Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə863/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   859   860   861   862   863   864   865   866   ...   980
SELİM I TÜRBESİ

bak. SULTAN SELİM KÜLLİYESİ



SELİM H

(28Mayıs 1524, İstanbul -15 Aralık 1574, İstanbul) 11. Osmanlı padişahı (30 Eylül 1566-15 Aralık 1574).

"Selim-i Sani", "Sarı Selim", "Selim bin Süleyman" adlarıyla da bilinir. I. Süleyman (Kanuni)(->) ile Hürrem Sultan'ın(-0 oğludur. Halası Hatice Sultan'm Vezirazam İbrahim Paşa ile evlenmesi münasabetiy-le İstanbul'da yapılan sûr-ı hümayun(->) sırasında doğan Selim, çocukluğunu Eski Saray'da(->) geçirdi. 1530'da Atmeydanı'nda-ki(->) bir hafta süren şenlik ve düğünle kardeşleri Mustafa ve Mehmed'le sünnet edildi. Sarayda öğrenim gördü ve 1542'de Konya sancakbeyliği ile İstanbul'dan ayrıldı. 1544'te Manisa sancakbeyi oldu. 14 yıl kaldığı Manisa'da vaktim av ve eğlenceyle geçirdi. 1553'ten sonra, taht varisliği için mücadeleye girişen kardeşi Bayezid'in isyancı tutumuna karşılık sağduyulu ve sabırlı olmayı gözetti. Annesi Hürrem'in ölümünden sonra Manisa'dan Konya'ya atandı. 29 Mayıs 1559'da kardeşi Bayezid'in kuvvetlerini Konya yakınında yendi ve Ba-yezid'i Hınıs'a kadar izledi. Bayezid İran'a sığınınca Konya'ya döndü. Bayezid'in ve oğullarının İran'da idam edilmeleri üzerine de Osmanlı tahtının tek vârisi kaldı. 1562'de İstanbul'a daha yakın olan Kütahya sancakbeyliğine getirildi.

Babası I. Süleyman'ın Sigetvar'da öldüğünü, Sokollu Mehmed Paşa'nın "fetihname" adıyla gönderdiği gizli mektuptan, Sı-çanlı sahrasında eğlenmekte iken öğrendi. Hemen Kütahya'ya döndü. Yanında musahibi Celal Bey, lalası Hüseyin Paşa ile Mev-lana Hoca Ataullah ve ağaları olduğu halde tuğlar, bayraklar çekerek solaklardan kalabalık bir alayla 30 Eylül 1566'da Üsküdar'a geldi. Ne İstanbul'da ne de sarayda henüz kimse I. Süleyman'ın öldüğünü bilmiyordu. Hattâ, o gün sarayda bostancılar tarafından imece yöntemiyle dış temizlikler yapılmaktaydı. Bostancıbaşı Davud Ağa Üsküdar İskelesi'ne gelip II. Selim'in eteğini öptü, koltuğuna girip saltanat kayığına bindirdi. Bu sırada Tersane'den ve Tophane'den toplar atılmaya başlandı. Bir anda kent sokaklarına heyecanlı kalabalıklar döküldü. "Gulgule-i cülus-i hümayun haberi düşüb münadiler yer yer devr-i sultan Selim handur!" diye bağırmaya başladılar. Yeni padişah murassa giyimli olarak atla Köşk İskelesi'nden hareket etti. Şehir kapısına değin halka paralar saçıldı. Saraya gelen II. Selim tahta oturdu. Kendisini, herkesten önce, sultanların en kıdemlisi olan Mihrimah Sultan(->) kutladı. Hazine-i Âmire'yi açtırmayarak bahşiş ve diğer harcamaları için II. Selim'e 50.000 altın borç verdi. Daha sonra Şeyhülislam

16. yy'a ait bir resimde II. Selim. Cengiz Kahraman arşivi

Ebussuud Efendi, İstanbul Muhafızı İskender Paşa, İstanbul Kadısı Kadızade Ahmed Efendi, ulema ile devlet ricali gelip tebrik ettiler.

İstanbul'da iki gün kalan II. Selim, türbeler ziyaretine çıktıktan sonra orduya gitmek ve babasının cenazesini karşılamak üzere başkentten ayrıldı. 30 günlük yolu 15 günde alarak Edirne, Filibe, Sofya üzerinden Belgrad'a ulaştı. Burada, ordunun ve cenazenin gelişini bekledi. Sigetvar'dan dönen orduya, Belgrad'a dört konak kala I. Süleyman'ın öldüğü açıklandı ve cenaze 300 kişilik bir muhafız birliği ile ordudan önce yola çıkarıldı. Cenaze alayını Belg-rad'da karşılayan II. Selim, burada kılman namazdan sonra, cenaze alayını İstanbul'a gönderdi. Belgrad'a gelen orduya, beklentinin çok altında cülus bahşişi dağıtarak kırgınlığa neden oldu. Orduyla birlikte İstanbul'a dönüşte, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri II. Selim'e "babanız merhum şarabı yasak etmişlerdi, sizin zamanınızda da bu yasak sürer" temennisinde bulundular. Bundan alınan ve kendisinin içkiye düşkün olmasının eleştirildiği sonucunu çıkaran II. Selim, kazaskerleri azletti. İstanbul Kadısı Kadızade Ahmed Efendi'yi Rumeli kazaskeri, eski Mısır kadısı Mir Hasan Efendi'yi İstanbul kadısı, Bursa Kadısı Muallimzade Ahmed Efendi'yi Anadolu kazaskeri atadı.

Kasım ayı sonunda Edirne'ye gelinerek bir süre beklendi. İstanbul'a gönderilen cenazenin kaldırılıp türbesine gömüldüğü haberi ulaştıktan sonra II. Selim de İstanbul'a hareket etti. Kentte özellikle hayvan yemi sıkıntısı çekildiği öğrenildiğinden birkaç gün de Halkalı Sarayı'nda kalınarak atlı birliklerin dağıtılmasına çalışıldı. İstanbul'a girmek üzere hazırlıklar tamamlanmışken Litemz adlı köyde "yeniçeri taifesinin azim cemiyet" düzenledikleri, meşaleler ve mumlar yakıp kararlar aldıkları öğ-

renildi. Feridun Beğ önden gönderilip panayır yerinde yeniçerilerin durumu izlettirildi. Getirdikleri fıçılar dolusu şarapları içen askerlerin II. Selim'i, Edirnekapı'dan girişinde engelleme, Eski Odalar'da(->) durdurma ve saraya da sokmama kararını verdikleri saptandı. Fakat buna karşı bir önlem alınamadı. Ertesi 5 Aralık 1566 sabahı İstanbul'daki devlet erkânı, ulema ve diğer yetkililer, Halkalı'ya geldiler. Alay düzenlenip yürüyüş başlatıldı. Yeniçeriler alayın iki yanını kuşatmış olarak güçlükle Eski Odalar'a gelinebildi. Arada "Dura, dura" diyerek oyalama taktiği uyguluyorlardı. "Nedür aslı? Yürüyün yoldaşlar! Ayıb değil müdür" diyen Piyale Paşa'yı, Bayezid Hamamı önünde "Sen bir gemici azeb ağa-sısın, bize söylemek senün ne yolundur?" diye tartakladılar. Atından düşen Piyale Paşa yaya olarak kaçtı. Ferhad Paşa'nın kendisine ve atına tüfek kundağı ile vurdular. Yürümeme nedenini "Otluk arabası var!" diye açıklamakla birlikte basit bir bahane ile ayaklanmayı amaçladıkları açıktı. Paşalar, koyunlarından altınlar saçarak askeri yatıştırmaya çalışmaktaydılar. Önden giden bölükler saray avlusunu doldurup Bâb-ı Hümayun'u kapattıklarından alay Haseki Hamamı önünde durdu. Gözü dönmüş yeniçeriler, vezirleri atlarından indirip II. Selim'in önüne getirdiler. Kendileri de geri saflardan "Söyleyin eski kanunu vere!" diye bağırmaya başladılar. Padişah, içlerinde Türkçe bilenler varsa yanına getirilmelerim istedi. İkindiye değin II. Selim saraya sokulmadı ve bir anlaşmaya varılamadı. Selânikî'nin deyimiyle "Şehre tarac olmadı ve el kılıca urulmadı" ama, kapıkullarının ayaklanması da güçlükle önlendi. Ek cülus bahşişi dağıtılacağı sözü üzerine II. Selim saraya girebildi.

İzleyen günlerde, cephelerdeki beylerbeylerinin aralıklarla dönmeleri ve Anadolu'ya geçmeleri İstanbul'daki yem ve yi-

II. Selim'in Young Albümü'nde yer alan bir resmi, 1815.



TETTVAı-şivi


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   859   860   861   862   863   864   865   866   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin