EğİTİm sen


EĞİTİM SEN'i Bir Dayanışma Örgütü Yapmalıyız



Yüklə 2,07 Mb.
səhifə31/39
tarix18.05.2018
ölçüsü2,07 Mb.
#50700
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   39

EĞİTİM SEN'i Bir Dayanışma Örgütü Yapmalıyız


Sendikalar elbette toplu pazarlıkla üyelerinin hak ve çıkarlarını koruyup geliştiren örgütlerdir. Ortak kazanımlar elde etme bunları iyi kullanma sendikaların temel görevidir. Ancak sendikamız, sıkıntılı günlerimizi atlatmada, moral kazanmada da yanımızda olabilmelidir. 12 yıllık geçmişimiz pek çok eksiğine karşın bu konuda oldukça güzel, insani örneklerle doludur. Hastalığı nedeniyle pek çok arkadaşımıza örgütlülüğümüzü kullanarak kan sağlanması en bilinen örnektir. Hastalık, yaşlılık, evlenme, doğum, ölüm, deprem vb. felaketler geçiren arkadaşlarımızın yanında olmalı güne uygun programlarla dayanışma örnekleri ortaya koymalıyız. Konuyu daha geliştirip örgütlü olmanın tüketimden gelen gücünü de ortaya koyarak, adeta hüznü ve sevinci paylaşan bir dayanışma örgütü yaratmalıyız.

EĞİTİM SEN'i Bir Katılım Örgütü Yapmalıyız


Sendikalar, görevlerini doğru belirler ve iyi yerine getirirlerse, iş yaşamının ve toplumun demokratikleşmesine önemli katkıda bulunabilirler. Bunun yolu, sendikanın öncelikle kendi iç işleyişinde demokrasiyi bir yaşama biçimine, davranışa dönüştürmesinden geçer.

İşkolumuz, demokrasi eğitimini üstlenmiş bir işkoludur. Bu nedenle büyük avantajlara sahibiz.

Çalıştığımız işyerlerinden -ki çoğu okullardır- başlayarak, Bakanlık merkez örgütüne, hatta bütünüyle Devlet örgütüne bağlı bir çok katılım mekanizmaları bulunabilir, oluşturulabilir. İşyerlerinde, okul-aile birlikleri, koruma dernekleri, disiplin kurulu, eğitici kollar, alım-satım komisyonları, kutlama ve anma komisyonları, öğretmen ve zümre kurulları, işyerlerinde hazır oluşmuş katılım mekanizmalarıdır. Bunlar asla küçümsenmeden elbette bu kurullarda resmi sendika temsilcisi bulunması anlamında mücadelemiz sürmelidir. Ancak, bu gün sendika temsilcisi anlamında olmasa bile işyeri temsilcilerimizin organizesiyle üyelerimizin bu tür birimlere mutlak katılımı özendirilmeli, istenilmelidir.

Yönetici Atama ve Şura çalışmalarında sendika temsilcilerinin çağrılması, yönetmelik hükmüdür. Bu olanaklar kesinlikle küçümsenmemeli, mutlaka en iyi biçimde değerlendirilmelidir.

İLKSAN ve öğretmen evleri yönetimlerinin demokratikleş-tirilmesi istemimizden vazgeçmemeliyiz.

Sendikamızın Genel Merkez ve tüm birimleri bu konuda her türlü özveriyi ve yaratıcılığı ortaya koymalıdır. Aksi halde demokrasi ve demokratikleşme kendiliğinden gelmeyecek, sözle hatta sandıkta demokrasi eğitimi gerçekleşmeyecektir.


EĞİTİM SEN'in Temel Birimi İşyerleri Olmalıdır


Sendika, sadece Genel Merkez ve şube bürolarından ibaret değildir. Sendikanın gücü hizmet bürolarında ya da lokallerdeki yığılmadan ve kalabalıktan anlaşılmaz. Sendikanın gücü üyelerinin işyerlerindeki tutumundan ve çalışma yaşamındaki etkilerinden anlaşılır. Toplu pazarlıkla elde edilen hakların işyerlerinde hayata geçirilmesi, Genel Merkezce verilen görevlerin yerine getirilmesi, işyerleri temsilcilerinin görevi olmalıdır.

Bunun için işyeri temsilcilerinin kendileri çok iyi yetiştirmelerinin yolları bulunmalıdır. İşyeri temsilcilerinin Milli Eğitim mevzuatı, yasa, yönetmelik, program, genelge vb. düzenlemeleri iyi izleyip konuyla ilgili yetiştirilmelerine özel önem verilmelidir. İşverenin işyeri temsilcisi/yöneticisi ile uygar ilişkiler içinde sendika işyeri temsilciliği için, işyerinden hizmet olanakları koparılmalı, varolan sendika odası, pano vb. olanaklar düzenli bir biçimde sonuna kadar kullanılmalıdır.

Sendikamızın olanakları çar çur edilmeden, bu olanaklar sendikal mücadelenin geleceğine yatırım yapılacaksa işyeri temsilciliği ciddi olarak ele alınmalı ve bu alana yatırım yapılmalıdır. Sendikamızın buralardan büyüyeceği unutulmamalıdır.

Bilgi, Gücümüze Güç Katacaktır


Artık yaşamın her alanında olduğu gibi sendikal etkinliklerde, sendikal projelerde de bilimin ışığında yürümek en çağdaş yöntemdir.

Sendikamız sadece sendikal hakların kazanılmasında değil, eğitim, personel sorunları, ekonomik yaşam ve öteki konularda söz söyleyeceği zaman bilim adamlarına ve bilim kuruluşlarına başvurmayı ilke edinmelidir. Bu güne dek böylesi çalışmalar yapılmış olsa da yetersizdir. Sendikamız bundan sonra bu eksikliğini de gidererek her işi "ehlinden öğrenmeye" özen göstermelidir.

Artık sadece bilenden öğrenmekle de yetinmeyip EĞİTİM SEN'in kendisi de bilime ve bilgi birikimine katkıda bulunmalıdır. Bunu sağlamak için sürekliliği olan bir Araştırma Bürosu oluşturmak, örgütümüzle ilgili bir özlemimizin daha yerine getirilmesini sağlamış olacaktır.

Eylemi Amaç Gibi Görmekten Kurtulup, Akılcı Bir Tarz İzlemeliyiz


Sorunlarımız bölümünde sendikamızın eylem anlayışındaki yanlışları özetlemiştik. Elbette bundan sonra da eylem yapacağız. Ancak artık eylemi amaç gibi görme anlayışından kurtulmalıyız. Şan olsun diye eylem yapmamalıyız. Üyelerimizin onaylamadığı, kamuoyunun sempati ile bakmadığı eylemlere girişmemeliyiz. Eylemlerimizde göz kamaştırma yerine sorun çözmeyi, hak almayı amaçlamalıyız. Bu nedenle eylem ve etkinliklerde aşağıdaki ilkeler temel yaklaşım olmalıdır. Söz konusu eylemlerde;

  • Sendikanın kendi amaç ve ilkelerine uygunluk

  • Üyelerinin istemlerine uygunluk

  • Sendikanın örgütlenme düzeyine uygunluk

  • Sendikanın kendi olanaklarına uygunluk

  • İşkolunun özelliklerine uygunluk gözetilmeli ve bu büyük yürüyüşün mücadele-uzlaşma-mücadele biçiminde bir yol izleyeceği unutulmamalıdır.

  • Burada yıllardır yapılan bir spekülasyona değinmek gerekir.

Eğrisiyle doğrusuyla bugün itibarıyla EĞİTİM SEN’de örgütlenmiş insanların çoğunluğunun sol kültürden geldiği gerçektir. Bu nedenle sol literatürde “uzlaşma”, “uzlaşmacı” gibi kavramların pek ışıltılı sözcükler olmadığını da, hatta biraz kulak tırmalayıcı sözcükler olduğunu da biliriz. Ancak bütün bunlar sendikaların esas olarak birer uzlaşma örgütü oldukları gerçeğini değiştirmez. Evet sendikalar birer uzlaşma örgütüdür. Önemli olan, verdiğiniz mücadele sonucunda vardığınız uzlaşma noktasında, üyeleriniz ve işkolu çalışanları için ne kazandığınızdır. Yani amaç her uzlaşmadan çalışanlar lehine sonuçlar elde etmektir. Mücadele bitmeyecek, elbette devam edecektir.

Konuya böyle yaklaşmadan sözcüklerin ışıltısı ya da matlığıyla oynamak sendikamıza da, çalışanlara da bir şey kazandırmaz.



Yüklə 2,07 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   39




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin