İsim ve Sıfatlar Tevhidinde Ehl-i Sünnet’in Muhaliflere Cevabı


Hakkı Gizlemenin İmkansızlığı



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə18/92
tarix07.01.2022
ölçüsü1,69 Mb.
#83151
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   92
Hakkı Gizlemenin İmkansızlığı:

Akıl sahibi her insaflı kişi, sahâbîlerin (Allah onlardan razı olsun) durumunu, faydalı ilmi yaymaya ve onu ümmete tebliğ etmeye olan tutkularını bilir, hakkı gizlemeyi onlara kesinlikle yakıştıramaz. Hele hele işlerin en gereklisi olan Allah’ı, isimlerini ve sıfatlarını bilmek gibi bir konuda bunu asla kabul edemez.

Kaldı ki bu konuda onlardan gerçeği açıklayan pek çok söz gelmiştir. İsteyenler ve araştıranlar bunları bilirler.

Sahâbîlerin Bâtıl Söz Söylemiş Olmalarının İmkansızlığı:

Bu iki bakımdan imkansızdır:



Birincisi:

Bâtıl söz üzerine doğru (sağlam) kanıt kurmak mümkün değildir. Sahâbîlerin ise özellikle Allâhu Teâlâ’ya iman ve gayb hususlarında sağlam delilin yerini tutmayacak sözler söylemekten uzak bulundukları bilinmektedir. Onlar, Allah Teâlâ'nın :

Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme” (İsrâ, 36)

De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” (A’râf, 33)

buyruklarına en çok uyan kimselerdir.

İkincisi:

Batıl söz söylemek, ya hakkı bilmemekten, ya da halkı şaşırtmak isteğinden ileri gelir. Sahâbîler hakkında bunların ikisi de düşünülemez.

- Hakkı bilmemelerinin imkansızlığını yukarıda açıklamıştık.

- Halkı şaşırtmak istemelerine gelince, bu kesinlikle mümkün değildir. Çünkü halkı şaşırtmak, kötü bir niyete dayanır. Ümmete hâlisane öğüt vermekle ve onların iyiliğini istemekle bilinen sahâbeden böyle bir şeyin çıkması mümkün değildir.

Kaldı ki, onların bu konuyla ilgili söylediklerinde kötü niyetin bulunduğu varsayılsa, ilim ve dinin diğer konularındaki sözlerinde de kötü niyetin bulunacağı caiz olur. Böylece artık bu konu ve diğer hiçbir konuda onların sözlerine ve haberlerine güven kalmaz. Bu ise sözlerin en bâtılıdır. Çünkü dini temelinden sarsar ve şüpheli hale getirir.

Açıkça görüldüğü gibi, sahâbîlerin (Allah onlardan razı olsun) bu konuda mutlaka gerçeği söylemiş olmaları gerekir. Bunu ya kendi akıllarıyla ya da vahye dayanarak söylemişlerdir. Birincisi olanaksızdır. Çünkü akıl, Allah Teâlâ için gerekli olan kemâl (olgunluk) sıfatlarını ayrıntılarıyla kavrayamaz. Bu sûretle ikincisi yani bu konudaki bilgileri, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e gelen vahiyden aldıkları ortaya çıkar. Demek ki Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, Allah’ın isimleri ve sıfatları hakkında gerçeği açıklamıştır. İşte istenen de budur.




Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin