Hukukun temel kavramlari


 Türkiye’nin İdari Yapısı



Yüklə 1,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə215/324
tarix31.12.2021
ölçüsü1,73 Mb.
#112305
1   ...   211   212   213   214   215   216   217   218   ...   324
huktemkavau211

9.1.2.1. Türkiye’nin İdari Yapısı 
İdare  (kamu  idaresi),  toplumun  gündelik  ve  ortak  ihtiyaçlarını  karşılayarak  kamu 
yararının  gerçekleşmesini  sağlamakla  görevli  bulunan  kamu  tüzel  kişilerinin  oluşturduğu 
bütündür (Bilgili/Demirkapı 2017: 207). 


207 
 
Anayasamıza göre Türkiye üniter bir devlettir. Bu anlayışa göre, ülkenin her yerinde 
aynı yasalar uygulanır, aynı yargı teşkilatı bulunur.   
Anayasaya göre “İdarenin kuruluş ve esasları merkezden yönetim ve yerinden yönetim 
esasına dayanır.” (m. 123/2).  
İdari  teşkilat  içinde  yer  alan  birimler  anayasa,  yasa  veya  cumhurbaşkanlığı 
kararnamesiyle  kurulur.  Ülkemizde  yer  alan  idari  kuruluşlar  genel  hatlarıyla  şöyledir 
(Gözübüyük 2106: 33-34): 
Genel idarenin merkez teşkilatı: Devletin temel idari görevleri, genel idareyi oluşturan 
kuruluşlarca  yerine getirilir. Genel idarenin merkez teşkilatı, cumhurbaşkanı ve bakanlardan 
oluşur. Bakanlıklar, devletin tüzel kişiliğinden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bulunmamaktadır. 
Yürürlükteki anayasal düzenlemeye göre, “Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve 
yetkileri,  teşkilat  yapısı  ile  merkez  ve  taşra  teşkilatlarının  kurulması  Cumhurbaşkanlığı 
kararnamesiyle düzenlenir.” (Anayasa, m. 106).  Anayasaya göre, bakanlıkların merkez ve taşra 
teşkilatları vardır. Merkez teşkilatında bakan, bakan yardımcıları, genel müdürler, teftiş kurulu 
gibi birimler bulunur. 
Merkezdeki yardımcı kuruluşlar. Başkentte, merkez teşkilatına görevlerinde yardımcı 
olur. Bunlara Milli Güvenlik Kurulu, Danıştay, Sayıştay örnek olarak verilebilir. 
Genel Yönetimin (Merkezi İdarenin) Taşra Teşkilatı  
Merkezi idarenin başkent dışında kalan teşkilatına taşra teşkilatı denir. Merkez taşrada 
il,  ilçe  ve  bölge  kuruluşları  olarak  teşkilatlanmıştır.  Ayrıca  her  bakanlığın  il  ve  ilçelerde 
müdürlükleri  bulunur.  Örneğin  sağlık  müdürü,  tarım  ve  hayvancılık  müdürü,  milli  eğitim 
müdürü gibi. Vali ve kaymakamlar bulundukları yerdeki idari personelin doğrudan veya dolaylı 
amiridir (Can/Güner 1999: 111; Battal 2006: 55). Merkez teşkilatının taşra teşkilatı üzerinde 
hiyerarşik denetimi söz konusudur. “Hiyerarşi, biri dışında, her görevlinin diğer bir görevliye 
tabi  olduğu  bir  personel  düzenidir.”  (Gözler/Kaplan  2012:  46).  Taşradaki  yönetim 
birimlerinden olan ilin başındaki vali, yetki genişliği ilkesinden yararlanır. 
“Yetki genişliği ilkesi, merkezi idarenin (devlet idaresinin) taşra teşkilatının başındaki 
amirlerin  (valilerin),  merkeze  danışmadan,  merkezden  emir  ve  talimat  beklemeksizin,  kendi 
başlarına  merkez  adına  karar  alabilmeleri  demektir  karar  alma  ve  uygulama  yetkisine  yetki 
genişliği denir.” (Gözler/Kaplan 2012: 32). Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi yetki genişliğinden 
sadece valiler yararlanırlar. 
Yer Bakımından Yerinden Yönetim Kuruluşları 
 İl  özel  idaresi  (büyük  şehir  belediyesi  kurulan  yerlerde  il  özel  idareleri  ve  köyler 
kaldırılmıştır), belediye ve köy olarak teşkilatlanmıştır. “Mahalli idareler, il, belediye veya köy 
gibi  belli  yerlerde  oturanların,  mahalli  müşterek  ihtiyaçlarını  karşılamak  üzere,  merkezi 
idarenin dışında, devletten ayrı bir tüzel kişilikleri bulunan, belli bir özerkliğe sahip olan, karar 


208 
 
organları  seçmenler  tarafından  seçilerek  oluşturulan  kamu  tüzel  kişileridir.”  (Gözler/Kaplan 
2012: 35). 
Merkezi idare, yerel yönetimleri denetleyebilir. Buna idari vesayet denir. İdari vesayet 
şu şekilde tanımlanabilir “Kanunla öngörülmüş durumlarda merkezi idarenin yerinden yönetim 
kuruluşlarının  eylem  ve  işlemleri  üzerinde  sahip  olduğu  sınırlı  bir  denetim  yetkisidir.” 
(Gözler/Kaplan  2012:  49).  İdari  vesayette,  denetim  dışarıdan,  diğer  bir  tüzel  kişi 
(devlet/merkez)  tarafından  yapılmaktadır.  Örneğin  merkezi  idare  (içişleri  bakanlığı),  tüzel 
kişiliğe sahip olan belediyeleri, sağlık bakanlığı tabip odalarını denetlemektedir. İdari vesayetin 
amacı,  merkezi  idareyle  yerinden  yönetim  kuruluşları  arasındaki  bütünlüğü  sağlamaktır. 
Anayasada  da  bu  husus,  toplum  yararının  korunması,  mahalli  gereksinimlerin  gereği  gibi 
karşılanması şeklinde ifade edilmiştir (Anayasa, m. 127). 
Hizmet Bakımından Yerinden Yönetim Kuruluşları  
Kimi  kamu  hizmetleri,  yerinden  yönetim  kuruluşları  olarak  teşkilatlanmıştır.  Örnek 
olarak TRT, Kamu İktisadi Teşebbüsleri, üniversiteler, TÜBİTAK verilebilir. Bu kuruluşların 
yerine  getirdiği  hizmetler,  farklı  uzmanlıklar  ve  teknik  bilgi  gerektirir.  Bundan  dolayı  bu 
kuruluşlar  alanlarında  uzmanlığa  sahiptir.  Bunar,  kamu  tüzel  kişisi  olabileceği  gibi  kamu 
kurumu  niteliğinde  meslek  kuruluşu  da  olabilir  (Bilgili/Demirkapı  2017:  213).  Bakanlar, 
başında bulundukları bakanlığın en üst amiri durumundadırlar. Bunun bir sonucu olarak her 
bakan,  bakanlığının  iş  ve  işlemlerinden  dolayı  cumhurbaşkanına  karşı  sorumludur.  Eski 
hükümet sisteminde/parlamenter sistemde bakanlar TBMM’ye karşı sorumluydular. 
Son  yıllarda  ülkemizde  sayısı  artan  özerk  kuruluşlar  hakkında  bilgi  vermekte  yarar 
vardır.  Genellikle  genel  idare  içerisinde  kabul  edilen  ancak  hükümete  bağlı  olmayan  kamu 
kuruluşlarına özerk kuruluşlar denir. Yasa koyucu, kimi kamu hizmetlerinin siyasal otoriteden 
bağımsız  bir  biçimde  uzmanlık  kuruluşları  eliyle  yürütülmesinin  hizmetin  verimliliğini 
artıracağını  kabul  etmiştir.  Bu  tür  hizmetler,  bakanlıklara  bağlı  kurumlar  aracılığıyla  değil, 
kendi  kararlarını  kendisi  alan,  kendisine  yasayla  özgülenmiş  kaynakları  yardımıyla  kendi 
bütçesini de kendisi yapan ve uygulayan birimler aracılığıyla yerine getirilir. Bunlar uzmanlık 
kuruluşu  olduğundan  genellikle  alanının  uzmanı  olan  kişiler  tarafından  yönetilir.  Bu 
kuruluşların üyeleri, meclis veya cumhurbaşkanı tarafından doğrudan veya dolaylı olarak belli 
bir  süre  için  seçilirler.  Bu  kişiler,  özerkliğin  bir  sonucu  olarak  görev  süreleri  dolmadan 
görevlerinden  alınamazlar.  Bu  kuruluşların  özerk  olması,  kararlarının  yargı  denetimine  tabi 
olmadığı  anlamına  gelmemektedir.  Diğer  bir  anlatımla  bu  kuruluşların  kararları  yargı 
denetimine tabidir (Battal 2006: 57). 

Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   211   212   213   214   215   216   217   218   ...   324




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin