Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə850/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   846   847   848   849   850   851   852   853   ...   980
SELAMÎ TEKKESİ

bak. ŞEYH SELAMÎ EFENDİ TEKKESİ



l SELAMLIK

Eski İstanbul konaklarının ve evlerinin erkeklere ayrılan bölümü. "Selamlık dairesi", "hariciye" de denmiştir. Harem(->) gibi selamlık düzeni de İstanbul'daki Müslüman yaşayışının bir başka boyutu olarak 400 yıllık bir süreçte gelişme göstermiştir.

17. yy'm ortalarına değin İstanbul evlerinin, konak ve paşa saraylarının selamlık dairelerinin ne gibi özellikler kazanarak geliştiği konusunda bilgiler mevcut değildir. Eski birçok paşa konağının adları saptanmakla birlikte bunların kullanım özellikleri hakkında yeterli bilgi yoktur. Sultanahmet Meydanı'na bakan İbrahim Paşa Sarayı'mn(->) eyvanlı ve sofalı büyük mekânı, 16. yy paşa saraylarının selamlıkları için özgün bir örnek olarak gösterilebilir. Eski kayıtlarda en küçük evlerin bile "hariciye" denen birer bölümlerinin ya da odalarının bulunduğu saptanmaktadır.

Bu erken dönem selamlıklarının ortak bir özelliği ise, aynı zamanda sahipleri ya da kiracıları tarafından resmi daire olarak kullanılmalarıydı. Bu düzen, başta, Paşa Kapısı denen ve sadrazamların aileleriyle oturdukları yarı resmi nitelikli saray ile Ağa Kapısı'nda(->) da geçerliydi. Divan üyeleri, Kubbealtı'ndaki(-») mutat toplantı bitince kendi konaklarına giderek selam-

lık dairesinde kalan işlerini yaparlar, davalara bakarlardı. Bu nedenle de rical konakları ve paşa sarayları, birer meskenden çok resmi işlevli mekânlardı ve selamlık daireleri, padişah saraylarının köşklerini hatırlatacak biçimde görkemli ve zengin donanımlıydı. Her birinde "sofa" denen çok geniş orta salon ile aynı genişlikte birer eyvan vardı. Büyük paşa saraylarının selamlık daireleri, avludaki bir ara duvar ile arkadaki harem dairesinden ayrıldığı gibi içeriden de uzun bir dehliz ile hareme bağlıydı. Bu dehlize ve üzerindeki odalara ise "mabeyin" deniyordu.

Mustafa Nuri Paşa'nın NetayicüT-Vuku-at 'taki açıklamalarına ve verdiği sayılara göre İstanbul'da veya taşrada, orta halli bir vezirin selamlığında, divan efendisi, nıek-tupçu, kethüda, kâtipler, imam, içağaları, silahdar ağa, selam ağası, kapıcılar kethüdası, hazinedar, mühürdar, devattar, kaftan ağası, çuhadar ağa, çamaşır ağaları, vekilharç, anahtar ağası, sancaktar, tütüncüba-şı, ibriktar, kilercibaşı, sofracıbaşı, kahve-cibaşı, peşkir ağası, seccadecibaşı, kavaslar ve seyislerle tatar ağası gibi görevlilerden oluşan, sayıları 80-100 arasında bir "daire halkı" bulunuyordu. Bu kadro, alt görevlere inildikçe daraldığından, selamlık daireleri de kadroyla uyumlu genişlikte olmaktaydı.

Köprülü Mehmed Paşa'nın sadrazamlığında (1656-1661) 200 yıldan beri kurumlaşmış olan resmi-özel işlevsellikteki geleneksel selamlık düzeni, ekonomik koşulların da zorlamasıyla çözülme sürecine girdi. İstanbullu sivil, asker ve din sınıflarından görevliler, çalışmalarını göreve özgü "miri" yapılarda sürdürmeye başladılar. Kendi evleri ve konakları ise resmi niteliğini yitirdi. Bu yeni süreç, 18. yy'm başında Lale Devri(-») yenilikleriyle birlikte selamlık dairelerini konak yaşamının çok renkli bir parçası durumuna ulaştırdı. Saz âlemleri, helva sohbetleri için, çok süslü, geniş ve aydınlık, Avrupai esintili yeni selamlık daireleri ortaya çıkarken, eski resmi hizmet kadrolarının yerini de lala, kâhya, ayvaz, vekilharç vb hizmet elemanları aldı. 19. yy'a gelindiğinde İstanbul konaklarının ve yalılarının selamlıkları yepyeni bir üslup yansıtmaktaydı. Eski formlardan ve işlevlerden etkilerle Batı'dan gelen etkilerin sentezi olan bu yeni üslup, özellikle Boğaziçi'ndeki görkemli selamlık dairelerinde uygulandı. Denize doğru bindirmelerle çıkıntılı olan selamlık üst katlarında ve kara yönünde 3-4 büyük oda, 2-3 mabeyin odası, l setli sofa ve divanhane, alt katta yine deniz üzerinde 1-2 köşk odası, hizmet odaları ve koğuşları, kahve odası, setli sofa, mermer döşeli selsebil, fıskiyeli divanhane, kayıkhane, yan ve arka bahçe, asıl binadan ayrı mutfak ve ahır yapıları, bahçıvan, ayvaz odaları, selamlık planlarında yer almaya başladı. Selamlık daireleri giderek yaldızlı tavanlar, ceviz ağacından parkeler ve merdivenler, kristal tırabzanlar, gümüş kapı tokmakları, yaylı ve müzikli panjurlar, duvarları bezeyen yağlıboya tablolar ile zenginleşti.

493


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   846   847   848   849   850   851   852   853   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin