Hüseyin hiLMİ IŞIK


ÇOCUK EĞİTİMİNDE ALTIN KURALLAR



Yüklə 1,83 Mb.
səhifə56/68
tarix07.04.2018
ölçüsü1,83 Mb.
#47038
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   68

ÇOCUK EĞİTİMİNDE ALTIN KURALLAR

Çocuğun kişiliğinin oluşumu, kendisine saygısının gelişmesi büyük ölçüde ana-babasının kişilik yapısına bağlıdır. Ana-babasının davranışlarını kendine model alan çocuk istenen ve istenmeyen davranışların çoğunu onlardan öğrenir.

Çocukların üzerinde önemle durulmalı, davranışların aşırılığa kaçmaması için özen gösterilmelidir. Saldırgan öfke patlamaları, korku ve endişeleri yatıştırılmalıdır. Bu da çocuğun doğuştan istek ve eğitimlerini tanımak, hoşlanmadığı durumları göz önünde tutmakla olur. Çocuğun tabii yetenekleri desteklenmeli, tedirginlik kaynakları giderilmelidir. Böyle bir çocuk yetiştirme, hem beden hem de ruh için iyidir. Erken eğitimle, alışkanlıklar ve davranışlar kişiliğe yerleşir.

Çocuğun yetişmesinde önemli etkisi olan bu altın kurallar şunlar:



1- Çocuğunuzu utandırmayın; utandırılan çocuk kendine güvensiz, toplum içinde de tepkisiz bir kişi olur. Büyüdüğünde maksadını anlatamaz. Ömür boyu bunun ezikliğini hisseder.

2- Çocuğunuzun sizden övgü ve tasdik beklediğini unutmayın. Çocuğunuzun bu ihtiyacını giderin. Her fırsatta, yaptığı faydalı şeylerle ilgili takdirlerinizi esirgemeyin.

3- Çocuğunuza; size, akrabalarına, arkadaşlarına ve çevresine yardım etme fırsatı verin. Kendisine ihtiyaç duyulduğunu bilmek, onu mutlu edecektir. Ona güven verecektir.

4- Çocuğunuzun sorduğu sorulara ilgi gösterin ve doğru bilgi verin. Ona gerçek dışı bilgi vermeyin. Yanlış bilgi en kısa zamanda çocuk tarafından sezilir ve çocuğunuzla aranızdaki güven zedelenir. Verdiğiniz doğru bilgilere de şüphe ile bakmaya başlar.

5- Çocuklarınızı dinleyin ki, o da dinlemeyi öğrensin.

6- Çocuklarınızın kişiliğine saygı duyun ki, o da size saygı duysun.

7- Çocuğunuza tabii ve samimi bir hava içinde davranın. Unutmayın çocuğunuz bütün hal ve hareketlerinizi taklit eder.

8- Çocuğunuzun kendi duygu ve düşüncelerini ifade etmesine yardımcı olun. Çocuk, dışarıda duygu ve düşüncelerini rahatlıkla anlatabilme cesaretini evde kazanır.

9- Olumlu düşünmeye çalışın ki, bu haliniz çocuğunuza da yansısın. Olumlu düşünme alışkanlığının insan hayatında çok önemli bir yeri vardır.

10- Hata yaptığınızda çocuğunuzdan özür dileyin ki, o da özür dilemeyi, özür dilemenin utanılacak bir hareket olmadığını öğrensin.

11- Çocuğunuzu yerli yersiz tenkit etmeyin. Tenkitten kimse hoşlanmaz. Tenkit edilen çocuk huzursuz olur. Yalana meyleder. Önemli yanlışlarını izah ederek düzeltmeye çalışın. Düzeltmede aceleci ve ısrarcı olmayın.

12- Çocuğunuza neyi niçin yapmaması gerektiğini, sebeplerini göstererek açıklayın. Bu davranışınız çocuğunuzun aklını kullanan bir insan olmasını sağlar.

13- Bir başkasına kızdığınızda hırsınızı çocuktan almayın. Çocuğunuzla olan irtibatınız bozulur. Çocuğunuzun size güveni sarsılır. Sinirli huzursuz bir çocuk olur.

14- Çocuğunuza karşı olan davranış ve sözlerinizde tutarlı olun. Bunu yaparsanız çocuğunuzun kişilik gelişimine çok yardım etmiş olursunuz.

15- Babanızdan gördüğünüz eğitim metodu üzerinde ısrarcı olmayın. Zaman ve şartlar çok farklı. Aradaki anlayış farkını unutmayın.

16- Ya hep ya hiç prensibi ile hareket etmeyin. “Zaman, ne kadar kurtarılabilirse kârdır.” zamanıdır. Daha zararlı işlerle meşgul olacaksa, az zarara razı olun! ( Eğitimci Zeki Yılmaz’ın tavsiyeleri)


ÇOCUĞUNUZA 'HAYIR' DEYİN

Uzmanlara göre, her istekleri aileleri tarafından karşılanan hiç 'hayır' denmeyen çocuklar özgüvensiz ve mutsuz oluyor.

Ünlü haber dergisi Newsweek çocuklarına "hayır" diyemeyen aileleri kapak yaptı. İstediği her şey satın alınan çocuklar çalışmanın gerekliliğini ve başarının değerini öğrenemiyor. İleride en küçük zorlukta depresyona girebiliyor. Uzmanlar çocuğun iyiliği için "Hayır" demeyi öğrenmek gerektiğini vurguluyor.

Çocuğunuzun her isteğine 'evet' demeyin. Uzmanlara göre mutlu, kendine güvenli bir çocuk yetiştirmek için zaman zaman hayır demeyi de öğrenmek gerekiyor. Hayır demek, bazen insana dünyanın en zor işi gibi gelir. Özellikle de hayır denecek kişi insanın kendi çocuğuysa. Amerika'nın saygın haber dergilerinden Newsweek, bu haftaki sayısında çocuklarına hayır diyemeyen ailelere yer ayırdı.

Özellikle son yıllarda ailelerle çocukları arasında büyük bir sorun haline gelen konuyu "How to Say No to Your Kids" (Çocuklarınıza nasıl hayır diyeceksiniz) manşetiyle kapağına taşıyan dergi, her şeye evet diyen ailelerin nasıl ortaya çıktığını, bu durumun çocuk üzerindeki beklenmedik psikolojik etkilerini araştırdı.

Dergiye göre asla hayır diyemeyen çocuk merkezli aile tipi, daha çok 90'lı yıllarda görülmeye başlandı. Aileler çocuklarını özel okullarda okutup, dans derslerine götürmeye, onların "ama arkadaşımda var!" dediği şeyleri satın almaya ve istedikleri her şeyi yapmaya başladı.

Bu davranış biçimi ailelerin mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirme isteğinden kaynaklansa da, tam tersi bir durumu ortaya çıkardı. Uzmanlar kesin bir tavırla hayır diyemeyen ailelerin, çocuğun kendini daha çok güvende hissetmesine değil, aksine çocuğun sınırları bilmemesine yol açtığı için, kendini güvensiz hissetmesine sebep olduğunu söylüyor. Çocuklar bir şeye sahip olabilmek için çalışılması gerektiğini, başarının değerini bu yüzden anlayamıyor. Hayatta da istedikleri her şeye istedikleri anda sahip olabileceklerini sanıyorlar.


Depresyon tehlikesi

Fakat gerçek hayatta olaylar, ailelerinde yaşadıkları tarzda gelişmiyor. Bu da çocukların kendilerine olan güvenlerini kaybetmesine sebep oluyor. Çocuk başarılı olmak, takdir edilmek ve bir şeye sahip olmak için çalışması gerektiğini anlayamıyor. Daha da kötüsü hayatta karşılaştığı aksilikler karşısında güçlü bir şekilde ayakta kalamıyor. Ve hep birilerinin desteğine, onayına ihtiyaç duyuyor.

Çocuk her istediği olduğu için, istedikleri arasında hangisinin daha önemli ve öncelikli olduğunu anlayamıyor. Sadece istiyor, istedikleri de ailesi tarafından yerine getiriliyor. Bu da doyumsuz çocukların ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu çocuklar için depresyon, ilerleyen yaşlarda sürekli nükseden bir hastalık halini alıyor. Çocuklar daha bencil, daha ben merkezci oluyor. Paylaşmak, ortak bir iş yapmak gibi şeylerin değerini ise bir türlü anlayamıyor.

Küçük yaşta marka bağımlılığı

Peki buna ne sebep oluyor? Aileler buna neden olan şeylerden birinin, çocukların sürekli karşısına çıkan reklamlar olduğunu düşünüyor. Araştırmalara göre çocuklar bir sene içinde 40 binden fazla reklam izliyor. Bu da onların bu reklamlardan etkilenmesine, reklamlarda gördükleri şeyleri istemesine sebep oluyor. Ayrıca sürekli izledikleri müzik programları ve bu programlara konuk olan şarkıcılar da onların daha çok şey istemesine neden oluyor.

Örneğin televizyona çıkan yıldızların giydiği kıyafetlerden almak istiyorlar. Çocuklar böylece, daha küçük yaşlardan itibaren çeşitli markalarla tanışmış oluyor. Uzmanlar ABD'de her yıl ailelerin, çocukların lüks tüketimi için 53.8 milyar dolar harcadığını belirtiyor. Yine ABD'de 12-19 yaş arasındakiler, sadece kendileri için her yıl yaklaşık 175 milyar dolar harcıyor. Bu açıdan bakıldığında, ailelerin hayır diyememesi sayesinde çocuk ve gençler, inanılmaz büyük bir piyasa oluşturuyor.


Yüklə 1,83 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   68




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin