GüNÜMÜz tüRKÇESİyle evliya çelebi seyahatnamesi


Sınır boyunun sonunda Şuran Kalesi



Yüklə 2,09 Mb.
səhifə27/34
tarix15.01.2019
ölçüsü2,09 Mb.
#96831
növüYazı
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   34

Sınır boyunun sonunda Şuran Kalesi

Hakk'a hamd olsun Rumeli Eyaleti Veziri Beğko Paşa ile fethinde bulunup burada da fetih ezanı okumak bu hakire na­sip olup taşra varoşu yanıp iç hisara koruyucu asker konmuş­tu. Ama şimdi taşra varoşu gayet mamur olup gazi mücahit­ler mekânı olup hisar içine bin adet seçkin yeniçeri ve bin adet topçu, cebeci ve başka hisar eri ile Şuran Kalesi mamur olmuş. O gece bu Şuran'da yatıp Alman diyarında 7 krallık vilâyetleri çasarm fermanıyla seyrettiğimi İslâm askerine anlattım, hepsi hayretler içinde kaldılar.

Ondan sabahleyin hakire kale ağası kılavuzlar verip 3 saat­te kıbleye doğru gidip,

Uyvar Kalesi menzilinin özellikleri

Hamd olsun kale kapısından içeri ayak basınca kapı arasın­da "İslâm diyarına ayak bastım" diye şükür secdesi ettim. Son­ra vilâyet valisi Küçük Mehmed Paşa efendimizin sarayında konup sohbetleri şerefiyle şereflenip 3 gün can sohbetleri ettik. Uyvar Kalesi, yapısıyla ve insanıyla fetholduğu zamandan daha fazla iyi ve şenlikli olmuştu. Alt varoşu, camii, Litre Nehri üze­rinde köşkler, balık dalyanları ve nice bin garip eserlerle Uyvar mamur olmuş. Ve Küçük Mehmed Paşa bir yarar, bahadır, ce­sur ve hünerli gazi yiğit olmak ile çevresinde olan kâfirler Meh­med Paşa'nın korkusundan asla çete ve potura ile katanalar bir çeteye çıkmayıp Uyvar toprakları huzur içinde olup ucuzluk ve ganimet olmuş ve her tarafı İslâm askeri ile dolmuş. Dördüncü gün Mehmed Paşa'dan hediyeler ve bağışlar ile kılavuzlar alıp tüm dostlarla vedalaşıp kıbleye doğru 9 saat gidip, Ciğerdelen Kalesi menzili

Bir gece kale dizdarında istirahat edip sabahleyin Tuna Nehri üzerindeki gemiler üzere büyük köprüden geçip, ibretlik Üstürgon Kalesi menzili

Üstürgon Hâkimi İskender Bey'de bir gece eğlenip ertesi sabahleyin Ustolni-Belgrad paşası Hacı Mustafa Paşa ile biraz hesabımız olup oraya gitmek gerektiğinden Üstürgon'dan yarar kılavuzlar alınıp güney tarafa dağlar ve ormanlar içinde 5 saat g'dip,




298

299


Canbek Kalesi'nin özellikleri

Budin Eyaleti'nde Ustolni Sancağı toprağında subaşıhk-tır. Kalesi bir bayır dibinde dörtgen şekilli bir kârgir yapı K«. zel bir kaledir, ancak taşra varoşu palanka hisardır. (—) ta­hinde Osmanlı askeri Erdel seferinde iken Zirinoğlu ve Bega-noğlu Macarları fırsat bulup 70-80 bin askerle gelerek Budin et­rafında nice sağlam kaleleri kuşatıp zafer bulmadıklarından bu Canbek kaleciğinin taşra varoşunu yaktılar, ganimet malı ve esir aldılar, iç kalesine giremeyip cehennem yurtlarına gittiler

Daha sonra İsmail Paşa Erdel seferinden gelip bu kale­yi evvelkisinden beş kat fazla imar edip sağlamlaştırarak 300 adet "Benim, başkası değil!" diyen seçkin asker ve bolca cebeha-ne koydu. Henüz varoş içinde mükellef ve mükemmel evler ya­pılmaktadır. Suyu ve havası tatlı olduğundan bağ ve bahçesi

çoktur.


Oradan güney tarafa dağlar içinde 5 saat gidip, Payitaht kalesi, yani Ustolni-Belgrad Hisarı'nın özellikleri

Daha önce yukarıda yapıcısı, isimlendirilme sebebi ve di­ğer özellikleriyle Raba Suyu seferinden gelirken ayrıntılı ola­rak yazılmıştır, ama şimdi yine velinimetimiz Mustafa Paşa ha­nesinde konup kendileri ile tam bir hafta zevk ü safâlar ettik. Raba seferi senesinde kendine sattığımız 2 adet kaptan oğlu ve yüzbaşı esirlerimizin kalan akçeleriyle 50 adet bahadır, cesur ve namlı kılavuzlar alıp bütün dostlar ile vedalaştık. Oradan doğu tarafa 6 saat kan kokar amansız imansız kâfirlerinin firar yerleri ve gizlenme yuvaları olan korkunç ve tehlikeli ormanla­rı hamd olsun esenlikle geçip,



Val Palankası menzilinin özellikleri Bu da Budin Eyaleti'nde subaşılıktır. Bu kaleyi asla görme­miştik. Bir kızlık ve bir kıtlık amansız yerde ve bir dere için­de, bir camili ve bir kârgir yüksek kuleli, çevresi gayet sağlam dörtgen şekilli palankadır. Ve 150 neferi vardır. Varoşu, çarşı pazarı ve hanı hamamı yok gayet amansız ıssız yerdir. Hatta Erdel seferi senesinde Zirinoğlu bunun da taşra varoşunu ate­şe vurup orta hisar olan dört köşe kulesi de varoş ateşinden ya­nıp içinde 300 adet Tanrı mahluku yanmış. Sonra İsmail Paşa bu kaleyi de yeni baştan, eskisinden daha sağlam [77b] yapıp

içine yeteri kadar cebehaneler kor, ama hâlâ bağ ve bostanları mamurdur.

Oradan doğu tarafa 6 saatte dağlar ve ormanlar aşıp, Ham-zabey Palankası'm geçip 3 saatte kuzey tarafa, Güvenlikli sağlam hisar, yani aman yurdu Budin Kalesi'nin

özellikleri

Daha önce, yukarıda nice kere özellikleri yazılmıştır. An­cak bu mahalde Budin Veziri Gürcü Mehmed Paşa efendimizde Jcoııuk olup Nemse çasarı sulhnamesini verip sulh yapıldığın­dan ve Uyvar Eyaleti güvenlikli olduğu haberlerinden hoşlanıp onun karşılığında bu kusurlu hakire 3 adet eyaletin kalelerinin yoklamalarını tuğralı padişah emri ile ihsan etti. Budin'den Eğri Eyaleti'nde Hatvan Kalesi, Sonlok Kalesi,



Segedin Kalesi sancakları, Tımışvar Eyaleti'nde Çanad

Sancağı, Lipova Sancağı, Medova Sancağı, Göle Sancağı,

Varat Eyaleti'nde Senköy Sancağı ve diğer kalelerin

yoklamasına gittiğimiz menzilleri bildirir

Evvelâ bismillah ile Budin önünde Peşte Kalesi köprüsün­den Tuna Nehri'ni geçip Peşte'den 50 adet yarar nefer kılavuzlar aldık. Hepsi talika dedikleri arabalara pür-silâh binip 10 saat doğu tarafına Peşte Ovası'nı ve kumsal yerleri esenlikle geçip, Küçük Keçkemet Köyü menzili

Budin vezirlerinin hasları olup tüm reayaları Macardır ki Budin vezirinin bütün otunu ve otluğunu bunlar getirir.

Oradan doğu tarafa 12 saat amansız ova yerler, kumsal te­peli çöller, kırınpa ağaçlı ormanları ve nice mamur köyleri ge­çip ikindi vaktinde,



Güvenli yer Hatvan Kalesi'nin özellikleri

Hamd olsun 3 sene önce görmüş idik. Şimdi yine gördük. Kaleden 40-50 pare toplar atıp yoklama şenlikleri edip bir alay serhad gazileri olmakla kolaylıkla neferlerin hepsini yokladık, mevcut olmayanlara göz yumup "Toplam (—) adet neferleri kâmil" diye sicille kaydettik. Bu hakire 300 guruş ücret-i kadem verip sabahleyin yine bundan 150 adet arabalı pür-silâh tüfenk-li kılavuzlar aldık. Oradan kıble yönüne yine amansız ovalarla (---) saat bakımlı ve şenlikli geçip,




300

301


Amanlık yer, yani Sonlok Kalesi'nin özellikleri

Macar dilinde (—) demektir, ama serhadli gazileri Soru­luk derler, yani Somunluk'tan bozma Somluk ve Sonlok derler Gerçekten de sipov adlı beyaz somun ekmeği yeryüzünde yok­tur.

Yapıcısı Koca Laslo Kral'dır, Orta Macar'a rağmen Macar toprağında bu kaleyi yapmıştır. Sonra Erdel Macarı eline gir­miştir. Daha sonra Kurs Macarı eline girmiştir.

959 [1552] tarihinde Sultan Süleyman Han fermanıyla İkinci Vezir Ahmed Paşa Tımışvar Kalesi'ni fethedip Eğri Ka­lesi fethine giderken Budin Veziri Hadım Ali Paşa bu Sonlok Kalesi'ni kuşatıp metrise girer. Hisarda kuşatılmış olan kâfirler aman demek sadedinde iken Serdar Ahmed Paşa da yer götür­mez asker ile yardıma gelir. Bunu kâfirler görüp bir gece bü­tün kâfirler kaleyi bırakıp kimi Tise Nehri'yle kimi karadan bir tarafa kaçtıklarını İslâm askeri görüp kâfirlerin ardına dü­şerek binlerce kâfiri kılıçtan geçirirler, kale kaptanını tabılha-nesiyle esir ederler. Sonlok Kalesi bu şekilde fetholup Sultan Süleyman'a müjde haberleri gitti.

Daha sonra 986 [1578] tarihinde yine Orta Macar Hâkimi Topal Palatinoş Kral dedesi istila edip daha fazla imar etmiş­ken 1005 [1597] tarihinde Sultan III. Mehmed Han fethidir, (—)

Paşa eliyle.

Bizzat padişahın derya gibi asker ile Eğri gazasına gittiğini kâfirler duyup İslâm askerlerine karşı çıkmaya güç yetiremeye-ceklerini bilip kaleyi vere ile verip güvenli bir şekilde gittikle­rinde kaleye İslâm askeri rahat girip padişaha fetih müjdesiy-le kale anahtarlarını gönderirler. Daha sonra padişah fermanıy­la Eğri fethinden sonra Eğri Eyaleti'nde sancak beyi tahtı yazı­lır. Hâlâ Sonlok beyinin padişah tarafından hass-ı hümâyûnu 400.000 akçedir. Bütün zeameti 9 ve bütün timar erbabı 300'dür, alaybeyi, çeribaşı ve yüzbaşısı vardır.

Bu sancağın padişah fermanı üzere sefer sırasında cebe-lüleri ile ve paşanın askeriyle toplam 3 bin askeri olur. Sipah kethüdayeri yoktur, ama kapukulu serdarı, Budin ve Eğri ye­niçerileri serdarı, kale dizdarı ve 500 adet hisar eri vardır. Şeyhülislâmı, nakibüleşrafı, 150 akçe kadısı, sancak beyi, voy-

vodası, muhtesibi, bâcdarı, mimarı, gümrük emini, haraç emini ve başka ayanı eşraf ağaları vardır.

Sonlok Kalesi'nin şekli

Tise Nehri kenarında bir düz yeşillik ovada dörtgen şekilli bir dolma palanka, ibretlik sağlam bir hisardır, ama dolma rıh­tım duvarı tam 15 adım kalındır. Ve kıbleden doğu tarafa uzun­lamasına bulunup doğu tarafını Tise Nehri döver, batı tarafın­dan Hatvan Kalesi içinden gelen Zakova Nehri akıp kara ta­rafındaki hendek içini ve varoş hisarı hendeği içini dolaşarak akıp Tise Nehri'ne karışır.

Bu kalenin dört tarafında 4 adet büyük tabyası ve 3 adet sağlam kapısı var. Biri batı tarafına, varoşa açılır büyük kapı­dır ve biri doğu tarafta bostanlara açıktır, biri de iskele kapısı­dır. Varoş ile kale hendeği arasında akan Tise Nehri üzerinde bir ağaç köprü var, Varat'tan ve Göle Kalesi taraflarından gelen insanlar bu köprüden geçerler.

Kalede Hünkâr Camii var, bir kârgir minareli ve sanatlı kubbeli camidir. (—) (—) (—) adet [78a] şindire tahta örtülü, ba­kımlı ve donanımlı eski tarz, iki katlı kârgir yapı evleri vardır. Lakin kale içi dar olduğundan her evin bağ ve bahçesi yoktur.



Sonlok Varoşu şeklini bildirir: Kalenin batı tarafında köprü aşırı varoşu da dört köşeden uzunlamasına hoş bir va­roştur. Kuzey ve doğu tarafı derin hendektir ki içinden Zakova Nehri akar. Ancak Tise Nehri tarafında ve kaleye gidecek sem­tinde bu varoşun duvarı yoktur.

Bu varoşun 5 adet tabyası vardır. Hatvan Kalesi tarafına bir büyük kapısı ve bir uğrun kapısı da var. Ve toplam (—) adet dükkândır, (—) adet medresedir, (—) adet derviş tekkesidir ve (—) adet camidir. Evvelâ (—) Camii (—) (—) ve (—) adet sıbyan mektebi vardır. Ve (—) adet hamam vardır. Ve (—) adet tüccar hanı vardır ancak çeşmeleri yoktur. Herkes Tise Nehri'nden ve Zakova Nehri'nden içerler.

Tise Nehri, bu şehrin doğu ve güney tarafında Orta Macar ile Leh Vilâyeti arasında Sıçan Samur dağlarından iki nehir do­ğar. Biri doğu yönüne akıp Leh ve Morava vilâyetlerine, Hotin ve Bender kalelerine uğrayan Turla Nehri'dir ki Akkirman Ka­lesi dibinde Karadeniz'e karışır.


302

303


Diğeri, Sıçan Samur Dağı'nm batı tarafından çıkıp Leh di­yarı, Erdel beldesi ve Orta Macar ülkesinde Husvar Kalesi'ne ve 200 adet kaleye uğradıktan sonra Osmanlı vilâyetleri ser-haddinde Eğri Eyaleti'nde bu Sonlok Kalesi'ne, Segedin Kalesi'ne ve nice kalelere daha uğrayıp Pil Kalesi dibinde Tuna Nehri'ne karışan Tise Nehri'dir. Bu nehir, içinde tuz gemileri ve Tuna Nehri gemileri gezer büyük nehirdir.

Bu kale, bir düz çöllük yerde iki büyük nehir kenarında ya­pılmakla varoşundan taşra darağacı semtine bağ, bahçe ve şe­bekeli verimli bostanları cihanı süslemiştir. Kalenin yanında Ada Bağı derler bir gezinti ve dinlenme yerleridir ki dört tara­fını Zakova Nehri ile Tise Nehri kuşatmıştır. İrem Bağı'na ben­zer Rıdvan Cenneti bahçeleridir. Burada da şehitlerimizin me­zarları vardır.

Oradan köprü ile geçip Zakova Nehri'nin karşı tarafında olan bağ, bahçe ve bostanlar hesapsızdır. Bunda da şehit me­zarlığı vardır ki gönül sahiplerinin ziyaret yeridir.

Bu şehrin suyu ve havasının hoşluğundan mahbûb ve mahbûbeleri âlemce beğenilir. Bütün halkı Boşnak gazileri­dir. Genellikle ticaret ile geçinir bir alay yumuşak huylu, sakin, musallî ve dindar kimselerdir ki niceleri Allah yolunda cihad eden canlardır. Dilleri yine Sırp, Bulgar, Potur, Latin ve Macar-cadır, zira vilâyetleri Macar diyarıdır.

Bunda da üç gün sohbet edip kale neferlerini yoklayıp ha­kire 200 guruş, bir at ve bir Macar oğlanı kadem ücreti ile 200 adet pür-silâh kılavuzlar verdiler. Orada da bütün dostlarla ve-dalaşıp güneş tarafa çöller içinde Allah korusun kâfirlerin hun-ka adlı yığın yerlerini (—) saatte yüz bin zorluk, sıkıntı ve dert­ler çekerek, gafil olma diyerek gidip,

Amansız sur, yani sağlam Çonrad Kalesi'nin özellikleri Macar dilinde (—) (—) demektir. Yapıcısı Seleşti Kral'dır. (—) tarihinde Süleyman Han Segedin Kalesi fethine giderken bu kale Macarları padişahın gücüne takat getiremeyip Orta Macar bu kaleyi boş bırakıp kaçmışlardır. Hâlâ III. Mehmed Han yazımı üzere Sonlok Sancağı hükmünde eminliktir ki 40 keseye emanettir. Tise Nehri kenarında dörtgen şekilli bir kü­çük palanka kaledir. Dolma rıhtım duvarı 10 adım kalın duvar-

dır. Ancak etrafında iki kapısı ve 5 adet sağlam tabyası var. Ve toplarn 200 adet mevcut kulları, kale dizdarı, Sonlok Kazası na­ibi, Eğri yeniçeri serdarı, mimarı, bâcdarı, haraç ağası ve muh-tesibi vardır. Fakat Süleyman Han Camii'nden başka cami yok­tur. Mescitleri, medresesi, tekkeciği, sıbyan mektebi ve bir hanı vardır, ama hamamı yoktur. Çarşı pazarı azdır, ancak bağla­rı ve bostanları çoktur. Göle Kalesi hendeklerinden akan Keşuş (?) Nehri, Erdel diyarlarında Macar dağlarından gelip bu ma­halde Tise Nehri'ne karışır. Suyu kullanılmış nehir olduğun­dan suyu beğenilmez. Kötü işli, karıştırıcı, murdar Orta Macar kâfirlerinin isyanından bu Çon[g]rad Kalesi kulları zayıf olduk­larından yoklama namıyla bu kaleden hakir bir habbe almayıp ancak bütün neferlerinin yarısını pür-silâh ettirip talika adlı arabalara doldurup,



Segedin Sancağı'na gittiğimiz konakları bildirir

Evvelâ bu Çon[g]rad Kalesi'nden doğu tarafa çöllük yerleri, 16 saatte Keçkemet kırları içinde susuz yerleri gidip o gece Keç-kemet Çölü'nde zorunlu olarak yatıp ertesi sabahleyin 5 saat kıbleye gidip,



Büyük Keçkemet Varoşu menzili

Budin veziri hassıdır ki bir amansız çöllük yerde binden fazla saz ve kamış örtülü Macar haneleri, 3 adet kiliseleri ve yer yer dükkânçeleri var. Bütün Orta Macar katanası kâfirleri burada yatıp yemlenip yiyeceklenip taşra vilâyetlerden av alır­lar. Keçkemet Macarınm kızları, sarayı ve bağları meşhurdur. Hâkimleri birov kefereleridir ki elinde gümüş değneği var­dır. Ancak bir iyi güzel hâlleri var, [78b] bu varoşa bir Müslü­man konuk gelse Macar katanasına demezler. Müslüman'a da Macar katanası var demeyip birbirlerinden ikisini de saklayıp Müslüman'ın yanma kılavuzlar koşup elbette bir selâmete ulaş­tırırlar, zira Budin vezirinden öyle buyruk olmuştur.

Oradan (—) saat kıbleye kızlıkta kıtlıkta gidip,

Sağlam Yankofça Palankası'nın özellikleri

Serhadli dilinde ismi (—) demektir. (—) tarihinde Süley­man Han yapısıdır. Kale, Segedin Sancağı toprağında Eğri Ka­lesi kulu aklâmı olup 7 yük akçe eminliktir. Baçka kırı çölü için­de bir mamur ve sağlam yapı, hoş palankadır. Tam 200 adet




304

305


"Benim, başkası değil!" diyen gazi, yarar ve namlı kula sahip­tir. Hatta orada konuk iken Orta Macar'ın Semendire ve Kulvar kalelerinden Yankofça Kalesi dibinde 500 kâfir pusuya sinip (yatıp) kale kapısı açılınca hisar içinden 200 yiğit bu 500 kâfire karşı çıktılar. Göz açıp kapayıncaya kadar öyle bir cenk ettiler ki kâfirden 50 kelle, 20 nefer yarar katana esir, yüz baş katana atları ve bu kadar ganimet malı av alıp şenlikler ve kutlamalar ettiler.

Hakir de bu gazilere merhamet edip kale yoklaması ücret­lerini almayıp ancak bir Macar oğlanı ve iki çift karabina çark­lı tüfenklerini alıp 200 yiğit ile (—) saat batı tarafa yine çöller içinde kızlıkta giderken nice hunka tepelerini geçerek, Eski Kalaça Palankası'mn özellikleri

Macarcada (—) demektir. Yapıcısı, Süleyman Han ile Mo-haç Ovası'nda cenk edip o arbedede yenilip bir batakta ölen La­gos Kral'dır. Sonra Süleyman Han bu kaleyi fethetmiştir, Süley­man Paşa eliyle.

Kalesi Tuna Nehri'nden bir saat yakındadır, ama Tuna Nehri coşarsa bu kale altına gelip kale ada gibi yerde kalır. Dört tarafı bataklık olmak ile gayet sarp kaledir ve iskelesinin karşı Tuna Nehri aşırı Budin yolunda Pahşa Kalesi'dir. Ama ka­lesi Segedin Sancağı toprağında Eğri kulu aklâmı eminliğidir ki 7 yük akçe iltizam hassıdır. Ve bütün duvarları iki kat dol­ma palankadır. Lakin iç katında iki adet şeddadi yapı dört köşe sağlam kulesi var ki Süleyman Han fethettiğinde kâfirler bu kulelere kapanıp iki gün savaştan ve çatışmadan sonra niceleri kuleden kementler ile kaçmışlar, nice bini kılıç yemi olmuş ve nice yüzü de zincire bağlı esir olmuştur.

Gerçekten de sağlam kulelerdir ki bir sağlam kapıları var ve taşra varoş kalesinin kıble yönüne bakar bir kapısı önünde asma makaralı ağaç köprü var. Her gece bekçiler köprüyü kal­dırıp kale kapısına siper ederler ki köprü altı safi sudur, hen­dek içinde balıklar yüzgeçlik ederler. Ve kapı köprüsü önün­de bir camii, üç dükkânı ve bir küçük hanı var ve taşra varoş­ta bir viran kilisesi var, onda olan mermerler üzerindeki ibret verici bukalemun nakışları meğer Üstürgon Kalesi'nde yahut

yalman diyarında Nemse çasarınm eski taht merkezi olan Prag Kalesi'nde ola. Lakin bu kale halkı fakir ve gariplerdir.

Toplam 60 nefer kulu olmakla bunlardan bir şey almayıp kıbleye doğru 20 nefer kul ile 10 saat bataklıklar ve sazlıklar içinde giderek kâhîce yeşillik ve ormanlar içinde mamur Macar köylerini geçip,

Mamur Baya Palankası'mn özellikleri

Macarcada (—) (—) demektir. Yapıcısı malumum değildir, ama kale eskidir. (—) tarihinde Süleyman Han fethidir, Maktul İbrahim Paşa eliyle.

Kalesi, Segedin Sancağı toprağında Tuna Nehri kenarın­da iki kat sarp ve sağlam büyük kaledir. 150 akçe şerif kazadır. Eğri yeniçerisi serdarı, kale dizdarı, 80 adet hisar eri, muhtesibi, bâcdarı, gümrük emini, haraç ağası ve mimar ağası vardır. Bü­yük iskeledir, tüm Baçka ve Laşka vilâyetlerinin büyük işlek is­kelesi olmak ile 900 akçe Eğri kulu aklâmıdır. Bu şehrin karşı Tuna Nehri kenarı Bata İskelesi'dir.

Baya Kalesi'nin şekli

İki kat dört köşe palanka duvarlı dörtgen şekilli sanatlı kale, mamur bir hisardır. İç hisarda iki cami vardır, biri Sinan Paşa Camii, eski zamanda Hıristiyan âyini icra edilir büyük bir kilise imiş, hâlâ ümmet-i Muhammed mabedidir. Ve bir nazik ezan okunur minare kulesi var. Kapısı önünde bir abıhayat ku­yusu yanında kalenin bir uğrun kapısı var. Ve bir büyük kapı­sı da batı tarafa açıktır. Ve Şer'-i Resul mahkemesi bu kapının iç yüzündedir.

Bu iç hisarda 50 adet şindire tahta ile örtülü mamur hanele­ri vardır. 15 adet dükkâncıkları var, başka eserler yoktur.

Bu kapıdan taşra büyük varoş da bir kat dolma büyük pa­lanka içinde 300 adet tek ve iki katlı geniş tahta şindire örtülü bakımlı ve süslü evler vardır. 1 mescidi, 1 tekkesi, 1 medresesi, 1 mektebi, 1 hanı, 1 hamamı ve 150 adet dükkânı var. İskele olmak ile halkı gayet zengindir ve gayet garip dostu insanlardır. Bu va­roşun bütün caddeleri baştanbaşa cümle tahta döşelidir, zira ze­mini yağmurdan [79a] oynak, batak ve çatak olur.Bunun da iki kapısı var, biri iskele kapısı, batı tarafa açıktır ve biri kıbleye ba­kar Sombor şehrine gider büyük kapıdır. Ve iskele başında me-




306

307


zarlığı ondadır ve emin hanesi de bu iskele başındadır. Ve bu iskele tarafı minare boyu yüksek yarlar ve bayırlardır ki insan aşağı Tuna'ya bakmaya cüret edemez. Bunda da kale yoklama­sını alıp 150 kadar yoldaş ile kıbleye doğru 8 saat gidip, Eski Sombor Palankası şehrinin özellikleri İsimlendirilme sebebi (—) (—)dir. Yapıcısı Alman Ungu-rus krallarından İstifan Kral'dır. Eski zamanlarda büyük şehir imiş. Hâlâ nice yerde yapı kalıntıları açıkta gözükür.

Daha sonra (—) tarihinde Süleyman Han vezirlerinden Pertev Paşa kâfirlerden fethetmiştir. Hâlâ kalesi Segedin Sanca­ğı toprağında büyük bir ovanın batı tarafında dört köşe palan­ka yapı sağlam kaledir. İç hisarı bir kârgir kuledir. İçinde ancak dizdar hanesi var, başka şey yoktur. Bu kulenin kapısı önünde hendek aşırı Süleyman Han Camii ve hamamı var, ama küçük kiremit örtülü camidir ki bu mahal taşra kaledir. İçinde şehir evlerinden kesinlikle bir belirti yoktur. Tamamı 200 adet çarşı pazar dükkânları ile süslenmiş olup genellikle dükkânları ku­yumcu dükkânlarıdır. Her gece bu kaleyi bekçiler bekleyip ka­pılarını kapatırlar. İçeriden bir kimse giremez.

Ancak bir kurşunlu kârgir yapı camii, kiremit örtülü hanı ve 12 adet bekçi neferi var, ama savaş sırasında 2 bin seçkin cürd atlı askeri çıkar. Ancak iki sahi topu olup hiç okka barutu yok, zira iç eldir diye siyah barutu yoktur.

Taşra varoşunun özellikleri Bu varoş kalenin kıble tarafında bağlı, bahçeli ve şebeke­li bostanlı büyük varoştur. 14 adet mescidi var. Bunlardan Pîrî Paşa Camii, babası Mütedeyyin Paşa Camii. Kısacası beşinde Cuma namazı kılınır, geri kalanları mahalle mescitleridir.

Toplam 2 bin adet kiremit ile örtülü tek ve iki katlı mükel­lef geniş saraylar var. Bunlardan mamur ve müzeyyen biri paşa sarayı Meram Bağı'dır. Bunda bir hafta kalıp meramımıza erip can sohbetleri ettik. Lakin bu şehrin akar suları yoktur, hepsi hepsi 4 yerde abıhayat kuyuları vardır. Ve gayet ganimet şehir­dir. Hatta bir at yemi 1 kuşgözü akçeye, bir kuzu 10 akçeye, bir araba kavun ve karpuz 5 peneze satılır. Bütün reayası Macar değildir, Eflâkân keferesidir. Bu mahaller artık Macaristan'dan değildir, Baçka ve Laşka vilâyetleri sayılır.

Ve 2 medresesi vardır. Ve 2 derviş tekkesi ve 6 sıbyan mek­tebi vardır. Ve 2 adet gelen gidenlerin kaldığı hanı ve 1 adet ha­mamı var, ama dükkânları bütün çarşı kalesindedir.

Bütün ayanı kibarın önde gelenlerinden biri paşadır ki ni­meti zengine ve yoksula, yaşlı ve gence gece gündüz sofrası açık, nimetleri boldur. Halkı genellikle tüccar olup hepsi yine serhadli esvapları giyerler, gayet edepli gazi adamlardır. Savaş sırasında bu şehirden 2 bin yarar cürd atlı asker çıkar.

Bu hakir bir gün Mütedeyyin Paşa Camii hareminde birkaç ihtiyar ile serhad hâllerini konuşup görüşürken bir sabi oğlan birazcık oyun oynarken babası bu oğlana,

"Niçin cemaat huzurunda edepsizlik edip oynarsın?" diye oğlana bir pehlivan sillesi vurdu ki fakir oğlancık yere kapak­lanıp sanki sara tutar gibi olunca hemen orada olanlar yerlerin­den kalkıp,

"Bre adam, bu oğlanı niçin böyle tokatla halk arasında vu­rup haysiyetini yerlere serdin" dediklerinde mazlum oğlanın babası,

"Terbiye için, Allah sevgisi için dövdüm" deyip bu beyti okudu. Beyt:



Babası döğse oğlunu mahaldir Oğul candan durur derler meseldir

Bu benim oğlumdur döverim, severim, esirgerim, bu oğlan sizin nenizdir" denilince belde halkı,

"Senin ciğerpare evlâdın işte bizim serhaddimizin gülü ve gözümüzün nuru bir gazi yiğit olacaktır. Birkaç yıldan sonra kâfirden intikam alacaktır. Şimdiden tokat ile gözünü korkutur­sun, yarın da bugün de kâfirin şiştöper, balta ve külüngünden korkup kâfirle yaka yakaya olamaz mı ya! Şu serhaddimiz oğ­lanlarını böyle dövmeye" diye oğlanın babasını sitemli dille re­zil rüsva edip oğlanın gönlünü aldılar.

Yiğitlerine riayet ve hürmet edip herkese isteklerine göre gönül alıcı davranış gösterir bir alay garip dostu hacıları çok adamlardır.

Bu şehir Eğri kulunun aklâmıdır ki bütün hassı, haracı ve


308

309


pazar bacı tamamen Eğri kulu tarafından zapt olunur. Turm Nehri'ne bir saat iskelesi Ardud Kalesi'ne karşıdır. Ardud ise Tuna Nehri kenarında (—) tarafında büyük iskeledir. Bir sağ­lam ve dayanıklı kalesi var.

Yüklə 2,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin