Gül gibi geçinip gidiyorduk, Ne gerek vardı bunca hırsa



Yüklə 2,6 Mb.
səhifə6/23
tarix11.08.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#69060
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   23

. . .

Bugün Cuma,
Unutma,
Bir iyilik yap kendine,
Bir selam ya da bir tutam sevgi ver birilerine,
Beyaz bir güvercin konsun yüreğine,
Sun ,dostluğu kardeşliği sevdanı ellerinle,
Bugün Cuma,
Unutma,
Huzura kavuşmak için,
Huzur vermek yakışır insan olana.

. . .

Ah mirim ah,
Nerede o hoş sohbetler,
Nerde o eski haspihaller,
İki satır kelamlar nerede.
Kimle neyi paylaşacaksın ki,
Birine gitsen cüzdanın hatrını sorar,
Kimi daha ne olduğunu bilmediği siyasetten dem vurar,...

. . .

Sen ne eylersen eyle,
Allah'ın dediği olur,
Arama sağında solunda adaleti,
Gerçek adalet O'dur.
İyilik yaparsan da kendine,
İşlediğin günahlar da,
Lakin kul yetim hakkı yeme,
Gün gelir,
Ya yaşarken,
Ya da son yolculukta,
Hak yerini mutlaka bulur,
Bile bile ettiklerin,
Ha senden,ha da sevdiklerinden,
Çıkar bir gün,
Ağlasan,sızlasan nafile,
Bu,Yaradanın adaleti,
Hırsın,azgınlığın,doyumsuzluğun,
Sonudur.

. . .

Önce kendinde aramalı insan,
İyiyi,güzeli,doğruyu,yanlışı,
Olgunluk nedir arayıp bulmalı,
İnsan olabilmenin,
Bestesini de güftesini de kendi yapmalı.
Özeleştirisiyle büyümeli içindeki çocuk.
Çiçekler açmalı gönlünde dikensiz,
Koskoca sevgilere dönüşecek,
Kini kazımalı sol yanından,
Nefreti doğmadan öldürmeli beyninde,
Dargınlık kelimesi olmamalı,
Ne lügatında,
Ne hayatında.
Beyaz bir güvercin çırpınmalı kalbinde,
Her nefes alışında.
Ve sonra karışmalı canlılar arasına.
Hiçbir şey üzemeyecek,
İncitemeyecektir onu,
Elalemin günahı sevabı kendine,
Unutmayacaktır asla insan olduğunu.
İçi acıdığı,
Gözyaşı döktüğü anlar da varolacak,
Ya el uzatacak,ya da sevdalar sunacak,
Her daim her canlıda huzuru bulacak.
İşte ben buna insan derim,
Rehberi Kur'an-ı Kerim,
Ben bir bunları bilir,
Bunları söylerim.

. . .

Gözlerim seni aradı bugün,
Cumhuriyet meydanında,dolmuş durağında.
Hani okul çıkışı buluştuğumuz,
O da buluşmaksa,
Arada biraz mesafe,
Mırıldanarak konuşurcasına.
Bize göre gizliceydi,
Ama sanki herkes aşkımızı seyrederdi.
Ya kitabının arasına sıkıştırırdım,
Yüzüne söyleyemediğim sevda sözcükleriyle dolu mektubu,
Ya da canyoldaşı bildiğin kız arkadaşın getirirdi sana o çok değerli emaneti.
Yüzünü görmek,hele elini tutabilmek en yüce mutluluktu,
Bizim sevda zamanlarımızda aşk zordu,
Zor aşktı lakin,herşeyden üstün bir değerdi,benzeri yoktu.
Sonra birgün kayboldun dünyamdan,
Evlendi dediler,
O an vuruldum yüreğimin ortasından.
Hep unutulur derler ya,inanma.
Ben hala dolmuş durağında senin hayalini görürüm,
Hatırladıkça o günleri,
Bir dirilir,bir ölürüm.
Şimdiki aşıklara bakıp sen de gülüyorsundur eminim,
Onlarınki aşksa bizimki tapınmakmış diye geçirirsin içinden sevdiğim.
Artık üzülmüyorum seni kaybettiğime,
Aksine gurur duyuyorum seni öylesine değil,ölesiye sevdiğime,
Çünkü o aşkların yaşanması imkansız yılları yaşıyoruz,
Yerlerde sürünen sevdalara baktıkça şaşıyoruz.
Sen beni çok sevdin,
Ben seni,
Büyükler öyle istedi,ayırdılar bizi,
Kimbilir belki de aynı anda düşünüyoruz o günleri,
Birkaç yıl olsa da ne güzel,ne masum,ne saf sevmişiz birbirimizi.
Şimdi yok yazacak mektubum,
Sol yanım der ki;mahşerde bile olsa ben sana mecburum.

. . .

Bunları yazmak istemezdim ama,
Üzgünüm ki önce ben,
Diyeceksin ki neden,
Sanma ki kendini beğenmişlikten,
Böbürlenmekten,
Zaten onları beceremem.
Hemen kızma bilip bilmeden.
Kim sevecekti ki herbirinizi ayırtetmeden,
Kim güneşin doğuşuyla birlikte kendini size adayacaktı,
Her gün yeniden,
Minik bebeler kime gülümseyecek,
Güvercinler hangi pencereye konacaktı ıslatılmış ekmek parçaları için,
Çiçekler bilmekte onlara kimin su vereceğini,
Göçmen kuşlar nasıl gidecekti bana elveda demeden.
Yüreği sevgi uğruna atanlar için kim dualar edecekti her sabah,
Hasta için şifa,
Günahkar için tövbe,
Şeytana azap,
Kim dileyecekti,
Kim bir ömür karşılıksız her daim verecekti,
Ha kesesinden,ha yüreğinden,
Ve kim olacaktı ,aldığı her nefesi kendi için solumayan.
Yalnızlıklarında dahi birliği beraberliği unutmayan.
Kimselere kalkmamış eller,
Asla artniyet gözetmeyen sol yanım,
Sevda uğruna damarlarımda dolaşan kanım,
Saygı,hürmet,
Bildiğim kıymet,
Öyle bir sabır ki,
Ne olursa olsun sabret.
Ve bir gün siz değil ben üzüleceğim temelli ayrılıp giderken,
Sevmelere doyamadığım canlara elveda derken.
Evet önce ben,
İşte böylesine onca neden varken.

. . .

Neden öğretmediler,
Neden söylemedilerki bana.
Bir gün binlerce günahlar misali ,
Karşıma çıkacağını bile bile.
Niçin onca yıl herşeyi gizlediler.
Bilmek istedim neden engellediler.
Ne olurdu sanki geçmişte idrak edebilseydim,
İnsanların sahteliğini,
Kalplerin kahpeliğini,
Ölümsüz diye kandırdığınız sevdalara ne oldu,
Hadi ben kandım inandım,
Hanginiz layığını buldu,
Hayatın güzellikleri dediğiniz bumuydu.
Neden niçin aşk adına açan tüm çiçekler soldu.
Yalanlarla bana yazık ettiniz,
Umutla geldiğim dünyayı zindan eylediniz,
Şimdi mutlumusunuz bilmem,
Yaşadım,yaşadım ama,
Artniyet,fesatlık,iğrençlikler dışında,
Hiçbir şey görmeden.
Doğruyu yanlışı bilmeden.
Olmayan vicdanınıza koyun ellerizi,
Azraile gerek yok,
Atın cehenneme kendinizi.

. . .

Her an beni terkedip gidecekmişsin gibi sevmeliyim seni,
Mesela ölüm de var gülüm,
Ha sana,ha bana,
Zaten o Allah'ın emri.
Ben seni her daim severim lakin,
Olur ya,aklını çelen,
Ya da benden daha çok sevdiğini söyleyen,
Bir iki kelime veya görsellikle seni büyüleyen,
Çıkar belki karşına.
Olur ya ağır gelir sevdam,
Kaldıramazsın yüreğimin yükünü,
Çok sevilmek sıkar belki de,
Aşkım kelepçe gibi gelir,
Bağlanmak istemezsin prangalarla,
Yenilirsin çok sevgiye aşka,
Belki bir telefonun ucunda,
Belki bir garda,
Belki de bir mesajla,
Onca emeği,
O doyumsuz sevgiyi,
Ve tüm iyiniyetimi,
Siler,yokeder atarsın bir kenara.
İyisimi ben seni her an yitirecekmiş gibi seveyim,
Ne mecnun olayım,
Ne Kerem,Ferhat,
Kara sevdadan delirmeyeyim.
Ben seni kaybedecekmiş gibi seveyim,
Sen daha söyleyemeden,
Ben anlayıp çekip gideyim.

. . .

Birçok insan tanıdım,
Birileri ihtiyaç molası durağı sandı beni,
Kimi karnını doyurdu,
Kimi iki nefes alıp gitti benden.
Bazıları gönlünü dinlendirdi,
Bazısı kendini şenlendirdi..
Bende temizlendi kimileri,
Bir yudumda içip giden de oldu.
İçindeki pislikleri boşaltıp gideni gördüm,
Tutmamadım kendimi sövdüm sövdüm.
Hediyelik eşya sanan oldu,
Parayla satın almak isteyen de.
Teşekkür edeni gördüm,
Ardına bakmadan gideni de.
Onlar çekip gitti,ben hala burdayım,
Duydum ki çoğu bitti,ben yine ayaktayım.
İhtiyaç molası durağıyım ben,
Gelen memnun,giden memnun seferinden.

. . .

Biliyormuydunuz,
Ya da biliyormusunuz??
Bu diyarların en zengin insanıyım ben.
Gerçi mesleğim vergiye tâbi olmadığından,
Ne gazetelerde boy boy resmim,
Ne de sekiz sütuna manşet ismim yazılır.
Kazancım varlığım nemidir?
Sizleri çok seviyorum,
Ve biliyorum ki,
Bir o kadar da seviliyorum.
Ölümlü bir insanın bundan daha büyük ne ganimeti olabilirki?

. . .

Gönlümde bir bahar var,
İlki ya da sonu olmayan.
Çiçekleri aşk kokan,
Yağmurlarda sevgileri ıslatmayan,
Ayrılıklara bulaşmayan.
Öyle bir bahar ki,
Yeşillikleri sunuyor bana,
Toprak bizi saklamadan,
Üzerinde sarmaş dolaş yuvarlanılan.
Bir tek beni üzen,
Yüreğimde buluşamamız,
Her an birlikte nefes alamayışımız.
Evet bahar gönlümde,
Nedense kelepçelemiş kendini,
Aşmak istemiyor birlikte tüm engelleri.
Kimbilir hangi vefasızlardır onu bu hale koyan,
Ve sonrasında belki diye sol yanıma konan.
Ey bahar,
Üzülme sen,
Sen gönlümdeyken,
Ölümsüz tertemiz duygularda biz sörf yaparken,
Artık yağmayacak gözyaşların olan zamansız yağmurlar,
İlk son diye seni asla ayıramayacaklar,
Hayırsızlar,nankörler güneşinden faydalanamayacaklar.
İşte böyle sevgili bahar,
Yalnız sensin kalbime yâr,
Bize ne kışlar gelmiş,
Yağmış karlar.
Seninle birlikte hiç tükenmeyecek sevdalar var.
Bahar.
Sonsuza kadar.

. . .

Bu sabah yine sana uyandım,
Güneş biraz daha çok parlamakta sanki
Henüz güvercinlerim konmasa da,
Penceremin kenarına.
Günün ilk saatleri sesiz olsa da,
Sessizliği bozan yüreğim ,senin adınla atmakta,
Nefesim seninle beni hayata bağlamakta.
Bir telaşe bir acele içindeyim,
Korkum sana rastlayamamak,
Ya da kalabalıklar arasında kavuşamamak.
Bir an önce çıkmalıyım sokaklara,caddelere,
Yaşamalıyım seni,
Ey sevgi.
Olmadığın yerler zindan bana,
Olmazsan olmuyor anlasana.
Seninle uyuyup yine seninle uyanmak var ya,
Gelmemin tek sebebi şu garip dünyaya,
Duy sesimi,sar bedenimi ey sevgi,
Sensin Yaradanın gönlüme bahşettiği.
Varsan benim için herşey tamam,
Terketme sol yanımı,
İnsan olduğumu anlayamam.
Ey sevgi,
Uğruna çırpındıkça bu kalp,
Bırakma ellerimi.

. . .

Şöyle bir bakıyorum,
Sokaklarda caddelerde,
Elele sarmaş dolaş dolaşanlara.
Göremiyorum yüreklerinde yarına dair düşünceler,
Kimi okul vakti ya da çıkısında,
Sözde bahsettikleri aşk,sevda.
Kimbilir kaç tanesi umduğunu bulacak,
Eminim ki çoğu okul bitimiyle yapayalnız kalacak.
Oysa sevmek bu kadar basit,
Bu kadar yalan mı,
Geçirdiğin birkaç gün ve gece elde kalanmı.
Üzülüyorum kendimce,
Zevkler uğruna yokolan gençliğe.
Elbet kurunun yanında yaş da yanıyor,
Lakin gözler her daim gerçek olanı arıyor.
Biz sevdalımızın ellerini,heyecanla titreyerek tutardık,
Mutluluğu geceyarılarında değil,
Gönlümüzdekinin gözlerinde arardık,
Kısa süreli ayrılıklarda yanağına konulan bir buse,
Yeniden buluşmayı düşlerdik şayet mümkünse.
Yaradanın sunduğu yüreği hiç kirletmeden,
Sevdiğimize ilan-ı aşk ederdik düşüncelerini incitmeden.
Bizler aşklı Yaradandan emanet aldık,
Olsun varsın,ya yanlış anlaşıldık,
Ya da yapayalnız kaldık.
Bana bugünlere dair aşklardan sözetmeyin,
Dünya bozulmuş,insanlar insan olduğunu unutmuş,
Hiç olmazsa geçmişte tüm gerçekleriyle yaşanmış,o üç harfi kirletmeyin.

. . .

Herşeye rağmen yazmak içindekileri,
Yıllardır yüreğinde birikenleri,
İnadına yazmak,
Anlayamayanlara inat.
Çiçekler anlıyor,
Kuşların sesinden anlıyorum,
Onların da duygulandıklarını,
Taş anlıyor,
Toprak anlıyor,
Kalbimdeki tarifsiz sevdamı.
Başını okşadığım sokak kedisi,
Gülümsediğim ihtiyar,
Kimi olsa da mutsuz ya da bahtiyar.
Güneşle birlikte doğuyorum,
Ay ışığında dahi sessizce yazıyorum.
Bazen kafa kafaya veriyoruz kaderimle,
Kahkalarla gülüyoruz halimize.
Hâlâ nefes alıyorsam eğer,
Herşeye herkese rağmen yazmaya değer.
Süveydamı durduramıyorum,
Damarlarımla dolaşan tertemiz sevgiyle,
Yine yazıyor,yazıyorum.
Sevda adına getirdiyse bu aleme Yaradan,
Ha kalp yazar ha kalem,
Benim aşkım insanadır,
Dökülen her satır Allah için sol yanımdan.

. . .

Evet,
Terkediyorum,
Çekip gidiyorum bu sanal sayfalardan,
Bıraktırdınız bana ,
Gönlümden geçenleri şiir diye yazmaya.
Bir dekolteli bayan fotoğrafına,
Veya yarı çıplağa,
Tercih ettiniz,
Beğenileriniz hep belden aşağıya.
Oysa insanca birşeylerdi yazdığım,yazmak istediklerim,
Önce insandı değer verdiğim.
Olmadı,
Beğenilmeyen şiirlerimle bıktırdınız yazmaktan,
Bıktım kendi dünyamda yanlış anlaşılmaktan.
Sen,
Adın herneyse,
Gençtin güzeldin,
Sevgiyi öğretmek istedim,
Ne mi yaptın,
Cânım sözlerimi ahlaksız sandın,
Ya sen,
Genci,yaşlısı adam sandıklarım,
Her daim kaale aldıklarım,
Siz,
Çok yanılttınız,
Görsel güzelliklere taptınız.
Anlayacağınız dilden konuşamasam da,
Bu koskoca yürekteki sevda ateşini sözdürdünüz,
İçimdeki ölümsüz sandığım çocuğu dahi öldürdünüz.
Şimdi kiminiz endamıyla,
Kiminiz sahtekar sol yanlarıyla,
Aramızda dolaşmatasınız,
Hiçbir şey olmamışcasına,
Unutmayın ki âhımı kıyamete kadar aldınız.
Onlar mı,
Aslında birkaç kişi,
Ha erkek ha da dişi,
Sizin yüzünüzden bu sözleri yazdığımı bilmektesiniz,
Birilerinize nefis derler,
Birilerinizin adı yapılan sanat,
Sevgi,insanlık,güven,iyiniyet dağıtılırken,
Nerelerdeydiniz.
Tüm güzel duyguları katlettiniz ya,
Bolca makyaj,kılık kıyafet dolaşın ortalıkta.
Tövbe sevmelere,
Kişilikten nasipsizlere.

. . .

Yarın son defa,
Son bir şiir,
Gidiyorum bu sayfalardan,
Uzaklaşıyorum bir türlü beni anlamayanlardan.
Birkaç gerçek dost alınmasın,
En iyisi kaçmak kendini insan sananlardan.
Yarın son şiir,
Neden son olduğunu,
Tanımadan çamur atanlar bilir.

. . .

ELBET ANLAYANA......!!!!!
Çıkarıyorum bir bir,
Sol yanımdan,
Gönül sayfamdan,
Sevgiyi çıkar sananı,
Sevdaya hile katanı,
Aşk deyince aklına gelen birlikte yatanı,
Çıkarıyorum,
Üzerine kalınca bir çizgi,
Ve o sayfayı koparıp atıyorum.
İnsanı sev ,menfaatçi sanıyorlar,
Adam sandığını sev ,sevgiye haram katıyorlar,
Gençi yaşlışı,
Güzeli sev,
Sapık diye ad takıyorlar.
Atmalıyım bu yürekten layık olmayanları,
Kendini bulunmaz hint kumaşı sananları.
Atayım ki gerçek temiz kalplere yer açılsın,
Sevgiden anlamayanlar yüzünden neden utanılsın.
Aşkım derindir ,
Ve insan içindir,
İyisimi sessizce sevmeli,
Belli etmemeli,
İstenmediğin,hor görüldüğün kalplerden çekip gitmeli.
Biz aşkı Hz.Mevlana'dan aldık,
Elalem ne derse desin,
Kendimizi ne aptal ne de sapık sandık,
Ve her daim insan olmaya sadık kaldık.
Beni sevsen ne çıkar,sevmesen ne,
Gün gelir yanarsın kaybettiklerine.
Elbet sol yanında varsa süveyda,
Olmayana değmez ne hoşçakal ne de elveda.

Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin