanılır; suda çözünebilen beyaz kristaller halindeki difenhidroklorür kapsül olarak ağızdan alınabildiği gibi, sudaki çözeltisi kas ya da damar içine de şırınga edilebilir.



difenil, bifenîl olarak da bilinir, kimyasal formülü C6H5C6H5 olan ve tek başına ya da difenil eterle birlikte ısı aktarımı sıvısı olarak kullanılan aromatik hidrokarbon. Kömür katranından ayrılabildiği gibi, sanayide ısıl hidrojen gidermeyle benzenden de üretilebilir.

Difenilin kimyasal tepkinliği benzenden biraz daha düşüktür. Sanayide bu bileşiğin klorlanmasıyla elde edilen poliklorodife- nil(*) eskiden ısı aktarımı sıvısı olarak kullanılıyordu. Katışıksız difenil, suda çözünmeyen, ama organik çözücülerin hemen hepsinde çözünen, hoş kokulu, renksiz kristaller halinde bir katıdır; 70°C-71°C' de donar, 254°C'de kaynar.


Yüklə 2,3 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   25




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin