En’âm Suresi (6/165)



Yüklə 2,97 Mb.
səhifə66/117
tarix09.01.2022
ölçüsü2,97 Mb.
#95048
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   ...   117
En’âm Suresi
96


فَالِقُ

karanlığı yarıp



الْإِصْبَاحِ

sabahı ortaya çıkarmış



وَجَعَلَ

ve kılmıştır



اللَّيْلَ

geceyi


سَكَنًا

dinlenme zamanı



وَالشَّمْسَ

ve güneşi



وَالْقَمَرَ

ve ayı


حُسْبَانًاۚ

hesap (ölçüsü) yapmıştır



ذَٰلِكَ

Bu


تَقْدِيرُ

takdiridir



الْعَزِيزِ

o üstün


الْعَلِيمِ

ve bilen(Allah)ın























Türkçe Transcript (*)

Fâliku-l-ishi vece’ale-lleyle sekenen ve-şşemse velkamera husbânâ(en)(c) żâlike takdîru-l’azîzi-l’alîm(i)

Ali Bulaç Meali

O sabahı yarıp çıkarandır. Geceyi bir sükun (dinlenme), güneş ve ay'ı bir hesap (ile) kıldı. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen Allah'ın takdiridir.

Edip Yüksel Meali

Sabahı ortaya çıkarandır. Geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ay'ı da bir hesaplama aracı yapmıştır. Bu, her şeyden Üstün ve her şeyi Bilen'in planıdır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Karanlığı yarıp tanyerini ağartan O'dur. Geceyi, dinlenmek için; Güneş'i, Ay'ı (vakitlerinizi) hesaplamak için yaratmıştır. İşte bu, her şeye galip gelen ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir.

Süleyman Ateş Meali

Karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran O'dur. Geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı (vakitlerin bilinmesi için) birer hesap (ölçüsü) yapmıştır. Bu, o üstün ve bilen(Allah)ın takdiridir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şafağı yarıp sabahı ortaya çıkaran/Fâlık O'dur! Geceyi dinlenme zamanı yaptı; Güneş'i ve Ay'ı hesap aracı. İşte budur ölçülendirmesi o Azîz'in, o Alîm'in!

Yusuf Ali (English)

He it is that cleaveth the day-break (from the dark): He makes the night for rest and tranquillity, and the sun and moon for the reckoning (of time): Such is the judgment(921) and ordering of (Him), the Exalted in Power, the Omniscient. *

M. Pickthall (English)

He is the Cleaver of the Daybreak, and He hath appointed the night for stillness, and the sun and the moon for reckoning. That is the measuring of the Mighty, the Wise.

En’âm Suresi
97


وَهُوَ

O'dur


الَّذِي جَعَلَ

yaratan


لَكُمُ

sizin için



النُّجُومَ

yıldızları



لِتَهْتَدُوا

yol bulasınız diye



بِهَا

onlarla


فِي ظُلُمَاتِ

karanlıklarında



الْبَرِّ

karanın


وَالْبَحْرِۗ

ve denizin



قَدْ

gerçekten



فَصَّلْنَا

biz genişçe açıkladık



الْآيَاتِ

ayetleri


لِقَوْمٍ

bir toplum için



يَعْلَمُونَ

bilen
















Türkçe Transcript (*)

Vehuve-lleżî ce’ale lekumu-nnucûme litehtedû bihâ fî zulumâti-lberri velbahr(i)(k)kad fessalnâ-l-âyâti likavmin ya’lemûn(e)

Ali Bulaç Meali

O, karanın ve denizin karanlıklarından yolunuzu bulmanız için size yıldızları var edendir. Bilen bir topluluk için biz ayetleri birer birer (bölüm bölüm) açıkladık.

Edip Yüksel Meali

Karanın ve denizin karanlıklarında yollarınızı bulasınız diye sizin için yıldızları yaratan O'dur. Bilen bir toplum için ayetleri detaylı olarak açıklamış bulunuyoruz.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan O'dur. Şüphesiz biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık.

Süleyman Ateş Meali

O'dur ki size, karanın ve denizin karanlıklarında, yıldızlardan yararlanıp yol bulma imkanı verdi. Gerçekten biz, bilen bir toplum için ayetleri geniş geniş açıkladık.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Karanın ve denizin karanlıklarında, kendileriyle yol bulmanız için yıldızları hizmetinize veren O'dur! Bilgiden nasipli bir topluluk için ayetleri gerçekten ayrıntılı kılmışızdır.

Yusuf Ali (English)

It is He Who maketh the stars (as beacons) for you, that ye may guide yourselves, with their help, through the dark spaces of land and sea:(922) We detail Our signs for people who know. *

M. Pickthall (English)

And He it is Who hath set for you the stars that ye may guide your course by them amid the darkness of the land and the sea We have detailed Our revelations for a people who have knowledge.

En’âm Suresi
98


وَهُوَ

O'dur


الَّذِي أَنْشَأَكُمْ

sizi inşa eden



مِنْ نَفْسٍ

nefisten


وَاحِدَةٍ

bir tek


فَمُسْتَقَرٌّ

(sizin için) bir karar



وَمُسْتَوْدَعٌۗ

ve emanet yeri vardır



قَدْ

gerçekten



فَصَّلْنَا

biz genişçe açıkladık



الْآيَاتِ

ayetleri


لِقَوْمٍ

bir toplum için



يَفْقَهُونَ

anlayan







Türkçe Transcript (*)

Vehuve-lleżî enşeekum min nefsin vâhidetin femustekarrun vemustevde’(un)(k)kad fessalnâ-l-âyâti likavmin yefkahûn(e)

Ali Bulaç Meali

O, sizi tek bir nefisten yaratandır. (Sizin için) Bir karar (kalış) ve emanet (olarak konuluş) yeri vardır. Kavrayabilen bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık.

Edip Yüksel Meali

O'dur sizi bir tek kişiden inşa eden. Nitekim bir karar kılmayı bir ayrılış izler. Ayetleri, anlayan bir toplum için açıklamışızdır

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sizi bir tek candan yaratan O'dur. Sonra sizin için bir karar yeri, bir de emanet yeri vardır. Biz âyetlerimizi, anlayan bir toplum için apaçık beyan ettik.

Süleyman Ateş Meali

Odur ki sizi bir tek nefisten inşa etti. Sizin için bir kalış ve bir emanet olarak konuluş yeri ve süresi vardır. Gerçekten biz, anlayan bir toplum için ayetleri geniş geniş açıkladık. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sizi bir tek canlıdan vücuda getiren O'dur! Bu oluşumda bir karar kılma yeri var, bir de emanet olarak kalma yeri. İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık.

Yusuf Ali (English)

It is He Who hath produced you(923) from a single person: here is a place of sojourn and a place of departure:(924) We detail Our signs for people who understand. *

M. Pickthall (English)

And He it is Who hath produced you from a single being, and (hath given you) a habitation and a repository. We have detailed Our revelations for a people who have understanding.

En’âm Suresi
99


وَهُوَ

O'dur


الَّذِي أَنْزَلَ

indiren


مِنَ السَّمَاءِ

gökten


مَاءً

suyu


فَأَخْرَجْنَا

çıkardık


بِهِ

onunla


نَبَاتَ

bitkiyi


كُلِّ شَيْءٍ

her çeşit



فَأَخْرَجْنَا

ve çıkardık



مِنْهُ

o (bitki)den



خَضِرًا

bir filiz



نُخْرِجُ

çıkarıyoruz



مِنْهُ

ondan da


حَبًّا

daneler


مُتَرَاكِبًا

birbiri üzerine binmiş



وَمِنَ النَّخْلِ

hurmanın


مِنْ طَلْعِهَا

tomurcuğundan



قِنْوَانٌ

sarkan


دَانِيَةٌ

salkımlar



وَجَنَّاتٍ

ve bahçeleri



مِنْ أَعْنَابٍ

üzüm


وَالزَّيْتُونَ

zeytin


وَالرُّمَّانَ

ve nar


مُشْتَبِهًا

kimi birbirine benzer



وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍۗ

kimi benzemez



انْظُرُوا

bakın


إِلَىٰ ثَمَرِهِ

meyvesine



إِذَا

zaman


أَثْمَرَ

meyve verirken



وَيَنْعِهِۚ

ve olgunlaştığı



إِنَّ

şüphesiz


فِي ذَٰلِكُمْ

bu size gösterilenlerde



لَآيَاتٍ

çok ibret vardır



لِقَوْمٍ

toplumu için



يُؤْمِنُونَ

inananlar








Türkçe Transcript (*)

Vehuve-lleżî enzele mine-ssemâ-i mâen feaḣracnâ bihi nebâte kulli şey-in feaḣracnâ minhu ḣadiran nuḣricu minhuhabben muterâkiben vemine-nnaḣli mintal’ihâ kinvânun dâniyetun vecennâtin min e’nâbin ve-zzeytûne ve-rrummâne muştebihen veġayra muteşâbih(in)(k) unzurû ilâ śemerihi iżâ eśmera veyen’ih(i)(c) inne fî żâlikum leâyâtin likavmin yu/minûn(e)

Ali Bulaç Meali

O, gökten su indirendir. Bununla her şeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz.) Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir bakıverin. Şüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır.


Yüklə 2,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   62   63   64   65   66   67   68   69   ...   117




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin