Figth the future



Yüklə 410,69 Kb.
səhifə7/7
tarix18.01.2018
ölçüsü410,69 Kb.
#38741
1   2   3   4   5   6   7

Feneri tutan adam çabuk ve sessiz adımlarla masaya yaklaştı. Uzun ,sıska ve saçları çok kısa bir adamdı. Masaya ulaştığında bir eldiven taktı ve tereddüt etmeden bir tüp aldı. Taşlaşmış kemik parçaları içeren ,küçük,cam bir şişeydi. Adam içeriklere baktıktan sonra ,kanıtları cebine doldurdu. Geldiği kadar sessiz ve çabuk gözden kaybolduğunda , oda bir kez daha karanlıktı.

“__Antarktika Dallas’tan çok uzun yol Ajan Scully.” Jana Cassidy bir an kaybetmeden devam etti. “Adalet Bakanına ,sizin burada yaptığınız bağlantıları içeren bir rapor sunamam.”


Dosyayı kaldırıp,ona işaret ederek ,tekrar masaya bıraktı.”Arlar ve mısır tarlaları ,tam olarak , yurtiçi terörizm kalıplarına uymuyor.”

Dallas’ın batısındaki boş arazide bir yerde, bir grup adam ,görünürde sonsuz bir mısır tarlası arasında yürürken,alev silahlarını ateşliyor ve tarlayı aleve veriyorlardı.

FBI OPR’da Scully başını olumsuz yöne salladı.”Hayır ,uymuyorlar.
“Burada bulduklarımın çoğu ,özel bir nedeni olan bir organizasyonun tutarlı resminden yoksun __” Cassidy durakladı ve direkt olarak Scully’e baktı__ gözlem başladığından beri sunduğu ilk sempatik bakış. “Katlandığınız çetin sınavın sizi açıkça etkilediğini görüyorum.__buna rağmen ,açıklamanızdaki boşluklar panelimize bu referansları Adalet Bakanlığına sunacağımız son rapordan silmekten başka seçenek sunmuyor__”

3 işaretsiz tır,parlayan güneş altında duruyorlardı. Koyu giysiler içinde,gözleri güneş gözlükleriyle maskelenmiş bir adam ,ilkinin yanına ilerledi ..sonra da ötekinin. Parlak yeşil harflerle şunları yazıyordu.


Doğanın En iyi Mısır Yağı.

“ve bir zamana kadar.” Diye bitirdi Cassidy pürüzsüzce.”__ Sağlam kanıtlar elde edilene dek, bu bize ,böyle bir araştırma yapma nedeni verecektir.”


Cassidy konuşurken Scully’nin eli cebine kaydı. Müdür Yardımcısı sustuğunda ayağa kalktı ve masaya yaklaştı. Cebinden bir şey çıkararak Jana Cassidy’nin önüne koydu.
“FBI’ın şu anda elindeki kanıtı araştıracak kadar nitelikli bir araştırma ünitesine sahip olduğuna inanmıyorum.”dedi.
Jana Cassidy kaşlarını çattı ve ajanın oraya bıraktığı şeyi alıp,kaldırdı: ölü bir bal arısı içeren küçük,cam bir tüp. Onu incelerken, Scully izin istemeden ve başka bir şey söylemeden çıkışa yöneldi. Kapı arkasından kapanırken ,Cassidy kaşlarını kaldırdı ve Skinner’a döndü. İfadesi okunmuyordu.
“Bay Skinner?” diye sordu ve onun cevabını bekledi.
Constitution Bulvarı

Washington , D.C.

FBI Genel Merkezi Yakınları

Fox Mulder ,alışveriş merkezinin yakınlarında bir park bankına oturmuş,Washington Post okuyordu. Ulusal haberlerdeki küçük bir yere ulaşınca gözleri büyüdü.


Öldürücü Hanta Virüsü Salgını

Kuzey Teksas’ta bastırıldığı

Rapor edildi.

Başını kaldırınca Scully’nin ona yaklaştığını gördü. Ona gazeteyi uzattı. “27. sayfada güzel bir haber var. Nasılsa isimlerimiz dışarıda bırakılmış.”


Scully bakmadan gazeteyi alırken,Mulder devam etti.” Gömüyorlar Scully. Hepsini tekrar örtbas edecekler ve hiç kimse bilmeyecek.”
Ayağa kalkıp,heyecan ve üzüntü içinde topukları üzerinde döndü ve yürümeye başladı. Scully onu izledi.
“Hatalısın Mulder.” Dedi.” Daha şimdi bildiğim her şeyi OPR’a anlattım.”
Mulder durdu ve şüpheyle ona baktı. “Bildiğin her şeyi?”
Scully onayladı ve tekrar yürümeye başladı. “Geçirdiğim şeyleri. Virüsü . Genetiği değiştirilmiş mısır koçanlarının polenlerinden,arıların virüsü nasıl yaydıklarını__”
“Ve uzay gemisini?” diye böldü Mulder alaylıca.” Virüs bulaşmış vücutları ve geminin kutuptan biraz plansız ayrılışını?”
“Bu konuda o kadar net olmadığımı kabul ediyorum. Kesin olarak ne gördüğüm konusunda. Ve amacı hakkında.”
Mulder durakladı.” Önemli değil Scully.” Dedi.” Sana inanmayacaklar. Neden inansınlar? Eğer programlanamaz, kategori edilemez yada kolayca referans edilemezse__”
“Ben çok emin olmazdım Mulder”
Mulder’ın kızgınlığı gergin bir sabırsızlığa dönüştü.”Kaç kere burada bulunduk? Tam burada. İnanılmaz gerçeğe asılmış?__ Ayrılmakta haklısın. Benden uzaklaşmalısın. Uzak olabileceğin kadar uzak.”
“Benden kalmamı istedin” dedi Scully meydan okuyarak.
“Sana bana hiçbir şey borçlu olmadığını söyledim. Özelliklede hayatını. Git bir doktor ol Scully.”
Scully olumsuz anlamda başını salladı.” Olacağım ama hiçbir yere gitmiyorum.” Mulder’ın gözleri ,o devam ederken,kısıldı. “Bu hastalık__ her neyse__ bir çaresi var. Sen onu elinde tuttun__”
Mulder’ın elini tuttu ve başını kaldırıp ona baktı.”__eğer şimdi vazgeçersem ,onlar kazanır.”
Konuşmadan orada durdular. Yakın bir yerde CSM bir arabada oturuyordu. Sert, korkutucu bakışları onların üzerlerine odaklanmıştı. Sigarasından son bir nefes çekip,onu caddeye fırlattı. Arabanın otomatik camı kapandı ve uzaklaştı.

Tataounie çölü,Tunus

Erken sabah güneşi,ufka kadar uzanan sonsuz mısır tarlalarının üzerinde parlıyordu. Yakın bir mesafede ,geleneksel Arap entarisi içindeki bir adam ,koyu takım elbiseli ikinci bir adama ,yeşil ve altın koçanlar arasında eşlik ediyordu.
“Bay Strughold” diye bağırdı Arap. “Bay Strughold!”
Conrad Strughold mısır koçanları arasından çıktı. Arabın arkasındaki adamı görünce gözleri hafifçe kısıldı.
“Terlemiş ve perişan görünüyorsun.” dedi. ”Niye bu kadar yolu geldin?”
CSM soğukça ona baktı. “Tartışacak bir işimiz var. “
“Düzenli kanallarımız var.” dedi Strughold.
“Bu Mulder’ı içeriyor.”
Strughold neredeyse görünmez biçimde irkildi.” Ah, o isim! Tekrar ve tekrar__”
“Görmesi gerekenden fazlasını gördü.” dedi CSM.
“Ne gördü? Bütünde, o sadece parçaları gördü.”
“Şimdi kararlı” diye ısrar etti CSM. “Tekrar...”
“Ama o bir adam. Yalnız bir adam ,gelecek için savaşamaz.”
CSM Strughold’a bir şey uzattı. “Dün bunu aldım__”
Strughold onun elinden şeyi aldı: bir telgraf. Okudu , sonra orada gerçekte ne olduğunu görmeden ,ufka dik dik baktı. Sonra telgrafı düşürerek,sessizlik içinde döndü ve mısır sıralarına doğru ilerledi.
Yerdeki telgraf rüzgarda hafifçe kıpırdadı. Kelimeler siyah harflerle , sarı bir kağıda yazılmıştı.
X FILES tekrar açıldı. Lütfen Tavsiye.

Rüzgar yükseldi,telgrafı kaldırarak onu havaya gönderdi. Telgraf döne döne yükseldi , sonunda gözden kayboldu. Gözün görebildiği kadar uzağa, sıra sıra mısır tarlaları uzanıyordu. Hektarlarca,millerce...Tunus çölü üzerinde genişliyorlardı , ta ki ufka kadar...orada,dev boyutta iki ,beyaz kubbe ufka karşı şahlanıyordu.



SON.
Yüklə 410,69 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin