Enver Saral: Nerde kalmıştık? Hah, Karagöz deve derisinden yapılır, başka türlü yapanlar da var. Ama bir işin aslına sahip çıkmak lazım. Yoksa önce dejenere olur, sonra da yok olur.
Rutkay: Burada Karagöz de yapacak mıyız hocam?
Enver Saral: Yapmasına yaparız ama gerek yok...
Rutkay: Neden hocam?
Enver Saral: Çünkü ben size kendi yaptığım tasvirlerden getirdim.(çantasından çıkartır)
Aslı: A, çok güzel bunlar...
Rutkay: Ama bunlar deve derisi değil, değil mi hocam?
Enver Saral: Evet..Bunlar plastik...Ama şimdilik işinizi görür.
Cihat: Ne kadar bunlar hocam?
Enver Saral: On milyon...Bence alın, elinizde bulunsun...
Ramazan: Ben alacağım valla...(Parayıı verir, ardından diğerleri de para veirp alırlar...)
Rutkay: Bize deve derisinden nasıl tasvir yapıldığını öğreteceksiniz ama değil mi?
Enver Saral: Elbette, zaten kitaplarımda yazıyor...Bu bilgileri aktarmadan bu dünyadan göç edersek, sanatımıza ihanet etmiş oluruz. Onun için anlatacağım...
Rutkay: Peki deve derisini nereden bulacağız hocam?
Enver Saral: O iş çok zor..Yani bulursun, alırsın ama yeteri kadar ince olmaz, kusuru çıkar..Uğraşırsın..En iyisi plastikten yapmak..Ama o ince asetatlardan değil, kalın plastiklerden...