Günü saat: 22. 41 sıralarında şüpheli Mehmet Fikri karadağ ile M. V. D.'nün yaptıkları telefon görüşmesinde özetle



Yüklə 7,96 Mb.
səhifə23/48
tarix18.03.2018
ölçüsü7,96 Mb.
#46068
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   48

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan APS zarfı ile gönderilen mektup ile ilgili Tanık Engin BAĞBARS ile yapılan görüşmede söz konusu mektubu kendisinin yazdığını ve ekinde bulunan belgelerin kendisine ait olduğunu beyan etmesi üzerine Engin BAĞBARS'a usulüne uygun yemini yaptırılarak mektupda belirttiği olaylar ile ilgili alman ifadesinde;

01.01.2006 tarihinde uyuşturucu ticareti suçundan dolayı tutuklu bulunduğunu, bu suçtan önce İst.İl Jandarma Komutanlığının haber elemanı olduğunu, daha sonra aynldığmı ancak Süreyya Başçavuş ile görüşmesine devam ettiğini, ancak bu sefer uyuşturucu kaçakçılığına ilişkin çalışmalar yaptıklannı, Üsküdar emniyet müdür yardımcısı olan HAKAN MUTLU'nun kendisini istihbaratçı olarak tanıtarak kendisini yanma çağırdığım,kendisine bu haberi daha önceden tanıdığı GÖKHAN BAŞOGLU isimli şahsın gönderdiğini, Gökhan BAŞOĞLU'nu kardeşinin ceşaeyîndâ^îarjcadaşı olmasından dolayı tanıdığını, GÖKHAN BAŞOĞLU, İRFAN ve FA]pıî/J isimli şa£Wla HAKAN MUTLU'



can fj .-• -* {m % 1 î fH 1 ______ 7

£/&&-

nun yanma gittiklerim, Hakan MUTLU'nun kendisine uyuşturucu konusunda yardımcı olmasını kendisini narkotik ve organize'nin müdürü ile tanıştıracağını söylediğini, bu arada HAKAN MUTLU'nun kendisine 10-15 tane silah göstererek almasını söylediğini, kendisinin bu silahlan almadığımı, bu olayın 2005 yılının 11. ayında olduğunu, bu olaydan 15 gün sonra evinin soyulduğunu ve daha önce hırsızlık yapan şahıslardan almış olduğu glock marka tabancasının alındığını, evinden alman bu tabancayı daha sonra HAKAN MUTLU'nun da yakalanıp tutuklandığı hırsızlık ve sahtekarlık şebekesi liderinin damadı olan DENİZ isimli şahıstan aldığını, evinin soyulduğu gün GÖKHAN BAŞOĞLU'nun kendisinin yanından hiç ayrılmadığını, soygunun yapıldığı gün çete liderinin damadı olan DENİZ'in kendisini aradığını, HAKAN MUTLU ile tanıştıktan kısa bir süre sonra Hakan MUTLU'nun kendisine ZAFER (KOD) MUZAFFER TEKİN ile tanıştıracaklanm söylediğini, kendisinin GÖKHAN ve İRFAN ile birlikte ZAFER (KOD) MUZAFFER TEKİN'in Fenerbahçe'deki ofisine gittiklerini, odada madalyalar ve plaketlerin olduğunu, kendisini ZAFER (KOD) MUZAFFER TEKİN ' in tam karşısına oturttuklarını, Muzaffer TEKİN'in kendisine nereli olduğunu sorduğunu, ayrıca GÖKHAN'm kendisi için cezaevinde yattığını, daha önce jandarmada çalıştığını, şimdi de kendilerine yardımcı olduğunu söylediğini, MUZAFFER TEKİN'in de memnun olduğunu, sürekli gidip gelmesini söylediğini, daha sonra aralarında Kuvvai Milliye Derneğinden bahsettiklerini, ofiste 3-4 kişinin bulunduğunu, albay dedikleri bir şahsın hizmet etiğini, buradan ayrıldıktan sonra sürekli kaldığı yer olan ormana gittiklerini, orman denilen yerin Beykoz' da 90 dönümlük bir alan olduğunu, burayı piknik alanı olarak İRFAN'm işlettiğini, ormanda bulunan tek katlı yerde kalmaya başladığını, ormandaki alanda Gökhan, İrfan ve çeşitli gelen misafirler ile silah atışı yaptıklarını, daha sonra Hakan MUTLU'nun kendisini bir daha çağırarak hazırlan seni organize ve narkotiğin müdürü ile tanıştıracağım dediğini, kendisine git filan şahıslara söyle organize onları alacak dediğini, kendisinin de Hakan MUTLU'nun söylediği şahıs olan Bülent SALMAN' a giderek konuyu ilettiğini,

GÖKHAN ve İRFAN isimli şahıslann kendilerini derin devlet olarak tanıttıklannı, ZAFER (KOD) Muzaffer TEKİN'e de hep komutan diye hitap ettiklerini, Muzaffer TEKİN adına yazılan bir şiiri GÖKHAN'm devamlı cebinde taşıdığını ve herkese gösterdiğini, bir süre sonra kendisine Kuvvai Milliye Kartı çıkarmak için fotoğraf istediklerini, kendisinin Muzaffer TEKİN'in kuvvai miUiyeyi sevmediğini hatırlatması üzerine sen orayı karıştırma biz rahat gezmek için bu kimliği çıkartacağız ve silah da taşıyacağız dediklerini, kendisini Beşyüzevler Semtine bir paşa ile tanıştırmak için götürdüklerini, ancak paşa olmadığı için görüşme yapamadıklannı, oradan Zeytinburnu'nda emekli albay ile görüşmeye götürdüklerini, Albayın ismini bilmediğini ancak biodizel işi yaptığını, albaym ofisinde de Muzaffer TEKİN'den bahsettiklerini, kendisini tanıştırdıklarını albaya anlattıklarını, Albay'ın da kendisine biodizel ile alakalı bir dosya ile ilgili birlikte çalışmayı teklif ettiğini, kendisinin bu dosyayı ve 3 adet kaseti tutuklandıktan sonra organizeye teslim ettiğini, bundan sonra kendisinin Muzaffer TEKİN ile görüşmediğini, bir kaç kez GÖKHAN'm Muzaffer TEKİN'in yanma gitmeyi teklif ettiğini anacak kendisinin kabul etmediğini, daha sonra da tutuklandığını, tutuklandıktan sonra 10.02.2006 tarihinde Başbaşkan'a mektup yazdığını, mektup da Ak Partiye karşı darbe yapılacağını, kendisini kullanmak istediklerini, bu konulan anlatmak istediğini söylediğini, bunun üzerine cezaevinde kendisini tehdit etmeye başladıklannı, can güvenliği olmadığı için Tekirdağ F Tipi Cezaevine naklettiklerini, Danıştay saldınsımn olduğu günden bir gün sonra ilk olarak Başbakan'a yazdığı mektup ile alakalı olarak 18.05.2006 tarihinde Savcılıkça ifadesinin alındığını, bu ifadesinde herşeyi anlatmadığını, bir hafta sonra Tekirdağ Başsavcısının cezaevine geldiğini, ifadedeki bazı olaylann tarihlerinin tutarlı olduğunu, bu sebeple ek ifade verip vermeyeceğini sorduğunu, ifadeye istihbaratın da gelerek kameraya alacağını

söylediğini, kendisinin kabul ettiğini, orada da tekrar 20 sayfalık ifade verdiğini, ifadesinde bir çok konu ile birlikte Muzaffer TEKİN ve Hakan MUTLU konularını da anlattığını, ifadesinden sonra HAKAN MUTLU'nun tutuklandığını, Atabeyler ve Sauna Çetelerinin de ortaya çıkarıldığını,

Başbakan'a mektup yazdığı sırada Tekirdağ'dan HANİFİ AVCI'ya da mektup yazdığını, Hanefi AVCI'nın da kendisine cevap yazdığını, mektubu ilgili yerlere ileteceğini söylediğini, hatta bir mektupta anlattığı Murat AKSU'ya suikast yapılacağı hususunu daha sonra yakalanan Atabeyler çetesinin de itiraf ettiğini, Gökhan BAŞOGLU'nun insanları cezalandırmak için iki tane kuyudan bahsettiğini, kendisine bu kuyuları göstermek istediğini ancak gitmediğini, kendisine göre bu şahısların devletin bir çok kurumuna sızıp illegal olarak da devleti ele geçirmeye çalıştıklarını, hatta kendisine İstanbul Jandarma Alay Komutanı ile birlikte 20 tane komutanın gideceğini, İstanbul ve Antalya Emniyet Müdürlerinin gideceğini, yerlerine kendilerinden olan insanların geleceğini, onlar gelince daha rahat hareket edeceklerini söylediklerini, Türkiye'nin ve İstanbul'un kendilerinin olduğunu ve istedikleri şekilde hareket edeceklerini söylediklerini, ZAFER (KOD) Muzaffer TEKİN'in de bunların komutanı pozisyonunda olduğunu, Muzaffer TEKİN'e sürekli komutanım ve bazen de albayım diye hitap ettiklerini,

Kendisinin Muzaffer TEKİN'in yanma gittiğinde Türkiye'nin çok yakından tanıdığı, derin devletin adamı olarak bilinen bir şahsın da orada olduğunu, ancak ailesine bir şey yapılmasından korktuğu için bu ismi açıklamadığını, gördüğü bu şahsın hemşerisi olduğunu, kendisi ile Avusturya' da teyzesinin oğlunun yanma gittiği zaman tanıştığını, bunun yanında şahsı basından da tanıdığını, bu şahsında Muzaffer TEKİN'in ofisinde olduğunu, GÖKHAN ve İRFAN'm ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ile çok samimi olduklannı, bu şahıslann Muzaffer TEKİN'in ofisinde koltuğa bile oturmayıp masanın üstüne oturduklannı,

Mektup ekinde bulunan 18.05.2006 ve 25.05.2006 tarihli ifadelerin Tekirdağ'da Savcılara vermiş olduğu kendisine ait ifadeler olduğunu, 17.08.2006 ve 10.10.2006 tarihli ifadelerin de kendisine ait olduğunu, bu ifadelerinde de belirttiği gibi GÖKHAN'm kendisine bir keleş silah getirerek TUSİAD yöneticilerine karşı eylem yapılacağını söylediğini, kendisinin bu silahı alarak ormanda bulunan KENAN ÜREK ve Mardinli ÖMER isimli şahıslara verdiğini, bu şahıslannda silahı kulübeden 50-100 metre ileride bir yere gömdüklerini,

Mektup ekindeki haber kupürlerinin kendi ifadelerinde ortaya çıkan olaylara ilişkin haberler olduğunu,

Kendisinin daha önce de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ifade verdiğini, ancak kendisine gelen takipsizlik karannda ifadesinde belirtmediği, ifadesinde hiç geçmeyen hususlann takipsizlik karanna yazıldığını gördüğünü, buna örnek olarak ZAFER (KOD) Muzaffer TEKİN'in kendisine cephanelik verdiğine ilişkin ifadesinde bir konu olmadığı halde takipsizlik karanna bu tür konulann yazıldığını, Alaattin ÇAKICI, Sedat PEKER ve Kürşat YILMAZ'dan şikayetçi olduğunun yazıldığını, ancak kendisinin hiç bir ifadesinde bu şahıslardan şikayetçi olmadığını, kendi belirtmediği konulann yazıldığı için bu takipsizlik karannı ve ifadesini göndermediğini, Takipsizlik karanna itiraz ettiğini ancak her hangi bir cevap alamadığını, istenildiği takdirde ifadelerle takipsizlik karannı gönderebileceğini, kendi mektuplan ve ifadelerinin doğru olduğunu, Başbakanlığa yazdığı mektubun APS kağıtlannm da oğlunu,

Kendisinin her zaman dilekçe yazdığını, ancak birilerinin kendisinin dilekçelerini engellediğini, Başbakanlığa mektup yazdıktan uzun süre geçtiği halde ifadesinin alınmadığını, Danıştay saldırısından sonra ifadesinin alındığını, ancak kendi yazdığı mektubun içeriğinde Ak Partiye karşı bir darbe olacağını ve bir oluşumun Türkiye' de eylemler yapacağını söylediğini, evinden çalman eşyalar-⻺mda Ak Parti Millet vekilleri ile çekilmiş olduğu fotoğraflann da bulunduğundum eylemlerde kendisini de kullanmak

jfu' ^V^5x S^%




isteyeceklerini düşündüğünü, kardeşi SAİM BAGBARS'm 1. bölge Ak Parti Millet vekili adayı olması sebebi ile bunları kullanabileceklerini fotoğrafların da bu amaçla çalınmış olabileceğini düşündüğünü, kendisinin bir eylem gerçekleştirdiği takdirde kendisinden çalman resimleri kullanıp Danıştay olayındaki gibi Ak Parti aleyhine kullanabileceklerini, kendisinin bu olaylar hakkında bildiklerinin bunlardan ibaret olduğunu, kendisinin mahkeme ifadelerinde de benzer şeylerden bahsetmiş olabileceğini, kendi dosyasının halen İst. 9. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiğini, söylediklerimin araştırılması halinde doğruluğunun ortaya çıkacağını, ZAFER (KOD) Muzaffer TEKİN ile alakalı olarak 1 yıl önce söylediği sözlerin 1 yıl sonra doğrulandığını ve Muzaffer TEKİN'in örgütçülükten tutuklandığını, kendisi tarafından daha önce verilen bütün ifadelerin doğru olduğunu tekrar belirtmek istediğini, ayrıca GÖKHAN'm kendisine Ankara' ya Özel Harp Dairesinde eğitim almaya gideceklerini söylediğini, ama kendisinin gitmediğini, son zamanlarda da GÖKHAN'm kendisini öldürmeye çalıştığım, hatta bir gece kendisinin ormanda bekçi ile birlikte oturdukları sırada GÖKHAN'm yanında tanımadığı kişilerle geldiğini ve kendisiyle ısrarla konuşmak istediğini söylediğini, kendisinin de huylanarak araba ile kaçtığını, kendisini takip ettiklerini ve o gece ormanda sabahladığını, bu olaydan sonra ormana bir daha ormana gitmediğini beyan etmiştir.

Beyanlarına bakıldığında bir yıl önceki beyanları ile ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN hakkındaki anlattıkları beyanların dosyamız yönüyle ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN tarif etmekte olup, ayrıca ofisiyle alakalı anlattıkları ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ve diğer şüpheli beyanlarında anlatılanlarla örtüşmekte olduğu.

ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in telefonunda ve ajandasında yapılan incelemede gökhan olarak fihristte yazılı ismin karşısında bulunan 0536 871 55 16 nolu telefonunun ifadede geçen Gökhan BAŞOGLU isimli şahsın kullandığ 0536 871 5516 olarak kayıtlı telefon olduğu,

fihristte irfan olarak yazılı ismin karşısında bulunan 0537 251 0525 nolu telefonunun ifadede geçen ismi geçen İrfan Topal İsimli şahsın kullandığı0537 251 0525 nolu telefon olduğu, ayrıca her iki telefonun da ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN in el yazısıyla yazdığı notların bulunduğu ajandada irfan ve Gökhan olarak kayıtlı bulundukları.


  1. Şüpheli Mahmut ÖZTÜRK ifadesinde "ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in ofisine bir sürü emekli subay , astsubay ve paşanın, her çevreden asker, polis ve ileri görüşlü insanların geldiğini, oraya gittiğinde Mete YALAZANGIL' in çoğu zaman orada olduğunu, "ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' e herkes komutanım der, çok saygı duyarlar, şu anda tümgeneral rütbesinde muazzaf konumda insanlar dahi kendisine komutanım diyerek saygı duyar... isim olarak benim orada gördüğüm Tuzla Piyade Komutanı geçen sene gelmişti. Emekli General Muammer ÜNAL' da zaman zaman oraya gelirdi. Gittiğim zaman orası hiç boş kalmazdı" şeklinde ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in konumu ve liderlik vasfına ilişkin ayrıntılı beyanlarda bulunduğu, ayrıca soruşturma sırasında Tuzla Piyade Komutanı olan M.Zekeriya ÖZTÜRK isimli paşanın ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' e ödül veya plaket verirken çekilmiş resimlerinin postayla savcılığımıza gönderildiği, bu resimler Genel Kurmay Başkanlığına Cumhuriyet Başsavcılığımızca gönderilmiş olup bir sureti dosyamıza eklenmiştir..

  2. Mahmut ÖZTÜRK beyanlarında ayrıca ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in maddi sıkıntı içinde olduğunu ve kendisine 1500 YTL borç para verdiğini beyan etmiş ve ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN de bayanlarında bu tür konulan söylemiş ve yurt dışına üç-dört defa gittiğini beyan etmiş. ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in yurt dışı giriş çıkış kayıtlan incelendiğinde 9 defa yurt dışına çıktığı, 9 defada muhtelif tarihlerde giriş yaptığı anlaşılmıştır. 9) Şüpheli Rafet ARSLAN savcılık beyanında; İbrahim ŞAHİN' i birkaç sefer ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in ofisinde gördüğünü beyan etmiş olup, İbrahim ŞAHİN' de kamuoyunun yakından bildiği Susurluk çetesi davasında suç işlemek için silahlı örgüt kurup yönetmek ve diğer suçlardan mahkum olduğu, o kararın içeriğinde de İbrahim ŞAHIN


  1. ve Mehmet Korkut EKEN isimli şahısların devletin gücünü ve makamlarmdaki yetkileri kötüye kullanarak kurdukları örgütün faaliyeti çerçevesinde çeşitli suçlan işledikleri şeklinde üst hadden mahkumiyet cezası verilmiştir.

10) şüpheliye ait 0532 291 92 93 telefonunda bulanan mesajlara bakıldığında

-DANIŞTAY OLAYLARI BÖYLE BİTMEZ KOMUTANIM BU ŞARKI BÖYLE BİTMEZ YENİ SLOGANIMIZ (BUDA BİZİM TÜRKÜMÜZ ZAFER (KOD) MUZAFFER TEKİN GERÇEK LİDERİMİZDİR) SAYGILAR KOMUTANIM Gönderen (İbrahim şahin) :05322616592 23.Tem.2006 13:09:32

SİZİN YANINIZDA DAVA ARKADAŞI OLAN İNSANLARIN İLK ÖNCE YÜKSEK VASIFILI TÜRK OLMASI GEREKİR ÇÜNKÜ YİĞİTE YİĞİT ER GEREKİR KOMUTANIM ERCİYESTEN SAYGILAR GÖNDEREN:05468188846 21.Tem.2006 tarihli mesajlarla alakalı olarakda - Bu mesajların İbrahim ŞAHİN tarafından kendisine Danıştay hadisesinden yakınında olan bazı kişilerin dahli olduğunu düşünerek gönderdiğini beyan etmiştir.

Telefonundaki Hasan Bakırcı isimli avukat tarafından muhtemelen elegeçirilen bombalarla alakalı Oktay YILDIRIMa sahip çıktığı açıklamalarından sonra gönderildiği anlaşılan ve içeriğini tasvip etmediğini beyan ettiği 3 adet mesaj şüphelinin konumunu açıkladığı,

Inbox 905389857557 PASAM,SİYASİ-MILLI AKRABALIK KAN AKRABALIĞINDAN OK DAHA /NEMLİDİR.BU BAĞLAMDA BEN DOKUZ KARDASIMI KESER SANA YEDIRIRIM.H.BAKIRCI 14 HAZ 2007 00:48:32

Inbox 905389857557 ÇUVAL TÜRK ASKERİNİN KAFASINA DEGIL,HILMI BEYİN KARISININ (kısalacak) POPOSUNA GECIRILDI.RENGIDE MOR-MORALI-ÇUVALIN.H.BAKIRCI 14 HAZ 2007 02:33:43

Diğer mesaj içerikleride şüpheli karakterini ortaya koymakta olup Askeri kimliğinle her an öğünüp de Türkiye Cumhuriyetinin Genel Kurmay başkanlığını yapmış ve devlet üstün hizmet madalyasıyla ödüllendirilmiş en üst düzeyde Türk ordusunu şerefle ve gururla temsil etmiş bir komutana hakaretler içeren mesajları silmeksizin cep telefonunda taşıması da şüphelinin Türk ordusuna ve komutanına karşı savunmasında beyan ettiği anlayıştan farklı bir saygı anlayışıyla baktığını göstermektedir.

InBox 905389857557 TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYENİN ALLAHI G.M.K. ATATÜRKTÜRK, PEYGAMBERİ HASAN TAHSİN, KİTABI NUTUK, ORDUDA NAMUSUDUR.H.B.

İnBox 413##7pll4p AKP, ABD, Talabani, Barzani ve AB el ele secime gidiyor. Türkiye 22 Temmuz da buna CHP ve MHP nin zaferi ile karsilik vermeli. 15.Haz.2007 17:38:59 Gönderen: Tuncay ÖZKAN

-DEMEKKİ BU ÜLKEDE DOĞRULUK YARALIDA OLSA UTANMADAN HEP BERABER SALDIRAN BAŞBAKAN DIŞBAKAN DEVLET VE ADELET BAKANI SANILAN VATAN HAİNLERİNİ MÜTERİ YALANCILAR OLARAK ALEME REZİL EDİP MUZAFFER OLABİLİYORMUŞ, NE MUTLU BİZE ÖLÜMÜNE DOĞRUNUN YANINDAYIZ SAYGILAR EFENDİM. GÖNDEREN: FİSUN NEMUTLU 05323378093 31.AĞU.2006 16:49:55

-KOMTANİM AĞZINA SAĞLIK.MUHTIRA GİBİYDİ VALLA! GÖNDEREN:0555 328 55 35 25.AĞU.2006 00:44:54 Hakan Ayaz tarafından gönderilen bu mesaj landa bir yıldır silmediği.

12) Mete YALAZANGİL' in beyanı ile Rafet ARSLAN' m beyanlan göz önüne alındığında ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in Mete YALAZANGİL ile eskiden beri sık görüştüğü, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in de kendisinin çalıştığı yere sık gelip gittiğini belirttiği, 1998 yılında Akın BİRDAL suikastinden sonra ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in Mete YALAZANGİL' in yanma gelerek Semih Tufan GÜNALTAY ve bu şahsın evinde



yakalandığı Namık Zihni OZANSOY'un kendisinin arkadaşı olması sebebi ile zor durumda olduklan ve bu sebeple Kastamonu Cezaevine giderek bu şahıslarla görüşmeye gitmelerinin gerektiği, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ile birlikte kendi arabası ile Kastamonu Cezaevine gidip bu şahıslarla görüştükleri, daha sonra 2001 yılında Semih Tufan GÜNALTAY' m yeğeni Nejdet ATIŞ' m yanma gelerek Semih Tufan GÜNALTAY' in kendisi ile görüşmek istediğini ve bu sebeple Yozgat Cezaevine ziyarete gitmesi gerektiğini söylediği, daha sonra Semih Tufan GÜNALTAY Nejdet ATIŞ'a ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in yanma giderek kendisini ziyarete gelmesini söylediği, bunun üzerine ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in de Mete YALAZANGİL' in yanma gelerek Semih Tufan GÜNALTAY ve Namık Zihni OZANSOY' u ziyarete gitmesi gerektiğini söylemesi üzerine Mete YALAZANGİL'in bunu kabul etmediğini, ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in de bunun üzerine onlar istiyorlar diye değil, benim ve senin arkadaşlann olduğu için zor durumda olduklan için yanlannda olmalannm gerektiğini söylemesi üzerine kendisinin bu olaydan sonra bir daha ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ile uzun süre görüşmediğini beyan etmiş,

Buradan da ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in yönlendirici ve lider pozisyonunda olduğu, cezaevine düşen örgüt üyelerini ziyarete gidip kendisi deşifre olmamak için gitmediği zaman da örgütün alt birimlerinde görevli elemanlarını gönderdiği anlaşılşmaktadır,

13) Aydın YÜKSEK emniyet beyanında Başımdan geçen olayları Sayın ahim
diyerek ZAFER (kod) Muzaffer TEK
İN 'e anlattım. Kendisinden mağduriyetime sebebiyet
veren Muzaffer
ŞENOCAK'ın çalıştığını bildiğim kuruma beni ulaştırmasını rica ettim.
Kendiside yard
ımcı olmaya çalışacağını söyledi. Hayatımda ilk ve son kez azami on dakika
kendisini gördüm. Ba
şka da hiçbir irtibatım olmadı.

Mete YALAZANGİL ' in ayrıca Aydın YÜKSEK' i alıp ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in ofisine götürüp Aydın YÜKSEK' in Muzaffer ŞENOCAK tarafından 150.000 YTL dolandınlması olayı ile alakalı olarak ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in askeriyeden çevresi çok olması sebebi ile konuyu çözmek için ofise getirdiği, beyanlan göz önüne alınarak ,buradan da ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in örgüt adına farklı işlerle de ilgilendiğinin anlaşıldığı



  1. MİLLİ IRGAT(KOD) Kuddusi OKKIR' beyanında ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'e Zafer Tekin diye hitap ettiklerini, ele geçirilen belgelerinin arasında ZAFER TEKİN adına bastırdığı kartvizit ile yine ZAFER TEKİN adına kendisine gönderilmiş mektup zarfının bulunduğu, şüphelinin zafer kod adım kullandığı.

  2. 22. Mayıs 2006 Muammer KARABULUT Noel Baba Banş Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı imzalı, Yüzbaşı Muzaffer TEKİN başlıklı basın açıklamasında;

Atatürkçü Yüzbaşı Muzaffer TEKİN;

".... Muzaffer TEKİN Yüzbaşı rütbesi ile ordudan atıldıktan sonra sivil yaşamında çok sevildiğinden dolayı Albaylığa hatta paşalığa kadar yükseldi, Milli Güç Platformunun İstanbul'da gerçekleştirdiği hemen hemen tüm eylemlere katıldı.

Siz boşuna ATATÜRKÇÜ yüzbaşı Tekin ile uğraşmayın gidin F.Gülen'i kullanan güçler ile uğraşın Göreceksiniz kimlerin kanını içtiğini öğrendiğinizde sıra size de gelecek sonra Yüzbaşı TEKİNLERİN yanma geleceksiniz ve sığınacaksınız o ana da çok yaklaştık. Yerli işbirlikçi kafalar Danıştay hadisesi üzerinize gelince hedef şaşırtmak için Türkiye'deki Milli, Ulusalcı, Vatansever veya Yurdunu seven insanların üzerine bu şekilde gelmeyin bunu akıllıca bir oyun olarak görmeyin görüldüğü gibi yine sizi kandırdılar" şeklinde basın açıklaması olan yazı,

16) şüpheli (Zafer kod)Muzaffer TEKİN' el bombalannm yakalnmasmdan sonra


gerek medyada ve gerek emniyette Oktay YILDIRIM a sahip çıkıp bombalann eski olduğunu
ve paflamıyacağmı, aynca işe yaramadıklan için çöpe atılmış olanlan toplamış olabileceği
yönünde beyanatlarda bulunduğu,

17) şüpheli MUZAFFER TEKİN' e ait ofiste bulunan kırmızı klasör ve içindeki belgeler ile METE YALAZANGİL' in bırakmış olduğu iddia edilen 16 nolu CD. ile ilgili olarak RAFET ARSLAN Savcılıkta beyanında ;



"Ben masanın üzerinde kırmızı bir klasör görmedim. Bana gösterdiğiniz Devletin Yeniden Yapılanması ve AK Parti adaylarına ilişkin listeleri görmedim. Ben hergün gittiğimde vakit geçirmek için giderim. Büro 2 odadan müteşekkildir. Ben gittiğimde dış bölümünde otururum. ZAFER(MUZAFFER)' in odası kendine ait eşyaları olduğundan, o olmadığı zaman ben dışarıda otururum. Özel misafirleri geldiğinde genelde asker kökenli oldukları için konuşmalarda ben yanlarında otururdum. Hem ara kapı hem de dış kapı açıktır, içeride özel birşey konuşulmadığı için dışarıda oturanlar konuşulanları duyabilir.

METE YALAZANGİL' i tanıyorum. Ancak CD. yi getirip bana vermedi. Ben orada isem de alıp MUZAFFER' in masasına koymuşumdur. Ben bilgisayardan hiç anlamam. İşyerinde de bilgisayar yoktur, dedi. Ben AYDIN YÜKSEK' i şimdi gördüm. Daha önceden hiç tanımam. Büroya geldiğini görmedim. METE Hoca ile gelmişse de ben yokumdur. "

Şüpheli her nekadar içinde devlete ait gizli bilgi ve belgelerin bulunduğu, 16 nolu cd yi bilmediğini beyan etmiş isede cd içeriğindeki bilgiler ve kendi bilgisayarındaki yazılar ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üyelerince çeşitli internet sitelerinde Süleymaniye olayı olarak bilinen çuval hadisesini sürekli olarak gündemde tutup Hükümeti bu olaydan ötürü yıpratma yönünde çalışmalar yaptıkları, bu konuda Halil Behiç GÜRCİHAN da bulanan operasyon kınk ay başlıklı dokümanda ise Özellikle Süleymaniye olayının görüntülü şekilde canlandırılıp sürekli medyanın gündemine sokulması suretiyle bu konunun dezenformasyon amaçlı olarak kullanılması talimatlarım içerdiği anlaşılmaktadır. Genel Kurmay Başkanlığına yazılan yazıda şüpheli (Zafer kod)Muzaffer TEKİN' ve Mete YALAZANGİL Muzaffer ŞENOCAK, Aydın YÜKSEK, ve Fikret EMEK te elde edilen cdnin MGK öncesi ve diğer zamanlarda kuvvet ve ordu komutanlarının yaptığı gizli toplantılara ilişkin tutanaklar oluduğunu belirtmiş olup, buradan da şüpheli (Zafer kod)Muzaffer TEKİN' içinde devlete ait gizli bilgi ve belgelerin bulunduğu 16 nolu cd yi ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda temin edip sakladığı anlaşılmaktadır.

18) Osman YILDIRIM ifadesinde özetle Danıştay ve cumhuriyet gazetesiyle alakalı olarak

Kendisinin; 28.08.2007 tarihinde verdiği dilekçeyi ve dilekçe içeriğini aynen tekrarladığı, aynca Ankara Savcısına bu konuda ifade verdiğini ve aynı ifadesini tekrarladığını,



Malkara da Turgut BÜYÜKDAG isimli şahsa ait Turgut Gıda Sanayi isimli sıvı yağ fabrikasını bu şahsın elinden tehdit ile ne şekilde elinden alındığı konusu sorulduğun da;

Kendisinin Veli KÜÇÜK'ü 1993 yılından beri tanıdığını, kendisini İbrahim GENÇ'in Sirkeci ve Mecidiyeköy'deki yazıhanelerine gidip gelirken gördüğünü, Ancak çok samimiyetinin olmadığını,



2002 yılı Aralık ayının başında İbrahim GENÇ'in Osmanbey'deki Sadıklar Pasajmdaki veya Piç Hüseyin'den kiralamış olduğu aynı cadde üzerindeki yazıhanelerinden birinde, Veli KÜÇÜK, İbrahim GENÇ, Esen TÜRKYILMAZ, Muzaffer TEKİN ve Osman GÜRBÜZ olduğu halde kendisine Osman GÜRBÜZ'ün Necip HABLEMİTOĞLU'nu öldürüp öldürmeyeceğini sorduğunu ve bunun karşılığı olarak kendisine bir milyon dolar teklif ettiklerini, kendisinin Necip HABLEMİTOĞLU'nu tanımadığını ve kim olduğunu sorması üzerine kendisine, şahsın yazar olduğu ve öldürülmesi gerektiğininin söylendiğini, kendisinin bu teklifi kabul etmediğini, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ün Osman GÜRBÜZ'e dönerek "Osman bu iş gene sana düştü." Dediğini, daha sonraki dönemde kendisinin basından Necip HABLEMİTOĞLU'nun öldürüldüğünü duyduğunu, ancak kimin öldürdüğünü bilmediğini,




Yüklə 7,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin