Hapishanelerdeki TÜm sorunlar çÖZÜlebiLİr sorunlardir



Yüklə 2,13 Mb.
səhifə8/16
tarix03.01.2019
ölçüsü2,13 Mb.
#88933
növüYazı
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   16

Başvurucuların anlatımları genel olarak değerlendirildiğinde; disiplin yaptırımına gerekçe olan eylemler ve verilen cezaların idarenin takdirine göre belirlendiği, bu nedenle de kapatılanların neredeyse her eylem ve davranışının disiplin suçu sayılabildiği görülmektedir. Verilen disiplin cezalarına karşı yapılan şikâyet ve itirazlardan da bir sonuç alınamamaktadır.

Disiplin cezalarının verilişindeki bu keyfiyet, ceza hukukunun temel ilkelerinden olan “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Ayrıca verilen disiplin cezaları ile birlikte açık görüş yasağı da uygulandığından, bu durum aynı eylem nedeniyle kişi hakkında iki ayrı yaptırım sonucunu doğurmaktadır. Bu ise yine ceza hukukunun “aynı suç nedeni ile iki kez yargılanmama” ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
*12 Ağustos’ta başvuruda bulunan Naciye Köse, Tekirdağ 2 No’lu F Tipinde bulunan oğlu Sinan Köse’yi 4 Ağustos’ta ziyarete gittiğini, oğlunun vücudunda belirgin darp izleri olduğunu ifade etti. Görüş çıkışı tahrik edici konuşmalarından ötürü gardiyanla aralarında tartışma çıktığını belirten Naciye Köse, gardiyanın kendisinin üzerine yürüyerek şiddet uygulamaya kalkıştığını söyledi. Bu olayın ardından eşinin ve kendisinin 1 yıl görüş cezası aldığını ifade etti. İSTANBUL İHD

*03 Ocak günü başvuruda bulunan Beyhan Aktaş eşi Murat Aktaşın (1975) 13.12.2010 tarihi itibariyle zorunlu olarak Edirne F Tipi hapishanene sürgün sevk edildiğini belirtmiştir. Hapishane yönetimi tarafından uygulanan baskılara karşı verilen tepkilerin çeşitli disiplin cezalarıyla karşılık bulduğunu söyleyen Beyhan Aktaş halen açık- kapalı olmak üzere görüş cezası uygulandığını belirtmiştir. İSTANBUL İHD
*10 Ocak günü ulaşan mektupta Özkan Gerçek, hapishanende kendisinin ve bir grup arkadaşının henüz kesinleşmemiş cezaların keyfi ve hukuksuz bir şekilde uygulamaya konulduğunu belirtti. Bu bağlamda, Sadık Kan’ın 3 gün hücre, Özkan Gerçek’in 1 ay görüş ve 14 tutsağın 1 ay etkinlikten men cezası uygulanmaya başladığını ifade etti. Ayrıca infaz hakimliğinin lehte karar vermiş olmasına rağmen açık görüşte fotoğraf çektirmelerinin engellendiğini ve 45/1 nolu genelge gereği 10 kişinin haftada 10 saat sohbet etme haklarının verilmediğini belirtti. İSTANBUL İHD
*29 Nisan günü, Tekirdağ 1 No’lu F tipi hapishanende bulunan KCK davasından tutuklu Şehmuz Avcı, kolunu kıran gardiyanlar hakkında şikâyette bulununca 3 aylık açık görüş yasağı aldığı öğrenildi. Hapishane ikinci müdürü ve 20 gardiyan hakkında Tekirdağ Savcılığına şikâyet dilekçesi gönderen Avcı, hapishane idaresi hakkında dava açılmasını sağladı. Dava sonucu 2 gardiyan görevden uzaklaştırıldı. Bunun üzerine hapishane yönetimi Avcı'ya 3 aylık açık görüşe yasağı getirdi. İSTANBUL İHD
*24 Temmuz günü, Tekirdağ F Tipi Hapishanesinde kalan hükümlü ağabeyi Şemsettin Yer’i ziyarete giden BDP yöneticisi Hülya Yer’in gardiyanlarla yaptığı bir tartışma nedeniyle Şemsettin Yer’i dört ay görüş yasağı aldığı öğrenildi. İSTANBUL İHD
*12 Ağustos günü başvuruda bulunan Naciye Köse, Tekirdağ 2 No’lu F Tipinde bulunan oğlu Sinan Köse’yi 4 Ağustos’ta ziyarete gittiğini, oğlunun vücudunda belirgin darp izleri olduğunu ifade etti. Görüş çıkışı tahrik edici konuşmalarından ötürü gardiyanla aralarında tartışma çıktığını belirten Naciye Köse, gardiyanın kendisinin üzerine yürüyerek şiddet uygulamaya kalkıştığını söyledi. Bu olayın ardından eşinin ve kendisinin 1 yıl görüş cezası aldığını ifade etti. İSTANBUL İHD
*2 Eylül günü, İstanbul’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir programda “parasız eğitim” talebini içeren pankartı açtıkları için tutuklanan iki öğrenciden Ferhat Tüzer’e “türkü söylediği” gerekçesiyle altı ay görüş yasağı verildiği öğrenildi. İSTANBUL İHD
*28 Aralık günü, Abdullah Öcalan’ın tecrit koşullarının düzeltilmesi için açlık grevi eylemi yapan 67 pajk’lı kadın tutuklu ve hükümlüye bir ay açık görüş yasağı ve etkinliklerden men cezası verildiği öğrenildi. İSTANBUL İHD
*3 Ocak günü başvuruda bulunan Beyhan Aktaş eşi Murat Aktaşın (1975) 13–12–2010 tarihi itibariyle zorunlu olarak Edirne F Tipi hapishanene sürgün sevk edildiğini belirtti. Hapishane yönetimi tarafından uygulanan baskılara karşı verilen tepkilerin çeşitli disiplin cezalarıyla karşılık bulduğunu söyleyen Beyhan Aktaş halen açık- kapalı olmak üzere görüş cezası uygulandığını belirtti. İSTANBUL İHD
*18 Şubat günü, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanende kalan ve yargılandığı davadan aldığı 10 yıllık cezayı yatan hükümlü Cem Kılıç'ın tahliye edilmediği, gerekçe olarak da hapishanende söylediği türküden dolayı karara bağlanmayan disiplin cezasının gösterildiği öğrenildi. İSTANBUL İHD
*22 Şubat günü mektupta, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesinde kalan Seyfi Polat, müebbet hapis cezası almış arkadaşlarının infaz koşulları asgari yaşam standardının, yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanmasının kat kat gerisinde olduğunu, yaşanan ihlalleri duyurmak ve koşulların iyileştirilmesini sağlamak için ilgili birçok kuruma Adalet Bakanlığına, Meclis İnsan Hakları Komisyonuna dilekçeler yazdık, çözüm üretilmesini talep ettiklerini dile getirdi. Soruna dikkat çekmek için 14.10.2010 günün itibaren günde iki kez kapılara 2dk süre ile vurma eylemi başlattıklarını, Hapishane idaresi’nin buna karşı haklarında kesinleşmiş hücre cezası olmamasına rağmen, havalandırma kapılarının kapatılmaya başlandığını ifade etti. Eyleme başladıktan bir süre sonra, kalabalık bir gardiyan grubu tarafından hücrelerinin basıldığını ve zor kullanarak havalandırma kapılarının gün boyu kapatıldığını belirtti. 14-17 Ekim tarihleri arasında bu zor kullanmanın kimi hücreler de fiziki saldırılara vardığını, ve bu fiziki saldırılar sonucu arkadaşlarından Muharrem Karagül, Mesut Şahinkaya, Serkan Solak ve Ali Nazım Atmalıoğlu’nun yaralandığını ifade etti. Bunun dışında, birçok hücrede eşyaların yerlere atılarak çiğnendiğini, birçok eşyanın kullanılamaz hale geldiğini, eylemden dolayı haklarında disiplin soruşturmasının açıldığını dile getirdi. İSTANBUL İHD

*8 Mart günü, Kandıra (Kocaeli) F Tipi Hapishanesinde kalan Rıza Çatakbaş, Selman Tökü, Hüseyin Tepe’nin revire çıkmak için dilekçe yollamaları üzerine mahkûmların bulunduğu koğuşa giren gardiyanların, mahkûmları zorla dışarı çıkararak “süngerli oda”ya kapattıkları öğrenildi İSTANBUL İHD
*28 Nisan ve 10 Mayıs tarihlerinde ulaşan mektuplarında, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesinde kalan Rohat Taysun, 22.03.2011 günü PKK davasından hükümlülerinin odalarının bir kısmına baskın yapıldığını ve yaralananların olduğunu; Rıfat Aslan, Yusuf Alkan ve Rohat Taysun’un darp raporu aldığını fakat bu raporların ilgili yerlere teslim edilmediğini belirtti. Serhat Eskin ve Azad Eskin’in istemleri dışında tek kişilik hücreye konulduğunu, kimi defterlere el konulduğunu ve slogan atıldığı gerekçesiyle 2 aylık iletişim yasağı aldıklarını ifade etti. Yazıları sebebiyle Süleyman Kılıç’ın 22 gün, Cahit Sayın’ın 12 gün, Erkan Bulut’un 11 gün, Suat Çalışkan’ın 11 gün hücre cezası aldığını, Kürtçe yayınların ellerine ulaşmaları konusunda sıkıntı çektiklerini, zaman zaman Kurmanci lehçesine izin verilse de anlaşılmayan bir dil olduğu gerekçesiyle Zazaki lehçesindeki yayınları alamadıklarını, Azadiya Welat gazetesinin çok nadir kendilerine verildiğini belirtti. Hücrede kalp sıkışması yaşayan Azad Eskin’in hastaneye kaldırıldığını, Aydın Can’ın odasında rahatsızlık geçirdiğini ve arkadaşlarının görevlileri çağırmasına rağmen, 1 saat gecikmeli olarak gelen görevlilerin de Can’ı hastaneye götürmeyip, tedavi görmeden geri gönderildiğini belirtti. Ortak faaliyet alanında M.Ali Değirmencioğlu’nun hastalanması ve acilen odasına götürülmesi talep edilmesine karşın, süre dolmamasına rağmen bütün mahpusların odalarına gönderildiğini, Erhan Özel’in 3 aydır hastane sevki için beklediğini,diğer sağlık sorunu yaşayan mahkumların diyetlerine uygun, düzenli ve yeterli yemek verilmediğini ifade etti. Sanıkların savunma hakkının da Kürtçe savunmaya izin verilmemesi nedeniyle yok sayıldığını belirten Romat Taysun, Danıştay’ın kararı sonucu açık görüş haklarının da ellerinden alınmak istendiğini belirtti. İSTANBUL İHD
*29 Nisan günü, Tekirdağ 1 No’lu F tipi hapishanende bulunan KCK davasından tutuklu Şehmuz Avcı, kolunu kıran gardiyanlar hakkında şikâyette bulununca 3 aylık açık görüş yasağı aldığı öğrenildi. Hapishane ikinci müdürü ve 20 gardiyan hakkında Tekirdağ Savcılığına şikâyet dilekçesi gönderen Avcı, hapishane idaresi hakkında dava açılmasını sağladı. Dava sonucu 2 gardiyan görevden uzaklaştırıldı. Bunun üzerine hapishane yönetimi Avcı'ya 3 aylık açık görüşe yasağı getirdi. İSTANBUL İHD
*28 Haziran günü ulaşan faksta, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesinde bulunan Yüztaş Yurtsever’in hapishane idaresinin 17 Haziran ve 24 Haziran tarihlerinde düzenlediği keyfi soruşturmalar neticesinde hücre cezası aldığını dile getirdi. İSTANBUL İHD
*8 Ağustos günü, mektupta, Sinan, Temmuz ayında yaşanmış olan hak ihlallerini anlatmak yazdığını belirtti. A17’deki mahkumlara saldırıldığını, kesinleşmiş disiplin cezalarına itiraz için İnfaz Hakimliğine yapılan başvuruların reddedildiğini, Atılım gazetesinin 25 Haziran tarihli 5.sayısına, Birgün gazetesinin 15-30 Haziran ve 6-8 Temmuz tarihli sayılarına el konulduğunu, dışarıdan gönderilen kitaplar adlarına kayıtlı değil denilerek verilmediğini ifade etti. İki mahkuma gönderilen yelek ve pantolona asker rengi olduğu gerekçesiyle el konulduğunu, dört mektuba cezevi yönetimi tarafından el konulduğunu, üç mektuba da karalama kararı verildiğini, bir faks ve bir mektubun engellenmesine karşı yaptıkları itirazın reddedildiğini belirtti. Ali Taşyapan’ın ‘Duvarların İki Yakası’ ve Mahir Çayan’ın ‘Bütün Yazıları’ adlı kitaplara el konulduğunu, başka bir hapishaneye sevki çıkan mahkumun üzerine kayıtlı bazı eşyaları birlikte kaldığı arkadaşına bırakmak istemesi üzerine idare buzdolabına ve televizyona el konulduğunu, yedi mahkuma toplamda yirmi gün hücre cezası, üç ay ziyaret yasağı ve üç ay iletişim yasağı verildiğini ifade etti. İSTANBUL İHD
*1 Ekim günü başvuruda bulunan Seher İnce, kızı Sevda Dilan’ın Denizli Bozkurt Kadın Hapishanesinde kaldığını, cezasının bitimine üç ay kaldığını, kısa bir süre önce, arkadaşının yatağına uzandığı için müdür Emel Şahin’in kendisine hakaret ettiğini, buna karşılık kızının “Ben çocuk değilim, bana bu kadar hakaret etmeyin” dediğini, bunun üzerine kızına 4 gün hücre cezası verildiğini belirtti. Hücre cezası boyunca kızına yemek verilmediğini, kolestrol ilaçlarının verilmediğini, kızını kapalı bir hapishanene sevk etme kararı aldıklarını ve bu yüzden çok kaygılı olduklarını ifade etti. İSTANBUL İHD
*19 Kasım günü başvuruda bulunan Azade Balbal, babası Lütfi Balbal’ın (1961) sevk edildiği Tekirdağ 2 No’lu Hapishanende gardiyanlar tarafından detaylı arama yapmasına karşı çıktığından darp edildiğini, babası Lütfi Balbal, arkadaşları Cüneyt Özil ve Recep Karagül’ün 10 günlük hücre cezası aldıklarını dile getirdi. İSTANBUL İHD
*26.04.2011 tarihinde başvuran İhsan Arslan, şu beyanlarda bulundu: “Kırıkkale F Tipi Kapalı Hapishanesinde bulunan Amcam Mehmet Reşit Arslan’ın hapishanende yaşadığı sıkıntıları belirten mektubunda şunlara yer vermiştir: Kendim siyasi nedenlerle PKK davasından 18 yıldır hapishanende tutulan bir hükümlüyüm. Bunun son 8 yılı aşkın F Tipi cezaevlerinde geçirmiş bulunuyorum. Halen Kırıkkale F Tipi Hapishanesindeyim buraya 2008 Şubatında saldırıya uğradığım Ankara Sincan 2 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesinden bir nevi sürgün olarak getirilmiştim. Saptanmış olan kronik hepatit B hastalığım nedeniyle 1997 yılından beri belli aralıklarla uygun hastanelerde gerekli sağlık kontrollerimi olmaya çalışıyorum. Aynı zamanda sağlıkçı olmam duyarlılığıyla bu kontrollerimi aksatmamaya çalışıyorum. En son Ekim 2010’da burada fakülte hastanesinde yapılan kontrollerde bir doçentin önerisiyle biyopsi gerekebilir diye Ankara’ya sevkim yazıldı. Bu sevk çerçevesinde 17 Şubat 2011’de Ankara 2 Nolu F Tipi Hapishane’ne götürüldüm. Aynı zamanda Kırıkkale Üniversitesi KMYO Bilgisayar Programcılığı bölümü uzaktan eğitim 2. Sınıf öğrencisi oluşum nedeniyle kalmamın uzun sürmesi olasılığına karşılık öğrenimimi gerçekleşmede kullandığım bilgisayar ve kimi ders materyallerimi de beraberimde götürdüm. Gider gitmez bu durumu da oradaki yetkilerle paylaştım. Özetle, Kırıkkale’de olduğu gibi devam zorunluluğu olan öğrenimim için dersler ve bu derslerin uygulaması için gerekli programların yüklü olduğu bilgisayarımdan burada sağlanacak internet olanağı ile birlikte uygun bir yerde hafta içi tatiller dışında her gün gün boyu yararlandırılmam gerektiğini belirttim. Önceleri ‘bilgisayarın olmaz, ancak seni idarenin olanaklarından yararlandırırız’ dediler. İlk günlerde hiç yararlandırmadıkları gibi, daha sonra ‘haftada sadece bir kez bir saat olarak yararlandırırız’ dediler. Ki bunu da hiçbir zaman yerine getirmediler. Başlayacak olan vizelerimle birlikte öğrenimimi bu şekilde sürdürmemin pek olanaklı olmadığını görerek, önce müdürlerle görüşmeye çalıştım. Önceki görüştüklerim öğretmen ve kütüphane memurlarıydı. Bu mümkün olmayınca Bakanlık İnfaz Hakimliği ve savcılığa dilekçelerle başvurdum. Bu sıralarda 23 Şubat günü Numune Hastanesi’ne götürüldüm. O gün hapishanende olmadığım halde hakkımda saat 11.00 ve 14.00 odada slogan attığım, kapıya vurduğum şeklinde tutanak tutulup hakkımda soruşturma açıldığını 25 Şubat günü tebliğ edilen bir yazıyla öğrendim. Konuyla ilgisi olmadığını bildiğim oda arkadaşım da olduğu halde, sadece benim hedef alınmış olmam da düşündürücüydü. Bir ilgim olmadığını belirtip, daha sonra müdürle görüşme yönünde birçok dilekçem olmasına rağmen, kimseyle görüşemediğim gibi, herhangi bir ifade-savunmam dahi alınmadan ileriki günlerde Disiplin Kurulu’nun verdiği 45 günlük iletişim cezası yazısı iletildi. Bunun üzerine gerekli yerlere suç duyurusunda bulundum. Hem aksatılan öğrenimim, hem bu konuda. Tabi orada tutulduğum süre boyunca kimi istisnalar dışında dilekçelerimin çoğuna cevap alamadığım gibi, akıbetlerini de öğrenemedim. Yine F Tipi kantinlerinden temin ettiğim eşyalarım yanıma verilmediği için yararlandırılmadım. Daha fazla kalmamak için kimi hastane sevklerimi de iptal ederek, dönmek için uğraştıysam da ancak 5 Nisan’da dönebildim.” (İHD Diyarbakır)
*Van F Tipi Hapishanesinde kapalı görüşte aileleriyle Kürtçe konuşan 3 PKK'li tutukluya "A Takımı" denilen ekip tarafından müdahale edilirken, Kürtçe konuşan tutuklulara spor ve hücre cezaları verildi. Van F Tipi Hapishanende PKK davasında tutuklu bulunan Hamdi Kılınç, İskan Aksaç ve Aydın Akış, geçen hafta yaşanan olay hakkında aileleri aracılığıyla açıklama yaptı. Kapalı görüşte Kürtçe konuştukları için hapishanende gardiyanlar tarafından müdahale edildiğini belirten tutuklular, "Biz ailelerimizle Kürtçe olarak konuştuğumuzda ilk olarak bir gardiyan gelip bizi uyardı. Biz de konuşmaya devam edince hapishanende özel olarak yapılandırılan müdahale takımı geldi. Gelip direk görüşmemizi kesmek istedi. Biz engel olunca saldırı yapıldı ve darp edildik" dedi. Tutuklular, yapılan saldırıdan sonra kendilerine hücre ve spora çıkmama cezaları verildiğini dile getirdi. .” (İHD Diyarbakır)
*Yaklaşık iki yıldır Urfa Hapishanesinde süren hak gasplarına her gün bir yenisi ekleniyor. Daha önce sayım vermedikleri iddiası ile kadın koğuşundaki tüm tutsaklara açılan 2 soruşturmada "sosyal haklardan men" cezası veren hapishane yönetimi, son olarak aralarında BDP İl Eşbaşkanı İbrahim Ayhan'ın da bulunduğu 15 kişiye Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliş yıldönümünde bir günlük açlık grevine girdikleri gerekçesiyle bir aylık "sosyal haklardan ve iletişimden men" ile "görüşe çıkmama" cezası verdi. .” (diha Diyarbakır)
*YSK'nın bağımsız adayları veto etmesinin ardından bölgede başlayan olaylar ve polisin orantısız şiddetini protesto etmek için geçtiğimiz günlerde açlık grevi yaptıklarını duyuran Batman M Tipi Kapalı Hapishanesinde bulunan 150’yi aşkın siyasi tutuklu ve hükümlüye 3 ay açık görüşe çıkmama cezası verildiği öğrenildi. Ayrıca, hapishanendeki birçok tutuklunun ise istemi dışında başka cezaevlerine gönderileceği öğrenildi. Yakınları aracılığı ile bir açıklama yapan tutuklular kamuoyunu duyarlı olmaya çağırarak şunları belirtti: "Özellikle YSK vetosu ardından hapishanende de baskılar iyice arttı. Protesto amacıyla başlattığımız açlık grevi nedeniyle 3 ay açık görüşe çıkmama cezası verildi. Akabinde bölgede yaşanan olaylar nedeniyle tutuklanan birçok arkadaşımız var. Bu Batman M Tipi Kapalı Hapishanesinde başlayacak yeni sürgünlere bu tutuklamalar adeta yeni bir bahane oldu. Gün geçtikçe baskılar artırıyor. İnsan hakları kuruluşlarını, demokratik kamuoyunu, vicdan sahibi herkesi yaşanan bu insanlık dışı uygulamalara karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz." .” (İHD Diyarbakır)

*Bitlis E Tipi Kapalı Hapishanesinde aralarında Yüksekova Eski Belediye Başkanı Ruken Yetişkin'in de bulunduğu 35 tutuklu kadına 2 ay açık görüş yasağı verildiği öğrenildi. Son dönemlerde geliştirilen askeri ve siyasi operasyonları protesto etmek amacıyla açlık grevine girdikleri için kadın tutuklulara ceza verildiği bildirildi. .” (İHD Diyarbakır)
*Mardin E Tipi Kapalı Hapishanesinden kalan kadın tutuklular, yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin aileleri aracılığı ile bir açıklama yaptı. Askeri operasyonlara karşı iki günlük açlık grevi başlattıklarını belirten kadın tutuklular, hapishane idaresi tarafından açlık grevi sona ermeden 5 ay disiplin cezası verildiğini belirtti. Kapasitesi dar olan hapishanene son dönemlerde yoğun gelişlerle birlikte 15 kişilik odalarda 58 kişinin kaldığını belirten tutuklular, nefes almakta dahi zorluk çektiklerini kaydetti. Koridor ve tuvalet kapılarına kadar yatak serildiğini ve her yatağa 3 kişinin düştüğünü belirten tutuklular ayrıca gardiyanlar tarafından psikolojik baskıya maruz bırakıldıklarını belirtti. Açıklamada başta insan hakları örgütleri olmak üzere kamuoyu cezaevlerindeki hak ihalelerine karşı duyarlı olmaya çağırıldı. .” (İHD Diyarbakır
*Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun "KCK davası" kapsamında tutuklu bulunan Urfa adayı İbrahim Ayhan'a, Urfa E Tipi Hapishane yönetimi düşündürücü bir ceza verdi. "Sayım düzenine geçmediği" iddiasıyla hapishane idaresi tarafından hakkında soruşturma başlatılan Ayhan'a Urfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 3 ay iletişim haklarından men cezası verildi. Alınan karar doğrultusunda, Ayhan'ın seçmenlerine selam göndermesi, ailesi ile görüşmesi, telefon açması, mektup yazması yasaklandı. (İHD Diyarbakır Şubesi)
*"KCK davası" tutuklusu Ebru Günay'a, duruşmaya katılmayacağını bildiren dilekçesi gerekçe gösterilerek iki ay kapalı görüş yasağı verildi. Avukat Erhan Ürküt, Diyarbakır E Tipi Kapalı Hapishane yönetiminin verdiği disiplin cezasının hukuk dışı olduğunu söyledi. (İHD Diyarbakır Şubesi)
*16.06.2011 tarihinde Nezahat Kuzu aracılığıyla Kandıra 2 Nolu F Tipi Hapishanenden mektupla başvuran Hanefi Kuzu, şu beyanlarda bulundu: “Kaç kez oluyor size mektup yazıyorum ama faşizan iktidar AKP politikalarından dolayı her seferinde gerekçeler göstererek idari kurulu tarafından el konuluyor. Bulunduğum Kandıra 2 Nolu F Tipi hapishanende keyfi uygulamaların haddi hesabı olmayan uygulamalarla karşı karşıya ve yaşamaktayım. Yaklaşık 4 ay önce dış kantine bakan ilgili gardiyan benden habersiz ve bilgim olmadan adli bir hükümlünün kolisini hesabımdan yolluyorlar. Ne tesadüf ki o sırada da iç hukuk yolları tükenmiş ve evraklarımı AHİM’e göndermesi için avukatıma yolladım. Bu AHİM’e gitmemeye dönük bir engellemeydi. Bunun üzerine bende ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundum. İlgili Cumhuriyet Savcısı sözlü olarak dilekçemi işleme koymayarak yolsuzluk denilen girişime göz yumması üzerine bende dilekçeyi infaz hâkimliğine yolladım. 04.02.2011 tarihinde saat 9.30 civarında hapishane müdürüyle görüşme talebi olmaksızın odamdan zorla alınarak hapishane idaresi tarafından tutuklu ve hükümlülerin görüştüğü odaya götürüldüm. Sorgusuz ve sualsiz hakaret, tehdit ve şantaj yapmaya başladılar. Dilekçemi geri çekmeyeceğimi söylediğimde işkence timi olarak bilinen kişiler beni kameraların olduğu yerde işkence uyguladılar. Bu konu için Adalet bakanını göreve çağırıyorum, bu görüntüleri bir heyet denetlesin istiyorum. Yukarıda belirttiğim bu husus hapishane 2. müdürü olan Servet isimli kişi tarafından yapıldı. Benim 4 Nisan da doktorla randevum olmasına rağmen bana doktorun izne ayrıldığını söylediler. Yapılan işkenceler yetmezmiş gibi bana 1 kapalı görüşten men için disiplin soruşturması açıldı. Bulunduğum bu hapishanende keyfi uygulamalar ve işkencelere tabii tutuluyorum. Yaklaşık 1 ay önce İHD’ye faks ve mektup gönderdim. Uyduruk uygulamalar gerekçe göstererek mektup ve fakslarıma el koydular. Faşist AKP’nin politikalarını kamufle etmeye çalışıyorlar. En son 15 gün önce Günlük Gazetesinde bulunan Hüseyin Akyol’a yazdığım bir mektup aynı sebeplerden dolayı el konuldu. Bu idarenin mektuplara el koyması temel nedeni “kirli çamaşırlarını gizlemeye” dönüktür. Bu faşizan uygulamaların altında imzası olan kurum 1. müdürü Mehmet Kara Kaya, Sosyolog Özlem Altın, Psikolog Deniz Enül, bu kişilerin talimatları doğrultusunda işkenceler uygulanmıştır. Hükümetin sözde Türkiye’de işkenceye sıfır tolerans dediği gerçek dışı olduğunu Başbakan Erdoğan buradaki kameralara baksın ve görsün. İşkencenin nasıl sistemli olduğunu göreceklerdir. Bu durumu sizlerle paylaşmak ve kamuoyuna duyurmak istedim.”(İHD Diyarbakır Şubesi)
Yüklə 2,13 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin