İsim ve Sıfatlar Tevhidinde Ehl-i Sünnet’in Muhaliflere Cevabı



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə16/92
tarix07.01.2022
ölçüsü1,69 Mb.
#83151
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   92
İKİNCİ BÖLÜM

Peygamber Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’in Risâletinin İçerdiği Dini Esaslar ve Ayrıntılar

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in risâleti iki şeyi içerir: Faydalı ilim ve salih (yararlı) amel. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Rasûlünü hidayet ve hak din ile gönderendir.” (Tevbe, 33)

-Hidayet, faydalı ilimdir.

-Hak din ise, yalnız Allah’a kulluğu ve O’nun Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’e uymayı içeren sâlih ameldir.

Faydalı ilim; gerek dünyada, gerek ahirette bu ümmete hayırlı ve yararlı olan her ilmi içine alır. Hiç şüphesiz ki, Allah’ın isimlerini, sıfatlarını ve fiillerini bilmek bu ilimlerin başında gelir. Çünkü bunları bilmek, ilimlerin en yararlısı, ilâhi risâletin özü, Peygamber davetinin özeti, söz, iş ve inanç bakımından dinin temelidir.

Bundan dolayı Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in bunu ihmal etmiş olması, kuşku ve şüpheleri açıkça ortadan kaldıracak biçimde bunu açıklamamış olması birkaç bakımdan imkansızdır:



Birincisi:

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in peygamberliği nûr ve hidayeti içerir. Çünkü Allah onu, bir müjdeleyici ve uyarıcı, Allah’ın izniyle Allah’a çağıran bir davetçi ve etrafına nûr saçan bir kandil olarak gönderdi.4 Nihayet O ümmetini, gecesi de gündüzü gibi olan, helâkı kaçınılmaz olandan başkasının sapmayacağı aydınlık bir yol üzerinde bıraktı.5

Nûrun en büyüğü ve en parlağı, Allah’ın isimlerini, sıfatlarını ve fiillerini bilmekten doğan kalp nûrudur. Elbette Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in bunu gayet açık olarak belirtmiş olması gerekir.

İkincisi:

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ümmetine, onların din ve dünya işlerinden gereksinim duydukları şeyleri, hatta yeme, içme, oturma, uyuma ve diğer şeylerin âdâbına varıncaya dek her şeyi öğretmiştir. Ebû Zerr6 -Radıyallâhu anh- şöyle demiştir: “Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- vefat ettiği zaman, kanatlarını çırpan hiçbir kuş yoktu ki, onun hakkında bize bir bilgi vermiş olmasın.”7

Hiç şüphesiz Allah’ı, isimlerini, sıfatlarını ve fiillerini bilmek, bu genel cümleye (bilgiye) girmektedir. Daha da ötesi kendisine duyulan ihtiyacın fazlalığından ötürü bu cümleye girenlerin ilkidir.

Üçüncüsü:

Allah Teâlâ’ya, isimlerine, sıfatlarına ve fiillerine iman etmek, dinin esası ve Peygamberlerin davetinin özeti olup kalplerin kazandığı, akılların idrak edip kavradığı bilgilerin en gereklisi ve en üstünüdür. Öyleyse Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- önem ve fazilet bakımından bundan daha aşağı derecede olan bilgileri öğretirken bunu öğretmeyi ve açıklamayı nasıl ihmal eder?!



Dördüncüsü:

İnsanların içinde Rabbini en iyi bilen, onlara en çok öğüt veren, konuları en güzel açıklayan ve Arap dilini en açık bir şekilde kullanan hiç şüphesiz Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- idi. Böyle iken O’nun, Allah’a, isim ve sıfatlarına ilişkin inanılması gereken hususları, karışık ve birbirine benzer bir biçimde bırakması mümkün değildir.



Beşincisi:

Sahâbîlerin (Allah onlardan razı olsun), bu konuda gerçeği söylemiş olmaları gerekir. Çünkü bunun tersi, ya susmak, ya da bâtılı söylemektir ki her ikisi de onlar için imkansızdır (düşünülemez).




Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin