Hukukun temel kavramlari



Yüklə 1,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə242/324
tarix31.12.2021
ölçüsü1,73 Mb.
#112305
1   ...   238   239   240   241   242   243   244   245   ...   324
huktemkavau211

Fizik özgürlükler, konusu kişinin maddi varlığı bir başka anlatımla beden tümlüğü ve 
bedensel  eylemleri  olan  özgürlüklerdir.  Kişi  güvenliği,  vücut  tümlüğünün  dokunulmazlığı, 
dolaşım  özgürlüğü,  özel  yaşamın  ve  aile  yaşamının  gizliliği,  haberleşmenin  gizliliği  bu 
özgürlüğe örnek oluşturur. 
Düşünce özgürlükleri, kişinin manevi varlığıyla ilgili olan hak ve özgürlükleri içine alır. 
Örneğin, ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, basın, bilim ve sanat özgürlüğü. 
Kolektif  özgürlükler,  toplantı  ve  gösteri  yürüyüşü  yapma  özgürlüğü,  örgüt  (dernek, 
sendika,  siyasal  parti)  kurma  özgürlüğü  gibi  niteliği  itibariyle  kullanılması  topluluğa  ihtiyaç 
duyan özgürlükleri içine alır.  
Kullanılış Biçimlerine Göre, Bireysel ve Kolektif Özgürlükler 
Bireysel  özgürlükler,  doğrudan  bireylerce  kullanılabilen  özgürlüklerdir.  Kolektif 
özgürlükler dışında kalan tüm özgürlükler, bireysel niteliktedir. Kişi güvenliği, ifade özgürlüğü, 
din  ve  vicdan  özgürlüğü,  dolaşım  özgürlüğü,  basın  özgürlüğü,  bilim  ve  sanat  özgürlüğü, 
mülkiyet hakkı, özel hayatın gizliliği bireysel özgürlüğe örnek olarak verilebilir. 
Kolektif  özgürlükler,  kullanılması  için  bir  topluluğun  bulunmasını  gerektiren 
özgürlüklerdir.  Yukarıda  yer  verilen,  toplantı  ve  gösteri  yürüyüşü  yapma  özgürlüğü,  örgüt 
kurma özgürlüğü, bu özgürlüğe örnektir. 
Kolektif özgürlüklerin özneleri topluluklardır. Bunlar dernek, sendika, siyasal parti gibi 
örgütlü ve tüzel kişi olabileceği gibi, toplanma ve gösteri yürüyüşünde görüldüğü gibi topluluk, 
bir tüzel kişiliğe sahip olmayabilir, geçici ve arızi olabilir. 
 
 


247 
 
İnsan Haklarının Gelişim Süreci ve Kuşaklara Ayrılması 
Birinci Kuşak (Klasik) Haklar 
İnsan haklarının hak kuşakları  bağlamında sınıflandırılması, hakların  tarihsel  gelişim 
süreciyle  koşutluk  göstermektedir  (Eren  2014:  187).  Birinci  kuşak  haklar,  insanın  tarihsel 
gelişim  süreci  içinde  ilk  elde  ettiği  haklar  olarak  kabul  edilmektedir  (Tezcan  vd  2011:  77). 
Klasik haklar olarak da adlandırılan birinci kuşak haklar, 17 ve 18. yüzyıllarda ortaya çıkan ve 
daha çok bireyi devlete karşı koruyan haklardır. Bu haklar, klasik hakların yanı sıra medeni 
(kişisel) ve siyasal haklar olarak da anılmaktadır (Eren 2014: 187).  
Bu hakların arkasında, o dönemde ticaret yoluyla zenginleşen, aristokrasiyle mücadele 
eden ve bu mücadeleyi kazanan burjuvazi vardır. Burjuvazi verdiği bu mücadeleyle özgürlük 
ve eşitlik kavramlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Burjuvazinin ileri sürdüğü talepler ancak 
devrim  niteliğinde  köklü  bir  toplumsal  ve  siyasal  düzen  değişikliğiyle  mümkün  olmuştur. 
Dolayısıyla bu haklar ancak Amerikan ve Fransız Devrimleri ile büyük ölçüde uygulanmaya 
başlamıştır (Tanör 1978: 45).  
İnsan  hakları  öğretisi  ilk  olarak,  burjuvazinin  kendi  çıkarlarını  savunmak  için  klasik 
hakları  ileri  sürmesiyle  ortaya  çıkmış  olsa  ve  belli  bir  dönemde  daha  çok  burjuva  sınıfının 
hakları  şeklinde  somutlaşsa  da  süreç  içerisinde  bu  bağlamından  ve  kökeninden  ayrılmış  ve 
evrenselleşmiştir. Kimi yazarlar birinci kuşak hakların “özgürlük hakkı” şeklinde tek bir hak 
olarak  formüle  edilebileceğini  ileri  sürmüşlerdir.  Burada  özgürlük  hakkı,  birinci  kuşak 
haklardan  ifade  özgürlüğünü,  din  ve  vicdan  özgürlüğünü,  seyahat  özgürlüğünü  dile 
getirmektedir. 17-19. yüzyıllarda, çeşitli ülkelerde bildirge ve anayasalarla kabul edilen hak ve 
özgürlüklere bakıldığında, belli başlılarının şunlar olduğu görülmektedir (Uygun 2011: 494-
495): 
Yaşam  hakkı  ve  kişi  dokunulmazlığı,  kişi  özgürlüğü  ve  kişi  güvenliği,  düşünce  ve 
düşünceyi  açıklama  özgürlüğü,  İnanç  ve  ibadet  özgürlüğü,  konut  dokunulmazlığı,  mülkiyet 
hakkı,  eşitlik  hakkı,  dernek  kurma  (örgütlenme)  hakkı,  toplantı  ve  gösteri  yürüyüşü  hakkı, 
çalışma  özgürlüğü,  dilekçe  hakkı,  seçme  ve  seçilme  hakkı,  kamu  hizmetlerine  girme  hakkı, 
Tarafsız bir yargıç önünde yargılanma (adil yargılanma) hakkı… 
Birinci kuşak hakların ayırt edici özelliği, bireylere, devletin karışmayacağı özel bir alan 
yaratmasıdır. Bu alan içinde kişiler, diledikleri gibi hareket edebilirler. Diğer bir anlatımla bu 
haklar,  bireyi  devlete  karşı  korur.  Devlete  kişilerin  özel  alanına  girmeme,  karışmama 
yükümlülüğü  getirir  (Uygun  2011:  495).  Diğer  bir  anlatımla  birinci  kuşak  haklar  devlete 
çekinme  yükümlülüğü  getirmektedir  (Tezcan  vd.  2011:  77).  Klasik  hakları  kullanmak  için 
kişinin gereksinim duyduğu en önemli şey, özgürlüktür. Devlete düşen ise, çoğu zaman bireye 
karışmamak, edilgen bir tutum takınmaktır (Uygun 2011: 495). 
Birinci  kuşak  haklar  içinde  yer  alan  siyasal  haklar,  devletin  ve  idarenin  kuruluş  ve 
işleyişine vatandaşların katılmasını dile getirmektedir. Genel olarak katılma hakları, kararların 
alınmasına, alınan kararlarda etkili olmaya ve bu kararların uygulanmasına katılma şeklinde 
somutlaşmaktadır (Donnelly 1995: 65-66).   


248 
 
Birinci  kuşak  haklar,  1770’li  yıllarda  kabul  edilen  çeşitli  Amerikan  insan  hakları 
bildirgeleri ve 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesiyle açıklanmış ve tanınmıştır 
(Gözler  2017:  157).  İnsan  Hakları  Evrensel  Bildirgesi’nin  2-21.  maddelerinde  birinci  kuşak 
haklar yer almıştır. Bu haklar içinde ağırlıklı olarak negatif statü hakları yer almakla birlikte 
kişi güvenliği, seçme ve seçilme hakkı gibi aktif statü hakları da bu kategoride yer almaktadır 
(Özdek 1993: 29). 

Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   238   239   240   241   242   243   244   245   ...   324




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin